Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı
24. âyette, Yeminlerinizin sahip oldukları hariç, muhsan kadınlar [nikâhlı/evli kadınlar] da haram kılındı buyurulmuştur. Müslümanlara iltica edip de himâyeye verilmiş kadınların diyar-ı küfürdeki kocalarının varlığı önemli değildir.
|
Halil Hocamız
sayın Hakkı Yılmaz'dan alıntılamış bu "tahlil"i,
dolayısıyla itirazım aslında sayın Yılmaz'adır.
Sayın Yılmaz ise görüldüğü üzere
yeminlerinizin sahip olduğu kadınlar sanki koca üstüne kocaya varacak kadar iffetsiz* imişcesine
onların
evli olanlarıyla evlenmenizi caiz ilan ediyor ve bunu 60:10'a dayandırıyor.
Oysa 60:10'da
yeminlerinizin sahip olduğu evli kadınlarla evlenmeniz caizdir
anlamına gelen hiç bir ifade yok.
Tam aksine
sığınmacı kadınları sizin eş alabilmeniz için onların önce kafir kocalarından kopup
bekar hale gelmesi şart koşuluyor,
tıpkı kafirlerin sizin
nikahınız altındaki kadınları eş alabilmesi için onların önce sizden kopmasının şart koşulması gibi.
Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın <---> sığınmacı kadınları kâfirlere geri döndürmeyin.
(Bu kevâfir size helal değildir) <---> bu sığınmacı mümineler kafirlere helal değildir
Sarfettiğinizi kafirlerden isteyin <---> Kafirler de sarfettiklerini sizden istesinler.
Artık bütün bunlardan sonra
sığınmacı kadınlar o kafirlerle ne kadar evli ise
sizin eski eşleriniz sizinle o kadar "evli"dir.
O kafirler
sizin nikahınız altındaki kadınlarla mı evlendiler?
___________________________________________
*
Türkçede iffet ve IRZ eş anlamlıdır.
İffet sözcüğü örneğin 66:12'de de geçmiyor
ama Hz Meryem'le ilgili o ayette
Hz Meryem'in "iffet"inden söz ediliyor:
Ve meryem ebnete ımrân
elletî ahsanet fercehâ -iffetini koruyan idi o.
Eğer Hz Meryem iffetini koruyan değil idi ise
neyini koruyan idi?
Lütfen iffet, IRZ demeden cevap verir misiniz.
Halil hocamızı ben de sayarım elbet
ama
Türkçe kelimelerde Arapça anlamlar vehmedip anlam karmaşası yaratması doğru değil.
Birinin bunu ona söylemesi lazım.
Ve eğer "Hocamıza saygı!" diyerek
özgürce yazamıycaksam
hiç yazmamayı tercih ederim.
.