Tekil Mesaj gösterimi
Alt 8. June 2011, 08:07 AM   #2
Derin Düşünce
Uzman Üye
 
Derin Düşünce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 120
Tesekkür: 413
79 Mesajina 268 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Derin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud of
Standart

Nobel ödüllü Dr. Robert O. Becker "The Body Electric" isimli kitabinda 1960 larin baslarinda Allen Frie ve 1973 te Walter Reed Ordu Arastirma Enstitüsünde DR. Joseph C. Sharp tarafindan yapilan bir dizi testler gerceklestirmislerdi. Testler sirasinda kapali bir odada bulunan kisinin beynine kelimeler titresimlere dönüstürülüp microdalga sinyallerle isinlaniyordu ve alinan sonuclarda sesler cok net anlasilabiliyordu. Dr. Becker sonuc olarak böyle bir cihazin, teshis edilemeden gizli operasyonlari yönetme, hedef kisileri sadece kendisinin duyabildigi sesler yüzünden cilgina cevirme ve suikastcilari dogrudan programlamak gibi görevlerde kullanilabilecegini aciklamsiti.

Simdi bir düsününkü bir anda herkes mesihinin sesini uzaydan konusurken icinde duyuyor ve dinci fanatiklere talimatlar aliyor. Bu sayede tüm dünya üzerinde simdiye kadar görülmemis bir histeri ve panik yasanirdi. Hicbir polis gücü, hepsi bir araya gelseler bile böyle bir düzensizlikle bas edemezler. 1978 te James C. Lynn tarafindan yazilmis olan "Microwave Auditory Effect and Application" isimli kitap, microdalga ile nasil dogrudan beyine ses sinyalleri gönderilebilecegini aciklamisti. Bu teknoloji aslinda körlerin görmesini ve sagirlarin duymasini saglayabilirdi. Ancak bunun yerine bu teknoloji bir silah olarak dünya halkini kölelestirmek amaci ile kullanilmak üzere.

Allen Frie yazdigi bir raporda, kurbagalar üzerinde yapilan denemlerde, kalp atis frekanslarinin microdalga isinlarla sinkronize edilerek hizlandirilip yavaslatilabileceginin mümkün oldugunu bulmustu. Bu aciklama ayni zamanda insanlar üzerinde kalp krizine yol acabilecek bir bulus oldugunuda gösteriyor.

Yapilan gösterilerde UHF (Ultra High Frequency) elektromanyetik enerji isinlarinin kas hareketlerini önemli ölcüde etkiledigi gözlemlenmistir. Microdalgalar ayni zamanda insan derisinde yaniklar olusturabilir! Uyuturucu, bakteri ve zehirlenme etkilerinide iyilestirebilir veya insan beynini tümüyle etkileyebilir. Tüm bu etkiler 21. Eylül 1977 de CIA tarafindan Saglik ve Bilimsel Arastirmalar Instütüsünün alt Komitesine sunulmustu. O siralarda MK-Ultra programini yöneten Dr. Sidney Gottlieb CIA nin insan organizmasinin uzaktan elektronik tekniklerle aktif hale getirilme arastirmalarini destekleyecek teknikler bulmasi icin zorlandi. Bu, suan varolan bir teknoloji! Bu teknoloji en üst safhalarina getirldi ve suan yeryüzünde uzaydan her kisiye heryerde ulasabilecek kapasitede.

Eger bu akil kontrolü isleminde daha derinlere inersek, aletlerin ve teknolojilerin politikayi cok daha can alici bir sekilde etkilemis oldugunu görebiliriz. Michael Dukakis, 1988 de George Bush a karsi Demokratlar tarafinda mitinglerini veririken, halkin onun konusmalarini gereginden yüksek pozitif algilamasi ve Bush un secimleri kazanma sansini azaltmasi nedeni ile ona karsi microdalga isinlari kullanilmisti. Aciklamya göre Kitty Dukakis inde üzerinde kullanilmis olan bu isinlar onu neredeyse intiharin esigine getirmisti. Amerikanin politik arenasinda baskanliga dogru ilerliyen bir adayin böyle ailevi sorunlari olmasi onu kolayca yaristan alikoyabiliyordu.
Amerikan Ordusunun "Military Review" isimli dergisinin 1980 aralik sayisinda, Albay John B. Alexander "The New Mental Battlefield: Beam Me Up, Spock" isimli yazisi ile ellerindeki tekniklerin kapasitelerini aciga vurmustu. Yazdiklarinda:

"Cesitli örnekler islevin görüldügü alanlari göstermektedir. Enerjinin bir canlidan digerine aktarilmasi; iyilestirme veya hastaliklara neden olma yetisi belirli bir mesafeye kadar basarilabilir, ancak hastalik veya kaynagi belli olmayan bir ölümü sizdirabilme; telepatik davranis degisimi ve uzak hipnoz yetisi yaklasik 1000 kilometrelik uzakliklara kadar rapor edilmistir.

Telepatik hipnoz kullanimi büyük potensiyallere sahiptir. Bu özellikle ajanlar bilinclerinin derinlerinde programlanabilir ve bunun kesinlikle farkinda farkinda bile olamazlar. Filmlerdeki "Manchurian Adayi" aslinda aramizda yasamaktadir ve telefon yoluyla aktivasyonada ihtiyaci yoktur.Diger akildan-akila sizma teknikleride dikkate alinmaktadir.

Eger bu yeti mükemmelestirilebilirse, dogrudan düsünce transferi telepati yolu ile tek bir akildan veya bir akil grubundan, hedeflenmis kitleler üzerinde uygulanabilir. Olayin kusursuzluk faktörü, alicinin aklina yerlestirilmis olan düsüncelerin baska bir kaynaktan gelmis olabileceginin farkina varamamasidir. Hedef her kimse, düsüncelerin orjinal oldugunu düsünecektir.
Iste bu tam olarak üzerinde konustugumuz sey.

Mavi Isin Projesinin ücüncü ayagi "Telepatik Elektronik Cift-Yönlü Iletisim". Albay John Alexanderin yazisinin devami:

Egerki uydular yolu ile yapay düsünceler küresel bir sekilde iletilebilirse, tüm dünya üzerinde kesin bir akil kontrolü saglanabilir. Kisinin tek karsi gelme yolu düsüncelerinin arka planini sürekli sorgulayip bagli oldugu ideoloji veya dinsel inanclarina olan aykiriliklarini incelemkten gecer.

Sunu tekrar etmeliyim, günümüz televizyonu, reklamlar, modern egitim ve sayisiz sosyal baski sürekli olarak temel düsüncelerinize saldirmakta ve sizleri degisime zorlamakta olduklarini aklinizdan sakin cikarmayin. Albay Alexander in yazisindaki son sözleri söyle idi:
Burada sunulan teknoloji türleri bir cok kisi icin "sacma" olarak nitelendirilecektir cünkü bu bilgiler bu tip kisilerin hayati görüslerine uymamaktadir. Ancak bazi insanlar halen dünyanin bir tepsi gibi düz oldugunada inanmaktadirlar.

Simdi, bunun buradaki anlami cok önemli, cünkü bu teknolojilere inanmayacak olan insanlarin oldukca cok sayida olmasi mümkün veya bunlari bilim kurgu olarak nitelendirmeleride. Fakat bu kisiler nasil bir tehlike ile karsi karsiya olduklarinin farkinda bile degiller. Mesihin tanitildigi gece bu olaya hazirlanmamis kisiler kendilerini kurtarmakta gec kalmis olacaklar. Inanmadiklarindan dolayida hazirliksiz yakalanacaklar.

Elektronik yolu ile Evrensel Dogaüstü BaglamlarDördüncü ayakta evrensel dogaüstü baglamlar elektronik yolu ile gerceklestirilecek. Bu asama üc farkli yönlere ayrilmakta.
Ilk olarak insanoglu dünya disi bir uzayli irkin ülkelerinin büyük sehirlerinin saldirisina ugrayacagina dair aldatilacak ve bu yolla tüm ülkelerin nükleer silahlari ile karsi gelmesi icin hepsi provake edilecek. Tüm nükleer silahlar ateslendikten sonra Birlesmis Milletler Senatosu ateslemeden kisa bir süre sonra ülkelere füzelerini imha etmeleri icin cagri yapacak ve saldirinin olmadigini aciklayacak. Peki Birlesmis Milletler Senatosu saldiri olmadigini nereden bilmis olacak? Sahneyi kendileri kurduklari icin!

Ikinci olarak hristiyanlar, incile göre beklenen bir iblisin yaratacagi katliama karsi gelecek olan dünya disi bir irkin kendilerini kurtarmaya geleceklerine inandirilacaklar. Olayin amaci tüm yeni dünya düzenine karsi gelebilecek muhaliflerin tek seferde ortadan kaldirilmasi. Aslinda bu olay uzay showunun baslamasindan birkac saat sonra gerceklesecek.
Ücüncü olarak elektronik ve CINN teknolojilerinden olusan bir karisim yapilacak. Bu sefer kullanilan dalgalar optik fiberde, coaxial kablolarda (TV), elektrik ve telefon hatlarinda kisacasi her cihazda cinlerin gezmesini saglaycak. Cihazlardaki entegre devre cipleri zaten bunun icin hazir! Bu olayin amaci insanlari küresel bir sekilde seytani ruhlarla karsi karsiya getirip düzensizlik ve kaosa neden olmak. Insanlar bu yüzden psikolojik bunalimlara, intihar dalgalarina ve katliamlara varan düzensizliklere itilecek. Binlerce Yildiz gecesinin ardindan dünya halki yeni mesihi kabul etmek icin hazirlanmis olacak. Baris ve düzen ne pahasina olursa olsun yerine oturtulacak. Hatta özgürlüklerin kaybolmasi pahasina.

Nakitin ve bagimsizligin yokedilmesi.Dördüncü ayakta kullanilan teknikler eski Sovyetlerin komunizmi kabullendirmek icin kullandiklarinin aynisi olacak. Ayni teknik Birlesmis Milletler tarafindan yeni dünya dininin ve düzeninin oturtulmasi icinde kullanilacak. Bircok insan bu olaylarin ne zaman gerceklesecegini ve bin yildiz gecesinin tarihinin tam olarak nasil secilecegini soruyor.

Aldigimiz bircok raporlara dayali bilgilere göre, saniyoruzki tüm bunlar küresel bir ekonomik cöküsün ardindan baslayacak. Ancak tam bir ekonomik cöküs degil! Ancak nakit ve plastik paradan kutulmadan önce olusturulacak yeni bir "ara para birimini" kabullendirecek kadar bir cöküs. Ara para birimi herkesi ellerindeki nakiti bankalara yatirmaya zorlayacak ve bu sayede parasi olupta buna ihtiyaci olmayanlar bile yeni dünya düzenine karsi herhangi bir ayaklanmayi finanse edebilecek yetilerini kaybedecek. Nakit para sistemi yok olacak! Bu ilk isaretlerden biri.

Ancak küresel elektronik para sistemi oturtabilmek icin gelecekte parasi olacak olanlarin paralarini sadece elektronik olarak transfer etmelerine izin verilecek. Son yillara dogru neredeyse herkes elindeki nakitini tümüyle harcamis duruma getirilecek. Herkes sadece %100 konseyine bagli olarak yasamini sürdürebilecek. BAgimsizligi önlemek icin, yeni dünya düzeni zaten simdiden vahsi hayvanlara, kuslara, balilara v.b. microchipler yerlestirdi! Neden? Bu sayede yeni dünya düzenini kabul etmeyenlerin avlanmalari ve hayatta kalmalari engellenecek.
Egerki buna karsi gelirlerse, uydular tarafindan takip edilip bulunacaklar ve ya hapsedilecekler yada öldürülecekler.

Yeni dünya düzeni zaten ülkelerin kanunlarini degistirmekte ve bu sayede herkesi belirli yiyecek ve vitaminlere bagli birakmakta. Ayni zamanda dinsel ve psikiyatrik bozukluklari olanlarla ilgili kanunlarda degistirlmekte ve bu sayede sisteme karsi tehdit olabilecek sahislarin kimlikleri tespit edilmekte. Üreme bozuklugu olarak görülenler ölüm kamplarina yollanip organlari alinacak ve en yüksek ödeyenlere satilacaklar. Öldürülmeyenler ise ya köle gibi calistirilacak yada laboratuarlarda kobay olarak kullanilacak. Diktatörlügün amaci gezegendeki herkesi istisnasiz kontrol altina almaktir. Bu yüzden herkesi kontrol altinda tutabilmek icin heryerde izleme kameralari, infrared kamerlara v.b. gibiler suan monte edilmis durumda. 1940 ve 1950 lerin insanlari birbirlerine yardim edip yasamlarini kolaylastirmaya ve üretken bir hayat sürmeye calisirlardi!

Yeni teknoloji sadece insanlari izlemek kontrol altinda tutabilmek icin gelistirildi. Bu teknoloji belirli bir amac icin gelistirildi ve bu amaci görmezden gelerek veya farkina varmaktan kacinarak sadece kurulacak olan yeni dünya düzeni, DECCAL ile gelen yeni dünya dini ve yeni dünya hükümetini bir adim daha yaklastirmis olacaksiniz.
Eger göremezseniz, eger ögrenemezseniz, eger anlayamazsaniz, siz ve aileniz belkide arkadaslariniz sizler icin coktan hazirlanmis olan ocaklarda yakilmaya yollanacaksiniz. Bu ocaklar ve kamplar dünyanin heryerinde sizinle ugrasabilmek icin kuruldular. Tümüyle fasist polis ve F tipi cemaatler kontrolünde olan bir ülkede kimse güvende olamaz!!!

Bu raporu aciklayan Serge Monast kardesimiz aciklamadan birkac gün sonra kalp krizi gecirmis bir sekilde ölü bulundu.

Anlamak isteyenler icin:Nekadar ödeme zorunlulugu altinda oldugunuzu bir hesaplayin. Vergileriniz, sigortalariniz, faturalariniz. Bugün devlete isiniz düstügü zaman parmak izi veya fotograf birakmadan bir islem yapabiliyormusunuz? Istediginiz telefonu kullanabiliyormusunuz? Arabanizla isediginiz gibi ticaret yapabiliyormusunuz? Istediginiz gibi yurt disina cikabiliyormusnuz? Istediginiz yere ev kurabiliyormusunuz? Hadi araziyi aldiniz diyelim, evinizi istediginiz gibi insa ettirebiliyormusunuz? Aldiginiz yiyeceklerin, özelliklede hazir yiyeceklerin nereden geldigini gercekten biliyormusnuz? Ictiginiz suda neler oldugunu biliyormusunuz? Doktorunuzun size verdigi ilaclarin sizi gercekten iyilestirdigine inaniyormusunuz? Kanserin %100 caresinin olmadigina halen inaniyormusunuz? Size yapilan asilarin icerigini biliyormusunuz? Toplumun bir bireyimisiniz yoksa toplumdan bagimsiz birimisiniz? Bundan ne kadar eminsiniz? Ülkenizde kac tane cezaevi oldugunu ve kacinin bos oldugunu biliyormusunuz? Deniz suyundan su üretmeyi biliyormusunuz? Balik tutmayi ve olta kurmayi biliyormusunuz? Bitki yetistirmeyi biliyormusunuz? Örmeyi ve iplik yapmayi biliyormusunuz?
Codex Alimentraius un ne icin olusturuldugunu biliyormusunuz? Kopenhagdaki Küresel isinma antlasmasinin esas nedeninin bir dünya hükümeti kurmak oldugunu biliyormusnuz? Antlasmanin maddelerini okumus olan varmi?

Mademki bir akliniz var o zaman onu kullanmanin zamani artik geldide geciyor bile.



Mehmet Serendip ALTINDAL
__________________
Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.
Derin Düşünce isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Derin Düşünce Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (8. June 2011), Miralay (8. June 2011)