Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11. June 2011, 11:38 AM   #2
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Nerdoğan Kardeşim! Allah sizlerden razı olsun. Allahın emrettiği gibi aklınızı işleterek sorgulamaya ve Kur'an okumaya başlamışsınız. Rabbımız daim etsin. Kur'an gerçekten de insan rüşde erdirir.


Alıntı:
nerdogan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aklıma takılan bir konu ile yine karşınıza çıktım..Bildiğim kadarı ile Hz.Adem'den Hz İsa peygambere kadar tüm peygamberlere Hz Muhammed müjdelendi. .
Böyle bir bilgi sözkonusu değildir. Bunlar Kur'an ile çelişen rivayet bağlamlı sözlerdir.

Alıntı:
nerdogan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Kuran, İncil gibi Tevrat'ın da, Hz. Muhammed'in geleceğini bildirdiğini haber verir. A'raf suresinin 157. ayeti "Onlar ki, onlara iyiyi emreden ve onları kötülüklerden alıkoyan, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılan, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılan, sırtlarından ağır yükleri, üzerlerindeki bağları ve zincirleri indiren, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılmış bulacakları o Ümmî Peygamber, o Elçi’ye uyarlar. O hâlde, ona iman eden, ona kuvvetle saygı gösteren, ona yardımcı olan ve onun ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir."

En'am suresinin 20. ayetinde de ; "Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Resûlullah'ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar." ifadesi bulunur.
Kur'an'da Allah Resulu Muhammed'in geleceğinin Tevrat ve İncil'de yazılı olduğu ifade sözkonusu değildir. İncillerde "Adı Ahmet olan" şeklinde bir ifade vardır. Ancak Bu ifadedeki "ahmet" özel isim değil "övülmüş" anlamında sıfattır. Sitemizde bununla ilgili yazılar vardır. Allah Resulunun adı Ahmet değil Muhammed'dir. (selam olsun.)

A'raf 157-158 bir kerede nazil olan ayet grubudur ki, Âyetlerden anlaşıldığına göre, peygamberimizin yaşadığı dönemdeki İsrâîloğullarının elinde bulunan Tevrât'ta, son peygamberi niteleyen ve haber veren cümleler bulunmaktadır._-Adının Muhammed olduğunu belirten değil- Zaten Kur’ân'ın bu Âyetlerine o günleri yaşayan Ehl-i Kitap tarafından bir tepki gösterilmemiştir. Kur’ân'da da, kendilerine kitap verilenlerin peygamberimize inandıkları bildirilmiştir:

Bakara;46 da "Onlar ki, Rabblerine kavuşacaklarını ve gerçekten O'na döneceklerini yakinen bilirler."

En'âm; 20 de " Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, onu, [peygamberi] kendi oğulları gibi, bilirler. Kendi nefislerini kayba uğratanlar; işte onlar iman etmezler."

Bakara; 121 de "Kendilerine kitabı verdiğimiz kimseler onu, tilâvetinin hakkını vererek okurlar. İşte onlar, ona iman ederler. Her kim de onu inkâr ederse, işte onlar zarara uğrayanların ta kendileridir."

Saff; 6 da "Ve Meryem oğlu Îsâ: "Ey İsrâîloğulları! Hiç şüphesiz ben, benden önce gelen Tevrât'ı doğrulayan ve benden sonra gelecek adı çok övülen bir Elçiyi müjdeleyen, Allah'ın bir Elçisiyim." demişti. Sonra o, onlara apaçık delillerle gelince "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler." (Adı "Ahmet olan" değil, "çok övülen")

Tevrât'ta, o günkü peygamber olan Mûsâ peygamberden sonra bir peygamber geleceği, Tesniye 18. Bölüm 15–19. cümlelerde; İşaya 41. Bölüm 25. cümlede ve 42: Bölüm 1–5. cümlelerde yer almaktadır. Ancak geleceği söylenen bu peygamber, tarihî gerçekler itibarıyla Îsâ peygamberdir. Zaten bizi de İncil’deki ifadeler ilgilendirmektedir:

YUHANNA İNCÎLİ
"Ben daha aranızdayken size bunları söyledim. Ama Baba'nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak. Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın. Size, 'Gidiyorum, ama yanınıza döneceğim' dediğimi işittiniz. Beni sevseydiniz, Baba'ya gideceğim için sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür. Bunları size şimdiden, her şey olup bitmeden önce söyledim. Öyle ki, bunlar olunca inanasınız. Artık sizinle uzun uzun konuşmayacağım. Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor. Onun benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur. [39-115] Yuhanna 14:25–30.

Size gerçeği söylüyorum, benim gidişim sizin yararınızadır. Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O'nu size gönderirim. O gelince günah, doğruluk ve gelecek yargı konusunda dünyayı suçlu olduğuna ikna edecektir: Günah konusunda, çünkü bana iman etmezler; doğruluk konusunda, çünkü Baba'ya gidiyorum, artık beni görmeyeceksiniz; yargı konusunda, çünkü bu dünyanın egemeni yargılanmış bulunuyor. "Size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız. Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek. O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek. Baba'nın nesi varsa benimdir. 'Benim olandan alıp size bildirecek' dememin nedeni budur. [39-116] Yuhanna 16:7-25

MATTA İNCÎLİ
"Bir benzetme daha dinleyin: Toprak sahibi bir adam, bağ dikti, çevresini çitle çevirdi, üzüm sıkma çukuru kazdı, bir de bekçi kulesi yaptı. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıktı. Bağbozumu yaklaşınca, üründen kendisine düşeni almaları için kölelerini bağcılara yolladı. Bağcılar adamın kölelerini yakaladı, birini dövdü, birini öldürdü, ötekini de taşladı. Bağ sahibi bu kez ilkinden daha çok sayıda köle yolladı. Bağcılar bunlara da aynı şeyi yaptılar. Sonunda bağ sahibi, 'Oğlumu sayarlar' diyerek bağcılara onu yolladı. "Ama bağcılar adamın oğlunu görünce birbirlerine, 'Mirasçı bu; gelin, onu öldürüp mirasına konalım' dediler. Böylece onu yakaladılar, bağdan atıp öldürdüler. Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne yapacak?" Îsâ'ya şu karşılığı verdiler: "Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek; bağı da, ürününü kendisine zamanında verecek olan başka bağcılara kiralayacak." Îsâ onlara şunu sordu: "Kutsal Yazılar'da şu sözleri hiç okumadınız mı? 'Yapıcıların reddettiği taş, İşte köşenin baş taşı oldu. Rab'bin işidir bu, Gözümüzde harika bir iş!' "Bu nedenle size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştiren bir ulusa verilecek. "Bu taşın üzerine düşen, paramparça olacak; taş da kimin üzerine düşerse, onu ezip toz edecek." Başkâhinler ve Ferisiler, Îsâ'nın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar. O'nu tutuklamak istedilerse de, halkın tepkisinden korktular. Çünkü halk, O'nu peygamber sayıyordu. [39-117] Matta 21:33-46

KİTAB-I MUKADDES:
Tanrınız RABB size aranızdan, kendi kardeşlerinizden benim gibi bir peygamber çıkaracak. Onu dinleyin. Horev'de toplandığınız gün Tanrınız RABB'den şunu dilemiştiniz: 'Bir daha ne Tanrımız RABB’in sesini duyalım, ne de o büyük ateşi görelim, yoksa ölürüz. RABB bana, 'Söyledikleri doğrudur dedi. 'Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım. Sözlerimi onun ağzından işiteceksiniz. Kendisine buyurduklarımın tümünü onlara bildirecek. Adıma konuşan peygamberin ilettiği sözleri dinlemeyeni ben cezalandıracağım. [39-118] Tensiye, 18:15-19
157. Âyette geçen ağır yükler üzerlerindeki bağlar ve zincirler, İsrâîloğullarının kendi kendilerine dine koydukları ağır hükümleri ifade etmektedir. Meselâ, bu ağır yüklerin bir tanesi, cumartesi günü çalışmayı terk etme yükümlülüğüdür. Rivayete göre Mûsâ peygamber bu yükümlülüğe uymayan birisini görmüş ve onu öldürmüştür. Bundan başka, İsrâîloğulları arasında yaygınlaşmış olan; cinayetlerde diyet uygulaması yerine sadece kısas uygulanması, işlenen suçlar için tövbe etmenin ancak insanın kendini öldürmesiyle mümkün olması gibi daha birçok kural, Âyetteki "ağır yükler", "üzerlerindeki bağlar" ve "zincirler" kapsamına girmektedir. İşte Âyette, Ümmî peygamberin kaldırdığı yüklerle, kurtardığı bağlar ve zincirlerle kastedilen, bu hükümlerdir.

Şahsen "Barnabas" İncili okuma olanağı bulamadım ki onda olanları da siz aşağıdaki bilgileri vererek paylaşmışsınız.

BARNABAS iNCİLİ
36.Bölüm


Sonra Isa dedi: "Bakin, size söylüyorum ki,ibadet etmeyen şeytan'dan daha kötüdür ve daha büyük eziyet çekecektir. Çünkü, şeytan'in önünde kavulmadan
önce hiç bir korkma örneği yoktu ve Allah onu tevbeye çağıracak hic bir peygamber de göndermiş değildi; ve insan-şimdi, Allah boyle dedii icin, benden sonra gelecek ve belki de benim yolunu hazirladigim Allah'in
Elçisi disinda bütün peygamberler gelmis bulunuyor...."


39.Bölüm


Isa Cevapladi: ".....Adem havada gunes gibi parlayan bir yazi gordu: 'Allah'tan baska ilah yoktur ve Muhammed Allah'in Resulu'dur.' Bunun uzerine Adem agzini acarak, dedi:' Sukur sana ey Allahim Rabb, bana hayat nimeti verdin; fakat senden bana soylemeni diliyorum: 'Bu Muhammed Allah'in elcisidir' sozlerinin mesaji ne anlama geliyor?
Benden once yaratilmis baska insanlar mi var?" "Bundan sonra Allah dedi:'Tabii, ey kulum Adem.Sana diyorum ki: Ilk yarattigim insan sensin.Ve senin gOrmus oldugun, yillar sonra dunyaya gelecek,benim resulum olacak ve her seyi kendisi icin yarattigim oğlundur. Geldiği zaman dunyaya Işık
verecektir...."


44.BOlUm


"Size diyorum ki, Allah'in elcisi, Allah'in yarattigi hemen her şeye mutluluk getirecek olan bir nurdur; cunku o,anlayis ve muşavere ruhuyla, hikmet ve kudret ruhuyla, korku ve sevgi ruhuyla, akıl ve itidal ruhuyla donatilmistir; rahmet ve merhamet ruhuyla,adalet ve takva ruhuyla, yumusakliktan, butun diger yarattiklarina verdiginden uc kat fazla almistir. Ey, onun dunyaya gelecegi kutlu zaman! Inanin bana, onun ruhunu gorenlere Allah peygamberlik
verdiginden, her peygamber gibi ben de onu gordum ve ona saygi gosterdim. Onu gorunce, ruhum teselli ile doldu (ve) dedim:
'Ey Muhammed, Allah seninle olsun ve beni ayakkabinin baglarini
cozecek degerde kilsin. Buna ermekle ben de buyuk bir peygamber ve
Allah'in kutsal bir (kul)u olacagim'Ve Isa boyle deyip, Allah'a Sukretti"

Bu Barnabas İncilinde olduğunu belirttiğiniz yukarıdaki sözlere benzer HAdis kitaplarında da çok değişik rivayetler vardır. Ancak bizler için önmeli olan Allah'ın Kur'an da ne dediğidir. Eğer önceki kitaplarda Alalh resulunun adı belirtilmiş olsaydı herkes doğacak çocuğunun adını "muhammed" koyardı. Bunlar varsa bile "övülmüş olan" anlamında sıfatlardır ki Kur'an'da da niteliklerinin belirtildiğine vurgular yapılmıştır ki bu ayetleri yukarıda belirtmiştik.

Alıntı:
nerdogan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Çok fazla uzatmak istemiyorum ancak Kuranda da bildirildiği gibi Hz Muhammed önceki tüm peygamberlere bildirilmişti.
Kur'an'da bu dediğiniz türden bir ifade sözkonusu değilidir. Var diyorsanız ayetini belirtiniz birlikte talil edelim inşaAllah.


Alıntı:
nerdogan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Aklıma takılan konu ise, bu durumun milletlerin yazgısı ve imtihanı ile ilişkili.Şayet Peygamberimizin geleceği yüzyıllar öncesinden apaçık belli idiyse,.

Muhammed adında bir peygamberin geleceği yüzyıllar öncesinden belli değildir.

Alıntı:
nerdogan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Arap toplumunun sapıtacağı ve son peygamber ve kitabın kendilerine gönderileceği de belli idi.Yani Arap toplumunun çizgisi önceden belli idi.,.
Böyle birşey sözkonusu değilidir. Her toplumdan sayısız peygamberler gelip geçmiştir ki, Kur'an'da sadece bir kısmının ismi belirtilmiştir.

Alıntı:
nerdogan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Bu durumu sorgulamak ne kadar mantıklı bilemiyorum ama Allah hem toplumlar anlamında hem de bireyler anlamında herşeyi biliyor elbette.Ancak sonuç itibari ile ne kadar kader çizgisi önceden çizilmiş olsa da tercihlerimiz imtihanımızı yönlendiriyor.Tercihleri yanlış olan toplumların helakı ile ilgili birçok ayet var.
Arap toplumunun sapıtmaktan başkaca bir seçenekleri yokmuydu yani yazgıları böyle idi ise onların imtihanında başka seçenek yokmuydu diğerlerinden farklı olarak?

Veyahut Arap toplumu sapıtmasa dahi Hz Muhammed gelecekmiydi?
Allah en büyüktür, en iyi bilendir.Eğer haddimi aşıyorsam beni affetsin İnşallah ancak düşünen sorgulayan bir insan olarak aklıma takılıyor.İnancımla ilgili en ufak bir şüphem bugüne kadar olmadı olamaz da..Ama hem tarih bilgim hem de diğer konularda ki eksik bilgilerim nedeni ile birşeyleri kaçırıyorum.O nedenle eksik taşları ilim sahibi forum üyelerinden sağlamak istiyorum..
Allah sizlerden razı olsun. Sorgulayıcılardan eylesin hep. Ancak böylesine sorgulanarak oluşan iman/inanılan, güvenilen, kabul edilen değerlidir. Ancak böylesi iman ile rüşde erenlerden oluruz.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (11. June 2011), hiiic (11. June 2011), Miralay (12. June 2011), nerdogan (11. June 2011)