Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22. January 2010, 08:24 AM   #3
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

İSLAM KULA KULLUĞU RED ALLAH A KULLUĞA DAVET DİNİDİR.
ahzab.36. Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” diye peygamber gönderdik. Allah onlardan kimini doğru yola iletti, onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.

DİN İSE,yaşama biçimidir.bu biçimlendirmede hükümleri ,kanun yasaları Allah koyar resulleride insanlara tatbikini gösterir.Bu hükümler dışında insanların kendilerinin koydukları ve Allah ın hükümlerine uymayan yasaların hepsi batıl olduğu gibi kula kullukta farklı bir din olur.

anlatmaya çalıştı*ğımız gibi her din bir hayat şekli ve her hayat şekli bir dindir. Allah'ın razı olacağı hak din ise İslam olup, bazilarının anlattığı gibi sadece uhrevi bir din değildir. İslam gerçeği, insanların zulümden uzaklaştırmayı, adaletin güzelliğine ka*vuşturmayı amaçlayan bir hayat şekli, bir yaşam tarzı, bir nizamdır.

Kendi başına ve kendi özgünlüğü ile başlıbaşina bir nizam olan İslam, sadece kendisine yönelmeyi zorunlu kıldığı gibi diğer batıl dinleri reddetmeyi de zorunlu kılmakta*dır.

“Bir koltukta iki karpuz taşınmaz” derler.

“Bilmiyorum!.”

Belki bir koltukta iki veya üç karpuza yer olabilir. Fa*kat bir koltukta iki karpuza yer olsa dahi, bir kalpte İs*lam'la birlikte ikinci bir dine kesinlikle yer yoktur.

İslam dini, zamanımızda bazılarının yaptığı gibi batıl dinlere, batıl ideolojilere, batıl izmlere hoş görünerek veya

onların pisliklerini hoş görerek, onların şemsiyesi altında gelişebilecek bir din değil; bizzat onları ve onların tüm pis*liklerini inkar ederek, kendisini onlardan beri tutarak ber*raklığını ve yücelik vasfını koruyan bir dindir.

Resulullah (s.a.v.)'in bütün pratiğinde, tavizden uzak bu gerçekleri görmemiz mümkündür. Nitekim Efendimiz (s.a.v.) Mekke insanlarına İslam'ı tavizsiz bir üslupla ve İla*hi vahiy istikametinde tebliğ ederken, bu tebliği reddeden insanların çok açık tavırlarıyla , çok açık tepkileriyle karşı*laşıyordu. Fakat ne gariptir ki aynı tebliği, aynı istikamette yapmaya çalışan günümüz müslümanların ise böylesi açık tavırlarla, böylesi açık tepkilerle karşılaşmamaktadırlar.

İslam'ı temelde reddetmelerine veya başka itikadların din edinmelerine rağmen tevhidi dine davet edilen bu insanlar, davet edildikleri bu dinin ismi “İslam” olduğu için, “İslam” kavramına karşı açık bir tavır takınmazlar.

İslam'ın içeriğini, İslam'ın gerçeklerini reddetseler dahi, “İslam” kelimesini reddetmek istemezler. Çünkü han*gi batıl dini yaşıyor olurlarsa olsunlar, yaşadıkları bu batıl dinlere “İslam” ismini vermişlerdir.

Şayet kendilerini bu gerçekleri içermesine rağmen ismi “İslam” olmayan bir dine davet etseydik, bu davete karşı çok açık tavırlar gösterebilirlerdi.

“Siz bizim dinimizi mi değiştirmek istiyorsunuz?”

“Siz bize yeni bir din mi getiriyorsunuz?., gibi ifadelerle, “Biz sizlerin getirdiği bu yeni dini kabul etmiyoruz”

diyebilirlerdi!.

Bunu diyememelerinin veya tevhidi davete karşı açık bir tavır gösterememelerinin nedeni; davet edildikleri dinin ismi “İslam” olduğu gibi, kendilerini nisbet ettikleri dine de “İslam” demeleridir.

Netice olarak bu kimselerin içinde bulunduklan dine ve din anlayışlarına baktıktan sonra bu kimselere diyoruz ki.

Siz İslam'ı böyle anlıyor ve bu yaşantınıza İslam di*yorsanız, biz sizleri gerçekten yeni bir dine davet ediyoruz. Evet sizler.

İslam dinini sadece bazı ferdi ibadetler olarak algılı*yorsanız, kominizme veya sosyalizme karşı çıkmak adına kapi*talizmi desteklemeyi İslami bir vecibe görüyorsanız, ağzından “Allah” lafzı çıkan bütün politikacıları, bu politikacıların icraatlarına bakmadan müslüman kabul ediyorsanız, bu politikacıları din kardeşi görüp, bu politikacılara din adına itaat ediyorsanız.

İslam hukukunu geçmişe, beşeri hukukları günümüze nisbet ediyorsanız, tağuti sistemlerin çanak yalayıcıları olan ve tağutun maslahatını gözeten resmi din görevlilerini, dininize göre müftü veya imam kabul ediyorsanız, dünya emperyalizmine din adına karşı çıkan müslümanlara, aşırı dinci veya terörist diyorsanız, kafire şer, müşriğe ehven-i şer olarak bakıyorsanız.

Evet bütün bu meselelere, böylesi yaklaşımlarda bulu*nuyorsanız.

Biz sizleri gerçekten yeni bir dine, ismi “İslam” olan, fakat atalannız tarafından tahrif edilen, değiştirilen, dejenere edilen geleneksel dinle her*hangi bir ilgisi olmayan yepyeni bir dine davet ediyoruz.

İşte bu yeni dinde, zulme rıza göstermek yoktur.

İşte bu yeni dinde, ahiret için Allah'a, dünya için tağuta kulluk etmek yoktur.

İşte bu yeni dinde, göklerin hakimiyetini Yaratıcıya, yerlerin hakimiyetini yaratılmışlara bırakmak yoktur.

İşte bu yepyeni dinde, “Ben hem müslümanirn, hem kapitalisttim”, “Ben hem müslümanım, hem faşisttim”, “Ben hem müslümanım, hem sosyalisttim Ben müslümanım hem demokratım,Ben müslümanım hem laikstim” demek, İslam ile birlikte başka bir dini, başka bir ideolojiyi, başka bir izmi de kabul etmek, kesinlikle ve kesinlikle yok*tur..

İşte bu yepyeni dinin adı, Resulullah (s.a.v.)'in tebliğ ettiği İslam'dır. Davet edilmekten ve davet etmekten onur duyduğu*muz İSLAM gerçeğidir...
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla