Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14. January 2009, 12:32 PM   #20
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Allah'ın Ni'metlerine Nankörlükleri:


87- Andolsun, Mûsâ 'ya Kitabı verdik, arkasından peygamber gönderdik. Meryem oğlu îsâ 'ya da açık deliller verdik ve onu Rûhu'l-Kudüs ile destekledik. Ne zaman ki, bir peygamber, size canınızın istemediği bir şey getirdiyse büyüklük taslamadınız mı? Kimini yalan*ladınız, kimini de öldürüyordunuz? 88- "Kalblerimiz,perdelidir," dediler. Hayır, ama inkârlarından dolayı Allah onları lanetlemiştir, artık çok az inanırlar. 89- Ne zaman ki, onlara Allah katından, yanlarında bulunan(Tev-rât)ı doğrulayıcı bir Kitâb (Kur'ân) geldi, daha önce inkâr edenlere karşı yardım isteyip dururlarken o bildikleri (Kur'ân) kendilerine gelince onu inkâr ettiler; artık Allah'ın laneti, inkarcıların üzerine olsun! 90- Allah'ın, kullarından dilediğine lütfuyla (vahiy) indirmesini çekeme-yerek, Allah'ın indirdiğini inkâr etmek için kendilerini ne alçak şeye sattılar da gazab üstüne gazaba uğradılar. İnkâr edenler için alçaltıcı bir azâb vardır. 91-Onlara: "Allah'ın indirdiğine inanın!" denilse, "Bize indirilene inanırız." derler, ötesini kabul etmezler. Halbuki o, kendi yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir gerçektir. De ki: "Gerçekten inanıyor' idiyseniz neden daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?" (Bakara: 92/87-91)

92/87'nci âyette de İsrâîloğullarına Allah'ın nimetleri sayılmakta; Musa'ya Kitâb'ı verdiği, onun ardından peygamberler gönderdiği, Meryem oğlu îsâ'ya da, peygamberliğini kanıtlayan mu'cizeler verdiği ve onu Rûhu'l-Kudüsle desteklediği belirtilmektedir. Sonra İsrâîloğullarına hita*ben, "Ne zaman ki, bir peygamber, size canınızın istemediği bir şey getir*diyse büyüklük taslamadınız mı? Kimini yalanladınız, kimini de öldü*rüyordunuz?" buyurulmaktadır.

92/88-91 'nci âyetlerden anlaşıldığına göre Hz. Peygamber (s.a.v.), İsrâîloğullarına Kur'ân'ı okuyup düşünmeğe da'vet ettikçe onlar inat ve küfürlerinde ısrar etmişler "Senin dediklerini aklımız almaz, bizim bildiği*miz bize yeter; senin anlattığın şeylere bizim kalblerimiz kapalı(karnımız tok)dur" demişlerdi. Oysa onlar daha önce, yakında çıkacak bir peygam*berin öncülüğünde Araplara galip geleceklerini söyleyip duruyorlardı. Bu peygamberin getirdikleri, kendi yanlarında bulunan Kitabın hükümlerine uygun olduğu halde sırf kıskançlıklarından dolayı bile bile onu kabul etmediler. Böylece onlar, imanı verip küfür ve nankörlüğü satın alarak kötü bir alışveriş yapmış oldular. Çünkü bu alışverişi yapanlar, Allah'ın gazabına uğrarlar. Allah'ın la'neti, öylelerini kuşatıp mahveder.

Onlara: "Allah'ın indirdiğine inanın" dendikçe onlar: "Yalnız bize indirilene inanırız" derler ve bunun ötesinde vahiy olacağını kabul etmez*ler. Oysa vahiy, herhangi bir ulusun tekelinde değildir. Allah, dilediği ulustan, dilediği kuluna vahiy indirebilir. Aslında kendileri, daha önce kendi aralarından çıkmış peygamberlere de doğru dürüst inanmamışlar, onlara çeşitli kötülükler yapmışlardı. Onların bir kısmını yalanlamış, bir kısmını ise yalanlamakla kalmayıp öldürmüşlerdi. Hz. Mûsâ, kendilerine mu'cizelerle Kitabı getirdiği halde putçuluğu içlerinden söküp atamamışlar, onun gıyabında altun buzağıya tapınışlardı. [103]
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
TUĞÇE DENİZ AKIN (13. January 2010)