Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13. March 2015, 02:20 PM   #9
ozkanates
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 20
ozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud ofozkanates has much to be proud of
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın özkanateş.

Muhammed'in O'nun kulu ve resulü olmasına şahadetin gerekçesini lütfen biraz detaylandırabilir mi siniz?
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Galip kardeşim, Muhammed'in O'nun kulu ve resulü olmasına şahadetin gerekçesi demeyelim de izahı diyelim. Çünkü Kelime-i Şehadet bir gerekçe açıklamıyor, sadece olmuş olanı anlatıyor. Muhammed kul olarak yaratılırken de, resullük verilirken de orada olduğumuzu, yaptığı kulluğu ve resullüğü gördüğümüzü anlatıyor. Buna istinaden de diyoruz ki "ben şahidim, o zaman gördüm, şimdi söylüyorum."

Varlık TEK. Bizim varlıklar = ÇOKLUK olarak gördüklerimiz, TEK varlığın farklı tezahürleri/görünümleri.

Üzerinde kabartma filler olan bir peçete düşünelim. O fillere yok demeyiz çünkü onları gözümüzle görmemizde ve dokunarak hissetmemizde, var olmanın gereklerini peçetenin kendisi gibi gerçeklerler. Ama biraz geri çekilip bakıldığında görülür ki, aslında hepsi peçete, peçeteden başka bir şey yok. Benim var dediğim filler, peçetenin tezahürlerinden/görünümlerinden ibaret. Eğer peçete üzerinde fil değil çiçek kabartması olsaydı, diyecektim ki fil yok çiçek var. Oysa her durumda tek varlık peçete. Aynı peçete farklı tezahürlerle bana fil olarak da gözükür çiçek olarak da.

Eğer peçetenin üzerine kalemle fil çizecek olsam, o fil artık peçetenin tezahürü olmaz, peçetenin parçası olan, fakat peçeteden ayrı, boyanın atomlarından oluşan başka bir varlık olur. Geleneksel görüş bu şekilde varlıkları Allah'ın yarattığı Allah'dan başka varlıklar olarak tasavvur ederken, mistik görüşte sadece Allah var. Varlıklar ne O'ndan ayrı ne O'nun parçası ama O'nun geçici tezahürleri/görünümleri.

Bir gemiyi batıran dalgaları düşünelim. O dalgalara yok demeyiz çünkü onları görmemizde, dokunmamızda, duymamızda, koklamamızda, tadmamızda var olmanın gereklerini denizin kendisi gibi gerçeklerler. Neticede koca gemiyi batıran da onlardır. Ama "hadi gemiyi batıran dalgaları bulup getirelim" dediğimizde bulamayız getiremeyiz çünkü "dalga" diye bir varlık yok, var olan sadece deniz. Dalga ne denizden ayrı ne de denizin parçası ama denizin geçici bir tezahürü/görünümü.

Kendimizi düşünelim. Kendimize yok demeyiz çünkü Allah'ın Kuran'da verilen isim ve sıfatlarının tümünde var olmanın gereklerini Allah'ın kendisi gibi gerçekleriz. Ama biraz geri çekilip bakıldığında görülür ki, aslında Allah'dan başka bir varlık yok. Benim var dediğim varlıklar, Allah'ın tezahürlerinden/görünümlerinden ibaret. Allah böyle görünmek istediği için çevremdeki varlıklarla böyle görünüyor. Farklı görünmek isteseydi ben şimdi var dediklerime yok, yok dediklerime var diyecektim. Oysa her durumda tek varlık, tek var olan sadece Allah.

Kelime-i Şehadet'e dönersek... Muhammed'e resullük verilirken de, Muhammed resullük ederken de, yine O'ndan başka varlık yoktu. Muhammed'e resullük veren de O idi, O'ndan resullük alan da O idi; O'nun resullük verdiğini, O'nun resullük aldığını gören de O idi. Şimdi de O'nda başka varlık yok. O halde şimdi "Muhammed'in resulluk aldığını gördüm, şahidim" diyen de O, ve bu yüzden bu şahitlik doğru ve biz "şahidim" dediğimizde doğruyu söylemiş oluyoruz.
ozkanates isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla