bürokrasi çoğu zaman iktidarları çalışamaz hale getirebilir.bunun en büyük örneği türkiyedir. vesayet rejimi altında inim inim inlemiştir.kimi zaman ordu kimi zaman yargı kimi zaman kamu kurumlarındaki bürokratlar kimi zamanda bir cumhurbaşkanı eliyle
yakın tarih bakınız ahmet necdet sezer
devlet ne zaman bir atılım içinde olsa hemen el frenini çekmişlerdir.
şimdi kalkıp diyorsunuzki hukuken türkiyeyi yönettiler.bir kere karşılarındaki en büyük direnç zaten yargıydı. biz buna kağıt üzerinde diyelim.beyefendi bu ülkede başbakan asıldı ne diyorsunuz siz.yıllarca sözde demokrasi altında yapılan seçimlerle belirli iktidarlar yönetti bu ülkeyi ama perde arkasının öyle olmadığını beş yaşındaki çocuklar bile biliyor.
hakim bir grup yada sınıf ne derseniz deyin asıl biz bunlara kamalistler diyoruz perde arkasından her şeyi çomakladılar.demokrasiyi içselleştirememiş bu insanlar her seçim sonrası ordu göreve diye bağırmadılarmı.hikayede en özgür en demokrat olması gereken üniversitelerin rektörleri bile ordu göreve diye bağırdı.
bu bahsettiğiniz iktidarlar görevdeyken okul birincisi olan başörtülü kız ödül töreninde kürsüden aşağı itilmedimi. yada biricik oğlu yemin törenine katılan mehmetçiğin annesi içeriye alınmadığı için tel örgüler dışından oğluna bakıp hıçkırıklara boğulmadımı. 28 şubat zamanında türlü tiyatro çevrilip mütedeyyil insanlar yazarlar iş adamları baskı altına alınmadımı. tanklar sincanda fener alayımı düzenledi.bu ülkede demokrasi her sekteye uyratıldığında dayanılan sebep hep aynı değilmiydi.
evet belki iktidar görünüşte sağ partilerdeydi ama yular başkasındaydı. az biraz at şahlansa hemen yular çekilir at tırıs gitmeye zorlanırdı.bürokrasinin her kademesine yerleştirilmiş katı kamalist memurlar yıllarca ülkenin dibini dinamitlediler.kaymak tabaka oluşturdular kendilerinden olmayanı barındırmadılar hiç bir yerde. bu gün bile nerede bir yatırım yapılacak olsa hemen orada bitiveriyorlar.
köprü yapılacak -olmaaaz
yol yapılacak- yandaşa gitti
uçak yaptık - niye pervanesi var
havaalanı yapılacak -ııhh
enerji darboğazımız var
hes yapacaz -karşıyız
termik santral yapalım - ona külliyen karşıyız
nükleer yapalım -sakıncalı
be mubarek telefonunun şarjı bittimi ağlayasın geliyor ya. neyle şarj edecen rüzgar gülüylemi.
zeytin gürgen kavak işin tiyatrosu. onlarca yıldır akan suyun başına geçemiyorlar dava bu. mesela adam amiral gazete sahibi. hilton u genişleteyim dedi üstelik planlarda alengirde var.izin verilmedi vay senmisin izin vermeyen ondan sonra adam devletin hükümetine savaş açtı. zannettiki başka başbakanlara yaptığım gibi evime çağırır pijama ile karşılar her şeyi dikte ederim. ama o da havasını aldı. mama kesildi herkes bir alem oldu.
şimdi bakıyorsun nefret ettikleri cemaatin ipleri ile oynuyorlar oyunu pes vallahi.
halkı hor gördünüz
bidon kafa
makarnacı
kömürcü
aşağılamak için her terimi kullandınız halada kullanıyorsunuz.
öğretmen siz olmalısınız
doktor siz olmalısınız
mühendis siz olmalısınız
hakim savcı siz olmalısınız
rektör sizden çıkmalı
subay sizden olmalı astsubayda
niye
çünkü ülkenin sahibi sizsiniz. bizler size hizmet için varız.imam hatiplisin ya git ölü yıka. çiftçilik yap temizlikçilik yap TAKSİCİLİK yap bakkallık yap manavlık yap işçilik yap çok iyi durumdaysan en fazla esnaflık yap.
olmuyor beyler devran dönüyor zaman geçiyor şartlar değişiyor. belki ilerde yine ibre size dönebilir fakat şimdi olan bu.
|