Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10. March 2011, 02:44 PM   #13
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Derin Düşünce Kardeşim!

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam dost1. Dogrudur Kuranda mucize kelimesi gecmemektedir. Velakin bizim mucizeden kastımız, tevil edilmeksizin anlasılan Musanın asayı yılana çevirmesi, Ashab-ı Kehfin üç yüz yıl uyuması, Yunusun balıgın karnına girmesi, Süleymanın kuslarla, karıncalarla veya hüdhüdle konuşması gibi misallerdir. Mucizeden kastımız umumun anladıgı kavramı kasıttır.

Bilakis mucize Aciz bırakan demektir. olagan olduğu halde görkem veya ihtişamı karşısında aciz kalışı ifade eder. Bu baglamda dusundugumuzde misalen güneşin doguşu ve batışı bize gore olagandir, her gün aynı yerden dakik bir şekilde doar ve ve dakik bir şekilde batar, gercektende bu insanı aciz bırakan bir şeydir. Teslimiyetten baska care yoktur. Normal olan tabiatın işi mucize olan Allah'ın işi diye görülemez. Kuranda ayet/alamet anlamlarında kullanılmıstır. Ancak mealcilerimiz bu kelimeyi ısrarla mucize diye ceviregelmislerdir.

Dedigim gibi, yukarıdaki yazımdaki mucize kavramı ile kastım; Kissalar ve mucizeler gercekten vuku bulmus mudur yada bizzat anlatıldıgı gibi mi vaki olmustur? sorusuna verilmis/verilebilecek bir cevap olarak dusununuz...

Muhabbetle
Eğitim ve öğretimde önemli role sahip olan kıssalar, uyarı konusunda da çok etkili olduğu için, Kur’an’da birçok kıssaya yer verilmiş ve bu kıssalar birçok kez tekrar edilmiştir.

Kur’an’da yer alan kıssaların üslûbundan açıkça anlaşılmaktadır ki; Kur’an’daki kıssalar tarih bilgisi vermek amacıyla değil, öğüt verme amacıyla anlatılmıştır.

Kur’an’daki kıssalar, öğüdün kendisine fayda vereceği insanlara, şu yararları sağlamaktadır:

Kur’an’daki kıssalar, eskiden de peygamberlerin gelip geçtiği bilgisini vermek suretiyle peygamberlerin türedi olmadığını gösterir.

Kur’an’daki kıssalar, gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin görevlerinin, “tebliğ etmek” ve “öğütte bulunmak”tan ibaret olduğunu öğretir.

Kur’an’daki kıssalar, Allah’ın elçilerine daima gönderildikleri toplumun ileri gelenleri tarafından (mele’) karşı çıkıldığı bilgisini verir.

Kur’an’daki kıssalar, peygamberimizin tebliğine karşı çıkıp onu engellemek isteyenlere, bu tavırlarının bedelini nasıl ödeyecekleri konusunda geçmişten (bazılarını kendilerinin de bildikleri) örnekler vermek suretiyle hatırlatma yapar, uyarıda bulunur.

Kur’an’daki kıssalar, peygamberimize ve onun yandaşlarına, karşı karşıya bulundukları durumun, daha önceki peygamberler ve toplumları arasında meydana gelenlere benzediğini, hatta büyük ölçüde aynı olduğunu bildirmek suretiyle onlara güven telkin eder, ayrıca Allah’ın elçilerinin daima galip geldiklerini bildirmek suretiyle de onlara azim kazandırır ve onların maneviyatını kuvvetlendirir.

Kur’an’dan öğrendiğimize göre bütün peygamberler; bir tek Allah’a kul olmaya Allah’tan başka ilah edinmemeğe, din gününe inanmağa davet etmişlerdir. Ama onlara, özellikle de mal mülk, mevki sahibi olanlar karşı çıkmışlar ve onların tebliğ ettiği mesajları kabul etmemişlerdir. Elçilerin uyarıları fayda sağlamayınca, bu inatçı yalanlayıcılara cezalarını Yüce Allah vermiştir:

Kaf; 36: Biz onlardan önce kendilerinden daha çetin güce sahip nice nesilleri helâk ettik. Öyle ki onlar beldeleri delik deşik ediyorlardı. Hiç kaçıp kurtulacak yer var mı?

Mümin; 82: Daha yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş bir bakmazlar mı? Onlar kendilerinden hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserlerinin sağlamlığı bakımından daha çetin idiler. Öyle iken o kazandıkları şeyler, kendilerine fayda vermedi.

Değerli Kardeşim!

Ateş yakar, bıçak keser, su yüzme bilmeyeni boğar. İnsanların doğa yasaları(Fizik ,kimya yasaları) dedikleri olaylarda asla bir değişme olmaz.

Nisa;82:Hâlâ Kur’ân'ı gereği gibi düşünmezler mi? Eğer ki o, Allah'tan başkası tarafından olsaydı, kesinlikle onun içinde birçok karışıklıklar bulurlardı.

Bunların istisnası ancak Kıyametin kopuşunda olacaktır.

(Hâkkah; 14) Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın edildiği zaman,
(Nebe; 20) Ve dağlar yürütülmüş ve serap oluvermiştir.
(Tâ-Hâ; 105) Ve sana dağlardan sorarlar. Hemen de ki: "Rabbim, onları ufalayıp savuracak."
(Müzzemmil; 14) O günde ki, yer ve dağlar sarsılır ve dağlar eriyip akan bir kum yığınına dönüşür.
(Vâkıa; 5-6) Ve dağların ufalandıkça ufalandığı, toza dumana dönüşüverdiği, [zaman]

Değerli Kardeşim!
Kur'an'da belirtilen "Kıssalardaki mucize diye belirtilen olaylar ne yazık ki İsrailiyat kaynaklı verilere uygun olarak meallendirilmiştir. Metne ve dilin özelliklerine dikkat edilmemiştir. Kur'an'da hiç geçmeyen "mucize" kelimesi ne yazık ki meallerde çokça kullanılmıştır. Allah hidayet versin demekten başka söylenecek birşeyim yok.

Musa Peygamberin elindeki asa yılana dönüşmemiştir. Cansız olan asanın canlı olan yılana dönüşmesi demek Allah'ın ayetlerinin değişime uğraması demektir ki, bunu söylemekten Allah'a sığınırım.
İnsan balığın karnında uzun süre yaşayarak canlı kalamaz. İnsanın balığın karnında uzun süre canlı olarak kalıp yaşaması Allah'ın ayetlerinin değişime uğraması demektir ki, bunu söylemekten Allah'a sığınırım.
Bir insan 300 yıl bir mağarada aç susuz,soğuk sıcak demeden uyuyarak kalamaz. İnsanın 300 yıl bir mağarada aç susuz, sıcak soğuk demeden yaşaması demek Allah'ın ayetlerininin değişime uğraması demektir ki, bunu söylemekten Allah'a sığınırım.

Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ım, meal yazan tüm yazarlara mealini yapacakları ayetlerin metnine ve dilinin özelliklerine sadakat göstermeyi nasip eylesin.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah' a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (11. March 2011), Derin Düşünce (14. March 2011), Miralay (10. March 2011)