Tekil Mesaj gösterimi
Alt 7. October 2008, 03:32 PM   #5
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

EK

KABALA VE PROTESTANLIK Bu yazı “ARMAGEDON SAVAŞINI KİM BAŞLATACAK?” isimli yeni eserimden düzenlenmiştir. Kabala sözcüğünün anlamı ” sözlü gelenek” tir.

Yahudi inanç dünyasının tasavvufu, mistik ve batıni (ezoterik) koludur. Eski çağlardan gelen Pagan kökenli bir öğretidir.

Yahudi Tevrat kaynaklı olmasına rağmen, Hermetizm, Pisagorcu Orfik, Neoplatonizm ve Panteizm gibi ilk çağ Pagan Mısır, Babil, Yunan kökenli bilgileri de içerir.

Sezgiye dayalı bilgi edinme metotlarıyla (Aydınlanma yoluyla) inisiye olunarak, Tanrısal bilgiye ulaşmayı esas alır. Tarihsel bir gelişme ile Yahudilik ve Tevrat’la sistematize olan bu pagan gelenek, daha sonra Hıristiyanlığı da kapsamıştır.34

Kabala’nın gelişmesinde Yahudilerin Babil sürgünü esnasında doğu öğretilerinin de katkıları çok olmuştur. Kabala’nın yazıya dökülmesi ancak Yahudi ikinci mabetin yıkılışından sonra (MS.70), Rabbi Schimeon Ben Jochai’nin oğlu Rabbi Elezar ile Rabbi Abba tarafından, Rabbi Schimeon’un yazmaları derlenerek, sonunda İspanya’da Kabalizm’in İhtişam Kitabı ya da Işığın Kitabı Zohar ortaya çıkmış oldu.

Kabala’nın temeli daha çok Hz. Musa’ya Tanrı tarafından aktarılan Tevrat’ın (ilk beş kitap) “yazılı olmayan özünü” kapsamasına rağmen Yahudilikten farkı; Yahudiliğin temel ilkesinin Musa’nın yasalarına uymak olmasına karşılık Kabala’nın Tanrı ile insan arasında doğrudan bir bağ kurmaya çalışan ezoterik bir sistem olmasıdır.35

Kabala belki de çok sert ve katı tutumları olan Yahudi Tanrı anlayışına ve Yahudi din anlayışındaki eksiklikleri giderme ihtiyacından kaynaklanmış olabilir.

Tevrat’ın aslı olan ilk beş kitapta, dinin aslı olan, açıkça bir Şeytan anlayışı,ölümden sonra diriliş, hesap günü, cennet ve cehennem anlayışı yoktur.

Kabala ile bu eksiklikler tamamlanmış olmaktadır. Kabala anlayışında Tanrı anlayışı panteisttir.

Her bir varlık Tanrı’nın eseri olduğundan, O’nun bir parçasıdır ve Tanrı’dan ayrı düşünülmez. Yani Tanrı birdir ama, kainattaki her şeyi kapsar. Dolayısıyla her şeyde Tanrı’yı görmek esastır.

Yuhanna İncili’inde Hz. İsa’nın “Beni gören Baba’yı görmüştür. Ben ve Baba biriz” demesiyle, Hallacı Mansur’un “Enel Hak” demesinin bir farkı yoktur ve bu Panteist anlayıştan kaynaklanır.

Ayrı görünen her şey bir bütündür, bütün varlıklarda öz aynıdır. Esas olan bir olmak, bire ulaşmak, her şeyi bir görmektir. Benliği aşmak ve “FENA FİLLAH”a ulaşarak birde yok olmak.

Bütün bu öğretiler, bir noktadan sonra dikkat edilmezse “TEVHİD”i zedelemektedir. Gerçi Kabala’da anlatılan Tanrı tek ve Tevrat’ta ismi geçen değildir. Ne Tevrat’taki Elohim’dir, ne de Yahve’dir.

Hıristiyanlar Tevrat’ta Tanrı kendinden bahsederken bazen “BİZ” demesini, istedikleri kadar teslise yorumlasınlar. Kabalacıların Tanrısı, SONSUZ IŞIK Tanrısı olduğu belirtilir ve bir de dişi Tanrı vardır. Dişi Tanrı’nın adı SHEKİNAH olarak bilinir.

Tevrat’ta ismi geçen iki Tanrı ismi ELOHİM ve YAHVE, asıl Tanrı AIN SOPH’un iki tezahürüdür.36

Samimi Musa dininde olan Yahudiler de bu gerçekler üzerinde iyi düşünmeli. Tanrı’yla bir olmak, yani Fena Fillah’a ulaşmak sıradan bir insanın işi değil. Bu bir sırdır, Tanrı’yı herkes anlayamaz, “İnsanı Kamil” olmak gerek. Bir tarikatta, bir İnsanı kamil yanında eğitilmek gerek. Bu anlayış İslam Tasavvufu dahil her dine sızdırılmıştır. İslam Tasavvufu’ndaki Vahdeti Vücud anlayışının temeli Kabala kaynaklıdır.

Kabala’nın önemli gelişimi ve eserlerinin yazılması Endülüs İspanyasıdır. İslam dünyasında Vahdeti Vücud anlayışının kurucusu, ünlü İslam Mutasavvufu Muhiddin Arabi’de (1165-1239) Endülüs’te yaşamıştır. Kabala ortaçağda Hıristiyan ve İslam mistisizmine derinden sızmıştır.

Özellikle etkilemiştir demeyip, sızmıştır ifadesini kullanmamızın çok önemli bir anlamı vardır. Çünkü Kabalacı anlayışta diğer inançlara girip, kendine benzetme önemli bir taktiktir. Bu anlayışta bir çok Yahudi Hıristiyan ve İslam Dini’ne sızmıştır.

Hıristiyanlıktaki nümeroloji ve İslam’daki ebced hesaplamalarıyla, kelimelerin sayı değerleriyle olaylar arasında bağıntı kurmak, yine Kabala’daki Gematria kökenlidir. Bütün bunların devamı çeşitli gizli ilimler ve büyü (İlmi cifr) hep Kabala’ya dayanır.
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla