Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11. August 2010, 12:04 AM   #30
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Bu konuyu o kadar derin araştırdım ki Allahın izniyle en ufak bir şüphem bile kalmadı, ama siz de bence aynı şeyi yapın.
Kuranda "namaz" yazan yerlerin üzerini kapatın, ayet bütünlüğü, sure bütünlüğü ile beraber oraya gelmesi gerekn şeyin ne olduğunu düşünün..
Ancak bazı yerlerde namaz kelimesi "dua" "zikir" "tespih" gibi kelimelerin yerine konmuş, buralarda yine kelime köklerine inmeniz gerek...

Öğrendiğim bilgilere göre Namaz; Sosyal bir sorunun (açlık, susuzluk, eğitim, sağlık, güvenlik, barınma, doğal afet, iş ve imkan bulma v.s.), problemin çözülmesi yada kolaylığın sağlanması amacıyla yapılan hizmet ve bu hizmetin sosyal bir kurum altında halkın katılımının da sağlanarak şeffaf bir yapı halinde insanlara fayda verecek, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını giderecek şekilde işletilmesi ve dosdoğru ayakta tutulması ikame edilmesi gereken, Allahın ve Resulunün en önem verdiği çünkü pek çok ameli içerisinde barındıran sevaplı ve yararlı bir emirdir.

Buna göre Mescitler; kar amacı gütmeyen (topluma sosyal fayda amacı güden ve halk tarafından dessteklenip denetlenen)

-Okullar
-Aş evleri
-Barınaklar, öğrenci yurtları, evsizler için konaklar, yaşlılar için huzur evleri
-Akut
-İtfaiye
-Tema, hayvan hakları ve koruyucu barınaklar v.s.
-Polis, jandarma, askeri birlikler
-İnternet ortamındaki eğitici faydalı, sorun çözümüne yönelik sosyal fayda sağlauan siteler hatta bu site.
-Diğer aklınıza gelebilecek, sosyal fayda sağlayan her türlü zihni ve mali imar içeren, kar amacı gütmeyen her kurum Allahın mescitleridir. Bu mescitlerin kurumların oluşumunda yöneticiyi yine halk cemaat seçer, en bilgili en tecrübeli seçilir ancak bu önder lider ve imam yine halk tarafından değiştirilebilri, bu kurumlar asla gizli kapalı işler yapamaz.
Fakir fukara fonundaki çalışanlardan bazılarının kısa zamanda lüks araba alıp bir ay sonra feci bir kazada ağır yaralanıp ailesini kaybetmesi gibi sorunlarla karşılaşılmaz. Çünkü müslümanlar cemaat birlik halinde burada salatı ikame etmekle emrolunmuşlardır.

Tevbe 17
Allah'a ortak koşanlar, kendilerinin kafirliğine bizzat kendileri şahitlik ederlerken, Allah'ın mescitlerini imar etme selahiyetleri yoktur. Onların bütün işleri boşa gitmiştir. Ve onlar ateşte ebedi kalacaklardır.


Kafirlerin kurduğu mescitler sözde aynı amaca yönelik olsada değildir çünkü onlar hırsızlığı ve kötü kazancı kendilerine iş edinmişlerdir.

Bakara 11
Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler.


Ancak ıslah amacı adı altında mescitler kurarlar ve bu mescitlerle insanlar arasında fitne çıkarırlar, darbe yaparlar, bölücülük yapıp haksız yere insanların ölmesine sebep olurlar. Orada yönetici olarak müslümanları değil masonları görürsün, orada müslümanlara karşı büyük zulümler görürsün ki onların mescitleri aslında yıkılmaya uygun dişi örümcek yuvası gibidir. Seni cezbeder ama onlara uyarsan başına geçer. Onlar oralarda fahşiyatı ve kötülüğü emrederler, çünkü içleri iman nurundan uzaktır.Her ne kadar biz bunu ıslah için yaptık, bu kadar gencinizi ıslah için öldürdük deslerde asıl amaçları fitnedir ve ahiretin çetin azabını tadacak olanlar bunlardır.

Onların mescitleri hakkında Allah Kuranda şöyle der ;

Tevbe 107-108-109-110

Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, mü’minler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resûlüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, “Bizim iyilikten başka hiçbir kasdımız yok” diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şâhitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar.

Onun içinde asla namaz kılma. İlk günden temeli takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) üzerine kurulan mescit (Kuba mescidi), içinde namaz kılmana elbette daha lâyıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz olanları sever.

Binasını takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) ve O’nun rızasını kazanmak temeli üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını çökmeye yüz tutmuş bir yarın kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez.

Kurmuş oldukları binaları, (ölüp de) kalpleri paramparça olmadıkça yüreklerinde sürekli bir kuşku olarak kalmaya devam edecektir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.


Şimdi Namaz ve Mescit kavramlarının asıllarını daha iyi görüyorsunuz öyle değil mi? Bize uydurularak verilen ibadet belkide islamın önündeki en büyük engeldir. İslam özünde bir din değildir, tüm dinleri ve inançları yıkan bir bildiridir. Gerçeğin, bilimin ve mantığın ötesinde birşey aranmamasını bize emreden Allah bize karşı zorluk çıkarmak istemediği gibi saçma batıl şeyleri yapmamızı yasaklar.

---------------------------------------
Kuranda bazı yerlerde namaz adıyla geçen ancak namaz ve mescitle alakası olmayan diğer kavramlar...

Zikir; her an yapılması emredilen şey, ancak otomatik değil, bilinçli bir şekilde kuranın ayetlerini hayatta görmek ve Allahı ahireti unutmamak için yapılır. Kuranda yazan ayetleri her an yaşadığımıza, hayatımızın içinde olmasına dikkat ediniz, o ayetler hep gözümüzün önünde iken Allahı unutmak mümkün müdür?

Tâ-Hâ 99
(Resulüm!) İşte böylece geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir zikir verdik.


Sâffât 3
Ve o zikir okuyanlara,


Dua; taruzlu niyazır, taruzlu dememiz anlaşılmıyor ama böyle dememizin sebebi bilinçli olarak niyetli bir şekilde yapılmasıdır,,, ezberden tespikle 404 salatan tefriciye çekmek taruzlu niyaz değildir. Taruzlu niyaz Allaha yönelerek araya şirk koşmadan ona dua etmek ona yakarmaktır. Nasıl olduğu Kuranda yazar ve hiç bir yerinde namazın anlamsız hareketleri yoktur.

Bakara 186
Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.

Bakara 186 beni hep duygulandırmıştır. Allah ettiğiniz her duayı ağzınızdan çıkan her yakarışı duyar ve cevap verir... Bundan zerre şüphe yoktur, ancak namaz bu gerçeği görmezden gelen bir yapmacıklık oyunundan başka birşey değildir.. azbere sistematik hareketler aslında yasaktır.

Tespih; Allahı övmek ve bütün eksikliklerden tenzih etmektir. Tespikle çekilen bir şey değildir zaten Kurnan sayıyı yasaklamıştır. tespih Allah hakkındaki zanlardan kurtulmaktır. Bu zihinsel olarak dahi yapılsa dünyada insana büyük nimetler olarak geri dönerç

Hâkka 52
O halde, ulu Rabbinin adını yüceltip noksanlıklardan tenzih et.

------------------------------------------------------------------

Dikkatli bakıldığında namazın putperstlerden kalma bir arap adeti olduğunu görebilriz, diğer peygamberlere de namaz emredilmiş olmasına rağmen neden onların kıssaslarında böyle bir şekil şemalden haber alamıyoruz yada çekilen filmlerini izlediğimizde böyle bir saçmalığı göremiyroruz,,,, Hayır bu saçmalığı arap kültürüne kadar hiçbir yerde göremezsiniz çünkü bu hareketler putlara tapma hareketleridir ve arap olanların içerisindeki geri kafalılarının uydurduğu saçmalıklardan başka birşey değildir. Günümüze kadar kulaktan kulağa oyunu gibi gelmiş ve bu konuda pekçok ayrılığa düşünülmüş hatta bunun için mezhep çatışmaları yaşanmıştır.

Hizmet etmek ama bir gruba, zümerye yada otoriteye değil, bu hizmet boşa gidecektir..
Kuran öyle bir hizmetten bahseder ki bu hizmet yanında mali imarı, kurumlaşmayı, birlikteliği ve mantığı gerektirir. Bu hizmet yanında zekat vermeyi ve sosyal yardımlarla ayakta kalacak mescitleri emreder. otoritelere değil ihtiyaç sahibine hizmetten bahseder. zekat vermek bu sebeple namazla beraber anılır. Yedirmek içirmek, yardımlaşmak, ihtiyaç sahibine hakkını vermek bu sebeple namazla beraber anılır. Kaznınal mallar bizlere ait değildir, o allarda başkalarının hakkı vardır ve bunu vermek istemeyenler bu şekilde bir namaz uydurmuşlardır. Mallarımızda ihtiyaç sahiplerinin hakkını salat ile mescitler kurarak ve oralarda salatı ikame ederek, onu gösterişsiz dosdoğru ikame edip ayakta tutarak, zekat vererek kullanmalıyı infak etmeliyiz. Bu günkü namazın kimseye faydası olmadığı gibi, infak etmenin önüne geçmek için yapılan değersiz bir ameldir.

Bu konuda sizin düşüncelerinizi, sorularınızı ve kafanıza takılan şeyleri görmek isterim. Bende bişey bildiğimden değil, hanifler sağolsun onların salatı sayesinde bu bilgilere ulaştım. Ve bundan böyle atalarımın tapmakta oldukları şeyden uzaklaşmamı bana namazım emrediyor. Çünkü salat kabeye tapmak gibi şirk içerikli amel ve niyetleri yasaklar. sadece de bununla kalmaz...

Hûd 87
Dediler ki: Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını (putları), yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terketmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın!


Aslında bu konuda yazacak o kadar çok şey var ki yaz yaz bitmez,,, sizin yorumlarınızı da alalım. Kafaya takılan soru kalmasın. Allah zorluğu emretmez. Sadece kötüyü uyasaklar ve iyiliği (faydalı olmayı, sosyal yardımlaşmayı, zihni ve mali imarı, ihtiyaç sahibine yardımı) emreder.

Bakara 277
İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekat verenler var ya, onların mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.


Şûrâ 38
Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar.


Lokman 17
Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.

Konu hiiic tarafından (11. August 2010 Saat 01:16 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
40tr40 (2. May 2013), Miralay (11. August 2010)