Sayın yolcu42.
Bu konuda son defa yazıyorum dememe rağmen şartlar ve anlayışlar bu konuda bir kere daha yazmamamı gerektiriyor.
Yukarıda yaptığım açıklamalar bu üçüncü ayetin(Nisa-3) toplumsal bir kötü gidişe/kaosa düşülmemesi, düşüldü ise düzeltilmesinde gerek kişisel, gerekse toplumca sonlandırılması yolları anlatılip, gösteriyor.
Esasen "İslâm"ın kendisi toplumsal iyileştirmedir. Burada da ekonominin kötü olması ve bölüşümün aksaması bakımından "toplumca bir kötüye gidiş/karmaşa/kaos" gösteriliyor ki bu da "yetim" kelimesi ile "yetimler/işsizler" geçimlerini bizzat sağlayamayanlar üzerinden anlatılıyor. Buradaki anlamdan da kişisel ve toplumsal ekonomik bir işsizlik krizi olduğu anlaşılıyor. Ve bunun kaldırılması için toplumun her kesimi göreve çağrılıyor.
Yetim kelimesinin anlamına baktığımız zaman "işsiz kalmış ve muhtaç duruma düşmüş/gariban" mânâlarını da vermekte olup kadın veya erkek olmak fark yaratmamaktadır. Eğer konu çocuklar olsa idi "evlatlık" ve "çocuk esirgeme" gibi kurumlarla, yaşlılar olsa "bakım evleri", normal yaştakiler için "iş bulma kurumları" gibi kurumlarla üstesinden gelinebilirdi.
Demek ki işaret edilen daha daha vahim. Yani olgu yaygın ve genel olmaya aday. Bu kişisel ve toplumsal durumu İslam Devleti ortadan kaldırmaya muktedirdir. Fakat bu ayet ile bu fedakarlığın yalnızca "devlet eliyle" yani yalnızca "devletin iş vermesi" ile değil, "toplum eliyle" yani "özel teşebbüsün de iş vermesiyle", iş sahiplerinin yetimlere ikişer, üçer, dörder iş yaratmaları ve fedakarlıkları ile anlatılıyor.
Buradaki rakamlar müteşabih ifadeler olup ayrıca şunları anlatır:
İkişer : birbirlerinizle yardımlaşarak.
Üçer : içlerinize sinecek ve sizleri ve yetimi tatmin edecek şekilde.
Dörder: hem yetime, hem topluma fayda sağlayacak derecede.
Eğer bu kadarına gücünüz ferden yetmiyorsa birine iş sağlayın ve geçimini sağlamasına yardım edin............
Tahmin ederim amacım anlaşılmıştır.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (23. January 2021 Saat 09:00 PM ) değiştirilmiştir.
|