26. August 2012, 04:59 AM | #21 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
Şirk'in ne olduğunu size anlatmam gerek önce. Belki herkes gibi siz de karıştırıyor olabilirsiniz. Şirk -> HER ŞEYİ YARATAN Allahı BİLEN, ONU TANIYAN, ONA SAYGI DUYAN, ONA İBADET EDEN insanların O'na ek kendi uydurdukları bazı TANRISAL güçlere de saygı duymasıdır. Yani Allaha ortak koşmak. Allaha ortak koşabilmek için önce Allah bilinci olması lazım. Yani İBrahim peygamberin kavmi aya güneşe yıldıza tapmıyor. Mekkeliler putlara tapmıyorlar. Bunların hepsi Allahı biliyor, saygı duyuyor, ona tapıyorlar. Fakat diğerlerine YAN TANRI, YARI TANRI olarak saygı gösteriyorlar. Mesela güneşe saygı gösteriyorlar ışınları hayat veriyor diye. Onu Allahın bir kudreti olarak görmek yerine Allahtan ayrı bir varlık olarak düşünüyorlar ve ona da ayrıyeten tapıyorlar. Allaha taptıkları kadar olmasa da onlara da saygı gösteriyorlar. Gök cisimlerinin kendilerine değil, kendilerince kişiselleştirdikleri ve İSİM VERDİKLERİ manevi ifadelerine saygı duyuyorlar. Venüsü kontrol eden(!) güce Afrodit veya ayı kontrol eden(!) güce MENAT demek ve dişi YARI ilahlar olarak görmek gibi. Şimdikilerin evliya, şefaatçi peygamber vb. inançlarının tıpatıp aynısı sadece insanalr yerine gökcisimlerinin kişiselleştirilmiş halleri de var. Allah peygamberleri RAB edinmeyin diyor. Din adamlarınızı RAB edinmeyin diyor. Hitap edilen kişiler zaten Allahı tanıyan kişiler. RAB demek terbiye etme, gözetme, kural koyma vb. yetkisine, kudretine sahip olan demek. Gök cisimlerini RAB saymak da aynı şekilde. İbrahim peygamber zaten Allahı biliyor. AMA içinde bulunduğu kavmin öğretisini sorguluyor önce. Henüz Allahı "BİR"LEMEMİŞ. Sorgulamadan sonra hanif oluyor ve BİR'liyor.
__________________
www.facebook.com/zinedov Konu Zinedov tarafından (26. August 2012 Saat 05:04 AM ) değiştirilmiştir. |
|
Zinedov Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | aorskaya (27. August 2012) |
26. August 2012, 08:06 AM | #22 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Sevgili Zinedov alıntınızdaki ayet çok ilginç geldi.
Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından konuşur; yahut da bir resul gönderir de kendi izniyle dilediğini vahyeder. Yüceler yücesi O'dur; hüküm ve hikmet sahibi O'dur. İşte böylece sana da EMRİMİZDEN BİR RUH vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. (Şura 51-52) Demek ki vahiy müessesesi sadece rasullere has bir uygulama değil. Allah rasul olmayan bir insanla da vahiy yolu ile konuşabiliyor. Çünkü gördüğüm kadarı ile ayette kesin ayırım var. Hatta bunlar Allahın bir insanla konuşabilmesi için yegane yollar "ancak vahiy yolu ile, yahut perde arkasından (?), yahutta bir resul gönderir." Konu bartsimpson tarafından (26. August 2012 Saat 08:19 AM ) değiştirilmiştir. |
26. August 2012, 10:49 AM | #23 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Sayın bartsimpson.
Gaşiye Suresi 17-20. ayetlerine bir göz atıverir misiniz? Bakın; ben ne görüyorum. Ayetleri, melekutu görüyorum: İbrahim Peygamber gibi aklını çalıştıranlar için verilmiş misal ayetleri. Ve Allah'ın insanlarla nasıl konuştuğunu. ''Perde arkası'' ifadesinden sonra ''?'' işaretini kullanmışsınız. Sayın bartsimpson insanlar yoğunlaştıkları bir işte akıllarını çalıştırırlarsa, gelecek veya alacakları bir ''İLHAM'' ile icat da ederler. Gaşiya 21'e de bir göz atalım. Ne diyor PEYGAMBER'e?... ''Hatırlat(bu kelime çok mühim: hatırlat, son birkaç gündür yapılan fikir alış-verişlerinin anahtarı), çünkü sen ANCAK bir hatırlatıcısın.'' Nasıl hatırlatacak? Allah'tan aldığı bilgi ile. O bilgiler, akıl motorunu çalıştıracak aküden gelen ceryan; Peygamber de kontak anahtarı. Neden ''hatırlat''?... Çünkü fıtraten var olan unutturulmuş. Peygamber öldü; ne olacak? O zaman ''satır satır yazılmış'' görev yapacak. Ben böyle anlıyorum. Ne dersiniz? Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (26. August 2012 Saat 10:52 AM ) değiştirilmiştir. |
26. August 2012, 11:24 AM | #24 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
Vahyedilen bir elçiyi diğer insandan ayıran özellik ise elçiye topluma iletmesi, tebliğ etmesi, haber vermesi gereken mesajların vahyedilmesi. Allah'ın resul/elçi göndererek beşer ile konuşması ise "elçi/peygamber->Kuran yolu" ile bizimle yani tüm insanlarla konuşması şeklinde gerçekleşiyor.
__________________
www.facebook.com/zinedov Konu Zinedov tarafından (26. August 2012 Saat 12:01 PM ) değiştirilmiştir. |
|
26. August 2012, 07:32 PM | #25 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
Resullere değinmek istiyorum. Resul ve nebi sozcuklerinin her ikisini de peygamber olarak cevirmek hatadir. Resuller sizin İÇİNİZDE dersem ve bunu ben değil de Kuran söylüyor dersem!!!
|
26. August 2012, 09:18 PM | #26 | |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
İlmi ve duru görüsü engin (?????) bazı zaatlarla istişarelerimiz oldu ve tabiki aklını çalıştıran muzurlar olarak hep uç noktalarda sorular sorduk. Onların tavırları ne oldu biliyormusunuz? - Allah katından aldığımız ilim ve vahiy ile elbetteki olaylar arasındaki neden ve sonuç ilişkisini bilmekteyiz. - E o zaman müritlerinizi de bilgilendirin onlarada anlatın öğrensinler bilgilensinler. - Olmaz biz peygamber değiliz aldığımız vahiyi ve bilgiyi beşer ile paylaşma iznimiz yok. Ağzımızı açarsak mahvoluruz. E bu laf üzerine grupta üstünü başını yırtanlar mı istersin? histeri krizi geçirenler mi? Ehil kişi beşer nezdinde statüde 10-20 basamak atladı. Yani vahiy de kişiye özel ve (ileten rasul olmak kaydı ile) beşere özel olarak bölümlere mi ayrılıyor? Bunları sormadaki meramım şudur. Kişi gelen vahiynin rahmani mi? (saf bilgi) şeytani mi? (vesvese) olduğunu nasıl ayırt edebilir? |
|
26. August 2012, 11:03 PM | #27 | ||
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
Kuran'a göre şeytan da vahyeder. Anlattığınıza göre onların ki de öyle olabilir. Sizin anlattığınız gibilerine hiç denk gelmedim. Genelde bunlar aldıkları vahiyleri(!) kitaplaştırırlar ve içine "ben bu kitabı ben elimle yazmadım, bu Allah katındandır/Kuranın geldiği kattandır/şerefli yazıcılar yazmıştır" vb. yazarlar. Bahsettiğiniz kişi eğer vahiy alıyorsa kendisi ile ilgiliyse zaten kendisi ŞAHSI ile ilgilidir bize ne? Eğer bizimle ilgiliyse zaten bizimle ilgilidir resulluk iddiası ile birlikte tebliğ etmelidir. Bu kadar basit. Allah gayb bilgisini kimseye vermediğini ifade etmiş, ona buna değil yalnız elçilere VAHİY YOLUYLA birazını(tebliğ edilen insanlara gerektiği kadarını) açtığını söylemiştir. Ulaşabileceğimiz bütün gayb bilgisi gerektiği kadar Kuran'da mevcuttur, cennet cehennem, ahiret vb. Bizler kendimizden sorumluyuz. Kurana göre Allaha yakın olduğunu ZAN İLE DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ birilerine yakın olmamız bize fayda sağlamaz. Dolayısıyla başkalarından ziyade kendimize yönelip Kuran rehberliğinde kendimizi düzeltmeye ıslah etmeye bununla birlikte çevremizi ve toplumu ıslah etmeye uğraşmalıyız. Allah Kuranı doğru ile yanlışı ayırt edebileceğimiz bir ölçü olarak göstermiştir. Allahın BİZZAT BİZE SESLENİŞİni okuyup söylediklerini yapıp yasakladıklarından kaçınıp İcraat yapmak yerine Mürşid aramak ancak aptalların yapacağı iştir çünkü ilim ondan bundan değil Allahtan istenir. ve Allah ilmi hakediyorsanız vesileleri yaratır. İlim sahipleri veya kitaplar veya internet siteleri VESİLEDİR ve doğru bilgi siz hakettiğiniz zaman size ulaşır. Geçenlerde yazmıştım: Alıntı:
__________________
www.facebook.com/zinedov Konu Zinedov tarafından (26. August 2012 Saat 11:07 PM ) değiştirilmiştir. |
||
Zinedov Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | bartsimpson (27. August 2012), Miralay (28. August 2012) |
27. August 2012, 01:11 PM | #28 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Çünkü, daha önce de detaylandırdığımız üzere; “La ilahe” yi anlayıp kabul ettikten sonra “İlla Allah” ı da anlamış ve onu aramaktadır. Ama, aklına kabul ettirebilecek, kalbiyle mutmain olacak bir Allah’la karşılaşana kadar da arayışına devam edeceğinden, “teslim ol” diyen rabbimizin sözüne bile hem tedbirli ve temkinli yaklaşarak “Alemlerin rabbine teslim oldum” diyebilmiştir. Kuşların dirilmesi kısmını sonraki kısslarda ele alacağımdan burada detaylandırmaya gerek yoktur. Şüphe insanı her zaman doğruya götürmez. Şüphelerin bittiği yerlerde olmalıdır. İbrahim de Allah’ın varlığını bilince, artık onun varlığından şüphe etmemektedir. Sadece, var olan Allah ne istemektedir, onun isteklerini nasıl yapmalıdır, bunu öğrenmeye çalışırken, kendini Allah diye tanıtanı doğrulamak için kuşların diriltilmesini istemiştir. Alıntı:
Bütün bilim adamları, ne mümin kimsedir, ne de salih kullardandır. Şirke düşmese bile inkar eden bilim adamlarının sayısı çoktur. Bunları söylemeden yeniden ve iyi düşünün lütfen… Saygılarımla… aorskaya Konu aorskaya tarafından (27. August 2012 Saat 01:42 PM ) değiştirilmiştir. |
||
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (28. August 2012) |
27. August 2012, 01:34 PM | #29 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Sevgili hiiç,
Yine birkaç hataya düşmüşsünüz: Alıntı:
Ateizm; Allah ve din yoktur derken, Deizm; Allah var din yoktur der. Bunu hiçbir peygamber söylememiştir. Size göre şirke düşmüş birine peygamberlik yüklenemezken, aynı mantıkla Allah’ın varlığını reddeden birine nasıl peygamberlik verilebileceğini kabul edebiliyorsunuz? Alıntı:
1- Öncelikle şunu hatırlatayım. Her yaşam biçimi bir dindir. Kafirun suresi bunun delilidir. 2- Peygamberler akıl çağına erdikten sonra ne deist, ne de ateistlerdir. Bu sözünüze delil olarak yazdığınız ayetler, bu sözünüzü çürütürken, siz o ayetleri nasıl anlıyorsunuzda onları ateizme veya deizme delil gösteriyorsunuz, anlamak güç! a- Bakara 135.ayette; “Yahudi yada hristiyanlığa uymayıp, müşrik olmayan İbrahim dinine uyarız de” denilmektedir. Burada İbrahim’in sadece müşrik olmadığı söylenirken, siz bundan Allah ve dini yok saymayı, yada Allah’ı kabulk edip dini yok saymayı nasıl anlayabiliyorsunuz? Müşrik olmayıp, diğerlerinin olduğu söylenmiş gibi, nasıl bu ayeti delil kabul ediyorsunuz? b- Ali İmran 67. Ayette ise “…O, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslümandı” diye apaçık derken, bütün peygamberler akıl zamanlarında ateist (Allah’ın varlığını ve dinini kabul etmez) yada deistti diyebildiniz. Siz, “O, Allah’ı bir tanıyan…” sözünü nasıl göremediğinizi, anlayamadığınızı ve algılayamadığınızı şimdi görün bari… Saygılarımla aorskaya |
||
27. August 2012, 10:52 PM | #30 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
aorskaya...
Ateizm Kuranda geçmez, ateistler kötüdür diye de yazmaz. Kafirler kötüdür ve kafirler ateist değillerdir, kafirler Allaha inanırlar. Ateistler şirke düşmemişlerdir, şirke düşmüşlerden daha iyi durumdadırlar v.s. konuyla ilgili müzakereye gerek duymuyorum. |
Bookmarks |
Etiketler |
aklin, kissalar, ıbrahım, zamanindakı, önemı |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|