hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > DEVLET VE İDARE > Devlet idaresi

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 16. August 2012, 03:28 PM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart Laiklik müslümanlıkla bağdaşmaz. Ancak kuran müslümanı olmadıkça gerekliliktir.

SELAMUN ALEYKÜM,

sevgili kardeşlerim,

Bu makalede; Laikliğin tanımıyla başlayarak, ülkemizdeki laiklik anlayışının ve kendilerini laik diye niteleyen kimselerin, laikliği nasıl yorumladıkları, laikliği müslümanlığa nasıl yamamaya çalıştıklarına değinerek, laikliğin müslümanlıkla çeliştiğini, islamda yeri olmadığı gösterilmeye çalışılmaktadır.

Daha sonra; müslümanların mevcut şartlar değişmeden, laik sistemden çıkarak, mezhepçi islami rejim kurmaları halinde ise laiklikten daha tehlikeli durumların yaratıldığını ortaya konacaktır. Müslümanların öncelikle, sadece kuran kaynaklı dini yaşayan bireyler ve toplumu oluşturamadıkça, laik sistemin daha iyi olacağı, ancak; laiklikten çıkılmasını isteyen ve islam devleti olmasını dillendirenlerin, islami devlet konusunda ne kadar samimi olduklarını ele alınacak ve bazı sorularla gerçekler tespit edilecektir.

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA...

Laisizm veya Laiklik (Fransızca: Laïcité), devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir.

Aslında, bu tanım laiklik için ideal olan tanımdır. Ama, ülkemizdeki laiklik bu tanımıda geçersiz kılmaktadır.

Devlet yönetiminde dinin referans alınmadığı iddiası bir ölçüde kabul edilebilirse de devletimizin dinler karşısında tarafsız kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Azınlıkların dini kurumlarına ait el konulan mallarının daha yeni yeni kendilerine iade edildiklerini, ibadet yerleri ile dini okullarının açılışına izin verildiğini görüyoruz.

Diyanet denen kurum, laik bir devletin hangi sebeple kurduğu bir kurum olabilir? İslamı doğru anlatmak, yaşatmak için de olsa (aslı bu değil, aslı kontrol altında tutmak ama) laikliğin tanımına terstir.

O halde, bizim devletimiz hiç laik olamamıştır, halen de değildir.


İslam ise, sadece kişilerin yaşamlarını değil, toplumların yaşamlarını da düzenler ve müdahele eder. Bu nedenle, islam toplumları da laik olmaz.

Laiklik bu iken; bir de “laik (insan)” ve laik olmayan tanımı vardır.

Laikliği kabul eden insan laiktir. Ama, islam laikliği kabul etmediği için, Müslüman laikliği kabul ederse Müslüman olamaz. Bunu devlet içinde kabul ettiğinde dahi islama ters düşer ve Müslüman olamaz.


BU ARADA LAİK DEVLET VE LAİK MÜSLÜMANLIK KONUSUNDA YANLIŞA DÜŞEN İKİ GURUP İNSAN KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR:

1- ILIMLI MÜSLÜMANLAR:

Kendilerine Müslümanım diyen kimilerine göre ileri sürülen; “devlet laik olur, insan yada Müslüman laik olmaz” deyimi de yanlıştır.

Bu akıllarınca, insanlara islamı kısmen de olsa özgürce yaşatmak isteyenlerin buluşudur. Örneğin, kişisel yaşamda islami serbestilik sağlanırken, toplumsal kuralların tağuti hükümlerle belirlenmesi kabul edilmektedir.

İnsanların ahlaki ve sosyal, ekonomik yaşamında yaptığı iyi ve kötü davranışlar, ilahi hükümlere göre değil, insan kaynaklı normlara göre ödül ve cezalandırılması kabul edilir.

Bunu kabul edenler, kendilerine müslüman diyebilirler ama, hepimiz iyi bilirizki, islam buna müslüman demez.

2- ÇAĞDAŞ, MODERN MÜSLÜMAN VE AYDINLAR VE MÜSLÜMAN OLMAYAN AYDINLAR:

Yine kendilerine çağdaş, aydın diyen kimselere göre de; laikliği kabul eden insan aynı zamanda Müslümanda olabilir. Onlara göre Türkiye’de milyonlarca laik Müslüman vardır.

Burada, bu kimselerin Müslümanlığı bilmedikleri; kendilerine Müslüman diyenlerin Müslüman sanılması yanlışına düştükleri görülmektedir.

Şimdi bu kimselere soralım;

Alemlerin Rabbi olan Allah'a, yerlerin ve göklerin yegane hakimi olarak iman eden ve bu imanının bir ifadesi olarak “Hakimiyet Allah'ındır” diyen, son peygamber olan Resulullah (s.a.v.)'e bir önder, bir rehber, bir örnek olarak iman eden, Kur'an-ı Kerim'in muhkem hükümlerle dolu yarısını değil, tek bir harfini dahi inkar etmeden İman eden ve iman ettiği Kur'an-ı Kerim'i yaşamaya çalışan bir insanı, bir Müslümanı, laik kabul edebilir misiniz?

“Efendim, laikler de Allah'a, peygambere ve kitaplara inanırlar. Bu nedenle laiklik demek, dinsizlik demek değildir!..” diyerek, demagoji yapmaya ve meseleyi sulandırmaya çalışmayınız.

Tabi ki etmezsiniz, tabi ki edemezsiniz! Çünkü ne laisizmin tanımında, ne de iaik kimlikte böyle bir pratik yaklaşıma kesinlikle ve kesinlikle ruhsat yoktur.


Konuya açıklık getirebilmek için, laiklik ve İslam'ın ne olduğu üzerinde durup, bunların kısmi benzerlikleri konusunda tartışmaya girişmek, hiç kuşkusuz ki meseleyi sulandıracak ve bizleri sağlıklı bir neticeye götürmeyecektir.


BU SORULARIN VE MESELENİN EN AÇIK CEVABINI, İSLAM'IN VE LAİKLİĞİN NE OLDUĞU BOYUTUNDA DEĞİL, NE OLMADIĞI BOYUTUNDA DAHA RAHAT, ÇOK DAHA RAHAT GÖRMEMİZ MÜMKÜNDÜR.

ÖRNEĞİN,

1- herhangi bir yönetimde, Allah'ın toplumsal içerikli evrensel hükümlerini görmemezlikten gelerek insanların kişisel görüşlerini birer hüküm, birer kanun haline getirmek, İslam değildir.

2- Yine herhangi bir yönetimde, Allah'ın toplumsal içerikli evrensel hükümlerini pratiğe koymaya kalkışmak, bu hükümleri birer kanun hâline getirmeye çalışmak laiklik değildir.

İslam'ın ve laikliğin ne olduğu hususunda değil, İslam'ın ve laikliğin ne olmadığı hususundaki bu çok kısa tanımlamamız, ne Müslümanların ve nede laiklerin karşı çıkacakları bir tanımlama değildir.

İşte bu tanımlamayı dikkate aldığımız zaman, sosyal adaletin ancak ve ancak adil hükümlerle gerçekleşeceğine ve en adil hükümlerin, Allah'ın hükümleri olduğuna inanan bir Müslümanın, laik olarak tanımlanması, tanımlanabilmesi mümkün değildir.


Peki, bu şekilde inanan ve inandığına teslim olan bir Müslümanın laik olarak tanımlanması mümkün değildir, mümkün değildir de, Allah'ın hükümlerini beğenmeyen ve bu hükümlerin yaşanmasını istemeyen bir laikin, Müslüman olarak tanımlanması mümkün müdür?

Bu sorunun sorulması büyük bir gürültü koparacak; “Sen ne demek istiyorsun behey yobaz? Bizler hepimiz elhamdülillah Müslümanız!.” diyerek saldırılar başlayacaktır.

Laik önderlerin arkalarında bulunan ve “Biz laik Müslümanlarız!.” demelerine rağmen ne laikliği, ne de müstümanlığı yeterince bilmeyen saf kimseler “Kuran-ı Kerim'e göre Müslümanız!.” diyecek olsalar da, sözün ve sorunun nereye varacağını bilen ileri gelenleri bunları susturuyorlar!


Sonuç olarak bizimle veya bizim gibi kıvrımsız Müslümanlarla değil, kendi yandaşlarıyla konuşmayı tercih ederek, onlara hitap etmeye başlıyorlar.

“Arkadaşlar, bu yobazlarla ve bu yobaz zihniyetle tartışmaya girmek, bizler için bir seviyesizliktir. Bizler bu seviyesizliğe düşmeyeceğiz!

Müslümanlık, Allah ile kul arasındaki bir meseledir! Hiç kimsenin, hiçbir Kitap'ın (yanındakilerin dürtmesiyle sözü tekrar toparlamaya çalışır.) evet arkadaşlar, hiç kimsenin Allah ile kul arasına girmeye hakkı yoktur!

Bizler laik olmakla en yüce din olan İslam'ı reddetmedik! Bizler laik olmakla Allah'ı reddetmedik! Bizler laik olmakla Müslümanlığı reddetmedik!

Bizler elbetteki Müslümanız! Elbetteki Müslümanız fakat bu yobazlar gibi şeriatçı, bu yobazlar gibi gerici değiliz! Bizler, şeriat tehlikesinin ne olduğunu bilen ve şeriata geçit vermeyecek olan aydın ve laik Müslümanlarız...”


dedikten sonra bir müddet susuyorlar ve alkış bekliyorlar!

Bu şaşkın topluluğun güdülmesi gerektiğini bilen güvenlik görevlilerinin alkışa ve tezahürata başlamasıyla, bütün bir topluluk alkışa ve tezahürata başlıyor.

“Yobazlar Afganistan'a!..” “Yobazlar İran'a!..”

Bu cahili çığırışları duyunca, (ki sadece ve sadece “Rabbimiz Allah” dedikleri ve Allah'ın hükümlerine teslim olmak istedikleri için yurtlarından sürülmek istenen geçmiş Müslümanları hatırlıyoruz.) Kur'an-ı Kerim'in bir çok yerinde zikredildiği gibi cahili bir topluma gönderilen bütün peygamberler ve bu peygamberlere iman eden mü'minlerin, cahiliyenin bu dayatmasıyla karşılaşdıklarını anımsayarak, tarih tekerrürmü ediyor diye düşünüyoruz.

“Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki “Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp -çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri dönecek¬siniz” (Şuayb): “Biz istemesek de mi?”dedi.” A'raf: 7/88.

“Onlar, yalnızca: “Rabbimiz Allah'tır” demelerin¬den dolayı, haksız yere'yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmıyla bir kısmını defetmesi (yenilgiye uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın is¬minin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır gi¬derdi. Alİah kendi (dini)ne yardım edenlere kesin ola¬rak yardım eder. Şüphesiz ki Allah, güçlü olandır, aziz olandır.” Hac: 22/103.

Bu cahili zihniyet, toplumdaki fuhşiyattan, eşcinsellikten, homoseksüellikten değil, bütün bunlara karşı olan ve insanları böylesi kötülüklerden sakındırmak isteyen Müslümanlardan rahatsız olmakta ve eşcinselleri değil, Müslümanları bu yurttan sürüp-çıkarmak istemektedirler.

“Hani Lut da kavmine şöyle demişti: “Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz?,” “Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkekle¬re yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz.”, “Kavminin cevabı: 'Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!” demekten başka olmadı.” A’raf: 7/80,82.

Ne diyorsunuz, tarih tekerrür mü ediyor?

Tarihten ibret almayanlar için tarih ne yazık ki tekerrür edecektir.

“Yobazlar İran'a” diyerek Kur'an-ı Kerim'e göre Müslüman olan insanları bu yurttan sürmek isteyen ve üstelik nereye gideceklerine dair adres belirten bu cahili zihniyet, asıl itibariyle çelişkilerle dolu bir zihniyettir.


MEYDANLARDA “YOBAZLAR İRAN'A” DİYE BAĞIRANLARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU, SOSYAL İLİŞKİLER VASITASIYLA YAKINDAN TANIDIKLARI BİRÇOK YOBAZI(!) SEVEN VE BU MÜSLÜMANLARDAN KENDİLERİNE BİR ZARAR GELMEYECEĞİNİ BİLEN KİMSELERDİR.


Bunların sevdikleri müslümanlar öyle kimseler, öyle Müslümanlardır ki, imansızların bir forumunda, yazdığı sapık bir rivayeti savunması esnasında; imansızların hem kendisini hem de islamı alaya almasını anlayamadığı için bunu anlatan, bunun yanlışını gösteren bana cephe alarak, onlara “Allah razı olsun sizlerden, özgürce yazmama karışmıyorsunuz, ama aorskaya hep yazarak engellemeye çalışıyor” diyebilen bir Müslümandır.

YIKMADAN ÖNCE, DAHA BÜYÜK PROBLEM YARATMADIĞIMIZDAN, KAOSA YOL AÇMAYACAĞIMIZDAN EMİNMİYİZ? :

[i]Ancak, bu anlatılanlara göre, zamanımızdaki, müslümanlık anlayışı, mezhepçi anlayışlar tamamen terkedilip, sadece kuran kaynaklı olmadan önce; mevcut statükonun yıkılıp, yerine islami rejim, islami devlet, islami ülke oluşturulmasıda zamanımızdaki bilinen problemleri ortadan kaldırmadığı gibi aksine bunların azmasına ve kaos oluşmasına yol açar.

O halde, otorite yada rejimi değiştirmek yerine, önce insanlar kendilerini kuran merkezli yaşamak üzere değiştirebilmeli, bu yaşamı becerebilen insanlar toplum olarak ondan sonra islami yani kuransal yönetimi isteyebilmelidir.
Aksi halde, mevcut kalabalık müslümanlık anlayışına göre; ehli sünnet ve dışındakiler şeklinde başka ve daha tehlikeli ayrışmalar ortaya çıkarki, bu defa şimdiki şekle de razı olunsa, tekrar dönebilmek bile imkansız olur.

Kendini değiştiremeyen müslümanların, toplumu, rejimi değiştirmeye hakları da olamaz. Herkes hak ettiği rejimle yönetilir, ilkesi gereği bunu düşünüp, akıl etmek ve değişemeyen toplum için imkansızı istemek akılsızlığında bulunmamak gerekir.

ŞİMDİ ; MÜSLÜMANIM DİYENLERE VE İSLAMİ DEVLET İSTEYENLERE SORALIM VE SAMİMİ OLARAK CEVAPLARINI BEKLEYELİM.

1- RABBİMİZİN TEK HÜKÜM KOYUCU OLDUĞUNU, ONUN BU YETKİYİ PEYGAMBERLERİNE DAHİ VERMEDİĞİNİ KABUL EDEBİLİRMİSİNİZ?
2- HADİS, SÜNNET ADI ALTINDA KURANIN YANINDA; İNSAN GÖRÜŞLERİNİ DE DİNİ HÜKÜM OLARAK KABUL ETMEMEK GEREKTİĞİNİ KABUL EDEBİLİRMİSİNİZ?
3- İSLAMDAN OLMAYANLARI YADA İSLAMDAN DÖNENLERİ, GERÇEKTEN “DİNDE BASKI YOKTUR” DİYEREK, İSTEDİKLERİ GİBİ YAŞAMALARINI KABUL EDEBİLİRMİSİNİZ? YOKSA; GELENEKÇİ HUYUNUZ DEPREŞİP; “MÜRTEDİN KATLİ VACİPTİR” DİYEN KUTUBU SİTTEYEMİ GEÇİŞ YAPMAK İSTERSİNİZ?
4- BUHARİ, TIRMIZİ,MÜSLİM OLUŞACAK İSLAMİ YÖNETİMDE, HİÇ OLACAKTIR, KABUL EDEBİLİRMİSİNİZ?
5- KURANI NESH EDECEK, RABBİMİZİN SÖZÜNÜ DEĞİŞTİRECEK UYDURUK KAYDIRIK HADİS RİVAYETLERİ DE OLMAYACAĞINDAN, ŞİMDİKİ GİBİ HER ŞEYİ YAPIPDA MÜSLÜMAN KALABİLMEK YERİNE, KURANA GERÇEKTEN UYARAK YAŞAYABİLECEKMİSİNİZ, UYMAZSANIZ MÜSLÜMAN OLAMADIĞINIZI KABUL EDEBİLECEKMİSİNİZ?

Sorular, daha çoğaltılabilir, dileyen kardeşimiz buna ilave sorular yazsınlar. Ancak, sanırım bu sorulara olumlu cevap vermek , laikliğin terki için yeterlidir.

Buyurun şimdi sevgili Müslüman kardeşlerim, laikliği eleştiren ve islami isteyen sizler, islam olan kuranın yaşanmasını gerçekten ne kadar istiyorsunuz, soruları cevaplayarak gösterin lütfen…


Saygılarımla…
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (16. August 2012 Saat 09:56 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. August 2012, 12:00 PM   #2
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
...
Müzakere birbiriyle bağlantılı konularda devam ediyor. Siz de birşeyler öğreniyorsunuz bende. Fikirlerinizi paylaşmaya devam edin.

Ama sizden tek istiramım, yazıdıklarımı bir bütün halinde düşünün.

Bu yazıyı bir sistem halinde yazma çabalıyorum. En başta yazdığım ile en sonda yazdığım arasındaki kuvvetli bağlantıları görmeniz için emek harcıyorum.

Bence okurken değil, bütün yazıyı okuyo bitirdikten sonra cevap yazın. Çünkü en başta okurken sorabileceğiniz soruların cevabını ilerleyen paragraflarda göreceksiniz...
Sevgili kardeşim,
Yazıların bir bütün halinde değerlendirilmesi halinde konunun daha iyi anlaşılacağını, konunun çok daha iyi oturacağını kabul ediyorum.

Bu kısımda yürütülen laiklik üzerine tartışma ve görüş beyanlarının daha iyi anlaşılabilmesi için, laiklikle ilgili yazışmaları; (laikliğin tanımı, laikliğin islamla ilgisi olup olmadığı, varsa ne yönde ve ne kadar olduğu, laiklik hangi durumlarda tercih edilmeli, hangi durumlarda terk edilmeli sorularını daha ilk yazıda cevapladığını düşündüğüm);

"Laiklik müslümanlıkla bağdaşmaz. Ancak kuran müslümanı olmadıkça gerekliliktir." başlığına (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2864)
taşımanın daha doğru olacağını düşündüğümden cevaplarımı oradan vereceğim.

Saygılarımla...
aorskaya
Yazımın gereği olarak; http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2033&page=13 kısmında sürdürülen yazılara buradan cevap vermek üzere konuyu buraya taşıyorum.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
aorskaya...

şeriat denince aklına cami (ki putperest inancıdır) ve namaz (orjinali budizmden geçmiş namastedir) geldiğini bildiğim için fazla detaylandırmayacağım.


Allahın Kuranda bahsettiği şeriat insanları iyi insan olmaya götüren, onları temizleyen bir takım mantıklı tavsiye ve emirlerdir.
Bunu en güzel yapanlar ise sizin kafir diye adlandırdığı avrupa devletleridir. İnsan haklarına saygı duymayı hatta insanların düşüncelerine bile saydı duymayan, eleştirilemez olarak adlandırdığınız yapı şeriat meriat değil, iblisinizin size telkin ettiği saçma sapan bir uygulamadır.


bakın bakalım laik TC bir şeriat ülkesimiymiş yoksa Allaha savaş mı açmış; yoksa sizin şeriat algınız mı hastalıklıymış
Kim size; verilen selamı daha iyisiyle almanızı engelliyor?
Kim sadaka vermenizi, devlet kurumlarına zekat (vergi) vermenizi engelliyor?
kim bilimsel araştırmalarınızın (OKU, İkra) önünü kesiyor?
kim akraba ziyaretini, kim iyi ve güzel söz söylemekten sizi men ediyor.??
kim sizi kumardan uzak durmanızdan men ediyor? yoksa size zorla içki içiren mi var?
kim ana babanıza isyan etmemenizin önüne geçiyor?
kim bu şeriatları engelliyor?

gerçekten sizin aradığınız şeriatın ALlahın emriyle bir alakası olmadığı gibi emin olun gelmesini istediğiniz şey yarısı putperest uydurması olan bir BELA dır. ona bulaşan her ülkenin her devletin her milletin Allah belasını vermiştir. İnanmazsanız dünyaya bakın. Çünkü sizin şeriat sandığınız şeyde eleştiri ve düşünce yasak. Allahın emrinde ise din ve Kuran bile eleştirilmeye açık durumda, bu kitapd çelişkiler bulurdunuz diyerek kitabın çelişkili olup olmadığını düşünmeye sevk ediyor.

DÜşünmeye davet ediyorum..

Konu aorskaya tarafından (25. August 2012 Saat 01:17 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. August 2012, 12:04 PM   #3
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
aorskaya...
şeriat denince aklına cami (ki putperest inancıdır) ve namaz (orjinali budizmden geçmiş namastedir) geldiğini bildiğim için fazla detaylandırmayacağım.
Selamlar,

Şeriat denince, benim aklıma neler geldiğini bilecek kadar kahinlik yada gaybi bilgi donanımın mı var sevgili kardeşim?

Kafanızdaki yazıları göremediğinizde, insanları kategorize etmeyi, sınıflandırmayı ve bu yöntemle onlar üzerinde baskı kurarak, baskın çıkmaya çalışma huyunuzu terk edin lütfen.

Şimdi, “buyurun detaylandırın lütfen” desem, kişisel kavga ortamı yaratmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Bundan böyle lütfen, sadece konulara ilişkin görüşlerimizi yazalım.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allahın Kuranda bahsettiği şeriat insanları iyi insan olmaya götüren, onları temizleyen bir takım mantıklı tavsiye ve emirlerdir.
Bunu en güzel yapanlar ise sizin kafir diye adlandırdığı avrupa devletleridir. İnsan haklarına saygı duymayı hatta insanların düşüncelerine bile saydı duymayan, eleştirilemez olarak adlandırdığınız yapı şeriat meriat değil, iblisinizin size telkin ettiği saçma sapan bir uygulamadır.
A- İyi insan nedir, insanların temizlenmesi nedir, bunların islama göre tanımlarını dikkate alarakmı bunları söylüyorsunuz, yoksa iyilik ve temizlik konusunda dinin tanımına dikkat etmeyip, insanların bildiği anlamda iyi ve temizliğimi anlıyorsunuz?

Kurandaki iyilik ve temizlikten bahsettiğinize göre, kurandaki iyi şeylerin ne olduğunu ve temizliğin ne olduğunu iyi bilmek gerekir.

1- Kurandaki iyi şeyler, Allah yolunda, Allah’ı razı etmek için yapılan şeylerdir. Allah’ın rızasını gözetmeden veya onun rızasından önce insanların rızası, iyiliği için yapılan şeyler değildir.

2- Kurandaki temizlik ise sadece insanlar için iyi şeyler düşünmek ve ona göre yaşamak değildir. Kurandaki temizlik, Rabbimizin haram ve helal tayin ettiklerine göre ve onun belirlediği yasak ve serbestilere uyarak yaşamaktır.

3- Bunların becerilebilmesi için ne gereklidir? Sadece kuranı anlamak ve ona göre yaşamak… başka hiçbir şeye gerek yoktur.

4- Kuran terk edilerek, insanlara hayatınızı adayarak yaşamanız dahil, hesap gününde kabul edilmezsiniz. (Sanırım daha fazla anlatmama gerek yoktur.)


B- “…onları temizleyen bir takım mantıklı tavsiye ve emirlerdir. Bunu en güzel yapanlar ise sizin kafir diye adlandırdığı avrupa devletleridir.” Demişsiniz.

Demek insanları en iyiye ve en temize götüren Avrupa devletleridir öylemi?
Biraz tarihin derinliklerine inmeye ne dersiniz?

Sizin, çok medeni bulduğunuz bu Avrupa ülkeleri; illümünati, tapınak şövalyeleri, haçlı seferleri, engizisyon şeklindeki dini uygulamaları ile Köleleştirme ve sömürgeye bağlama gibi şeyleri yapmamışlarmıdır?

Bunlar içinde hala yabancıların 2.sınıf insan olarak kabul edildiklerini siz bilmiyormusunuz? AB gibi bir organizasyona dahi alacakları milletlerde aradıkları değerleri hatırlayabilirmisiniz?

Bu konuda, bir üyemizin “armagedon savaşını kim başlatacak” başlıklı bir yazısından alıntı ile sizin Avrupa ülkelerindeki gerçeği görmenizi biraz daha kolaylaştıralım:

ALINTI:
Avrupalı bir İspanyol Yahudi’si olan Kolomb’un 1492 yılında Amerika Kıtası’na ayak bastığında, bu kıtada 27 milyon Kızılderili bulunduğu tahmin edilmektedir. 1892 yılında ise bu sayı 1.5 milyona inmiştir. Kuzey Amerika’da yaşayan Kızılderililerin %95′i yok edilmişti. 1519 yılında İspanyol Cortez’in Meksika’ya ayak basmasıyla, 12 milyon olan yerli nüfus 1600 yıllarında 1 milyona indi. İngiltere’nin 1788-1938 yılları arasında Avusturalya’yı sömürgeleştirmesi esnasında 750 bin olan yerli halk Aborjinler’den 31 bin kişi sağ kalabildi. Amerika, Virjinya’da 1681 yılında 2 bin Zenci köle varken 1850′lerde Amerika’daki Zenci köle sayısı 4 milyonu aşmıştı. 16. yüzyılla 19. yüzyılın ortalarına kadar, sadece Brezilya’ya getirilen Zenci köle sayısı 3,5 milyonu aşmıştı. Toplam 15 milyon Zenci köleleştirilerek Amerika Kıtası’na götürülmüştü. Kölelerin can kayıpları da düşünüldüğünde Afrika’dan koparılan Zenci sayısı 25 milyonu buluyordu. Bu rakam o tarihteki dünya nüfusu göz önüne alındığında korkunç bir rakamdır. Milyonlarca can ailelerinden koparılarak alınmış demektir. Afrika Kıtası’nın nüfus dağılımı alt üst olmuş, Kongo gibi bir çok krallıklar yıkılmış, Benin Körfezi’ne kıyısı olan bölgeler terkedilmişti. Evet batılı rakamlar böyleydi. Ya Afrikalı rakamlar? Cezayirli Ahmet Bin Bela şunları söylüyor “1492 ile 1800 yılları arasında 100 milyon Afrikalı öldürülmüştür “. Bu tarihlerde İngiltere’nin nüfusu 3 milyon, İspanya’nın nüfusu ise 11 milyondur. Fransız sosyolog Prof. Dr. Roger Garaudy ise şunları söylüyor: 10 ile 20 milyon arasındaki zenciyi köle yapıp Amerika’ya götürmek için Avrupalılar, Afrika’da 100 zenciyi öldürdüler. Daha fazla bilgi için EK-8‘e bakınız.
********
1946-1955 yılları arasında Fransızlar Vietnamlıların bağımsızlık hareketini bastırmak için soykırıma girişti. Bir milyondan fazla Vietnamlıyı katletti. Fransızlar 1800 lü yılların başlarından itibaren Cezayir’e yerleşmeye başladılar. 1960′ta ölü sayısı bir milyonu aşmış 8 bin köy, yangın bombalarıyla yok edilmişti. 2 milyona yakın Cezayirli verimsizleşen topraklarını terk etmek zorunda kaldı. 2.5 milyon Cezayirli Fransız askerleri kontrolündeki toplama kampı şeklindeki bölgelere konuldu.
ALINTI: http://www.hanifler.com/showthread.php?p=4710#post4710

C- “İnsan haklarına saygı duymayı hatta insanların düşüncelerine bile saydı duymayan,…” diye devam etmişsiniz.

Ben kuran şeriatından bahsediyorum, siz bunu bırakıp, zamanımızdaki yanlış pratiklerden hareketle, başka şeriatlardan bahsediyorsunuz.

Kuran; “dinde zorlama yoktur” derken ve her yaşam biçimi de din kabul edilirken (kafirun suresi), insanlara bundan daha iyi saygımı duyulabilir, insanlara bundan daha iyi özgürlükmü sağlanabilir ki?
Siz, bunun üzerinde iyice düşünürseniz, kuran şeriatını baştacı yapmanız gerektiğini görürsünüz.


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bakın bakalım laik TC bir şeriat ülkesimiymiş yoksa Allaha savaş mı açmış; yoksa sizin şeriat algınız mı hastalıklıymış
Kim size; verilen selamı daha iyisiyle almanızı engelliyor?
Kim sadaka vermenizi, devlet kurumlarına zekat (vergi) vermenizi engelliyor?
kim bilimsel araştırmalarınızın (OKU, İkra) önünü kesiyor?
kim akraba ziyaretini, kim iyi ve güzel söz söylemekten sizi men ediyor.??
kim sizi kumardan uzak durmanızdan men ediyor? yoksa size zorla içki içiren mi var?
kim ana babanıza isyan etmemenizin önüne geçiyor?
kim bu şeriatları engelliyor?
Siz, tağutların, bütünüyle islamı yok etmeye, Müslümana savaş açmaya yanaşmayacağını, aksi halde Müslümanların daha bilinçlki ve kuvvetle bir araya geleceklerini bildiğini bilmiyormusunuz?

Tağutlar, yani şeytan dostları, kendilerine islam alimi denen zalimleri satın alarak, bunlar vasıtasıyla Müslümanlara islamın şartını 5 kabul ettirir. Sonra bunların dokunulmadan yaşanmasına dikkat eder. Müslümanlar dini bu 5 şarttan ibaret sanarak yaşamaya devam ettikçe herkes mutlu yaşar gider.

Ama, “La ilahe” nin anlamını düşünnmeye başlayan Müslümanlar ortaya çıkar. İşte bu defa bunlarla karşılaşınca da; “diyanet, ilahiyat gibi yerlerde mevkilenen kimseleri ortaya sürerek, Sizin namazınıza, orucunuza, zekatınıza karışanmı var, hacca bile organizyonlar yapılıyor, okullarda din dersi öğretiliyor, siz provakatörsünüz, irticacısınız” diyerek yok etmeye çalışır.

Bu nedenle yukarıda yazdıklarınız gerekli ama yeterli değildir sevgili kardeşim.


Şimdi ben size sorayım:

1- Kamusal alan saçmalığı icat ederek, türbanlı kadınların buralara girmesini engelleyenleri tağut kabul etmiyorsunuz?

2- Ölünce şehit diye törenler düzenleyerek, timsah gözyaşları döken silahlı kuvvetler yetkililerinin, aynı yerde yer alan ve namaz kıldığı, eşi türbanlı olduğu için irticacı diyerek ordudan atmasını, geleceklerini karartmasını, erlik görevini yapan oğlunun yemin törenine katılmak isteyen annesini başı kapalı olarak törene almamasını, orduevlerine sokulmamasını tağutluk olarak göremiyormusunuz?

3- Allah yolunda ölenlere verilen bir unvan olan şehitliği, arabanın devrilmesiyle ölen askerler için, adi bir kavgayı ayırmaya çalışan polisin ölümü için, masa başında ölen bir gazeteci için (örneği siz çoğaltabilirsiniz) de kullanabilmesini tağutluk olarak görmüyormusun?


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
gerçekten sizin aradığınız şeriatın ALlahın emriyle bir alakası olmadığı gibi emin olun gelmesini istediğiniz şey yarısı putperest uydurması olan bir BELA dır. ona bulaşan her ülkenin her devletin her milletin Allah belasını vermiştir. İnanmazsanız dünyaya bakın. Çünkü sizin şeriat sandığınız şeyde eleştiri ve düşünce yasak. Allahın emrinde ise din ve Kuran bile eleştirilmeye açık durumda, bu kitapd çelişkiler bulurdunuz diyerek kitabın çelişkili olup olmadığını düşünmeye sevk ediyor.

DÜşünmeye davet ediyorum..
A- Size,

1- gerçek şeriatın kuran hükümleri olduğunu, zamanımızda şeriat adına çeşitli ülkelerde yapılan uygulamaların şeriat olmadığını,

2- kuran şeriatının oluşması içinde; Müslümanların hepsinin yada büyük çoğunluğunun, islamın tek kaynağı olarak kuranı kabul etmeleri, rivayetler dini yaşamayı reddetmeleri gerektiğini,

3- ayrıca yalnız kuran kaynak kabul edildiğinde de yine kuranı semboller, bulmacalar kitabı görenlerden kurtarmak gerektiğini

tekrar detaylı olarak anlatmama gerek yoktur.

Kuran şeriatı yerine, rivayetlerin uygulamalarına şeriat denilirse tabiki Allah belalarını verir.

B- sizin şeriat sandığınız şeyde eleştiri ve düşünce yasak. Demişsiniz.

Önce benim şeriat sandığım şey yok, şeriat bildiği tek şey vardır, o da kuranın toplumsal hükümlerinin uygulanmasıdır.

Kuranda ise, hemen her yerde “akıl etmezmisiniz, düşünmezmisiniz, öğüt almazmısınız” dendiğini bildiğinize göre sanırım artık gerçek şeriata itiraz edeceğiniz bir şey kalmamıştır!

Saygılarımla…
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. August 2012, 12:24 PM   #4
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Şimdi de sizin alıntılarla birlikte yazıma verdiğiniz cevap yazınızı aşağıya alıntılıyalım:

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Şeriat denince, benim aklıma neler geldiğini bilecek kadar kahinlik yada gaybi bilgi donanımın mı var sevgili kardeşim?
Şuan içinde bulunduğumuz sistemi beğenmeyip yerine şeriat isterük diyenlerin hepsi aynı fikirdeler... ister inan ister inanma ama bu böyle.. Kuran hakkında gerçekten bilgi sahibi kimseler laik sistemin Allahın emri ve evrendeki mutlak kanunu olduğunu bilirler. Evrendeki mutlak kanun diyorum çünkü Allah bile laiktir. Hiç bir kimseye müslüman hatta peygamber olduğu için kayırma yapmaz, can herkezde aynı yanar, vitamin herkese aynı yararı sağlar.
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Demek insanları en iyiye ve en temize götüren Avrupa devletleridir öylemi?
Biraz tarihin derinliklerine inmeye ne dersiniz?
Bunu gerçekten düşünerek mi yazdın?
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1- Kamusal alan saçmalığı icat ederek, türbanlı kadınların buralara girmesini engelleyenleri tağut kabul etmiyorsunuz?
O türbanlılar yüzünden üniversiteye giremiyorduk, hergün ellerinde pankartla birilerini kafir ilan ediyorlardı. Türban yasaklandı sıkıntı bitti. İşte lap laik bir çözüm. Allahın türban konusunda ne emrettiğini bile bilmeyen kulaktan dolmacıların bilim yuvzlarında bakteri gibi gelişmelerine fırsat verilmemeli.

Ayrıca orası üniverstie, orası bilim yuvası... Ebabil kuşlarının düşmana taş attığına inanan, sopayla deniz yarıldığına inanan, balık karnında peygamber yaşadığına inananların orada işi ne? bilime ne katkı sağlayabilecekler ki bu hurafeciler?
İşte bakın, şeriatcı kafanız sizin olaylara abjektif bakmanızı dahi engelledi, hatanın siz türbanlılarda olduğunu dahi kabul edemiyorsunuz.
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
2- Ölünce şehit diye törenler düzenleyerek, timsah gözyaşları döken silahlı kuvvetler yetkililerinin, aynı yerde yer alan ve namaz kıldığı, eşi türbanlı olduğu için irticacı diyerek ordudan atmasını, geleceklerini karartmasını, erlik görevini yapan oğlunun yemin törenine katılmak isteyen annesini başı kapalı olarak törene almamasını, orduevlerine sokulmamasını tağutluk olarak göremiyormusunuz?

yine olayın sebeplerini araştırdığınızda, Ülkeye enfazla zararı verenin, dindarların peşi sıra koyun gibi giden düşüncesizler oldupunu anlayacaksın. Bunu hakaret gibi algılama ama, Allah aklını çalıştırmayanın yeryüzündeki en aşağılık hayvan olduğunu bildiriyor. Aklını kullanmadan bir hocanın yada sürekli Allahı dini kullanarak siyaset yapanların peşi sıra düşünmeden gidenlere en aşağılık hayvan deme hakkı bende yok ama o ayete dayanarak ve güvenerek bu sürüye KOYUn diyorum. Haksız olup olmadığımı mahşerden önce bu dünya hayatında da göreceksiniz zaten.
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
3- Allah yolunda ölenlere verilen bir unvan olan şehitliği, arabanın devrilmesiyle ölen askerler için, adi bir kavgayı ayırmaya çalışan polisin ölümü için, masa başında ölen bir gazeteci için (örneği siz çoğaltabilirsiniz) de kullanabilmesini tağutluk olarak görmüyormusun?

Allah yolu dediğini yol hangidi? uzaya çıkan görünmeyen bir yol mu? Arkadaşım hala anlayamadınız galiba ki daha yazmayacağım. Allah yolu halkın milletin yoludur. Milletine hizmet amacıyla yola çıkan herkim o yolda ölür yada öldürülürse şehittir. Ne pis ve sadece kendi zihniyetinizdekilere çalışan bir anlayışınız var. Bu anlayış islama hakarettir. Onun evrensel değerlerine hakarettir.
Size göre Allah yolunda ölmek için al eline taşı israil askerinin karşısında öl tamam o zaman şehtsin. ALLAH YOLU dediğini yolun ne olduğunu, kime hizmet ettiğini dahi anlayamamışsınız. İşte bu asıl ulümdür, daha anlamadan şeriatcı kesilmek kadar büyük zulüm var mıdır?
ALlah yolu halka hizmet yoludur. O hizmet o mücadele, gerek savaş alaında gerek okulda, gerek hastahanede gerekse tarlada yapılır. Oralara şeriatcıyız diye girip batıl hurafelerini sokacak kişileri türbanlı diye kayırıyor onların pisliğini görmezden geliyorsanız bu da sizin Adaletsizliğinizdir.
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1- gerçek şeriatın kuran hükümleri olduğunu, zamanımızda şeriat adına çeşitli ülkelerde yapılan uygulamaların şeriat olmadığını,
çünkü şeriatcıların bahsettiği şeriat sadece siyasi bir araçtır. öyle bir ülke olamaz, bir tane şeriat ülkesi olamaz. Çünkü göremediğiniz ye şu;

Şeriat ülkesi LAİK olmak zorundadır. Demokratik olmak zorundadır.
Siz bu 2 önemli ilkeyi kafirlik diye adlandırarak nasıl bir şeriat ülkesi kurmayı planlıyorsunuz ki? sizinki de laf olsun ...
Parmağın gösterdiğini bırakıp parmakla uğraşmaktır. Kuran okumak adı altında arapçasından hatim etmek hatta o okuduğundan medet ummak ne ise sizin şeriat algınız da aynısıdır.

...
Müzakere birbiriyle bağlantılı konularda devam ediyor. Siz de birşeyler öğreniyorsunuz bende. Fikirlerinizi paylaşmaya devam edin.
Ama sizden tek istiramım, yazıdıklarımı bir bütün halinde düşünün. Bu yazıyı bir sistem halinde yazma çabalıyorum. En başta yazdığım ile en sonda yazdığım arasındaki kuvvetli bağlantıları görmeniz için emek harcıyorum. Bence okurken değil, bütün yazıyı okuyo bitirdikten sonra cevap yazın. Çünkü en başta okurken sorabileceğiniz soruların cevabını ilerleyen paragraflarda göreceksiniz...

Konu aorskaya tarafından (25. August 2012 Saat 12:27 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. August 2012, 02:13 PM   #5
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Şeriat denince, benim aklıma neler geldiğini bilecek kadar kahinlik yada gaybi bilgi donanımın mı var sevgili kardeşim?
1- Şuan içinde bulunduğumuz sistemi beğenmeyip yerine şeriat isterük diyenlerin hepsi aynı fikirdeler... ister inan ister inanma ama bu böyle..
2- Kuran hakkında gerçekten bilgi sahibi kimseler laik sistemin Allahın emri ve evrendeki mutlak kanunu olduğunu bilirler. Evrendeki mutlak kanun diyorum çünkü Allah bile laiktir.
3- Hiç bir kimseye müslüman hatta peygamber olduğu için kayırma yapmaz, can herkezde aynı yanar, vitamin herkese aynı yararı sağlar.
1- Şuan içinde bulunduğumuz sistemi beğenmeyip yerine şeriat isterük diyenlerin hepsi aynı fikirdeler... ister inan ister inanma ama bu böyle..

Şeriatın gerçekte kuran hükümleri olduğunu, zamanımızda şeriat adı altında ülkelerde uygulanan pratiklerin ise kuran şeriatıyla ilgisi olmadığını anlattım. Ama, siz hala bildiğiniz ezberi bozmaya yanaşmıyorsunuz ve hala mevcut saçmalıkları şeriat sananlarla aynı kefeye koyan açıklamalar yapıyorsunuz.

Beni, bana; “şeriat isteriz diyenlerin hepsi aynı fikirdeler” diye anlatıp, bir de buna inan yada inanma böyle diyebiliyorsunuz!

Bakın sizi;
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamlar,

Şeriat denince, benim aklıma neler geldiğini bilecek kadar kahinlik yada gaybi bilgi donanımın mı var sevgili kardeşim?

Kafanızdaki yazıları göremediğinizde, insanları kategorize etmeyi, sınıflandırmayı ve bu yöntemle onlar üzerinde baskı kurarak, baskın çıkmaya çalışma huyunuzu terk edin lütfen.
şeklinde, daha önce de uyarmama rağmen, hız kesmeden aynı hatayı sürdürmekte sakınca görmüyorsunuz.

Bu nasıl mantık yürütmedir, nasıl sabit fikirliliktir, lütfen hatanızı görün artık. Sizin çok akıllı yazılarınızı gören ben, bu söylediklerinizi sizin içten söylediğinize inanmak istemiyorum.


2- Kuran hakkında gerçekten bilgi sahibi kimseler laik sistemin Allahın emri ve evrendeki mutlak kanunu olduğunu bilirler. Evrendeki mutlak kanun diyorum çünkü Allah bile laiktir.

Laikliğin tanımını yaptığım yazıma dönüp, o tanımı yeniden okuyup, onu doğru bulup bulmadığınızı görün ve ondan sonra bu iddianızı yeniden yapabilirseniz o zaman cevap vereyim.

3- Hiç bir kimseye müslüman hatta peygamber olduğu için kayırma yapmaz, can herkezde aynı yanar, vitamin herkese aynı yararı sağlar.

Peygamber yapmadan önce kayırma yapmaz, ama peygamber yaptıktan ve peygamberliği de başarıyla verdikten sonra peygamberleri kayırması çok normal, adil ve gerekli olur. Nitekim, onların gelecekteki yerleri mutlaka çok özel olacaktır.


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Demek insanları en iyiye ve en temize götüren Avrupa devletleridir öylemi?
Biraz tarihin derinliklerine inmeye ne dersiniz?
Bunu gerçekten düşünerek mi yazdın?
ŞİMDİ SİZİN BU VERDİĞİNİZ CEVABI CEVAPMI, YOKSA CEVAPLAMAKTAN KAÇMAKMI KABUL EDEYİM?

A- İyi insan nedir, insanların temizlenmesi nedir, bunların islama göre tanımlarını dikkate alarakmı bunları söylüyorsunuz, yoksa iyilik ve temizlik konusunda dinin tanımına dikkat etmeyip, insanların bildiği anlamda iyi ve temizliğimi anlıyorsunuz?

Kurandaki iyilik ve temizlikten bahsettiğinize göre, kurandaki iyi şeylerin ne olduğunu ve temizliğin ne olduğunu iyi bilmek gerekir.

BU TANIMA KATILIP KATILMADIĞINIZI BELİRTMEMİŞSİNİZ!


Bir kere daha kısaca yazayım o halde, üstelik bunları iyi düşünerekte yazdığımı belirteyim. Bakalım cevabınız ne olacak…

Sizin, çok medeni bulduğunuz bu Avrupa ülkeleri; illümünati, tapınak şövalyeleri, haçlı seferleri, engizisyon şeklindeki dini uygulamaları ile Köleleştirme ve sömürgeye bağlama gibi şeyleri yapmamışlarmıdır?

Bunlar içinde hala yabancıların 2.sınıf insan olarak kabul edildiklerini siz bilmiyormusunuz? AB gibi bir organizasyona dahi alacakları milletlerde aradıkları değerleri hatırlayabilirmisiniz?

Bu konuda, bir üyemizin “armagedon savaşını kim başlatacak” başlıklı bir yazısından alıntı ile sizin Avrupa ülkelerindeki gerçeği görmenizi biraz daha kolaylaştıralım:


ALINTI: Avrupalı bir İspanyol Yahudi’si olan Kolomb’un 1492 yılında Amerika Kıtası’na ayak bastığında, bu kıtada 27 milyon Kızılderili bulunduğu tahmin edilmektedir. 1892 yılında ise bu sayı 1.5 milyona inmiştir. Kuzey Amerika’da yaşayan Kızılderililerin %95′i yok edilmişti. 1519 yılında İspanyol Cortez’in Meksika’ya ayak basmasıyla, 12 milyon olan yerli nüfus 1600 yıllarında 1 milyona indi. İngiltere’nin 1788-1938 yılları arasında Avusturalya’yı sömürgeleştirmesi esnasında 750 bin olan yerli halk Aborjinler’den 31 bin kişi sağ kalabildi. Amerika, Virjinya’da 1681 yılında 2 bin Zenci köle varken 1850′lerde Amerika’daki Zenci köle sayısı 4 milyonu aşmıştı. 16. yüzyılla 19. yüzyılın ortalarına kadar, sadece Brezilya’ya getirilen Zenci köle sayısı 3,5 milyonu aşmıştı. Toplam 15 milyon Zenci köleleştirilerek Amerika Kıtası’na götürülmüştü. Kölelerin can kayıpları da düşünüldüğünde Afrika’dan koparılan Zenci sayısı 25 milyonu buluyordu. Bu rakam o tarihteki dünya nüfusu göz önüne alındığında korkunç bir rakamdır. Milyonlarca can ailelerinden koparılarak alınmış demektir. Afrika Kıtası’nın nüfus dağılımı alt üst olmuş, Kongo gibi bir çok krallıklar yıkılmış, Benin Körfezi’ne kıyısı olan bölgeler terkedilmişti. Evet batılı rakamlar böyleydi. Ya Afrikalı rakamlar? Cezayirli Ahmet Bin Bela şunları söylüyor “1492 ile 1800 yılları arasında 100 milyon Afrikalı öldürülmüştür “. Bu tarihlerde İngiltere’nin nüfusu 3 milyon, İspanya’nın nüfusu ise 11 milyondur. Fransız sosyolog Prof. Dr. Roger Garaudy ise şunları söylüyor: 10 ile 20 milyon arasındaki zenciyi köle yapıp Amerika’ya götürmek için Avrupalılar, Afrika’da 100 zenciyi öldürdüler. Daha fazla bilgi için EK-8‘e bakınız.
********
1946-1955 yılları arasında Fransızlar Vietnamlıların bağımsızlık hareketini bastırmak için soykırıma girişti. Bir milyondan fazla Vietnamlıyı katletti. Fransızlar 1800 lü yılların başlarından itibaren Cezayir’e yerleşmeye başladılar. 1960′ta ölü sayısı bir milyonu aşmış 8 bin köy, yangın bombalarıyla yok edilmişti. 2 milyona yakın Cezayirli verimsizleşen topraklarını terk etmek zorunda kaldı. 2.5 milyon Cezayirli Fransız askerleri kontrolündeki toplama kampı şeklindeki bölgelere konuldu.
ALINTI: http://www.hanifler.com/showthread.php?p=4710#post4710

Sanırım şimdi cevaplarsınız artık!


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1- Kamusal alan saçmalığı icat ederek, türbanlı kadınların buralara girmesini engelleyenleri tağut kabul etmiyorsunuz?
O türbanlılar yüzünden üniversiteye giremiyorduk, hergün ellerinde pankartla birilerini kafir ilan ediyorlardı. Türban yasaklandı sıkıntı bitti. İşte lap laik bir çözüm. Allahın türban konusunda ne emrettiğini bile bilmeyen kulaktan dolmacıların bilim yuvzlarında bakteri gibi gelişmelerine fırsat verilmemeli.

Ayrıca orası üniverstie, orası bilim yuvası... Ebabil kuşlarının düşmana taş attığına inanan, sopayla deniz yarıldığına inanan, balık karnında peygamber yaşadığına inananların orada işi ne? bilime ne katkı sağlayabilecekler ki bu hurafeciler?
İşte bakın, şeriatcı kafanız sizin olaylara abjektif bakmanızı dahi engelledi, hatanın siz türbanlılarda olduğunu dahi kabul edemiyorsunuz.
Burada harikalar yaratmışsınız sevgili kardeşim…

1- Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? Türbanlıların Türkiyede birilerini üniversiteye girmekten engellediklerini hiç duymadım da…

İslamda türbanın olması yada olmaması farklı şeydir, türbanın islamın emri düşüncesiyle kullanılmak istenmesi ile çok farklı bir şeydir.

Sadece türban için değil, inançlarına göre kendini giydiren kimselerin bir yere alınmaması, sizin laiklik anlayışınızla nasıl bağdaşıyor? Yoksa sizin laikliğiniz, sadece kendinizemidir?

2- Üniversite ise yani bilim yuvası ise oraya inandıkları gibi giyinenlerin girmesi bilimimi engelliyor?

Ebabil kuşu, yada başka görüşler, her neyse; sizin görüşleri yüzünden bilimden etmeye hakkınızmı var? Yarın, onların galip olacağı bir düzen olduğunda, onlarda size aynısını yapsa, ses çıkarmadan kabul edebilirmisiniz?

Sizin, laiklik ve demokrasi anlayışınız buraya kadar değilmi? Daha, laik ve demokrat bile olamazken, birde onların islamdan olduğu iddianız ne kadar tutarlı olabilirki?

3- “İşte bakın, şeriatcı kafanız sizin olaylara abjektif bakmanızı dahi engelledi, hatanın siz türbanlılarda olduğunu dahi kabul edemiyorsunuz.” Buyurmuşsunuz!

Sevgili kardeşim, hangi şartlarda ve hangi şeriat olduğunu hala anlamak istemezseniz, siz öyle devam edin ama, benim türban konusunda, “islamda kadınlarının saçlarının kapanması olmadığını” anlatan yazımı okumanıza rağmen bana “siz türbanlılar” deme şartlanmanızı bari değiştirin.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
2- Ölünce şehit diye törenler düzenleyerek, timsah gözyaşları döken silahlı kuvvetler yetkililerinin, aynı yerde yer alan ve namaz kıldığı, eşi türbanlı olduğu için irticacı diyerek ordudan atmasını, geleceklerini karartmasını, erlik görevini yapan oğlunun yemin törenine katılmak isteyen annesini başı kapalı olarak törene almamasını, orduevlerine sokulmamasını tağutluk olarak göremiyormusunuz?
yine olayın sebeplerini araştırdığınızda, Ülkeye enfazla zararı verenin, dindarların peşi sıra koyun gibi giden düşüncesizler oldupunu anlayacaksın. Bunu hakaret gibi algılama ama, Allah aklını çalıştırmayanın yeryüzündeki en aşağılık hayvan olduğunu bildiriyor. Aklını kullanmadan bir hocanın yada sürekli Allahı dini kullanarak siyaset yapanların peşi sıra düşünmeden gidenlere en aşağılık hayvan deme hakkı bende yok ama o ayete dayanarak ve güvenerek bu sürüye KOYUn diyorum. Haksız olup olmadığımı mahşerden önce bu dünya hayatında da göreceksiniz zaten.
Sorumla hiç ilgisi olmayan bir cevap vermişsiniz. Sanırım başkasına yazdığınızı sandığınız cevabı yanlışla benim soruma cevap olarak yazmışsınız.

Sorumu yeniden okuyun ve “ölünce şehit törenleri düzenlerken, annesi türbanlı askerlerin yemin törenine annelerinin türbanla alınmamasını”, namaz kılıyor diye fişlenerek, irticacı diye “ordu” dan atılmasını ve bir daha kamu kurumunda iş bulamaması durumunda olanlara yapılanı zalimlik kabul ediyormusunuz, etmiyormusunuz?

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
3- Allah yolunda ölenlere verilen bir unvan olan şehitliği, arabanın devrilmesiyle ölen askerler için, adi bir kavgayı ayırmaya çalışan polisin ölümü için, masa başında ölen bir gazeteci için (örneği siz çoğaltabilirsiniz) de kullanabilmesini tağutluk olarak görmüyormusun?
Allah yolu dediğini yol hangidi? uzaya çıkan görünmeyen bir yol mu? Arkadaşım hala anlayamadınız galiba ki daha yazmayacağım. Allah yolu halkın milletin yoludur. Milletine hizmet amacıyla yola çıkan herkim o yolda ölür yada öldürülürse şehittir. Ne pis ve sadece kendi zihniyetinizdekilere çalışan bir anlayışınız var. Bu anlayış islama hakarettir. Onun evrensel değerlerine hakarettir.
Size göre Allah yolunda ölmek için al eline taşı israil askerinin karşısında öl tamam o zaman şehtsin. ALLAH YOLU dediğini yolun ne olduğunu, kime hizmet ettiğini dahi anlayamamışsınız. İşte bu asıl ulümdür, daha anlamadan şeriatcı kesilmek kadar büyük zulüm var mıdır?
ALlah yolu halka hizmet yoludur. O hizmet o mücadele, gerek savaş alaında gerek okulda, gerek hastahanede gerekse tarlada yapılır. Oralara şeriatcıyız diye girip batıl hurafelerini sokacak kişileri türbanlı diye kayırıyor onların pisliğini görmezden geliyorsanız bu da sizin Adaletsizliğinizdir.
Allah yolu halkın milletin yoludur. Milletine hizmet amacıyla yola çıkan herkim o yolda ölür yada öldürülürse şehittir. Ne pis ve sadece kendi zihniyetinizdekilere çalışan bir anlayışınız var. Bu anlayış islama hakarettir. Onun evrensel değerlerine hakarettir.
DEMİŞSİNİZ.
Şu yazınızı size yeniden hatırlatalım.

Milletine hizmet için ölen müşrik, kafir bu mantığa göre şehittir o halde? Haçlı seferlerinde ölen haçlı askerlerde şehittir o halde? Atatürk’ün denize döktüğü Yunanlılarda şehit o halde?

Bunlarda vatana, millete hizmet için öldüklerine göre, Allah yolunda ölmüş oluyorlar size göre öylemi?

Peki şirke düşmüş bu insanlar, insanlarına hizmet için öldüklerinde Allah yolunda öldükleri varsayalımki doğru olsa ve bunlarda Allah yolunda öldüklerini bilmiş olsalar, sana göre ölürlermiydi, yoksa kaçarlarmıydı?

Şimdi ateistler, çıkan bir savaşta ölse, bunlarda Allah yolunda ölmüşmü olurlar? Öyle olduğunu bir anlat bakalım o zaman savaşa giriyorlarmı bir gör?

Şimdi, Reina, Leila, yada başka gece kulübü, bar, pavyon ve gazinolarda eğlenmekten yorgun düşerken, açlıktan inleyen kimseleri görmezden gelen bunlara hizmet için ben ölürsem, şehit olurmuyum?


Başka sorum yok!..

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1- gerçek şeriatın kuran hükümleri olduğunu, zamanımızda şeriat adına çeşitli ülkelerde yapılan uygulamaların şeriat olmadığını,
çünkü şeriatcıların bahsettiği şeriat sadece siyasi bir araçtır. öyle bir ülke olamaz, bir tane şeriat ülkesi olamaz. Çünkü göremediğiniz ye şu;

Şeriat ülkesi LAİK olmak zorundadır. Demokratik olmak zorundadır.
Siz bu 2 önemli ilkeyi kafirlik diye adlandırarak nasıl bir şeriat ülkesi kurmayı planlıyorsunuz ki? sizinki de laf olsun ...
Parmağın gösterdiğini bırakıp parmakla uğraşmaktır. Kuran okumak adı altında arapçasından hatim etmek hatta o okuduğundan medet ummak ne ise sizin şeriat algınız da aynısıdır.
Hala, ülkelerin demokratik ve laik olmasından bahsediyorsun.

Neden, çoğulun yanlış bile olsa görüşüne diğerleri de uymak zorunda olsunki?


Bu ancak, daha iyi bir sistem olmazsa olabilir.

Halbuki bütün insanların derdine çare tek ilahi sistem vardır. Adına ister demokrasi, ister teokrasi, monarşi, oligarşi, faşizm, komünizm, sosyalizm vb. ne denirse densin bir de ilahi sistem dışında olan sistem vardır. İşte bu sistemlerin hepsi aslında, ilahi sisteme alternatif olarak ortaya çıkartılan ve siyon kökünden gelen şeytani sistemlerdir. Aslında isimleri farklı da olsa hepsi bir kökten gelir ve oraya hizmet eder.

Bunların daha fazla derinlerine artık inmeye gerek yoktur. Bu kadarı anlamak isterseniz yeterli olmalıdır.


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Müzakere birbiriyle bağlantılı konularda devam ediyor. Siz de birşeyler öğreniyorsunuz bende. Fikirlerinizi paylaşmaya devam edin.
Ama sizden tek istiramım, yazıdıklarımı bir bütün halinde düşünün. Bu yazıyı bir sistem halinde yazma çabalıyorum. En başta yazdığım ile en sonda yazdığım arasındaki kuvvetli bağlantıları görmeniz için emek harcıyorum. Bence okurken değil, bütün yazıyı okuyo bitirdikten sonra cevap yazın. Çünkü en başta okurken sorabileceğiniz soruların cevabını ilerleyen paragraflarda göreceksiniz...
Evet, kardeşim, devam edelim… gerçekten öğrenecek çok şeyimiz olduğunu hep birlikte görelim…

Saygılarımla…
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (25. August 2012 Saat 02:19 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. August 2012, 02:57 PM   #6
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Biz de buraya taşınıyoruz, yazımızı buraya aktarıyoruz: Lütfan tıklayın.

http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2033&page=13

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26. August 2012, 03:52 AM   #7
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Milletine hizmet için ölen müşrik, kafir bu mantığa göre şehittir o halde? Haçlı seferlerinde ölen haçlı askerlerde şehittir o halde? Atatürk’ün denize döktüğü Yunanlılarda şehit o halde?
1- Siz hala kişilerin kendilerini nasıl isimlendirdiğine bakıyorsunuz sanırım?
Müslümanlık lafla olmaz amel ile olur. Sizin milletine hizmet için ölen dediğiniz kişiye müşrik damgasını kim vuruyor? tabiki hoca efendiler...
Siz müşrik zannedeceksiniz ama kimin doğru yol üzere olduğunu ahirette göreceksiniz.
Müşrik, kafir dediğiniz, zannettiğiniz pek çok kişi Mümin hayatı sürüyor. Buna Laik Demokratik ülkeler en güzel örnekler içerir.

Müslüman dediğiniz kişiler ise günde 5 vakit kabeye tapıyorlar, sözde o taşı Allahın evi ilan etmişler ve o taşın kendilerini Allaha yaklaştırdığını zannederek onu kutsal saymışlar.

2-Haçlılar ve Yunanlılar vatanı, milleti müdafa için mi savaştılar? hayır... İstanbulu fethe giden Fatih bile o yolda ölse şehit olamazdı. Çünkü İslam yayma adı altında yüzlerce insan katlolmuştur. İslam kılıçla değil delil ile yayılır. Kılıcın meşru olduğu, Kuranda savaşın meşru olduğu şartlar bellidir.
-ya savunma
-ya müttefike yardım
-ya 2 müslümandan biri diğerine savaş açmışsa savaş açana karşı
v.s.
diğer savaşanlar ki bu katogoriye, denize dökülen Yunnanlılar, Haçlılar ve Osmanoğullarının balkan mücadelesi de dahil olmak üzere meşruluğu Allah katında yoktur.
bunları zaten sizin biliyor olmanız ve aradaki farkı yazarken anlamış olmanız gerekirdi.
------

son olarak şuna da cevap vermek isterim..

Alıntı:
Neden, çoğulun yanlış bile olsa görüşüne diğerleri de uymak zorunda olsunki?
Neden insanların çoğu, Kuranı yanlış yorumladığı ya da bilinçli fitne çıkardığı için Hatalı bir uygulamayı farz niyetine kabul etmek zorunda olsun ki? Örneğin mute nikahı? bunu yapanlar müslüman. Ama şeriata uydurmuşlar. Örneğin tespik çekmek (Dinde yasaklanmıştır bile Tevbe 80), örneğin kabeye eğilmek (yasak), örneğin el kesmek, sopa vurmak, savaşta parmaklarına boyunlarına vurmak v.s. Bütün bunları birileri yanlış anlamlandırdı ya da o dönemin mecazi anlatımını çok iyi bildiği halde çarpıttı diye neden bütün bir İslam ümmeti bu hatalı uygulamalara uysun?

Çoğunluğun aklında hikmetler vardır.
Vardır çünkü İstişare emri vardır. Demokrasiye en güzel örnektir.
Sadece bu ayeti paylaşacağım... bütün sorularınızın cevabı önceki yazılarda da mevcut... hepsini cevaplama gereği duymadım...

Âl-i İmrân 159
O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.


demokrasiyi görebildiniz mi?

Şûrâ 38
Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve salatı ikame ederler. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar.


demokrasi emrini fark edebildiniz mi?...

Siz süleyman peygamber arayışındasınız belli ancak unutmayın, o abartıla abartıla gerçeğinin de çok dışına çıkarılan süleymanın tahtını çökerten ufacık bir kurt (bu da mecaz) idi.
Süleyman arayanlar Firavunun kölesi oldular. Müslümanın işi Şuara 38 dedir. ZALİMLERİN ve ZORBALARIN ve YALANCILARIN saltanatında değil, bizzat halkın iradesindedir.
--
Zalim ve zorba yazılarına tıklarsan, elin haçlı seferine laf atmadan önce kendi gözümüzdeki merteği görme imkanı bulabilirsin. Ama insanların pek çoğu için atadan gelen öğretiyi temizlemek pek zordur. Bu nedenle doğruyu getirenlere karşı mesnetsiz bir düşmanlık beslemiştir, müslüman yada dindar görünümlü putperestler. Her putperest müşrik bir dine, bir ritüele ve kendisini sözde inandığını zannettiği Rabbisine yaklaştıracak put veya putlara sahiptir. Ayrıca kendilerini güdecel çobanlara da.

Konu hiiic tarafından (26. August 2012 Saat 04:23 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27. August 2012, 02:40 PM   #8
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1-Sizin milletine hizmet için ölen dediğiniz kişiye müşrik damgasını kim vuruyor? tabiki hoca efendiler...

Siz müşrik zannedeceksiniz ama kimin doğru yol üzere olduğunu ahirette göreceksiniz.
Müşrik, kafir dediğiniz, zannettiğiniz pek çok kişi Mümin hayatı sürüyor. Buna Laik Demokratik ülkeler en güzel örnekler içerir.
Müşrik damgasını birinin vurmasına gerek yok. Kuranda müşrik damgası vardır ve bazıları o damganın kendine vurulmasını sağlarlar. Kuranda, onlara damgayı vurur. Senin, benim damgalamam söz konusu değildir.

Ben müşrik sanmayacağım, ben zannımın önemi olmadığını biliyorum. Bu nedenle sanılarla hareket etmem.

Ama yine çok ilginç laflar etmişsiniz;
Müşrik olduğu kuranda tarif edilen Yahudi ve Hristiyanlara ben müşrik dersem, hatamı etmiş olurum?

Laik demokratik ülkelerdeki, kuranın müşrik diye nitelediği Yahudi ve Hristiyanlar, Laisizm ve demokrasiyi uyguluyorlar diye size göre mümin hayatımı sürmüş oluyorlar? Siz, hanif bir Müslüman olarak buna mı inanıyorsunuz?

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Müslüman dediğiniz kişiler ise günde 5 vakit kabeye tapıyorlar, sözde o taşı Allahın evi ilan etmişler ve o taşın kendilerini Allaha yaklaştırdığını zannederek onu kutsal saymışlar.
Müslüman dediğiniz derken, şu batıdaki laik/demokratik müşrikler kadar bile saygı göstermediğiniz insanların hepsini nasıl taşa tapan olarak suçlayabildiğinizi, bazıları için iftiracı konumuna düştüğünüzü göremiyormusunuz? Bu ne hırstır böyle kardeşim?

Hacca giden bütün Müslümanlar, sana göre taşamı tapmaktadır? Yarın sen hacca gitsen ve birileri de senin ettiğin sözü söylese, ne kadar hatalı olduğunu bizzat ispatlamaya çalışırdın değilmi?

O halde, hacca gidenler içinde en az senin kadar, taşa tapılmaması gerektiğini bilenlerin ve tapmayanların olduğunu da kavramaya çalış…

En, azından zanla ve öfkeyle niteleme, çünkü zannın çoğu yanlıştır.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
2-Haçlılar ve Yunanlılar vatanı, milleti müdafa için mi savaştılar? hayır... İstanbulu fethe giden Fatih bile o yolda ölse şehit olamazdı. Çünkü İslam yayma adı altında yüzlerce insan katlolmuştur. İslam kılıçla değil delil ile yayılır. Kılıcın meşru olduğu, Kuranda savaşın meşru olduğu şartlar bellidir.
-ya savunma
-ya müttefike yardım
-ya 2 müslümandan biri diğerine savaş açmışsa savaş açana karşı
v.s.
diğer savaşanlar ki bu katogoriye, denize dökülen Yunnanlılar, Haçlılar ve Osmanoğullarının balkan mücadelesi de dahil olmak üzere meşruluğu Allah katında yoktur.
bunları zaten sizin biliyor olmanız ve aradaki farkı yazarken anlamış olmanız gerekirdi.
Buradaki örnekler üzerinden yeniden polemiklere boğmayalım. Size, anlayabileceğiniz bir şekilde açık sorayım:

İbrahim peygamberin Müslümanlar için düzenlediği kabeyi işgal eden ve puta tapanlar kendi milletine hizmet eden işgalcileri oradan çıkarmak için Müslümanlarca yapılan saldırılarda, o puta tapan işgalciler ölürlerse, kendi milletlerine hizmet yolunda öldükleri için şehitmi olurlar?

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
son olarak şuna da cevap vermek isterim..
Neden insanların çoğu, Kuranı yanlış yorumladığı ya da bilinçli fitne çıkardığı için Hatalı bir uygulamayı farz niyetine kabul etmek zorunda olsun ki? Örneğin mute nikahı? bunu yapanlar müslüman. Ama şeriata uydurmuşlar. Örneğin tespik çekmek (Dinde yasaklanmıştır bile Tevbe 80), örneğin kabeye eğilmek (yasak), örneğin el kesmek, sopa vurmak, savaşta parmaklarına boyunlarına vurmak v.s. Bütün bunları birileri yanlış anlamlandırdı ya da o dönemin mecazi anlatımını çok iyi bildiği halde çarpıttı diye neden bütün bir İslam ümmeti bu hatalı uygulamalara uysun?
Sizin, sarsılmaz demokrasi savunucusu olmanıza karşılık; “Neden, çoğulun yanlış bile olsa görüşüne diğerleri de uymak zorunda olsunki?” diyen soruma yukarıdaki gibi cevabı, siz cevapmı kabul ediyorsunuz?

Demek bir tarafta demokrasiyi savunabilmek için, islamın kendi hükümlerini bırakıp, kendine Müslüman diyen yobaz, cahil (yada münafık) Müslümanların yanlış din uygulamaları ile savunmaya, onlarla mukayese edip aklamaya çalışabileceksiniz öylemi?

İyi de yanlış, başka yanlışla mukayese edilerek doğrulanamazki? Örneğin, Muta nikahı yapanların yanlışlığı, demokrasiyi nasıl islami yapar anlamıyorum. Siz, nasıl ilişkilendirebilidniz, onu da anlamıyorum.

Yani, muta nikahı, tespik çekenler tarafı ile demokrasi tarafımı vardır sadece? Ne ilginç bir çıkarım!


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Çoğunluğun aklında hikmetler vardır.
Vardır çünkü İstişare emri vardır. Demokrasiye en güzel örnektir.
Sadece bu ayeti paylaşacağım... bütün sorularınızın cevabı önceki yazılarda da mevcut... hepsini cevaplama gereği duymadım...

Âl-i İmrân 159
O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.


demokrasiyi görebildiniz mi?

Şûrâ 38
Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve salatı ikame ederler. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar.


demokrasi emrini fark edebildiniz mi?...
Çoğunluğun aklında hikmetler vardır öylemi?

DÜNYADA MÜSLÜMANDAN DAHA ÇOK MÜSLÜMAN OLMAYAN VARDIR. ŞİMDİ SENİN BU TEZİNE GÖRE; MÜSLÜMANLIĞI TERKEDİP, ÇOĞUNLUĞA KARIŞIP, HİKMETİNDENMİ FAYDALANMAK GEREKİR?

MÜSLÜMAN KALDIĞINA GÖRE, HER HALDE ŞİMDİ BU SÖZÜ YETERİNCE DÜŞÜNMEDEN ETTİĞİNİ GÖREBİLMİŞSİNDİR.

Şu yazdığın ayetlere iyi bak, anlada ondan sonra demokrasi ile ilgisinin olmadığını gör.

Bir yerde meclis halinde karar almak, onu demokrasi yapmaz. O işlemi sadece demokratik usül diye adlandırmaya yarayabilir ama, demokrasiye uygun yapmaz. Çünkü demokratik usül, demokrasinin kendisi (bütünü) demek değildir.

İslamda da şura toplanıp, ona göre karar alınır. Ama, kararlar illede kurana uygun olmak zorundadır. Demokrasi de böyle bir kural varmı?, yok değilmi? O halde demokrasi nasıl islami olabilir be kardeşim?


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Siz süleyman peygamber arayışındasınız belli ancak unutmayın, o abartıla abartıla gerçeğinin de çok dışına çıkarılan süleymanın tahtını çökerten ufacık bir kurt (bu da mecaz) idi.
Süleyman arayanlar Firavunun kölesi oldular. Müslümanın işi Şuara 38 dedir. ZALİMLERİN ve ZORBALARIN ve YALANCILARIN saltanatında değil, bizzat halkın iradesindedir.
Süleyman peygambere şimdi değil, kıssalarında değiniriz… Daha uygun olur.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Zalim ve zorba yazılarına tıklarsan, elin haçlı seferine laf atmadan önce kendi gözümüzdeki merteği görme imkanı bulabilirsin. Ama insanların pek çoğu için atadan gelen öğretiyi temizlemek pek zordur. Bu nedenle doğruyu getirenlere karşı mesnetsiz bir düşmanlık beslemiştir, müslüman yada dindar görünümlü putperestler. Her putperest müşrik bir dine, bir ritüele ve kendisini sözde inandığını zannettiği Rabbisine yaklaştıracak put veya putlara sahiptir. Ayrıca kendilerini güdecel çobanlara da.
Kuranı terk ederek Atalar dini yaşamakta, kuranı terk etmemekle birlikte onu sıradan kimselerin anlayamayacağı mecazlara, sembollere boğmakta, ondaki kıssaları masal kabul etmekte bana göre farklı değildir.

Bu nedenle bu kısımda yazılanları ilgilileri düşünsünler, isterlerse müdahil olsunlar…

Saygılarımla…
aorskaya

aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27. August 2012, 10:58 PM   #9
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
İbrahim peygamberin Müslümanlar için düzenlediği kabeyi işgal eden ve puta tapanlar kendi milletine hizmet eden işgalcileri oradan çıkarmak için Müslümanlarca yapılan saldırılarda, o puta tapan işgalciler ölürlerse, kendi milletlerine hizmet yolunda öldükleri için şehitmi olurlar?
Puta tapanlar sence milletine hizmet mi ediyorlar ?.. Yoksa milleti yoldan mı çıkarıyorlar ?..
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 28. August 2012, 06:34 AM   #10
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Puta tapanlar sence milletine hizmet mi ediyorlar ?.. Yoksa milleti yoldan mı çıkarıyorlar ?..
Hiiç, kardeşim, konu laiklikliğin islama uygun olup olmadığını anlamaktan, nereye geldi görebiliyormusunuz?

Kabedeki puta tapanlar için, oradaki putları ve orayı tapınmak için hazır hale getirenler, tapacaklara hizmet etmiş olmazlarmı?

Bu soruyu, tapanlar tarafına göre cevaplarsan, onların kendilerine hizmet ettiklerini kabul ettiklerini görürsün. Ama, müslüman inanışına göre bakarsan elbette, onları dibe çeken hizmetlerdir bunlar.

Hala tatmin olmadıysanız, millete hizmet etmenin tanımını ve neler olduğunu yazarsanız, onlara hizmet için ölenlerin şehit olup olmadıklarını da daha kolay ortaya koyabiliriz.

Aksi halde, laik! ülkemizde; şehitliğin bile anlamından kaydırılıp, sulandırıldığını görünüz ve laikliğin islamla ilgisi olmadığı gibi islama ters olduğunu da anlayınız.

saygılarımla...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
ancak, bağdaşmaz, gerekliliktir, kuran, laiklik, müslümanlıkla, müslümanı, olmadıkça


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:41 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam