hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Şirk ve Müşrikler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 18. September 2011, 11:44 AM   #81
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Sevgili hiiç, benim anlayışım tamamen şöyle:

Allah, 1400 evvel gönderdiği vahye uymadın diye bizleri sorumlu tutacak değildir. Çünkü KURANIN ANLAŞILMA SORUNU VAR. Öyleyse Kuranı anlayanlar kimlerdi? Elbette elçi ve muhatapları. Onlara ana dilleriyle geldi ya bize?

Ben Kuranı bana gelmiş sayamam ve hatta yeni bir elçi vs gelmesini de açıkça istemem, arzu etmem.

Şu an itibariyle, yeryüzünde hiçbir birey kurana uymadı diye dışlanamaz, etiketlenemez. Vahiy, hint mantralarından oluşmamıştır. Her harfine 1000 sevap alınamaz.

Allahın tüm kullarından dileği şudur bence: insan ol, cana kıyma, gıybet etme, sömürme, hayır işle,adil ol, haksızlığa göz yumma ve sadece Allaha güven. Buna tüm vicdanı öğeleride katabilirsiniz.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Fazıl's Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
bartsimpson (21. August 2012), Miralay (22. September 2011)
Alt 18. September 2011, 12:03 PM   #82
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Allah, 1400 evvel gönderdiği vahye uymadın diye bizleri sorumlu tutacak değildir. Çünkü KURANIN ANLAŞILMA SORUNU VAR. Öyleyse Kuranı anlayanlar kimlerdi? Elbette elçi ve muhatapları. Onlara ana dilleriyle geldi ya bize?
Mutaffifîn 13
Böyle birine ayetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" derdi.


Ahkâf 17
...Allah'ın vadi gerçektir, dedikleri halde o: Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir, der.

En’âm 25
Onlardan seni (okuduğun Kur'an'ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık verdik. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kafirler sana geldiklerinde: "Bu Kur'an eskilerin masallarından başka bir şey değildir" diyerek seninle tartışırlar.


*dil konusuna gelince.

Fussilet 44
Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.)



***

Kuran düşünen anlayanlar için öğüttür, ona eskilerin anlata geldikleri diye yaklaşmayı doğru bulmuyorum. İnsan her dönemde aynı insandı. Allahın kanunu da aynıdır. Yeni bir kitap gelse yine aynı bilgiler verilirdi. Bu gün kutal bir kitap gelse aynı bilgileri farklı dilde yada farklı anlatımla yeniden okumuş olurdunuz.

1400 yıl önce yada daha eski fark etmez. Kuran düşünüp anlayanlar akledenler için bir öğüttür. Maddeyi yaratan, bizi yoktan var edip bu gün burada yazıştıran ve tüm yazdıklarımıza şahit ALLAH tarafından indirilmiştir


Kuran'a göre 1400 yıl değil milyon yıl da olsa Allah'ın kanunu aynıydı.

Ahzâb 62
Allah'ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

Fetih 23
Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

İsrâ 77
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler hakkındaki kanun (da budur). Bizim kanunumuzda hiçbir değişiklik bulamazsın.

Fâtır 43
Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.

Konu hiiic tarafından (18. September 2011 Saat 12:25 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (22. September 2011)
Alt 18. September 2011, 12:19 PM   #83
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Sevgili hiiç, şu an kaç yaşındasın ve kaç yaşında Kuranın kaçta kaçına vakıf oldun?
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. September 2011, 12:29 PM   #84
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Sevgili hiiç, şu an kaç yaşındasın ve kaç yaşında Kuranın kaçta kaçına vakıf oldun?
Daha gencim tecrübesizim ve Kuran konusunda henüz çok cahilim. Yavaş yavaş gün geçtikçe öğreniyorum.
Bir tavsiyeniz mi var?
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. September 2011, 04:45 PM   #85
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

Laiklik nedir ve İslâm'a göre hükmü nedir? İşte bu sorular konunun asıl yönünü oluşturmaktadır. Öncelikle Laikliğin ne olduğunu, ne olmadığını ele alalım, ardından İslâm'a göre hükmünü Kur'an ve Sünnet paralelinde ele alalım.

Laiklik/Laicisme, Fransızca kökenli bir kelime olup bazı sözlüklerde şöyle geçmektedir:

-Dünyevî ya da maddî olan, dinî olmayan ya da ruhî olmayan: Örnek: dinsiz terbiye, dinsiz sanat ya da musiki, dinsiz otorite, kilise karşıtı yönetim. (Oxford Sözlüğü)

-Hayatta ya da herhangi bir özel durumda, dinin ya da dinî itibarların kasıtlı bir uzaklaştırma ile uzaklaştırılması ilkesine dayalı yönelim. Örneğin: yönetimde mutlak dinsizlik politikası (Yeni Üçüncü Uluslararası Sözlük)

Görüldüğü gibi laiklik tevile yer bırakılmaksızın ister devlette ister toplumda, ‘hayatın tüm alanlarında dinsizlik politikalarının güdülmesidir.'

Yine laikliğin menşei de bu manayı ortaya koyar niteliktedir. Nitekim Laiklik, Ortaçağ'da muharref Hristiyanlık dinini kullanarak, halka zulmeden ve onları sömüren Kilise ve Krallıklara karşı dini ve hayata müdahalesini red eden düşünür ve filozoflar arasında çıkan o dehşetli mücadele neticesinde varılan orta çözümden fışkırmıştır. Buna göre toplum ve devlete ait bütün alanlardan din uzaklaştırılmıştır ve dinin hayata müdahale etmemesi ve dinin bireysel-vicdanî bir mesele olarak ele alınması gerektiği üzerinde uzlaşı sağlanmıştır.

Bu manada Laiklik hangi din olursa olsun dinin toplumsal hayata ve devlete olan müdahalesini red eder.

Peki, İslâm bu konuda ne söylemektedir? Laikliğin İslâm nazarında hükmü nedir?

Laiklik, dinin devlet ve topluma müdahale etmemesi, devletin din-dışılık üzere kurulması manasına geldiğine göre bu, İslâm'a tamamen zıttır. Çünkü İslâm gerek bireysel gerek toplumsal olsun, tüm alanlarda Allah'ın indirdiği hükümlere göre seyretmeyi farz kılmıştır. Allahu Teala şöyle buyurmaktadır:

"Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın..." (El-Maide /49

"...Hüküm ancak Allah'ındır. O, kendinden başkasına tapmamanızı emretti. Dosdoğru din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler." (Yusuf /40)

"Yoksa onlar cahiliye dönemi hükmünü mü istiyorlar! İyi bilen bir topluluk için Allah'tan daha güzel hüküm veren kim olabilir!" (El-Maide /50)

"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (El-Maide /44)

"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." (El-Maide /45)

"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar fasıkların ta kendileridir." (El-Maide /47)

Dolayısıyla devletin işleri de dahil hayata dair her meselede Allahın hükümlerine göre seyretmek farzdır. Devletin Allahın indirdiği hükümlere göre yönetilmesi de farzdır. Allahın indirdiği hükümler dışında hükümler uygulamak ise Kur'anî ifade ile tuğyandır, tağutluktur! Allah'a karşı başkaldırmaktır... Allahın hükümlerini hiçe saymaktır ve münafıkların amelidir:

"Ve onlara: "Allah'ın indirdiğine (Kur'ân'a) ve Resûl'e gelin." denildiği zaman, münafıkların senden yüz çevirerek ayrıldıklarını görürsün." (Nisâ /61)

"Sana ve senden öncekilere indirilene iman ettiklerini ileri sürenleri görmüyor musun ki, Tağut'un hükmüne başvurmaya kalkışıyorlar! Oysa onu inkar etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklığa çekmek istemektedir." (Nisâ /60)

"Andolsun her ümmet içinde: 'Allah'a kulluk edin ve Tağut'tan kaçının' diye bir peygamber gönderdik..." (En-nahl 36)

"Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan tamamen ayrılmıştır. Kim Tağut'u inkar edip Allah'a iman ederse en sağlam kulpa yapışmış olur." (Bakara /256)

Bu nedenle ne devletin ne de ferdin laik olması ‘Ben Müslümanım' diyen biri tarafından kabul edilemez. Çünkü Müslüman ölümü ve hayatı Yaratan'ın şu sözüne binaen hayatta Allah'ın emir ve nehiylerine göre seyreden kişidir:

"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yarattım." (Zariyat /56)

Dolayısıyla ‘Ben Müslümanım' diyen kişi sadece bireysel meselelerde değil, alış-veriş, nikah-boşanma, miras, kira v.b. her alanda Allahın emir ve yasaklarına göre seyreder. Yine ceza hukuku, yönetim nizamı, iktisat gibi devletin tatbik ettiklerinde de Allah'ın indirdikleri ile kaim olur. Çünkü bunlarla alakalı Allahu Teala hüküm beyan etmiştir:

"Hırsızlık yapan erkek ve hırsızlık yapan kadının ellerini kesin; yaptıklarına karşılık ve Allâh'tan ibret verici bir azap olarak! Allâh Aziz'dir, Hakim'dir." (El-Maide /38)

"Faiz yiyenler, (kabirlerinden) ancak kendisini şeytan çarptığından deliye dönmüş bir adamın kalkışı gibi kalkarlar. Bu durum onların 'alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal faizi ise haram kıldı..." (Bakara /275)

"Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı." (Bakara /178)

"Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın." (En-Nur /2)

Yol kesenlere uygulanacak ceza ile alakalı şu ayet:

"Allah'a ve Resûlüne savaş açanlarla yeryüzünde bozgunculuk etmeye koşanların cezaları, ancak öldürülmektir, yahut asılmaktır, çapraz olarak elleriyle ayaklarının kesilmesidir, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları horluktur, âhiretteyse pek büyük bir azap vardır onlara." (El-Maide /33)



O halde bireye ve topluma intibak eden her meselede Allahın indirdikleri ile kaim olmak kaçınılmazdır. ‘ben Müslümanım' diyen için durum budur... bu nedenle ‘Ben Müslümanım' dediği halde bir kimsenin hükmü İslam'a göre küfür ve şirk olan laikliği kabul etmesi mümkün olamaz...

Laiklik ve İslam'daki hükmü ile ilgili bu açıklamadan sonra deriz ki:

Sayın Başbakan, Ortadoğu'daki Müslümanlara laikliği tavsiye ederek neyi amaçlamaktadır? Laik sistemin Türkiye'yi ve tatbik edildiği diğer bölgeleri sürüklediği ahlakî çöküntüyü görmüyor mu? Hakimiyeti insanların yaratıcısından alıp kula veren bu şirk düzenini Müslümanlara pazarlarken Allah'tan ittika etmiyor mu? ‘Şu laiklik ne menem şey' dediği günleri hatırlamayacak kadar vahim bir hafıza kaybı mı yaşamaktadır? Oysa kendisi ‘Ben Müslümanım' demektedir. Ve yine kendisi ‘hem laik hem Müslüman olunmaz' demekteydi... Yine kişiler laik olmaz, devlet laik olur demektedir. Peki, Allah, faizi haram kıldığı halde, "İslami faiz meselesiyle kendimizi sınırlamayalım. Uluslararası kurallara göre oynayalım. Faizin niteliğinin ne olacağına bakalım. Faizi yeniden tanımlayalım. "( http://www.birincikuvvet.com/haber/g...m-/405684.html) demek kişiyi laik yapmaz mı sayın Erdoğan? Allah'ın hükümleri ile hükmetmek farz olduğu halde, Allah'ın indirmedikleri ile insanları yönetmek ve böylece Allahu Teala'nın kafir, zalim ve fasık olarak nitelendirdiği taifeye dahil olmak kişinin laik olması için yetmez mi? Hayır, yeter de artar! Öyleyse Allahın razı olmadığı bu hali değiştirmek ve Allahın razı olacağı şeye sarılıp Allahın indirdikleri ile hükmetmenin zamanı gelmedi mi? ‘Ben Müslümanım' demek öncesinde birtakım amelleri yapmayı gerektirir ki Allahu Teala şöyle buyurmuştur:

"Allah'a davet edip salih amel işleyen ve: "Muhakkak ki ben Müslümanlardanım." diyenden daha güzel sözlü kim vardır?" (Fussilet /33)

İşte size büyük bir salih ameli gösteriyoruz: Allahın indirdikleri ile hükmedecek olan Hilafet Devletini ilan edin ve böylece Allahın azabından kendinizi muhafaza etmek için bir hüccet edinin... Zira edegeldikleriniz, Allah nezdinde zulümdür: "Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." (El-Maide /45)

Ve "Zulüm ile abad olanın sonu berbad olur!"

"İşte benim dosdoğru olan yolum budur, ona uyun. Değişik yollara uymayın, Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti."(En'am /153)

Konu müslümanlardan tarafından (18. September 2011 Saat 04:48 PM ) değiştirilmiştir.
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. September 2011, 05:27 PM   #86
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Daha gencim tecrübesizim ve Kuran konusunda henüz çok cahilim. Yavaş yavaş gün geçtikçe öğreniyorum.
Bir tavsiyeniz mi var?
O zaman düşünmeye devam sevgili hiiç.

Sevgili müslümanlardan,

Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz. Bizdeki demokrasiye gelince daha demokrasinin demok'undayız.. ben buna debokrasi de diyorum.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. September 2011, 06:20 PM   #87
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.017
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Fazıl's Kardeşim!

Alıntı:
Fazıl's Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
O zaman düşünmeye devam sevgili hiiç.

Sevgili müslümanlardan,

Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz. Bizdeki demokrasiye gelince daha demokrasinin demok'undayız.. ben buna debokrasi de diyorum.
İslam dini sentez kabul etmez. Kendine özgü bir yönetim anlayışı vardır. Adına demokrasi denilen yönetim biçimi -herkesçe ayrı bir tanımı yapılmaktadır- azınlığın çoğunluğa ezdirildiği bir yönetim sergilemektedir.

İnsanları, "Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz." türünden ırkı anlamda aşağılamaya çalışmanız -üzerinde önemli durduğunuz- "insanca yaşamanın" neresindedir?

Demokratik sistemde (beşeri dinlerden Demokrasi dininde) de seçimin, düşünce ve inanç hürriyetinin varlığı, tam mülkiyet hakkının bulunması, insanlar arasında dil, din, ırk ve sınıf ayrılığının olmaması, gelirlerin hakça bölüşülmesi, idarede adaletin, eşitliğin, hukukun üstünlüğünün esas alınması, genel ahlakın ve haysiyetin korunması gibi bazı noktaların yüzeysel olarak olması, demokrasi (beşeri dinlerden Demokrasi dini) ile Hak Din olan İslâm dininin örtüştüğü izlenimini doğurabilmektedir. Hatta bazı kimseler, demokrasinin tamamen İslâm dinine uygun olduğunu bile ileri sürebilmektedir.

İşin aslında bunlar bir benzeyişten ibarettir. İslâm dini Allah’ın hâkimiyeti esasına dayandığı için demokrasiden doğabilecek sorunlara da izin vermeyen bir sistemi öngörür. Halk hâkimiyetine dayanan sözde demokratik idarelerin bir zaman sonra diktatörlüğe dönüşmesi ve anarşi doğurması kaçınılmazdır.

Demokraside genellikle ideolojik ve kişisel garazlar mücadele eder. Böylece toplumda bir takım sosyal sınıflar oluşur. Bu durum da cemiyetin çıkmazlara sürüklenmesine neden olur. İslâm dini ise bunlara izin vermez.

Demokratik iktidarlar toplumun tümüne hizmetten önce kendi seçmenlerinin yandaşlarının hizmetini düşünür. İslâm ise buna izin vermez.

Demokrasi seçilmiş kimseleri efendi; sorumsuz bir kitle yaparken İslâm dininde seçilmişler, topluma hizmet ederek Allah’a kulluk yapan memurlardır.

Demokrasilerde, açıkgöz, hileci, düzenbaz, sahtekâr, ikiyüzlü kimseler bir takım entrikalarla yönetime gelebilirken, ülke tek kişinin veya bir sınıfın hâkimiyeti altına alınabilirken İslâm dini bunların hiçbirine fırsat vermez. İslâm dini, koyduğu ilkelerle ehliyeti ön plana çıkarır.

Demokrasilerde herkesin seçme ve seçilme hakkı varken İslâm dini seçmende ve seçilecek de ehliyeti arar. Ehil olmayan kimselere seçmenlik hakkı vermez. Seçmenliği ve seçilmeyi görev olarak görür ve ehliyet arar. Ama herkesin ehliyet sahibi olmak için gerekli öğrenim ve eğitimi alma hak ve özgürlüğü vardır.

Demokrasilerde oy çokluğu esas alınırken, İslâm dini, toplumun çoğunluğunun şahsi çıkarları ön planda tutan, duyarsız, cahil, ehliyetsiz kişilerden oluşacağı gerçeğinden hareketle, ehliyetsizlerin de yanlış yapacağını, aldanacağını, aldatılabileceğini dikkate alarak çoğunluğun seçimine izin vermez, ehil kişilerin seçimini itibara alır.

Demokrasiler her alanda sınırsız hürriyet tanırken İslâm dini genel davranışlarda, servet, mülkiyet ve tasarruflarda sınırlama getirir. İslâm dini, içki, kumar, zina, faiz, çıplaklık vs. gibi münker ve fahşâda da özgürlük tanımaz.

İslâm dini kendi devletine Müslüman olmayanları ortak kabul etmezken demokrasi dininde tüm vatandaşlar ortak kabul edilir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (18. September 2011), Miralay (22. September 2011)
Alt 18. September 2011, 06:43 PM   #88
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.017
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleykum! Değerli Fazıl's Kardeşim!

Alıntı:
Fazıl's Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili hiiç, benim anlayışım tamamen şöyle:

Allah, 1400 evvel gönderdiği vahye uymadın diye bizleri sorumlu tutacak değildir. Çünkü KURANIN ANLAŞILMA SORUNU VAR. Öyleyse Kuranı anlayanlar kimlerdi? Elbette elçi ve muhatapları. Onlara ana dilleriyle geldi ya bize?

Ben Kuranı bana gelmiş sayamam ve hatta yeni bir elçi vs gelmesini de açıkça istemem, arzu etmem.

Şu an itibariyle, yeryüzünde hiçbir birey kurana uymadı diye dışlanamaz, etiketlenemez. Vahiy, hint mantralarından oluşmamıştır. Her harfine 1000 sevap alınamaz.

Allahın tüm kullarından dileği şudur bence: insan ol, cana kıyma, gıybet etme, sömürme, hayır işle,adil ol, haksızlığa göz yumma ve sadece Allaha güven. Buna tüm vicdanı öğeleride katabilirsiniz.
Allah'ın elçi gönderip göndermemesi sizin ya da bir başkasının istek ve arzularına göre göre değil kendi istemesine göre olur.


Üye olduğunuz bu sitede üyelerin paylaşımları Kur 'an'ı anlamaya ve öğrenmeye yöneliktir. Bu sitenin kuruluş amacı; Allah'ın Hakk Dini üzerindeki örtüleri kaldırmaya yönelik olarak inananlarını, - Alllah'a Hanifler olarak- Allah'ın Hakk Dinini indiği zamanki berraklığına kavuşturmaktır. Bunun için de Kur'an'ı tebyin ederek insanlığa ulaştırmaktır.

Değerli Kardeşim! Siz Allah'ın Resulu Muhammed'e inzal ettiği Kur'an'ı kendiniz için bağlayıcı bulmuyorsanız bu sitede bulunmanız ve paylaşım yapmanız anlamsız olur.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (22. September 2011)
Alt 18. September 2011, 06:52 PM   #89
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

değerli fazl,s arkadaşım DEMOKRASİLERDE EGEMENLİK HALKIN VE İSLAMİYETTEDE HAKKIN HÜKMÜNE BIRAKILIR...

Yani islam ile demokrasi arasında HALK İLE HAK KADAR FARK VARDIR....

Kuranın bir çok ayetinde egemenlik Allahın dır,beyanlarıyla karşılaşmamakta mümkün olmayan bir durumdur...

İSLAMIN HÜKMÜNÜN DIŞINDA HİÇ BİR BEŞERİ HÜKÜM KİTAPÇIKLARIYLA ADELET OLUNMAZ...
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. September 2011, 06:58 PM   #90
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

İnsanları, "Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz." türünden ırkı anlamda aşağılamaya çalışmanız -üzerinde önemli durduğunuz- "insanca yaşamanın" neresindedir?

Sevgili dost 1, burada hedef alınan insanlardan bir ırk değil, onların bağnazlık seviyesinin anılmasıdır. Demokrasi ve islamin yönetimlerin özelliklerini vermiş ve bir karşılaştırma yapmışsınız, oysa siziin 'ehil' lerin seçilimi dediğiniz şey bile demokrasiden geçer ve bir benzeyiş falan değildir. Demokrasinin türevleri vardır, bizde olan demokrasi zengin demokrasisidir, benim andığım ise sosyal demokrasidir.

Allah dilerse elçi gönderir ama açıkçası benim işime gelmez. Kuranın bağlayıcılığına gelince, onun Allah katından indirildiğine inanırım ama onu evrensel olarak görmem, ondan faydalanırım ama onu tümüyle bağlayıcı görmem.

İslam ülkeleri sözde islamı bağlayıcı gördükleri için bağlanıp kaldılar, ne insanlıktan nasip aldılar nede adaletten. Emir adındaki soytarılarca senelerce güdüldüler, güdülmeye de devam ediyorlar.

Aramızdaki bu ayrılığın esas nedeni, en azından kendim için açıklaması şöyle: Allah bir din göndermemiş ancak öğüt vermiştir. İnsan öğüdü, aklı vicdanı ve mantığıyla alır ve elbette yaradanın var olduğunu bu şekliyle idrak eder, hesap kitap gününü umar ve bekler. Ama bu durumdaki adama da anlamadığı bir dille gelen vahyi hele saçma sapan meallerle 'Allah bak bunu dedi' demek, insafa sığmaz.

İslamın konuşulduğu bir site olarak bilmiyordum burayı, ben sanıyordum ki, fikri hür vicdanı hürlerin alanı. Her neyse, sevgiler saygılar. Esen kalınız.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
akidedir, akidesi, laiklik, şeytani


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:01 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam