Cehennemden cennete nefs

[ozkanates]

.

“"Hepiniz oradan aşağı inin1." dedik. Benden size bir yol gösteriş ulaşır da kim bu yol gösterişime uyarsa3 artık böylelerine hiçbir korku yoktur. Onlar kederle de yüz yüze gelmeyeceklerdir4.” Bakara 38
“Nankörlüğe sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar, ateşin dostu olacaklardır. Onlar orada sürekli kalacaklardır2.” Bakara 39

1- Saf iyilik olan ruh halinden... cahil ve zalim insan haline inme.
2- Bu… ateş = cehennem halinde olmak.
3- Sonra insan tekamül yolunda ilerler.
4- Varış… korkunun/kederin/ıstırabın/cehennemin olmadığı cennet haline.

“Kötülük kazananlara ise kötülüğün miktarınca karşılık vardır1. Ama yüzlerini bir zillet de kaplar2. Onları Allah'tan kurtaracak kimse yoktur. Yüzleri gece parçalarından karanlıklarla kaplanmış gibidir2. Ateşin dostlarıdır bunlar3. Sürekli kalıcıdırlar içinde4.” Yunus 27

1- Tekamülün başlangıcında zalim/cahil haldeki, negativitedeki insana ait ruh…
2- Bir zillet/karanlık perdesi (nefs) ile kaplı, perdeli.
3- Bu… ateş = cehennem hali.
4- Tekamülde ilerlemedikçe cehennem hali sürer (cennet haline ulaşmadıkça).

“Güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var1. Dahası da var. Onların yüzlerine kara da bulaşmaz, zillet de2... Cennetin dostlarıdır onlar3; sürekli kalıcıdırlar orada4.” Yunus 26

1- Tekamül ederek güzel davranışa/düşünceye, pozitiviteye ulaşmak…
2- Zillet/karanlık perdesinin (nefs) kalkması, pozitif olan ruhun ortaya çıkması.
3- Bu… cennet hali.
4- Tekamülde ilerlemedikçe cennet hali sürer (cennetten sonra da haller var).

“Dileseydik1 onları (kalplerinde maraz olanları) sana mutlaka gösterirdik de sen onları yüzlerinden kesinlikle tanırdın1. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da tanırsın2. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.” Muhammed 30
“İffet ve onurları yüzünden3, cahiller bunları, zengin kişiler sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın3.” Bakara 273
“İki taraf arasında bir perde, A'raf üzerinde de herkesi yüzlerinden tanıyan erler4 vardır.” A’raf 46

1- Tekamülde en ilerlemiş insanlar bile, nefs perdesinin arkasındaki ruhu/pozitiviteyi göremez.
2- Fakat o ruhu ve pozitivitesini dolaylı yollardan tanıyabilir/bilebilir.
3- Tekamül etmiş insanınkini ise hemen tanır, çünkü nefs perdesi o kişiden kalkmıştır.
4- Tekamülün daha ileri aşamasındaki varlıklar, ruhu/pozitiviteyi nefs perdesinin arkasından da görür.

“Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir."” Isra 85

Biz, nefs perdesinin arkasındaki ruhu/pozitiviteyi göremesek de, ilim yoluyla kısmen biliriz.

“O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir.” Zümer 7

Allah, nefs perdesinin sakladığı ruhu/pozitiviteyi bilir, Hicr 29.

“Benliği temizleyip arındıran1, gerçekten kurtulmuştur. Onu kirletip örtense2 kayba uğramıştır.” Şems 9-10

Allah’dan olan ruh/benlik pozitivite/cennet. Nefs, o ruhu örten/gizleyen negativite/cehennem.