hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Mezhepler ve Tarikatlar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 28. July 2009, 06:56 PM   #41
Toslunba
Uzman Üye
 
Toslunba - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 217
Tesekkür: 90
69 Mesajina 159 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Toslunba is on a distinguished road
Standart

Aşık kardeşim ,sanırım kendi araştırmanızı kendiniz yapmadan ve deriiiin derin tefekküre dalmadan gönlünüz mütmain olmayacak .İnşallah muhatabınızı Alemlerin Rabbi Allah yapıp (yapmıyorsunuz demedim -sözüm geneledir) onun Kitabına sarılıp Rabbinizin size öğretmesini umarak ona yaklaşır ve güzel bir kadir gecesi ile doğru bilgilere ulaşarak nefsinizi mütmain edersiniz. ... Aradığınız herşey Kuranda mevcuttur ,yeterki Kurana yaklaşmayı bilip OKUyanlardan olalım ,acele etmeyelim. Sizin gönlünüzü nur cemaatininde mütmain eyleyemeyeceğinden şimdi emin oldum ve sizin adınıza sevindim .Sorgulayan birisisiniz ancak hazır bilgi seviyorsunuz ,cevapları özünüzde değil dışarıda arıyorsunuz. Bu nedenle kafanız karışıyor diye düşünüyorum. İnşallah haddimi aşmadım. Yazmaktaki amacım yardımcı olmak. İnanın dışarıda hiçbirşey yok ,dışarıdakiler bize içeridekini göstermek için birer ip ucu. Cennet gibi yerlerde cehendeme girip girip çıkan -cehendem gibi yerlerde cenneti yaşayan çok kişi görmüşsünüzdür. İnşallah namaz hususunda "Allah bana yeter" ,"ben Allaha teslim olanlardanım" diyerek onun dosdoğru yoluna kılavuzlayan kitabına yapışarak hakikati kendi gözlerinizle görürsünüz. Sizin için sizden "bizler dahil" hiç kimseden etkilenmeden ,kovulmuş şeytandan Allaha sığınarak ve dini ona has kılarak ,deriiin deriiin düşünerek en az 3-4 farklı mealden Kuran okumanızı isterim.

Sağlıcakla kalın. İnşallah bilgilerinizi bizlerlede paylaşırsınız.
Toslunba isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Toslunba Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (28. July 2009), Miralay (30. June 2010)
Alt 30. July 2009, 02:02 PM   #42
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
Eren Erdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aşık74 kardeş,

Put ne ?

Put BEN'im

Put, Benim TEK GÜÇ ve OTORİTE'den ayrı olduğunu iddia eden benliğim.

Her kim, O'nun dışında haram-helal ekler, O MENAT'ı beyan eder.

Putu taşta değil, özde arayıp, Hükmü çarpıtan gözde görmeli.

O vakit, fetullahların hezimet vaktidir işte.

Selam ile
Bu konuda size katılıyorum.
Kuranda haram olduğu belirtilmediği halde,haram gibi gösterilen o kadar çok şey varki dinimizde,resmen insanları din'den soğutuyor bunlar

svg...
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30. July 2009, 02:09 PM   #43
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
Toslunba Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aşık kardeşim ,sanırım kendi araştırmanızı kendiniz yapmadan ve deriiiin derin tefekküre dalmadan gönlünüz mütmain olmayacak .

Bencede Ama ben zaten 1 yıldır araştırıyorum,okudukcada kafam dahada karışıyor,hatta bu topic'de bile oldu kafa karışıklığım,3-4 yazı önceki namazın 2 vakit olduğu mevzuu mesela.

İnşallah muhatabınızı Alemlerin Rabbi Allah yapıp (yapmıyorsunuz demedim -sözüm geneledir) onun Kitabına sarılıp Rabbinizin size öğretmesini umarak ona yaklaşır ve güzel bir kadir gecesi ile doğru bilgilere ulaşarak nefsinizi mütmain edersiniz.

Amiiiiin,inşaallah,ne güzel dua'lar bunlar,çok sağolun


... Aradığınız herşey Kuranda mevcuttur ,yeterki Kurana yaklaşmayı bilip OKUyanlardan olalım ,acele etmeyelim. Sizin gönlünüzü nur cemaatininde mütmain eyleyemeyeceğinden şimdi emin oldum ve sizin adınıza sevindim .Sorgulayan birisisiniz ancak hazır bilgi seviyorsunuz ,cevapları özünüzde değil dışarıda arıyorsunuz. Bu nedenle kafanız karışıyor diye düşünüyorum. İnşallah haddimi aşmadım. Yazmaktaki amacım yardımcı olmak. İnanın dışarıda hiçbirşey yok ,dışarıdakiler bize içeridekini göstermek için birer ip ucu. Cennet gibi yerlerde cehendeme girip girip çıkan -cehendem gibi yerlerde cenneti yaşayan çok kişi görmüşsünüzdür. İnşallah namaz hususunda "Allah bana yeter" ,"ben Allaha teslim olanlardanım" diyerek onun dosdoğru yoluna kılavuzlayan kitabına yapışarak hakikati kendi gözlerinizle görürsünüz. Sizin için sizden "bizler dahil" hiç kimseden etkilenmeden ,kovulmuş şeytandan Allaha sığınarak ve dini ona has kılarak ,deriiin deriiin düşünerek en az 3-4 farklı mealden Kuran okumanızı isterim.

İnşaallah bu dediklerinizi yapacağım,meal'e devam

Sağlıcakla kalın. İnşallah bilgilerinizi bizlerlede paylaşırsınız.

svg...
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30. July 2009, 02:30 PM   #44
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Konuyu biraz dağıtacak belki,ama genede paylaşmak istiyorum.
Cemaat'ler ve tarikat lerde kişiler arasında bir takım söylentiler çok dolaşır.
Yani konuyu açarsam ; mesela peygamberimizin kişilere rüyada veya normalde görünmesi,bir takım olağanüstü olaylar çok söylenir.
Bunlar belki doğrudur,belkide kişileri o guruba bağlamak için söylenen sözlerdir.

Mesela bir örnek ;

Cemaatin bir otel organizasyonuna gitmişdik,2 gece 3 gün süren bir organizasyondu bu.
Burada geceleri teheccüde kalkıldı,gündüzleri namazlar cemaatle kılındı.
Konuşmacılar geldi,konuşuldu anlatıldı,dinlenildi vs vs

Fakat bir ara ; teheccüd namazlarında birilerinin namaz kılma esnasında,otel'in mescidinin vaaz verilen yerinde,peygamberimizi gördüğü söylentisi söylenmeye başladı.

Bu organizasyonun doğruluğu kişilerce onaylandı vs vs...

En son otel'i terkedeceğimiz gün , konferans salonunda isteyenler görüşlerini,şikayetlerini,memnuniyetlerini bildirmek için değerlendirme yapabiliyordu.

Ve kişiler çıkdı konuşdu,hatta bende çıkdım,memnun olduğumu,ömrümde ilk teheccüd namazımı bu mekanda kıldığımı söyledim.

Biride şunu söyledi ; ağlamaklı bir halde;

Ahh görseniz,aaah bir görseniz , şu an burada hz ömer,hz hamzalar, hz ali ler
ahhh bir görseniz,hepsi şu an burada , görüyorum hepsi burada şu an , resululllah 'da burada , ve doğal olarak salonda ağlama sesleri birbiri ardına....
Sonrada gözümüzaydın tebrikleri konuşulmaya başlandı,çok şükürki , resulullah da yanımızda ve bu organizasyonu onaylıyor konuşmaları söylenmeye başlandı....


Uzun lafın kısası ; acaba hanif ler arasındada bu şekilde söylentiler varmı,bunlar hakkaten oluyormu ?
Oluyorsa biz neden göremiyoruz Bizdemi bişeyler eksik ..?

svg...
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30. July 2009, 04:46 PM   #45
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
aşık74 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Konuyu biraz dağıtacak belki,ama genede paylaşmak istiyorum.
Cemaat'ler ve tarikat lerde kişiler arasında bir takım söylentiler çok dolaşır.
Yani konuyu açarsam ; mesela peygamberimizin kişilere rüyada veya normalde görünmesi,bir takım olağanüstü olaylar çok söylenir.
Bunlar belki doğrudur,belkide kişileri o guruba bağlamak için söylenen sözlerdir.Değerli kardeşim,ben de çocukken peygamberimizi rüyamda görmüşdüm ve sevinmiştim.Elbette güzel bir olay ama ne ben özel seçilmiş bir insanım ne de bu anlatımlar gerçek.Bunun iki açıklaması olabilir,ya bunu söyleyen insanlar bu gibi anlatımlarla insanların dini duygularını sömürüyorlar ve kendileri için basit bir kazanç elde etme peşindeler ya da halk arasındaki söylem ile ''Aç tavuk kendini darı ambarında görüyor''.Değerli kardeşim gece yatmadan evvel bir avuç tuz yutup,uyumayı deneyin.Size garanti veririm ki kendinizi şarıl şarıl akan cennet ırmaklarının yanında göreceksiniz
Değerli kardeşim,peygamber ve sahabeyi sevmek ve özlemek güzel fakat bu özlemi bu tür olaylara alet etmek çok da doğru değil.Ayrıca size bir sorum daha var,bu arkadaşlar neden hiç rüyalarında veya yanlarında diğer peygamberleri,İsa'yı,Musa'yı veya diğer dinlerdeki Allah dostlarını görmezler.Onlar peygamber değil mi,müslümana gözükmez mi?


Mesela bir örnek ;

Cemaatin bir otel organizasyonuna gitmişdik,2 gece 3 gün süren bir organizasyondu bu.
Burada geceleri teheccüde kalkıldı,gündüzleri namazlar cemaatle kılındı.
Konuşmacılar geldi,konuşuldu anlatıldı,dinlenildi vs vs

Fakat bir ara ; teheccüd namazlarında birilerinin namaz kılma esnasında,otel'in mescidinin vaaz verilen yerinde,peygamberimizi gördüğü söylentisi söylenmeye başladı.

Bu organizasyonun doğruluğu kişilerce onaylandı vs vs...

En son otel'i terkedeceğimiz gün , konferans salonunda isteyenler görüşlerini,şikayetlerini,memnuniyetlerini bildirmek için değerlendirme yapabiliyordu.

Ve kişiler çıkdı konuşdu,hatta bende çıkdım,memnun olduğumu,ömrümde ilk teheccüd namazımı bu mekanda kıldığımı söyledim.

Biride şunu söyledi ; ağlamaklı bir halde;

Ahh görseniz,aaah bir görseniz , şu an burada hz ömer,hz hamzalar, hz ali ler
ahhh bir görseniz,hepsi şu an burada , görüyorum hepsi burada şu an , resululllah 'da burada , ve doğal olarak salonda ağlama sesleri birbiri ardına....
Sonrada gözümüzaydın tebrikleri konuşulmaya başlandı,çok şükürki , resulullah da yanımızda ve bu organizasyonu onaylıyor konuşmaları söylenmeye başlandı....Değerli kardeşim;Ömer,Hamza,Ali hepsi şehit edilmiş sahabedendir.Size şehitler yani Allah yolunda öldürülenler ile ilgili iki ayet vermek istiyorum.

Bakara 154.Ve la tekulu li men yuktelü fi sebilillahi emvat, bel ahyaüv ve lakin la teş'urun

Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin,hayır diridirler/hayattadırlar FAKAT SİZ BİLİNCİNDE OLMAZSINIZ.

Demek ki onlar yaşıyor fakat istinasız bir şekilde hiç birimiz onlar ile görüşemiyoruz.Ölmüş insanları peygamber veya evliyalar bu şekilde görüyorsa peygamberimiz Hz.Hamza şehit edildiğinde neden çok üzüldü.Nasıl olsa hep beraber değiller mi?

Peki şehitler nerde yaşıyor.Hayattalar ama bizim göremediğimiz nerdeler?

Ali İmran 169.Ve la tahsebennellezine kutilu fi sebilillahi emvate bel ahyaün inde rabbihim yürzekun

Allah yolunda öldürülenleri ölüler zannetmeyin,hayır Rableri indinde/katında diridirler/hayattadırlar,rızıklandırılmaktalar.

Demek ki Rabbimizin katında bizim farkında olmadığımız,tasavvur edemediğimiz bir hayat yaşamaktalar.Dünya ile ilişkileri yok.Onlar her insan gibi imtihanını yaşayıp,görevlerini tamamlayıp bu alemden geçti ve gittiler.Size tavsiyem iyi niyetli müslümanları kandırmak için Gayb'dan bilgi edindiklerini,peygamberler gibi din büyükleri ile görüştüklerini iddia eden şarlatanlara inanmayın,Kuran'ın ilgili ayetlerini tefekkür edin.Elbette karar sizin.

Kuran'ın anlattığı ve davet ettiği dinde,hiçbir fani başka bir faniyi ne istismar edebilir ne de kandırabilir.Kuran bu tip aracıları devre dışı bırakıp yolu direk Rabbimize kılavuzlar.İstismar kapıları Kuran'ın dini İslam'da sonuna kadar kapalıdır.



Uzun lafın kısası ; acaba hanif ler arasındada bu şekilde söylentiler varmı,bunlar hakkaten oluyormu ?
Oluyorsa biz neden göremiyoruz Bizdemi bişeyler eksik ..?
Çok şükür Kuran'a bağlı müslümanlar böyle şeylere prim vermez,en azından benim tanıyabildiklerim.Eksik yok fazlamız var oda çalışan bir beyin
svg...
Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30. July 2009, 09:02 PM   #46
Toslunba
Uzman Üye
 
Toslunba - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 217
Tesekkür: 90
69 Mesajina 159 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Toslunba is on a distinguished road
Standart

Değerli Aşık kardeşim ,samimi içten anlatımınıza ,dürüstlüğünüze ve cesaretinize hayran kaldım. Öncelikle şahsım adına size şu düşüncemi söylemek isterim. Bir kişi tutup koca bir şehri havaya kaldırıp 100 km uzaha taşısa ,hemde hiç dokunmadan -yine onun Kurana uyup uymamasına bakarım. Kurana uyuyorsa başımız üzerine -marifetli bir KUL deriz. Uymuyorsa yaramaz deriz. Bakın aşağıdaki ayet düşündürücüdür.

Diyanet İşleri : İsra 36 : Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.

Rabbimiz bize duvarların içinden geçin -düşünce gücüyle cisimleri hareket ettirin deseydi amacımız bu olurdu ve bu gibi şeylere (vardır veya yoktur) önem verirdik fakat Rabbimiz bizden KUlluk ister. Şov değil. İslamın propagandayada ihtiyacı yoktur.

Acizene tecrübelerim bana şunu gösterdi değerli dostum ; Şahsımı bağlayacak bu düşünceler Kuran okurken ve hayata geçirme mücadelesi içerisindeyken idrakime geldi . Hatalı ise bizden ,doğru ise Rabbimizdendir. Üzerinde yürüdüğümüz Allahın dosdoğru yolunu kıldan ince kılıçtan keskin gördüm. Kuranda bildirilen şaşmaz doğru bilgilerin hayati önemi olduğunu gördüm. Ve kişinin gözünü diktiği yöne bilinçli yada bilinçsiz kılavuzlandığını gördüm. Kıldan ince kılıçtan keskin bu yolda gözünü Allahtan kaydırdınmı yoldan çıkmaya başlandığını gördüm. Bu nedenle çeşitli metafizik olayların inananların gözünü farklı noktalara kaydırması olasıdır-ki çevremde çok gördüm bunu. Kim ne gördüyse gördü bu bizi bağlayacak bir şey değildir zira ölürkende yaşarkende hesap vereceğimiz -muhatap olacağımız bellidir. LA İLAHE (ilah yoktur) dememize engel olan her şey bizler için tehlikelidir. Aksi halde nefislerimizdeki ilahlaştırma müessesinde şeytanla bir randevu ayarlamış oluruz diye düşünüyorum.

Rüyalarda görülen şeylerin kişiler için çok önemli olabileceğine şahidim ancak nasılı ap ayrı bir konudur. Ve sadece gören kişiyi bağlar. Delil değildir. İslam delil dinidir.

Eskilerin çok hoş bir sözü var. Doğruluğuna şahsım adına şahidim. İnşallah size bir faydası olur bu sözün : " EREN ERDİM DEMEZ ,BİLEN BİLDİM DEMEZ ; SIRRI OLAN SIRRI OLDUĞUNU BİLMEYENDİR -SÖYLEMEZ (hele cemaatin orta yerinde hiç söylemez -algıda bozukluk durumları hariç)" . Lütfen bu sözleri çok iyi düşünün.

Değerli dostum ,ülkemizdeki yoğun bilgisizlik ve insanların bilinmeyene olan merakı -bilinmeyenin çekiciliği gibi gerçekler cemaat ve tarikatların uzun süredir dikkatini çeken bir unsurdur. Ve bunu kullanmayı çok iyi bilirler. LÜtfen aşağıdaki ayeti hiç unutmayın

Diyanet İşleri : Araf 16 : Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.”

Şeytanın bulunduğu yer Allahın dosdoğru yolunun tam üzeridir. Allah yolunda yürürken şeytanlar görmeye hazırlıklı olmalıyız (cemaatinizi kast etmiyorum -genel konuşuyorum). Eğer bu yolda hiç şeytan göremiyorsakta şöyle bir düşünmeli derim.

Değerli dostum ; Bir kişi keramet gösterdi(?) diye gidip ona tapınmayacağınızdan eminim. Zira Kuranda Peygamberimizden mucize isteyenlere "ELLERİNDEKİ BU KURAN ONLARA YETMEDİMİ" denir. Aman dikkat ; LA İLAHE İLLA ALLAH.... İLLEDE ALLAH ,BAŞKASINA RAZI DEĞİLİZ ,YA O YA HİÇ. ÇÜNKÜ "LA İLAHE" .Aman gözünüzü hedeften kaydırmayın dostum. Eren erdim demez.

BU gibi metafizik unsurların peşine düşen insanları anlıyorum ancak islam dini İLLA ALLAH der. Biz budist yada Hindu değiliz. Korede tapınaklarının kapatılmasını protesto etmek için iki budist rahip seçilir. Bu 2 rahip sessiz sedasız parlemento binesının önüne gider bağdaş kurar otururlar. Üzerlerine benzin dökerler ve o halde kendilerini yakarlar. Hiçbirisinin kılı bile kıpırdamaz -ne bir çığlık nede en ufak bir hareket. Külleri hala bağdaş kurmuş oturur haldedir ,ve bu şekilde can verirler. Medyadada çok geniş yankı uyandıran bu olay bizim ülkemizde olsa sanırım bağlı bulundukları TAPINAK en kalabalık cemaat olurdu ne dersiniz? O halde müslümanlık başka birşey -keramet(?) denilen şeyler başka birşey.

Selametle kalasın.

Konu Toslunba tarafından (30. July 2009 Saat 09:17 PM ) değiştirilmiştir.
Toslunba isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Toslunba Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Barış (30. July 2009)
Alt 31. July 2009, 09:47 AM   #47
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
Toslunba Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Değerli Aşık kardeşim ,samimi içten anlatımınıza ,dürüstlüğünüze ve cesaretinize hayran kaldım.

Allah razı olsun

Öncelikle şahsım adına size şu düşüncemi söylemek isterim. Bir kişi tutup koca bir şehri havaya kaldırıp 100 km uzaha taşısa ,hemde hiç dokunmadan -yine onun Kurana uyup uymamasına bakarım. Kurana uyuyorsa başımız üzerine -marifetli bir KUL deriz. Uymuyorsa yaramaz deriz. Bakın aşağıdaki ayet düşündürücüdür.

Diyanet İşleri : İsra 36 : Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.

Elhamdülillah,kesinlikle sizin gibi düşünüyorum,zaten bende bu iş leri yapıyorum,şunları bunları yapıyorum diyenlere prim vermiyorum,
ama isanın dikkatinide çekiyo haliyle
Yani içimden diyorumki; acaba bunlar gerçekmi ? Yoksa bizi guruba bağlamak adına yapılan edilen sözler ve işlermi diyorum..
Hatta şuna bir bakın; bu kişi balıkesirde yaşayan birisidir.
Bana şu kısım çok enteresan geldi mesela;

http://www.siddiknacieren.org/index....ki=KERAMETLERI

Yani her gurup bir şeylerle övünüyor.Hepsi biz doğru yoldayız diyor,bu arada haniflerde bunu iddia ediyor,forumda görebildiğim kadarıyla...!

Ama doğru yol hangisi ? Öyle bir hal aldım ki , artık rabbime dua'larım değişdi inanın,eskiden bize rahmet et,günahlarımız bağışla derdim.
Ama artık rabbime şunu diyorum ; Allahım nolur bana doğru yolu göster,nolur bana doğru yolu gitmeme vesile olacak mucizeler göster , diyorum .
Kısacası; dinimizdeki bu karmaşıklıkdan dolayı ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.


Rabbimiz bize duvarların içinden geçin -düşünce gücüyle cisimleri hareket ettirin deseydi amacımız bu olurdu ve bu gibi şeylere (vardır veya yoktur) önem verirdik fakat Rabbimiz bizden KUlluk ister. Şov değil. İslamın propagandayada ihtiyacı yoktur.

Acizene tecrübelerim bana şunu gösterdi değerli dostum ; Şahsımı bağlayacak bu düşünceler Kuran okurken ve hayata geçirme mücadelesi içerisindeyken idrakime geldi . Hatalı ise bizden ,doğru ise Rabbimizdendir. Üzerinde yürüdüğümüz Allahın dosdoğru yolunu kıldan ince kılıçtan keskin gördüm. Kuranda bildirilen şaşmaz doğru bilgilerin hayati önemi olduğunu gördüm. Ve kişinin gözünü diktiği yöne bilinçli yada bilinçsiz kılavuzlandığını gördüm. Kıldan ince kılıçtan keskin bu yolda gözünü Allahtan kaydırdınmı yoldan çıkmaya başlandığını gördüm. Bu nedenle çeşitli metafizik olayların inananların gözünü farklı noktalara kaydırması olasıdır-ki çevremde çok gördüm bunu. Kim ne gördüyse gördü bu bizi bağlayacak bir şey değildir zira ölürkende yaşarkende hesap vereceğimiz -muhatap olacağımız bellidir. LA İLAHE (ilah yoktur) dememize engel olan her şey bizler için tehlikelidir. Aksi halde nefislerimizdeki ilahlaştırma müessesinde şeytanla bir randevu ayarlamış oluruz diye düşünüyorum.

Rüyalarda görülen şeylerin kişiler için çok önemli olabileceğine şahidim ancak nasılı ap ayrı bir konudur. Ve sadece gören kişiyi bağlar. Delil değildir. İslam delil dinidir.

Eskilerin çok hoş bir sözü var. Doğruluğuna şahsım adına şahidim. İnşallah size bir faydası olur bu sözün : " EREN ERDİM DEMEZ ,BİLEN BİLDİM DEMEZ ; SIRRI OLAN SIRRI OLDUĞUNU BİLMEYENDİR -SÖYLEMEZ (hele cemaatin orta yerinde hiç söylemez -algıda bozukluk durumları hariç)" . Lütfen bu sözleri çok iyi düşünün.

Bu söz'ler çok güzel,yerden göğe kadar katılıyorum
Ve artık düşüncelerim her geçen gün değişiyor dini açıdan...



Değerli dostum ,ülkemizdeki yoğun bilgisizlik ve insanların bilinmeyene olan merakı -bilinmeyenin çekiciliği gibi gerçekler cemaat ve tarikatların uzun süredir dikkatini çeken bir unsurdur. Ve bunu kullanmayı çok iyi bilirler. LÜtfen aşağıdaki ayeti hiç unutmayın

Diyanet İşleri : Araf 16 : Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.”

Şeytanın bulunduğu yer Allahın dosdoğru yolunun tam üzeridir. Allah yolunda yürürken şeytanlar görmeye hazırlıklı olmalıyız (cemaatinizi kast etmiyorum -genel konuşuyorum). Eğer bu yolda hiç şeytan göremiyorsakta şöyle bir düşünmeli derim.

Güzel tespit Not: Benim cemaatim yok,sadece ara sıra sohbet'lere gidiyorum toslunba



Değerli dostum ; Bir kişi keramet gösterdi(?) diye gidip ona tapınmayacağınızdan eminim. Zira Kuranda Peygamberimizden mucize isteyenlere "ELLERİNDEKİ BU KURAN ONLARA YETMEDİMİ" denir. Aman dikkat ; LA İLAHE İLLA ALLAH.... İLLEDE ALLAH ,BAŞKASINA RAZI DEĞİLİZ ,YA O YA HİÇ. ÇÜNKÜ "LA İLAHE" .Aman gözünüzü hedeften kaydırmayın dostum. Eren erdim demez.

BU gibi metafizik unsurların peşine düşen insanları anlıyorum ancak islam dini İLLA ALLAH der. Biz budist yada Hindu değiliz. Korede tapınaklarının kapatılmasını protesto etmek için iki budist rahip seçilir. Bu 2 rahip sessiz sedasız parlemento binesının önüne gider bağdaş kurar otururlar. Üzerlerine benzin dökerler ve o halde kendilerini yakarlar. Hiçbirisinin kılı bile kıpırdamaz -ne bir çığlık nede en ufak bir hareket. Külleri hala bağdaş kurmuş oturur haldedir ,ve bu şekilde can verirler. Medyadada çok geniş yankı uyandıran bu olay bizim ülkemizde olsa sanırım bağlı bulundukları TAPINAK en kalabalık cemaat olurdu ne dersiniz? O halde müslümanlık başka birşey -keramet(?) denilen şeyler başka birşey.

Selametle kalasın.
Çok sağolun,allah sizden ve hepimizden razı olsun inşaallah,inanın yazdıklarınız bana o kadar faydalı oluyorki anlatamam,bu forumda açdığım konuları,birilerinin cevaplamasını hevesle bekliyorum inanın...

Hatta hiçbir foruma bu kadar bağlı kalamamışdım,sinir oluyordum,çok bağnaz,çok hurafeci insanlar vardı.
Amaaaa bu forum farklı
Neden farklı ??
Çünkü ilk kaynak kuran,yüce kitabımız,rabbimizin en büyük hediyesi olan kitap.
Elhamdülillaaaaah .........
Biraz şevke geldim ve coşdum kusura bakmayın


sevgiler,saygılar,hayırlı cumalar hepinize....
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aşık74 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Ali Rıza Borazan (9. August 2009), Barış (13. October 2009)
Alt 22. August 2009, 06:01 AM   #48
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

Kur'an Allahın insanların dünya hayatında nerde ne yapacağının en güzel şekilde projelendirilmiş bir kitaptır. o yaşamın ölçü kaynağıdır. her şeyin doğruluğu ve yanlışlığı ona göre ölçülür. Eğer kurana göre başka kitapları kıyaslamaya kalkışırsak kurana büyük haksızlık yapmış oluruz. onda yanlış yok onda yanılma ihtimali de yok. çünkü kovulmuş şeytan ona musallat olamadı. Ne demek :"Sual: Yalnız Kur’an diyenlerin sapıttıklarını görüyoruz. Hâlbuki Kur’an, Resulullah’a ve âlimlere uyulmasını emretmiyor mu? Yalnız Kur’an diyenler niye, Kur’anın emrine uymuyorlar?"Hem alimlere uyulmasını emrediyor diyorsun hem de kuran diyenler sapıtmıştır diyorsun bu ne biçim lahana turşusu ne biçi
m perhiz. Eğer Arapça biliyorsan kendin tercüme et ve kendin anla eğer bilmiyorsan bilen birilerinin tercümesinden istifade ederek anlamaya çalış. kuranın yerini dolduracak hiç bir kitap yoktur peygambner ve alim olanlarda ona göre hayatlarını yaşarlardı69/44,45,46
Elbette kuranı anlamak için ne söylediğini değil ne söylemek istediğini yakalamakla olur. bu da o konuda uzmanlaşmakla olur.

Kur’an: İnsanları ve Kâinatı Yaratan Allah’ın, Dünya hayatında insanların nerde nasıl davranacağının en güzel biçimde, Allah tarafından çizilmiş bir hayat projesinin adıdır. Ne yazık Ki Asırlardır, Kuran’ın dili çözülemediğinden veya çözülmek için uğraşılmadığından, ne söylemek istediği anlaşılamamıştır, bu sebeple İslam toplumlarında yüzlerce binlerce biri birleriyle uyuşmayan, Dinler ortaya çıkmıştır. İşte bizim uğraşı ve gayretimiz çözümlenmemiş olan kura’nı kendi bütünlüğü içerisinde, ne söylemesinden ziyade ne söylemek istediğini, yakalayarak, kurana, o konunun ilmine akıla ve pratik hayata ters düşmeden, anlamaya çalışmaktır.
Kuranın Doğru bir şekilde ne söylemek istediğinin anlaşılmasında benim tespit edebildiğim kadarıyla iki engel olduğu kanaatindeyim.
1- Mucize, 2- Sünnet ( Yani Kuranın dışında peygamber söyledi ve yaşadı denilip de uydurma hadislerdir.)
MUCİZE
Mucize: İslam toplumlarında, Bütün Peygamberlerin, Kendi peygamberliklerini iddia ve ispat etmek için, Allahın vermiş olduğu olağan üstü harikulade güçler anlamında. Tanımlanmıştır. Örneğin, Hazreti Musa Peygamberin Asası ile denizi yarması, Salih peygamberin Dağdan mucize olarak deve doğurtturması hazreti Muhammet’in (sav)on parmağından su akıtıp askerleri sulaması ayı ikiye bölmesi, Kısır koyunu kuzulatması hep günümüze kadar aktarıla gelen peygamberlerin gösterdi diye, anlatılan mucizelerinden, bir kaçıdır. Ama Gerçek olana baktığımız zaman Kuranda Mucize kelimesi geçmediği gibi Peygamberlere verilen böyle aktarıla gelen gibi mucize verilmediğini aşağıda örnekleriyle izah edeceğiz. Peygamberlere sadece vahiy iletilme farklılığı ile gündeme gelmişlerdir. Yani Peygamberleri Diğer insanlardan ayıran özellik Onların Kutsal ruh ile desteklenerek, Onlara kitaplar indirilmesidir. Allah Kur’anda Mucize kelimesi yerine Ayet beyyine delil burhan, Kelimeleri kullanmıştır. Ayet kelimesi de Allahın Yarattığı Zerreden küreye kadar bütün varlıklar için kullanmıştır. Bu Ayeti meydana getirecek hiçbir yaratığın olmadığını ve Mucizeyi Ortaya kayabilecek kendisinden başka hiçbir gücün Bulunmadığını ve bunu hiç kimseye vermediğini anlatmaktadır.
29/50- Dediler ki: "Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?" De ki: "Ayetler yalnızca Allah'ın Katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım."
Eğer. Allah. Yarattığı ve ortaya koyduğu ayetleri yaratılanlardan herhangi birine vermiş olsaydı veya onlar da ayet mucize meydana getirebilselerdi o zaman Kâinatta Allah ikileşir fesat çıkardı. Asırlardır toplumlarda oluşan mucize kavramı peygamberlerde zuhur etme anlayışları toplumları şirke götürmüş Sanki Peygamberleri kanun çıkarma helalleri haram yapma haramları helal yapma konumuna götürerek Allaha ortak koşmuşlardır. Peygamberleri diğer insanlardan ayıran özellik Allah’ın gözetimi altında eğitilerek yanlış yaptığı yerlerde düzeltilmesi. Ve dünya hayatında gideceği yolda yol gösterilmesidir.
17/93- "Yahut altından bir evin olmalı veya gökyüzüne yükselmelisin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir kitap indirinceye kadar senin yükselişine de inanmayız."De ki: "Rabbimi yüceltirim; ben, elçi olan bir beşerden başkası mıyım?
İşte peygamberi diğer insanlardan ayıran kuranın anlattığı fark budur. İşte Kuran Bu Günkü Toplumun söylediklerini veya peygamberler hakkında bildiklerini Gündeme getirirken şöyle buyurmaktadır.
17/90- Dediler ki: "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız."
17/91- "Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."
17/92- "Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin."
İşte Kuran Gelmezden Önce Mekke Müşriklerinin veya ehli kitap’ın peygamberlerden istedikleri bunlardı. Kuran Yaşıyor Hem de yeniden doğmuş gibi tazeliğini koruyarak yaşıyor. O Bu güne kadar bozulmamış ve kıyamete kadar da bozulmadan yaşayacak. Bu Allahın Vadidir. Asırlar geçtikçe ilim ve teknoloji ilerledikçe Çağlara mesajını vermeye devam edecek. Hem de insanların ve cinlerin toplanıp da bir konu hakkındaki veremedikleri mesajı kuran en güzel bir şekilde verecek. İşte Allahın Peygamberlere verdiği mucize budur. Bütün Peygamberlere verilen mucizeler veya kitaplar kuranla özetlenerek İnsanlığa Allahtan gelen en büyük mucizeyi oluşturmuştur. İşte Allah onların Mucize istemelerine karşın verdiği cevap.
29/50- Dediler ki: "Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?" De ki: "Ayetler yalnızca Allah'ın Katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım."
29/51- Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.
İşte Allahın Peygamberlere verdiği mucize gönderdiği kitaplardır. Kuranda sanatsal üsluplarla Anlatılan peygamber kıssalarını sanki gerçek anlamında anlamaları onların kuranı doğru anlamalarını engellemektedir. Her milletin dillerinde olduğu gibi kuranın dilinde de mecazi anlatım sanatı çok geçmektedir. Mecaz sanatı herkesin bildiği gibi bir olayı gerçek anlamının dışında anlatma sanatıdır. Bunlardan Birkaç Tane örnek verecek olursak. Hazreti Musa’nın Asasıyla denizi yarması, Salih peygamberin devesi, Süleyman peygamberin Balkısın sarayını getirttirmesi, Hazreti isa peygamberin ölüleri diriltmesi hep bunlar değişmeceli olarak anlatılmıştır. Kur’an Okuyucuları şunu iyi düşünmelidir ki Peygamberlerde böyle olağan üstü vahiylerin dışında bir mucizeleri olmuş olsaydı neden kâfir olanlar tarafından eziyet edilmelerine müsaade edilirlerdi. Peygamberler kendisine tabi olanları mucizeleri ile kâfirlerden korumaları gerekirdi. Yoksa Son Peygamber olan hazreti Muhammet sav de on üç sene gibi bir zaman Mekke müşriklerinin içerisinde işkence ve ızdırap çekmezdi. Mekke’den Medine’ye gidebilmesi için mağaralarda yılanların çıyanların içerisinde gizlenmelerine gerek yoktu. Veya. Uhut savaşında bir çok Müslümanlar ölürken buna mucizeleriyle engel olurdu. Hayır. Peygamberlerin diğer insanlardan farkı sadece ve sadece vahiy almalarıydı. Öyle insanların inanmaları için olağan üstü vahiylerin dışında gösterdikleri bir mucizeleri yoktur.
6/111- Gerçek şu ki, Biz onlara melekler indirseydik, onlarla ölüler konuşsaydı ve her şeyi karşılarına toplasaydık, -Allah'ın dilediği dışında- yine onlar inanmayacaklardı. Ancak onların çoğu cahillik ediyorlar. Demek ki insanların bu güne kadar mucize anlayışları, mucize kavramı kuranın anlattığı ile alakası yok. Şimdi soruyorum onlara,? o zaman kuranın tarif ettiği peygamber günümüzde de gelmiş olsaydı kaç kişi onun peygamberliğine inanırdı. Bu Günkü inandım ben müslümanım diyen toplumlar. Diyeceklerdi ki Haydi peygambersen bize mucize göster bakalım dediğinde peygamberim diyen kişinin onlara göstereceği mucize vahiyden başka bir şey olmayacaktı. Ve toplum da onu dövüp öldüreceklerdi. O zaman Ey Müslümanım diyen insanlar, Ortada şimdi bir peygamber yok artık bir daha peygamber de gelmeyecek, size o büyük gün gelmezden önce Allah peygamberlik ayetini feshederek onun yerine insanların yollarını vahiylerle düzeltebilecekleri kuran gibi yeterli bir kitap var. O Kitapta insanlar için her örnekten bir örnek verilmiş ve hiçbir eksik bırakılmamıştır. Ve insanlar sadece ondan sorguya çekileceklerdir.
17/89- Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkârda ayak direttiler.
6/38- Yeryüzünde hiçbir canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın. Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine toplanacaklardır.
43/44- Ve şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız. Kuranda geçen mucize ile ilgili ayetlerden ne anlatmak istediği konusunda herhalde yeterli bir açıklama yapıldığı kanaatindeyim Bu Gün Ehli Kitap ve İslam dünyası. Kavramları yeniden gözden geçirerek, Yanlış anlamalara neden olan kelimeleri doğru anlamaları gerekir. Kuranın tarif ettiği yolu doru anlama ve doğru yolda yürüme dileğiyle. Şimdi de Kuranı Doğru Anlamada ikinci engel olan sünnet veya hadis Kavramı üzerinde durmaya çalışalım.
SÜNNET VEYA HADİSLER
Önce Kur’anda geçen sünnet anlayışı ile ilgili birkaç tane ayetlerden örnekler verelim
35/43- (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın.
17/77- (Bu,) Senden önce gönderdiğimiz resullerimizin bir sünnetidir. Sünnetimizde bir değişiklik bulamazsın.
7/185- Onlar, göklerin ve yerin 'bağımlı olduğu egemenliğe ve sünnete’ (melekût) Allah'ın yarattığı şeylere ve ihtimal (verip) ecellerinin pek yaklaştığına bakmıyorlar mı? Bundan sonra onlar artık hangi söze inanacaklar?
Bu Naklettiğimiz ayetlerden Kuranın Tarif ettiği sünnet neymiş onu açıklamaya çalışalım.
SÜNNET: Allahın Evrene ve Toplumlara uyguladığı veya koyduğu yasaların değişikliğe uğramadan tekrarlana gelmesidir. Güneşin doğudan doğup batıdan batması, gece ile gündüzün birbiri ardınca takip etmesi, doğan her canlının eceli geldiği zaman ölmesi, canlılar yaratılırken bir erkek ve bir dişiden yaratılması Yüzme bilemeyenlerin denizde boğulması Hep Allahın evrene koyduğu değişmeyen yasalardandır. Bir Başka Sünnet ve değişmeyen yasalarda Toplumlarda olagelen değişmeyen tekrarlana gelen yasalar sünnetlerdir. Bunlardan Kurandan Örnekler vermeye çalışalım.
17/16- Biz, bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun 'varlık ve güç sahibi önde gelenlerine' emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz hak olur da, onu kökünden darmadağın ederiz.
Bu Ayette Mecazi bir anlatım sanatı var. Şimdi Ayette geçen anlatımın yüzeyselliğine değil içeriğinde. kastetmek istediği anlam üzerinde durmaya çalışalım. Tarih Boyunca Toplumlarda var ola gelen sünnete baktığımız zaman peygamberlere karşı çıkanlar toplumun hep önde gelenleri olmuştur. Firavunlar Nemrutlar Ebucehiller. EbuLehepler hep toplumların önde gelen şımarmış kibirlenmiş ve gururlanmış olanlardır. Çünkü Onlar Kendi tahtlarının yıkılma endişesi taşımaktadırlar.
7/146- Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden engelleyeceğim. Onlar her ayeti görseler bile ona inanmazlar; dosdoğru yolu (rüşt yolunu) da görseler, yol olarak benimsemezler, azgınlık yolunu, gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları dolayısıyladır. Kuranın Anlatım sanatına baktığımız zaman. “ Yeryüzünde büyüklük taslayanları ayetlerimden engelleyeceğim.” Ayette geçen bu ifade Kur’anın bütününe baktığımız zaman diğer ayetlerin özünden süzülüp gelen onların anlamlarını da içinde barındıran bir anlam taşımaktadır. Nasıl Kişileri Allah özel olarak saptırma hidayete getirme, bağışlama olayı olmuyorsa kişilerin kendi yönlerini istedikleri tarafa yönlendirmesi ve fiiliyata geçirmesi ile olagelen bir şey ise, Büyüklük Taslayanlar da rabbani yolda yürümeye istekli olmadıklarından dolayı Kuran Böyle bir ifade ile anlatmaktadır.
Dünya hayatına Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi sarılan biri Yığdıkça yığan zevk aldıkça daha çok dünyayı mamur hale getiren biriyle, Dünya hayatında malı mülkü olmayan hem hayatı işkence ve ızdırapla geçen birinin, Ölüm anındaki durumları ölüme giden fotoğrafları herhalde bir değildir. Dünya hayatında saltanat sürenler canlarını kolay kolay vermek istemezler. Ama İnanmış ve Salih amel işleyerek. Hayatını ölüme kadar itekleyerek götürmüş biri Daha Güzellik beklerken onun ölüm halindeki fotoğrafı farklı olacaktır herhalde. Şu sözün kime ait olduğunu bilmiyorum ama. “ Sen doğarken ağlıyordun herkes sana gülüyordu, sen öyle bir hayat yaşa ki, sen ölürken gülerek git herkes sana ağlasın.” İnkar edip Ahiret hayatına iman etmeyenler ve dünyada güllük gülistanlık yaşayanlar kolay kolay ölmek istemezler.
2/96- Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (Onlardan) Her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azaptan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını görendir. Kuran burada Yahudi ve Yahudi zihniyetli adamlardan söz etmektedir. Dünya hayatına bu kadar önem veren insanlar ölürken canlarını zor teslim ederler. Bu da Allahın bir sünnetidir.
18/55- Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesi(ni beklemeleri)dir.
Kuranda geçen Allahın sünnetleri ile ilgili ayetlerden aktarmaya çalıştık. Şimdi de Peygambere ait oldukları sanılan hadis ve sünnetlerden söz etmeye çalışalım. Bütün Peygamberler. Kendilerine ait Allaha rağmen hiçbir şey söyleyemezler ve söyleme hakkına da sahip olamazlar.69/44- Eğer o, Bize karşı bazı sözleri uydurup-söylemiş olsaydı. 69/45- Muhakkak onun sağ-elini (bütün güç ve kudretini) çekip-alıverirdik.69/46- Sonra onun can damarını elbette keserdik.69/47- O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip-uzaklaştıramazdı. Öyleyse Resule ait sünnet Allahın göndermiş olduğu emir ve yasakları, insanlara aktarır ve yaşar. Yani Kuran Bir kanun peygamber de o kanunu hayatına uygulayan diğer insanlara örnek bir elçidir.
33/38- Allah'ın kendisine farz kıldığı bir şey(i yerine getirme)de peygamber üzerine hiçbir güçlük yoktur. (Bu,) Daha önce gelip geçen (ümmet)lerde Allah'ın bir sünnetidir. Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir. Görüldüğü gibi, Bütün peygamberlerdeki haslet Allahın Emirlerini yerine getirilmesindeki hassasiyettir. Önce Şu Tarihi bir yanılgı ve yanlışlığı düzeltmek gerekir. Hadis İlmi Diye bir ilim Olmaz. İlim belge kanıt ister. Belge ve kanıtı olmayan ancak hikâye ve masal olur onlara itibar edilmez. Bütün İslam toplumlarının bildiği bir gerçek odur ki, Hadisler Kuran ile karışmasın diye yazılmadığı konusunda İslam bilginleri hem fikirdir. Hicri yüzeli sene sonra Gündeme gelmeye başladı. Yazılmayan ve kim söylediği kim rivayet ettiği onlarca kuşağın ağızdan ağza dolaşarak köküne inildiği sanılan sözler ne kadar, güvenirli olabilir onu siz düşünün. Bir programda bununla ilgili bir konu dikkatimi çekti. Beş on tane kişiyi sıralıyorlar. İlk sıradaki ikinci sırada olana öbür sırada olana söylemek için bir cümle söyleniyor. bu cümle son söyleyenden nakledildiği zaman, ilk söyleyenle karşılaştırıldığında hiç ilgi ve alakası olmayan bir cümle karşımıza çıkıyor. Dikkatinizi çekmek istiyorum Bu Aynı anda olan bir yanlışlık Peygambere ait sözlerin doğru olup olmadığı Aradan yüzeli sene geçtiğinde ne kadar güvenilir olduğuna siz karar verin. Bütün Hadis Kitaplarında geçen Güvenilir hadis diye aktarılan bir sözde hadisi naklederek hadisler konusundaki düşüncelerinizi tekrar gözden geçirmenizi istiyorum.
Bir Gün Allah Resulü sahabelerden birkaçıyla beraber çöle gezmeye çıkarlar. Resulün o arada taharet ihtiyacı gelir. Her taraf açık gizlenmesi gerekiyor. Arkadaşlarından olan birine git karşıdaki ağaçlara selam söyle beni gizlesinler diyor. Arkadaşı da gidiyor ağaçlara selam söylüyor. Durumu anlatınca ağaçlar hemen yerlerinden fırlayarak resulün yanına gelip gizliyorlar. Sonra da tekrar yerlerine geri gidiyorlar. Allah Aşkına Bu Anlayışın Bu dinin, Yahudi ve Hıristiyanlık dini ile ne farkı var. Şeytan daha önce de bahsettiğim gibi Kuranı tahrip etme gücünü kendisinde bulamamış ne kadar çamur atsa da tutturamamış Ama Hadisler adı altında İslam toplumunu bölmeyi tevhit inancını bozmayı başarmıştır. Kuran gelmezden önce peygamberler toplumu boş bırakmıyordu peş peşe birebirlerini takip ediyordu. Bozulan yerleri düzeltiyorlardı. Son Peygamber olan Hazreti Muhammet SAV ile peygamberlik noktalanınca. İnsanları kurandan başka düzeltecek kalmadı.
33/40- Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; ancak O, Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir.
Artık İnsanların Yol Göstericisi Kurandır. Onu Anlamak onu hayatımıza uygulamak gerekmektedir. Çünkü Onda hiçbir şey eksik bırakılmamış.6/38- Yeryüzünde hiçbir canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın. Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine toplanacaklardır. Ve onda Her örnekten bir örnek verilmiş30/58- Andolsun, Biz bu Kuran’da insanlar için her örneği gösterdik. Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o inkâr edenler, mutlaka: "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler. Bazıları Benim hakkımda. iftira ederek Peygamber düşmanı diye fısıldadıklarını biliyorum. Asla Ve tövbe hâşâ, Peygambere karşı içinde zerre kadar şüphe ve saygısızlık bulunanlar iman etmiş olmazlar.
4/65- Hayır öyle değil; Rabbine Andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.33/36- Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mümin bir erkek ve mümin bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
İşte Allah resulüne iman itaat saygı sevgi böyledir. Bu Kuranı bize sunan o Resul Allahtan bu kitap’ı Gökten zembil ile indirmedi. Ona vah yedilerek ağzından süzülerek bize geldi. Peygambere iman etmeyen kurana da iman etmez Asla Peygambere karşı benim saygısızlık ve hafife alma diye bir konumum olamaz. Ben Ona tam bir teslimiyetle iman ettim. ve bazılarının yaptığı gibi de onu kendi bulunmuş olduğu konumdan kaldırarak Allah konumuna da getirmeyi asla kabullenemem. O Resul de böyle bir davranışı yaptığım zaman benden hesap soracaktır.
2/136- Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız." Kuranın dışında peygamberler hakkında söylenen sözlerin hiç birine katılmam Çünkü Allah kâinattaki varlıklara insanlar ve peygamberler de dâhil hepsine bir değer vermiş onları bir yere oturtturmuştur. Kimse Allahın yerine koyduğu kelimeleri yerinden kaldırıp da başka bir yere koyamaz koyma hakkı da yoktur.
4/46- Kimi Yahudiler, kelimeleri 'konuldukları yerlerden' saptırırlar ve dillerini eğip bükerek ve dine bir kin ve hınç besleyerek: "Dinledik ve karşı geldik. İşit, -işitmez olası- ve 'Raina' bizi güt, bize bak" derler. Eğer onlar: "İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve 'Bizi gözet' deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah, onları küfürleri dolayısıyla lanetlemiştir. Böylece onlar, az bir bölümü dışında, inanmazlar. Bu Ayetlere göre peygamberlerin yerlerini ve konumlarını Allah belirleyip sınır çizerken insanlardan herhangi biri kalkıp Allahın çizmiş olduğu sınırı çiğnemeye onu ihlal etmeye “ Hakkı yoktur. Bazı Yahudi ve Hıristiyanlardan Allah örnek vererek Peygamberleri ilahlaştıranları sorgulamaktadır.
5/116- Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki İlah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka Sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sende olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sensin Sen."
5/117- "Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiçbir şeyi söylemedim. (O da şuydu 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sendin. Sen her şeyin üzerine şahit olansın.” İşte Hazreti İsa İnsanlara Allahtan başka ilah olmadığını ilan ederken, Hıristiyanlardan bazılarının onu Allah yerine koyup Allaha olan sevgi karşısında ona olan sevgi ve ihtiramı Allaha denk ve Allahın üzerinde bir yere oturtmaları Allaha şirk olmaktadır. Bazı Müslümanların da Aynı Hataya düşerek Hazreti Muhammedi sav De aynı konuma düşürmeleri onları şirke götürmektedir. Bir Ayeti alarak Allahın helal ve haram ettiklerini sanki helal ve haramları da peygamberler de koyar bir konuma getirmeleri müslümanım diyenleri şirke götürmektedir.
7/157- Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.
Bilindiği gibi her peygamber kendilerinden önce gelmiş olan peygamberleri tasdik eder ve kendilerinden sonra gelecek olanları da müjdelerler. İşte tevratta ve incilde gelecek olan son resul müjdelendiği halde, onun gelişi ile ilgili bilgiyi saklamışlar ve Kendilerine Allahın bazı helal ettikleri şeyleri haram bazı haram ettikleri şeyleri de helal etmişlerdir. O Haramları helalleştiren ve helalleri de haramlaştıran Allah resulü değil. Allah tır. Allah ona haram ve helalleri bildirmektedir. İşte burada sanki helal ve haramı koyan peygamber gibi bir anlayış kuranın anlatım esprisine ters düşmektedir. Buna yine bir açıklama daha gerekmektedir. Onlar kendilerine haram ettikleri aslında daha önce Allah tarafından helal idi. Onlar helal olanı kendilerine haramlaştırdıklarından. Tekrar son resul ile tekrar helalleştiriliyor. Olay bundan ibarettir.
Sünnet Ve hadis Konusunda Söylenenleri biraz daha açacak olursak, İki Kısma ayırmak lazım.
1- Resuli Sünnet
2- Muhammedi sünnet
Resuli Sünnet: Allah resulü olan Muhammedin davranış biçimlerini Kuranın emriyle bütünleştiren sünnettir. O Kendi hevasından konuşmayan kendi istek ve arzularına göre hüküm vermeyen vahyin gözetiminde hayatını düzenleyen sünnetidir ki. İşte Bu Kuranın Ta Kendisidir. Kuran Kanun Resul de onu pratik hayata uygulayan bir örnek elçidir. Öyleyse Onun Yaşamı kuranın emirlerinin hayata geçirilmesi uygulaması onun açıklaması oluyor. Açıklama derken kuran müphem manasında değil sadece hayata geçirmesi anlamında açıklamasıdır. Yoksa kuranı açıklayan o anlamda resul değil Allah tır.75/19- Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir. İslam Toplumlarında Yanlış İnançlardan birisi de Kuranı Biz anlayamayız onu Peygamberimiz Hadisleriyle açıklar. Anlayışı insanları kurandan uzaklaştırmıştır. Peygamber Allah tarafından açıklanmış olan kuranı pratik hayata geçirir onun pratik hayata geçirilmiş olanı peygamberin açıklaması oluyor. Peygamberin açıklayamadığı bazı şeyler vardır. İşte Kuranın Bazılarını açıkladığımız bazılarından vaz geçtiğimiz derken onu kastetmektedir.
6/91- Onlar: "Allah, beşere hiçbir şey indirmemiştir" demekle Allah'ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler. De ki: "Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kâğıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu göz ardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir." De ki: "Allah." Sonra onları bırak, içine 'daldıkları saçma uğraşılarında' oyalanıp-dursunlar.
Açıklanmak Olayın yaşanılır hale gelmesini anlatmaktadır. Bilindiği gibi bazı bilgiler insanoğlunun ilim ve teknolojide gelişmesiyle ortaya çıkmaktadır. Kuranın indiği dönemde Güneşin ayın ve dünyanın konumları hakkında sadece teorik olarak bilgileri kuran söyleyip geçiyordu. Peygamber o günkü dönemde uzay bilimlerine ait araç yoktu. O bilgileri o konuyla ilgili ilim geliştiği zaman ancak açıklanabilirdi işte peygambere bazı açıklamağı şeyler bu gibi şeylerdir. Ama şimdi bir uzay köprüsü kurularak onlar hakkında detaylı bilgiler alınmaya başlandı ve bizlere kapalı şeyler ilim adamlarının buluşlarıyla açıklanmaya başladı. Peygamberi İnanan Müslümanlar Öyle bir Konuma getirmişler ki. Sanki Bütün İlimleri bilme gibi bir yeteneği olduğunu sanmışlar. Hayır, Allah resulü sadece Allahın bildirdiklerini bilir o Allahın gayıp ile ilgili bildirdiği şeylerin dışında bilgileri bilemez.
7/188- De ki: "Allah'ın dilemesi dışında kendim için yarardan ve zarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Eğer gaybı bilebilseydim muhakkak hayırdan yaptıklarımı arttırırdım ve bana bir kötülük dokunmazdı. Ben, iman eden bir topluluk için, bir uyarıcı ve bir müjde vericiden başkası değilim."
Resulü sünnet: Bütün Müslümanların ilgi odağı olan ve uyması gereken sünnetlerdir. O Allahın emirlerini söyleyip de pratik hayata yansıttığı sünnetlerdir.
Muhammedi sünnet: Peygamberimizin vahiyle sınırlandırılmayan sünnetlerdir. Elbisenin rengi kalınlığı, sakal koyması saç bırakması yemek çeşitlerinin hangisini sevip sevmemesi Muhammedi sünnetlerdendir. Bunlar diğer Müslümanların zevki keyfi ile alakası olmayan şeylerdir bu sünnet sadece kendisini ilgilendirir.Şimdi Bunları da, anladıktan sonra Kuranda söylenenlerin ne söylemek istediğini anlamaya çalışalım.

2/ 245- Allah'a karşılığını çok artırma ile kat kat artıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz. Bu Ayeti açıklamak için kuranda geçen diğer ayetlerin yardımına ihtiyaç vardır. Eğer bu ayetin anlamına bakarak hüküm verecek olursak Allahın ihtiyaç sahibi olduğu anlaşılır. Ama kuranda onu ile ilgili ayetlere baktığımız zaman3/ 189- Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah, her şeye güç yetirendir. Allahın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını yerleri ve gökleri yaratan Allah olduğunu söylerken insanlarda Allaha borç vermek veya Allahın insanların borç vermesine ihtiyaç olduğunu düşünmek, çok yanlış olur. Ancak İnsanları denemek için rızkı bazılarına yayarak bazılarına da kısarak rızkı dar olanlara rızkı geniş olanların ihtiyaçlarını gidermek istemesidir.
2/ 219- Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;
6/146- Yahudi olanlara her tırnaklı (hayvanı) haram kıldık. Sığırlardan ve koyunlardan, sırtlarına veya bağırsaklarına yapışan veya kemiğe karışanlar dışında iç yağlarını da onlara haram kıldık. 'Azgınlık ve hakka tecavüzde bulunmaları' nedeniyle onları böyle cezalandırdık. Biz şüphesiz doğru olanlarız
Bu Ayete göre Sanki çift tırnaklı hayvanları Müslüman olanlara helal kıldığı halde Yahudi olanlara haram kıldığı söyleniyor ve anlaşılıyor. Bilindiği gibi İlk insan topluluğundan bu tarafa Allah hangi peygambere neyi helal etmiş ise diğer peygamberlere de onları helal neleri haram etmişse de onları da diğer peygamberlere haram etmiştir.16/118- Yahudi olanlara da, bundan önce sana aktardıklarımızı haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı3/93- Tevrat indirilmeden evvel, İsrail'in kendine haram kıldıklarından başka, İsrail oğulları’na bütün yiyecekler helal idi. De ki: "Şu halde eğer doğruysanız, Tevrat'ı getirin de onu okuyun". Bu ayetlere göre Bütün peygamberlere gelen kitapların kaynağı Allah’tır Allah hiçbir peygamber ve kavme helal ve haram kıldıklarını başka bir kavme de helal ve haram kılar. Buradaki Kuranın söylemek istediği, Allahın helal ettiklerini kendi kendileri haramlaştırdıkları için böyle bir ifade kullanmıştır. Bazı Alevi vatandaşlar kendilerine tavşan etini örf ve adetlerine göre yemezler. Tavşan onlara hâşâ Allah tarafından haram edilmedi. Onların ellerinde böyle bir belge yok onların kendi kendilerine haram ettiklerinden dolayı onu yemiyorlar. İşte Yahudi olanların durumu da bunun gibidir. İşte Kuran’daki ayetlerin ne söylediği değil ne söylemek istediği yakalandığı veya anlaşıldığı zaman kuran anlaşılmaya başlar.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
aşık74 (22. August 2009)
Alt 2. October 2009, 07:52 PM   #49
mustafa hasanpaşaoğlu
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2009
Mesajlar: 1
Tesekkür: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
mustafa hasanpaşaoğlu will become famous soon enoughmustafa hasanpaşaoğlu will become famous soon enough
Standart

Allah,peygamber ve kur'an biz müslümanlar kur'anın ipine sımsıkı sarılalım not:şu bilinmeliki dünyaya kuranın adeleti yüce türk milletinin eliyle gelecektir.
mustafa hasanpaşaoğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 2. October 2009, 08:14 PM   #50
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Selamlar.

Alıntı:
mustafa hasanpaşaoğlu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah,peygamber ve kur'an biz müslümanlar kur'anın ipine sımsıkı sarılalım

İnşaallah,bencede her müslümanın amacı bu olmalı,doğruyu aramalıyız.

not:şu bilinmeliki dünyaya kuranın adeleti yüce türk milletinin eliyle gelecektir.

Bunu neye dayanarak yazdınız ?
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
cemaati, nur


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:17 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam