hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 9. November 2012, 08:12 AM   #21
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
seckin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sünnete devam ...

Bu son 20 yılda kurana yapılmadık eşeleme kalmadı.
Sünnetemi devam etmiş olduğunu, yoksa bu sünnetmiş rivayetine mi uyduğunu nasıl bilebiliyorsun?

Sen, her denilene inanır, ona göre yaşarmısın da din konusunda, rivayetlere göre din yaşamakta sakınca görmüyor ve bir de buna davet edebiliyorsun?

Milyonu geçen rivayetlerden; sadece 1 tanesinin sünnet yada hadis olduğunu; % 100 nasıl tespit ettiğini, rivayeti yazarak anlatabilirmisin?

Yoksa, bunu anlatamayıp, "gerek yok" diyerek, kuranı eşelemek, anlamak, öğrenmek, ondaki öğütleri algılamak ve dini kurandan yaşamak yerine rivayetlere göre sana din anlatan, öğretenlerin öğrettiklerine göre din yaşamaya mı devam edeceksin?

Kuranı eşelemekten değilde, kuranı kılıfında yükseklerde korumaya alanları, onu sadece ölülere okuyanları eleştirmen gerekmezmiydi, yoksa yine benmi yanlışım?

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
hiiic (9. November 2012), Miralay (14. November 2012), Yeşua (19. November 2012)
Alt 14. November 2012, 07:47 AM   #22
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İster bağla ister bağlama sevgili merdem, eli - kolu bağlı olmada ...
Güzel bir yargı, doğru bir sonuç.

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben bağlamadan ziyade kuranı elime alıp o kitabı okumayı tercih ediyorum. Elim kuranı tutuyor yani. Bağlayanda tevazudan bağlıyordur heralde.
Bunu islama yeni giren biri olsaydı herkes anlayabilirdi. Ama, konu sen olunca bu yazıdakilerle ilgili sorular kaçınılmaz oluyor.

1- Kurandan nereleri okuyorsunda, kuranı elinde tutma ihtiyacı duyuyorsun?
2- Rükuu ve secdede kuran elindemi oluyor, bir yere bırakıyormusun?

selamlar,
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (14. November 2012 Saat 11:11 AM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 14. November 2012, 11:12 AM   #23
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Çok mu önemli ... Namazı mı bozuyor yere kuranın konulması veya secde de iken elimde durması veya cebimde olması.
Piramid, polemik olsun diye yada komplo amaçlı sormadığımı artık anla kardeşim yahu... Böyle şeyler yaparak, hem kendimi, hemde bir kardeşimi zora sokmakla kazanmak yerine kaybedeceğimi bildiğimden bunları yapmayacağımı kabul et...

1- Sana; kuran olmadan da okuyabileceğini düşünen birisi olarak, neden kuran elinde namaz kılıyor acaba diye düşünerek sorduğumu kabul edip, aklına kötü şeyler getirmeden cevaplasan olmazmıydı kardeşim...

2- Rüku ve secde yada otururken de kuran okuyup okumadığını bilmek, ve söylersen sebebini anlamak için bir yere bırakıp bırakmadığını sördum.

Kardeşim, geçmişte müslümana yakışmayan davranışların tarafları olduk, artık bu hatayı görüp düzelterek, samimi olarak anlama amacıyla sormamız gerektiğini ve sonuçlarından sorumlu olduğumuzu kabul edelim.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 14. November 2012, 11:13 AM   #24
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu benim kendimce yaptığım bir şey. Kimseye yapın demem. Ama rabbim beni bu şekilde eğitmekte. İnanın müthiş şeyler katıyor bana. Kuranı ezberlettiriyor aynı zamanda.

Ben türkçesi ile kelime kelime okuyorum.

Secde de iken onu yere koyuyorum.

Kuran el ile yazılmış bir husus. Kuran da putlaştırılıp ona saygı duyulabilinir değil mi?

Asılı olan kuran üç kere öpülen kuran.

Ben kuranı okuyarak yıpratmayı yeğliyorum.
teşekkürler...
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (14. November 2012)
Alt 14. November 2012, 11:13 AM   #25
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben türkçesi ile kelime kelime okuyorum.

Secde de iken onu yere koyuyorum.
Peki, örneğin, oruç, haç, infak, şahitlik, ceza, miras vb. uygulamalara ilişkin ayetleri de okuyormusun, yoksa namazın ruhuna uygun düşmeyeceğinden uygulamalara ilişkin hükümler yerine, kalben katılmak üzere söyleneceklerle yetiniyormusun?

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 14. November 2012, 11:14 AM   #26
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
O ayetler Kurandan mı ?

isra 78 Güneşin kaymasından (d-l-k) gecenin kararmasına kadar namazı gözet. Sabah Kuran'ını da gözet. Sabahleyin Kuran (okuması) tanık olunur.
Konu namaz olunca, konu kurandan olmakta ve kurandan okuyan sana kurandaki, haç, oruç, infak vb. uygulamaları ile ilgili ayetleri okuyup okumadığın sorulmaktadır.

Bu konularda, kurandan başka ayetler olan kaynak varmıdır?
Bu ayetler kuranda yokmudur?

Ben yine soruna polemik olmasın diye cevap vereyim:

Evet, bunlarla ilgili ayetler kurandandır.

Sorulara cevabını, herkesin anlayacağı netlikte ve kolaylıkta yazmanı rica ediyorum.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 14. November 2012, 11:15 AM   #27
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Emir basit,

Kuran okumak.

Dualar, kurandaki nebi duaları ile yapılabilir.
Dualarla ilgili söylediklerin tamam.

Ama sadece "kuran okumak" dediğinden, oruç, haç, infak, ceza vb. gözetmeden, uygulamalara ilişkin hükümleri içeren ayetleri de namazında okuduğunu anlıyorum.

Yine de, yazında bunu belirtmediğin için bu benim çıkarımım.

Ben, kurandan okuyunuz emrini, namaz ve diğer uygulamaları anlatan, nasıl yapılması gerektiğini açıklayan ayetler dışında, okuma yani söyleme dışında başka bir eylem gerektirmeyen hamd ve dua ayetleri olarak anlıyor ve kuranda şablon olarak verilen bunları okuyorum.

Burada, onların namazda neden okunmaması gerektiğine ilişkin yeni bir tartışma açmayacağım.

Teşekkür ederim.

selamlarımla,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (14. November 2012)
Alt 14. November 2012, 11:15 AM   #28
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki: Kur'ana göre namazı anlatırken, Kur'anı yeni tanıyan ve bu yolda gitmeye çalışanların anlayabilmeleri için sade/anlaşılır/basit anlatmaya çalıştık ve uygulamaya yönelik çok soru geldiği için ayrıca örnek namaz tarifi yapıldı. Hem de bu konuda orta düzeyde araştırma yapan kardeşlerimiz için orijinal ayetlerle örnek vermeye çalıştık. Kısaca her düzeyden inananlara hitap etmeye çalıştık. Elbette kusurlarımız olabilir. Varsa kusurlarımız Allah'tan şimdiden af dileriz. Amacımız; hikayelerden müteşekkil, Allah'ın kitabında anlatmadığı din ve uygulamalardan sıyrılmak ve onun eksiksiz, tam ve anlaşılması kolay dediği Kitap'tan GERÇEK Dini ve uygulamalarını izhar edip yaymaktır..

Halkımızın "alim" olarak bildiği ilahiyat profesörlerini, Allah'ın kolay-anlaşılır ve EKSIKSİZ/TAM dediği Kitabındaki ISLAM’ı ve uygulamalarını anlatmaya davet ediyoruz. Onlar istemese dahi taşıdıkları etiket nedeniyle Allah katında bu halka karşı sorumlu olduklarını hatırlatmak zorundayız. Kur'andaki İSLAM bilinmesine rağmen, gelenekten gelen bir kısmı tutarlı da olsa büyük kısmı Kur'ana ve Son nebiye hakaret ve onları 2. plana atan uydurmalardan kopamayan, Söze Kur'anla başlarken dahi, islamın 2. kaynağı sanılan bu uydurmaları dönüp dolaşıp zorlama yorum ve tevil ile Kur'anla örtüştürme gayretlerini hayretle izliyoruz. Bu "alim"lerimizin vebal altında olduklarını bir kez daha hatırlattıktan sonra konumuza dönüyoruz.

Kur'an-ı Hakim'de vakte binaen üç değişik namaz/salat ismi geçmektedir. Bunları sıralayacak olur isek:

Salat-el Fecr-SABAH NAMAZI,
Salat-el Vusta- ORTA NAMAZ. ve
Salat-el İşa-AKŞAM NAMAZI’dır.

Genel anlamıyla baktığımızda, Salat(sala) kelimesi; hem dua hem namaz hem de destek anlamlarını içerir. Fakat Yüce Allah, vakte bağlı farz namazlarından bahsederken dua ile ayrımı bilinsin diye, "sala" kelimesini "ikame" fiiliyle birlikte kullanır. Yani Türkçe anlamıyla "salayı ikame etmek" anlamına gelir. Sadece "sala", yani dua için, ikame/yerine getirme fiiline gerek yoktur. Yani hiç bir fiil/hareket gerçekleştirmeden kalben de Allah'a dua edebiliriz. Ama salayı ikame etmek deyince bunun fiili bir hareket olduğu anlaşılır. Bu yüzden salayı ikameyi, Allah'a beden dili ile dua etmek olarak nitelendirilebilir. Bu şekilsel hareket ve eylemler ise nusuk/measik olarak Rüku ile O'na boyun eğmek, secde ile O'nu Yücelterek tenzih ettiğimizi beden dili ile tasdik etmektir.

SALAT “gaza” edilen yani hüküm çıkarılmak için yapılan bir Kuran okuma eylemidir. Okunan Kuranın hayata geçirilmesi ise “Salatın İkamesi” olup, kötülükleri engelleyen bir husutur.
Şimdi demek ki: Kur'an-ı Mübin de “sala” kelimesi ikame ile birlikte kullanıldığında biz bunun bizlere belirli vakitlerde yapmamız gereken SALAT olduğunu anlıyoruz. Şimdi salayı ikame geçen ayetlerden bir kaç örnek verelim:


الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ

2/3 Onlar ki gayba inanırlar. salayı ikame ederler ve kendilerine rızk olarak verdiğimiz şeylerden de infak ederler.

وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَءَاتُوا الزَّكَاةَ وَارْكَعُوا مَعَ الرَّاكِعِينَ

2/43 Ve salayı ikame edin, zekâtı da veriniz ve rüku' edenler ile beraber rüku' ediniz.


وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَءَاتُوا الزَّكَاةَ وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ

2/110 Salayı ikame edin, zekâtı verin, kendi hesabınıza önceden gönderdiğiniz her iyiliği Allah katında bulursunuz. Hiç şüphesiz Allah yaptıklarınızı görür.


إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذِينَ ءَامَنُوا الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ

5/55 Sizin velîniz ancak Allah'tır. Ve O'nun Resulüdür ve imân edenlerdir. O imân edenler ki, salayı ikame ederler ve zekâtı verirler ve onlar rükua varanlardır.


وَأَنْ أَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَاتَّقُوهُ وَهُوَ الَّذِي إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

6/72 Ve Salayı ikama edin, ve O'ndan ittika ediniz/korkunuz, ve O, ki, huzurunda haşrolunacağınız O'dur.

وَجَعَلْنَاهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا وَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِمْ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَإِقَامَ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءَ الزَّكَاةِ وَكَانُوا لَنَا عَابِدِينَ

21/73 Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, Salayı ikameyi, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.

Kur'anda İbrahim nebiden önceki elçiler için salat-ı ikame tabiri bulunmaz. Sadece SECDE kelimesi geçer. Salat-ı ikame İbrahim (AS) ile anılmaya başlar. Rabb'imiz herekete dayalı nusuk/menasik Hz. İbrahim'e öğretmiş ve bu kıyam, tavaf, ruku ve secde uygulaması nesiller boyu tevatüren gelmiştir. Yani bu uygulama zaten devam ede geldiğinden Kur'an sil baştan/sıfırdan namaz tarifi yapmamıştır. Bu bağlamda şu ayetlere bakacak olur isek:


يَامَرْيَمُ اقْنُتِي لِرَبِّكِ وَاسْجُدِي وَارْكَعِي مَعَ
الرَّاكِعِينَ

3/43 Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et.


التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللَّهِ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ

9/112 Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın koyduğu sınırları gözetenlerdir. Mü'minleri müjdele!


يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

22/77 Ey iman edenler; rüku edin, secde edin, Rabb'inize kulluk edin ve hayırlı fiiller işleyin ki kurtuluşa eresiniz.



وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا

25/64 Ve onlar ki Rableri için secde edenler ve kıyamda bulunanlar olarak gecelerler.




48/29 Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkarcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükua varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. İşte bu, onların Tevrat'ta anlatılan vasıflarıdır. İncil'de de şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendirmekle inkarcıları öfkelendirir. Allah, inanıp yararlı işler işleyenlere, bağışlama ve büyük ecir vaat etmiştir.

"Rüku edenler birlikte rüku, secde edenler birlikte secde ediniz!" Demek ki süregelen bir uyguluma var ki böyle deniyor. Ve böyle yapmaya devam edin diyor Allah. Şayet bilinmemiş/tamamen unutulmuş uygulama olsa idi, bunun öce ayrıntılı tanımı yapılırdı. Lakin gerek görülmemiş. Ama Allah bu konuda olmazsa olmaz kuralları vermiş. Nedir bu kurallar:

1- Kıyam - Rüku - Secde
2- Kur'andan ayet/ler okumak.

Demek namazdaki diğer ince ayrıntılarda gelenek olan değişen/yanlış olan bir şey yoktu. Yalnız 2. maddeye dikkat ederseniz: Namaz içinde mutlaka Kur'andan ayetler okunacak. Risalet öncesi ortada henüz Kur'an yok!!! mevcut olanlar ise Muharref!!! Bilenenler ise Allah'ın ismi, Sıfatlarından bir kısmı, ve Tekbir.....vs gibi. Bu sebepten İbrahim (AS)dan geleneksel babadan oğula görsel/uygulama olarak devam eden salat-ı iqame uygulamasında "Rüku&secde edenlerle birlikte.....ediniz" diyerek devamını emretmiş ek olarak artık Kur'an indiğinden dolayı, salat-ı iqame içinde SADECE KUR'AN AYETLERI OKUNMASIna dikkat çekilmiştir.

Ehli Sünnetçiler veya sünneti/hadisi din sayan çoğunluğa şu ayetleri okuduğumuzda:

17/41 Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kuran'da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu
açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.

17/89 And olsun ki, biz Kuran'da insanlara türlü türlü misal gösterip açıkladık. Öyleyken insanların çoğu nankör olmakta direndiler.

18/54 And olsun ki, Biz bu Kuran'da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık. İnsanın en çok yaptığı iş tartışmadır.

54/22 And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?

39/27Yemin ederim ki bu Kur'anda insanlar için her türlüsünden temsil getirdik, gerek ki iyi düşünsünler

54/17 And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?

21/10 Andolsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki. bütün şanınız ondadır; hala akıllanmayacak mısınız?

17/41 Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kuran'da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.

39/23 Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitab'ı, sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rabb'lerinden korkanların bu Kitap'dan derileri ürperir; sonra hem derileri hem de kalpleri Allah'ın zikriyle yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın doğruluk rehberidir; O'nunla dilediğini doğru yola iletir. Allah kimi de saptırırsa, onu doğru yola eriştirecek kimse bulunmaz.

....Evet bu ayetleri onlara okuduğumuzda "Amenna" dedikleri halde, Tüm iman iddiasında olanlar, anlaşmışçasına hep aynı soruyu sorarlar:

"İyi diyonda kardeşim, hani Kur'anda Namazı nasıl kılacağımız yazıyor mu?"

"Kur'anda Hac uygulaması anlatılıyor mu?" "..........................vs."

Tabi bu soruların altındaki mantık şudur: Kur'anda her şey yok, hadisler olmazsa Kur'an tek başına asla yeterli değil" Hani yukarıdaki ayetlerde Allah : "Biz bu kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık" derken "Amenna" diyordunuz. Ardından bu kıvırma niçin? Tabi hadislerdeki Namaz tasvirini bekledikleri için bunu Kur'anda asla bulamayacaklar.

Çünkü Kur'an gerçekten Aktif olan/Çalışan Akla hitap eder. Bir de Gönülleri/Vicdanları Temiz olanlara. Neyse bu iddia sahiplerine "bana öyle bir hadis getir ki; namazın nasıl kılındığını başından sonuna kadar anlatmış olsun" Fakat, böyle bir hadis getiremediler, getiremezler de. Çünkü bu ehli sünnetçilerin kendileri de biliyor ki; hiç biri namaz kılmayı hadislere bakarak öğrenmediler. Namazı Kılanlardan (anne-baba-hoca-imam/atalar) öğrendiler. Ya da ilmihalden öğrenildi ki; ilmihalde anlatılan da yine gelenekten gelen uygulamalardan müteşkkil tasvirdir.

Bizler de diyoruz ki; kardeşler! işte aynen böyle bu uygulama İbrahim (AS)'dan bu yana uygulamalı olarak bizlere kadar gelmiştir. Fark sadece şudur: Son Elçi Hz. Muhammed (SAV)'e elçilik verilmeden önce az sayıdaki hanifler bu namaz uygulamasını devam ettiriyordu. Bu yüzden Kur'anda: "Rüku edenlerle rüku, secde edenlerle birlikte secde edin" diyor yani bu uygulamayı devam ettirin ama artık Kur'an indiğinden dolayı, namazda "KUR'ANDAN (AYET/LER) OKUYUN" diyor Yüce Allah. Ve hem de "Kolayınıza Geleni" Yani işi en baştan özetleyecek olur isek:

İbrahim (AS) dan bize kadar gelen ve BİLİNEN bu uygulamayı, zaten bilinip uygulandığından, sil baştan bir tarifi ön görmemiş Yüce Allah......Devam edin diyor ve bizlere bu uygulamanın olmazsa olmazlarını veriyor. =>Kıyam-Rüku-Secde, =>Salatda SADECE KUR'ANDAN OKUMAK...

Bir de Namaz vakitleri ve sayısı konusu var. Allah'ın zikrettiği namazlar ki yukarıda bahsettik. Namaz vakitlerini anlatan ayetlerin tamamını toplayıp baktığınızda göreceksiniz ki; salatul vusta ile 3 vakit anlatılmaktadır. Allah sadece Kur'andan dediğine göre; demek ki, subhaneke, ettehiyatu, Allahumme salli-barik.....vs gibi DUALAR okunmayacak. Bunların içeriği kötü olduğundan mı? Elbette hayır. Amma Rabb'imiz; Kur'andan diyorsa, uzatmaya, fetva aramaya gerek yok. Bu duaları namaz dışında dilediğiniz kadar okuyunuz, sorun YOK!

KUR'ANDAKİ NAMAZ 3 VAKİTTİR!

11/114 Ve ekımıs salate tarafeyin nehari ve zülefem minel leyli innel hasenati yüzhibnes seyyiat zalike zikra liz zakirın

11/114. Gündüzün her iki tarafında ve (yani) gecenin saçaklarında (gündüze yakın olan saatlerinde) salatı ikame et! Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir. Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.

tarafeyin nehari: burada gündüz(nehar)ün iki kısımı için vurgu yapılmaktadır. Bizce doğu yönünden itibaren güneşin izlediği seyir anlatılmaktadır. Doğan güneşimiz devamlı irtifa almak suretiyle zirve(tepe) yapacağı zamana değin irtifa almaya devam eder. Zirve yaptığı nokta da, tam gün ortası olup, gündüzün 1.kısmı tamama ermiştir.

Devamında yine güneşimiz seyrine devam ile batı istikametine doğru irtifa kaybederek(duluk) hareketine devam etmekte, sonra da geceye değin bu sürecini tamamlamaktadır(gündüzün 2. kısmı).


Ne oldu? bizce gece tarafından geldi ve yine gece tarafına döndü. Gündüz bir ayetti ve bitti! devamında gece ayeti başladı. Gece ve Gündüz iki farklı ayettirler(17/12).

17.12 Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık. Rabbinizden lutuf dileyesiniz ve yılların hesabını, sayısını bilesiniz diye gece ayetini silip gündüz ayetini aydınlık kıldık. Ve her şeyi uzun uzadıya açıkladık.

"tarafeyin nehari" hitabından da, aynen yukarıdaki ayetimizde belirtildiği gibi! gündüzün "iki kısımda(eyn)" bize verildiği açıkça anlaşılmaktadır. Bu iki kısımı çizen de güneşimizdir ki; bunu da yukarıdaki yazımızda tasvir etmeye çalışmıştık. Gündüz ayeti gece ayetini sildi, gece ayeti de gündüz ayetini sildi. Gündüzde tepe yapan güneşimiz de, gündüzü ikiye böldü! geldiği kısım 1.tarafa, tepeden itibaren gittiği kısımda taa gece ayetine değin

2.tarafa işaret etmektedir(17/78).

"trf" kökü aynı zamanda "göz" manasına da işaret etmektedir.
ve zülefem minel leyli: "zlf" kökü bizlere "zûlfa~yakınlık" manasını vermektedir. Bu ayetimizde "gecenin ilk bölümü" diyebileceğimiz! zûlfeh(t) kelimesinin cemisi(zûlefûn) şeklinde veyahut "zûlefen" hitabı ile bizlere "gece(leyl)nin ilk saatleri"ne işaret buyurulmaktadır. Zira, yakınlığın azamisi %50 olup, bunu geçen zaman dilimleri için artık bir yakınlıktan söz edememekteyiz. Dikkat edilecek olursa "gece"ye vurgu bulunmakta olup, konunun gündüz ayeti ile bir alakası bulunmamaktadır.

Salat

Allah-u Ekber ==>74/3, 87/15

Euzu-Besmele Özellikle Euzu... okunmalı! ve Kuran ayeti okuma ==> 16/98

Sonra Rükuya varıp Subhane Rabb'iyel Azim ==> 7/206

Rükudan Kıyama doğru durduktan hemen sonra secdeye varıyor ve Subhane Rabb'iyel Âla we BiHamdihi ==> 7/206, 15/98, 25/58, 32/15
Sevgili pramid kardeşimizden, şahsen kendisini tanıdığım kadarıyla beklediğim konu bütünlüğünde olan değerli yazılarından birini daha nihayet yakaladım.

Namaz hakkındaki bu yazısı, iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm İslamdan namazın olup olmadığının tespitine yönelik olup, kurandaki salat deyimlerinin genel olarak eğitim-destek anlamlarıyla kullanılmasına karşılık bazı özel durumlar içinde "namaz" anlamında kullanıldığı ayetlerle delillendirilmiştir.

Bu kısım daha çok teknik anlatımlarla namazın bulunmasına yönelik olduğu için, kurandan delillerle doğru namaz başlığı altına; daha sade, daha kolay anlaşılır şekilde yazıya dökülen, namazın tarifi anlatımını 2. kısmı alıntılamayı uygun gördüm.

Kurana göre namazı anlatan yazılarım burada yer aldığından bu yazıyı okuyucuların bütün yazılanlarla değerlendirmeleri için yorumsuz bırakacağım.

Pramid kardeşimizin bu çabalarının rabbimiz katında mutlaka önemli karşılık bulacağını, bizden ise "tebrik ve teşekkürler" karşılığını hakettiğini söyleyerek, tebrik ve teşekkür ediyorum.

selamlarımla,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (14. November 2012), Yeşua (19. November 2012)
Alt 14. November 2012, 11:17 AM   #29
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Salat emri, eğitim ve öğretimi kapsıyorsa namazda kuranın tümü okunabilir. Dua'da nebilerin duaları ile yapılabilir.
Neticede Kuran, Allah katından insanlığa indirilmiş bir ders ve bizim de olabildiğince çok ders almamız gerekiyor.
Sevgili bart,

Salat emri genel olarak;eğitim-öğretim-destek-namaz hepsini kapsamaktadır.
Ancak özel olarak belirli vakitlerde ise sadece namaz ve sonrası dua ile zikir şeklinde olmalıdır.

Bu nedenle eğitim-destek olmadan yapılan salat yani namazda, kurandan her yer okunmamalıdır.

Kurandan her yerden okuma, ilk başlarda ve üzerinde iyice düşünülmezse, özelliklede cemaatle kılınan namazlarda, namazın eğitim-öğretim görevinide sağladığı düşüncesiyle mantıklı ve hatta daha cazip gelebilir.

Ancak; bireysel olarak kılınan namazlarda ise bu durum; diğer ibadetlerden ayrı bir anlam ifade eden namazın ruhuna aykırı durum yaratır, namazın anlamı ile çelişir.

Bu husuları tekrar düşünerek, görüşlerinizi belirtirseniz konuyu detaylandırabilirim.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 14. November 2012, 11:21 AM   #30
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Örnekleme yapalım Aorskaya,

Namazda okunması ve okunmaması gereken ayetleri belirleyin.
Ya da boşverin ben şöyle açıklamaya çalışayım.

Enam (105) Onlar, "Sen iyi ders almışsın" desinler diye ve bir de bilen bir toplum için onu (Kur'an'ı) açıklayalım diye âyetleri değişik biçimlerde işte böylece açıklıyoruz.
Araf (133) Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi (haşerât), kurbağalar ve kan gönderdik. (Hiçbirinden ders almadılar.) Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular.
Bakara (13) Onlara, "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.
Bakara (76) Onlar iman edenlerle karşılaşınca, "İman ettik" derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: "Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah'ın (Tevrat'ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?"
Bakara (179) Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz.
Bakara (197) Hac (ayları), bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.
Bakara (269) Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar.
Al-i İmran (7) O, sana Kitab'ı indirendir. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihdir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır" derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.
Al-i İmran (190) Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.
Maide (13) İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lanetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.
Maide (14) "Biz hıristiyanız" diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
Maide (58) Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.
Maide (100) (Ey Muhammed!) De ki: "Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile." Ey akıl sahipleri Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Enam (136) Allah'ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan O'na bir pay ayırdılar ve akıllarınca, "Şu Allah için, şu da bizim ortaklarımız (putlarımız) için" dediler. Ortakları için olan Allah'ınkine eklenmiyor. Allah için olan ise ortaklarınkine ekleniyor... Ne kötü hükmediyorlar!
Enam (32) Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
Araf (66) Kavminin ileri gelenlerinden inkar edenler dediler ki: "Şüphesiz, biz seni akıl kıtlığı içinde görüyoruz. Biz senin mutlaka yalancılardan biri olduğuna inanıyoruz."
Araf (67) Hûd şöyle dedi: "Ey kavmim! Bende akıl kıtlığı yok. Aksine ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim."
Enfal (22) Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.
Yunus (42) Onlardan sana kulak verenler de vardır. Fakat sağırlara, hele akılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin?
Yunus (100) Allah'ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara verir.
Yusuf (2) Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
Yusuf (111) Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur'an uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir.
Rad (19) Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, (onu bilemeyen) kör gibi olur mu? (Bunu) ancak akıl sahipleri anlar.
İbrahim (52) Bu Kur'an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.
Ta Ha (54) Yiyin, hayvanlarınızı yayın. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için (Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren) deliller vardır.
Ta Ha (128) Yurtlarında dolaşıp durdukları, kendilerinden önceki nice nesilleri helak etmiş olmamız, onları doğru yola iletmedi mi? Şüphesiz bunda akıl sahipleri için ibretler vardır.
Furkan (44) Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.
Ankebut (63) Andolsun, eğer onlara, "Gökten yağmuru kim indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?" diye soracak olsan, mutlaka, "Allah" diyeceklerdir. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur." Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar.
Sad (29) Bu Kur'an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Sad (43) Biz ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını bahşettik.
Zümer (21) Görmedin mi, Allah gökten su indirdi de onu yeryüzündeki kaynaklara ulaştırdı. Sonra onunla renkleri çeşit çeşit ekinler çıkarıyor. Sonra ekinler kuruyor da onları sapsarı kesilmiş görüyorsun. Sonra da Allah onları kurumuş çer çöp haline getirir. Şüphesiz ki bunda akıl sahipleri için bir öğüt vardır.
Zümer (18) Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah'ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.
Zümer (9) (Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde halinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.
Mümin (54) Andolsun, biz Mûsâ'ya hidayet verdik. İsrailoğulları'na da, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberi olarak o kitabı (Tevrat'ı) miras bıraktık.
Mümin (67) O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra "alaka"dan yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır. İçinizden önceden ölenler de vardır. Allah bunları, belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar.
Tur (32) Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
Haşr (14) Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Halbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır.
Talak (10) Allah, ahirette onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O halde, ey iman etmiş olan akıl sahipleri, Allah'a karşı gelmekten sakının! Allah, size bir zikir (Kur'an) indirdi.
Fecr (5) Şüphesiz bunlarda, akıl sahibi bir kimse için üzerine yemin edilmeye değer bir özellik vardır.

Kuranda bu ve buna benzer pek çok daha yazamadığım ayet var ders alınması, ibret alınması, akıl edilmesi, inkar edilmesi ile ilgili.

E hali ile ben okurum aklıma kaşarlı tost gelir.
Adam okur aklına ampulü icat etmek gelir.

(Yukarıdaki betimlemeler teşbih amaçlıdır)
yukarıda alıntıladığım yazıya cevabınız olmadığı düşünülmesin diye (hemen cevaplama imkanım olmadığından) sadece alıntımakla bırakıyorum.

Rabbim izin verirse görüşlerimi belirteceğim.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (14. November 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
delıllerle, doğru, kurandan, namaz, İslamda


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:09 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam