hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > İman ve mü’minler > Tevhid

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 1. October 2008, 03:12 PM   #1
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart “Allah’ın Birliği=Birlenmesi=Kelime-i Tevhid”

“ALLAH’IN BİRLİĞİ=BİRLENMESİ=KELİME-İ TEVHİD”

Monoteist dinler, tarih boyunca hiç bir felsefî sistemin, diğer hiç bir dînî anlayışın ortaya koyamadığı şekilde, ortaya koydukları hem teorik hem de pratiği belirleyen ALLAH anlayışı ile, bilinçli bir şekilde yaratılmış evren anlayışının en önemli savunucuları olmuşlardır. Modern bilimsel veriler, maddenin ve dolayısıyla evrenin ezelî ve ebedî olduğu inancından hareketle sistemlerini oluşturan materyalist dünya görüşünün, tarih boyunca bilim kisvesi altında savunduğu inkârcı görüşlerini geçersiz kılmıştır.

Son yüzyılda evren ve oluşumu hakkında yapılan ciddi ve derin araştırmaların ortaya çıkardığı tablo, materyalistlerin tarih boyunca maddeye yükledikleri kutsallığın ve onun bir başlangıcı olmadığı gibi hiçbir zaman bir sonunun da olamayacağı şeklindeki inançlarını değil, teistlerin maddenin ve dolayısıyla evrenin bir başlangıcı olduğu ve bu âlemin bir gün kıyamet süreci ile bir sonunun da olacağı tarzındaki görüşlerini desteklemektedir.

Ortaya çıkan tablo çok açık bir şekilde, sadece evrenin bir başlangıcı olduğunu değil, evrenin ve içinde insanlık ile canlılığın oluşabileceği hayatın, bilinçli bir şekilde ve ancak Üstün bir Yaratıcı’nın tasarımı sonucu ortaya çıkabileceğini de göstermektedir.

Dünyamız, içinde canlılığın sürebileceği ve önceden tasarlanmış sayısız hassas ayarın sonucunda ortaya çıkmış mükemmelliktedir. Son yıllarda ortaya konulan ve canlılığın sürebilmesi için, olmazsa olmaz şeklinde bir gereklilik taşıyan bu hassas ayarlar, günümüzde ‘İNSANCI İLKE’ ve ‘TASARIM KANITI’ gibi başlıklar altında incelenmektedir. İSLAM düşünce tarihinde en başta, KUR’AN-I KERİM’in, ALLAH’ın eşsiz bir varlık oluşundan hareketle ortaya koymuş olduğu, evrenin oluşumu ve bu oluşumdaki gaye, nizam ve inayete işaret eden ayetleri, ALLAH-KÂİNAT-İNSAN arasındaki ilişkiyi en güzel şekilde göstermektedir.

Kelâmcılar ve İSLAM filozofları tarafından kullanılan gaye ve nizam delileri ile İbn Sina ve Gazzalî geleneğinde ve Batı’da da Alman filozof Leibniz ile meşhur olan ‘MÜMKÜN DÜNYALARIN EN İYİSİ’ anlayışı ve İbn Rüşd’ün KUR’AN’dan hareketle ortaya koyduğu inayet ve ihtira delilleri, artık modern bilimsel veriler ile desteklenmekte, ALLAH’ın evreni ve insanı yaratışındaki hassasiyet ve mükemmellik, gözlemsel ve matematiksel ifadeler ile ortaya konulmaktadır.

İNSANCI İLKE, ateistler tarafından da kullanılan bir argümandır. Ateistler de, yaşamın ortaya çıkabilmesi için evrendeki bu hassas ayarların varlığını görmekte, ancak buna karşı çaresiz kaldıkları için ve bütün bu oluşumları ALLAH’ın varlığına ve kudretine bağlamaktaki çekincelerinden dolayı; bu oluşumların, biz var olduğumuz için gözlemlendiğini, var olmasaydık gözlenemeyeceğini ve dolayısıyla buna şaşırılmaması gerektiğini savunmaktadırlar.

İNSANCI İLKE argümanlarını, ALLAH’ın varlığını kanıtlamada kullanan teistler ise, yaşamı oluşturabilecek bütün bu hassas ayarların ancak üstün bir Yaratıcı’nın eseri olduğunu savunurlar. Bu noktada bir ateistin ve teistin evren üzerinde hiç bir bilimsel bilgiye sahip olmadıklarını farzedelim. Böyle bir durumda bir ateist evrenin tesadüfen ve hiç bir bilinçli müdahale olmaksızın oluştuğunu iddia eder. Buna karşılık bir teist, evrenin bilinçli bir şekilde tasarlandığını savunur.

Buna göre ateist, evrende hiç bir hassas ayar olmasını beklemeyecektir; fakat teist, bilinçli bir tasarımı kabul ettiği için evrendeki hassas ayarların olmasını doğal karşılar. Bu hayali ve farazî durumdan çıkıp, gerçek evren tablosunu incelediğimizde ise, evrende teistin beklediği gibi, birçok hassas ayarın varlığını ve evren tablosunun, ateistik hayaller ile örtüşmediğini görürüz.
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...

Konu EVVAB_İNSAN tarafından (10. October 2008 Saat 11:01 AM ) değiştirilmiştir.
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. October 2008, 03:15 PM   #2
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart

İNSANCI İLKE ile ortaya konan tüm veriler, bu hassas ayarların matematiksel bir çerçevede görülmesini sağlar. Evrendeki mevcut tabloyu bilmeyen bir teist ve ateistin, evren karşısındaki tavrının ne olacağını tahayyül etmemiz; İNSANCI İLKE’nin gerçekte bu iki taraftan hangisini desteklediğini daha kolay anlamamızı sağlayacaktır. İNSANCI İLKE’nin bizi ulaştırdığı bazı önemli sonuçlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

1.Evrenin kanunları bilinçli bir şekilde tasarlanmıştır. Bu kanunlar, maddeye içkin olduğu için, bunların bilinçli yaratılışı, maddenin yaratılışı demektir.

2.Evrendeki oluşumlar, çok kritik ayarlar ile hassas bir düzen içinde tasarlanmıştır. ALLAHT’ın evreni bilinçli bir şekilde yarattığını söyleyen teistlerin beklentisi ile evrendeki tablo tam bir uyum içindedir.

3.İçinde yaşamın oluşabileceği bir dünyanın tesadüfen oluşması, matematiksel olarak ihtimaliyet hesapları açısından imkânsızdır. Kısacası evrendeki bilinçli tasarım, söylemsel spekülasyonlarla değil, matematiksel objektif deliller ile temellenmektedir.

4.Evrenin yaşından, büyüklüğüne, Dünya’nın Güneş’e göre konumundan Ay’a göre konumuna, suyun tasarımından karbon atomunun tasarımına, protonun elektrik yükünden elektronun kütlesine kadar önceden insan için anlamsız olan tüm oluşumların, çok hassas ayarlarla ve Dünya’da canlılığın var olabileceği şekilde düzenlenmiş olduğu görülmüş ve insan için anlamsız olan şeyler anlam kazanmıştır.

5.İnsanın, içinde yaşadığı dünya ve diğer canlılar ile çok mükemmel bir uyum içinde olması, ayrıca bilinçli bir varlık olarak bütün bu oluşumları gözlemleyebiliyor ve hizmetine sunulmuş bütün nimetlerden faydalanıyor olması, ALLAHT’ın yaratılıştaki inayetini açıkça ortaya koymaktadır. Modern bilimsel verilerin ortaya koyduğu İnsancı İlke, evrendeki tüm bu oluşumların hikmetini daha iyi değerlendirmemizi ve aşağıdaki KUR’AN-I KERİM ayeti gibi daha pek çok ayette bizlere işaret edilen manaları daha iyi kavramamızı sağlamaktadır.

“Sizin için gökten su indiren o’dur; içilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla oluşur. ALLAH, o suyla size ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her türlü meyveyi bitirir. Elbette bunda, düşünen bir topluluk için deliller vardır. O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle hizmetinize hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunlarda, aklını kullanabilen bir topluluk için deliller vardır.

Yeryüzünde sizin için çeşitli renk ve biçimlerde şeyleri de üretip-türetti (hizmetinize tahsis etti). Şüphesiz bunda, öğüt alıp düşünen bir toplum için pek çok deliller vardır. Denizi sizin emrinize veren O’dur, ondan taze et yemekte ve takınacağınız süs eşyalarını ondan çıkarmaktasınız. Gemilerin orada suları yara yara akıp gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütûflarından nasip aramanız ve şükretmeniz içindir.

Sizi sarsmaması için yeryüzünde sarsılmaz dağlar yarattı, yolunuzu bulmanız için ırmaklar, yollar ve nice işaretler yarattı; insanlar yıldızlarla da yollarını bulabilirler. Şu halde Yaratan, yaratamayan gibi olur mu? Artık düşünmez misiniz?

Eğer ALLAH’ın nimetlerini saymaya kalkışacak olursanız, onları bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten ALLAH, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir”. (Nahl 16/10–18)
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. October 2008, 11:52 PM   #3
Kirpi
Katılımcı Üye
 
Kirpi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 46
Tesekkür: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Kirpi is on a distinguished road
Standart

tevhİd et hakk'ı hak İle
ef'al,sıfat,zÂt İle...
__________________
Madem ki kul Hak olmaz,kul Hakk'ın gayrı olmaz
Kul çün ayn-ı Hak olmaz kimdir kul kimdir Çalap ?
Kirpi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
“allah’ın, birliğibirlenmesikelimei, tevhid”


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:21 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam