Allah Çocukları Taş Eder mi?

[Barış]

ALLAH ÇOCUKLARI TAŞ EDER Mİ?

(HAŞYET VE HAVF )



Lisedeyken duyduğum ve defterime yazdığım bir cümle vardı, hala da unutmamışım.


‘’İnsan sevdiğinden korkar ama korktuğunu sevmez.’’


Bu cümlenin aklıma gelmesine sebep olan olaysa bir süre önce yaşandı. Yaşça çok büyük bir akrabasının 4 yaşında bir çocuğa ‘’Anneni sakın üzme, Allah seni taş eder’’ dediğini duyup odaya yanlarına girdiğimde, bir fotoğraf karesi gibi hala beynimde asılı duran, çocuğun o müthiş yüz ifadesiyle karşılaştım. Anlatması zor olacak biraz. Kırmızıyla siyah arası, kararmış ve korkudan kızarmış bir yüz ve kocaman açılmış o çocuk gözlerdeki saf korku ve dehşet… Bir çocuğu asla görmeye dayanamayacağınız, bir çocuğa asla yakışmayacak olan o ifade, o resim beni de bir anda dehşete düşürdü. Hem de bu dehşetli korkunun yöneldiği yer Allah’tı. Küçücük bir çocuğa, hele ki annesiyle her saniye atışma içine girebilecek olan, daha kendini ifade etme ve kişiliğini oluşturma yolunda olan bir meleğin içine bu dehşetengiz korkuyu salmak, doğru muydu?


Allah sevgisi ve Allah korkusu.


Bunların hayatımızdaki ve benliğimizdeki yerleri neydi, ne olmalıydı?


İşte bu sorulara yanıt ararken, aşağıda paylaşacağım ayetlerle ve sözcüklerle tanıştım.

Haşyet ve havf. (*)


Havf; Günlük dilde de kullandığımız ve bildiğimiz ‘’korku’’ sözcüğünün arapçasıdır. Kuranda geçtiği ayetlere birkaç örnek verelim.(**)


(Zâriyât:37) Ve Biz orada acı bir azaptan korkan kimseler için bir Âyet bıraktık.

(Nur:37) Öyle kimseler ki, ticaret ve alışveriş Allah'ı anmaktan, salatı ikâme etmekten ve zekât vermekten onları alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin ters döndüğü bir günden korkarlar.

(Ahkâf:13) Kesinlikle, işte şu "Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra da dosdoğru olan kişiler üzerine hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.


Haşyet ise; yukarıda bahsettiğimiz korkudan farklı anlamı olan arapça bir sözcüktür. Haşyet; bilgi, idrak neticesinde oluşan hayranlık ve saygının doğurduğu hasret kalma, uzak düşme korkusudur . (*)


Kuranda haşyet sözcüğünün geçtiği ayetlere örnek verelim.(**)


(Fâtır:28) İnsanlardan, diğer canlı varlıklardan ve davarlardan da böyle türlü türlü renkte olanlar vardır. Kulları arasında Allah'tan ancak bilginler haşyet ederler. [derin hayranlık ve saygı duyup O'ndan uzaklaşmaktan korkarlar] Hiç şüphesiz Allah çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.


Kuranda bir ayet var ki, orada hem havf hem de haşyet sözcükleri birlikte kullanılmış. Bu da bize ayrıca, bu iki sözcüğün farklı anlamları olduğunu ve farklı anlamlandırılmaları gerektiği mesajını veriyor.


(Ra'd:21) Onlar, Allah'ın birleştirilmesini buyurduğunu birleştirirler, Rabb'lerine haşyet ederler (derin hayranlık ve saygı duyup O'ndan uzaklaşmaktan korkarlar) ve kötü hesaptan korkarlar. (basit korku=havf)


Ayete göre, Rabbimizden değil, O’na duyduğumuz hayranlık ve sevgi sebebiyle O’ndan uzaklaşmaktan korkacağız , ve kötü hesaptan da korkacağız. Ki kötü hesaba sebep olacak olan şey arınmamış nefs değil midir? Ve bizim Allah’tan uzaklaşmamıza sebep olacak olan şey de kötü hesap ve arınmamış nefs değil midir?

Öyleyse Allah’tan mı korkmalıyız yoksa nefsimizin fısıltılarından, vesvesesinden ve kirinden mi?

Yani kısaca kendi elimizle kendimize zulmetmekten mi?


‘’İnsan sevdiğinden korkar ama korktuğunu sevmez.’’


Korktuğum bir şeyi sevmem mümkün değil. İnsan korktuğu şeyden kaçar. Arkasına bakmadan kaçar hem de. Ve unutmak ister korktuğu şeyi. Hele ki başa çıkamayacağı türden birşeyse korktuğu, belki de hayat boyu kendinden uzak tutar. Bir daha anmak dahi istemez adını. Kaçabildiğince uzaklaşır ve belki sağır olur artık, belki kör, belki de kalbi mühürlü.


Rabbimi seviyorum. O’na hayran olmamak elimde değil. Ve O’ndan uzak olmaktan, O’nun razı olduğu ve benimde razı olduğum bir halden ayrı düşmekten korkuyorum. Bu sebeple de O’nun istediği gibi, O’nun öğütlediği gibi bir kul olmak istiyorum. Başkalarının kınamasından korkmadan, sadece Rabbimin rızalığı için, sadece O’nun sonsuz sevgi ve merhametine en temiz en saf bir şekilde nail olmak için yaşamak ve hep O’na yakın olmak istiyorum.Çünkü O’nu seviyorum. Ve bu sevgi beni O’nun istediği gibi yaşamaya sevk ediyor.


Bu sebeple de hiç kimseyi ama özellikle ve öncelikle çocuklarımızı asla ‘’Allah seni taş eder’’ gibi (iftira niteliği de taşıyan) korkunç cümlelerle eğitmeye kalkmayalım. Onları böyle sözlerle korkutmayalım.


Çünkü O Rahmandır, Rahimdir,
Rahmeti sevgisi ve merhameti sonsuz olandır.

Çünkü O’nun gazabı hakedeni bulur, evet,
Ama zaten rahmeti herşeyi çepeçevre kuşatmış olandır.

Çünkü O’ndan korkan, hem kaçar hem unutmak ister,
Ama O’nu seven, O’nun yolunda canını vermiş olandır.

Çünkü insan, sevdiğini kaybetmekten korkar ama korktuğunu sevemez.


Elif Evin.

(*) İşte Kuran-Hakkı Yılmaz (Araf suresi tahlili)
(**)Mealler Hakkı Yılmaz’a aittir.