hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Hac ve Kurban

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 16. February 2013, 01:40 PM   #1
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart Ibrahim Yilmaz'dan Kur'an'daki HACC

Siz kardeslerim bu yaziyi okuduktan sonra ne düsünürsünüz HACC hakkinda? Celiskiler var mi anlatimda ve izahta? Kelime kaydirmalari? Carpitmalar vb. ? Elbette ki hepimiz en dogruyu bulana kadar ugrasacagiz.

Tenkid ve tasdikleriniz?


KURAN'DAKİ HAC

Kuran'da dikili taşlar yasaklanmıştır!


Mezhep müslümanlarının "ama Kabe dikili taş değil ki" dediklerini duyar gibiyim. Bugünkü Kabe'nin yanda resmini gördüğünüz Buda heykelinden işlevsellik olarak hiçbir farkı yoktur. İnsanlar ikisine de dokunabilmek için kilometrelerce seyahat ediyor, ona doğru yönelerek dualarını ediyor. Peki bunu neye göre yapıyor? Atalarının inançlarına göre. Bizden öncekiler böyle yapmıştır. Kuran sorduruyor "peki ya onlar akıl edemeyen topluluk idiyseler?"


Kuran'da نصب kelimesi dikili taş için kullanılır ve 5:90 ayetinde yasaklanmıştır (ayette çoğul ensaab olarak geçer). Allah sadece dikili taş demiş, bu kelimeyi detaylandırmamıştır. Öyleyse Allah veya başka tanrılar için ne olursa olsun bir taşı aracı olarak kullanamayız. Aynı şekilde 88:17-19 ayetlerinde:
"Bakmazlar mı develere, nasıl yaratıldı? Ve göğe, nasıl yükseltildi? Ve dağlara, nasıl dikildi? Ve yere, nasıl döşendi?" (88:17-20)



Bu ayetlerde dikilme kelimesi, yine aynı kökün edilgen hali olan nusibet'tir. Peki insanoğlunun eliyle yaptığı bu yapıya bir istisna olarak Allah izin vermiş olabilir mi? Kuran'a bakıldığında, bugün geleneksel İslam için o kadar önemli olan Kabe kelimesini sadece iki yerde görüyoruz. Birinde Allah, beytel haram'ı (yasak evi) yani Hac'ın yapıldığı yeri Ka'be yaptığını bildirirken (ka'be anlamsız bir kelime değildir, Klasik Arapça sözlüklerinde verilen anlamları: şişik, yüksek, tapuk, çıkıntı, yüksek mevki, şan'dır), diğerinde Hac tartışmasında / ziyafetinde yenecek hediyelerin Kabe'ye (yani hacın yapıldığı yere) ulaşması emredilmiştir. Bu yere büyük ihtimalle müminlerden önce "beytel atik" (eski ev) deniyordu, bu isim inananların da hac tartışmasında / ziyafetinde yer almasıyla birlikte "beytel haram" olmuş olabilir çünkü Kuran'a bakıldığında Allah'ın sistemi içerisinde birleşen insanlara "ehli beyt" (evin insanları) denmiştir.

Bugün anladığımız Hac, geleneksel inanca göre her zengin müslümanın yapması gereken farzlardan biridir. Yine geleneğe göre bu yolculuk Arap topraklarında Mekke adında bir şehire yapılmalıdır. Ne acıdır ki Kur'an'da bu kelime bir kere geçmektedir ve burada da kök anlamı olan "yıkım" anlamı cümle içinde daha uygun düşmektedir.

"İslam'ın 5 şartından" biri kabul edilen ve bu kadar önem arz eden bu şehirin üzerinde neden Kur'an hiç durmamıştır? Peki Allah kendisi için bir yapı yapmamızı, bunun etrafında bilinçsizce dönmemizi gerçekten emretti mi? Şimdilerde belki her kesim için kolay olan bu yolculuğu peygamber zamanındaki elit kesim nasıl gerçekleştirmişti? Develer ile mi?

Oysa Kur'an'a göre Hac, peygamberin zamanında bilinen bir hükümdü. Ehli Kitap onun ne olduğunu ve hangi aylarda gerçekleştirildiğini gayet iyi biliyordu (2:197). Ne kadar tahrif edilmiş olsalar da bu kitaplar tarih ve dilbilimsellik olarak incelendiğinde eski kitap ehlinin bugün müslümanların uyguladığı anlamda "özel bir tapınağı ziyaret etmek, etrafında dönmek, şeytan taşlamak" gibi ibadetler yaptığına tanık olmayız. Aynı kelimeyle (Hag olarak) rastlanılan şey ise bir ziyaret değil; ziyafet / şölendir.

Mezmurlar:
2 Çalgıya başlayın, tef çalın, Tatlı sesli lir ve çenk çınlatın.
3 Yeni Ay'da, dolunayda,
Boru çalın bayram günümüzde.

Blow the trumpet at the new moon, At the full moon, on our feast (Hag) day.


Şimdi Kur'an'a bakıp geleneksel haccın Kur'an'la örtüşüp örtüşmediğine bakacağız.


KUR'AN'DA "HAC"


İbrahim peygamberin monoteist sistemdeki önemi büyüktür. Kuran'a göre İbrahim doğmatik inançlarla yüzleştiğinde sağduyusunu kullanmıştır. Babasını puta taparken gördüğünde buna bir anlam getirememiş, halkı onu tehdit ettiğinde şunları söylemiştir:

37:95-96 İbrahim dedi: "Elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? Oysaki sizi de yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır."

Kuran İbrahim'in nerede doğup yaşadığından bahsetmez yalnızca Tevrat ve İncil'in ondan yüzyıllar sonra indiğini söyler. Kesin bildiğimiz bir şey varsa o da İbrahim peygamberin hiçbir zaman Mekke diye bir şehirde bulunmadığıdır. Kuran Araplar'a Muhammed'den önce peygamber gönderilmediğini doğrular (33:44). Araplara göre Kâbe'yi de inşa eden İbrahim'dir ve bunu uydurdukları peri masalları ve bu masallara uyan çevirileriyle desteklemektedirler. Unuttukları şey İbrahim'in, Allah tarafından kendisine bir ev inşa etmesi için gönderilen bir işçi değil; gördüğü yerde putları yıkan bir peygamber olduğudur.

LÜGATLARDA HAC

حج : belli bir hedefe niyet etmek; nişan almak; üzerine almak; tartışmak; tartışmada birini kanıt ve delillerle yenmek; hacca gitmek

Kuran'dan Referanslar:

E lem tera ilellezı hacce ibrahıme fı rabbihı
02:258 Rabbi hakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi!

Fe in haccuke...
03:20 Eğer seninle tartışırlarsa...

Fe me hacceke fıhi
03:61 Kim seninle bunun hakkında tartışırsa...

DAVET KİME?

Ve ezzin fin nasi BİL HACCİ ye'tuke ricalev ve ala külli damiriyye'tıne min külli feccin amıyk
İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler. (Hac Suresi 27. Ayet)

İnsanlar içinde haccı ilan et ki... (Yaşar Nuri Öztürk)
Bütün insanlar içinde haccı ilan et ki... (Elmalılı Hamdi Yazır)
İnsanlara Hac ziyaretini ilan et... (Edip Yüksel)


أذن (ezzene) : bildirdi, ilan etti; çağırdı

Ayette "bi" (ile) kelimesi atlanmış! "Bil hacci", "hac ile" demektir.

Görüldüğü gibi çağrı sadece ZENGİN MÜSLÜMANLARA değil bütün insanlığa. Hac / tartışma ile birşeyin ilan edilmesi isteniyor. Bir önceki ayet bunun ne olduğunu belirtiyor:

22:26 Ve İbrahim için SİSTEMİN KONUMUNU saptamıştık: "Bana bir şeyi ortak koşma; ziyaret edenler (sistemi bulanlar), sebat edenler (bakınız sayfa 33), tevazu gösterip itaat edenler için SİSTEMİ temiz tut.

Sistemi insanlığa bildirecekti.

Gidilecek bir bina, yapı benzeri bir şey yok ayette. "SANA gelsinler" diyor, bu mümkün mü? Mekke'ye müslümanlar Hz. İbrahim için mi gitmektedir? Burada İBRAHİM'in inanç sistemine yolculuktan bahsediyor.

Bir sonraki ayet tartışmanın / müzakerenin gayesine açıklık getiriyor:

22:28-29 Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin. Sonra kirlerini gidersinler; adaklarını yerine getirsinler ve o Eski Ev'i (Kâbe'yi) tavaf etsinler.

Bu toplanma / konferansın amacı hem deliller getirerek karşıdakine beyt'i (Allah'ın sistemini) anlatmak ve ziyafet şeklinde yemek verip bunları yerken Allah'ı anmak, fakirleri doyrmak ve görevlerimizi yerine getirmektir. Bu ayet İbrahim'e hitap ettiğiden bahsedilen "eski ev"in 3:96ıncı ayette ev olduğunu çıkarabiliriz. Hatırlarsanız bu "ev" İbrahim ve İsmail tarafından tamamlanmıştı (2:127).

22:28-29 Kendileri için yararlarını görsünler ve Allah'ın ismini onları rızıklandırdığı hayvanlar üzerine ansınlar. Ondan yiyin ve düşmüşe, fakire yedirin. Sonra yeminlerini gerçekleştirsinler ve eski SİSTEMİ ziyaret etsinler.

22:30, 31 ve 32. ayetler TARTIŞMANIN en önemli kısmına dikkat çekiyor, yasaklara itaat:

22:30 Durum böyle. Her kim, Allah'ın emir ve yasaklarına saygı gösterirse, bu, Rabbinin katında kendisi için daha hayırlıdır. (Haram olduğu) size okunanların dışında kalan hayvanlar size helâl kılındı. O halde, pislikten, putlardan sakının; yalan sözden sakının.

22:31 Kendisine ortak koşmaksızın Allah'ın hanifleri (O'nun birliğini tanıyan müminler olun). Kim Allah'a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgâr onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir.

22:32 Durum öyledir. Her kim Allah'ın hükümlerine saygı gösterirse, şüphesiz bu, kalplerin takvâsındandır.

22:33 ayeti yine Allah'ın hükümlerinden bahsediyor:

22:33 Onlarda sizin için belirlenmiş olan süreye kadar birtakım yararlar vardır. Sonra bunların varacakları yer, Eski Ev'dir..

Bir sonraki ayet ise her ümmet için belirlenen ibadet biçimini anlatıyor, bu da ESKİ SİSTEM kelimesini açıklığa kavuşturuyor:

22:34 Biz, her ümmete onları rızıklandırdığımız şeyler üstüne Allah' ın ismini anmalarını ibadet şekli kıldık /yaptık. Şimdi, İlâhınız, bir tekİlah'tır. Öyle ise, O'na teslim olun. O ihlâslı ve mütevazi insanları müjdele!
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
merdem Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
40tr40 (16. February 2013), Asin (31. August 2017), dost1 (16. February 2013), gul (3. April 2013)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
hacc, ibrahim, kurandaki, yilmazdan


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:18 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam