hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > NEBİLERİN SONUNCUSU MUHAMMED PEYGAMBER > Arkadaşları-Sahabaler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 1. October 2008, 09:58 AM   #1
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart Halifeleri

HALİFELERİ

Birinci Halifesi: Hazreti Ebû Bekir

Peygamberimiz Aleyhisselâmdan sonra Müslümanların din ve dünya işlerini idare edenlere "Halîfe" ve "Emîr" denilir. İslâmın ilk halifesi, Hazreti Ebû Bekir olup soyu yedinci göbekte Peygamberimiz Aleyhisselâm ile birleşir.

Hazreti Ebû Bekir, erkeklerden ilk iman eden, malının tamamına yakın kısmını Allah yolunda harcayan, Hazreti Bilâl gibi işkence gören Müslümanları kâfirlerin elinden satın alarak kurtaran, Peygamberimiz Aleyhisselâmın hicret arkadaşı ve kızı Hazreti Âişe ile evlenmesinden dolayı da kayınpederi olan en büyük dostudur.

Hazreti Ebû Bekir, iki sene üç ay süren halifeliği sırasında: Yemen, Necid ve Yemâme gibi yerlerde çıkan yalancı peygamberleri ortadan kaldırmış, dinden dönenleri, İslâmın emirlerinde gevşeklik gösterenleri yola getirmiş, Kur'an-ı Kerîm'in âyet ve sûrelerini bir araya toplatmıştır.

O'nun zamanında Hazreti Halid b. Velid'in emrindeki İslâm Orduları, Bizans ve İran Devletleri ile bir çok savaşlar yapmış ve her defasında yenerek geniş toprakları fethetmiş, Müslümanlığı yaymıştır.

Hazreti Ebû Bekir hicretin 13'üncü senesinde 63 yaşında irtihal etmiş, yerine Hazreti Ömer'i seçmiştir.
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...

Konu EVVAB_İNSAN tarafından (10. October 2008 Saat 10:52 AM ) değiştirilmiştir.
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. October 2008, 09:59 AM   #2
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart

İkinci Halifesi

Hazreti Ömer

Hazreti Ebû Bekir'den sonra İslâmın ikinci halifesi olan Hazreti Ömer'in soyu, sekizinci göbekte Peygamberimiz Aleyhisselâm ile birleşir. Kızı Hazreti Hafsa ile evlenmesi sebebiyle Peygamberimiz Aleyhisselâmın kayınpederi olmuştur.
O'nun imana gelmesiyle, Müslümanlar ve kâfirlerin tarafı açıkça ayrılıp belli olduğu için Peygamberimiz Aleyhisselâm kendisine bu mânâyı dile getiren "Faruk" lâkabını vermiştir.

Peygamberimiz Aleyhisselâmın ikinci, Hazreti Ebû Bekir'in de birinci veziri makamında, İslâm Dinine büyük hizmetlerde bulunan Hazreti Ömer'in adaleti bütün dünyaca meşhurdur. Adaleti sevdiği için, hatır ve gönüle bakmamış, dünya malına aldırış etmemiş, kanaat içerisinde çok sâde bir mümin olarak yaşamıştır.

Hazreti Ömer'in halifeliği sırasında Bizans ve İran Devletleri ile yapılan bir çok savaşlar kazanılmıştır. Bunun sonucu olarak da İran Devleti tamamen ortadan silinmiş, Bizanslılar ise Mısır ve Kudüs'den Erzurum'a kadar topraklarının çoğunu Müslümanlara bırakıp kendi kabuğuna çekilmiştir. Böylece islâm Orduları Afrika'da Tunus'dan, Asya'da Kafkas Dağları ve Çin'e kadar olan yerleri fethetmişler, hazine paralarla dolup taşmıştır.

Peygamberimiz Aleyhisselâmın hicreti, 17'nci yılında, Hazreti Ömer zamanında tarih başı olarak kabul edilmiştir. Müminlerin emiri, 10 yıl altı ay idareden sonra hicretin 23'üncü senesinde, 63 yaşında olduğu halde, Ebû Lü'lü adında bir Hıristiyan köle tarafından şehid edilmiştir.
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. October 2008, 09:59 AM   #3
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart

Üçüncü Halifesi

Hazreti Osman

Hazreti Ömer'den sonra üçüncü halife seçilen Hazreti Osman, ilk Müslümanlardan olup Peygamberimiz Aleyhisselâmın soyu ile beşinci göbekte birleşir. Çok edeb ve hayâ sahibi, yumuşak huylu bir zât idi. Zengin olduğu için malının tamamına yakın kısmını Allah yolunda harcamış, büyük yardımlarda bulunmuştur. Peygamberimiz Aleyhisselâmın iki kızı ile evlenerek damadı olmak şerefini elde etmiştir.

Hazreti Osman'ın halifeliği 12 seneden 12 gün noksandır. Kur'an-ı Kerîm'in sûrelerini sırasına göre düzenlettirmiş, bugünkü haline getirterek nüshalarını çoğalttırmış ve her tarafa dağıttırmıştır.

Hazreti Osman devrinde Afrika'nın kuzey kısımları, Kıbrıs adası, Anadolu'nun içleri, Türkistan ve daha nice yerler, İslâm Ordularının eline geçti. İslâmın sınırları çok genişledi.

Hazreti Osman'ın son zamanlarında bazı iç karışıklıklar çıktı. Bunun sonucu olarak da hicretin 35'inci yılında, 80 yaşını geçtiği halde şehîd edildi.
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. October 2008, 10:00 AM   #4
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart

Dördüncü Halifesi

Hazreti Ali

Hazreti Osman'dan sonra İslâmın dördüncü halifesi seçilen Hazreti Ali, amcası Ebû Talib'in oğludur. 10 yaşında iken İslâmı kabul etmiş, kızı Hazreti Fâtıma ile evlendirmekle damadı olmuştur. Hazreti Ali'nin yiğitliği çok meşhurdur.

Hazreti Ali halife seçildikten sonra, bazı Müslümanlar Hazreti Osman'ın kanını dâvâ etmişler ve bu sebeplerle Cemel ile Sıffîn savaşları çıkmış, İslâm arasına ayrılık girmiştir.

Nihayet hicretin kırkıncı yılında, beş senelik halifelikten sonra Hazreti Ali şehîd edilmiştir. Hazreti Ali'nin yerine büyük oğlu Hazreti Hasan geçmiştir. Ancak yerini, altı ay sonra babası zamanında Şam'da halifeliğini ilân eden Muaviye'ye bırakarak çekilmiştir. Böylece İslâm'da "Hulefâyı Râşidîn" denilen büyük halifeler devri sona ermiş ve hilafet (babadan oğula iktidar devri) başlamıştır.
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...

Konu EVVAB_İNSAN tarafından (5. October 2008 Saat 08:59 AM ) değiştirilmiştir.
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. October 2008, 12:50 AM   #5
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart Hz.ALİ'NİN ŞIKŞIKİYYE HUTBESİ

[/b]Şıkşıkiyye Hutbesi


"Andolsun Allah'a ki Ebu Kuhafe‘nin oğlu, onu bir gömlek gibi giyindi; oysa daha iyi bilirdi o, ben hilâfete nispetle değirmen taşının mili gibiydim; hilâfet benim çevremde dönerdi; sel benden akardı; hiçbir kuş, uçtuğum yere uçamazdı. Hilâfetle arama bir perde çektim; onu koltuğumdan silkip attım. Düşündüm; kesilmiş elimle hamle mi edeyim; yoksa bu kapkaranlık körlüğe sabır mı edeyim? Hem de öylesine bir körlük ki ihtiyarları tamamıyla yıpratır; çocuğu kocaltır; inanan da Rabbine ulaşıncaya dek bu zulmette zahmet çeker.[1]

Gördüm ki sabretmek daha doğru; sabrettim; ettim ama gözümde diken vardı, boğazımda kemik; mirâsımın yağmalandığını görüyordum. Birincisi, onu falâna verip gitti."[2] (Sonra A'şâ'nın şu beytini okudular: )


Bugün deveye binmişim; yolculuk zahmetine düşmüşüm;

Câbir'in kardeşi Hayyanla bulunduğum günle bu günüm kıyaslanır mı hiç?[3]


"Ne de şaşılacak şey ki yaşarken halkın kendisini bırakmasını teklif ederdi; ölümünden sonra yerine öbürünün geçmesini sağladı.[4] Bu iki kişi hilâfeti, devenin iki memesi gibi aralarında paylaştılar. O, hilâfeti, düz ve düzgün olmayan çorak bir yere attı; sözü sertti, insanı yaralardı; onunla buluşup görüşeni incitirdi. Meselelerde şüphesi çoktu; özür getirmesinin sayısı yoktu. Onunla konuşan, arkadaşlık eden, serkeş bir deveye binmişe benzerdi; burnuna geçen yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı; bıraksa üstündekini helâk olma çukuruna götürür, atardı. Allah'ın bekasına andolsun, halk, onun zamanında ne edeceğini şaşırdı; yoldan çıktı; renkten renge boyandı; oradan oraya yeldi-durdu. Uzun bir zaman, çetin mihnetlere düştüm; sabrettim; derken o da yoluna düzüldü; halîfeliği bir topluluğa bıraktı ki ben de bunların biriyim sanıldı.

Allah'ım, sana sığınırım; ne de danışma topluluğuydu bu! Onlardan benim hakkımda, birincisiyle ne vakit bir şüpheye düşen oldu ki bu çeşit kişilere katıldım ben? Fakat inerlerken onlarla indim; uçarlarken onlarla uçtum; inişte, yokuşta onlarla beraber oldum. İçlerinden biri, hasedinden gerçekten saptı; öbürü, damadı olduğundan ona uydu, benden yüz çevirdi; öbürleri de öyle işler ettiler ki anmak bile çirkin

Derken kavmin üçüncüsü kalktı; hem de bir halde ki iki yanı da yelle dolmuştu; işi gücü, yediğini çıkaracak yerle yiyeceği yer arasında gidip gelmekti. Onunla beraber babasının oğulları da işe giriştiler; Allah malını (beyt-ül malı) ilk baharda devenin otları, çayırı-çimeni yiyip sömürmesi gibi yediler, sömürdüler. Sonunda onun da ipi çözüldü; hareketi tezce yaralanıp öldürülmesine sebep oldu, karnının dolgunluğu onu bu hale getirdi; işini tamamladı gitti.

Derken, halkın benim etrâfıma, sırtlanın boynundaki kıllar gibi üşüşmesi kadar beni üzen bir şey olmadı; her yıldan, birbiri ardınca çevreme üşüştüler; bir derecede ki kalabalıktan Hasan'la Hüseyn, ayaklar altında kalacaktı neredeyse. Koyunların ağıla üşüşmesi gibi çevreme toplandılar; bu hengamede elbisem bile yırtılmıştı.

Ama işi elimle aldıktan sonra bir bölük, biatten döndü; ahdini bozdu. Öbür bölük ok yaydan fırlar gibi fırladı, inancından vazgeçti; öbürleri de itâatten çıktı; sanki onlar, her türlü noksan sıfatlardan münezzeh Allah'ın "İşte âhiret yurdu; biz onu, yeryüzünde yücelik ve bozgunculuk dilemeyenlere veririz ve sonuç, çekinenlerindir" (28, Kasas, 83) buyurduğunu duymamışlardı. Evet, andolsun Allah'a, elbette duydular da, ezberlediler de; fakat dünya, gözlerine bezenmiş bir şekilde göründü, onun bezentisi hoş geldi onlara.[5]

Ama şunu da bilin ki andolsun tohumu yarana, insanı yaratana, bu topluluk, biat için toplanmasaydı, Allah'ın, zâlimin doyup zulmetmemesi, mazlûmun aç kalmaması hakkında bilginlerden aldığı ahd-ü peyman olmasaydı hilâfet devesinin yularını sırtına atardım; ümmetin sonuncusunu, ilkinin kâsesiyle suvarır giderdim. Siz de anlamışsınızdır ki şu dünyânızın değeri, bir dişi keçinin aksırığından da değersizdir bence.

(Demişlerdir ki: hutbelerinde söz, buraya gelince, Irak ili halkından biri kalktı, Hazrete bir kâğıt sundu. Hazret kâğıdı okumaya daldılar. Okuyup bitince İbn-i Abbas, Ey Müminler Emiri dedi, sözüne, bıraktığın yerden başlasan; Emir'ül-Müminin aleyhisselâm buyurdular ki: )


Heyhât ey Abbas oğlu, bu, erkek devenin, esridiği zaman ağzına gelen bir köpüktü; geldi, gene geriye gitti."


Kevser Yayıncılık sitesinden alıntıdır.

Konu Barış tarafından (20. October 2008 Saat 12:59 AM ) değiştirilmiştir.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (6. August 2012)
Alt 31. July 2012, 11:54 PM   #6
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
EVVAB_İNSAN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
HALİFELERİ

Birinci Halifesi: Hazreti Ebû Bekir

Peygamberimiz Aleyhisselâmdan sonra Müslümanların din ve dünya işlerini idare edenlere "Halîfe" ve "Emîr" denilir. İslâmın ilk halifesi, Hazreti Ebû Bekir olup soyu yedinci göbekte Peygamberimiz Aleyhisselâm ile birleşir.

Hazreti Ebû Bekir, erkeklerden ilk iman eden, malının tamamına yakın kısmını Allah yolunda harcayan, Hazreti Bilâl gibi işkence gören Müslümanları kâfirlerin elinden satın alarak kurtaran, Peygamberimiz Aleyhisselâmın hicret arkadaşı ve kızı Hazreti Âişe ile evlenmesinden dolayı da kayınpederi olan en büyük dostudur.

Hazreti Ebû Bekir, iki sene üç ay süren halifeliği sırasında: Yemen, Necid ve Yemâme gibi yerlerde çıkan yalancı peygamberleri ortadan kaldırmış, dinden dönenleri, İslâmın emirlerinde gevşeklik gösterenleri yola getirmiş, Kur'an-ı Kerîm'in âyet ve sûrelerini bir araya toplatmıştır.

O'nun zamanında Hazreti Halid b. Velid'in emrindeki İslâm Orduları, Bizans ve İran Devletleri ile bir çok savaşlar yapmış ve her defasında yenerek geniş toprakları fethetmiş, Müslümanlığı yaymıştır.

Hazreti Ebû Bekir hicretin 13'üncü senesinde 63 yaşında irtihal etmiş, yerine Hazreti Ömer'i seçmiştir.
Ebubekir isimli kişilik islam tarihi için gerçekten önemli bir şahsiyet olmasına rağmen tarih sahnesinde pek ismi geçmez (en azından Osman ve Ali kadar, baksanıza Ömer'in bile dizisini yaptılar).

Halbuki bence çok önemli bir kişi idi. Öncelikle ilk müslüman ve Peygambere ilk inanan. En önemlisi de Peygamberin en büyük ve en kuvvetli sponsoru idi. Tüm malını ve mülkünü islam uğruna harcadı. Bu da yetmedi kızını da Peygamber ile evlendirerek akrabası da oldu.

İslam için bu derece önemli olan bir şahsiyet neden tarih sayfasında geri planda kalmış ve kendisinden fazla bahsedilmemiştir.
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. August 2012, 09:37 PM   #7
khaos
Uzman Üye
 
khaos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
khaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud of
Standart

Ebubekir deyince ilk önce aklıma Allah ın elçisinin peygamberliğinin ilk gününden nefesini verdiği son güne kadar yaptığı mükemmel dostluk gelir.İnsani özellikleri ve yaptıkları itibarı ile saygın bir kişiliktir. İslam tarihinde ise çok önemli bir yere sahiptir.Halifeliği tayinle veya zorbalıkla değil seçimle olmuştur.

İnsanlar kutsal olamaz.hepimiz her an hata yapmaya müsait kusurlu varlıklarız.Kusursuz olan yalnız Allah tır.Kuşkusuz yukarıda ismi geçen insanların birbirleri arasında itilaflar olmuştur.Bu bizi ilgilendirmez.O dönem çok acı şeyler de yaşanmıştır.Hükmü verecek olan Allah tır.Bizim için asıl olan Allah ın bize gönderdiği Kuran ı kerim ve Peygamberin sünnetidir.Peygamberin sünneti ise yine kur andır.

Ama kim İslam adına güzel şeyler yapmışsa (İslam adına yapılan güzellikler insanlık adınada yapılmış olur) isminin ne olduğu önemli değil, Allah ondan razı olsun.
__________________
(FOR RAVEN)

Konu khaos tarafından (5. August 2012 Saat 10:26 PM ) değiştirilmiştir.
khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
halifeleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:29 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam