hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kitaplar'a İman > Kur'an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 16. October 2011, 07:37 AM   #1
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart Kitap-merkep-mürekkep

Kur'an’ın temsilleri son derece ilgi çekicidir. Hepsi de tamamen hayatın içinden devşirilmiştir, son derece doğaldırlar. Doğal temsiller üzerinden verilen mesaj ise doyumsuz tatlar bırakmakta insanın dimağında.
Kur'an mesaj vermek için hayvan temsillerini de kullanmıştır. Bunların içinde, eşeğin zikredildiği üç temsil çok önemlidir. Bu temsillerde bir hayvan olarak eşek ne hakarete uğramakta, ne de aşağılanmaktadır. Üç temsilin üçünde de aşağılanan, olması gereken insani seviyeyi yitirerek bayağılaşan (eşek seviyesine inen) insandır.

BİR: ASLANDAN ÜRKÜP KAÇAN YABAN EŞEKLERİ
Kur'an, Muhammed (sav)’in İslam tebliği karşısında kâfirce reddiyeci tavır takınan Mekkelileri, aslandan ürküp kaçan yaban eşeklerine benzetmektedir. (74/Müddessir, 49-51). Temsil o kadar berrak ki, neredeyse hiçbir izaha gerek bırakmamaktadır.

Aslan güçlüdür, pençeleri etkilidir, avına karşı taarruzkâr ve işinin ehlidir. Eşek ise aslanı görünce adeta hayatından umut kesmektedir. Kalıbı aslandan belki daha cüsseli olmasına rağmen, kalıbının eşeğidir ama ‘kalıbının adamı’ değildir. Dolayısıyla biçarenin kaçmaktan başka çaresi yoktur. Aslanın eşek sürüsüne saldırması ne kadar hayvanca bir tutum ise, eşeğin can havliyle kaçması da o kadar hayvani bir tutumdur. Bunda abes bir şey yoktur. Tabiatta yasa budur: zayıflar güçlülerin yemidir. Buna da doğal denge denmektedir.

Doğal olmayan, aslan rolündeki bir insandan kaçan, eşek rolündeki öteki insanların acziyetidir.
Kur'an’ın bu temsilinde ‘aslan’, Muhammed (sav) ve getirdiği ilahi mesajdır. Ürküp kaçan yaban eşekleri ise Mekke kâfirleri olmaktadır. Ayetleri okuyunca, Mekke sokaklarında yürüyen Rasulullah’ı gören kâfirlerin adeta perem perem oluşlarını görür gibi oluyoruz. Temsilde Kur'an mesajı ve Muhammed (sav)’in tebliği aslana teşbih edilmek suretiyle, ne kadar güçlü olduğu anlatılmıştır. Aslan karşısında, hiçbir mukavemet gücü olmayan yabani eşekler nasıl çözülmekte ise, Rasulullah (sav)’i gören Mekkeliler de çözülmekte, yollarını değiştirerek kaçışı tercih etmektedirler; ama nereye kadar?... Kaçışları, Peygamber’den gelecek bir saldırı, maruz kalacakları bir şiddet korkusu değildir. Belki Nebi’nin bir bakışı bile kalplerini yumuşatır endişesidir…

Muhammed (sav) bir aslan misali güçlü, vakur ve kendinden emin; Mekkeliler ise o oranda korkak, kaypak ve güvensizdirler. Biliyorlar ki mesaja karşı kendilerini savunacak hiçbir takatleri yoktur. Tamamen savunmasızdırlar. Mesajı kabul etmekle, hiç muhatap olmamak gibi iki temel seçenekten başka hiç yolları yoktur.
Şu halde, Peygamber'in yolundan gittiğini düşünen bir mü'min, insanları kişisel zaafları, kaba muamelesi, itici üslubu gibi nedenlerden değil de, etkileyici şekilde mesajı sunmasından dolayı kendisinden kaçılıyorsa, bunda sevindirici bir özellik olduğunu bilmelidir.

Kendine güvenen, kişilikli bir insan nebevî mesajdan niçin ürksün? Ya dinleyeceği mesaj gerçekten akıl ve iz’an dışıdır, bu durumda kendisine tebliğ edenleri de aydınlatıp ikna eder, böylece bir hayır(!) işlemiş olur, ya da mesaj gerçeğin ta kendisidir ve o güne kadar uzak kalmıştır, şimdi hemen kabul eder ve felaha erer.

İKİ: EŞEK SESİ RAHATSIZ EDİCİDİR
Eşek konulu ikinci temsil, eşek sesi üzerinden, insanı rahatsız eden insan gürültüleriyle ilgilidir. Şöyle diyor Kitap:
“Yürüyüşünde tabiî ol, sesini de kıs. Unutma ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.” (31/Lokman, 19).
Eşek sesi insanlar nezdinde çirkindir, rahatsız edicidir. Eşektir: avazı çıktığı kadar bağırır, ses ayarı yoktur. Tabi günümüzde, insanlar kendi elleriyle yonttukları teknolojik aletlerle, eşek sesine rahmet okutacak denli kendilerine zarar vermek suretiyle eşeği nisbeten aklamışlardır.
Eşeğin ‘çirkin’ sesiyle insanları rahatsız etmesi bir de, zamansız, mekânsız ve ayarsız olmasındandır. Nerede, ne zaman ne tonda ses çıkartacağını ayarlaması gibi bir nezaket beklenemez eşekten.
Kur'an, kullarına edep öğretmek için hiçbir meseli vermekten çekinmeyen Allah'ın mesajıdır. Din öğretmek için demek ki gerekli olmuştur ki bu temsil verilmiştir. Sesleriyle, yüksek tonda konuşmalarıyla, bağırıp çağırmalarıyla, kuru gürültüyle çevreyi rahatsız eden insanlar, düşünsünler diye eşek sesine benzetilmişlerdir. Demek ki insan, bulunduğu her yerde, bilhassa toplu taşıma araçlarında, sokakta, kalabalık mekânlarda mutlaka ölçülü konuşmalıdır. Evlerde ya da sokakta, elinin altındaki müzik aletlerini son ayarına kadar açmak, eşekvarî bir ‘özgürlük’ ahlakıdır.

ÜÇ: KİTAP YÜKLÜ EŞEK
Üçüncü temsil, kitap yüklü eşek’ benzetmesidir:
“Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan eşeklerin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.” (62/Cum’a, 5).
Bu temsil, Kitaba varis olan ama onun değerini bilmeyen, Tevrat’a sözde inandıkları halde, onun gereklerini yerine getirmeyen İsrailoğulları’nı yermektedir. Kitabı yüklenmekten kasıt, Tevrat’a sahip çıkmak, ona inanmak ve sahiplenmektir. Yahudi din bilginleri ve hanedan mensupları kendilerini Allah'ın en sevgili adamları sayıyorlardı. Tevrat ve dinî semboller, dinî şiarlar onların meşruiyet araçları idi. Din onlardan sorulurdu. Kelimenin tam anlamıyla Din’i işgal etmişlerdi.
Fakat aynı din adamları (haham) zümresi, Tevrat’ın hükümleriyle hükmetmiyorlardı. Kendilerini cehennem ateşinden muaf sayıyorlardı. Ateş onlara sayılı birkaç gün ancak dokunacaktı. Çünkü onlar Allah'ın oğulları ve sevgilileri idiler. (5/Maide, 18). Kendilerini Allah'ın oğlu ve sevgilisi konumunda gören bu haddi aşmış ruhban zümresi, ‘ümmî’ (kitapsız müşrik Arap) olarak tanımladıkları bir toplum içinden çıkmış, Allah'ın ne oğlu, ne de sevgilisi olan Muhammed (sav)’in nübüvvetini nasıl benimseyebilirlerdi?!

İsrailoğulları öyle azgınlık ve taşkınlık ettiler ki Allah onların kimini lanetledi, kimine gazap etti. İçlerinden maymun ve domuz ahlakında insanlar yetişti; kimisi tağuta taptı. (5/Maide, 60). Birçokları günah, düşmanlık ve haram yemede birbirleriyle yarıştılar. (5/Maide, 62). İşte tam bu noktada, Yahudi din âlimleri, bu günahkârları uyarmaları gerekirken, onlar da bu günahlara ya ortak oldular, ya da sessiz kaldılar. (5/Maide, 63). Böylece toplum, din adamlarını (hahamları-rahipleri) Allahın dışında rabler edindiler. Hâlbuki tek bir İlah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. (9/Tevbe, 31).

Benî İsrail’in cürmü küçük değildir. Rabbimiz bunlardan bir zümrenin Allah'ın kelamını işitip iyice anladıktan, akılla kavradıktan sonra bile bile o ayetleri tahrif ettiklerini haber vermektedir. (2/Bakara, 75). İsrailoğulları Tevrat’ın kelimelerini tahrif etmişlerdir. (5/Maide, 13; 41; 4/Nisa, 46). Anlaşılacağı üzere, kelimeler ve kavramları tahrif etmek, içlerini boşaltmak yeni bir cürüm değildir. İsrail oğullarının Vahye yaptıkları bu müdahale, “yuharrifûne’l-kelime an-mevâdı’ih” sözleriyle ifade edilmektedir. Yani kelimeleri vaz edildikleri anlamlardan kaydırmış, saptırmışlardır.
Bu ruhban zümresinin bir özelliği daha var: Muhammed’e (sav) indirilen, kendilerine indirilenin en son versiyonu demek olan Kur'an vahyine duydukları kin ve düşmanlık onlara, kâfir Arapların Kur’an’a iman eden mü’minlerden daha iyi yolda olduklarını söyletiyordu. (4/Nisa, 51). Bu durumda müşrik Araplar hidayette, Rasulullah’ın ashabı ise dalalette (sapık) oluyordu. Tıpkı bugün de dendiği gibi…

İşte Kur'an, böyle bir topluluğu benzetmektedir Tevrat yüklü eşeğe. Eşek için sırtında taşıdığı yükün hiçbir önemi yoktur. Odun taşımakla adam taşımak, Firavun’u taşımakla Musa’yı taşımak fark etmez onun için. Buna da şaşılmaz. Lakin kendilerini dine nisbet eden ve hem de dinin en seçkin(!) bir zümresinin, ilmi temsil ettiklerini sanan, dinin uygulanması, insanların vaz u nasihatle uyarılması kendilerinden sorulur zannında olan bir kitlenin, atıfta bulundukları Kitap’tan tamamen bîhaber olmalarına çok şaşılır.

Kur'an’ın bu eşsiz benzersiz temsili geçmişe ve bugüne olduğu gibi, geleceğe de ışık tutmaktadır. Kur'an hikmetli bir kitaptır, hakîm Allah'ın vahyidir. Onda bir tek kelime bile boş yere yer almaz. Demek ki kitap yüklü merkep tiplemesi bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da hep olacaktır. Doğudan batıya, bütün kitaplı toplumlarda ‘kitap yüklü eşek’ namzetleri hep bulunacaktır.

Kitap yüklü eşek temsili kanaatimizce, Kitap’tan gerçekten de fazlaca nasibini almamış, şu veya bu sebeplerle dini kaynağından öğrenememiş, ruhban sınıfının, hocaların, ilmiye zümresinin peşine takılmış, görece olarak mazur görülebilecek kitleleri hedef almamaktadır. Çünkü Allah insanlara, vüs’atinin üzerinde yük yüklemekten münezzehtir. Onların kusuru, büyüklere, reislere uymayı sorgulamamalarıdır. Bu temsilin asıl hedefi, kendilerini halk nezdinde rab yerine koydurtan sözde ilim adamı / hoca sınıfı olmalıdır. Çünkü Kitap uğruna yıllarca bunlar emek harcamışlar, bunlar mürekkep yalamışlar, dirsek çürütmüşler, yıllarca türlü meşakkate de katlanmışlardır. Allah bunlara ayetlerinden nasip etmiştir. Fakat bu zümre, Allah'ın lütfettiği ayetlerden sıyrılıp çıkmış, kendisini şeytan takip edecek bir derekeye düşürmüşlerdir. Onlar dünyayı, dünyevî çıkarları, basit tatminleri tercih etmişlerdir. (7/A’raf, 175-176).
İlim, Allah'la bağlantılı olduğu sürece ilimdir. İlim Allah'ı bilmektir ve zıddı cehildir. Bu anlamda ilimden nasipdar olan kimselere âlim denir. Âlimler, Allahtan korkan (haşyet eden) kimselerdir. Allah’tan korkan âlimler, Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmazlar, hiçbir kaygıyı Allah'ı razı etme kaygısının önüne geçirmezler. Âlimler de insandırlar ve korku onların da doğal özelliğidir. Şu var ki, âlim hiç değilse korktuğu yerde susmalı, haddini bilmeli, Allah'ın ayetlerinin pazarlandığı, egemen kâfirlerin masasına oturmamalıdırlar. Hiç değilse kâfirlere tabasbus yapmamalıdırlar.
İnsanlar ilim adamlarının, kanaat önderlerinin, siyasî liderlerin sözlerine kulak kesilmektedirler. İlim adamı payesini edinmiş kimselerin yapacağı kartopu kadar bir yanlış, halk arasında çığ kadar büyük sapmalara vesile olacaktır.
Kısacası ilim adamı, kalemini mürekkebine Allah rızası için batırmalıdır. Ne kadar ilginçtir ki, merkeple mürekkep aynı kök fiilden türemiş iki kelimedir. İnsan mürekkebini hak yolda, Allah yolunda kullanırsa şeref kazanmakta, mürekkebini tağut yolunda kullanırsa, esfel-i safilîne inmektedir.

Her türlü hayra yönelik inkılâp ilim adamlarının öncülüğü ile yapılmaktadır. Her türlü şer de yine ilimden nasiplenmiş ama ilme hıyanetlik etmiş kimselerin öncülüğü ile yapılmaktadır. Mürekkep ıslah yolunda akıtılmazsa hımarlaşma başlamaktadır. Hayır yönünde akıtılan mürekkep ise sahibini şehidlerden de üstün yapmaktadır.
Âlim odur ki, çağın genel geçer siyasal sistemlerinden yana değil, Allah'ın Dini’nden yana tavır koymalıdır. İzzetin ve şerefin bütünüyle Allah katında olduğunu bilmelidir. Yahudilerin, Hıristiyanların ve diğer beşeri ideolojileri dünya görüşü edinmiş zümrelerin, onların dinine tabi olmadıkça asla kendinden razı olmayacaklarını -Allah'ın şahitliği icabı- bilmelidir, bilmekle mükelleftir. Bu mavi küre, ilk sakininden beri nice ‘alim’lere tanıklık etti; bunlardan çok azının zikr’i hala ref edilmektedir. Çünkü onlar sadece Allah’tan yana tavır koymuşlardır.

mehmed durmuş
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. October 2011, 10:02 AM   #2
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Ne tuhaf .

''Kitap ehli'' diye okur, kendisine ''müslüman'' der de, Kur'an diye bir kitabı olduğunu unutur.
Tevrat'la yükümlü der de kendisinin Tevrat'ı da içeren Kur'an'la yükümlü olduğunu aklının kıyısından bile geçirmez.
İşte ilginç bir tesettür uygulaması.

Hürmetlerimle.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (16. October 2011), hiiic (16. October 2011)
Alt 16. October 2011, 11:40 AM   #3
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Kuran'ı okusalar da anlamıyorlar Galip hocam...
Kuranın adı kalmış dillerde, içinden özünden bahseden yok.. Meyvenin vitamini kabuğunda diyip içini atmak kabuğunu yemek gibidir bunların MUSHAF aşkı...

Dillerinde bir müslümanlık yaygarası ama özden haber veren yok...
Diyen yok ki;
-Kapitalizm fakiri yoksulu eziyor
-İşçi eziliyor, emekçi sürünüyor
-Adalet belli bir sermayenin üzerindekikelere işlemiyor, adalet sahip olduğun sermayeye endeksli olmuş
-Yabancı sermaye ülkeye sel baskını gibi giriyor, setler kaldırılmış, yerli sermaye boğuluyor..
v.s.

Din adamları anca boş boş konuşuyor... kötülüklerden insanları alıkoymuyor, Allahın emrettiği KIYAMI, zorbaya karşı cemaat halinde direnmeyi, karşı koymayı, sendikalaşmayı öğütlemiyor... tam tersine musibetlere karşı parça bölük milis ve kuvvetsiz hareketleri teşvik edip İnsanları tembbelliğie itiyor..

Mâide 63
Din adamları ve alimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!


Açıkcası din "din adamları" yüzünden elden gidiyor...
Gerisinin yaptığı boş.. boş olmasaydı ABD ırakta tekkeyi basıp, şeyhleriyle müridlerine "ALLAH yardım et ALLA" çığlıkları arasında dayak atıp kollarını bacaklarını kırmazdı...
Bu zamana kadar taptıkları ALLAH onlara yardım etmedi, çünkü bu zamana kadar emredilen belirtilen ALLAH'A tapmadılar.. kendi zanlarına taptılar. Zanlarındaki ise yardım göndermedi.. Allahın yardımını uman duasına icabet etmesini dileyen varsa, önce onun davetine icabet etmesi, buyruğuna yönelmesi gerek..

Bakara 186
Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.


Şu videoyu mutlaka İZLEYİN; http://www.dailymotion.com/video/xjs...-ve-dyn-1_news

Yahudilerin tevrat vahyiyle tehtid ettiği Peygamber, muaviyenin ucununa musaf takılı mızrakları karşısındaki Ali, yobazların zan diniyle diline doladığı Atatürk gibiyiz. Onlar gibi yaşamayı Allah nasip etsin ama Onlar gibi ölmek de ayrı bir şehitlik ayrı bir erdemdir... Allah erdemli davrananları Nimetin sonsuz olacağı, hizmetin sınırsız ve eksiksiz olacağı o işlenmiş gezegende sonsuza kadar yaşatacak. Asıl kazanç da odur...

Konu hiiic tarafından (16. October 2011 Saat 12:01 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (16. October 2011), galipyetkin (17. October 2011)
Alt 16. October 2011, 01:29 PM   #4
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

Her müslümanlıkta idda da bulunan kendi dininin adamı olmak zorundadır ki müslümanlığa geçiş yapa bilsin,yoksa elalemi dinleyip EL ALİMİN KİTABINDAN ANLAMAYAN MÜSLÜMANLIKTA SADECE İDDADA KALIR.

Bazılarıda kuranı okur ama anlamak istediği gibi teviline kaçar,yani kuran kuranı tefsir ederken[açıklarken],okuyucu kuranın beyanını değilde kendi anlamak istediği gibi anlamaya çalışıp öylede kendine destek arar ki kuran öyle bi kitsptırki İMAN EDENİN İMANINI ARTIRIRKEN,KÜFREDENİNDE KÜFRÜNÜ ARTIRIR.

Bu şekilde kuranın teviline kaçan kendini merkez zanneden kişiler HAKKI BATILLADA KARIŞTIRIRLAR,örneğin ATA-türk İLE HZ ALİ YNİN ÇİZGİSİNİ KARIŞTIRANLAR GİBİ....
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. October 2011, 01:55 PM   #5
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Bazılarıda kuranı okur ama anlamak istediği gibi teviline kaçar,yani kuran kuranı tefsir ederken[açıklarken],okuyucu kuranın beyanını değilde kendi anlamak istediği gibi anlamaya çalışıp öylede kendine destek arar ki kuran öyle bi kitsptırki İMAN EDENİN İMANINI ARTIRIRKEN,KÜFREDENİNDE KÜFRÜNÜ ARTIRIR.
Kuran zaten açıklanmış? nesini açıklayacaklar? kim açıklayacak? var mı Allahın açıklamasına açıklık getirecek ekleme yapacak erkek? varmış, bu cesaretleri cahilliğinden ileri gelir. Cahil cesaretidir Allahın kelamına kelam vurmak heleki yanlışını vurmak ne cesarettir böyle. Allah görür, bilir.

Ancak Müteşabişhlerle oynayanlar bir de kelamcılık adı altında ilmi ledülni çalışanlar var.
Muhkem ayetle gün gibi ortadadır... Hadi anlam çıkarın da yanlışını çıkarın bakalım. Allahın muhkem emirleri apaçık ortada.. Bırakın yanlışını, anlam bile çıkartmıyorlar, tam tersine hiç anlamak için uğraşmıyorlar...

Allahın bütün emirleri 100 yıl önce vücut bulmuş gibi tüm örnekleriyle bu günlere kadar geldi.. Zaten anlaşılmak için tercümes edilmesiyle beraber İLK kez Kuran bu ülkeye girmiştir, ondan öncesi tamamen ehli kitap yahudilerinin diniydi.. kafada kippa, elde tespik, 5 vakit puta dön, ağlama duvarına ağla...

İslam bu ülkeye nasıl girdi onu bile yanlış hesaplıyoruz...

Kuran muhkem ANLAMIYLA okuyup anlayanın imanını artırır ve evet haklısınız Anlamak istemeyenin İNKARINI artırır.
Yanlız bir grup daha var, fasıklar,,, onların fıskını artırır. Acaba anlamaya çalışıyor muyuz?

Ben öyle insanlar tanıyoru ki Kurandan bildiği 3 tane ayet var.. başka yok.. Onun anlamları da şu; Allahın indirdiğiyle HÜKMEDİN...
Başka ayet bilmiyor, bununla ahkam kesiyor... Allah korusun çok fena... onca CİHAD ayeti boş yere inmedi... Onca savaş, milli mücadele ayeti laf olsun Kitap dolsun diye inmedi.. Onca düzenleyici ayet var, gerek boşanma hakkında gerek çalışma hukuku... Bunları görmeyip bunları anlamayıp sadece 3-5 ayetle bu işler olmaz. Ancak başka devletlere köle olunur böyle... (şuraya sonradan bir ekleme daha yapıyorum... Kadına boşanma hakkını veren İslamdan sonra uyulmayan bu ayet ne zaman ülkede uygulanmaya başladı?, düşünmeye davet ediyorum)

Kuranın bütününe, Kültürüne ulaşmadan kimse müslümanlık taslamasın... İman etselerdi bu gün bu halde olmazdık... Dışarısı gaflet deryası olmuş, herkesi kendimiz gibi sanıyoruz ama değiller... gafletten azıcık uyanan hemen tezgaha düşüyor, ya tarikata ya cemaate gidiyor onlarda bir hayır var sanıyor... Bu fıtrat gereği iman eden birisnin hristiyan olması gibi birşey...
Aynı şekilde bu gün vatikanda sizin gibi şeriat istiyor, papalık tekrar doğrulsun istiyor ama alacakları cevap aynı... Bilim doğruluyor biraz daha doğrulunca Müslümanlığı bakın o zaman görün...

Alıntı:
ATA-türk İLE HZ ALİ YNİN ÇİZGİSİNİ KARIŞTIRANLAR GİBİ....
-Her ikisi de mevcut dinin bozzulduğunu, dinin uygulamadaki olmadığını söyledi
-Her ikisi de emperyalistlere, monarşiye, krallara karşıydı. Kapitalizme karşıydı.
-Her ikisi de halkın seçimi ile yönetime geldi
-Her ikisi de Kuranın anlaşılması için çabaladı, musafa tapılması için değil.
-Her ikisini de şehit edenler müslümanlardı.

Gören gözler sadece bu saydıklarımı değil, daha fazlasını da görürler.
Bu gün muaviyenin çizgisiyle gidenler ancak ALİ meşrepli kişilere saldırır hemde Musafla...
Görünen köyün kalavuza ihtiyacı yok, inkar eden ancak inatçılığından körlük etmektedir.



****
Şu verdiğim linki de takip ederseniz, sizin sandığınız bu düşünceleri kime ait olduğu hakkında bir bilgi edinebilirsiniz biraz olsun...
Bu gün MİLLİ değerlerini dinsiz ilan etmeyye çalışanlar emperyalizmin köpekleridir. Onlara hizmet ederler. Millete vatana zararları vardır. İnsanlığa hiç bir zaman da faydalı olmadılar.. Ne kadar müslümanız diye bağırsalarda ZANNEDİYORUM ki çoğu cehenneme gidecek... Çünkü Kuranda bahseden her türlü kötü haslet kendilerinde var, bozgunculuk adına her kulpa tutunuyor daha kötüsü kendi işine gelmeyeni kafir ilan ediyorlar... Yazıtır günahtır... Pek çoğu belki cahillikten böyle yapıyor ama bunların tepelerindekiler bilinçli olarak organize ediyor bu işi. AKILLI olalım, UYANIK olalım, yoksa aklımızı alırlar günün birinde...

http://hanifler.com/showthread.php?p=10660#post10660

Konu hiiic tarafından (16. October 2011 Saat 02:47 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (16. October 2011)
Alt 17. October 2011, 05:38 AM   #6
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

arkadaşım ATAN kuran için gökten indirildiğine inanılan kitap diyor,yani kurana bile inanmıyor ve bunun videosunuda verdim onu bile tevil ettiniz yok burda GÖKTEN İNDİRİLDİĞİNE İNAILAN KİTAP için mesveni,risaleler falan dediniz.Çıkın dışarıya bi sorun önünüze çıkan ilk insana GÖKTEN HANGİ KİTAP İNDİRİLMİŞ, kuranı anlmadan kabul edenler bile SORDUĞUNUZ SORUYA KURAN derken siz halen tevilinize devam edeip YOK MESNEVİ,MEKTUBAT,RİSALELER diye devam edeceksiniz.

Gelelim benim ALLAHIN ŞERİATİNİ İSTEMEM İŞİNE ,Ha bunu bileydin evet ben Allahın şeriatini istiyorum ,SİZ ise atanızın ve atalarınızın kini aramızdaki farkta buya...

Kuranı bütün olarak anlamak gerek yaklaşımınızada katılıyorum burda haklısınız ama birazda sizde görseydik bu nu......

ATAN İLE HZ ALİ arasındaki benzerlikler ismen aynı olsda HÜKMEN BİRİ ALLAHIN ŞERİATİNE BİRİDE BEŞERİ ŞERİATE BAĞLILIKLA HÜKMEN FARKLI FARKEDEMİŞSENİZ HALEN farketmek dileğiyle...Yoksa SEÇMEK VEYA SEÇİLMEK gayet doğru ama hükmen ALLAHIN ŞERİATİNE UYGUN OLMAK ŞARTIYLA...
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. October 2011, 08:21 AM   #7
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Gelelim benim ALLAHIN ŞERİATİNİ İSTEMEM İŞİNE ,Ha bunu bileydin evet ben Allahın şeriatini istiyorum ,SİZ ise atanızın ve atalarınızın kini aramızdaki farkta buya...
eğer sözünde AZICIK dahi samimiysen buyur seni şeriat ülkelerine alalım. Buyrun Allahın emrettiğiyle hükmedin, hicret edin...

İRAN; şeriat ülkesi
YEMEN; Şeriatın en kesin uygulandığı ülke.
AFGANİSTAN; Taliban bir fiil şeriatın koruyuculuğunu yapıyor.

buyrun seçin bu lider 3 ülkeden birini de bari hicret edin...


ÖNCE KENDİNİZ LAFINIZIN ADAMI OLUN DA KENDİNİZ UYUN ALLAHIN EMRİNE!!!!

atıp tutmayla olmuyor HİCRET gibi bir emri görmezden mi geliyorsun?
Sen Allahın indirdiğine KÜFÜR mü ediyorsun? hicreti yok saymak ne demek?

Hadi lafının adamıysan, samimiyetin varsa bir sonraki mesajı şeriat ülkelerinden yaz!!!

Nisâ 100
Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek bir çok güzel yer ve bolluk (imkan) bulur. Kim Allah ve Resulü uğrunda hicret ederek evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse artık onun mükafatı Allah'a düşer. Allah da çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.


madem Allahın indirdiğiyle hükmedeceğim diyorsun? neden hala hicret etmeden KAFİR memleketin ekmeğini yiyorsun? Neden hala HARAM yiyorsun?

seninkisi boş laf kuru gürültü, kusura bakma ama böyle...
Milleti Allahın indirdiği diye kalıba sokmadan önce kendini bi kalıba sok bakalım. atıp tutacağına önce kendin bi uygula...

Hani zulme uğradınız ya;

Nahl 41
Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse ahiretin mükafatı elbette daha büyüktür.


bu BİRDİ...

ikincisi... Atatürk bu devleti kurup düşmana karşı halkı örgütlerken... ve bunu kendi şahsi BEŞERİ ilkeleriyle yaparken...

Senin gökten inen kitapla AMEL edenler... düşmana karşı orduyu dağıtmış, ve Atatrkün direnişine karşı tutuklama emri vermişti.. ey gidi müslümanlardan ey... daha yaşadığın toprağın tarihini bilmiyorsun senin neyine sebe halkının tarihi senin neyine mısırın firavunları...

İdda ediyorum senin de inancın masal kitabına inanmaktan öte değil...
Allahın indirdiğiyle uygulamadaki arasında fark vardı...
Sen o bahsettiğin gökten inme kitaplar sözünü anlayamıyacak adamsın işte...


Alıntı:
arkadaşım ATAN kuran için gökten indirildiğine inanılan kitap diyor,yani kurana bile inanmıyor ve bunun videosunuda verdim onu bile tevil ettiniz yok burda GÖKTEN İNDİRİLDİĞİNE İNAILAN KİTAP için mesveni,risaleler falan dediniz.Çıkın dışarıya bi sorun önünüze çıkan ilk insana GÖKTEN HANGİ KİTAP İNDİRİLMİŞ, kuranı anlmadan kabul edenler bile SORDUĞUNUZ SORUYA KURAN derken siz halen tevilinize devam edeip YOK MESNEVİ,MEKTUBAT,RİSALELER diye devam edeceksiniz.

AL SANA GÖKTEN İNEN KİTAP.. BUNLAR KALDIRILDI

bak muhiddinin kitabından neler saçmalıyor... Atatürk bu saçmalıkları kaldırdı... Kuranı Türkçeleştirdi Hükümlerini ise hayata yansıttı... Ama AKIL olacak ki anlaya GÖZ olacak ki göre

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Bu daha bir tanesi,,, henüz fetonun saçmalıkları, saidi nursinin saçmalıkları, ahmet hulisi felan türedi, daha mehdi resullerin saçmalıklarından bahsetmiyorum bile... bunların hepsi ülke yönetiyordu.. Bu adamlar zamanında hep tekke zaviye yöneticileri, tarikat yöneticileri doğal olarak devlet efradı hepsi yönetim parçasıydı... Allah, Hz Atatürkden razı olsun. Hepsinin ELİNİ KESDİ ama elleriyle söndüremedikleri nuru dilleriyle söndürmeye çalışıyorlar. siz de bunların yolundansınız başka değil...

son olarak..;

Alıntı:
ATAN İLE HZ ALİ arasındaki benzerlikler ismen aynı olsda HÜKMEN BİRİ ALLAHIN ŞERİATİNE BİRİDE BEŞERİ ŞERİATE BAĞLILIKLA HÜKMEN FARKLI FARKEDEMİŞSENİZ HALEN farketmek dileğiyle...Yoksa SEÇMEK VEYA SEÇİLMEK gayet doğru ama hükmen ALLAHIN ŞERİATİNE UYGUN OLMAK ŞARTIYLA..
Madem şeriat istiyorsun? bu ne garip çelişki neden ALLAHIN emrini bırakıp kendi kafana göre bu ülkenin HARAM ekmeğini yiyorsun yediriyorsun çocuğuna çoluğuna? Buyur arkadaşım. Allah hicret emretmiş bir sürü şeriat ülkesi var ben başlıcalarını saydım. Buyrun gidin birisine...

Size idda ediyorum. Ki zaten böyle birşey yapacak samimiyetiniz olmadığını da biliyorum ama.. eğer o ülkelere gidecek olursanız,,, 3 ay sonra geri dönersiniz ve sınırdan geçerken, ordda gümrükte Atatürk resmi var. Ona SECDE eder hayır dualar edersinğz.

Bugün ağzınızın bu genişliği rahatlıktan kaynaklanıyor... rahat batar bilirim. Kuranda yazıyor sizin tinetiniz...

YANİ KISACA YUKARDA BÖBÜRLENMİŞSİN "BEN ŞERİAT ALLAHIN ŞERİATI İSTERÜK FELAN" EĞER LAFINDA SAMİMİYSEN SÖZÜ DE ERKEK ADAMSAN BUYUR ALLAHIN EMRİ HİCRETİ KENDİ HAYATINDA UYGULA... sonra bu ülkeye karşı cihad edersin... zaten ALlAh israili arapların başına bela vermese bu gün bize kurşun sıkıyorlar bize füze atıyorlardı... ALLAH abd yi gönderdi de bi rahat nefes aldık.. daha da beter etsin, başlarını beladan kaldırmasın Allah sizin müslüman sandıklarınızın eline fırsat vermesin. 100 yıl önce İngilizle bir olup benim Atama kurşun sıktılar, bu gün Allah bunlara bu belayı vermese bu topraklara dadanacak füze atacaklardı.. Allah müslüman olduğunu ZANNEDEN bu (NECİS) ülkelerin pisliklerinden korudu bizleri... Allah İSrailden de razı olsun ABD askerlerinden de... ellerini bulsam öpeceğim.. ama iş ABD de değil işi düzenleyen Allah... Bu gün ne belalar açmışlardı başımıza kim bilir... Allahıma şükür böyle müslümanlar bela musibet görmeye MAHKUMDUR!!!

Allahın işine karışmayacaksın...
Yamyam aç kalır.
Yobaz düşmanında dayağı yer bombayı yer.
Allah herşeyi yerli yerince verir, tüm musibetler yazılıdır.
O herşeyi görür gözetir, elbet bizide görüp gözetiyor, İnşallah size bahsettiğiniz uygulamayı bir tattırır, ama Beni ve benim gibileri size onu tatırırken aranızda bulundurmasın inşAllah...

En’âm 65
De ki: "Allah'ın size üstünüzden (gökten) veya ayaklarınızın altından (yerden) bir azap göndermeğe ya da birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya gücü yeter." Bak, anlasınlar diye ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz!



SONUÇ;
et hicredini.. gör ceddini..

şu başlığı da incele, belki faydası dokunur, belki; http://hanifler.com/showthread.php?p=10660#post10660

Konu hiiic tarafından (17. October 2011 Saat 08:51 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2011, 07:38 AM   #8
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

eğer sözünde AZICIK dahi samimiysen buyur seni şeriat ülkelerine alalım. Buyrun Allahın emrettiğiyle hükmedin, hicret edin...

İRAN; şeriat ülkesi
YEMEN; Şeriatın en kesin uygulandığı ülke.
AFGANİSTAN; Taliban bir fiil şeriatın koruyuculuğunu yapıyor.

buyrun seçin bu lider 3 ülkeden birini de bari hicret edin...HİİÇTEN ALINTI....
.................................................. .................................................. .................................................. .........
cevabım..Sayın hiiç ,bakın daha öncede size izah ettim yine izahta bulunayım.SİZ HAK İLE BATILI KARIŞTIRIYORSUNUZ.

SAYDIĞINIZ ÜLKELERDE ALLAHIN ŞERİATİNİN UYGULANDIĞINI SİZ ZANEDEBİLİRSİNİZ,AMA ÖYLE BİR ŞEY YOK...

Ha Allahın şeriatinin uygulandığı bir yer olmuş olsa MÜSLÜMAN OLANIN ,BEŞERİ ŞERİATİN UYGULANDIĞI YERDE KALMASI ZATEN CAİZ OLMAZ....

Tekrar edim siz hak ile batılı karıştırıyor olmanızdan dolayı,bu ülkeleri Allahın şeriatinde görmüş olabilirsiniz....

Konu müslümanlardan tarafından (18. October 2011 Saat 07:42 AM ) değiştirilmiştir.
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
müslümanlardan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (18. October 2011)
Alt 18. October 2011, 09:15 AM   #9
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

peki dünyada Allahın Kur'an da emrettiği emir ve öğütlere (şeriata) en yakın bölge ve ülke sizce neresi?

ve NEDEN?

mesela monarşiyle yönetilen Arap halkı ne derece İslami? eğer değilse orada nasıl bir yönetimin oluşması gerekli? Allah'ın birlik ve beraberlik emrini göz önünde bulundurarak, insanları bir arada dayanışma halinde tutacak olan bu sistem SİZCE nasıl olabilir?

Allahın emrettiği sistem Hangi ilkeleri içermelidir?

-inkilapçı olmalı mıdır?
-halkçı olmalı mıdır? yoksa sadece devletçi mi olmalıdır?
-milliyetçi olmalı mıdır?
-Din ayrımı gözetmeli mi yoksa sadece performans ve liyakata göre mi insanlara değer verilmelidir?

Konu hiiic tarafından (18. October 2011 Saat 09:19 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
gerçek hanif (18. October 2011)
Alt 18. October 2011, 09:57 AM   #10
gerçek hanif
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2011
Mesajlar: 117
Tesekkür: 145
77 Mesajina 151 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
gerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud of
Standart

cumhurriyetten daha güzel bir yönetim şekli olsaydı onlarda ,bugün bu durumda olmazlardı.Türkiye'ye imrendikleri ,tatil için geldiklerinde yüzlerinden okunuyor.Araplar bizi neden model alıyor zannediyorsunuz.Kendi yönetimleri baskıcı ,tahammülsüz,zorba,ikiyüzlülüğe davatiye çıkardığından olsa gerek.
gerçek hanif isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gerçek hanif Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (18. October 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
kitapmerkepmürekkep


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:02 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam