7. December 2012, 02:09 PM | #51 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Örfe göre diye tabir kullanır rabbimiz. ÖRF nedir? Örf evrensellik değilmidir. Evrensellik değişmez mi? Değişir. Kölelik varken evrensel olan odur ve ona göre hüküm verilir. Şimdi yok. Köleliği savunan da yok. İçi boş hurma kütüklerini bilir misiniz? Gövdesi vardır ve heybetli görünürler. Lut kavmi kıssasında oğlancılık yapılmaması, Ahbar ve ruhbanların anlatılarında, kenz yapılmaması, Bakara kısasında mala tapılmaması Salih kavminde dendiği gibi lüks eve rağbet edilmemesi .... Öğütlenir ve sonları anlatılır. Kuran + Lehvi mahfuz olan Kitap + Geçmiş kavimlerin kalıntıları. Yaşam bir asa gibidir. önce asadır, sonra hayye olur sonra can olur sonra da süban olur. Kuranda böyledir. Peygamberin çağırdığı hayat veren şeydir. |
|
8. December 2012, 12:36 AM | #52 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Sonra biri çıkıyor, hayır buna incilde dahildir diyor? Nasıl yani diye sorulmasını beklemeden devam ediyor! "tevrat, incil ve kuran; hepsi bir arada islam" diyor! Birisi bunları okuyunca şaşırıyor ve nasıl yani diye soruveriyor! Sonra vay senmisin soran, tevratın ve incilin değişmezliğinden dem vurularak, süleyman ateş kesin otorite imiş gibi onunla vurucu darbe indirilmeye çalışılıyor. Ama, karşı taraf; 1- yahu 4 tane birbirinden farklı incil nasıl kuranla birlikte ele alınabilir? 2- üstelik inciller teslis denilen 3 tane rabden bahsediyor, İsa'yı Allah'ın oğlu kabul ediyor! 3- "...O doğmamıştır, doğurmamıştır, hiç bir şey onun dengi değildir" şeklinde söylemde bulunan rabbimizin sözlerinden olan kurana bunlar nasıl uygun olabilir? 4- İnsanların birbiriyle zina etmesi halinde onların ölümünü isteyen, bununlada kalmayıp, hayvana tecavüz eden biri için hayvanında ölümünü isteyen bir hükmü barındıran tevrat denen şirke bulaşmış insan yazmasını, bahçelerde yarattığı insanların içinde dolaşan tanrı tasviri yapmış şirk kaynağını kurana uygun diye nasıl kabul edebilirsiniz? 5- Zina bir suç kabul edilen kuranın yanında, gidin bir daha yapmayın diyen fakat bir daha, bir daha zina yapana yine aynı şeyi söyleyen bir incil nasıl insan bozması olmaz, nasıl kurana uygundur, bunu anlatın? 6- Bir şeyin evrensel olabilmesi için her yer, her zaman ve herkese aynı olması gerekir denmesine karşın, hayır sen evrenselliği iyi anla diyen birine; buyurun o halde siz zinayı evrensel olarak açıklayabilirseniz sizi dinleyelim, yazabilirmisiniz? diye sorular soruyor ve konuya katılan değerli katılımcılardan biri şu vurucu cümleyle noktayı koyuyor. Alıntı:
Aynı suç, toplumlar arasında değişen cezalarla karşılık görürse, düzen nasıl sağlanabilir? Bir toplumda daha fazla ceza alan, diğer toplumdaki hafif cezayı ileri sürerek adil olmadığını ileri sürerse haksızmı olur? Bu şekilde nasıl düzen sağlanabilir? Bana önerdiğiniz evrensellik kavramını sizler iyi anlayın... Yada kısaca, ne yazrsan yaz, ne sorarsan sor, onlara direkt cevap vermeyeceğiz, çünkü bizler islama tevrat ve incilin hikayelerini sokarak, daha öncekilerin kaldığı yerden israiliyat ve mesihhiyat hikayelerine boğacağız deyin açıkça... Sorular, itiraz içinmiş! Sen, yanlış bir şey eklemeye çalışırsan, bunu da doğru diye savunmaya çalışırsan, sana soru sorulmamasımı gerekiyor? Alıntı:
Ama, soru sorma huyunu, bizzat kurandan edindiğimi söylersem, sizleri ne kadar ilgilendirir bilemiyorum ama, bunada yine cevap vermeyeceğinizi tahmin ediyorum. "Kendilerine inen kitabın okunması onlara yetmiyormu?" diye soran rabbimizin sorusunu hatırlarmısınız? Bunu yazarak kuranın tek başına yazılı kaynak olarak size yetmesi gerektiğini söylemiştim. Ama yine her zaman yaptığınız gibi işinize gelmeyen yerleri görmezden gelip cevaplama zahmetine girmemeyi hüner sandınız değilmi? ne dersiniz? "KURAN SİZE YETMİYORMU? Artık bunları soranlar var ve siz de doğruysanız buyurun her sorunun cevabını verin... En son yukarıda yazdığım soruların cevaplarıyla başlayın... selamlar, aorskaya Konu aorskaya tarafından (8. December 2012 Saat 12:45 AM ) değiştirilmiştir. |
|||
8. December 2012, 02:08 PM | #53 | |||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
Alıntı:
Sen tutturmuş da her şey Kuranın içinde diyorsun, anladın mı ki? Sen kelamları birebir yaşıyor musun? Kurandan bir haber aldın, geç bir sonraki aşamaya, niye aynı yere takılıp duruyorsun? Kuran seni mücadeleye davet ediyor, ver mücadeleni yaşamda, gerçek bilgi hayatın içinden alacağındır, gerçek kaynak yaşamdır. Gerisi itirazdır, çünkü yaşamda karşılığını görmemişsindir. Aorskaya kardeşim şekilsel düşünüyorsun, onun için itirazlarını kaldıramıyorsun. Biraz soyut düşünce yeteneğini geliştirmen gerekli, sana tekrar söylüyorum bu bakış açınla sorular çözülmez, birikir. Aorskaya kardeşim, her şey Kuranın içinde, sen Kuranın içinden mi çıktında, her şeye vakıf oldun. Kendini bir sorgula, yanlış metodla konuları açıklamaya çalışıyorsun. Anlayışını geliştirmelisin. Nedenleri, niçinleri, nasılları kendi aklına soracaksın, cevabı bizden değil kendinde bulacaksın. Kendi içinde olgunlaştırdığın fikirleri, bizimle paylaşırsan konuda ilerleriz. Sana uygun dille açıklıyorum, ama sen aynı şeyleri tekrar soruyorsun. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
|||||||
8. December 2012, 02:11 PM | #54 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Kelam ve kelimeler hakkında düşünüp idrak ve muhakeme ile hayrı satın almamız gereklidir Kelamlar hiç bir zaman akıl olamaz. Kelam ve kelimeler akla ulaştıran bir yoldur. Allah yaşamda kelime sahiplerine ve onlarla hareket edenlere, onlarla görenlere değil, akıl sahiplerine seslenir. Din insanın sınırlarını çizer, bu sınırlarda, çizgide yaptığımız her türlü hal, hareket ve düşünceler ibadettir.
İnsan dini bir kavramdır, Allah insanı bir fıtrat üzere yaratmıştır, İnsanın bu fıtratını, meziyetlerini ortaya çıkarabilirsek, kelimede açıklayarak değil hayatımızda yaşayarak, eskimez dini bulacağımızı Kuran söylüyor. Ne yapmamız lazım? Hacc 78 de dinin İbrahimin dini olduğu ve Allaha teslim olunması gerektiği yani İNSAN fıtratına uygun davranmamız gerektiği bahsediliyor. Rum 30: O halde sen yüzünü, dosdoğru olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmiyor. Hacc 78 Ve Allah'da hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Dînde sizin için bir zorluk kılmadı ki; o, babanız İbrâhîm (A.S)'ın dînidir. O, resûl size şahit olsun ve siz de insanlara şahitler olasınız diye, sizi daha önce de bundada (Kur'ân-ı Kerim'de de) “müslümanlar” (Allah'a teslim olanlar) olarak isimlendirdi. Artık namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a dayanın. O sizin mevlanızdır (dostunuzdur). O ne güzel mevla ve ne güzel yardımcıdır. Din akıl sahiplerine, düşünenlere indirilmiştir. Dini duygularda, istek ve arzularda, hayalde arayanlar doğru yolu bulamazlar. İbrâhîm 52. Bu Kur’ân, onunla uyarılsınlar ve tek bir Tanrı bulunduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara tebliğ edilmiştir. Mümin Suresi 53. Andolsun ki biz Musa'ya hidayeti verdik ve İsrailoğullarına, o Kitab'ı miras bıraktık. 54.O, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberidir. 58. Körle gören, inanıp iyi amellerde bulunanla kötülük yapan bir olmaz. Ne kadar az düşünüyorsunuz! Yazılı kitaplar(Tevrat, Zebur, İncil, Kuran) bize geçmişten kalan mirasdır, bu mirası anlayabilmek için akıl sahibi olmak ve düşünebilmek gereklidir. İman edebilmek için uyarıyı alan, mesajı okuyan, ibreti gören akıl gereklidir, akıl sahibi olmak için aklımızı bütün etmeliyiz. Kelam ve kelimeler bir araçtır, amaç değildir. Din insanın sınırlarını çizer, bize insanı tarif eder, bizi insana götürür. Düşünen akleden insan olabilir, düşünemeyen, akıl edemeyen, sadece taklit eden insan sıfatına ulaşamaz. Akıl sahipleri, takvaya ulaşanlar akıl ve iradeyi satın alırlar. Diğerleri akla ulaşamayanlar, bir şekli veya vaziyeti taklit ederler, düşünemezler, düşünüyoruz zannettikleri de başkalarının kelimelerinin tekrarıdır, her şeye itiraz vardır. Bunların gözleri ayrı, ağzı ayrı, kulakları da ayrı itiraz eder. Bunun nedeni ihtirasdır, duygulardır, hayaldir, istek arzulardır, bunları satın alırlar. |
8. December 2012, 09:05 PM | #55 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Konunun daha fazla uzamasına gerek yoktur. Konu hakkında karşılıklı fikir alışverişi yapılacağı düşüncesiyle, sorular yazılmıştır, bunların çoğuna cevaplar vermek yerine, genel geçer ifadelerle, sen şöyle yapıyorsun, şunu yanlış anlıyorsun, buna dikkat emiyorsun şeklinde yazılarla konu ilerletilmeye çalışılıyor.
Bu şekilde konu paylaşımı olmaz, tek taraflı olarak karşı tarafın yazılarına, sorularına cevaplar verilmeden fikir sunulsuğu iddia edilemez. Sorular cevaplanmadıkça, yeniden ortaya çıkabilecek soruları yazma mantıklı da olmayacağından; Yazımı aşağıda en son yazdığım kısımla ilgili yeniden alıntı yaparak bitirmeye ve yazıların okuyucular tarafından kendi değerlendirmelerine bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Selamlarımla, aorskaya Alıntı:
|
|
19. December 2012, 06:07 PM | #56 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 17
Tesekkür: 0
1 Mesajina 2 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
ALİ İMRAN SURESİ – 110
1. kuntum: siz oldunuz 2. hayra ummetin: hayırlı ümmet, topluluk 3. uhricet: çıkarıldınız 4. li en nâsi : insanlar için 5. te'murûne: emredersiniz 6. bi el ma'rûfi: irfan ile 7. ve tenhevne: ve nehyedersiniz, men edersiniz 8. an-il munkeri: münkerden, kötülükten 9. ve tu'minûne bi allâhi: ve Allah'a îmân edersiniz 10. ve lev âmene: ve eğer îmân etselerdi 11. ehlu el kitâbi: kitap ehli, kitap sahipleri 12. le kâne: elbette olurdu 13. hayran: hayırlı 14. lehum: onlar için 15. min-humnlardan 16. el mu'minûne: îmân edenler, mü'minler 17. ve ekseru-hum: ve onların çoğu 18. el fâsikûne: fâsıklar, fıska düşenler Diyanet İşleri:Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama pek çoğu fasık kimselerdir. Adem Uğur:Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız: Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır. Ahmet Varol:Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; iyiliği emreder kötülükten alıkoyarsınız ve Allah'a iman edersiniz. Eğer kitap ehli de iman etmiş olsaydı şüphesiz kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır ancak çoğunluğu fasıktırlar. Ali Bulaç :Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır. Bekir Sadak:Siz, insanlar icin ortaya cikarilan, dogrulugu emreden, fenaliktan alikoyan, Allah'a inanan hayirli bir ummetsiniz. Kitap ehli inanmis olsalardi, kendileri icin daha hayirli olurdu; iclerinde inananlar olmakla beraber, cogu yoldan cikmistir. Diyanet İşleri (eski):Siz, insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu emreden, fenalıktan alıkoyan, Allah'a inanan hayırlı bir ümmetsiniz. Kitap ehli inanmış olsalardı, kendileri için daha hayırlı olurdu; içlerinde inananlar olmakla beraber, çoğu yoldan çıkmıştır. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) :Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a inanırsınız. Kitap ehli de inansaydı kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler de var, ama pek çoğu yoldan çıkmışlardır. İbni Kesir :Siz; insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkorsunuz. Ve Allah'a inanırsınız. Ehl-i Kitab'da inanmış olsaydı; kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinde iman edenler olmakla beraber, çoğu fasıklardır. Ömer Nasuhi Bilmen:Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz, maruf ile emredersiniz, münkerden nehy eylersiniz ve Allah Teâlâ'ya imân ediyorsunuz. Eğer ehl-i kitap da imân etselerdi elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan mü'min olanlar vardır, en çoğu ise fâsık kimselerdir. Şaban Piriş:Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülüğü yasaklarsınız. Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de iman etseydi kendileri için iyi olurdu. Onlardan mümin olanlar vardır. Fakat çoğunluğu fasıktır. Süleyman Ateş:Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz ve Allah'a inanırsınız. Eğer Kitap ehli, inanmış olsaydı, elbette kendileri için iyi olurdu. Onlardan inananlar da var, ama çokları yoldan çıkmışlardır. Tefhim-ul Kuran:Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslâm'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır. Ümit Şimşek:Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet oldunuz. İyiliği teşvik eder, kötülükten sakındırır, Allah'a hakkıyla iman edersiniz. Eğer Kitap Ehli de iman etseydi, onlar için hayırlı olurdu. Gerçi onlardan mü'minler de vardır; fakat çoğu yoldan çıkmış kimselerdir. Yaşar Nuri Öztürk:Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyilik ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirsiniz, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan sakındırırsınız, Allah'a iman edersiniz. Ehlikitap da iman etseydi, kendileri için, elbette hayırlı olurdu. İçlerinde müminler vardır ama onların çoğu sapıkların ta kendileridir. Hz. Muhammet’in kendi toplumu içerisindeki müminler; insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmet… Hz. Muhammet’in kendi toplumu içerisinde müminler ve sapıklar var; insan yok.. Ehlikitap içerisinde müminler ve sapıklar var; insan yok… “İnsan” ifadesi kimin için kullanılıyor? Reenkarnasyon sisteminide insan ömrü ortalama 1000 yıldır… İlk 400 yıllık süresi içerisinde yaşayan topluluk insan diye anılır… 400 yılın sonunda Allah'ın ayetleri ile karşılaştıktan sonra kişi ya iman eder yahut inkar eder... Bu durumda kalan yaşamına ait 600 yıllık dönemde kişi müslüman ya da sapık diye anılacaktır... Allah’ın yaratmış olduğu insanlar topluluğu bir önceki toplumun soyundan vücuda getirilir… Bu insanlar 400 yıllık yaşamlarının sonunda kendilerinin vücuda geldiği toplum içerisinden seçilen bir peygamberle karşılaşırlar… Kuran’da var olan reenkarnasyon sistemi gereği insan; 1- İlk 400 yıllık süresi içerisinde yaşayanlar… 2- Allah’ın ayetleri ile ilk kez karşılaşanlar… 3- Allah’ın peygamberi ile ilk kez karşılaşanlar… 4- Henüz ne Müslümandırlar ne de sapık… Hz. Muhammet’in kendi toplumu içerisindeki müminler Nereden çıkarılıyor? -Yerden- Tıpkı reenkarnasyon sistemi gereği dabbenin yerden çıkarılması gibi… Hz. Muhammet ise; kendi toplumuna ait müminlerden daha önce canı alınıp bir kez ölümü tattıktan sonra Allah katına çıkarılıyor ve peygamber olarak Allah katından yeryüzüne kendi toplumuna tekrar geri gönderiliyor… Reenkarnasyon sisteminde peygamberlik o kişiye ait son yaşam dilimidir… ve O yaşam diliminin sonunda diri olarak tekrar Allah katına çıkarılırlar… İBRAHİM SURESİ 4-Biz görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık seçik beyanda bulunsun. YUNUS SURESİ 16-De ki: “Allah dileseydi, onu size okumazdım, onu size bildirmezdi de. Ondan önce içinizde bir ömür kalmıştım. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız? SEBE SURESİ 2-Yerin içine gireni, oradan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni O bilir. Rahim’dir O, Gafur’dur. HADİD SURESİ 4-…Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve onda yükseleni bilir. O, nerede olursanız olun sizinle beraberdir… NEML SURESİ 82-O söz tepelerine indiğinde, yerden onlar için bir dabbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler. Dabbe; yerde bekletilen ve kafirler için çıkarılacak olan son mümin… Dabbe; yeryüzündeki kafirlere şöyle der: Siz, reenkarnasyon sistemi gereği insan olarak yaşadığınız dönemde Allah’ın ayetlerine gereğince inanmadınız ve şimdi bu durumdasınız… Çünkü Kıyamete ait söz tepelerine indiğinde ve dabbe yerden çıktığında yeryüzünde sadece kafirler olacaktır… Ve kıyamet kafirlerin üzerine kopacaktır… ZUHRUF SURESİ-63 33- İnsanlar bir tek ümmet haline gelmeyecek olsalardı, o Rahman’a nankörlük edenlerin evlerine gümüşten tavanlar çatar, sırtlarına binip yükselecekleri merdivenler yapardık. 34- Evlerinde kapılar, üzerlerinde yan yatacakları koltuklar yapardık; 35- Her yanda süsler oluştururduk… Demek ki insanlar birtek ümmet haline gelecek… MERYEM SURESİ-44 75- Deki: Her kim sapıklıkta ise Rahman ona iyice süre versin. Nihayet, kendilerine vaat edileni; azabı yâda kıyametin kopuşunu gördüklerinde mekânca daha kötü, taraftarca daha zayıf olanın kim olduğunu bilecekler. ENAM SURESİ-55 47--Şunu da söyle: Düşünün bakalım! Allah’ın azabı size ansızın, açıktan geliverse, zalimler topluluğundan başkası mı helak edilecek? MEARİC SURESİ-79 1- Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu. 2- Kâfirler içindir o. Yoktur onu savacak. |
19. December 2012, 06:29 PM | #57 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 17
Tesekkür: 0
1 Mesajina 2 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
ALİ İMRAN SURESİ
14-Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma atlara, davarlara ve ekinlere tutkunlukların sevgisi, insanlar için süslenip püslenmiştir. Tüm bunlar geçici hayatın nimetidir. Allah’a gelince, varılacak yerin en güzeli O’nun yanındadır. "İnsan" ifadesi erkekler için kullanılmıştır... Çünkü İlk 400 yıllık süre içerisinde yaşayan tüm insanlar erkektir... |
Bookmarks |
Etiketler |
kurandaki, ıncil |
|
|