10. February 2018, 01:37 PM | #161 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Karşılaştırmak
için Alıntı:
Diyanet: (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da) size haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah'ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise... size helâl kılındı. H Yılmaz: yeminlerinizin sahip oldukları hariç, muhsan kadınlar [nikahlı* kadınlar] da haram kılındı. Bunlar Allah'ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında... muhsanlaşacak [evlenecek] kadın aramanız size helâl kılındı. Nisâ 25: Diyanet: Sizden kimin, hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü’min genç kızlarınızdan ("cariye"lerinizden) alsın... sahiplerinin izniyle onlarla evlenin. H Yılmaz: Ve sizden her kim hür mü’min kadınları nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da, yeminlerinizin mâlik olduğu, mü’min genç kızlarınızdan nikâhlamak var... yakınlarının izniyle onları [yeminlerinizin mâlik olduklarını] nikâhlayın. __________________________________________________ *Görüldüğü üzere... Hakkı Yılmaz'a göre muhsan kadınlar nikahlı kadınlar olup müminlere haram kılınmışlardır, ama Kuran dışıdır bu iddia yani muhsan kadınlar pek âlâ bekar olabilirler ve müminlere helal kılınmışlardır, örneğin ehli kitabın muhsan kadınları -muhsenâtu min ellezîne ûtûl kitâb (5:5). . Konu Hasan Akçay tarafından (10. February 2018 Saat 03:49 PM ) değiştirilmiştir. |
|
13. February 2018, 04:09 AM | #162 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Vel muhsenâtu minen nisâi illa mâ meleklet eymânukum.
AKIL ve vicdan şunu reddeder: Nisâ 24'teki bu ifade yani yeminlerinizin malik olduğu kadınlar hür olmayan EVLi kadınlardır ve inanan erkeklere helal kılınmışlardır çünkü savaşta esir aldığınız kadınların önceki evlilikleri geçersizdir. Kuran'da bu iddiayı haklı kıldığı öne sürülebilecek tek ayet var: mu’minâtu muhâcirât (göçmen mümineler) hakkındaki Mümtehine 10. O ayet ise bırakın iddiaya bahane edilmeyi, iddianın kendisini reddediyor çünkü o ayete göre anılan kadınların siz inanan erkeklere helal olması için kafir ailelerinden hukuken koparılmaları yani boşanmaları şarttır: ve harcadıklarını geri verin ve âtûhum mâ enfekû Açık ve net, hukuken anlaşıyorsunuz o kadınların kocaları ile ki kocalık hakları kalmasın kadınların üzerinde. Kısacası boşanmıştır o göçmen mümineler, BEKAR kadınlardır. Kuran'da evli kadınları eş almaya bahane yapılabilecek hiç ama hiç bir ayet yok. . Konu Hasan Akçay tarafından (13. February 2018 Saat 05:21 AM ) değiştirilmiştir. |
13. February 2018, 09:48 AM | #163 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Allah'ım.
Ne olursun benim aklımı, fikrimi, dinimi korumama yardımcı oluverir misin?!!!! "Benim yazdıklarıma karışma!!!!!" Nasıl karışmayacakmışım? Saptırmalara göz mü yumacağız??!! Alıntı:
1. etap: herifin harcadıklarını geri veriyorsunuz; (..ve harcadıklarını geri verin...) 2. etap: böylece kocalık hakları kalmıyor; (...ki kocalık hakları kalmasın kadınların üzerinde...) Sizler ne yaparsanız yapın ama, sizlerin mal olarak nitelediği kadınların "satım bedeli" olarak nitelediğiniz mehirlerini verirken, biz işçinin maharetlerine karşı uygun bir ödeme(sadukat) yapılması gerektiğinin ayetlerde geçtiği kanaatını taşıyoruz. Sizler, 'nisa'yı 'karı' bilenler bu anlayışları ile 'karı'ları alıp satılan mal gibi görüp, değer biçiyor, heriflere sattırdığınızdan söz hakkı olmayan karıları kocasından satın alıyorsunuz Bizler ise ayet anlayışlarımızda; 'nisa'yı işçi, 'mehir'i de maharet bilip, bir işçinin maharetine bir işveren olarak ihtiyaç bulunduğunda değerini kararlaştırarak, önceki sahibinden/işvereninden, ona yapıp da tahsil edemediği masraflarını vererek işçilik maharetleri sebebiyle transfer ediyoruz. Ne yaparsın işte... Anlayış farkı...... Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (22. June 2019 Saat 01:47 PM ) değiştirilmiştir. |
|
13. February 2018, 10:22 AM | #164 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Mümtehine 10 (Yaşar Nuri Öztürk):
Ey iman sahipleri! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiklerinde onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir ya! Eğer onların mümin hanımlar olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere döndürmeyin. Ne bu mümin kadınlar o kâfirlere helaldir ne de o kâfirler bunlara helaldir. Bu kadınlar için harcadıklarını o kâfirlere geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz takdirde, bu kadınları nikâhlamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Kâfir(e)lerin iffet ve nikâhlarına yapışmayın. Kâfirlere gitmeyi yeğleyen kadınlar için harcadıklarınızı onlardan geri isteyin; onlar da (kafirler de) size gelen mümin kadınlar için harcadıklarını geri istesinler. Bu, Allah'ın hepinize buyruğudur. Aranızda hüküm veriyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. |
13. February 2018, 11:24 AM | #165 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Bu kadınlar için harcadıklarını o kâfirlere geri verin.
Bunu kara kara, insanın gözüne sokmak için yazmanın manası ne ki? Heriflerin "kafir" diye haklarını yemeyin, işçiye kalifiye hale gelinceye kadar yaptıkları masrafları varsa ödeyin denmekte. Yaşar Nuri Öztürk; tabii ki değerli idi ama her dediği doğru değildi ki; aynı buradaki gibi. Ne yani, O öyle dedi diye "nisa" kelinesine işçi değil de kadın mı diyeceğiz. Allah... Allah... Temmuz ayında futbol piyasasında neler olduğunu biraz gözlemleyin isterseniz. Saygılarımla. Galip Yetkin |
13. February 2018, 12:07 PM | #166 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Yaşar Nuri Öztürk'ün çevirisini alıntıladım
çünkü onun çevirisindeki şu ifadeler ASLI GiBiDiR yani Arapça metinde ne deniyorsa o: Ne bu mümin kadınlar o kâfirlere helaldir ne de o kâfirler bunlara helaldir. Arapça: lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne lehunn Diyanet: müslüman hanımlar kâfirlere helâl değillerdir. Kâfirler de müslüman hanımlara helâl olmazlar. Karşılaştırınca görüyorsunuz: Diyanet "müslüman kadınlar" deyip genelleme hatasına düştüğü halde Y N Öztürk genelleme yapmamış, "Bu mümin kadınlar" demiş. Konu elbet "o göçmen mümineler"dir ve onların kafir aileleridir. |
15. February 2018, 07:39 AM | #167 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
VE el muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn. Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah. Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah. İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ.
Nisâ 24 (benim yapmaya çalıştığım çeviri denemesi): VE kadınların korunanları… ama yeminlerinizin malik oldukları hariç. Allah’ın size yazdığı budur. Bütün ötekiler size helal kılındı ki iffetinizi koruyup uygunsuz davranmaktan uzak durarak onlara mallarınızla ulaşmaya çalışın. Ve eşleriniz olarak kendilerinden yararlanmanıza karşılık mehir onların hakkıdır, mehirlerini verin. Ama mehiri belirlemenizden sonra rızalaşmanız da caizdir. Bilendir Allah, bilgedir. Arapça metnin başındaki VE üsluba güzellik katıyor, bir önceki ayete atıf yapmıyor. Zaten VE bağlacı zorunlu olarak atıf yapar diye bir kural yok. Örneğin Nûr 32’nin başında da var VE… ama Nûr 31’in konusu ziynetler olduğu halde Nûr 32’nin konusu evlendirmek… Alâkası yok. Nûr 32’nin başındaki VE 31’e atıf yapmıyor. Nûr 32'nin konusu 31’in devamı değil. Tıpkı bunun gibi Nisâ 24'ün konusu 23’ün devamı değil. Nisâ 23’ün konusu size haram kılınmış olan kadınlardır –hurrimet aleykum, 24’ün konusu ise size helal kılınmış olanlar –uhille lekum. Ama yeminlerinizin malik oldukları hariç... onlar SiZE haram çünkü siz onların ailelerisiniz, onlar SiZiN genç kızlarınız –feteyâtikum (Nisâ 25). Sayın Hakkı Yılmaz dahil birilerinin iddiasının aksine, yeminlerinizin malik olduğu EVLi kadınlar size helal değildir. İffeti korunan kadınlar ister BAĞIMSIZ (muhsan) olsunlar ister size BAĞLI (mâ meleket eymânukum) eğer EVLi iseler size haram kılınmışlardır, EVLi kadınlarla evlenemezsiniz. Konu Hasan Akçay tarafından (15. February 2018 Saat 09:40 AM ) değiştirilmiştir. |
15. February 2018, 04:33 PM | #168 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Hanım Efendiler, Bey Efendiler.
İster kelimeleri benzer mânâlıları/sinonimleri ile değiştirin, ister cümle kurulumunu yeniden düzenleyin "nisa"ya karı, "mehir'e" bilmem ne parası deyin; ister onlara para, ister mallarınızla ulaşmaya çalışın; konu "karı" ve "kendilerinden yararlanma" olunca........ hiçbir değişikliğe uğratamazsınız meallerdeki böyle yanlış ifadeleri. Para ile satın alınan veya "kendilerinden yararlanma amaçlı olarak yaklaşılan "nisa olarak nitelenen karı"lar her zaman "mal" olup, hiç bir zaman hayat arkadaşı, eş, zevce değildır. Bir de: "nisa"ya emek/emekçi/iş/işçi; "mehir"e maharet anlamını yükleyin. Merak etmeyin dinden çıkmaz, bilakis düzgün bir anlam elde edersiniz. Artık yeter. Dilimde "tüy bitti". Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (8. December 2020 Saat 12:46 PM ) değiştirilmiştir. |
15. February 2018, 05:38 PM | #169 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât. Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d, fenkihûhunne bi izni ehlihinne ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân, fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb. Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum. Vallâhu gafûrun rahîm.
Nisâ 25: İffeti korunan müminelerin bağımsız olanlarını eş almaya güç yetiremeyenleriniz için yeminlerinizin size bağladığı genç kızlarınız var. İmanınızı Allah bilir ama birbirinizdensiniz siz. Onları ailelerinin izni ile eş alın ve örfe uyan mehirlerini kendilerine verin. Onlar da iffetlerini korusunlar, uygunsuz davranmasın ve gizli dost edinmesinler. Korunmaktalarken eğer uygunsuz davranırlarsa onların cezası bağımsız olanların yarı cezasıdır. Darlanıp endişeye kapılanlarınız içindir bu. Ama iyiliğinize olan, dayanmanızdır. Esirgeyip bağışlayandır Allah. Konu Hasan Akçay tarafından (15. February 2018 Saat 06:41 PM ) değiştirilmiştir. |
17. February 2018, 10:51 AM | #170 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Bu:
Nisa-25. ayet'in açılımı: 1. ve men : ve kim, kimin 2. lem yestetı' : gücü yetmez 3. min-kum : sizden, içinizden 4. tavlen : güç, bolluk, zenginlik 5. en yenkıha : nikâh yapmak 6. el muhsanâti : iffetli, namuslu, hür kadınlar 7. el mu'minâti : mü'min kadınlar 8. fe : o zaman 9. min mâ meleket : sahip olunanlardan 10. eymânu-kum : elinizin altında olan (cariyeleriniz) 11. min feteyâti-kum : sizin genç cariyelerinizden 12. el mu'minâti : mü'min kadınlar 13. ve allâhu : ve Allah 14. a'lemu : en iyi bilen 15. bi îmâni-kum : sizin imânınızı 16. ba'du-kum : sizin bazınız, bir kısmınız 17. min ba'dın : bazısından, bir kısmından (birbirinizden) 18. fenkihûhunne (fe inkihû-hunne) : öyle ise onları nikâhlayın 19. bi izni : izni ile 20. ehli-hinne : onların sahipleri, aileleri 21. ve âtû-hunne : ve onlara verin 22. ucûre-hunne : onların ücretlerini (mehirlerini) 23. bi el ma'rûfi : ma'rufla, iyilikle, örf ve adete uygun olarak 24. muhsanâtin : iffetliler, namuslu kadınlar 25. gayra : olmaksızın 26. musâfihâtin : zina etmek 27. ve lâ muttehızâti : ittehaz etmeyenler, edinmeyenler 28. ahdânin : gizli dostlar, metresler 29. fe : fakat 30. izâ uhsinne : evlendirildiği zaman 31. fe : öyle, olduğu halde 32. in eteyne : eğer gelirlerse (yaparlarsa) 33. bi fâhışetin : zina, fuhuş, kötülük 34. fe aleyhinne : o taktirde onlara 35. nısfu : yarısını 36. mâ alâ : ...'a olan şey 37. el muhsanâti : evli kadınlar 38. min el azâbi : azaptan 39. zâlike : işte bu 40. li men haşiye : korkan kimse için 41. el anete : sıkıntı, fücur, günah 42. min-kum : sizden, içinizden 43. ve : ve 44. en tasbirû : sabretmeniz 45. hayrun : daha hayırlı 46. lekum : sizin için 47. ve allâhu : ve Allah 48. gafûrun : gafûrdur, mağfiret edendir 49. rahîmun : rahîmdir Bu: Yaşar Nuri Öztürk'ün anlayışı: " İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlarından biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir." Yukarıda da Sayın Akçay'ın anlatımı var. "iffeti koruyanıyla", " müminelerin bağımsız olanlarını eş almaya güç yetirmesiyle" "kölesiyle", "inanmış hür kadınıyla", "ellerinizin altındaki mümin köle kızıyla" ifadeleri ile meallerde ne anlatılıyor? Lütfen bir dost açıklaya bilir mi? Diyelim ki askerden gelmiş ve iş sahibi bir oğlum var ve bir yuva kurmak, evlenmek istiyor. Kitap bu günüme, bana hitap ettiğine göre şimdi ben ona na diyeyim? -"Oğlum. Bizim kölemiz yok ki", yahut "elimizin altında bir stepnemiz yok ki" mi diyeyim? Bir de o kız evlendikten sonra yabancılarla aşırı cinsel ilişkiyi alışkanlık haline getirmedi de iki kere uygunsuz davrandı. Yutacak mıyız? Yaşar Nuri Öztürk "...bir fuhuş yaparlarsa..." diye yazmış. "bir fuhuş" ne demek. Niye imtiyazlı (yarı yarıya) ceza. Bu tek başına işlenen bir eylem değil. Ortağına niye ceza yok Fahşa/fuhuş kelimesinin mânâsı aşırı hukuksuz cinsel ilişki mi? Lütfen bir bilen açıklayabilir mi? Teşekkürler. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (23. August 2018 Saat 06:20 AM ) değiştirilmiştir. |
Bookmarks |
Etiketler |
nisa, suresi |
|
|