hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TARİH > Kuranda adı geçen diğer Salihler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 3. November 2011, 07:45 PM   #1
ozaner
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 35
Tesekkür: 7
19 Mesajina 40 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
ozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud of
Standart kıssaların güncel dili

Şanı Yüce Rabbimiz Kuranda bir takım olaylar anlatır,bize bu anlatılanları şöyle bir inceleyelim .Kıssalar Nedir Kıssa dediğimiz K-s-s" kökünden türeyen kıssa kelimesinin (çoğulu kasas) anlam yapısı incelendiğinde kökeninde kesmek, açıklamak, anlatmak, izini sürerek adım adım takip etmek, haber vermek, göğüs, göğüs kemiği, göğsün başı, bir şeyin ortası gibi anlamları taşıdığı görülecektir. Geçmiş eserleri, izleri açığa çıkarmak, bu suretle insanların unutmuş bulundukları veya gafil oldukları olayları dikkatleri üzerlerinde yoğunlaştırmak. İşte bundan dolayıdır ki, bu iş için hikâye lafzını ıtlak etmek doğru olmaz; zira "hikâye", gerçekte vaki olmamış durumlar için de kullanılabileceği halde, "kıssa" geçmişte gerçekleşmiş, fakat unutulmuş olayları, doğru bir biçimde bildirerek, ders almaları için insanları o zamanda yaşatmayı amaçlar



Kuranda kıssalar konusu çok uzun bir konu olup bu gün biz Kıssaların sonuçları ile ilgileneceğiz.Yanı Kıssalar gerçek midir.Gerçekse nasıl gerçekleşmiştir. Bu konularla değil, buradan çıkacak dersler neler olabilir Hangi boyutu bizi daha fazla ilgilendirir bunun üzerinde duracağız. Kıssalara genel olarak baktığımızda her ne kadar ayrı konular işlense de sonuç itibarı ile ortak bir noktada birleşmekteler. Peygamberler genel olarak ne zaman sıkışsa Allah celle bir pencere açarak geçmişten bir kesit hatırlatarak bir bakış açısı kazandırmaktadır.Olaya bu bağlamda bakmak faydalıdır,çünkü bütün Peygamberlerin mesajı ortak ve yine toplumda verilen tepkilerde ortak olmakta 35/43 yeryüzünde böbürlenmelerini artırdı, [Allah'ın mesajlarına karşı] şeytanî itirazlar geliştirme [çaba]larını… Halbuki, bütün şeytanî tuzaklar [sonunda] sadece sahiplerini yutar; yoksa onlar, önceki [günahkar]ların [sürüklendikleri] yoldan başka bir şey mi bekliyorlar? Sen Allah'ın tuttuğu yol ve yöntemde hiçbir değişiklik göremezsin; evet sen, Allah'ın yolunda ve yönteminde bir sapma göremezsin

Yani Hz İbrahim le Hz Muhammed arasında karşılaştığı olayların mantığı açısından fark yoktur aslında, bunun için geçmiş kavimlerinde aynı süreci yaşamış olması olayları toptan ve dıştan görme fırsatının verir.Bu durum olayların için de zaman zaman görülemeyen hakikatların daha net görülmesini sağlar .Bu açıdan kıssaların anlatılması önemlidir.Dahası Rabbimiz olayları tek düze değil değişik zaman ve mekan boyutları yanı farklı yönlerden inceleterek anlatır. Sağlıklı bir sonuç çıkarılmasını sağlamıştır, tabi bakabilenler için .

Bu arada kıssaların değerlendirilmesinde önemli bir sorunumuz var. Kıssaların mantık ötesi ,kesik ve bağlantısız yaklaşımı hiç dikkate alınmadan değerlendirirken özellikle son dönemde, ucu açık ve daha çok zorlamaya dayalı mantığa yakın yaklaşımlar, Eliaçık ve gönlü açık yazarlar tarafından ortaya atılmaktadır.Ancak mantığa yaklaşık bu düşünceler daha çok kaynağa ihtiyacı bulunmaktadır. Bu yaklaşımların tarıhselliği daha çok geçmesi yanı süreçsel değil,sonuçsal yaklaşımın ön plana çıkması gerekmektedir.Elbette süreç sonucu etkiler ama ağırlık sürece verildiğinde ve detaylandığında sonucun ahengini yakalamak mümkün olmayabilir.Bazı örneklerle izah edelim :

Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani o, dertli dertli Rabbine niyaz etmişti. Kalem 48



Zünnun'u da (Yunus'u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: "Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!" diye niyaz etti.Enbiya 87

Buradan çıkacak sonuç neydi , eğer Allahın dininin tebliğini terk edersek, bizde balığın karnına mı düşeriz olmalıdır.Peki şu bakış açınsa ne dersiniz ;Yukarıdadki ayettede belirtildiği gibi ,Tebliğ terk edenler,yanı hakikatın ışını kaybedenler,Karanlık ümitsizlik çaresizlik, dar bir bakış açısı ile bunalıma girip kalmak gibi ne dersiniz ,zaten ayette belirtilen ruh hali bu değimlidir. Karanlıklar zümitsizlik ve çaresizlik içinde kalmak yol bulamamak bu işin asıl cezası değimlidir Hemen bakalım

Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur Hud 9

Bir bela olmayacak zannettiler de kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah tevbelerini kabul etti. Sonra içlerinden çoğu yine kör ve sağır oldu. Allah onların yaptıklarını görmektedir Maide 71

Demekki her zaman balığı karnına düşmeyi değil o psikoloji yaşama işaret edilmektedir

Musa Peygamberden birkaç kesit inceleyelim;

Musa dedi ki : "Ey Firavun! Ben alemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim Araf 104



(Sihirbazlar), Ey Musa sen mi (önce) atacaksın, yoksa atanlar biz mi olalım? Dediler Araf 115



Biz de Musa'ya, "Asanı at!" diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor Araf 117

"Musa'nın ve Harun'un Rabb'ine " dediler Araf 112



Yukarıda bir olay anlatılmaktadır. Sihirbazlar ,düzenbazlar hilekarlar .Planların projelerini dala vere üçkağıtlarını göz boyamalarını ortaya attığında bizimde aynı türden şeyler mi ortaya atmamız mı gerekiyor. Yada alemlerin Rabbinin gösterdiğini uygulamamız gereki Nitekim Musa da Rabbine yöneldi VE Rabbim dedi Rabbi de ona Biz de Musa'ya, "Asanı at!" diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor Araf 117

ve sihirbazların sihirleri dolanrıcıların hileleri. Borsacıların manıplasyonları dökulüverdi.Haşa Musa da onlar gibi yapsaydı acaba ne olurdu. Yada Sihiri üçkağıdı darbeyi çok iyi bilen Fravunun adamları İman edermiydi.Bu işi iyibilen adamlar niçin kendi inaçlarını terk edip Musanın Rabbine iman etmişlerdi.Daha iyi hile yaptığı göz boyadığı veya asasının onların ortaya attıklarını yuttuğu için insanlar kendilerinden daha iyi hile yapıldı diye karşısındakilerin inancına geçer mi. Ozaman başka bir okuma geliştirilmeli değilmi ?Firavunun teorisyenlerinin ortaya attığı ve Musa ya Allah tarafından işaret edilen düşüncelerin yutulup yok edilmesi olayı olmasın mı Peki buradan hangi sonuç çıkar çok belli değil mi.

Sonra Musa asasını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor Şuara 45

Onlar (iplerini) atınca, Musa dedi ki: "Sizin getirdiğiniz sihirdir. Allah onu boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmezYunus 81

Musa cevap verdi: Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir Şuara 24

Demek ki kıssaların kendine has bir dili var ve bu dil Kuran tarafından bize öğretilmekte ,Kuranın tümlüğü içinde bu dil açık ve net bir şekilde anlatılmaktadır
,Miraç olayına bir bakalım Şimdi siz onun gördüğü üzerinde kendisiyle tartışıyor musunuz? Andolsun ki, Onu bir başka kez daha inişte gördü. Sidretu’l-Münteha’nın yanında. Barınma (Me’va) cenneti onun yanındadır. O zaman O gördüğünde Sidre’yi kaplayan kaplıyordu. Göz kaymadı ve (sınırı) aşmadı da. Andolsun ki o Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.’ Necm, 53/12-18

Yani buradan çıkarılıacak sonuç ,Vay be ne ulaşılmaz peygamberimiz var.Tüm peygamberlerden üstün ve yer gök onun emrinde hiç bir varlığın ulaşamadığına ulaşıyor mu demek gerekli ve sık sık da söylenmektedeır.

Yoksa Alemlerin Rabbi olan Allah kendine iman eden kullarına zaman zaman bir kapı açarak varlık alemi hep sizin zannettiğiniz gibi değil Eğer HAKEDERSENİZ takvanız ve onurlu duruşunuzu bozmazsanız varlık aleminin farklı pencereleri açarak size bir farklı boyut gösterir ve siz o muştu ile farklı bir algı sahibi olarak o güne kadar yapamayacak sandığınız şeyleri yaparsınız mı demeli.



Alemlerin Rabbi olan Allah Kıssa dediğimiz zaman zaman farklı boyutta pencereler açarak,İnsanın din algısını geliştirmek pekiştirmek dahası Rabbinin gücünü kudretini idrak ettirerek olayların nasıl ceryan ettiğini farklı zamanlar da da nelerin ve özellikle aynı durumların olduğunu göz önüne sermektedir.

Önemli olan Kıssaların dilini iyi okumak Onu bir hikaye kitabı gibi okursak,Kuran edilgen bir kitap olmaktan kurtulamaz.Oysa Yer yüzünün en güçlü en devrimci kitabıdır,tarihselci yaklaşımlar bu kitaba verilen en kötü damga olacaktır. Zira bu bir Tarih kitabı değildir. Kıssaların Kuranın kendi dilinden okumak önemlidir. Bu bakış açısının geliştiremediğimizden buralarda ve bu hallerde değilmiyiz.

Konu ozaner tarafından (3. November 2011 Saat 08:15 PM ) değiştirilmiştir.
ozaner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ozaner Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (3. November 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
dili, güncel, kıssaların


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:15 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam