hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Hac ve Kurban

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 31. August 2017, 07:47 PM   #11
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm, değerli kardeşlerim,

Müzakerelerimize ışık olması dileğiyle.

MESCİD
مسجد [mescid], سجد يسجد [secede, yescüdü] fiilinin mimli mastarı [mekân ismi] olup, “secde edilen/ettirtilen yer” demektir ki bunun, bugün kılınan namazlardaki secde yeri ile alâkası yoktur. Bu; “aykırı düşünen, aykırı hareket eden kimselerin ikna edildikleri, gerçeğe boyun eğdirildikleri, onların da teslim olup gerçeğe boyun eğdikleri yer”; kısaca “eğitim-öğretim, ikna alanı” demektir.
Bu anlamı itibariyle mescid, “salâtın zihnî boyutlarının uygulandığı alanlar”dır. Musallâ ise, salâtın hem zihnî hem de sosyal desteğin mâlî yönlerinin geniş katılımla uygulandığı alan”dır. Rasûlullah, salâtı, dar çerçevede mescidde; geniş çerçevede [bayram, haftalık toplantı, cenaze, savaş hazırlığı gibi kalabalık katılımlarda] ise “musallâ”da icra etmiştir.
Öyleyse, ص ل و [salv] kökünden türeyen salât ve türevlerinin, malum “namaz”la hiçbir ilgisi yoktur. Evet, salât'tan başka birşey olmakla birlikte “namaz” da Kur’ân'da mevcuttur; o da Allah'ın emridir. Dolayısıyla, her mü’minin namaz görevini de yerine getirmesi gerekir.

“Mesacid” sözcüğü, “secde etme yeri” anlamındaki “mescid” sözcüğünün çoğuludur. Burada bu sözcükle sadece müslümanların mescitleri, camileri kastedilmeyip tüm ibadet yerleri kastedilmektedir. Yani hıristiyanların kiliseleri, Yahudilerin havraları bu kapsama girmektedir. Hatta insanlık için evrenin her yanı secde edilebilen yer kılındığına göre tüm evren kastedilmektedir. Yani hiçbir yerde Allah’a şirk koşulmaması istenmektedir. Özellikle de mescidlere dikkat çekilmiştir.


Mescidlerin Allah için oluşu

Hacc 26

Bir zamanlar Kâbe’nin yerini İbrahim’e, “Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada kıyam edenler (zulme baş kaldıranlar), secde edişin hanifleri (Allah’a boyun eğmeyi sağlayan hanifler) için evimi tertemiz et!” diye hazırlamıştık.



Allah ile birlikte herhangi birine yalvarma

Mescidlerde, namazda sadece Allah’a dua edilir. Kesinlikle bir başkasının adı bile anılmaz. Başkasına yönelinmez. Sadece ondan yardım dilenir. Gelenekçiler genellikle bu ayetin Yahudi ve Hıristiyanların Allah ile birlikte İsa’ya Musa’ya Meryem’e de dua ettiklerinden bahsederler. Kendi üzerlerine hiç almazlar. Başta Medine Rasülüllah’ın türbeleşmiş kabrinin dünyanın ikinci büyüklükteki mescidin içinde bulunduğunu, Eyüp sultanların, Hacı Bayramların türbeleşmiş mezarlarının camilerde olduğunu saf kimselerin onlara yüz sürüp onlardan medet umduklarını görmezler. Ayrıca Cami içindeki hem de Kıble yönünde Muhammed, Ebubekir, Ömer, Ali, Osman gibi tabloların ne gereğinin olduğuna bakmazlar. Biz burada iki konuya değineceğiz. Birincisi tahiyyat ikincisi türbeler.



Mescid, "eğitim-öğretim verilen, insanların Allah'ı tanıması için çalışılan ikna alanları"; Mescid-i Harâm da, "dokunulmaz, bağımsız, özerk ilâhiyat okulları" demektir.
Burada, Mescid-i Harâm'dan[dokunulmazlığı olan mescitten]alıkoyan kimseler ifadesiyle kastedilenler, ilâhiyat eğitim-öğretimini bilinçli olarak baltalamaya çalışan kesimdir. Onlar, Mescid-i Harâm'ı kendi malları sayıyor, izin verdikleri süre ve nispette mescitlerden yararlanılmasına izin veriyorlardı. Bu hususa Enfâl Sûresinde de dikkat çekilmişti:
(Enfâl: 34) Ve onların, kendileri Mescid-i Harâm'ın velileri olmadıkları hâlde ondan menedip dururlarken Allah'ın kendilerine azap etmemesi için neleri var? Onun velileri sadece muttakilerdir. Velâkin onların çoğu bilmiyorlar.
(Bakara: 217) Sana harâm aydan ve onda [o harâm ayda] savaşmaktan soruyorlar. De ki: "Onda savaşmak, büyüktür. Ve Allah yolundan alıkoymak, O'nu ve Mescid-i Harâm'ı inkâr etmek ve onun [Mescid-i Harâm'ın] halkını [hacc ve umre yapanları] oradan çıkarmak, Allah yanında daha büyüktür. Ve fitne, öldürmekten daha büyüktür." Onlar, eğer güç yetirirlerse, sizi dininizden döndürmek için sizinle savaşmaktan hiçbir zaman geri durmazlar. Sizden de her kim, dininden döner ve kâfir olarak can verirse, artık onların bütün amelleri, dünyada ve âhirette boşa gitmiştir. Ve işte onlar, ateş'in ashâbıdır. Onlar orada sürekli kalanlardır.
(Ra'd: 27–29, 31) Yine o küfretmiş olan kimseler, "Ona Rabbinden bir Âyet indirilmeli değil miydi, eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yerin parçalandığı veya ölülerin konuşturulduğu bir Kur'ân olsaydı…" diyorlar. De ki: "Şüphesiz Allah, dilediğini şaşırtır ve gönülden bağlanan kimseleri; inanan ve kalpleri Allah'ı anmakla yatışan kişileri Kendisine kılavuzlar." Gözünüzü açın! Kalpler yalnız ve yalnız Allah'ı anmakla yatışır/tatmin olur. İman etmiş ve sâlihâtı işlemiş kimseler; tuba [güzellikler, müjdeler] ve güzel dönüş yeri sadece onlar içindir. Aslında emrin tümü Allah'ındır. İman edenler hâlâ anlamadılar mı ki, eğer Allah dilemiş olsaydı, kesinlikle insanların tümüne hidâyet ederdi. İnkâr eden kimseler, Allah'ın vaadi gelinceye kadar, yaptıkları dolayısıyla ya başlarına çetin bir belâ çatacak veya yurtlarının yakınına inecek. Şüphesiz Allah verdiği sözden dönmez/miadını şaşırmaz.
Mescitler yerli-yabancı herkesin ortak yeridir. Mescid-i Harâm dâhil hiçbir mescit üzerinde kimse hakk iddia edemez. Mescitler, Allah için olup onların mülkiyeti insanlığa aittir, dolayısıyla oranın kralı, valisi, kaymakamı olmaz; ancak hizmetçileri, öğrencileri ve öğretmenleri olur.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur,
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 31. August 2017, 08:12 PM   #12
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Biz yukarıda da belirttik ki anlayışımızın ortak noktaları yanında ayrılık gösteren bazı görüş farklarına sahibiz.
Bizim anlayışımıza göre bu ayetlerde geçen işaretler Allahın varlığını vurgulayan işaretler olarak ayette yer almış değildir. (Allahı arayan her yerde ve her şeyde Allahı bulur, her şey Allahı işaret eder. Fakat konu bu değil. Konu hac).
Buradaki işaretler yukarıda belirttiğim gibi (ki linkini de verdim) Sina Tepesi ki müslümanların toplandığı tepe olup, yapısı itibari ile İslam ekonomik ve sosyal yaşamını sembolize eder. Merve Tepesi de yapısı itibarı ile müşrik ekonomik ve sosyal yaşam tarzını gösterir. Kabe ise putperestliğin sembolüdür. Bir de -mescid il haram- var ki kollektif yaşam süren bir topluluk

İşte bu ayette geçen şeair/işaretler burada kısaca, verdiğim linkteki makalelerde etraflı şekilde anlatılmıştır.

Konu benim yönümden belirginleştirilmiş olup Sayın dost1 den bazı yönlerden farklılıklar göstermekte olup konunun 3. kişilerce de anlaşıldığını kabul ederek Sayın dost1 e saygılarımı ve teşekkürlerimi de ileterek son veriyorum.

Daha yazıyı bitirmeden Sayın Dost1 in Mescid ifadesini mekan olarak da tanımlamasındaki açıklamalarına katılabilmem katiyetle olanaksız. Dikkat ederseniz meclis dendiği zaman iki şey anlarsınız:a)Milletvekillerinin meydana getirdiği topluluk, yani insan unsuru ve b)yapıyı /binayı anlatan TBMM.
Fakat haram kelimesinin anlamlandırılması, ....
bence uygun değil. Haram,bize göre ortak ,ortak kullanılan, ortaklık anlamındadır. Mesela, mescidi l haram, ortak yaşam kuralları olan topluluk/kollektivist topluluk
Bir ara eski yazdıklarımdan alıntılarla açıklama yaparım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (23. May 2020 Saat 07:45 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 31. August 2017, 10:07 PM   #13
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Galip bey şiar kelimesini başka bir açıdan şöyle düşünebiliriz.

Hacda yapılan
belli ritüeller var.

Safa merve arasını say etmek.3 gidiş 4 geliş.Bu kuranda yasaklanmıyor.
Bu gidiş gelişler neticesinde bırakılan ayak izlerinin gökyüzünden görünüşü ALLAH isminin arapça yazılışıdır.(bu allah işareti anlamına geliyor.)

Ayrıca bitkilerde,insan vücudunda,kalp atışında,dna yapısında bulunan matematiksel bir düzen var.bknz.altın oran
(allahın yaratma sanatında kullandığı oran)

İşte bu oran,belli bir uzunluğun kısa kenarının uzun kenarına 1,618 oranında gelecek şekilde kesilmesidir.

İki kutup arasındaki altın oran noktası mekkeden geçer.
İşin ilginci insanlarca belirlenen greenwich "0 noktasının" da altın oran noktası mekkedir.

Yani dünyanın altın oran (karasal)noktası mekkedir.(diğer 3 nokta okyanustadır)

"Bekke"kelimesi,geçtiği ayetin altın oran noktasıdadır.
Altın oran sayısı aslında pi sayısı gibi irrasyonel (sonsuz)bir sayıdır.Fakat 1,618 kısmı sabit olup devam kısmı kullanılmaz.
1,618=altın oran
16/18 ayeti "...onu sayamazsınız."

İnsanlar hac yapmaya,22. Paralelden başlar.22. Sure hacc suresidir.
(bunlar internetten edindiğim bilgiler)

"Şiar" kelimesi bir de, "budn"hayvanlar için kullanılmıştır.

Biz dikkat etmesekte evcil hayvanlar bizim için çalışır.
Örneğin tavuk diğer kuşlardan farklı olarak hergün hamile kalır.hergün yavrusunun alınacağını bile bile yine hamile kalır.Ve onun kanatları olmasına rağmen uçup kaçamaz.Ve tam avcumuza sığacak kadardır yumurtası.

Bütün canlılar yavrusunu doyuracak kadar süt üretirken.inek fazla fazla üretir.

Hemen hemen Bütün meyve veren ağaçlar,bizim üstüne çıkabilmemiz için tasarlanmıştır.Mesela kavak ağacı uzundur ve yan dalları yoktur.

Bunun gibi etinden faydalandığımız(budn) hayvanlar sanki bizim için büyümüşler gibidir.

Belki bu düşünenler için allahın varlığının işaretidir.ayetin devamında onu sizin hizmetinize verdi.der

Bu da farklı bir bakış açısı olsun.

Konu yolcu42 tarafından (1. September 2017 Saat 05:52 AM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. September 2017, 07:25 AM   #14
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Allah'ım!...
Aklımı yerinde tutabilme kuvveti verdiğin için
şükranlarımı sunarım.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (1. September 2017)
Alt 1. September 2017, 09:27 AM   #15
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

http://hanifler.com/showthread.php?t=1323
Verdiğim bu linkte bir yazı var. Kuran ayetleri madem tatmin etmiyor, bari İnciLden de verelim ki belki tatmin olunur. Ancak kurban kesma ile kurban olma arasındaki farkı bilmek gerekiyor.

Yazı şu:
KURBAN OLARAK KENDİNİZİ SUNUN:

“Öyleyse kardeşlerim, Tanrının merhameti adına size yalvarırım: BEDENLERİNİZİ diri, kutsal Tanrıyı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur.” (İncil. Rom.12/1)

Kurban kesme geleneğinin tarihi çok eskidir. İlk çağlarda insanlar doğa olaylarının Allah’tan geldiğini sanırlardı. Bir yer oynaması, bir yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangınlarla ya da yanardağların etkinliğe geçerek binlerce kişiyi öldürmesini Allah’ın öfkelenmesine ve öfkesini insanlardan çıkarmasına bağlarlardı. Sanırlardı ki Allah kan istiyor.

Oysaki Allah’ın kan istediği, kurban istediği yoktu. Niye istesindi ki? Onları yaratan O idi. Niye yarattığı diğer yaratık insanı buna alet etsindi kİ?
Bu asırlardan beri süregelen bilgisizliğe dayanan bir gelenekti.

Geçenlerde bir ilahiyatçımız televizyonda yanıt veriyordu, “Hayvanının canına kıyacağıma parası ile yoksullara yardım etsem olur mu?”
“Hayır!” diyordu ilahiyatçımız “Allah kan ister, illa ki kan akacak.
Bu Müslüman ilahiyatçımızın bu sözü üzerine hemen Kuran’daki şu ayet geldi gözümün önüne:

“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır.” (K. 22/37)

Allah’a karşı gelmemek ne demektir? Allah’a karşı gelmemek demek; genel doğrulara, ortak değerlere, olumlu kavramlara, yüce duygu ve düşüncelere, yerinde davranışlara karşı gelmemektir. Bu ortak değerleri üstün tutup Hakka saygı duymaktır. Dinsel deyimle özetlersek doğru, dürüst, güzel ameller yani salâtı ikâmedir. Bu güzel davranışların aksi bir davranışa girersek Allah’a karşı gelmiş sayılırız.

Yukarıda Kuran’dan alıntıladığım ayet de bunu anlatmaya çalışıyor ve “O’na sizin takvanız ulaşır!” diyor.

Takva yalnız tapınma ile olmaz Salih amellerle olur ve Allah (Toplumun ortak değer yargısı…) sizin ibadetinize değil Salih amellerinize bakar…

Anlatmaya çalıştığım bu gerçeğe İncil’de şu ayetleri ile değinir:
“İyilik yapmayı, sizde olanı başkalarıyla paylaşmayı unutmayın. Çünkü Tanrı bu tür kurbanlardan hoşnut olur.” (İncil. İbranilere,13/16)
Görülüyor ki İncil de Kuran da aynı ortak değerleri anlatmaya çalışıyor. Ne var ki insanlar kendi zanlarının doğrultusunda gidiyor.

Yine İncil iki yerde konuya şu ayetlerle değiniyor:
“Gidin de, -Ben kurban değil, merhamet isterim- sözünün anlamını öğrenin.” (İncil. Matta, 9/13. 12/7)
Bilin ki kutsal kitaplar insanlardan kurban, kan değil merhamet istiyor. İyilik yapmayı, ihtiyacından fazlasını paylaşmayı istiyor…
Allah da (toplumun ortak değer yargısı…) iyilik yapmanızı, insanlara ve hayvanlara sevgi ile yaklaşmanızı istiyor.
Doğru, dürüst temiz bir insan olarak Allah’a kendinizi sunmak dururken; hayvanın kanını akıtarak, etini dağıtarak sorumluluktan kurtulmak ne dereceye değin doğrudur?..
Av. Eren Bilge, 13.11.2010

*****************
İçinizdeki hayvanı KURBAN edin

Sayın D.Ali Ercan ın bir ifadesi


Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (3. August 2020 Saat 06:30 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. September 2017, 10:04 AM   #16
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Galip bey,cevabınız bana ise,ben zaten kurban konusuna olumsuz bakıyorum.

Hac konusunda iki tür ibadetin olduğunu,(beytil haram ve mescidil haram kapsamında iki tür)

Beytil haram,beyt,ifadesiyle kabede yapılan ritüeleri,ve aslında şirk faaliyetleri dışında bunların gücü yetene yüklenmiş görev olabileceğini.(aliimran97)(bakara158)(bakara198-199)(22/29)(beyt,arafat,safa,merve.....)

Mescidil haram olarak beytin bir eğitim,konferans evi görevinin de olduğunu,ancak bu ibadetin müşrikler tarafından engellendiğini, düşünüyorum. (büyük ihtimal müşriklik faaliyetlerini kapsayan bir eğitim ve konferans veriliyordu,ibrahimi eğitimin,hanif öğretilerinin yapılmasına izin verilmiyordu)

(1. sayfada ki hac konusu ve haram konusu yazımı,(daha açıklayıcı olması için ve hac konusunda fikrim biraz değiştiği için)değiştirip ayet no ekledim.

Konu yolcu42 tarafından (1. September 2017 Saat 02:59 PM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. September 2017, 05:40 PM   #17
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Sayın yolcu42.

Maksadım sana yardım ile seni düzgün bir şekilde bilgilendirip kazanmaktı. Bu güne kadar hiç böyle bir şey yapmamış , kimse ile bu kadar ilgilenmemiştim. Fakat sen, sana nakşedilen ve sende peşin hüküm halini alan bazı olumsuz bilgilerden kurtulamadın ve de kurtulamıyorsun. O nedenle sıkı bir bilgilendirilmekten geçmen gerekiyor.
Onun için de ilk evvel, daha önce sana söylediğim Sayın Hakkı Yılmaz'ın bu sitede var olan İŞTE KUR'AN/TEBYİN'ÜL KUR'AN adlı eserini aklını çalıştırarak okuman, beynine nakşetmen; özümsedikten sonra da okuduklarını eleştirecek, "neden?", "acaba?" diyebilecek seviyeye gelmen gerekir.
Bu nedenle belirli bir seviyeye gel; yazında tek bir konuda kal ve ondan sonra sitede Türkiye'nin en değerli analizci ve değerlendirici ve sonuç alıcı insanları ile tanışırsın/yani onların yazdıklarının esasını anlayabilir, onlardan yazılarına cevap alabilir, fikren ruhen ve bilgi yönünden gelişirsin.
(Bak arkadaşım sana son bir şey. Bu yazının bulunduğu konular tablosunu içeren sayfa var ya ,ilk iş olarak işte oradaki bütün yazıları da okuyuver. Olur mu?)
Sana saygı ve sevgiler.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (1. September 2017)
Alt 1. September 2017, 06:20 PM   #18
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Teşekkurler galip bey.gerçekten benim amacim buraya gelip ukalalık yapmak değildi.
Ben kuranı defalarca okumuşumdur.ve arapça öğrendim.ve bunun ilahi kitap olduguna ikna oldum allaha şükür.

Dediğinizde haklısınız.
Başlarda konulara sazan gibi atladım diğer yazıları okumadan.Bunun da sebebi vardı.Her yazı kuran diye başlayıp rivayetlerle son buluyordu.
Fakat gerekli gördüğüm yazıyı(özellikle cvp verdiğim yazıyı) okuyorum .

Sakın yazılarımı çok bilmişlik yaparak yazdığımı düşünmeyin.
Sadece ayetleri beraber inceleriz diye akılda soru işareti bırakan noktaları yazmaya çalıştım.

Konudan konuya atlamam ise biraz sizin sorularınızdan kaynaklandı

Konu yolcu42 tarafından (7. September 2017 Saat 02:00 PM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
yolcu42 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (1. September 2017)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
kurban, nasıl, var


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:29 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam