hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 4. August 2010, 09:07 PM   #1
FuRKaN03
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2010
Mesajlar: 6
Tesekkür: 1
5 Mesajina 9 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
FuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud of
Standart Namaz ile ilgili bir kaç soru...

Selam herkese,

yaklaşık 8 aydır Kuran odaklı İslam hakkında kendimce bilgilenmeye ve uygulamaya çalışıyorum. Daha önce okuduğum yazılar ve konuştuğum insanlar doğrultusunda Salat-ul vusta'nın orta namaz, yani sabah ve akşam namazı arasında gün içerisinde kılınan bir namaz olarak biliyordum. Ancak Hakkı Yılmaz'ın görüşlerine göre Cuma namazı. 'Ve gecenin ilk vakitlerinde de kıl' ayetin son bölümü yani, aslında akşam namazının tam vaktini tanımlayan bir söz olduğuna dair hemfikir kişiler buldum. Bir alman Kuran odaklı İslam sitelerinde okudum. Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim.

Ayrıca burada Salât'ın geleneksel olarak öğrendiğimiz Namaz olmadığını, fakat Namaz'ın bunun bir parçası olduğunu anladım. Çevremizdeki insanlara destek de bunun bir parçası. Zihinsel yönünü anladım ama mali yönü tam olarak anlamakta zorluk çekiyorum. Zekat değil ama öyle gibi bir şey mi acaba? Kurana göre Salât Namaz ve çevremizdeki insanlara yardım (maddi ve manevi) mıdır yoksa daha kapsamlımıdır? Hakkı beyin bir çok makalesini okudum ama bazen anlamakta zorluk çekebiliyorum, dini konularda daha çok Almanca yazı okuduğum için olsa gerek. Bu konuda da yardımcı olursanız sevinirim.

Şimdiden çok teşekkürler,
Allah'ın barışı ve merhameti üzerinize olsun,
Furkan...
FuRKaN03 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
FuRKaN03 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (5. August 2010), Miralay (5. August 2010)
Alt 4. August 2010, 11:28 PM   #2
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Selam kardeşim.

Bende salat'ın ne olduğunu sonradan bu siteden öğrendim, daha önce geleneksel uydurma bakış açısına sahiptim, sitede bu konuda bolca çalışma mevcut ancak acizane şunu göstermek isterim..
Kuranda Namaz yazan yerlere, Zihni ve Mali İmar diye okuduğunuzda ayetler gayet tutarlı bir anlam kazanıyor.. Örneğin ;

MA'UN SURESİ

1. Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı!


2,3. İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir.


4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,


5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.


6. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar.


7. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.

Dİyanet İşleri Meali...
---------------------

Bu surede göreceğiniz gibi namaz = Salattır. Zaten Salatın tersinin ne olduğu sure içerisinde anlatılıyor, yani salatı gösteriş için yapanların yada yapmayanların hali surede belli, yoksulu yedirmeyi teşfik etmeyen ve yetimi itip kakan (tersi; işte mali imar)...

Bu sadece mali imarın bir yönü, esaslı baktığınızda sosyal yardım amaçlı tüm kurumlar mali imar kapsamına giriyor, buna asker, polis, hastahane, postahane, aş evler, yetimhaneler, bakım evleri, okullar, eğitim kuruluşları hepsi dahil... Ancak bazıları bunları gösteriş amacıyla yapıyorlar, etrafınıza bakınız, gösteriş amacıyla sosyal yardım yapan şirketlere bakınız, amaçları ya vergiden kaçırmak yada halka şirin gözükmek, onlar aslında yetimi doyurmayı teşvik etmiyorlar, onlar sadece mal biriktiriyorlar ve bu geçici hayatın acı sonuyla karşılaşacak ve yaptıkları herşeyden hesaba çekilecekler. Biriktirdiği mallar ise kendilerine derin bir iç acısı olacak. O mallarda pek çok ihitiyaç sahibinin hakkı vardı, bunu göremediler.
-----------------------
Salatı asıl dinin merkez emrini çok iyi anlamalıyız, Allah saçma sapan hareketleri emretmedi, zaten onlar ıslık çalıp el çırpmaktan ileri değil, kimseye bir faydası olmadığı gibi onlar bir iyilik de değil. DÜşünün hangimizin salatı mükafatlandırılmaya yada boşa çıkarılmaya daha uygundur?

Bu suredeki gibi diğer surelerdede namaz ve sure arasında anlam bozukluğunu farketmeniz lazım, namaz kılmakla yoksulu yedirmek arasındaki bağlantı da neyin nesi? Allah konuyu bir an dağıtıp sonra tekrar mı topluyor? HAYIR salat (namaz) bize şimdiye kadar öğrettikleri saçmalıktır, şimdiye kadar ki öğrendiklerimiz Kuranda hem yoktur hem de uydurma rivayetlere dayanmaktadır. Aksi taktirde müsülüman olup bu kadar sefiilik çekmek mümkün değil, geleneksel din anlayışı islamın önündeki en büyük problemdir ve ne yazıkki hala kimi otoriteler tarafından halkı ve insanları güdmek amacıyla kullanılıyor...

Konu hiiic tarafından (5. August 2010 Saat 11:09 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 7 Kisi:
40tr40 (5. February 2013), Barış (5. August 2010), dost1 (9. August 2010), merdem (7. February 2013), mesud (19. May 2015), Miralay (5. August 2010), SORUİŞARETİ (11. August 2018)
Alt 4. August 2010, 11:40 PM   #3
ÖmerFurkan
Site Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 450
Tesekkür: 33
85 Mesajina 163 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
ÖmerFurkan will become famous soon enoughÖmerFurkan will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
FuRKaN03 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam herkese,

yaklaşık 8 aydır Kuran odaklı İslam hakkında kendimce bilgilenmeye ve uygulamaya çalışıyorum. Daha önce okuduğum yazılar ve konuştuğum insanlar doğrultusunda Salat-ul vusta'nın orta namaz, yani sabah ve akşam namazı arasında gün içerisinde kılınan bir namaz olarak biliyordum. Ancak Hakkı Yılmaz'ın görüşlerine göre Cuma namazı. 'Ve gecenin ilk vakitlerinde de kıl' ayetin son bölümü yani, aslında akşam namazının tam vaktini tanımlayan bir söz olduğuna dair hemfikir kişiler buldum. Bir alman Kuran odaklı İslam sitelerinde okudum. Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim.

Ayrıca burada Salât'ın geleneksel olarak öğrendiğimiz Namaz olmadığını, fakat Namaz'ın bunun bir parçası olduğunu anladım. Çevremizdeki insanlara destek de bunun bir parçası. Zihinsel yönünü anladım ama mali yönü tam olarak anlamakta zorluk çekiyorum. Zekat değil ama öyle gibi bir şey mi acaba? Kurana göre Salât Namaz ve çevremizdeki insanlara yardım (maddi ve manevi) mıdır yoksa daha kapsamlımıdır? Hakkı beyin bir çok makalesini okudum ama bazen anlamakta zorluk çekebiliyorum, dini konularda daha çok Almanca yazı okuduğum için olsa gerek. Bu konuda da yardımcı olursanız sevinirim.

Şimdiden çok teşekkürler,
Allah'ın barışı ve merhameti üzerinize olsun,
Furkan...

Benim anladığım..
Destek için elinden geleni yap..Linke tıkla ve dikkatlice oku.
SALAT VE NAMAZ

Dahası YARATICININ huzuruna geldiğinde
A’RAF 55.Rabbinize; boyun bükerek, gizlice/ürpererek yakarın. O, haddi aşanları/azmışları sevmez.

Bu olmadan gerisi yalan
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Ali-imran Suresi, 92)
ÖmerFurkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ÖmerFurkan Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Barış (5. August 2010), dost1 (9. August 2010), Miralay (5. August 2010)
Alt 5. August 2010, 05:26 AM   #4
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Selamünaleyküm

Değerli kardeşlerim; namaz (salat) konusunda gerek bu sitede, gerekse diğer hanif kardeşlerimizin sitesinde çok değerli açıklamalar yapılmıştır.

Salat çok anlam ifade eden bir eylemdir. Salat derken sadece rüku,secde...vb.gibi fiziksel hareketleri anlamayacağımız gibi; sadece sosyal yardım,dayanışma veya sadece Kur'an okuma olarak ta anlayamayız. Kapsamı çok geniş olan bir eylemler bütünüdür.

"Ben salat'tan sadece sosyal yardımlaşma olarak anlarım" diyerek, rabbimizin huzuruna çıkmamayı bahane edemeyiz. Veya tam aksini düşünemeyiz.

Rabbimizin huzuruna çıkarken mali ve sosyal yardımı da yadsımamak gerekir. Zaten madem cemaatle namaz teşvik ediliyorsa, demek ki bu işin bir de sosyal boyutu da var.

Ben çoğu yerde "salat" ile "salaH" (sonu "HA" ile biten) ı birbirine yakın bulurum. Bence asıl olan "salat" bildiğimiz "namaz", "salah" ise, hepimizin bildiği "ISLAH" yani sosyal yardımlaşma olayıdır. Yani "SALİHAT" işlemektir.

Kur'an'ın 100 den fazla yerinde geçen "salat" içerisinde önemli bir şube olan "Kıyam", "rüku","secde" hareketlerini içeren ve bizlere farz kılınmış hareketler bütününü bir tarafa atmamız da doğru değildir.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
aorskaya (6. February 2013)
Alt 5. August 2010, 06:22 AM   #5
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Yine namazla ilgili kafamda oluşan sorulara karşılık; hanif bir arkadaşımızın bana göndermiş olduğu bir cevap mailini sizlerle paylaşmak istedim. Umarım faydalı olur.

1- abdest: yüz ve dirseklere kadar kolların yıkanması, başın ve
ayakların mesh edilmesi. abdesti yalnızca tuvalete gidip gelmek bozar.
Abdestin sırası da farzdır. Yıkanmak abdest yerine geçmez. Ayrıca bu
abdest ritüeli tekrardan yerine getirilmelidir.

2- vakit: sabah (fecr) (sabahın alacalı olduğu vakit yani takvimlerde
belirtilen imsak ve güneş arasındaki zaman) öğle (vusta): öğle vakti
güneşin tepede olduğu vakitten akşam karanlığı çökmeye başlayıncaya
kadar olan vakit. (yani öğle namazı vaktinden akşam namazı vakti
girinceye kadar ki hilal) akşam (işa) (akşamın alacalı olduğu vakit,
yani takvimlerdeki akşam vakti ile yatsı vakti arasında kalan süre)
tabi bu takvimlerde yazan süreler milimetrik olmasa gerek. Şahsen ne
astronomi ilmim ne de konuyla alakalı alet teçhizat kaynaklarımız kafi
olmadığından diyanetin belirlemiş olduğu süreler en sağlam
görünüyor...

3- amaç: ALLAH'la randevulaşmak. Kuran okumak, rabbi tespih etmek, o
gün işlenmiş günahlardan ötürü tövbe ve istiğfar etmek ve de gerek
dünya namına gerekse ahiret namına dua da bulunmak.

4- kıble: Kabe’ye yönelinmeli, olağanüstü koşullarda kıble
bulunamıyorsa doğu da batıda ALLAH'ındır diyerek göz ardı edilebilir.
Ancak buradan milimetrik bir kıble arayışı içinde kılı kırk yarmamızın
zaruri olmadığı ortaya çıkıyor.

5- ses tonu: ne bağırılmalı ne de fısıldanmalı. Ağızdan çıkan sesin en
azından kulak tarafından duyulması sağlanmalı. Cemaatle kılınan
namazlarda ise rüku ve secde bölümleri de dahil olmak üzere imam hep
yüksek sesle olmalı cemaat ise susmalı.

6- tekbir: Tüm komutlar tekbirle verilmelidir. Ancak iftitah
tekbirinde elleri kulağa yahut başka yerlere götürmek vs söz konusu
bile değildir. Sadece dil ile ve biraz da yüksek bir tonla ALLAHu
ekber denilmelidir.

7- kıyam: eller bağlanmadan ayakta durularak Kuran okunmalıdır.
Kuran’ın hepsi ALLAH kelamı olduğundan ötürü her bölüm, her ayet sıra
vs önemli olmaksızın okunabilir. Namazda okunmayacak süre yoktur.
Kitap ele alınarak da okunabilir. Kitabın anahtarı olan fatiha illaki
ibadet olan tilavetlerde kilidi açmalıdır. Beraberinde mealde terennüm
edilebilir.

8- rükû: kıraat bölümü bitince tekbir getirilip rükuya gidilir. Belli
bir süre tesbihat yapılıp tekbir komutuyla direk secdeye gidilir.
(burada altın husus rükûdan doğrulup yani tekrardan kıyama gidilip
tekbir edilmesi değil direkman secdeye gidilmesidir. Çünkü namazın
sırası da farzdır. Ve o da her rekat için kıyam, rüku ve secdedir.
Kuran’da hep bu sıralamayla gelir. (semi ALLAHu limen hamide vs gibi
uygulamalar da otomatikmen devre dışı kalır.

9- secde: alınlarda secde izi kalacak sürede dua edilmelidir. elbette
secde ederek yakınlaş emri doğrultusunda talebin (duanın) en uygun
olduğu an secdedir. uzunca hem dünya hem de ahret için dua etmek en
makbul şey olsa gerek. Secde deki en kritik husus iki secde değil tek
bir secdenin olmasıdır. Secde edip oturmak sonra da tekrar secde etmek
namazı bozar. Çünkü namazda oturmak diye bir şey söz konusu bile
değildir.

10- birinci rekatı tamamladık. Normal şartlarda namaz 2 rekât
olduğundan aynı hareketler bir kez daha yapılıp namaz tamamlanır.

11. namazın tamamlanması: secdeden sonra tekbir komutuyla namaz biter.
(oturmak, tahiyyat, selam vs gibi olguların namazla ilgisi yoktur.
secde bittiği anda namaz bitmiştir.)

12- namazın ardından, oturarak, yan yatarak, ayakta durarak yani her
koşul ve pozisyonda ALLAH'ı tesbih etmemiz (yüceltmemiz) gereklidir.

13- savaş durumunda namaz bir rekâttır. Seferilikde namazı kısaltmak
diye bir şey söz konusu değildir.

14- herhangi bir korkunun hasıl olduğu durumlarda yürüyerek,
gizlenerek yahut binit üstünde namaz kılınmalıdır. Bu tarz namazlarda
kıble de dahil olmak üzere hiçbir şekilsel şart yoktur. Sadece kıraat,
dua ve tesbih yapılarak namaz göz ucuyla da olsa eda edilir.

15- cuma namazı: bizzat meşru otoritenin (imamın) yahut ondan yetki
almış vekillerin cuma günü öğle namazı vaktinde kıldırdığı cemaatle
kılınan normal namazın aynısıdır. kadın erkek her Müslüman’a farzdır.
adı konmuş vakit süresince ticaret yapmak, çalışmak, eğlenmek vs
haramdır.

16- namazın kazası yoktur. bitkisel hayatta bile olunsa namaz asla
terk edilmemelidir.

17- kıraat bölümü müstesna herkes en iyi bildiği dilde rabbine
yakarmalıdır. Kuran’ın haricinde anlamadığımız sözleri rabbe sunmak
saygısızlıktır.

18- namazda ALLAH'ın huzurunda olununduğunun bilinmesi yani huşu
esastır. Kişinin sahip olduğu kültürde saygısızlık olarak kabul edilen
ve sözüm ona belli muteberliğe sahip (vali, başbakan, müdür, patron
vs) insanların yanında yapamadığı hareketleri (sakız çiğnemek, şeker
yemek, geğirmek, yellenmek, sigara içmek saçma sapan vücut hareketleri
yapmak, konuşmak, gülmek, kıkırdamak, üçüncü şahıs ve durumlarla
muhatap olmak vs) ALLAH'ın huzurunda yapması saygısızlıktır.
(farkındaysanız haram, günah yahut namazı bozar demedim ))

19- İslam’da tesettür esastır. kadın erkeğin (mahrem olmayan) beraber
namaz kılmaları, yahut kadınların erkeğin önünde olmaları caiz
değildir. Dolayısıyla erkeklere kadınların imam olması da...

20- Namaza özgü herhangi bir kılık kıyafet yoktur. Ancak Müslüman
tırışkadan insanlarla buluşurken gösterdiği kılık kıyafet, temizlik vs
gibi hassasiyetlerin binlerce katını rable buluştuğu zaman
sergilemelidir.

21- teheccüd: gece kalkıp kuran okumaktır (gecenin üçte birinden fazla
üçte ikisinden az) (kuran’la hücceti tamamlamak) yani gece namazı diye
bir şey söz konusu değildir.

22- her sabah özel kuran okumak farzdır.

23- kadına ayrı namaz erkeğe ayrı ritüeller diye bir şey söz konusu
bile değildir. Mezheplerin uydurmasıdır. Kadın ve erkek aynı şekilde
namaz kılmalıdır. Peygamberin sünnetini takip ediyorum diyenlerin
kadın peygamber olmadan kadına ayrı namaz icat etmeleri gülünç değil
de nedir?

Sonuç olarak namaz Kuran’ın en temel emirlerinden birisidir. Özrü,
telafisi ve kazası yoktur. Kuran’a göre ancak namaz kılanlar dinde
kardeşimizdir, gene yalnızca namaz kılanları uyarabiliriz. Namaza
üşene üşene kalkanlar münafıktırlar. Hiç kılmayanların varın hükmünü
siz düşünün. Evin reisi olan babaların, ailelerine namazı emretmeleri
gerekirse cebren de olsa her vakitte onların başlarında olarak
kıldırmaları farzdır.

Namaz kılmayan bir insan zahiren Müslüman’ım dese de İslamlığı yoktur.
Beynel menzileteyn durumundadır. Kendisine kız verilmez, eşse nikah
altında tutulmaz, vela hukukundan beridir. Ve beradır. Kendisiyle
velayete dayalı her türlü hukuk rafa kaldırılır beri olunulur…

Tabi ki namazı Müslüman gibi kılmak olmazsa olmazdır. Hanif bir
Müslüman’ın Sünni gibi yahut Şii gibi namaz kılması ya da onların
arkasında kılması düşünülemez. Eğer Kuran’da anlatılan namaz kendisine
ulaşmışsa ALLAH’tan değil de kullardan korkarak Sünni gibi kılması
yahut utanarak saklanarak gizleyerek namaz kılması münafıklığının en
çarpıcı alametidir. İsterse keçe gibi üstüne çullansınlar isterse
çetelerini üzerimize salsınlar…

Not: kuran deyip mezhepleşmeyi haklı olarak şiddetle eleştirenlerin,
her kişiye özel kişi adedince farklı namaz uygulamasına sahip
olmalarının İslam’la uzaktan yakından alakası yoktur.

Bu vahim durumun arkasında herkesin öyle ya da böyle geçmişinden,
çevresinden ön kabullerinden şöyle ya da böyle pek çok şeyi farklı
dozlarda namaza bulaştırmalarından ve de bilgi eksikliklerinden
kaynaklanmaktadır.

Hayatında hiç namaz görmemiş hatta ıssız bir adada yaşamış hay’a bile
ayakta dur, dizlerine eğil, ve alın üstü kapan bu arada da kuran oku
rabbi tespih et , dua et ve bunları da günde üç defa ve her vakitte
iki kere yap dersen yapar. Ama işin içine farklı yanlış bilgiler ve
önyargılar girince işin içinden çıkılmaz gibi gözüküyor.

Mağara adamı ne iki secde yapar, ne de rükudan sonra tekrar kalkma
arzusu gösterir. Ne de elini nerede bağlayacağı spekülasyonlarına
girer.

Hamdolsun biz 2007 yılından beri bu şekilde namaz kılıyoruz. Ve ALLAHa
çok şükür ki dünyanın pek çok farklı bölgesinden (Pakistan, mısır,
Suriye, Lübnan, Cezayir, Malezya) tanıştığımız hanif Müslümanların da
bu şekilde namaz kılmaları bizi hakkın yolunun tek olduğu ve eğer
sistematik bir çalışma yapılınca namaz gibi en kritik konuda bile hiç
tanımadan %100’e yakın bir mutabakat sağlanıyorsa her konuda tek
İslam’a ulaşmamızın içten bile olmadığını müjdeliyor.

Selam,saygı,dua ve muhabbetlerimle
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
bartsimpson (25. July 2012), merdem (7. February 2013), murarslan (1. November 2010), SORUİŞARETİ (11. August 2018)
Alt 5. August 2010, 07:47 AM   #6
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

Miralay kardeşimi tebrik ediyorum olayı kökünden kavramış. Allah razı olsun işte bu kadar.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (5. August 2010)
Alt 5. August 2010, 07:51 AM   #7
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Allah razı olsun Ali Rıza abi
Amacımız acizane Kur'an'ı araştırıp, en doğruyu (Rabbimin muradı vechiyle) bularak; sıratı mustakim üzere bulunabilmektir.

Şu işlerimi bir düzene koyayım da sizinle şöyle doyasıya bir sohbet etmek ihtiyacındayım.

Selam,saygı,dua ve muhabbetlerimle.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. August 2010, 09:34 AM   #8
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
"Ben salat'tan sadece sosyal yardımlaşma olarak anlarım" diyerek, rabbimizin huzuruna çıkmamayı bahane edemeyiz. Veya tam aksini düşünemeyiz.
Sevgili Miralay kardeşim, yatak odasında namaz kılarken rabbinizin huzuruna çıkmış oluyorsunuz da namazı bırakıp salona döndüğünüzde rabbinizin hzurundan ayrılmış mı oluyorsunuz? Yani biz dediğiniz gibi namazı öyle kabul ediyorsak rabbimizin huzuruna çıkmamış mı oluyoruz?

Alıntı:
Kur'an'ın 100 den fazla yerinde geçen "salat" içerisinde önemli bir şube olan "Kıyam", "rüku","secde" hareketlerini içeren ve bizlere farz kılınmış hareketler bütününü bir tarafa atmamız da doğru değildir.
Rahmân 6
Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.

Evet bitkiler bile secde etmeyi ihmal etmemişken biz nasıl ihmal edebiliriz ki? Siz kaç tane secde eden bitki gördünüz? Ben secdenin ne olduğunu öğrendikten sonra sayısız secde eden bitki ve hayvan gördüm, hatta kıyam edenler v.s. aralarında mevcut. Keşke bunu daha iyi öğrenebilseydim.

Alıntı:
4- kıble: Kabe’ye yönelinmeli, olağanüstü koşullarda kıble
bulunamıyorsa doğu da batıda ALLAH'ındır diyerek göz ardı edilebilir.
Ancak buradan milimetrik bir kıble arayışı içinde kılı kırk yarmamızın
zaruri olmadığı ortaya çıkıyor.
Buna çok üzüldüm, Allaha bırakıp kabeye mi secde ediyorlar? Oysaki Güneş yada AY kabeden hem daha güçlü, hem daha faydalı hem de daha kutsal. Hem onlar secde etmeye daha müsait değil mi, hem tek hemde bütün insanlık için evrensel, hem zamanıda tam belli oluyor, oysa bunlardan çok daha aşasına secde etmeyi insan nasıl düşünebilir? Ne güneş nede ay kadar değeri olmayan bir taş parçasına,... Size böyle açıklıyorum.

Neml 24
Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar.

Fussilet 37
Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin!

Ayrıca

Bakara 177
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, ??????'yı (yaparlar), zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!
--------------------------------------------
Lütffen yukarıdaki ayetteki namaz kelimesinin üzerini kapatıp oraya gelmesi gereken fiili, ALlahın emrini düşünün? acaba anlam bütünlüğü ve ayetin tutarlılığı için orada bahsettiği ???? sizce ne olabilir? lütfen...
--------------------------------------------

Bir sonraki mesajınızda yazanlar gerçekten bu mesajı kimden aldınız bilmiyorum ama bu şekilde namaz kılmayı kimden öğrendiğini biliyorum.
Sevgili Miralay kardeşim, eğer bu bahsettiğin şeyi Allah emrettiyse bakın yahudiler bunu islamdan önceden beri yapıyorlar. İşte size anlattığınız namazın videosu.

TIKLAYINIZ 1

TIKLAYINıZ 2

Daha başka ne diyebilirim ki. Ben sadece tebliğ edebilirim. İslamiyet tüm saçmalıkları yıkmak için geldi. Allah yaratıcılık vasfı taşıyana tapınmamayı ve anlamsız açma hareketler yapmayı yasaklamıştır.

Bilemiyorum acaba ben mi yanlış düşünüyorum? Bu arada ???? lı olan bölge de namazı kılarlar (Salatı ikame ederler) yazıyor...

Konu hiiic tarafından (5. August 2010 Saat 09:57 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
40tr40 (5. February 2013), SORUİŞARETİ (11. August 2018)
Alt 5. August 2010, 10:58 AM   #9
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Selam hiiiç kardeşim.
Seni muhabbetle kucaklarım.

Güzel kardeşim öncelikli olarak yazdıklarım seninkilere cevap olarak yazılmış değildi ama, fikirlerin benim için önemlidir.
Ben Furkan03 kardeşimiz bir soru sormuş; onu cevaplamak adına yazmıştım ya neyse

Tabii ki her anımızda, her halukarda Allah'ın huzurunda olduğumuzun bilincinde olmalıyız.
Bizim ağaçlardan,çiçeklerden,güneşten,aydan neyimiz eksik ki, ruku etmeyelim,secde etmeyelim. Bunlar bize daha çok yakışır; öyle değil mi?

Daha sonraki astığım yazının bana gelen bir mailden alıntı yaptığımı acaba söylemeyi mi unuttum diye düşündüm kendi kendime.
Tabii ki o yazılanlara imzamı da atarım. Kabulümdür. Bir tek kıble olayına katılmıyorum.

Çünkü Kur'an'da yönümüzü mescid-i haram'a döndürmemiz emrinde ben "NAMAZLARINIZDA" veya "NAMAZ KILARKEN" diye bir emirle karşılaşmadığımdan dolayı namazda kıblenin farziyetine şüpheyle bakmaktayım hala.

Rükunun "tevazu", secdenin "teslim olmak" anlamına geldiğinin ben de farkındayım.

Lakin daha önce de belirttiğim gibi, "Salat","rüku","secde" gibi sözcüklerin sadece tek anlamı olduğuna katılmıyorum.
Tabii ki rüku ederken en tevazulu halimizi takınırken, Rabbimizin karşısında da namaz eylemindeki gibi eğilmemizin (doğu-batı farketmez. Heryer Allah'a çıkar);
Secde ederken tam bir teslimiyetle rabbimize fiili secde etmemizin de ne zorluğu ya da ne sakıncası olabilir ki.
Rabbimizin huzurunda ruku edip eğilmeyeceğiz de kimin önünde eğileceğiz.
Yine rabbimizden başka fiili de olsa kime secde edeceğiz.

Benim Kur'an'dan anladığım 100 ün üzerinde geçen,"salat","rüku","secde" ifadeleri konularına göre değişik anlamlar yüklenmişler.

Bunun fiilisi de var,mecazisi de...
Maddi olanı da var, mana olanı da...

Sevgili hiiiç kardeşim
Allah'a emanet olmanı rabbulaleminden niyaz ediyorum.

Selam ve dualarımla

Konu Miralay tarafından (5. August 2010 Saat 11:32 AM ) değiştirilmiştir.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. August 2010, 11:39 AM   #10
FuRKaN03
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2010
Mesajlar: 6
Tesekkür: 1
5 Mesajina 9 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
FuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud ofFuRKaN03 has much to be proud of
Standart

Selam,

öncelikle yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim, Allah hepinizden razı olsun.

Milanay kardeşimizin eklediği yazıdaki bir konuya değinmek istiyorum. Rukudan sonra kalkma, iki kere secde etme, namazın sonunda oturmak ve selam vermek gibi şeylerin namazda aslında yeri olmadığı, ki hak veriyorum doğrudur, ama ben şahsen bunların yapılmasında da bir sakınca görmüyorum, yanlışsam düzeltin. Namaz bence kişişel yoruma açık olmalı, herkes dilediği gibi içinden geldiği gibi kılmalı. Ben mesela namazın sonunda otururken Allahın tevhidine şahitlik ettikten sonra kendimce dua eder ve af dilerim, içimden ne geliyorsa onu söylerim.

Tekrardan Allah razı olsun yardımlarınız için,
Allahın barışı ve merhameti üzerinize olsun...
FuRKaN03 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
FuRKaN03 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (5. August 2010), Miralay (5. August 2010)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
bir, ile, ilgili, kaç, namaz, soru


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:55 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam