hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HUKUK > Vasiyet ve Miras > Miras

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 17. September 2017, 12:51 PM   #21
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Katılıyorum,Demek istediğim zaten;

Kişinin ne yapacağını allah biliyor,bunu kişiye gösteriyor

Eğer,devlet kişinin tasarruflarını yönetirse,bu kişi aslında cimri,yardım yapmakistemeyen,gösteriş meraklısı olsa bile bu düşüncelerini hayata geçiremeyecek ve içinde sakladığı açığa çıkmayacaktır.

Ayrıca bir düzeltme yapmak istiyorum;

Karunlaşmak diye ifade ettiğim terim,tam olarak kişinin mal varlığının miktarı değil,bu mal varlığını kullanım yöntemidir.
Karun kıssasında karunu uyaran kişiler, " niye bu kadar malın var" diye değil
"sana verilenle allahın rızasını ara,dünyadan da nasibini unutma" diye uyarıyor.

Kişi elinde olan mal ile yetinmeli,elinde olmayana tamah edip hırsa kapılmamalı(karun olmaya çalışmamalı),kazandığından ihtiyacı olana vermeli,gösteriş,lüks,israf peşinde koşmamalı diye düşünüyorum.

Bunun dışında allahın,dilediği kulları için ayarladığı rızık farklıdır.(dilerse fazla verir,dilerse az verir)

karun da olsan harun da olsan elindekiyle allahın rızasını arayıp,dünyadan da nasibini unutmamak doğru olandır kanaatindeyim.

Kişiyi mutlu eden,
Elindekinin çokluğu değil,
Elde etmek istediklerinin azlığıdır
(alıntı)

Konu yolcu42 tarafından (17. September 2017 Saat 01:00 PM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2017, 05:35 PM   #22
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Saygın Kuman.

Bir de şu "sınav" deyişine dokunmak istiyorum.

Bu "sınav" olgusunu Haluk Bey-Gümüştabak- pek sık kullanmakta.
Ahrette toplanma ve sonrasını anlatan ayetler okunduğunda, bu işlem eğitim alanların ders notunu belirleme gibi bir sınama olmadığı anlaşılıyor.

Allah yarattığının ne biçim bir şey olduğunu ve o yaratılanın kendisinin verdiği karar ve edimleri ile cennete veya cehenneme gideceğini bilmez olur mu?
Tabii ki bilir. Bundan normal bir şey olamaz.
Fakat İnsanoğlu bu hayatı yaşamadan diyelim ki Allah'ın bilgisi ile cehenneme kondu. Patavatsız insan Allah'a sebepsiz oraya gönderilmiş olduğundan bahisle karşı çıkar, itiraz ederdi.

Bu sebeple Allah insana bu yaşamı yaşatmaktadır ki yaşadıkları ile kendisi kendisine şahitlik yapsın, ve kendisi kendisinin ne biçim bir şey olduğunu anlasın.

Yoksa Allah ne olduklarını bildiği kullarını tek tek karşına alıp" söyle bakiiim" diye sormaz her halde.

Kitaptan anladığıma göre, ahrette kişi objektif ve yaşamında ilan edilmiş(mesela Tevrat) veya bilmesi gereken (doğuştan verilmiş) kriterlerin veya her ikisinin karşısına geçip hayatında yaptığı ve hafızasında depolanmış edimleri karşılaştırılıp uygun hareket edip etmediğine kendi şahit olacak ve gerek kendisinin, gerek başkasının hiç bir itiraz olanağı olmadan tıpış tıpış ya cehennemin ya da cennetin yolunu tutacak.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
neden sınava tabi tutuluyoruz? sınav sonunda cennet yada cehenneme gidince ne olacak? yaşamaktaki tek amaç cennet yada cehenneme gitmek mi?
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2017, 06:43 PM   #23
kuman
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
kuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud of
Standart

sayın galip bey, sayın yolcu,

Anladığım kadarıyla sizin yazdıklarınızdan, hiç bir din evrensel değildir. (?)
Dinler zamana, olaylara, içinde bulunulan topluma, kişinin bilgisine, kişinin ruhsal durumuna, o anki sosyal politika ve hedeflere göre değişebilir.
Vahiy ile tanışmış olsa dahi imtihan da bunu tam olarak bilebilme imkanı olmadığından dolayı o vahiyden alabildiği kadarının uygulamasına mı bakılaacak ?
O zaman bu imtihan dünyası tamamen herkes için farklı sabit bir şey değil değişebilir ?

Yada bartsimpson un dediği gibi ' Neden yaşıyoruz cennet yada cehenneme gitmek için mi ? Aslında bir imtihan yok mu ? Bunu biz yanlış mı algılıyoruz ?
Aslında cennet cehennem yokta ayetleri biz bu şekilde yorumluyoruz sebebi de bizim bu topraklarda yetişmemiz mi ?
kuman isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
kuman Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (23. September 2017)
Alt 17. September 2017, 07:50 PM   #24
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Dostum Bart.

Bak aşağıda bir yazı var.... Hatırlayacaksın. http://hanifler.com/showthread.php?p=21190#post21190
Yazı senin.
Bu yazıyı da dayanak olarak yazacağım "sınav" değil de "kazanımların açıklanması" diye niteleyeceğim "evrimleşme" yazısına bir başlangıç olsun istedim. Zannederim o yazıda Sevgili Kuman'a da bir şeyler yazacağım.
(Daha evvel burada 16/09/2017 günlü yazımda konuya değinmiştim.)
**************
İşte yazı:

Bakara Suresi

29 O, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için oluşturandır. Sonra da O, semaya egemenlik kurdu, onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi en iyi bilendir.

30 Ve bir zaman Rabbin, doğadaki güçlere, “Şüphesiz Ben, yeryüzünde bir halîfe getiren Zatım” demişti. Doğadaki güçler, “Orada bozgunculuk yapan, kan döken birisini mi yapacaksın?
Oysa biz, Senin övgünle birlikte tüm noksanlıklardan arındırıyoruz ve Senin tertemiz; her türlü kötülük ve eksiklikten uzak olduğunu haykırıyoruz” demişlerdi. Senin Rabbin, “Ben sizin bilmediğiniz şeyleri çok iyi bilirim” demişti.

31 Ve senin Rabbin, Âdem'e o isimlerin tümünü öğretti. Sonra hepsini doğadaki güçlere sundu ve “Hadi, haber verin Bana şunların isimlerini, eğer doğru kimseler iseniz” dedi.

32 Doğadaki güçler, dediler ki: “Sen her türlü noksanlıktan arınıksın! Senin, bize öğretmiş olduğunun dışında bizim için bilgi diye bir şey yoktur. Şüphesiz Sen, en iyi bilenin, en iyi yasa koyanın ta kendisisin.”

33 Senin Rabbin dedi ki: “Ey Âdem! Haber ver onlara, onların adlarını.” Sonra da Âdem onlara, onların adlarını haber verince, senin Rabbin, “Dememiş miydim Ben size! Şüphesiz Ben, göklerin ve yerin görülmeyenini, duyulmayanını, sezilmeyenini, geçmişi, geleceği bilirim. Ve Ben, sizin açığa vurduklarınızı ve sakladıklarınızı bilirim” dedi.

34 Ve hani Biz, doğadaki güçlere, “Âdem'e boyun eğip teslimiyet gösterin” demiştik de İblis/düşünce yetisi dışında doğadaki güçler hemen boyun eğip teslimiyet göstermişti. İblis yan çizdi, büyüklendi. Ve o, her şeyi bilerek reddedenlerden idi.

35 Ve Biz, “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette iskân ediniz/burayı yurt tutunuz, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol nasiplenin ve şu girift şeye yaklaşmayın; mal/altın-gümüş tutkunu olmayın, yoksa kendi benliğine haksızlık edenlerden olursunuz” dedik.

36 Bunun üzerine şeytân; İblis/düşünce yetisi onları oradan kaydırdı, içinde bulundukları ortamdan çıkardı. Ve Biz, “Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir yararlanma vardır” dedik.

Ben bu ayetlerden şunu anlıyorum.

29 Yeryüzünde bir insan uygarlığı daha önce vardı ve yaşıyordu. Bunlar sonra uzaya açıldılar ve orada yedili düzende bir yönetim yada egemenlik oluşturdular.

30 İlk yaratılan Adem değil. Yeryüzünde daha önce yaşayan ve Halife sıfatına sahip bir yaratılmış var. Bunlar muhtemelen bir önceki ayette bahsedilenler. Önceki nesil yada yaratılanlar verilen imkanları ve yaratılış amaçlarını doğru kullanamadılar. Buna şahitlik edenler var. Ama bunun altında yatan bilgiye ve sebebe vakıf değiller.

31 Bu nedenle Adem prototipi öncekilere benzemiyen bir şekilde full donanımlı olarak yeniden yaratıldı. O tekamülün en son basamağı idi. Hatta mükemmel idi. Rabbin yarattığı Adem ile ne kadar gurur duyduğunu burada görüyoruz.

32 Zamana ve olaylara şahitlik edenler. Adem prototipinin mükemmelliğini görüp tasdik ettiler.

33 Adem donanımı gereği Rabbinin yarattıklarını en mükemmel şekli ile müşahade edebilen idi. Bunları görebiliyor, yorumlayabiliyor ve sonuçlar çıkarabiliyordu. Bu kabiliyeti yapılan demo sonrasında Rabb tarafından da tasdik edilip onaylatıldı.

34 Zamana ve olaylara şahitlik edenlerde, Adem'e verilen bilginin üstünlüğünü kabul ettiler. Saf bilgiden ve bilinçten oluşan Adem yaratılışı gereği sorgulama yeteneğine de sahipti. Bunu bilen ve gören İblis, yaratılışı gereği bunu bir eksiklik ve kusur olarak algılayıp sorun yaratacağını görerek itiraz etti.

35 Adem çift kutuplu yaratılmıştı. Tüm özellikler ve bilgi tek bir forumda değil ikili bir forumda Adem'de mevcuttu. (tıpkı bilgisayarlardaki "binary" ikili kodlar gibi) Bu özellikeri kullanacağı ve verimli olacağı bir alana ihtiyacı vardı. Belki de evren fabrikasında Rabbi adına çok önemli bir rol üstlenmişti. Belirlenen alan içinde serbestçe hareket etme özgürlüğü vardı. Ama "girift" olan bir alanı (Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık) yani onun yaratılış amacına uymayan bir bilginin ve bilincin olduğu alanı müşahade etmeye ve anlamlandırmaya çalışması engellenmişti. Yoksa tıpkı yazılımında "bug" (hata) olan bir program gibi istenen sonucu vermekte sıkıntı yaşayacak ve kendi içinde karmaşaya neden olacaktı. Bu bilgi ve alan da "Nefs" dediğimiz olgu idi. Adem bunun ismini bildiği halde müşahade etmemişti.

36 İblis, Adem'in yaratılış amacına müdahalede bulunandır. (Bir bilgisayar yazılımına virüs bulaştıran gibi) Ademdeki bu durum ve karmaşa bulunduğu ortamda çözülebilecek bir sorun değildi. Bu yüzden ana alandan/levfi mafuzdan (main frame) ayırılıp yeryüzüne indirildi (download). Bu hatayı belirli bir zamana kadar çözmesi ve eski haline dönmesi için Adem'e zaman tanındı.

Bizler de Adem olgusunun yansımaları olarak asıl varoluş/yaratılış amacımızı bulmaya ve bu hatayı gidermeye çalışıyoruz. Neticede Bakara 28'de dediği şekli ile verilen süre içinde bunu başarırsak "Ona döndürüleceğiz", yani geri gideceğiz. Ama bunu yaparken o grift alan olgusu da (Nefs) bizimle beraber (yazılımdaki bir hata gibi) geldi ve onun da düzeltilmesi gerekiyor. Adem olgusunun yansıması olan insanlık, "Nesf" kavramını hala anlamlandırabilmiş değildir. Öyleki yaratılış amacını zaman zaman unutup sadece bu kavrama odaklanıyor ve görevi bilinçsiz olarak sabote ediyor.

Bu sebeple zaman zaman yaratılış amacının farkında olan bilinçler ve akıllar gerçekleri görmemizi sağlamak için bizleri uyarıyor.

Bu uyarıdaki en önemli etken olan Salat (eğitim) ve Dua (bilinci ve bilgiyi download edebilme) insan için, nefs kavramına karşı bir kalkan (Antivirüs) olarak dizayn edilmiş silahlar.

Eğer bunları toplum olarak yapılabilir ve başarılabilirsek işte o zaman görev tamamlanmış olacak ve "O'na döndüğümüzde" yaratılış amacımızı gerçekleştirmiş olacağız.

"Sıratel müstakim" yani dosdoğru yolda budur.

Tahammül edip okuyanlara teşekkür ederim.

Saygılarımla.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
*************

Evet.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (22. September 2017 Saat 06:15 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
kuman (29. September 2017)
Alt 18. September 2017, 11:13 AM   #25
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Arkadaş bart.

Miras olan konu birden değişiverdi. İstersen başka bir yer bul, oraya taşıyalım bu yeni konuyu ve oraya yazayım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19. September 2017, 10:16 AM   #26
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Suskun kalındığına göre buradan devam edelim.

Yukarıda demiştik ki insan Bakara-30 ve devamı ayetlerde anlatıldığı gibi Allah'ın bir projesi.
Fakat bu proje bir bütünün bir parçası olduğu anlaşılıyor. Çünkü ona bir vaad var: cennet.
İşte insanın cennete gidebilmesi için belirli bir seviyeye gelmesi, gelişmesi gerekiyor. Çünkü değersiz dünya nimetlerine bağlı ve maddeden oluşmuş vücut iradeyi de kendisine esir ediyor ve insan olması gerektiği seviyeye ulaşamıyor, aç gözlülük ve tamahından başkalarının haklarına tecavüz meydana geliyor.
İşte Allah insanların bu madde bağımlılığından kurtularak iradeye güç verilmesini ve tutarlı, güvenilir insanlar istiyor. Bunun için de insanlara doğuştan bazı melekeler verdiği gibi, peygamberler ve ayetler gönderiyor; madde bağımlılığından kurtulma inisyatifini de insanın kendi iradesine bağlıyor. Bunlara bağlı eylemler de cennete ulaşabilme için yapılan yükselme egzersizleridir.
Buradan da anlaşılıyor ki cennet madde bağımlıları alemi değil, fedakar insanların yurdu orası. Madde bağımlıları orada düzen bozarlar, o nedenle de onlar bozuk düzen cehennemde yaşayacaklardır.
Hırsız ademin torunları kendilerini beden ve irade olarak Allah'ın istediği insan seviyesine yükselip, edindikleri seviyede yeni hayatlarını yaşayacaklar.
Bu nedenle seçim sınav filan yok. Kişinin kendi eylemleri ile gelecek hayatta kendilerini konumlamaları, konumlarını kendi kendilerine tayin etmeleri var.

O nedenle bu dünyada mülk ve insanın tutkuları gelecek tayininde baş rol oynamaktadırlar.

Dinler zamana ve ortama göre değişir görüşüne gelirsek, Allah'ın adet ve sünnetinde dolayısı ile din diye insanlara yaptığı bildiride hiçbir değişiklik bulamazsın. Anlayışlara/kişinin kendi anlayışına göre dinine/yani menfaatlerine, kendi anlayışına göre yön verilir ki bunun için "senin dinin sana benim dinim bana"dır.
Ve "aklını çalıştıran" doğru yolu bulur. Tıpkı Musa Peygamber firavuna gittiğinde büyük vaadler alan vezirlerin bu vaadlere reğmen Allah'a inanıp cennete gitmeleri, Firavunun eşi "Asiye'nin Allah'a inanması gibi

Amazon'da balta girmemiş orman içlerinde yaşayıp kendi komşu kabilelerinden başka insan ve din ile peygamber görmemiş olan yerliler
bunlar cennete girmeyecekler mi?
Maoriler?
Eskimolar?
Kızılderililer?

Cennete veya cehenneme gitmek için illaki insanın din mi görmesi gerekiyor?
Fıtrat ve vicdan bazı yerlerde yeterli olabilir mi Sayın Kuman?
Ne dersin?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (21. September 2017 Saat 05:43 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
kuman (29. September 2017)
Alt 19. September 2017, 03:26 PM   #27
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Galip bey fikirlerimizin ortak olduğu noktalar da varmış.


Aslında şu soruya cevap pek verilmediği için insanın kafası karışıyor.
Allah dünya nimetini güzelliklerini yarattı ve bunlara hırsla bağlanmaman ve ahireri arzu etmen gerekiyor.(sana verilenle yetin,elinde olmayanı tamah edip hırslarının kölesi olma?)
Niye böyle bir sınav var.bizim bağımlılıktan kurtulmamız niçin önemli?
(ve dahası,insan ahirete inandığı,bu dünyanın geçici olduğunu bildiği halde niye daha çok parayı tamah eder?niye hırsla daha çok kazanmak ister?)

Veya, ayette diyor ki,"bazı insanlar allahı sever gibi başkalarını sever"
Allah kendi yarattığı Maddeyi veya kişiyi allahı sever gibi sevmemizi niye istemiyor.
İstese onu yok eder ve sorun da kalmaz.
Aracı koşmamız niye yasak?(ve daha önemlisi,aracı koşmak yasak olmasına rağmen,niye her dinde aracılık var)

Sadece allaha dua etmek dururken insan niye"yetiş ya muhammet" veya "yüce isa yardım et" deme gereği hisseder

Anladığım kadarıyla bir cevap yazayım.

Şöyle düşünün,
Bir demet para ve bir oda var.
Ve şu denilir.
Oda da hazine var. Odaya olan inancın yüksekse para senin için basit kalır.Odada hazine olduğuna şüphe ediyorsan o ölçüde paraya olan bağımlılığın artar.
Ve hırsla daha fazlasına sahip olup,dünyada cenneti yaşamaya çalışırsın.

İnsan gördüğüne inanır.görmediği(gayb)e ise ancak akılla inanabilir.
O odada hazinenin olduğuna olan ihtimali arttıkça parayı seçmekten o kadar vazgeçer.
Eğer birisi ona"odada hazine olduğuna inandım de yeter derse,inandım der ve paraya hırsla bağlanmaya devam eder.
(geleneksel görüşe göre kelime i şahadet getirdiğin zaman,kısa süreliğine yansan da cennettesin,inandım demen yeterli.)

İnsan gördüğüne inanır,görülmeyene sadece aklıyla,mantığıyla,(kalbiyle) inanır demiştik.
Türbeye dua eden insan tatmin olur.çünkü karşısında gözle görülen bir madde vardır.
Sadece allaha dua eden insan ise şu soruyu sormaya başlar.
Acaba sesim bir yere gidiyor mu.
Sonra aklıyla allahı arar.Ve tatmin olur.
Fark şudur, birisi allaha inanıyorum zaten der.ve allahı aramaz.
Birisi aklını kullanarak allaha inanır.
Sebe20,21

Aslında şu soru kaçınılmaz oluyor.
cennete gitmek için akıllı olmak lazımsa nasadaki bilim adamlarının hepsi cennetlik mi?)

Gerçek akıl,bu dünyanın bir yaratıcısı olduğunu,kitabın allah katından olduğu,
Dünyada hiçbir şeye hırsla bağlanmaya değmez olduğunu,saatin yakın olduğunu...vb görebilmektir bence.
Bunları görebilmek içinde allahın sevgisini kazanmak gerekli diye düşünüyorum. (allah kimi dilerse hidayet erdirir yazımda ayetleri vermiştim.acizane yazıma vaktinizi ayırırsınız umarım)

Bu benim zannımdır
Doğrusunu rabbim bilir.

Konu yolcu42 tarafından (19. September 2017 Saat 05:56 PM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19. September 2017, 04:19 PM   #28
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Galip bey aslında şöyle bir tez olabilir mi

İki seçenek sunulur
Dünya ve ahiret

Ahirete inandım diyen kişiye
" eğer inanıyorsan dünya hırslarından kurtul."
Çünkü dünyaya hırsla bağlanmak insanın ahiret hakkında şüphelerinin olduğunu gösteriyor olabilir mi."

Düşünün bir kere,
Sonsuz mutluluğa inanan birisi için kısa süreli bir menfaatin ne kadar önemi olabilir ki?

Yani hırslardan tutkulardan kırtulmak inancının ispatı için olabilir mi.

Konu yolcu42 tarafından (21. September 2017 Saat 06:50 AM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19. September 2017, 06:21 PM   #29
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Galip bey,"Kitapın olmadığı yerde fıtrat ve vicdan yetebilir mi" düşüncesi şu açıdan mantıklı gelemeyebilir.
Kuranda peygamberimizin "üstün ahlak üzere"olduğu yazılı
Başka bir yerde de "seni şaşırmış bulup doğru yola iletmedi mi" diyor.

Bence insanın fıtratı allahın dinine uygun yaratılmıştır,tamam.
Fakat rehber olmayınca insan içgüdülerinin sağlamasını yapamaz.
Üzerinde yaşadığı din ona itici gelir sadece.doğru dinin fıtratına uygun din olduğunu rehber kitabı okuyunca farkeder sanırım.

Rasul için müjdeci denmesinin nedeni,kişinin fıtratına uygun bir yolu bulup sağlamasını yapmasıdır sanırım.

En doğrusunu rabbimiz bilir
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23. September 2017, 12:42 PM   #30
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

vay be ne yazı yazmışım zamanında. tez olur tez valla.

galip ağabey konular biraz birbirine bağlı gibi.

sonunda ortak bir fikir çıkacaksa bağlanacağı yere kadar gidilmesinde sakınca yoktur.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
göre, hukuku, kurana, miras


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:19 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam