hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Allah'a İman

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 6. September 2017, 09:46 PM   #41
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm, değerli kardeşlerim,
Müzakerenize ışık olması dileğiyle mukarrebun/yaklaştırılmışlar sözcüğü ile ilgili bilgi paylaşımı yapmak istedim.



المقرّبونMUKARREBUN [YAKLAŞTIRILMIŞLAR]

“Yaklaştırılmışlar”ın kimler olduğu vakıa suresinde açıklanmıştı:

10Öne geçenler de, öne geçenlerdir.
11İşte onlar [öne geçenler], yaklaştırılanlardır.
12İşte onlar [öne geçenler], Naim cennetlerindedirler.
13,14Bir topluluk [çoğu] evvelkilerdendir, çok azı da sonrakilerdendir.
(Onlar), yaptıklarına karşılık olarak; 15mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler. 16Karşılıklı onların üzerinde yaslanırlar. 17-23Üzerlerinde [çevrelerinde], kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehler -ki ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir- beğendiklerinden meyveler, canlarının çektiğinden kuş eti ile; süreklileştirilmiş [hep aynı bırakılmış] çocuklar, saklı inciler gibi iri gözlüler dolaşırlar. 25Orada lağv [boş söz, saçmalama] ve günaha sokan işitmezler. 26Sadece söz olarak: “selâm!”, “selâm!”
(Vakıa/10- 26)

Mutaffifin 18-28 ayetlerde geçen “Artık yarışanlar, işte bunda yarışmalıdırlar” ifadesiyle akıllı adamların yapması gereken hareket gösterilmiş ve dünyada hiçbir şeyin “yaklaştırılmış”lar için hazırlananların yerini tutamayacağı, dünya malı için yarışanların bunun için yarışmaları gerektiği vurgulanmıştır. Buna benzer mesajlar daha evvel de geçmişti:

Saffat;38-61:Şüphesiz siz, o acı azabı tadacaksınız ve sadece yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız.
Allah'ın arıtılmış kulları müstesnadır.
İşte onlar [Allah’ın arıtılmış kulları], kendileri için belli bir rızık; meyveler olanlardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri gözlüler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar.
Sonra da bazısı bazısına dönüp birbirlerine sorarlar.
Onlardan bir sözcü der ki: “Şüphesiz benim ‘Sen gerçekten, kesinlikle doğrulayanlardan mısın? Öldüğümüz ve toprak, kemik olduğumuz zaman mı, gerçekten mi biz karşılık göreceğiz?’ diyen bir karinim [yaşıtım, yakın arkadaşım] vardı.”
Dedi ki: “Siz muttali olanlar mısınız [onu tanıyan, bilen biri misiniz]?”
Derken kendisi muttali oldu da onu cahimin [cehennemin] ta ortasında gördü.
Dedi ki: “Allah'a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni helak edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de bu hazır bulundurulanlardan olacaktım. Peki, nasılmış bak! Biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek miymişiz? Biz azaba uğratılmayacak mıymışız?”
Şüphesiz işte bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir.
Artık, çalışanlar, sadece bunun [büyük kurtuluşun] gibisi için çalışsınlar."

Secde15-17: Gerçekten Bizim ayetlerimize ancak, kendilerine öğüt verildiği zaman secde ederek yerlere kapanan ve Rablerine hamd ile tesbih eden ve büyüklük taslamayan kimseler inanırlar.
Onların yanları yataklardan uzaklaşır, onlar korku ve ümit içinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan bağışlarlar.
İşte, kişi, kendileri için, yaptıklarına karşılık gözler aydınlığı olacak şeylerden gizlenmiş olan şeyleri bilmiyor!

İnsan;5-22: Şüphesiz, ebrar/iyiler/yardımseverler, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki, ondan, verdikleri sözleri yerine getiriren ve kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah yüzü [Allah rızası] için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde, Rabbimizden korkarız.” diyerek Allah sevgisi için, yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah’ın kulları, içerler. Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara Cennet’i ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve onların koparılması son derece kolaylaştırılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, Kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir. Ve orada, onlara karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, Orada Selsebil denilen bir pınardan... Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir krallık [mülk ve yönetim] göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek. Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da meşkûrdur [karşılık ödenecek niteliktedir].

Kıyamet;22,23: Yüzler var ki o gün apaydınlıktır.
Rabblerine nazar edicidirler.

Abese;38,39: Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl.
Gülen, müjdeleyen.

Saffat;41-49: İşte onlar [Allah’ın arıtılmış kulları], kendileri için belli bir rızık; meyveler olanlardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri gözlüler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar.

Muhammed;15: Takvalı davranmışlara vaad edilen cennetin örneği: “Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Bunlar, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimse gibi olur mu?

Mutaffifin 26. Ayetteki “… mührü/ neticesi misktir” ifadesi, “meşrubatın bulunduğu şişenin başı misk ile mühürlenmiştir, kimse açmamıştır. Bunu tadan, o nimete mazhar olan ilk kişi olacaktır” veya “o içkinin neticesinin misk olması” şeklinde anlaşılabilir. Yani, bu kimse, meşrubatını bitirince, tadının hoşluğunun yanı sıra, onun lezzetini ve en güzel kokusunu da alacaktır” anlamı çıkarılabilir. Kazançlı, hayırlı sonuçlar için “misk gibi!” deyimi buradan gelse gerektir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
yolcu42 (6. September 2017)
Alt 7. September 2017, 04:27 AM   #42
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Burda dikkat etmek gereken bişey var.
Allah,şah damarımızdan daha yakın olduğunu,dua edenin duasına icabet ettiğini,söyler.
Buna bakarak,"allah bize zaten yakın"denilebilir.
Allah,"aracılar edinip allaha ulaşmaya çalışanlar,duasını duyurmaya çalışanlar için,aracı edinmeyin,zaten size yakınım,sizi duyarım".manasında bir cvp vermiş olabilir.
Allah bize yakın da,biz allahın sevgisine yakınmıyız?

Halil hocam acaba yakınlaşmakla kastın cennete yaklaşmak olduğunumu düşünüyorsunuz.

Konu yolcu42 tarafından (7. September 2017 Saat 05:09 AM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 08:14 AM   #43
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Alıntı:
yolcu42 Nickli Üyeden Alıntı
Halil hocam acaba yakınlaşmakla kastın cennete yaklaşmak olduğunumu düşünüyorsunuz.
Galiba oluyor.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 03:07 PM   #44
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

sevgili yolcu42 bu tip konularda açmaza girilen durumlarda karşı tarafa hep şunu söylemişimdir.

kendinize muhatap bir Allah arıyorsanız yanlış yoldasınız.

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
O Allah, bir mevhum, bir ide. Sen ise bir maddesin. Nasıl yakın olursun.
Ruhen dersen güldürürsün. O düşünce tarzın hüsnü kuruntudur, veya ifade eksikliğidir.
Galip ağabeyin yukarıdaki sözünü tefekkür ile düşününüz.
Bence o söz pek çok soruya cevap olabilir.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 04:03 PM   #45
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Teşekkürler.yazmamamın sebebi,çıkmaza girmek değil,forumu gereksiz işgal etmemekti.
Rasüllerin söylemi zaten,"muhatap olarak allah(allahın kitabı) yeter"der

Yakınlık konusunda,fikirlerimiz(cennete yakın olmakta birleştiyse zaten tartışmanın manası yok.
Başta da söylediğim gibi,allahın sevgisine yakınlaşıp rahmanın krallığında mutlu yaşamak. Zaten bu ifade,cennete yaklaşmayı da karşılıyor.

Sadece bir soru,(cvp vermek zorunda değilsiniz)
(7/113-114)Sihirbazlar firavuna;"galip gelirsek bize ücret var değil mi?"diyor.
Firavun;"evet, ve YAKINLAŞANLARDAN olacaksınız",diyor.
Aynı kelime bu.
Sizce firavun ne demek istiyor.
a.) saraya yakın mahallelerde oturacaksınız.
b.)benim koltuğumun yanındaki sandalyelerde oturacaksınız.
c.)bizim himayemizde,gözetimimiz altında,yokluk sıkıntısı çekmeyecek,firavunun kadrolu hizmetinde çalışacaksınız.
(allahı tenzih ederim,o böyle benzetmelerden yücedir.sadece kelimeyi tahlil etmeye çalıştım.)

Konu yolcu42 tarafından (9. September 2017 Saat 06:58 AM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 05:23 PM   #46
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Allah,bir mevhum,bir ide demişsiniz galip bey.

"Mevhum":gerçekte olmayıp var zannedilen,sanal,kuruntu,evham.

"ide"nin de ne manada kullanıldığını pek anlayamadım.
1.Düşünce,fikir mi?(buna katılmam)
2.duyularla algılanamayan mı?

Galip bey sözcük anlamı bu gözüküyor google'de, fakat kastettğiniz bu değil sanırım

Konu yolcu42 tarafından (7. September 2017 Saat 07:28 PM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 06:06 PM   #47
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

İnsanların illaki benim dediğim dedik diyerek kendisine bir şeyler öğretmeye çalışan kişilere hakaret ederek, beyinsiz, ateist diye kulplar takıyor;
ve de kendisini haklı çıkarmak için kendisini benim yerime koyarak benim adıma sanki ben söylemişim gibi kendi ağzından açıklamalar yapıyor. (07/09/l9l7 günlü silinen kısım)
Anlaşılıyor ki düzelmeyecek.
Uğraşmaya değmez.
Bırak sarhoşu kendi yıkılsın/düşsün.

Şunu da açıklayayım.
Yukarıda verilmiş ayetteki Firavun'un:"evet, ve YAKINLAŞANLARDAN olacaksınız" ifadesine, "MÜKAFATLANDIRILACAKLARDAN"veya "GÖZDE KİŞİLERİMDEN" anlamı verilmeli ve bu vaadi yapan da "Allah" değil; "Firavun". Tabii bunu, yani madde olan firavun ile bir mevhum olan Allah arasındaki farkı yukarıdaki açıklamalarımdan sonra anlayabiliyorsa.

Ama şunu açıklamakta fayda var:
Kuran; “Onlar ğayb olarak Allah’a inanırlar.” der.
Allah, "hayy"/yaşayandır; fakat madde değildir.
Madde olan insanın onu anlaması ve de anlatabilmesi olanaksızdır. Manevi yönüyle insan ancak O'nu sezinleyebilir, aklını bu yönde çalıştırdığı veya
Kendisinin, kendisini anlattığı kadar tanıyabilir.
Bu nedenle, Allah insan için bir mevhum/tahayyül edinilenebilen, hayal gücüyle yaratılabilen, düşlenebilen, imgelenebilendir/Muhayyeldir. Gayb'dir.

Kısıtlı alanda verilmiş ve alınmış lügat bilgileriyle bizi Ateist olmakla suçlama bu zavallı cahile yakışıyor.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Konu galipyetkin tarafından (8. September 2017 Saat 03:33 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 06:23 PM   #48
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Galip bey,asla size ateist veya başka bir anlamda yakıştırma yapmadım
Kişilerin imanını ve zekasını sorgulamak benim haddim değil.

Tamam,zaten sizin söylediklerinizi iyi niyetle yorumlamaya çalıştım fakat google'ye "mevhum" yazınca "kuruntu,sanal,gerçek zannedilen" çıkıyor.

Ya hatasız kul olmaz ki.allah hakkındaki düşüncenizi açıklayan başka kelime bulsanız daha iyi olmaz mı.

"ateistler bunu da açıklasın." deyimi bir espri ifadesi olarak açıklanamayan konularda kullanılır.
Size bir iğneleme yapmadım.

Lütfen hakkınızı helal edin.ben buraya kalp kırmaya gelmedim.lakin doğru bildiklerimi söyleyince ister istemez kalpler kırılıyor.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 07:09 PM   #49
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm, değerli yolcu 42 kardeşim,

Alıntı:
yolcu42 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Sadece bir soru,(cvp vermek zorunda değilsiniz)
(7/113-114)Sihirbazlar firavuna;"galip gelirsek bize ücret var değil mi?"diyor.
Firavun;"evet, ve YAKINLAŞANLARDAN olacaksınız",diyor.
Aynı kelime bu.
Sizce firavun ne demek istiyor.
a.) saraya yakın mahallelerde oturacaksınız.
b.)benim koltuğumun yanındaki sandalyelerde oturacaksınız.
c.)bizim himayemizde,gözetimimiz altında,yokluk sıkıntısı çekmeyecek,firavunun kadrolu hizmetinde çalışacaksınız.
(allahı tenzih ederim,o böyle benzetmelerden yücedir.sadece kelimeyi tahlil etmeye çalıştım.)
A'raf 113 ve 114'e birlikte bakalım inşallah.

113-) Ve caes seharetü fir'avne kalu inne lena leecren in künna nahnül ğalibiyn;

114-) Kale neam ve inneküm le minel mukarrebiyn;

113,114Ve o çok bilgili, büyüleyici, etkin bilginler Firavun'a geldiler: “Eğer galip gelen/ yenen biz olursak, gerçekten bizim için büyük bir ödül olacak/ olacak mı?” dediler. Firavun, “Evet” dedi, “siz kesinlikle yakınlaştırılmışlardan olacaksınız da.”
113. Âyette sihirbazların sözlerini ihtiva eden cümle "haber cümlesi" niteliğindedir. Aynı sözlerden oluşan Şu'arâ Sûresi'nin 41. Âyetinde ise bir "soru cümlesi" niteliğindedir. Bazı kurralar bu Âyetteki إنّ - inne sözcüğünü ائن - einne olarak okumak sûretiyle bu Âyeti de "soru cümlesi" hâline getirmişlerdir. Ancak biz bu cümleyi "haber cümlesi" olarak değerlendiriyoruz. Buna göre, sihirbazların sözleri Bizgalip gelirsek bize büyük bir ödül vereceksin değil mi? şeklinde Firavun'la pazarlık yapar mahiyette değil, kazandıkları takdirde ünlerinin yayılıp işlerinin artacağı ve Firavun tarafından da fazlasıyla ödüllendirilecekleri inancını yansıtan, kısaca bu işten büyük bir kârla çıkacakları şeklindeki kanaatlerini bildirir mahiyettedir.
Çok bilgili, büyüleyici, etkin bilginlerin sözleri içinde geçen اجرا - ecren sözcüğünün nekre [belirtisiz] olması, sözcüğün anlamına çokluk ve büyüklük kazandırdığı için "büyük bir karşılık, ödül" olarak çevrilmiştir.
Bu hadisenin başka Âyetlerdeki anlatımlarından olayın bazı bölümlerinin burada hazfedildiği anlaşılmaktadır. Mesela Şu'arâ Sûresi'ndeki anlatımda Firavun'un kavmin ileri gelenlerinin görüşleri doğrultusunda civar şehirlere haberciler, toplayıcılar saldığı ve çok sayıda sihirbazı gösteri meydanına getirttiği ifade edilmektedir. Çok bilgili, büyüleyici, etkin bilginlerin 113. Âyette nakledilen eğer galip gelen biz olursak, gerçekten, bizim için büyük bir ücret [ödül] olacak/olacak mı? şeklindeki sözleri, bu toplantı anında söylenmiş sözlerdir. Firavun'un onları tasdikle dikten sonra bir de onlara Siz kesinlikle yakınlaştırılmışlardan olacaksınız da demesi ise, bu sözde bilginlere beklentilerinin çok üstünde bir ödül vaat ettiğini göstermektedir: Saray'a girmek ve sarayda yer almak gibi.
38Böylece, etkin bilginler belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.
39İnsanlara da, “Siz toplanıyor musunuz?” denildi.
–“40Bizim etkin bilginlere uymamız için, kendilerinin galip gelen kimseler olmaları gerekir!”–
41Etkin bilginler geldiklerinde Firavun'a: “Şâyet biz üstün gelirsek, kesinlikle bize bir ücret var mı?” dediler.
42Firavun: “Evet, o takdirde siz, hiç şüphe yok ki, yakınlardan olacaksınız” dedi.
(Şu'arâ: 38-42)

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi, saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. September 2017, 07:24 PM   #50
yolcu42
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
yolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud ofyolcu42 has much to be proud of
Standart

Halil hocam teşekkürler.aslında farklı düşünmüyoruz.
Sarayda yer almak,mesafe olarak yakınlaşmaktan ziyade mevki olarak yakınlaşmayı kasdediyor olmalı.
Allah hepimize sebat versin

Konu yolcu42 tarafından (7. September 2017 Saat 07:47 PM ) değiştirilmiştir.
yolcu42 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
allah, dilerse, erdirir, hideyete, kimi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:00 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam