hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Peygamberlere İman > • Peygamberlerin Görevleri ve özellikleri

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 4. June 2015, 06:23 AM   #1
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart Peygamber'i papazlaştırmak.

Bakara 219. ayeti okuyun. Orada geçen bir kelime var:"afv". "İhtiyaçtan fazlası, artanı" diye tercüme ediyorlar. Bu fazlalık elden çıkartılıp bir yerlere verilmesi lâzım. Mekke-Medine zamanında, ayetler inerken bu fazlalığı toplayacak tek makam devlet olup devleti de Peygamber temsil eder. O halde afv diye belirtilen fazlalık devlet adına Peygamber'e teslim edilecektir.
İşte Peygamber'in devleti temsilen "afv"ı teslim alması Araf-199. ayette geçen "huz/ahzetme" kelimesi ile gösterilmiş. (huzil afv=huz el afv=teslim edilmesi gereken ihtiyaç fazlasını -devlet hazinesi adına-al/topla)

Kiliselerde "günah çıkartma bölümleri vardır. Günahkâr oraya girer ve diğer tarafta, kafes arkasındaki papaza günahlarını sıralar ve affedilmesini ister. Papaz da yapacağı bazı işler karşılığı günahları affeder: yani Allahçılığı oynar.

Şimdi de Araf-199. ayeti meallerden okuyun. Oradaki "afv" kelimesini bakın nasıl tercüme ediyorlar.
Ben size vereyim:

"A'RÂF suresi 199. ayet-i kerime meali"

خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَأَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِلِينَ

Huzil afve ve’mur bil urfi ve a’rıd anil câhilîn(câhilîne).

1. huzil afve (huz el afve) : affı ahzet, af yolunu tut, affı benimse, affı kendine usül edin
2. ve'mur (ve u'mur) : ve emret
3. bil urfi (bi el urfi) : irfan ile
4. ve a'rıd : ve yüz çevir
5. anil câhilîne (an el câhilîne) : cahillerden

İmam İskender Ali Mihr: Affı ahzet (affı kendine usül edin) ve irfanla emret ve cahillerden yüz çevir.

Abdulbaki Gölpınarlı: Özrü kabul edip suçları bağışla, iyiliği emret ve bilgisizlerden yüz çevir.

Abdullah Parlıyan: Ey peygamber! Sen affetme yolunu tut, iyilik ve güzel davranışla emret, cahillerden yüz çevir.

Adem Uğur: (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.

Ahmed Hulusi: Affedici ol, olumlu, yararlı şeylerle hükmet ve cahillerden yüz çevir!

Ahmet Tekin: Sen benimsenmesi ve yapılması kolay olanı tercih et.
Mallarından gönül rızalarıyla ihtiyaç fazlasını al. Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerini, meşru olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü planları, programları, adâleti uygulayarak kamu düzenini sağla, iyiliği emret. Bilgiden, muhakemeden uzak, tutarsız davranışlarda bulunan cahillerin faaliyetlerine karşı tedbir al.

Ahmet Varol: Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve bilgisizlerden yüz çevir.

Ali Bulaç: Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam'a) uygun olanı (örfü) emret ve cahillerden yüz çevir.

Ali Fikri Yavuz: Sen bağışlama yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.

Bayraktar Bayraklı: Sen, affetme yolunu tut/tedbirini al! Uygun olanı emret, câhillerden yüz çevir!

Bekir Sadak: Sen af yolunu tut, bagisla, uygun olani emret, bilgisizlere aldiris etme.

Celal Yıldırım: (Ey Şanlı Peygamber!) Sen affetme yolunu seç; iyilikle, güzel davranışla emret ve câhillerden yüzçevir.

Cemal Külünkoğlu: (Ey Peygamber!) Sen affetmeyi ve müsamahayı esas al. İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir!

Diyanet İşleri (eski): Sen af yolunu tut, bağışla, uygun olanı emret, bilgisizlere aldırış etme.

Diyanet Vakfi: (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.

Edip Yüksel: Affedici ol, toleransı öğütle ve cahillere aldırış etme.

Elmalılı Hamdi Yazır: Sen afiv yolunu tut, urf ile emret ve kendilerini bilmezlerden sarfı nazar eyle

Elmalılı (sadeleştirilmiş): Sen af yolunu tut, iyilikle emret ve kendilerini bilmezlerden yüz çevir!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2): Sen yine de affa sarıl, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.

Fizilal-il Kuran: Affı, kolaylaştırmayı prensip edin, iyi olanı emret ve cahillere aldırış etme!

Gültekin Onan: Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam'a) uygun olanı (örfü) buyur ve cahillerden yüz çevir.

Hasan Basri Çantay: (Habîbim) sen (güdüğü değil) kolaylığı (sağlayan yolu) tut. İyiliği emret. Câhillerden yüz çevir.

Hayrat Neşriyat: (Ey Habîbim!) Af (ve kolaylık) yolunu tut; iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir!

İbni Kesir: Sen; affı tut, ma'rufu emret ve cahillerden yüz çevir.

Kadri Çelik: Sen yine de affa sarıl, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.

Muhammed Esed: Sen, insan fıtratının kabule yatkın olduğu yolu tut; iyi olanı emret; bilgisiz kalmayı seçenleri kendi hallerine bırak.

Ömer Nasuhi Bilmen: Affı iltizam et, ma'ruf ile emirde bulun ve cahillerden yüz çevir.

Ömer Öngüt: Af yolunu tut, iyiliği emret, câhillerden yüz çevir.

Şaban Piriş: Af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden uzak dur!

Suat Yıldırım: Sen af ve müsamaha yolunu tut, iyiliği emret, cahillere aldırış etme.

Süleyman Ateş: Affı al, iyiliği emret, câhillere aldırış etme.

Tefhim-ul Kuran: Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslâm'a) uygun olanı (örfü) emret ve cahillerden yüz çevir.

Ümit Şimşek: Af yolunu tut, iyiliği tavsiye et, cahillere aldırma.

Yaşar Nuri Öztürk: Affetmeyi esas al. İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir.

Ne dersiniz?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (5. June 2015 Saat 06:13 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 4. June 2015, 09:18 PM   #2
khaos
Uzman Üye
 
khaos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
khaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud of
Standart

Şöyle mi olacak Galip abi

İhtiyacından fazlasını dağıtanlardan ol (infak et), iyiliği emret, bilgisiz olandan, yada bilgilenmeyi red edenden uzak dur
__________________
(FOR RAVEN)
khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 4. June 2015, 10:25 PM   #3
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm, Değerli Galipyetkin Kardeşim,

Ne yazık ki, metne sadık kalınmadan çeviriler yapılıyor ve bazı sözcükler olduğu gibi Arapça bırakılıyor. Genelde de Arapça bırakılan bu sözcükler Türkçe'ye anlam kaybederek geçmiş olan sözcükler oluyor.
Ayetin metnine sadık kalınıp, sözcük Arapça bırakılmayıp Türkçe'ye çevrilirse ayet:
" Sen afvı/ malın fazlasını al, “urf” [örf, Kur’ân âyetleri öbeği] ile emret ve câhillerden de mesafeli dur." Şeklinde çevrilmiş olur. Allah razı olsun Hakkı Yılmaz kardeşimiz de bu şekilde çevirmiştir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen sadece Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
khaos (14. June 2015)
Alt 6. June 2015, 09:20 AM   #4
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Saygın khaos.

Sayın dost1 bana fırsat kalmadan genele ve de sana cevap olacak bir yazı ile dört dörtlük bir biçimde bir açıklama getirmiş; ellerdeki meallere yazılmalı.

Bu mealciler hep yaptıkları gibi Tevbe 103. ayette de Peygamber'i dilenci haline de düşürmüşlerdir. Ayette Peygamber'e "sadaka al" denir. Fakat İslam'ın ekonomik ve sosyal yaşamından bihaber bu adamlar da sadakayı dilenciye verilen para olarak tarif ederler. Ve getirdikkleri izahta da zulumdan kaçarak İslama sığınacak çulsuz ve pulsuzlardan "haraç "-"ayak bastı parası" al mânâsına gelecek çeviriler yapmaktalar.

9/TEVBE-103:
Onların mallarından sadaka olarak al ve onunla, onları temizle ve tezkiye et ve onlara dua et, muhakkak ki; senin duan onlar için bir sekînedir (sukûnettir). Ve Allah; Sem’î (en iyi işiten)dir, Alîm (en iyi bilen)dir.

Bu hususta şurada
http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3205
bir şeyler karalamıştım.

İstersen bir göz at.

AFVE konusunun aslı şurada: http://www.hanifler.com/showthread.php?t=158&page=4

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (24. April 2017 Saat 11:42 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (6. June 2015), khaos (14. June 2015)
Alt 14. June 2015, 10:58 PM   #5
khaos
Uzman Üye
 
khaos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
khaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud of
Standart

Galip Abinin yazısından;

Bu yaşamda üretilen her şeyin, her birim ve her nesnenin mülkiyeti üreten kişi veya gurubun veya ürettiren bir kişinin veya gurubun değil, o toplumu meydana getiren kadın-erkek, çocuk-yaşlı, çalışan-çalışamıyan ....vs her bir ferdin eşit ve vazgeçilmez, devredilmez(iştirak halinde) ortaklığına aittir. Bu üretilenden her fert ihtiyacı kadar nemalanır. Bu nemalanmanın ölçüsü de ''mizanda vezin''dir. Bu nemaya ''maaş'' veya ''istihkak'' denilir. Kişiler istihkakından arta kalan fazlalığı da üyesi bulunduğu mescid, havra, manastırın tüzel kişiliğine terk eder ki bu terk edilen ekonomik değere de ''sadaka'' denilir. Bu ''sadaka'', ''beyt'in ekonomik yaşamına dahil olmuş serbest meslek erbabının verdiği ''zekâtın'' karşılığıdır. ''Salat-ı ikâme; zekâtı ita'' ifadesinin ekonomik ve sosyal anlamı, anlattığımız bu iki tür ödemenin birleşmesinden(yaşam şeklinin birleşiminden) çıkan ''kollektivizm''dir.



Umarım şu paragrafı peygamberi hint fakirine çeviren hatta neredeyse milletin malından sakal indiren biri gibi gösteren sözde meal ci! müptezeller de okur.
__________________
(FOR RAVEN)

Konu khaos tarafından (14. June 2015 Saat 11:10 PM ) değiştirilmiştir.
khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
khaos Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
galipyetkin (15. June 2015)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
papazlaştırmak, peygamberi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:39 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam