hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > KUR'AN'I ANLAMA METODU (Ali Rıza Borazan) > KUR'AN'I ANLAMA METODU (Ali Rıza Borazan)

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 24. May 2011, 12:51 AM   #1
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart Samirinin önderlğinde halkın sapması

20/95”(MUSA) ya senin amacın nedir. Ey samiri.”
20/96” Ben onların görmediklerini gördüm. Böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim.. Böylelikle nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi.

Hz. Musa (AS) kavmi inanıp kalpleri imanla tatmin bulduğu halde . Dünyanın çekici süsleri onları gerçek yoldan alıkoyuyor.
Samirinin söyledikleri aynen şeytanın söyledikleri gibi değil mi?

15/39” Dedi ki: "Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım.”

Devamlı söylediğim Allah insanları özgür bir ortamda denemek istiyor. Bilindiği gibi iki yol var ,birisi rabbani yol diğeri ise şeytani yol. Rabbani yolun yol göstericisi kılavuzu, kitaplar ve peygamberler. Şeytani yolun yol göstericisi ise samiriler kafirler zalimlerdir.

İnsan bu iki yolda gidebilecek kapasitede yaratılmıştır. İnsan kendisi istemedikçe dünyadaki bütün insanlar bir araya gelseler onu rabbani veya şeytani yola götüremezler. İllaki gideceği yolu kendisi seçmesi gerekir.
Şimdi bu iki yol nasıl bir yol onu tahlil etmeye çalışalım.

RABBANİ YOL: Allah’ın yolu demektir. Allah’ın yolunda yürümenin bir kural ve prensibi vardır. Ben Müslüman’ım demekle Müslüman olunmuyor. Müslüman'ım dediğin zaman seni bir sürü sorumluluklar beklemektedir. Önce kendi kişiliğinde mücadele vermek gerekiyor.Nefsin sana namaz kılmayı engellemek isteyecek, vesvese verecek. Sen ise uykuyu ,işini gücünü, bırakıp, zor durumlar hariç namazını kılacaksın. Nefsin kazandığın mallardan infak etmeyi vesvese vererek engelleyecek sen ise diretip dayatarak kazandığın malların belirli miktarını infak edeceksin. Yani sen Müslüman'ım dediğin zaman güzel sözler ve güzel davranışlar seni bekliyor. İşte söylemle güzel amelin bütünleştiği zaman inanmak anlam kazanıyor. Bu Anlamda, sadece namaz kılmak da yeterli gelmiyor. Bak daha seni neler neler bekliyor.

2/177” - Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve muttaki olanlar da bunlardır.”

Elbette rabbani yol kolay değildir. Ama neticesi insanın her istediğinin verileceği , bir cennet var, Bu uğurda gerektiği zaman malından bir kısmını gerektiği zaman hepsini bu da yetmez ise malının hepsini bu da yetmez ise gerektiği zaman canını bile vermeye hazır olmalıdırlar.

9/111 “Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.

İşte Allah kendisinin yolunda olanlarla böyle konuşup hilenin hurdanın olmayacağı bir vaade bulunuyor.

96/6 yalnızca Rabbinedir.
9- Engellemekte ola” Hayır; gerçekten insan, azar.
7- Kendini müstağni gördüğünden.
8- Şüphesiz, dönüş
96/9” Engellemekte olanı gördün mü.”
96/10” Namaz kıldığı zaman bir kulu”

Müstekbir Olanlar güç yetirebildiklerinin , kendilerine kul ve köle olmasını isterler. Fısk ve fûcur yolunda yürüyenler. Yanlışa giden yolda attıkları her adım , Onları daha çok yanlışı yapan ikinci adım izler. Bu olay tövbe etmeyen ve kendisini düzeltmeyen,kişilerde firavunlaşana kadar devam eder.

Kur’an Firavun derken,sadece Hz Musa kavmindeki firavun değil, her asırda ve her dönemde olagelen toplumlarda olmuştur.

Kendisinin yenebileceği ve kendisinin zulmüne boyun eğmeyen bütün topluluklar. Onun için bir öldürme sebebidir.

Şeytanın yolu ve firavunlaşan insan tipleri, hep insanın kendisinde başlamaktadır. Trafik kazasına uğramış birisini can çekişirken gördüğü halde, Onu hastaneye götürüp yardım etme duygusu iblis tarafından vesvese verilerek, engellenmek istendiği gibi... Bakınız insanın canından daha önemli hiç bir şey yok aslında iblis hemen vesvese verir der ki bak sen bu adamı alacaksın hastaneye götüreceksin , polisler seni sorguya çekecekler o da yemeyecek mahkemeye çıkarılıp bir sürü başına belalar gelecek,bırak ölürse ölsün diyecek. Ve yardım etmeni engelleyecek.

9/81: “Allah'ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrayıp-anlasalardı.”


Şeytani yolda olanlar kendi ihtiyaçları olmasa ,Hiçbir ihtiyaçlı olana yardım etmeyi hoş görmezler. Yardım ettikleri zaman sanki canlarından bir parça kopmuş gibi bir his gelir.
Eğer kendi içlerinden bir insan açlıktan dolayı yaşam savaşı vererek ölürse o topluluk helâk olmuş demektir.
Şeytanın yolu derken, toplumumuza bir göz attığımız zaman, onun belirtileri hakimiyeti kendisini göstermektedir. Anne baba çocukları doğuruyor, onları yemeyip yediriyor giymeyip giydiriyor, geceleri uykularını terk ederek ne işkence ve çilelere katlanıyor. Bu da yetmiyor onları everip tahammül edilmez sıkıntılara katlanıyor.
Gün geliyor, Anne baba ihtiyarlık ve bunaklık dönemine girdiğinde, kendi kendilerinin yaşama imkânı kalmıyor. Felç oluyor , gözleri görmüyor, mutlaka birine bağımlı olarak yaşamak zorunda kalıyor. Çocuklar küçükken nasıl kendilerine bağımlı yaşayan anne babaları onlara bakıp büyütmüşse doğru olanı anne ve babalarının güçlük döneminde de çocukların bakması bir vefa borcudur.

Bakınız Kur’an bunları bize nasıl anlatıyor.

17/23” Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.
17/24- Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge."

Gördüğünüz gibi Allah’ın koyduğu yasa bu. İnsanları böyle bir yaşam sürecinden geçiriyor. Çocukken anne ve babasına baktırıyor veya bakma eğiliminde yaratıyor. Zaman geliyor bakıma muhtaç hale anne ve babası geliyor. Böylece insanlar her konumda denemeye tabi tutuluyor.

İşte kişilerin ister zengin ister fakir, ister topal ister kör, ister ihtiyar ister çocuk, isterse anne baba olsun. Hangi konumda olursa olsun, O bulunmuş olduğu konumda, bir aktör ve aktris gibi rollerini Allah’ın tarif ettiği şekilde yaşayarak oynamasının adı kulluktur.

Kim Allah ın göndermiş olduğu her örnekten bir örnek verdiği ve hiçbir eksiğin bırakılmadığı, ve sadece ve sadece o Kur’an dan sorgulanacağı, hitaba göre yaşarsa kurtuluşta olanlar onlardır. Bunun dışında olanlar ise şeytanın yaptığı ve şeytanın yaptırmak istediği şeylerdir.

Herkes bu ulvi göreve talip olmuyor ki, bir aile içerisinde yer yer koca bu göreve talip olup kadın talip olmuyor, yer yer bu ulvi göreve kadın talip olup erkek talip olmuyor.
Diyelim ki erkek Müslüman kadın Müslüman değil, Erkeğin anne ve babası yanlarında bakıma muhtaç duruma geldiler. Erkek anne ve babasına canı gönülden bakmak istiyor, Kadın anneni ve babanı kaldır bu evden diyor.Ve mazeretler savuruyor. Çocuğu OKS sınavına hazırlanıyor, derslerine iyi çalışamaz, veya kadının misafirleri gelecek, İhtiyarların ona ayak bağı olmasından veya göz zevklerinin bozulacağından söz ederek, evde çatışma başlıyor.
Eğer böyle bir durumda erkek dik duruşunu ve Allah’ın emirleri karşısında saygı ve sevgisini Allah’a bağlılığını koruyarak anne ve babasına bakması gerekir.

Eğer erkek bu kararlılığını koruyamaz ise ne yapayım karım izin vermedi der.
Bazen de kadın Müslüman erkek gayrı Müslim oluyor Bu sefer de kadın anne ve babası bakıma muhtaç duruma geldiğinde Kadın bakmak istiyor, erkek buna engel olmaya çalışıyor. Bu sefer kadın ayrılık pahasına da olsa dik duruşunu göstermelidir.
4/97” Melekler kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: "Nerede idiniz?" Onlar: "Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz'aflar) idik." derler. (Melekler de "Hicret etmeniz için Allah'ın arzı geniş değil miydi?" derler. İşte onların barınma yeri Cehennemdir ne kötü yataktır o”

Şeytan, sana mutlaka bir kışkırtma verecektir. Sende şeytanın bu kışkırtmasına karşılık vakarlı ve dik duruşunu göstereceksin. Elbette bu zor bir iş sarp bir yokuş ama, bunlara göğüs germeden bunlarla mücadeleni sürdürmeden cennet kazanılmaz

2/214” -Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.

Şeytan boş durmuyor. Devamlı Allah yolunda gidenlere karşı en modern donanımını hazırlıyor. Sen de en azşeytan kadar donanımlı olmaz isen seni yenik düşürür ve kendi dinine dönderir.

8/60” Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah'ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size eksiz olarak ödenir' ve siz haksızlığa uğratılmazsınız.

Zaten insanın denenmesi safların belirginleşmesi ortaya çıkıyor. Hava akımının oluşması için sıcak ve soğuk havanın olması gerekiyor. Sadece sıcak veya sadece soğuk havanın olduğu yerde hava akımı ve rüzgâr meydana gelmez.
Aynen onun gibi düşünce hareketinin oluşması için. Veya savaşın meydana gelmesi için. İnanç ve eylem farklılığı oluşması gerekiyor. Yoksa aynı inanç ve eylem birliği olan toplumlarda , çatışma çıkmaz.

Birde savaşın oluşması için ayrı ayrı inanç farklılığı olan tarafların kendilerinin denk veya buna yakın hissetmeleri gerekir. Yoksa zayıf olanlar ya onların demelerine sabrederler, ya onlar gibi yaşamaya başlarlar ya da oradan hicret ederler. Ama Kur’an hiçbir zaman dünyadaki şeytani güçlerin seni Allah’ın yolundan alıkoymaya gücü yetmeyeceğini , mutlaka bir çıkış yolu araman gerektiğini, eğer çıkış yolu bulamaz isen senin üzerinde sorumluluğun ancak kalkacağını bildiriyor.

4/98” - Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz'aflar olup hiçbir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka.

Daha öncede bahsettiğim gibi "Ben Müslüman’ım" dediğin zaman senin görevin önce kimseye zulüm yapmamak. Ve zulüm edene de taraftar olmamak. Allah'ın yolundan seni alıkoymak için senin üzerine saldırırlar ise , gücün yetiyorsa mukavemette bulunmak, gücün yetmiyorsa oradan ayrılmak hicret etmek, ona da gücün yetmiyorsa Allah sana bir çıkış yolu gösterinceye kadar sabır etmek olmalıdır.
Kurt bulanık havayı sever derler. Şeytan bu küfür ve zulümü yaparken açık açık sana ben düşmanlık yapacağım diyerek gelmez. Aksine sana iyilik yapıyorum diyerek gelir.

9/107 Zarar vermek, inkarı (pekiştirmek), mü'minlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah'a ve elçisine karşı savaşanı gözlemek için mescid edinenler ve: "Biz iyilikten başka bir şey istemedik" diye yemin edenler (var ya,) Allah onların şüphesiz yalancı olduklarına şahidlik etmektedir”.

Kur’an Müslüman ve Müslüman olmayanları, kısım kısım ayırarak, bize ölçüyü kıstası vermektedir. İnsanların içlerindeki düşünceyi ve yapmak istediğini dışa vuran davranış biçimlerindeki çelişkilerden anlamamız gerktiğini bize anlatıyor.
Hem Allah ve resulüne karşı savaşıyor. Hem de Allah ve resulüne karşı savaş açanları destekliyor. Hem de Müslüman'ım diyenlerin mescidini yaptırıyor oraya imamını müftüsünü gönderiyor . Bu ne lahana turşusu bu ne biçim perhiz
İşte kur’an şeytan ve şeytani yolda olanları bize anlatırken. Ana çatı olarak iki kısma ayırıyor.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (24. May 2011)
Alt 25. May 2011, 05:00 PM   #2
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

sümer zihniyeti israiloğullarını etkiledi ve dini bozdu...samiri kelime kullanımı önemli..sümer asıllı...

samara ve semerkant bölgesi önemli....sümer kentleri...

samiri kavim hareketi ile orta asyaya göç malüm...yahudi türk devleti malum..sümer diline bakın aynı türkçe...

ayrıca toplu hareket anlatan benzetme "zümera" zümer suresi bu toplu göçün cennet ve cehenneme toplu sevki anlatabilir.(zümera ve smr kökler, sümerliler gibi toplu göç/sürgün)

buhara ve havalisinden çıkan hadisciler sümer(zerdüş, hint, şaman) zihin kalıntılarını, rasulün izinden bir toprak katarak bu dini bozmadılar mı ?

samirilere dikkat...(benim şahsi görüşümdür bir beyin jimnastiği)

Konu pramid tarafından (25. May 2011 Saat 05:04 PM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (27. May 2011), Miralay (26. May 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
halkın, samirinin, sapması, önderlğinde


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:54 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam