hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > Hanifler Forum'a Hoşgeldiniz > Öneri - istek

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 15. November 2010, 11:26 AM   #1
AHMED KILICKAYA
Banned
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 7
Tesekkür: 0
3 Mesajina 4 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
AHMED KILICKAYA has much to be proud ofAHMED KILICKAYA has much to be proud ofAHMED KILICKAYA has much to be proud ofAHMED KILICKAYA has much to be proud ofAHMED KILICKAYA has much to be proud ofAHMED KILICKAYA has much to be proud ofAHMED KILICKAYA has much to be proud ofAHMED KILICKAYA has much to be proud of
Standart Kurban bayramı tebriği



بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ


MÜBAREK AREFE GÜNÜ VE KURBAN BAYRAMINIZI TEBRİK EDER,
BU MÜBAREK GÜNLERİN İSLAM ALEMİNİN
ÇAĞDAŞ TAĞUTLARIN ZULÜM VE ZULÜMATINDAN KURTULUŞUNUN VE
MÜSLÜMANLARIN DÜNYA VE AHİRET SAADETİNİN
TEK YOLU
İSLAMİ HAYATI
YENİDEN BAŞLATACAK OLAN
RAŞİDİ HİLAFET DEVLETİ’NİN
KURULUŞUNA VESİLE OLMASINI
ALLAH’TAN NİYAZ EDERİM.


ALLAH’IN SELAMI, RAHMETİ VE BEREKETİ
ÜZERİNİZE OLSUN

www.islamiyontem.net
AHMED KILICKAYA isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. November 2010, 09:43 AM   #2
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Tebrik için teşekkürler ahmet bey,
bu gün vatikandaki papazlar da ülkemiz ve bu topraklarda böyle bir hilafetin olmasını 4 gözle bekliyorlar,,, kippa yerine sarık, hac yerine tespik, cübbe giymek çok kolay.. nasıl olsa her 2 dinde de kural aynı, kitabı mırıldanmak, okumadan anlamadan mırıldanmak ve yeni yapılacak camiler için para toplamak.. kuran basit,, kafalarını karıştır ve fıtratları gereğii manları kullan ve az bir dünyalığa karşılık vebalin daniskasını yüklen.

sizin hilafetinize başarılar, papa hazretlerine de selamımı söyleyin. şeyh efendi ve kardeş katlini vacip kılan şehülislamada selamımı söyleyin. inanan insanları kandıran diğer din tacirlerinede selamımı söyleyin... hakkı göreceğiniz gün yakındır.. aslında tam tarihi allah katındadır ama kim bilir? belki çok yakındır..-


hadi şimdi daha yüksek nara atın,,, harem dolusu cariyeler ve hazinelerle saltanatıyla biz fakirlerin omuzlarına basıp bizi ezen iktidarlara kocaman alkışlar. yaşasın zalimül hilafiyet yaşasın uydurma din üzerinden kzanıp zulmeden dinsizler,,, yaşasınlar ki ortalama düşsün, nasıl olsa bir yarıştayız, hayır ve takva yarışı, ve bunlar yaşadığı sürece bu yarış bize çok kolay...
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (18. November 2010), Miralay (16. November 2010)
Alt 16. November 2010, 09:48 AM   #3
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

KURBAN BAYRAMI MESAJI

İnsanlık: Kuranı terk etmesiyle neler kaybetti? Kuran İnsanların asıl yaşam biçimlerini şekillendirmesi gereken ilahi mesaj olduğu halde maalesef içi boşaltılmış mitolojilerde anlatılan masallarda hikâyelerde sadece menkıbe olarak beyinlerde izi kalmış bir kitap olarak anımsanmaktadır.

Kuran: İnsanlık tarihinin başlangıcından bu tarafa İnsanların kendisini ve evrenin nasıl okunması gerektiğini Yaratıcı tarafından her örnekten bir örnek verilerek ve insanlık için hiçbir eksik bırakılmadan hayata bakışın Kılavuzu olarak insanlığa sunulmuş hayat kitabıdır. Yol göstericidir.

Son peygambere kadar, ilahi mesaj peş peşe aralıksız gelen nebilerle insanlık hem kendilerine azap gelmeden dünya hayatında uyarılmış hem de insanlığın öldükten sonra gelecek olan ahret azabına karşı uyarılarak önlerindeki hayatın nasıl sürdürüleceğine kılavuzluk yapmıştır.

2/2- Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.

Kuran Kendi bütünlüğü içerisinde insanlara bir hayat projesi sunmaktadır. Dünya hayatında özgür olarak yaratılan insanlar özgürce yaşamaları için zemin hazırlanarak bütün donanımı ile kendi kendisine yetkili ve sorumlu bir konuma getirilmiştir.

İnsan kendi kendisini bozmadığı sürece veya insanın kendisi istemedikçe bütün dünyadaki insanlar toplanıp bir araya gelseler onu hidayete getirmeye veya onu bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek kadar güçlü bir donanımı bulunmaktadır.

Kuran; müteşabih ayetlerle binlerce sayfaları dolduracak kadar geniş konuları bir iki kelimeyle izah ederek o konular hakkında insanlara yol ve bakış açısını göstermektedir.

Kâinatta bu günkü insanların keşfedemediği varlıkları temel olarak iki kısma ayırmaktadır. Halife kelimesi ile aklıyla takvasıyla fıskfücuruyla iki yol iki amaç verilerek dünya hayatında attığı her adımın konuştuğu her sözün bilincinde bir donanımla yerleri ve gökleri yaratan rabbine karşı ibadet ve kullukla görevli bir varlıktır insan..

51/56- Ben, cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.

Diğer varlıkları ise melek şemsiyesi altında toplayarak ibadet ve kullukla görevli olan insanlara secde eden ve emirlerine amade olan varlıklar olarak tanımlamıştır..

2/30- Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz Seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah "Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim" dedi.

Dünya üzerinde ırkıyla cinsi ile rengi ile genciyle yaşlısıyla zenginiyle fakiriyle ne kadar çeşidi varsa onları insan, halife kelimesiyle özetleyerek bir varlığın genelleme tanımını yapmaktadır. Bu varlıklar imtihana tabi tutulmaktadırlar.

67/2- O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.

İnsanlık maalesef bu imtihanı kaybetmiştir. Ve dolayısı ile sınıfta kalmıştır. Yerleri ve gökleri yaratan Allah onlara her türlü donanımı verdiği halde bütün kâinattaki varlıkları insanın önüne secde ettirdiği halde insan nankör olarak bu verilen nimetlerin şükrünü eda edememektedir. Şu dünyada kendisine yüklenen sorumluluğu unutarak iblisin vesvesesiyle küfranda yol almayı yeğlemişlerdir.

Etrafınıza yakınlarınıza akrabalarınıza bir bakınız insanlar arasındaki ilişkiler insan haysiyetini ayaklar altına alacak derecede basitleşmiş. Mal mülk kavgası serab hırsı onları ilahi yolculuğa gidişi öyle gölgelemekte ki onların gözü olduğu halde hakkı görmeyi engellemekte kulağı olduğu halde hakkı duymayı engellemekte ve vicdan merhamet hissi tamamen ortadan kalkarak bencil bir dünya toplumu oluşmuştur.

33/72- Gerçek şu ki, Biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir.

İnsanların dışında yaratılmış olan bütün varlıklar kendilerine verilmiş bilgi kotlamalarıyla kendilerinde çerçevelenmiş görev alanları içerisinde görevlerini hakkıyla kusur etmeden ifa ederken, maalesef insanlar bu görevleri yerine getirmemişler verdikleri rabbim Allah’tır sözünden cayarak şeytanı rab olarak kabul etmişlerdir.

Şeytan bir taraftan insanlara Allah; peygamber kitap göndermez dedirtip toplumları ateist deist sekülerist pozitivist rasyonalist şemsiyesi altında örgütlemeye çalışırken, bir taraftan da ehli kitap şemsiyesi altında insanları toplayarak vahiy orijinli dinden kopararak insanları Allah adıyla aldatarak Allahtan olmadığı halde Allahtan deyip örgütlemiştir.

Böylece dünya üzerinde kuranın indiği dönemde ümmi ve kitap ehli diye üst kimlik başlığı altında birebirlerine zıt iki toplum oluşmuştu. Şimdi de bu iki başlık altında insanlar yol almaktadırlar.

Bu Olgu insanlık tarihinin başlangıcından bu tarafa var olduğu gibi şimdi de olacak olmaktadır şimden sonrada olacaktır. Bu Allahın bir sünnetidir. Bir taraftan kitaptan sanıp da kitaptan olmadığı halde yollarının doğru olduğunu sanan ehli kitap toplum kuran gelmezden önce bu toplumları ayırırken Yahudiler Hıristiyan ve sabiler diye ayırırken kitap ehli olmayanları puta tapıcılar müşrikler diye iki başlık altında toparlamıştır.

Günümüz toplumlarına baktığımız zaman da öyle değil mi? Bir taraftan Kuran peygamberin kendisinin uydurduğu bir kitaptır. Tecrübî bir bilgi birikimi sonucunda olmuştur diyenler olduğu gibi, Bir Taraftan da kuranı kurandan uzaklaştırarak bir takım kılıflara bürünerek kuran adı altında onlarca yüzlerce din adı altında Allah’ın dini budur diyen bir takım fırkalar oluşmuştur.

Kuran Bunların hiç birisinin söylediklerini ve yaşadıkları hayatı kabul etmez. Nasıl kendisinden önce gelen bütün peygamberlerin her peygamber bir öncekini doğrulayıp tasdik etmişse ve bir sonraki peygamberi de müjdelemişse bu kuranın insan yazması bir kitap olmadığını insanların bilemedikleri bazı şeyleri mucizevî bir anlatımla insanlara öğretmiştir. 6/91

Toplumlarda oluşan yanlış bilgiler toplumları yanlış yaşamaya götürmüştür. Bozulmanın asıl nüvesini oluşturan da budur. Bu gün dünya insanlarının doğru bir bilgilenmeye ve yaşamanın onlara yük değil bir görev ve sorumluluk bilinci oluşturmalıdır. Hayatın anlamı kavrandığı zaman doğumla ölüm arasında geçen süreç tozpembe bir hayat olmadığı böyle beklentilere insanlar kavuşsa bile insanları mutlu huzurlu bir merhaleye çekemediği bilinmesi gerekir.

Vahiy orijinli dinden uzaklaşan toplumlar zenginliklerin içerisinde yüzseler bile onları huzurlu etmeye yetmemiş insanlar her buldukları güzel sandıkları şeylerde tatmin olmayarak yeni bir huzur bulma operasyonlarıyla hayatlarını yenileyip durmaktadırlar. Yaşamın asıl yaratılış gayesinden uzaklaşarak başka mecralara çekmişlerdir. İşte Kuran bu inanan ve Salih amel işleyenlerle iman etmeyen sadece dünya hayatını mesken tutmak isteyenlerin yaşamlarını bize şöyle fotoğraflamaktadır.

24/37- (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar.
24/38- Çünkü Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara Kendi fazlından arttıracaktır. Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.
24/39- İnkar edenler ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında Allah'ı bulur. (Allah da) Onun hesabını tam olarak verir. Allah, hesabı çok seri görendir.
24/40- Ya da (inkar edenlerin amelleri) engin bir denizdeki karanlıklara benzer; onun üstünü bir dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardır. Bir kısmı bir kısmı üzerinde olan karanlıklar; elini çıkardığında onu bile neredeyse göremeyecek. Allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur.
HANGİ BAYRAMI KUTLAYACAĞIZ?
Dünya’nın bu gün bayram yapmaya hakkı olmadığı gibi İslam ülkelerinin hiç yoktur.
İnsanlar yaratılırken yerlerin ve göklerin bağımlı olduğu Allah’ı rab kabul ettikleri halde sonradan Allah’ı rabliği altında kalmaktan uzaklaşarak Allaha ortak koşanların ilkeleştiği bir toplumun oluşumuna zemin hazırlayışımızın bayramını kutlayacağız?
İnsanlar Hayırda yarışarak, bir birlerine karşı merhametli olması gerekirken merhametin kalktığı kardeşlik duygusundan yoksunlaştığı mal mülk uğruna bir birlerinin öldürüldüğü ekinin ve neslin yok edildiğinin bayramını mı kutlayacağız?
Adalet ilkesinin insanlar elinden tamamen kaldırılarak güçlü olması gereken hak olması lazımken adaletin zenginler lehinde zalimler menfaatinde dolaşarak mazlum olanların köleleştirildiği Mazlumun hakkının tamamen elinden giderek insanların sınıflaştığı ezenlerle ezilenlerin oluştuğu bir toplum olmanın bayramını kutlayacağız?
Kocanın kadına kadının kocasına karşı saygısının kalmadığı bozulmuş kokuşmuş aile düzenlerinin oluştuğu evliliğin sadece karşılıklı menfaat ilkesine dayandırıldığı mutsuz bir aile tablosundan mutsuz bir gençlik yetiştirmenin bayramını mı kutlayacağız.
Bir köyde Bir Mahallede eğer bir aç varsa, diğerleri de onun açlığına karşı vurdumduymazsa bu toplum helak olmuş demektir. Bu toplum yukardan beri izah etmeye çalıştığım konular üzerinde bir tevhit birliği oluşturmadıkça insanlar evreni yıkmaktan vazgeçip yapmaya doğru yönelmedikçe bayram yapmaya hakkımız yoktur.
Biz Yemek yapmadan tatlı yemek istiyoruz. Hayır, yemek yapmak için terleyeceğiz çaba göstereceğiz yemeği yapacağız yiyeceğiz arkasından süsünü oluşturan tatlısını yiyeceğiz. Bayramlar da öyledir. bir çabanın hakkı hakim kılma mücadelesinin ardından o kadar eziyetin karşılığında insanlar zafere ulaşmışlarsa, o sevincin paylaşılması için bayram vardır. Yoksa helak olmuş dünya dirilmeden takva duygusunun batıl üzerinde hâkimiyetini kurmadan bizim batılla içerisinde yüzerken boğulurken bayram yapma hakkımız yoktur.
Yinede kurban ramazan sözleri bizi titretir silkeler de düşünmemize vesile olur da insanlığın dirilişine vesile olur ümidiyle, Bayram ruhuna uygun olamayan günlerin bayram ruhuna uygun hale dönüşmesi ümidiyle.

Kuranianlamametodu.blogspot.com
[email protected]
Türkiye- Mersin- Anamur
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Barış (18. November 2010), dost1 (16. November 2010), Miralay (16. November 2010)
Alt 16. November 2010, 12:38 PM   #4
Atatürkiye
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1
Tesekkür: 0
1 Mesajina 3 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Atatürkiye has much to be proud ofAtatürkiye has much to be proud ofAtatürkiye has much to be proud ofAtatürkiye has much to be proud ofAtatürkiye has much to be proud ofAtatürkiye has much to be proud ofAtatürkiye has much to be proud ofAtatürkiye has much to be proud of
Standart

Sevdiklerinizle ve sevmediklerinizle nice bayramlara.
Atatürkiye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Atatürkiye Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Barış (18. November 2010), dost1 (16. November 2010), Miralay (16. November 2010)
Alt 18. November 2010, 01:25 AM   #5
Eren Erdem
Uzman Üye
 
Eren Erdem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 122
Tesekkür: 3
67 Mesajina 122 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Eren Erdem is on a distinguished road
Standart

mübarek allah'a yaklaşma bayramınızı tebrik eder,
bu anlamı yitirilmiş günlerin insanlığın, allah adına konuşma sevdalısı hilafet soytarılarının bozgun ve zulümatından kurtuluşunun ve
insanların dünya saadetinin
tek yolu
adil paylaşım hayatını
yeniden başlatacak olan
ebuzerlerin
rebeze'den dirilişini
allah’tan niyaz ederim.

allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi
üzerinize olsun
Eren Erdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eren Erdem Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Barış (18. November 2010), dost1 (19. November 2010), hiiic (18. November 2010), Miralay (18. November 2010)
Alt 21. November 2010, 07:24 PM   #6
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

Kurban bir gelenek değil, bir gösteri de değil, bir et şöleni hiç değil





Kurban; Allah’a ibadet etmek maksadıyla belirli vakitlerde, belirli şartlara sahip hayvanları usulüne göre kesmek demektir. Sözlükte “yaklaşmak” anlamına gelen kurban; Allah’a yaklaşmayı, Allah yolunda malı feda etmeyi, Allah’a teslimiyeti ve şükrü ifade eder.

“Biz ona (insana) şah damarından daha yakınız.” (Kâf, 16)

“Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım.” (Bakara, 186)

Kurban; işte bu derece bize yakın olan Allah’a, “Acaba biz O’na ne kadar yakınız?” sorusu için bir cevap arayışıdır…

Allah adına her türlü feragat ve fedakarlık için bir kararlılık göstergesidir… Bir boyun eğiş olan kurban, bununla beraber rahmet eşiğine baş koymaktır… “Boynum kıldan ince.” dercesine…

Kurban, bireysel ve toplumsal arınmanın bir aracı veya sembolü olarak kabul edilmiştir… Allah için her şeyden vazgeçilebileceğinin bir ifadesidir kurban…

İslam’ın şiarı olan kurban, aynı zamanda bir fedakarlık nişanesidir…

Kurban, adayış ruhunun bedene galebe çalmasıdır… Çünkü kurban kesmenin ötesinde bir de “kurban kesilmek” vardır…

Kurbanda ölen bir canlı olmakla beraber, bunun üzerinden gerçekleşen, insanın özgürlük hamlesidir… Tutkulardan, tutsaklıktan, tamahlardan soyutlanma eylemidir…

Kurbanın temel mantığı; kulun kendini temsilen temiz bir canlıyı takdim etmesidir… Kişinin günaha ve hayatına karşı fidye ödemesidir…

Kurban, Allah ile barışık olmaktır… Ve Allah’a bağımlı kalmaktır…

Allah evreni insanın emrine vermiştir. Kesilen kurbanlık hayvanlar da buna dahildir. Ta ki, bu sayede insan, Allah’ın emrine amade olsun diye…

Altı çizilen gerçek şudur: Kainat sana teslim, sen ise Kainatın Sahibi’ne… Tıpkı bir kurban gibi…

Kurban İsmailce bir teslimiyetin tekrarıdır… Kulluk bağlamında kurban, İbrahimi bir tutumdur… Halil olmanın, veli olmanın yolu bıçaklara yatmaktan geçiyor… Kendinden vazgeçerek kulluk vazifesini sürdürmek gerekiyor…

Kurban bir gelenek değil, bir gösteri de değil, bir et şöleni hiç değil…

Kurbanı kanla özdeşleştirenler de yanılıyorlar… Kurbanı kurban kılan, akıtılan kan değildir… Çünkü her kulun kurbanı kabul değil… Gözlerini kan bürüyen Kabil’in kurbanı kabul görmedi… Kurban, Habil’in kurbanıydı…

“Elbette onların (kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır…” (Hac, 37)

Kasap olmakla, kurban sahibi olmak arasındaki fark burada kendini gösteriyor…

Kurbanla verilen mesaj şudur: Ey “kan dökücü” ve “bozguncu” insan, haksız yere kan dökme! Dökülecek bir kan varsa, o da Rabbin için kurban kesmendir… Ne kendi adına ne de sahte ilahlar adına kan dökme! “Rabbin için kurban kes.”

Kurban keserken sadist duygularını sök at… Bıçağı öfkene, hevana, şehvetine, ihtiraslarına çalıver!

Dünya bir kurban arenasıdır… Bu arenada kim kime kurban? Bir ömür kime heba? Bir gençlik kime feda?

Belki de en önemli sorumluluk; Allah için kurbanlaşmaktır… Aklımızda kurban bilinci, alnımızda secde izi, kalbimizde adayış ruhu ile Rabb’e yürümektir…

Kurban olma ufkuna ulaşamayanlar kölece bir yaşamın kıskacından kurtulamadılar… Kurban ulvi bir iklimde zirveye tırmanıştır…

Her adayışın mutlaka bir semeresi vardır; kurbanın semeresi de kevserdir… İmran’ın hanımı Hane, rahmindekini Rabbine adadı… Bu adayışın semeresi, Meryem oğlu İsa’ydı…

Kur’an bize hem kurban olmayı hem de kurban kesmeyi öğretiyor… Bu öğreti ile yola çıkanlar hep şunu söylediler: “Fedake ya Rasulullah!” (Canım sana feda olsun ey Allah’ın Rasulü!)

O da, ümmetinin kendisine olan bu düşkünlüğünü karşılıksız bırakmadı…

Rasulullah (s.a.s.) kurban keserken şöyle niyet ediyordu:

“Bismillahi vallahü ekber, bu koç benim ve ümmetimden kurban kesemeyenler içindir.”

Bu ümmet, kurbansız kalamazdı… Yoksa kulluk, kusurlu olurdu…

Ramazan Kayan
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
bayramı, kurban, tebriği


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:56 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam