Din tarihi, akılla taklidin mücadelesidir

[EVVAB_İNSAN]

DİN TARİHİ, AKILLA TAKLİDİN MÜCADELESİDİR

YÜCE ALLAH’IN ELÇİLERİ geldikleri devirlerde hep gelenekleri sorgulamışlar, YÜCE ALLAH'IN DİNİNE aykırı olan geleneklere ve yerleşik inançlara karşı savaşmışlardır. HZ. KUR’AN’I okuduğumuz zaman RESULLERİN, insanları düşündürerek, AKILLARINI çalıştırtarak YÜCE ALLAH'IN DİNİNE aykırı olan geleneklere, yerleşik inançlara karşı organize ettiğini anlarız.

HZ. KUR’AN insanları ALLAH'IN yerdeki, gökteki ve bunların aralarındaki delillerini incelemeye, bunlar üzerinde AKIL yürütmeye çağırır. Oysa HZ. KUR’AN'A karşı çıkanlar, atalarını üzerinde buldukları sisteme, yani geleneğe bağlı olduklarını ve bu geleneği devam ettireceklerini söylerler.

Tarih boyunca RESULLERİN AKLI çalıştırma çağrısının en büyük düşmanı karşı AKLİ deliller değil, gelenek olmuştur. Yaygın olan sistemi, babaların, ataların uyguladığı sistemi TAKLİT etmek, birçok insana AKLI işletmekten daha cazip gelmiştir. DİN tarih boyunca AKLI işletmeyi, DİN karşıtı görüş ise gelenekçiliği yani MUAFAZAKARLIĞI savunmuştur.

Ne garip bir çelişkidir ki, günümüzde MUAFAZAKARLIK ve gelenekçilik DİNDAR olma manasında kullanılmaktadır. HZ. KUR’AN'IN anlattığı DİNDE, AKIL insanların hareketlerine yön vermelidir. Gelenekler, toplumsal dahi olsa peşin kabuller, çoğunluk kabul etse bile AKLIN, AÇIK DELİLİN doğrulamadığı görüşler insan hayatına REHBERLİK etmemelidir. DELİL yerine atalarının uyduğu sisteme göre hayatlarını yönlendirenlere HZ. KUR’AN’IN aşağıdaki ayetlerini okumalarını öneriyoruz.

…Böylelerine, ALLAH'IN indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı? Lokman Suresi/21

…RESULLERİ derler ki: "GÖKLERİ VE YERİ YARTAN ALLAH HAKKINDA MI KUŞKU? O SİZİ, GÜNAHLARINIZI AFFETSİN, BELİRLİ BİR SÜREYE KADAR SİZE ZAMAN TANISIN DİYE ÇAĞIRIYOR." Şöyle cevap verdiler: "Siz de bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Atalarımızın kulluk ettiklerinden bizi yüz geri çevirmek istiyorsunuz. Hadi açık bir kanıt getirin bize!" İbrahim Suresi/10

…Dediler ki: "Ey SALİH! Sen bundan önce, aramızda aranan/ümit beslenen bir kişi idin. Şimdi kalkmış, atalarımızın kulluk ettiklerine kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Gerçek şu ki biz, bizi çağırdığın şey hakkında kafaları karıştıran bir kuşku içindeyiz." 62

…Şunların kulluk etmekte oldukları şeyler yüzünden bir kuşku içine girme. Daha önce atalarının kulluk ettikleri gibi kulluk ediyorlar, hepsi bu. Biz onların da nasiplerini hiç eksiltmeden elbette vereceğiz. Hud Suresi/62–109

…Onlara, ALLAH'IN indirdiğine ve RESULE gelin dendiğinde şöyle derler: "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter." Peki, ataları hiçbir şey bilmiyor, doğru yolu bulamıyor idiyseler de mi? Maide Suresi 104

…Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani ALLAH emretti bize bunu." De ki: "ALLAH, edepsizliği/iğrençliği emretmez. ALLAH hakkında, bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?" Araf Suresi 28

…Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı yapışmaktadırlar? ...Hayır dediler ki: “Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerini izleyerek doğruya varacağız." ...İşte böyle! Senden önce de bir memlekete elçi gönderdiğimizde, oranın servetle şımarmış elit tabakası mutlaka şöyle demişlerdir:“Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerine uyarak yol alacağız." ...O da "Ben size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?" dedi. Onlarda “Doğrusu biz seninle gönderileni tanımıyoruz." dediler. Zuhruf Suresi 21–24

HZ. KUR’AN'IN ayetlerinden görüyoruz ki çoğunluğa veya toplumda hâkim olan görüşe uymak insanları doğruya götürmeye yetmemektedir. Oysa bugün insanların, DİNİ adeta bir geleneğe dönüştürdüklerini, DİN adına birçok kabulleri kökenini araştırmadan, bu kabullerin DİNİN bir parçası olup olmadığını sorgulamadan, yaygın görüştür diye, ŞEYHLERİ dedi diye, falanca dedi diye kabul ettiklerini görüyoruz.

Zuhruf suresinin alıntıladığımız 21. ayeti kitaba dayanılmadan DİN adına ortaya konulanların geçersiz olduğunu söylemektedir. Fakat ayetlerin devamı, atalardan gelen mirasın nasıl YÜCE ALLAH'IN kitabının önüne konulabildiğini göstermektedir.

…Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. İsra Suresi/36

…Onlar sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar ALLAH'IN doğruya ilettiği temiz AKIL sahipleridir. Zümer Suresi/18

DİN diye ortaya atılan görüşler karşımıza çıktığında bunları, bu ayetlerin aydınlatıcı ışıklarıyla değerlendirmeliyiz. DİN adına söylenen bu sözler neye dayanıyor, nasıl ortaya atılıyor incelemeliyiz. Bunları neticesinde çıkarılacak sonuç DİNİN kaynağının sadece ve sadece HZ. KUR’AN olduğu olacaktır. HZ. KUR’AN dışı çıkarımlarla, önce kafalarında bir DİN oluşturup, sonra bu DİNİ HZ. KUR’AN’DA zorlamalarla arayacaklarına, DİNLERİNİ doğrudan HZ. KUR’AN’DAN eksiksiz ve fazlasız şekliyle bulmalarını tavsiye etmeli ve HZ. KUR'AN'I adreslemeliyiz çünkü!.