hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > EKONOMİ > İnfak > İsraf ve iktisat

 
 
Seçenekler Stil
Alt 12. May 2020, 06:44 PM   #1
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart Kadınlar iffetli olmazsa doymazlık sona ermez.

Öteden beri açıkladığımız gibi kadın ve erkek iffetli olmak zorundadır.

Yine iffet ırzla ilgili bir şey değildir
İffet israfla ve kavam miktarını aşarak başkalarının infakını ihmal etmekle ilgili ekonomik namusluluktur.

İffetsizlik ise İ’yalinin ihtiyacından artanı infak etmeyip elde tutmak, servete ve sermayeye ekleyerek faaliyeti sürdürmek ve lüks tüketime harcamaktır.

İşte kadınlarda bu anlamdaki iffet yoksa “kocasına getir” der. _Nereden aldın? demez.
İnsanlar barınaksız, aç ve sefildir, "sen bize yazlık kışlık, milyonluk takılar alacağına, bunu asla yapma da infak ederek ekonomik eşitliği sağla" demeyen kadınlar kınanmaktadır. Çünkü erkekler kadınları çok memnun ederek gözlerine girme gibi bir hastalıkla maluldürler. Burada onları ihsana yöneltecek olanlar gerçekten iman kalplerine yerleşmiş olan kadınlardır.

Platon bunu çok önemser ve
kadınların iştirak halindeki mülk yüksek ahlaki kurumları olan havra-manastır kültürü içinde çocukluk ve yetişkinlik yıllarının geçmesini ve
bundan sonra evlendiklerinde böyle bir yüksek ahlakı özümsemiş olmalarını önemser.
Bunun sebebi ise erkeği iffetli yapacak olan da iffetsizliğe sürükleyecek olan da kadın cinsidir. Onun kadına olan zaafını bilip, "bana getirip yığacağına, aharı/başkalarını infaka önem ver, bu beni daha mutlu eder" demesi ve hatta baskı kurması gerekir.
Oysa yalancı muallimler, kadınların iffetini hiç alakasız olan tesettüre yorarak dini helak ettiler.
Fakirlerin başı üzerindeki toz toprakla onları Muztazaaf/muhtaç yapma pahasına kocalarının, babalarının ve yakınlarının getirdiği bol kazanç, birilerini mağdur ederek getirildiği ekonomik gerçeğini bilmeyen ve bilmekte istemeyen egoist kadınlara sesleniyor: -Siz mütedeyyinlik/dindarlık taslasanız da, iman ve amelinizde/eyleminizde iş yoktur. Hüsrana uğrayıp iflas edeceksiniz. Ayin, dua ve hatta tesettürünüz sizi kurtarmaz, çünkü kimsenin derdi ile dertlenmiyor, ha bire getir, bol getir de nasıl olursa olsun-,
diyen kadınları kınamaktadır.

Ensariyet ve İysar yapmayan egoist kadınlara sesleniyor. Çünkü Ba’al hayat algılaması üzerinde yaşayan insanlar; eşlerinin, çocuklarının mutluluktan sarhoş oluncaya kadar nefislerini mülkle coşturmayı birinci gaye edinmişler. İşte bu ekonomi bilmeyen, birilerinin bolluğunun, başkalarının yoksulluğu pahasına olduğuna aldırmayan müsrif kadınlara Peygamber Amos Bab 4 ayet 1 de şöyle seslenir.

“Ey sizler; Samiriye dağındaki (tüccar karıları)Başan inekleri. Fakirleri sıkıştıran EFENDİLERİNE, GETİR DE İÇELİM diyen kadınlar. Şu sözümü dinleyin.”
Burada içmek bol rızıklanmaktır; bol rızıkla şad/mutlu olmaktır..
Onlar tehdit olunurlar, siz nasıl başkalarının kanı, canı pahasına refah içinde yaşıyorsanız, esir edilip götürülecek ve sömürüleceksiniz deniliyor. Yani, ilahi adaletin kısası size uygulanacaktır diyerek Babil esaretini daha olmadan haber veriyor selam ona İşaya gibi Amos peygamber de. İnsan haklarıyla semirdiniz, sizin varlığınız elinizden alınacak ve köleleştirileceksiniz diye haber veriyor. Şöyle ki; Bab 4 ayet 2 de.

“Rab Yehova kutsiyeti üzerine and etti ki.; işte üzerinize o günler geliyor, sizi çengellerle geri kalanını balık oltaları ile çekip götürecekler”

Burada da apaçıktır ki, kadınlarda öne çıkan kusur, namus korumada bez parçasını biraz daha bol kullanmama değil, iffetsizliktir, hayâsızlıktır. Yani itidal üzere yaşamayı terk etmişler ve kocalarını da iffetsizliğe iten doymazlıklar içindedirler. Zaten itibari değerler ve gösteriş kültürü ortadan kalksa, kimse cazip olmak için ne tensel ziynetlerini, ne de mücevher ziynetlerini, ne de ev mefruşatlarını, konaklarını, binitlerini v.s göstermek yoluna gitmez. Ama sistem , “Gösteriş” kibir ve mülkle öğünme üzerine bina edildiği için, giderek müstehcenlik kadınlarda daha çok gösteriş yapmak için fikri sabit haline geldi.
Vahiy ve şeriat sahibi Allah bunu bildiği için, kadınlarda gösteriş merakını ve egolarının şöhret ve israfla, lüks ve refahla tatmin olduğunu bilir. Eşleri de bunu bilip, buraya fazlaca masraf yaptığı, fazla para için fazla sayıda insanın fakirleştirmek zorunda kaldığını Hakk Allah daha iyi bildiği için, bilimsel olarak durumu ortaya koymuş; iffetsizliği (ihtiyaç fazlasını elde tutmak) zülüm sebebi saymıştır. Çareyi ise, kimseyi köleleştirmeden ve köle olmadan hür olmanın sihirli formülünü Bakara 219/2 ayette (biz Galip Yetkin olarak avfı daha değişik bir manada anlıyoruz) vermiş ve itidal üzere yaşamayı önermiştir. Bu ise kazanç sahibinin I’yalinin zorunlu ve faydalı ihtiyaçları dışında kalan her kuruşu olduğu gibi maişeti eksik olanlara harcamasıdır. İşte iffet de, hayâ da budur. Yüzdelik vererek temizlenme tezini savunan muallimler yalancı peygamberlerdir.

Amos kitabı bu adaletsiz ve merhametsiz vahşet üzere yaşamayı şöyle tanımlar. Bab 5 ayet 7 de

“Ey hakkı pelin otuna döndürenler… Ve adaleti yere atanlar”

Amos kitabında da hak ve adalet şeriatın temeli ve kendisidir. Hakkı pelin otuna çevirip, adaleti hükümden düşürenin, Allah diğer şeylerine, ayinine, duasına tesettürüne bakmaz. Çünkü yer de, gök de adaletle, hakla, mizanla ayaktadır. Rabb, öncelikle kendi mülkü olan evrenin her köşesinde hakkın ayakta durmasını ister. Bunun yolu ise, adil olmaktır. Allah’a ubudiyette bu ön şarttır. Hatta ibadetin bel kemiği ve içeriğidir.

Pelin atfı ile Allah Ülker yıldızına ve onun ışınlarının fazlasının gaz ve toz bulutları ile nasıl önlenip insanlara fayda sağlayacak duruma getirildiğini, rızkımızı ve sağlığımızı nasıl gökten temin ettiğini, bunu merhameti ile yaptığını, gece ve gündüzü nasıl bizim hem rızık kazanmamız hem de dinlenmemiz için peş peşe getirdiğini bize hatırlatır ve İşte Rabb budur mu der? Bizim de onun ahlakı ile ahlaklanmamızı ister Şeriat budur mu der?. Bu ise Hakk ve adaletin daima diri tutulmasıdır. Adalet eğer eşitlikle sağlanıyorsa, seve seve ona razı olmaktır silim… İysarla sağlanıyorsa ona da teslim olmaktır rabbin kıymetini bilmek, onunla öğünmek… Tabi ki burada pelin otu benzetmesi bir teşbih olup, hak ve hukukun hafife alınmasını anlatır. Bunun gerçeğini ancak İbranice deyimler sözlüğü bize verecektir. Bu otun özelliklerine de atıf olabilir. Onu da botanikçiler bilebilir. Biz sözün siyak ve sibakından hakkın ihmal edildiğini ve adaletin önemsenmediğini algılarız.

Allah zalimle başa çıkacak güçtedir. Onlar doğrunun söylenmesine ve uygulamaya konulmasına mani olmaya kalksalar da Allah, hak dinini tamamlayacaktır. Hatanızı düzeltip bu şer tutumuzdan hayra geçin diye tehdit ve öğüt veren ayetler 5. babın 9 ile 15. ayetleri arasında şöyle sıralanmıştır. Şöyle ki;

“Kuvvetliyi ansızın yıkar (Allah), ve hisarların üzerine yıkım gelir.(hisarlar sizi korumaz. Allah gazabından zalimi koruyacak hiçbir şey yoktur)

“Kendilerini kapıda(geniş kapıdan değil dar kapıdan girin diyen resuller) azarlayan adamdan nefret ediyorlar. Ve doğrulukla söyleyenlerden ikrah ediyorlar(korkutup tehdit ediyorlar resulleri ve peygamberleri) “

“Bundan ötürü, mademki fakiri ayaklar altına alıyorsunuz. Ve ondan buğday hediyeleri koparıyorsunuz (yardım etmenizden geçtik, servetinizi onlardan tırtıkladıklarınızla yaptınız). Yontulmuş taşlardan evler yaptınız( villa, köşk, saray v.s) onlarda oturmayacaksınız. Onların şarabını içmeyeceksiniz (mülk, refahla mest olmayacaksınız)


“Çünkü cinayetleriniz(kıyımlarınız insanları aç-açık bırakıp, helakine sebebiniz) çok. Suçlarınızın ağır olduğunu biliyorum. EY SALİHİ SIKIŞTIRANLAR. İNANIP DOĞRU YOLDA GİTMEK İSTEYENLERE MANİ OLANLAR. RÜŞVET ALANLAR VE KAPIDA YOKSULLARIN HAKLARINI SAPTIRANLAR “

“Bundan dolayı akıllı adam bu vakitte susacaktır. Çünkü vakit kötüdür”

İşte akıllı adam tanımını böyle yanlış yapanlar da kınanmaktadır... Oysa akıllı, hakkı her yerde haykıran ve kimseden çekinmeyendir. Vakit kötüdür bahanesi ile susmak gerektiğini de bu meleler yayarlar ki, bu da bir sindirme ve pasifize etme yöntemleridir.

“Kötülükten nefret edin ve iyiliği sevin ve kapıda hakkı pekiştirin…”

Bu kavim çoğunlukla iyilik ve kötülüğün bilgisinden haberdarlar ama (kötülükten)Münkerden nefret etme ve iyiliği(Marufu) sevmek, işlerine gelmiyor. Onun için de marufu yasaklıyor, münkeri emrediyorlar. Böylece hak ve adaleti tanınmaz hale getirmişler.
(Adalet ve Rahmet Sitesinden)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (29. December 2020 Saat 08:30 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
bartsimpson (19. May 2020), dost1 (20. May 2020)
 

Bookmarks

Etiketler
doymazlık, ermez, iffetli, kadınlar, olmazsa, sona


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:59 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam