hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > DUA > Dua > Dua

 
 
Seçenekler Stil
Alt 7. June 2011, 11:09 PM   #20
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Öncelikle şunu söylemem gerek...
Kişisel fikirlerimizden uzaklaşarak 3 kaynaktan yardım almamız emir (FARZ) dır. Bu 3 kaynağı birbiriyle çelişkisizce ve kesiştirerek doğruyu bulabiliriz.
1- Allahın doğruluğu kesin olan vahyi
2- Aydınlatıcı bilgi olan Bilimsel Bilgi
3- Dogmalardan, hurafelerden, batıl inançlar ve atalarımızın uydurmalarından temizlenmiş Temiz Akıl (Burası madde bizim maddemiz olacak)
------------------------------------------------------------------------------------

Şimdi gelelim sorunuza,,, Sadece ilk cümlen kendi içerisinde çok derin cevaplar barındırıyor.
Hadi bu cevaplara kişisel fikirlerimizden uzaklaşarak vahiy penceresinden bakalım.
Fazla sıkmadan çok kısa ve öz anlatmaya çalışacağım, ama tek bir ricam olacak, lütfen tane tane ve hissederek okuyun. Basiret gözünüzle bakın...

Alıntı:
Neden İnsan korktuğunda ,aciz kaldığında dua etmek ihtiyacı duyar.
En’âm 40
De ki: Ne dersiniz; size Allah'ın azabı gelse veya o kıyamet gelip çatıverse size, Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım)!


Yûnus 12
İnsana bir zarar geldiği zaman, yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider. İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel gösterildi.


Alıntı:
İnsanın genlerinde dua etme ihtiyacı var mıdır ?
ama böbürlenmesi tavana vurmuş kimseler arasından boyun eğmeyenler de var. Yani herkes sıkıntılı zamanda aynı şeye sarılmıyor.

Mü’minûn 76
Andolsun, biz onları sıkıntıya düşürdük de yine Rablerine boyun eğmediler, tazarru ve niyazda da bulunmuyorlar.


Alıntı:
Hiç dua etmeyenle eden arasında başarı bakımından ne fark vardır ?
Dua etmenin ya da dindar olmanın başarı üzerine hiç etkisinin olmadığını zannediyorum, çünkü aşağıda Ahmet Tekin'in mealinden vereceklerim, sınavda başarı sağlayan ateiste benzer olan bir kafirdir... ve diğer benzer ayetlerde Allah kafirlere pek çok başarı ve nimet sunmuştur. Bakın bukafir nasıl başarılara ulaşmış, peşinden koşupta ulaşamadığımız nice başarılar ihsan edilmiş.

Müddessir / 11
Malsız, evlâtsız olarak yaratıp dünyaya getirdiğim kimseyi, bana bırak
.

Müddessir / 12
Ona ardı arkası gelmeyen servetler vermiştim.


Müddessir / 13
Ona ellerinin değdiği işi başaran, itibarlı ve liderlik kabiliyetleri yüksek, şöhretleri kendisine denk, babalarını yalnız bırakmayan oğullar vermiştim.


Müddessir / 14
Ona, ne büyük imkânlar sağlamıştım.


Müddessir / 15
Üstelik, daha, daha artırmamı arzu ederdi.


Peki bu kadar başarıya, imkana, nimete kavuşan kişi kim? Dua mı ederek bu başarılara ulaşmış? bakalım kimmiş

Müddessir / 16
Yağma yok artık. Çünkü o âyetlerimizi inatla inkâra, yalanlamaya kalkıştı.


peki bu başarılı kişinin sonu?

Müddessir / 17
Ben onu sarp yokuşa, dikine azâba sardıracağım.


sakın sınavı başarılı geçen ateistin akibeti de aynı olmasın? Peki Değerli gerçek_hanif kardeşim. Allahın Kafirlere verdiği bu başarıya sınır koymasının, onlara daha büyük başarılar vermemesinin ve sizin gibi gönlünü islama açtıklarını daha fazla belalandırıp arındırmamasının sebebini biliyor musunuz? 2 hafta önce bacağım çok feci kırıldı, peki rabbim neden diğerinide kırarak beni daha fazla belalandırmadı? peki neden cimri patonuma daha fazla imkan vermiyor???

Kuranın penceresini aralıyorum; Ahmet Tekin mealinden.

Zuhruf / 33
Bütün insanların küfürde birleşerek bir tek ümmet haline gelmesi söz konusu olmasaydı, nezdimizde bir değer ifade etmeyen dünya zinetlerini rahmet sahibi Rahman olan Allah’ı inkâr eden kimselere verir, evlerine, gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları gümüş merdivenler, asansörler yapardık.


Zuhruf / 34
Evlerini, kapılarını ve üzerine oturup yaslanacakları koltukları da, hep gümüşten yapardık.


daha bitmedi

Zuhruf / 35
Daha nice altın zînetler verirdik. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçici menfaatleri, zevkleridir. Âhiret, ebedî yurt ise Rabbinin katında, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler içindir.


Aklıma şu soru geliyor; Acaba ateist olan kişi sınavı kazanarak başarılı mı olmuştur? Gerçek başarı ahireti kazanmaksa acaba hangisi daha başarılı olmuştur?

*Konuyla bağlantılı olan Karun kıssasını ve elde ettiği başarılarıda eklemek istiyorum. Bu sefer diyanet mealleri yeterli olur. Lütfen çok dikkatli okuyalım..

KASAS
76. Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlükuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.
77. Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez. *
78. Karun ise: O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demişti. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).
79. Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
80. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.
81. Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
82. Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkarcılar iflah olmazmış! demeye başladılar.

83. İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.
84. Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
85. (Resulüm!) Kur'an'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.


Şimdi sınavda başarılı olup, tevekel müslüman kardeşimize net farkı takan, sonra güzel bir üniversitede imkanlar içinde okuyup mezun olan ve büyük başarılara imza atan, son model arabasıyla yollarda hız testi yapan, kendini yeterli görüp şımararak benimle ve sizinle dalga geçen ve size ezik muamelesi yapan o BAŞARILI arkadaşların nasıl başarı elde ettiklerini gördünüz mü? Dua ederek mi?



Şimdi dua etmek ile başarı arasında bir bağlantı kuramıyorum.
Ama sakın sanmayın ki dua etmeyi inkar ediyorum... Haşa Haşa, dua etmek Rabbimin bana emri ve Dua sayesinde onun katında değer kazanacağım... Ama rabbimin bana emrettiği dua ne? Onu bulmak için didiniyorum. ve işe o duanın ne olmadığından yola çıkarak başladım. Duamız olmasa Allah katında ne değerimiz olur? Üstelik kimseyi ve kendimi duadan mahrum ederek ateşe sürüklemek istemem...

Mü’min 60
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.


Şimdi sıra bizde,,, yani son maddede... bizim maddemizde...
Dua kurban sunmak gibi bişey mi? Kurbanın kabulü? ibadetin kabulü? Duanın Kabulü?
Yoksa talepte bulunmak mı? Öyleyse neden yakarışlarım karşılıksız kalıyor?


Yorumlarınızı, bilgi ve gözlemlerinizi paylaşmaya davet ediyorum.
Allah ilmimizi artırsın.

Konu hiiic tarafından (7. June 2011 Saat 11:22 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
Anonymous (7. June 2011), Derin Düşünce (8. June 2011), dost1 (8. June 2011), gerçek hanif (8. June 2011), nerdogan (8. June 2011)
 

Bookmarks

Etiketler
amin, kelimesinin, kökeni


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:00 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam