hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > DUA > Dua > Dua

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 7. June 2011, 11:09 PM   #21
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Öncelikle şunu söylemem gerek...
Kişisel fikirlerimizden uzaklaşarak 3 kaynaktan yardım almamız emir (FARZ) dır. Bu 3 kaynağı birbiriyle çelişkisizce ve kesiştirerek doğruyu bulabiliriz.
1- Allahın doğruluğu kesin olan vahyi
2- Aydınlatıcı bilgi olan Bilimsel Bilgi
3- Dogmalardan, hurafelerden, batıl inançlar ve atalarımızın uydurmalarından temizlenmiş Temiz Akıl (Burası madde bizim maddemiz olacak)
------------------------------------------------------------------------------------

Şimdi gelelim sorunuza,,, Sadece ilk cümlen kendi içerisinde çok derin cevaplar barındırıyor.
Hadi bu cevaplara kişisel fikirlerimizden uzaklaşarak vahiy penceresinden bakalım.
Fazla sıkmadan çok kısa ve öz anlatmaya çalışacağım, ama tek bir ricam olacak, lütfen tane tane ve hissederek okuyun. Basiret gözünüzle bakın...

Alıntı:
Neden İnsan korktuğunda ,aciz kaldığında dua etmek ihtiyacı duyar.
En’âm 40
De ki: Ne dersiniz; size Allah'ın azabı gelse veya o kıyamet gelip çatıverse size, Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım)!


Yûnus 12
İnsana bir zarar geldiği zaman, yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider. İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel gösterildi.


Alıntı:
İnsanın genlerinde dua etme ihtiyacı var mıdır ?
ama böbürlenmesi tavana vurmuş kimseler arasından boyun eğmeyenler de var. Yani herkes sıkıntılı zamanda aynı şeye sarılmıyor.

Mü’minûn 76
Andolsun, biz onları sıkıntıya düşürdük de yine Rablerine boyun eğmediler, tazarru ve niyazda da bulunmuyorlar.


Alıntı:
Hiç dua etmeyenle eden arasında başarı bakımından ne fark vardır ?
Dua etmenin ya da dindar olmanın başarı üzerine hiç etkisinin olmadığını zannediyorum, çünkü aşağıda Ahmet Tekin'in mealinden vereceklerim, sınavda başarı sağlayan ateiste benzer olan bir kafirdir... ve diğer benzer ayetlerde Allah kafirlere pek çok başarı ve nimet sunmuştur. Bakın bukafir nasıl başarılara ulaşmış, peşinden koşupta ulaşamadığımız nice başarılar ihsan edilmiş.

Müddessir / 11
Malsız, evlâtsız olarak yaratıp dünyaya getirdiğim kimseyi, bana bırak
.

Müddessir / 12
Ona ardı arkası gelmeyen servetler vermiştim.


Müddessir / 13
Ona ellerinin değdiği işi başaran, itibarlı ve liderlik kabiliyetleri yüksek, şöhretleri kendisine denk, babalarını yalnız bırakmayan oğullar vermiştim.


Müddessir / 14
Ona, ne büyük imkânlar sağlamıştım.


Müddessir / 15
Üstelik, daha, daha artırmamı arzu ederdi.


Peki bu kadar başarıya, imkana, nimete kavuşan kişi kim? Dua mı ederek bu başarılara ulaşmış? bakalım kimmiş

Müddessir / 16
Yağma yok artık. Çünkü o âyetlerimizi inatla inkâra, yalanlamaya kalkıştı.


peki bu başarılı kişinin sonu?

Müddessir / 17
Ben onu sarp yokuşa, dikine azâba sardıracağım.


sakın sınavı başarılı geçen ateistin akibeti de aynı olmasın? Peki Değerli gerçek_hanif kardeşim. Allahın Kafirlere verdiği bu başarıya sınır koymasının, onlara daha büyük başarılar vermemesinin ve sizin gibi gönlünü islama açtıklarını daha fazla belalandırıp arındırmamasının sebebini biliyor musunuz? 2 hafta önce bacağım çok feci kırıldı, peki rabbim neden diğerinide kırarak beni daha fazla belalandırmadı? peki neden cimri patonuma daha fazla imkan vermiyor???

Kuranın penceresini aralıyorum; Ahmet Tekin mealinden.

Zuhruf / 33
Bütün insanların küfürde birleşerek bir tek ümmet haline gelmesi söz konusu olmasaydı, nezdimizde bir değer ifade etmeyen dünya zinetlerini rahmet sahibi Rahman olan Allah’ı inkâr eden kimselere verir, evlerine, gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları gümüş merdivenler, asansörler yapardık.


Zuhruf / 34
Evlerini, kapılarını ve üzerine oturup yaslanacakları koltukları da, hep gümüşten yapardık.


daha bitmedi

Zuhruf / 35
Daha nice altın zînetler verirdik. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçici menfaatleri, zevkleridir. Âhiret, ebedî yurt ise Rabbinin katında, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler içindir.


Aklıma şu soru geliyor; Acaba ateist olan kişi sınavı kazanarak başarılı mı olmuştur? Gerçek başarı ahireti kazanmaksa acaba hangisi daha başarılı olmuştur?

*Konuyla bağlantılı olan Karun kıssasını ve elde ettiği başarılarıda eklemek istiyorum. Bu sefer diyanet mealleri yeterli olur. Lütfen çok dikkatli okuyalım..

KASAS
76. Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlükuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.
77. Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez. *
78. Karun ise: O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demişti. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).
79. Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
80. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.
81. Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
82. Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkarcılar iflah olmazmış! demeye başladılar.

83. İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.
84. Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
85. (Resulüm!) Kur'an'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.


Şimdi sınavda başarılı olup, tevekel müslüman kardeşimize net farkı takan, sonra güzel bir üniversitede imkanlar içinde okuyup mezun olan ve büyük başarılara imza atan, son model arabasıyla yollarda hız testi yapan, kendini yeterli görüp şımararak benimle ve sizinle dalga geçen ve size ezik muamelesi yapan o BAŞARILI arkadaşların nasıl başarı elde ettiklerini gördünüz mü? Dua ederek mi?



Şimdi dua etmek ile başarı arasında bir bağlantı kuramıyorum.
Ama sakın sanmayın ki dua etmeyi inkar ediyorum... Haşa Haşa, dua etmek Rabbimin bana emri ve Dua sayesinde onun katında değer kazanacağım... Ama rabbimin bana emrettiği dua ne? Onu bulmak için didiniyorum. ve işe o duanın ne olmadığından yola çıkarak başladım. Duamız olmasa Allah katında ne değerimiz olur? Üstelik kimseyi ve kendimi duadan mahrum ederek ateşe sürüklemek istemem...

Mü’min 60
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.


Şimdi sıra bizde,,, yani son maddede... bizim maddemizde...
Dua kurban sunmak gibi bişey mi? Kurbanın kabulü? ibadetin kabulü? Duanın Kabulü?
Yoksa talepte bulunmak mı? Öyleyse neden yakarışlarım karşılıksız kalıyor?


Yorumlarınızı, bilgi ve gözlemlerinizi paylaşmaya davet ediyorum.
Allah ilmimizi artırsın.

Konu hiiic tarafından (7. June 2011 Saat 11:22 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
Anonymous (7. June 2011), Derin Düşünce (8. June 2011), dost1 (8. June 2011), gerçek hanif (8. June 2011), nerdogan (8. June 2011)
Alt 8. June 2011, 12:41 AM   #22
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

şimdi akla gelen diğer şey ister istemez şu oluyor,,, tamam ateist gencin başarısını anladık. Allah ona daha fazla kortex tabakası da vermiş olabilir. hafızası daha kuvvetli de olabilir.


Peki diğer tevekel kardeşimizin hali ne olacak?

Hadîd / 22
Yeryüzünde cereyan eden hiçbir olay ve sizin başınıza gelen hiçbir musibet, elde ettiğiniz hiçbir hayır yoktur ki, biz onları yaratmadan önce, bir kütükte, bir sicilde, bilgi işlem merkezinde kaydedilmiş bulunmasın. Bunları kaydetmek Allah’a kolaydır.


işte bu ayet 1,5 bin yıldır kafa karıştırıyor, insanlara kader üzerine aklını giderecek düşüncelere saptatıyor. Ya rabbbi bunu neden bu şekilde bildirip bizi düşünce krizine sokuyorsun ki?

Hadîd / 23
Allah bunu, elinizden çıkan servete ve imkânlara üzülmeyesiniz, Allah’ın ihsan ettiği nimetler ve imkânlarla şımarmayasınız diye size açıklamaktadır. Allah kendini beğenenleri, böbürlenenleri sevmez.


Sınavda atlama yaptım... Banttan düştüm bileğimi kırdım... Sınava hazırlık dönemim çok sıkıntılı geçti gereken önemi gösteremedim... Beynimin kabuk kısmı çok düz, yeterli hücre olmadığından hafızam çok zayıf... İhtiyaç içindeyim aklımı derse veremiyorum...

Bütün bunları acaba başka bişey yapsam giderebilir miydim????
Böyle olmasam daha dikkatli olsaydım banttan düşmeyecek miydim???
Sınava adam gibi bir kalem getirsem atlama yapmıyacmıydım???
?????????????


Cevabını şöyle verelim;;
[b]Savaş alanına gidip savşa katılmasam ölmeyecek miydim???[/B]

Âl-i İmrân 154
...Onlar, sana açıklayamadıklarını içlerinde gizliyorlar. "Bu işten bize bir şey olsaydı, burada öldürülmezdik" diyorlar. Şöyle de: Evlerinizde kalmış olsaydınız bile, öldürülmesi takdir edilmiş olanlar, öldürülüp düşecekleri yerlere kendiliklerinden çıkıp giderlerdi. Allah, içinizdekileri yoklamak ve kalplerinizdekileri temizlemek için (böyle yaptı). Allah içinizde ne varsa hepsini bilir.


Kısaca,,, başarı ararken bu dünyanın başarısını aramayalım demiyorum,,, sınavda, eğitimde, başarılı olmada bunun için çalışalım, ama verdiğiniz örnek ne güzel, keşke o sınava giren arkadaş gibi işin sonunu Allaha tevekül edebilsek. Sonuçta atlama yapmışız, o atlama benim elimde mi? Kaza benim elimde mi? elimde olsa zaten o kazayı hatayı yapmazdım... Bunlar hep Allahın imtahanı...

Peki biz bu dünyanın başarısını sallarsak hangi başarının peşinden koşalım???

Nebe’ 31
Şüphesiz takva sahipleri için de başarı ödülü vardır.


Sâffât / 60
Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.

Sâffât / 61
Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsınlar.

Âl-i İmrân 133
Rabbinizin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!

Hadîd 21
Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.


Bu dünyada dua ederek, amin diyerek, nuska asarak, şeyhe okunarak (aslında hepsi boş da)... daha doğrusu çalışarak didinerek kazandığımız tüm başarılar aslında kısa dünya hayatını geçimliğinden başka bişey değildir. Bu başarı olsada olur olmasada.. Allah onu kullarından dilediğine verir, dilediğinden çeker alır...

Âl-i İmrân 26
(Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.


Mâide 120
Göklerin, yerin ve içlerindeki her şeyin mülkiyeti Allah'ındır, O, her şeye hakkıyle kadirdir.


şimdi o ateist çalışarak mı kazanmış sınavı? peki ya yetim öksüz olsaydı? sınavdan haberi olacak mıydı? Allahın her imkan sahibini zora sokmaya gücü yeter.
İnşikâk 13
Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal-mülk sebebiyle) şımarmıştı.


Oysaki bizim çalışıp didinerek, mescitler (kurumlar) kurarak ve oralarda salatı ikame edip insnanlara yararlı amel etmemizin karşılığında bir beklentimiz yok, olmamalıda. Başarı ancak Allah katındadır. o zamana kadarki tüm kayıplarımız için tek sözümüz var,, biz Allaha aitiz, ona döndürüleceğiz.

Şimdi aramızdaki fark şu oluyor... Biz verilen nimetlerde ahireti arıyor oluyoruz, ancak dünyadan da nasibimizi unutmuyoruz,,, ateistlere verilen başarılara imrenmiyoruz ancak onlardan daha fazla çalışıyor ve bir işi bırakınca diğerine koşuyor sebat ediyoruz. Bu yolda başımıza gelen sıkıntılara ise sabrediyoruz, soru atlamışız,, bu bir hata düzeltmeye çalışıyoruz ama düzeltilmeyen son noktada tüm işlerimiz, tüm işler ve biz Allaha aitiz...

Bu konuyu hergün okunası,, özellikle okumaya özel çaba sarfettiğim bir kaç ayetle kapatmak istiyorum.... Sizde bu ayetleri en çok baktığınız yerlere, en sevdiğiniz yerlere asın... 330 kere okuyana bir hediye yada zafer yok,, okuyup amin diyene de bişey yok... çünkü bu sadece düşünüp akledenler için sadece ve sadece bir öğüttür. Bu öğüt bizim tüm şanımız ve şerefimiz, gaybın haberi olan torpilimizdir.


----------------------------------------------------------------------------------
Bakara 212
Kafir olanlar için dünya hayatı cazip kılındı. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkardan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.

Âl-i İmrân 14
Nefsani arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzelyer, Allah'ın katındadır.

Âl-i İmrân 185
Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günnü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metaından başka bir şey değildir.

En’âm 32
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttaki olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyor musunuz?
DİKKAT!!!: Bu ayetten oynayın eğlenin manası çıkmaz

A’râf 51
O kafirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar, bu günleri ile karşılaşacaklarını unuttukları ve ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.

Tevbe 38
Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.


Tevbe 55
(Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kafir olarak canlarının çıkmasını istiyor.

Yûnus 7
Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve ayetlerimizden gafil olanlar da vardır muhakkak.

Ra’d 26
Allah dilediğine rızkını bollaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatıyla şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir.

İbrahim 3
Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler.

Kehf 46
Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha layıktır.

Kehf 104
(Bunlar iyi işler yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir.

Fâtır 5
Ey insanlar! Allah'ın vadi gerçektir, sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan) da Allah hakkında sizi kandırmasın!

Kasas 60
Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hala buna aklınız ermeyecek mi?

Kasas 61
Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse, (sırf) dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde (azap için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?

Ankebût 64
Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!

Rûm 7
Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.

Lokman 33
Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evladı, ne evladın babası namına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.

Mü’min 39
Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.

Bakara 204
İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır.
Hadîd 20
Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.

Necm 29
Onun için sen bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselere yüz verme.

Ahkâf 20
İnkar edenler ateşe arzolunacakları gün (onlara şöyle denir): Dünyadaki hayatınızda bütün güzel şeylerinizi harcadınız, onların zevkini sürdünüz. Bugün ise yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı alçaltıcı bir azap göreceksiniz!

Câsiye 35
Bunun böyle olmasının sebebi şudur: Siz Allah'ın ayetlerini alaya aldınız, dünya hayatı sizi aldattı. Artık bugün ateşten çıkarılmayacaklardır ve onların (Allah'ı) hoşnut etmeleri de istenmeyecektir.

Muhammed 36
Doğrusu dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız Allah size mükafatınızı verir. Ve sizden mallarınızı (tamamen sarfetmenizi) istemez.

A’lâ 16
Fakat siz (ey insanlar! ) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.




Şimdi o ateist sınavı kazanır,,, iyi bir yerde yönetici olur,,, sonra ben yaptım ben çalıştım der öyle mi??? evet çalıştı ama ona imkanları vereni mi unutuyor??

Zuhruf 32
Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.


Bu ayetleri unutmayalım arkadaşlar, her gün sindire sindire okuyalım..
ve aşağıdaki söze kulan verelim, onu uygulayalım hep birliktre.;

En’âm 70
Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felakete duçar olmaması için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır, ne de şefaatçı. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.



Bu sözlerin kısacası olmaz ama kısaca
Biz 2 tarafı da tutacağız,,, verilen imkanlarda ahireti arıyacak ve bu dünyadan nasibimizi de unutmayacağız...


Bu basit dünya hayatının değersizliği vahiyle son noktayı koydu. Bu dünyanın başarısı da başarısızlığıda Allahın amel ve niyetlerimize göre vereceği yada imtahanından kaynaklanan şeylerdir. Ancak sakın sizi dünya boştur diyip aklı kullanmamaktan ve dünya için çalışmaktan men etmesinler...

ÇÜNKÜ;

İbrahim 27
Allah Teala sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.


Şimdi sorunuzun cevabını tam olarak aldınız mı?
Allah razı olsun.

Konu hiiic tarafından (8. June 2011 Saat 12:49 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 9 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), Araştıran (30. March 2013), bartsimpson (23. August 2012), Barış (3. April 2013), Derin Düşünce (8. June 2011), dost1 (8. June 2011), gerçek hanif (8. June 2011), merdem (29. March 2013), nerdogan (8. June 2011)
Alt 8. June 2011, 05:20 AM   #23
gerçek hanif
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2011
Mesajlar: 117
Tesekkür: 145
77 Mesajina 151 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
gerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud of
Standart

Öncelikle size geçmiş olsun diyorum.Acil şifalar diliyorum kardeşim.

" Dua etmenin ya da dindar olmanın başarı üzerine hiç etkisinin olmadığını zannediyorum," sizin bu sözünüzü ;
"Hakikaten, insan için, kendi çalışmasıyla kazandığından başkası yoktur" (Necm, 53/39) ayeti desdekliyor bence.

Çok güzel bir çalışma yapmış , ikna edici sonuçlar ortaya dökmüşsünüz.
Bu çalışmanızdan ve ortaya çıkardığınız sonuçlardan dolayı emeğinize ,yüreğinize sağlık.Allah (c.c) İlminizi daim kılsın.
gerçek hanif isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gerçek hanif Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), Barış (3. April 2013), Derin Düşünce (8. June 2011), dost1 (8. June 2011), nerdogan (8. June 2011)
Alt 8. June 2011, 07:13 AM   #24
Derin Düşünce
Uzman Üye
 
Derin Düşünce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 120
Tesekkür: 413
79 Mesajina 268 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Derin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud of
Standart

Azizim hiiic, izahatın ve delillerinde isabet buyurmussun. Aklına iilmine gayret.
__________________
Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.
Derin Düşünce isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Derin Düşünce Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), gerçek hanif (9. June 2011)
Alt 8. June 2011, 07:20 AM   #25
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
" Dua etmenin ya da dindar olmanın başarı üzerine hiç etkisinin olmadığını zannediyorum," sizin bu sözünüzü ;
"Hakikaten, insan için, kendi çalışmasıyla kazandığından başkası yoktur" (Necm, 53/39) ayeti desdekliyor bence.
Lakin burada bahsedilen "dua ve dindarlığı", olmaya çalıştığımız "Kuran Müslümanlığının Amelleri"inden ayırmak istiyorum. Allah Kuran müslümanlarını (vahye dayalı yaşayanlara) dünyada ve ahirette başarılara sevk edeceğini kendisi belirtiyor. Her iki yaşamda da bize başarılar müjdeliyor ve 2 tarafın nimetini vereceğini söylüyor....

Ana mesele şu, geleneksel dua ve dindarlık acaba Allahın emrettiği şey mi??

DEĞİL
------------------------
İlgili ayetleri isteyen olursa asarım. Yazdığım her kelimenin Kuranda ayet karşılıı var, yok diyen, yok desin yada aksini söyleyen itiraz etsin ki doğruyu bulalım.

Allah Kuranda sabah akşam kendisine dua edenlerin varlığından bahseder. Bunlar yeryüzünde kazanç için dolaşamazlar, onlardan uzaklaşılmaması gerektiğini, onlara yardım edilmesi gerektiğini ve onlarla iyi geçinilmesini emreder. Bazen onlara katılmamızın gerekliliğinden bahseder. Onları terk etmenin günah olduğunu, hatta verilen zekat (devlet vergisinden) onlara pay ayırılması gerektiğinden bahseder.

Ama hiçbir yerde onlardan olun, onlar gibi olun demez.
ÇÜNKÜ bukimseler işin aslında hiç birşeye gücü yetmeyen yaşlılar, kadınlar, sakatlar ve çaresizlerdir.
tekkelerde bu ayetin muhatabı olduğunu idda eden töngelekler, savaşa bile katılmayı kendilerinden düşüren zavallı keresteler , kendilerini geride kalan yaşlı kadınlar gibi oturan kılmaktan başka ne yapmaktadır????


Allah sabah akşam duayı değil, sabah akşam çalışmayı cihadı emreder.
Cihad;; Savaş
-Cehalete karşı savaş
-Hastalığa karşı savaş
-Düşmana karşı savaş
-Musibetlere karşı savaş
-İşsizliğe karşı savaş
-Ekonomik buhrana karşı savaş
-Kimsesizliğe karşı savaş
-Yoksulluğa , çaresizliğe karşı savaş
v.s.

Ellerine bikaç tüfek alıp, sokaklarda yüzlerini gözlerini sarıp nara atmak ciha değildir. Allah böyle birşey emretmemiştir.... Dinde yeri yoktur. Cihad, çalışmak demektir.

Allah benzer şekilde bu yapılacak savaşları yapmayıp oturup dua etmeyi de men etmiştir. Dinde yeri yoktur.

Hacılara su vermeyi, Allah yolunda cihadla bir mi tutarlar.

Bakın dışarıda istediğinize sorun;;; deneyin lütfen....
Bana cennete gidecek salih amel söyleyin diyin tüm müslümanlara....
size vereceği cevap, namaz kıl dua et AMİNNNNN de diyecetir.
Allah dilerse yapar, demekki dilememiş zorlama diyeceklerdir..
Allahın dilese doyuracağı kişileri, biz mi doyuracağız diyecektir....
ben sordum bu cevapları aldım.

...Şimdi Amiinnnn diyen o cemaat gidip hastanade kan verseydi, ameliyat için kan arıyan o gariban, o ihtiyaç sahibinin ihtiyacı giderilmez miydi?

Hacca giden 1 milyon 700 bn kişinin kabe etrafındaki turizmi ve çöl gezisi için boşa harcadığı para eğitime, sağlığa, savunmaya, işsizliğe harcansa ne olurdu???? arap kralının garajı diyin internette bakın karşınıza ne çıkacak... Bizim hacıların parasını hacılayan din satıcısı düzembazların tezgahı ne kötü,,, yığdıkları ve yedikleri haram ve az bir dünyalık karşılığı sattıkları ayetler karşılığında ahirette yüklenecekleri ne kötü...

Cihadı bırakıp,,, koca karılar gibi sızlanmayı (adına biz dua diyoruz) din haline getirip, ardından AMİİİİNNN diyen bu cemaat bırakın ahireti belkide dünyada gaz dökülüp çakmak yemeyi hak ediyor... Sabun için yağ çıkar.
----------------

Karşıyım arkadaş.... Kuranda olmayıp sokulan her bidata karşıyım.... Allahtan çok mu biliyorlar... Dinde ne amin var ne cami var ne namaz var nede koca karı yakarışı emir.....
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 7 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), bartsimpson (23. August 2012), Derin Düşünce (8. June 2011), dost1 (8. June 2011), gerçek hanif (8. June 2011), merdem (29. March 2013), nerdogan (8. June 2011)
Alt 8. June 2011, 09:47 AM   #26
gerçek hanif
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2011
Mesajlar: 117
Tesekkür: 145
77 Mesajina 151 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
gerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud ofgerçek hanif has much to be proud of
Standart

Sevgili Hiiç

Bu yazdıklarınada katılıyorum.Eline sağlık.
Sorum şu olacaktı :İnsanoğlunun eline para geçince neden dininide değiştiriyor.Nasıl mı ? yani gelenekçi muhafazakar taşra müslümanı İlk başta şehre taşınırken , Erzurumluluğunu-yozgatlılığını-Konyalılığını ....v.b Geleneği ve göreneği yanında getirirken , diniyle beraber varoşlara yerleşiyor.Bu insanlar parayı kazandıkça yaşam tarzınıda değiştirmeye başlıyor.Arkasından Memleketinde inandığı değerlerden sıyrılıyor.Ardından İnandığı Dini ,yeni bulduğu ,sahip olduğu yaşama uydurmaya çalışıyor.Yediği haltlara dini söylemlerle kılıflar geçirmeye çalışıyor.Daha önce eleştirdiği ,küfrettiği davranışları kendi yapmaya başlıyor.Mesela :işçilikle başladığı konfeksiyon atölyesinin taşeron elemanı iken,sigortasız,uzun çalışma saati,Sosyal hakların olmadığı,Düşük ücret ,Mesaisiz ..vb. bunları eleştiren birisi gün geliyor kendisi iş veren oluyor.Hani dindar dı ya.Bu gördüğü zulumleri aynısını işçilerine yapıyor.Başlıyor dini kullanmaya.İslamda sendika mı var ?İslamda Batının dayattığı çalışma düzeni mi olur ? gibilerinden.Emeği dini kullanarak sömürü haline getiriyor.

Demekki Gerçek islama (Kur'andaki islama ) inanmamış bizim insanlarımız daha.İnsanları kuru bir kader anlayışına mahkum edip,Şükürcü yapmak,Beterinde beteri var deyip onu kullanmak,tıpkı kriz var napalım işin olduğuna dua et gibi.gerisini isteme dere gibi.Olmayacak şeylere dua etmek,İşverene dua etmek,işverene kul olmak,İş ve parayla sınanmak bunlar çok ağır sosyal gerçekler.

Artık bizim etrafımızda gördüğümüz inanma şekli;sosyolojik ,Kültürel ve Ekonomik bir inanma biçimi.Hacısı-Hocası -Dindarı çoğu böyle.
Hiiç kardeşim yazdıkların çok doğru.Neye nasıl inandığımız belli değil.Çoğu Müslümanın Tanrısı Para.Ne acıdır ki öyle.Herşeyi kur'ana göre değil,Parayla ölçüyoruz.Paranın kulları olmuşuz .Böyle olunca İslam da takım tutar gibi inanma biçimi oluyor.İçi boşaltılmış olarak.
gerçek hanif isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gerçek hanif Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), hiiic (8. June 2011)
Alt 8. June 2011, 01:35 PM   #27
nerdogan
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2011
Mesajlar: 47
Tesekkür: 112
27 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
nerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud of
Standart

Hakikaten bilginiz ve ilminiz çok geniş.Allah sizden razı olsun Hiiic.Elbette temel dayanak Allahın Kelamı ancak açıklayıcılığınız çok güzel çok yol gösterici.Daha öğrenecek çok şey katedecek çok yolum var ama burada bulunduğum bunları okuyup -öncelikle Kuran'ı- bu bakış açılarını kazandığım için daha doğrusu perdeyi araladığım için inanılmaz huzurlu ve mutluyum.Konuyla ilgisi yok ama belirtmek istedim..
nerdogan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
nerdogan Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), Barış (3. April 2013), dost1 (8. June 2011), gerçek hanif (9. June 2011)
Alt 8. June 2011, 01:50 PM   #28
nerdogan
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2011
Mesajlar: 47
Tesekkür: 112
27 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
nerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud ofnerdogan has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Tevbe 55
(Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kafir olarak canlarının çıkmasını istiyor.

Hadîd 20
Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.
Konu dışı olacak kusurabakmayın lütfen ama yazdığınız muhteşem ayetlerden bu ikisi uzun zamandır kafamı karıştırıyor.Buna benzeyen başka ayetlerde olduğunu biliyorum.

Dünya hayatının geçici olduğunu metadan ibaret olduğunu ve tamamen asıl amacımıza yönelmek adına bir araç topluluğu olduğunu- bedenimiz dahil- biliyorum.Ancak bu ayetlerde geçen evlatlar konusu beni şüpheye düşürüyor.Dünya hayatında elde edilmek istenen zenginlik, şöhret, güzellik, vs vs gibi metalara Rabbimiz evlatları da eklemiş.Ben şunu mu anlamalıyım öyleyse, insan birçok şeyi yapmaya muktedir.Allah isterse istediğine zenginlik veriyor ve sınava tabi tutuyor.Aynı şekilde çocuk isteyen bir çift nasıl güzel bir araba almak istiyorsa -elbette farklı ama çoğu zaman tamamen ego tatmini amaçlı çocuk istendiğine şahit oldum- çocuk dünyaya getiriyorlar.Yani bu evlatları meta kategorisinde mi görmeliyiz? Evlat edinme imkanımız var diye doğurabildiğimiz kadar doğurup "e neslimizi sürdürmeliyiz" veya " yaşlanınca kim bakacak" kaygılarıyla mı olaya bakmalıyız...

Ya da imkan olsa da sabredip deli gibi istesek de sabretmeli ve dünyada var olan aç, eğitimsiz hasta vs çocuklara mı yardım etmeliyiz onun yerine?Yani kısacası evlatta aynen lüks bir araç ev gibi bir meta olarak mı algılanmalı?

Örneğin ben hep eğer maddi durumum çok iyi olacaksa bir biçimde, çalışmamın eseri olarak, bana güç ver insanlara yardım edebileyim dye dua ederim.Zengin olmaktan çok korkarım hatta.Elbette düşkün olmak istenmeyen bir durum, ancak o benim için uygun görüldüyse sabrederim ama zengin olacaksam da şu gün ki şartlarımı değiştirmem doğrusu.Benzeri bir fikirle hareket edersek, bu egomuzu bir evlat dünyaya getirip o evladı Allahın istediği imanlı bir kimse olarak yetiştirip, çevresine göstermelik değil gerçek anlamda faydası dokunan, mütevazı bir kimse olarak eğitmek ve onu arkamızda kendi imanımızın kalan temsilcisi olarak bırakıp gitmek fikri mi mantıklı? Bir evlattan fazlasına bakacak imkanlarımız varsa o zaman yeniden bir evlat dünyaya getirmek yerine diğer ihtiyaç sahiplerine el uzatmak ..

Tekrar özürdilerim konuyu bıçak gibi kesip başka ilgisiz bir soru sordum ancak açığa kavuşturmak istiyorum bu meseleyi.Bu derecede bilgili ve ilim sahibi kardeşlerim varken ben de bu ilimden faydalanmak istiyorum.
nerdogan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
nerdogan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Anonymous (8. June 2011)
Alt 8. June 2011, 03:15 PM   #29
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Nerdoğan kardeşim.

Konuya cevap verebilecek pek çok kişisel fikrim var. Ama önemli olan bizim nefs ve bilgisizlik karışmış kişisel düşüncelerimiz değil, Allahın ne öğütlediği... Bu nedenle ilk olararak tüm sorularımızı Kurana yönetmeliyiz. Kuran Allahın yeterli gördüğü en kutsal bilgilerin olduğu kitaptır. Yeterlidir, apaçıktır. Sonra aydınlatıcı kesin bilimsel bilgilerle kesiştiği yere bakarız.

Bakalım dünya hayatının metaanı, yani fitne olan evlatlarımız hakkında Kuranın görüşü, ve neden fitne olduğunun cevabı....

Evladın zararı, ancak evlatlarına güvenip, onlarla böbürlenip diğer insanlara karşı üstünlük taslamakla olur... Ahireti unutmakla olur. Bundan temizlenmek ancak kişisel benliği, böbürlenmeyi durdurmakla olur.

Tevbe 69
(Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlatça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (batıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.


Böylesi böbürlenen birinin akibeti kehf suresinde anlatılır.
uzun olacak ama Allahın ayetlerini okumaktan zevk aldığınızı tahmin ediyorum.

Kehf Suresi

32. Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.
33. İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbirini eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak fışkırtmıştık.
34. Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."
35. (Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam."
36. "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki, (orada) bundan daha hayırlı bir akıbet bulurum."
37. Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben: "Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı inkar mı ettin?"
38. "Fakat O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam."
39. "Bağına girdiğinde: Maşaallah! Kuvvet yalnız Allah'ındır, deseydin ya! Eğer malca ve evlatça beni kendinden güçsüz görüyorsan (şunu bil ki):"
40. "Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de bağ kupkuru bir toprak haline gelir."
41. "Yahut, bağının suyu dibe çekilir de bir daha onu arayıp bulamazsın."
42. Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah, diyordu, keşke ben Rabbimehiçbir ortak koşmamış olsaydım!
43. Kendisine Allah'tan başka yardım edecek destekçileri olmadığı gibi kendi kendini de kurtaracak güçte değildi.
44. İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah'a mahsustur. Mükafatı en iyi olan O, en güzel akıbeti veren yine O'dur.
45. Onlara şunu da misal göster: Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkisi (önce gelişip) birbirine karışmış; arkasından rüzgarın savurduğu çerçöp haline gelmiştir. Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir.
46. Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha layıktır.

İşte evladın zararı budur, bu kötü düşünce ve amellerden korununca evladın nesi zararlı olsun? Faydası bile vardır.


diğer zarar yoldan çıkmış evladın başa açacağı sıkıntıdır. Allah korusun, kötü arkadaşlar sonunda uyuşturucuya dandanmış yada daha kötü işlere bulaşan evlatların ailelerine verdiği zarar çok feci. Bundan temizlenmek, çocukların evlatların arkaaşlarının doğru seçimi ile olur. Şeytanlarla arkadaşlık etmeleri engellenli.

Çünkü Allahın şeytana verdiği görevden birisi bu;
İsrâ 64
Onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ; mallarına, evlatlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir şey vadetmez.


Bunun dışında evladın bazı hastalık imtahanlarında bizi üzmekden ve yaşlanınca belki yanımızda bulunmamaktan başka ne zararı vardır?

Hatta örnek bir talebi Kuranda verir.
Sâffât 100
O : "Rabbim! Bana salihlerden olacak bir evlat ver", dedi.


Peygamberler evlat istemişler, evlatlarını sevmişlerdir..
Hazır konu açılmışken paganlı puttperestlerin ve ehli kitap rahiplerinin uydura geldiği bir konuya da değinelim...

-Allah üzerimize zorluk yazmadıysa.
-Allah kötü olanı emretmez, haksız yere öldürmeyi kesinlikle haram ve yasaklarsa.
-Allah iyiliğin ve güzelliğin timsali ise

Sorarım size Alllah bir insana evladını KES dermi??????
demez, demiştir, sünneti gereği demeyecektir de.

İbrahim peygamber hakkında uydurulan masal Kurandan değil, uydurma hurafeden kaynaklanır. Kurban yakınlaşmak demektir, Oğlunu Allaha yakınlaşmak için yüz üstü bırakmak zorunda kaldı ifadesini, oğlunu yüz üstü yatırıp kesecekti diyen bu neüduü belirsiz zibidilerin masallarına aldırmayın.

İbrahim peygamber evladını çok sevmiştir, tıpkı diğer peygamberler ve bizler gibi.
Allah evladına zarar ver emri vermez, verirse sünnetine aykırı hareket etmiş olur.
Evlatları doğru yetiştirir ve Allah da onlara hidayet verirse, fitne yada zarardiye tarif edilen o kelimenin yerine "göz aydınlığı" ifadesi gelir...

İsanın annesi gibi
Meryem 26
"Ye, iç. Gözün aydın olsun!
...

Furkân 74
(Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl! derler.


eğer evlat zarar olsaydı, Allah evlat katleden firavunun dehşetinden kurtulan küçük musacığı, onun hasretinden yanan anasının yüreğine geri yaslar mıydı?

Kasas 13
Böylelikle biz onu, anasına, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın vadinin gerçek olduğunu bilsin diye geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler.


----------------------------------------
Sonuç;
Evladın fitneler içinde anılmasının sebebi evladın kesin zarar olmasından değildir.
Ancak kimi ailelere zarar verebilmektedir.
Kimi ailelere göz aydınlığı olmaktadır.
Fitne kelimesinin asıl manası aslında farklıdır. Fitne de içi boşaltılmış bir kavramdır. Ben burada fitneyi herkes tarafından kullanılan "zararlı" anlamında kullandım. Aslında Allah iyi kullarını fitnelendirere ve belalandırara arındırır. Temizlenmemize vesiledir ve Allahın dilemesine bağlı olarak fitneler ve belalar, hayırlar ve güzelliklerle sonuçlanabilir.


--------------------------------------------------------------
Diğer bir konu daha gözüme çarptı...

Alıntı:
Ya da imkan olsa da sabredip deli gibi istesek de sabretmeli ve dünyada var olan aç, eğitimsiz hasta vs çocuklara mı yardım etmeliyiz onun yerine?Yani kısacası evlatta aynen lüks bir araç ev gibi bir meta olarak mı algılanmalı?
Değerli kardeşim,
Evladınızı imkanınız doğrultusunda en iyi şekilde bakınız büyütünüz, lüks bir araç olarak görmek evladı emtia kabul etmeyi çirkin birşey olarak kabul ediyorum. Heleki onların bebekliğindeki sevimliliği ve evlat sevgisini insana veren Allah'ın bizzat kendisidir.
Evladınıza gönlünüzce rahat rahat ve onu sevip ona bakmanın SEVAP olduğunu bilerek ilgilenin bakın.

İslam dini bahsettiğiniz aç ve imkansız çocuklara yetimlere bireysel yardımı teşvik eder. Ancaaaaaak Allahın ASIL emri, dinin direği olan SALAT işte o çaresiz tüm ihtiyaç sahiplerine bunun içine o saydıklarınız da dahil, o kimselere toplu halde yardım edilmesi emridir. Onların haklrını ve bakımları toplu halde yapılır. Bu salat mescitlerde devlete ait kurumlar ikame edilir. zekat ile o kurumları ayakta tutacak vergiler verilmiş olur.
İşte Allahın SALAT için imar etmemizi emrettiği devlet kurumları (mescitlere) örnekler;
-Yetimhaneler.
-Çocuk esirgeme Kurumları
-Okullar
-Kimsesizler yurtları
-Devlete ait, sokak çocuklarının topluma kazandırılması kurumları...
-Fakir fukara fonlar
-Çaresizlere yönelik sağlık kurumları
v.s.

Diğer yardım adı altında ortalığa çıkıp şov yapan ne olduğu belirsiz vakıf ve kurumları desteklemiyorum. Allah devletimize güç versin de kurumlarını güçlendirsin de, inşallah salatı tekrar hayata geçirip dimdik ayakta tutalım...

Bireysel yardımlar günübirliktir, mutlaka ecri ve sevabı olmakla beraber çok da önemli bir amel değildir. Ama zerrede olsa Alah karşılığını veririrm buyuruyor. Sadece Salatı ikame yanında sadaka, dünyadan görsel açıdan güneşin yanındaki yıldızlara benzer.

Aradığınız cevap bu muydu?
Lütfen eleştirisi olan, yada çelişki gören yazsın, daha doğruyu bulalım.

Konu hiiic tarafından (8. June 2011 Saat 03:22 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), Barış (3. April 2013), dost1 (8. June 2011)
Alt 8. June 2011, 04:02 PM   #30
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

gerçek_hanif

ne denebilir ki, ne yazık ki yazdıklarınız çok doğru.
Benim de patronum aynı kılıfları geçiriyor. İslamı kendi işine uyduruyor. Hesapta müslüman, şu anda kabede, günah mı çıkarmaya çalışıyor, Allahtan daha fazla ver diye dua etmeye mi gitti, yoksa döneyimde hacı desinler diye mi bilmem. Ama işçinin sigortasında, emeğinden çalınıyor, üstelik hammadde sunan çiftçininde emeği hakkı sömürülüyor.

Bu olay Kuranda aynen anlatılıyor aslında. Allah bunu ve sebebplerini çok güzel anlatıyor Kuranda, benzer çok kıssas hemde tarihin en güzel örnekleri var.

------------

Aslında hani demiş ya;
Alıntı:
İslamda sendika mı var ?İslamda Batının dayattığı çalışma düzeni mi olur ?
evet islamda batının çalışma düzeni var. O adamlar islamı yaşıyorlar (genelleme yaptım)
İslami kuralları hayatlarına sokmuşlar.

A’râf 85
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir; artık ölçüyü, tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin. Düzeltilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır.


Şuaybi inkar edenler, bizim atamız böyle emretti diyip, çalışanların eşyalarından ne kırparız diye bakınıyorlardı. Hemde hepsi dindarlardı,,, şuaybı dine karşı gelmekle suçladılar... Tıpkı bir çoğumuzu suçladıkları gibi.

Şu’arâ 181
Ölçüyü tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın.


Bunu okuyupta uymayan, sonrada ben inandım müslümanım diyenden daha münafık kim vardır?

Tanıdığım birkaç müslüman hemde cemaatleri var, iş adamı, işçilerin, üreticilerin, devletin hakkını yemek için idarecilerle anlaşıyor... Bu adamlar cuma namazında en ön sıradalar... Sözde huzuruna çıktıkları Allahtan utanmıyorlar.

Bakara 188
Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere (idarecilere veya mahkeme hakimlerine) vermeyin.


Sadece şu ayetleri hatırlatmak isterim...
Bizler. Allahtan ve ahiretten hakkıyla korkan, Kalbini Allahın vahyine bağlamış pek azımız ve bizim gibi pek azları dışındakilerde hayır yok. Sakın şüphe içinde olan bu tür insanlara aldırış etmeyin. Sakın!!! Böyle kalın.. pek yakında o cimrilik ettiği mal canını çok yakıcak, ama bu haytan başka ondan Allahı razı edecek davranış beklenmiyecek.

Lütfen okuyalım...

Ra’d 1
Elif. Lam. Mim. Ra. Bunlar, Kitab'ın ayetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır, fakat insanların çoğu inanmazlar.


Âl-i İmrân 110
Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız: Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.


Neml 73
Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.


Tâ-Hâ 16
Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun!


Rûm 60
(Resulüm!) Sen şimdi sabret. Bil ki Allah'ın vadi gerçektir. (Buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!


Kasas 87
Allah'ın ayetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni bu ayetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et. Asla müşriklerden olma!


Ve hep başımıza gelecek olana karşı;

Yâsîn 76
(Resulüm!) O halde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.


----------
Kısaca gerçek_hanif kardeşim...
O bahsettiğikleriniz, sakın sizi istikametinizden ve kararlılığınızdan bir göz seyrimi dahi uzaklaştırmasın...

Aramızdaki fark, onlar inandık deselerde henüz ahiretten gafillerken, biz şu anda yaşantımızla hesap veriyoruz.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 6 Kisi:
Anonymous (8. June 2011), dost1 (8. June 2011), gerçek hanif (9. June 2011), merdem (29. March 2013), Miralay (9. June 2011), nerdogan (9. June 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
amin, kelimesinin, kökeni


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:00 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam