![]() |
[B]Sad;27[/B]: "Ve Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve aralarında olanları boşuna oluşturmadık. Bu, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişilerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı şu kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kişilerin vay hâline!"
[B]Sad;28[/B]: "Yoksa, iman eden ve de sâlihâtı işleyenleri Biz, yeryüzündeki o bozguncular gibi mi yaparız? Yoksa Allah'ın koruması altına girmiş o kimseleri din-iman tanımayıp kötülüğe batanlar gibi mi yaparız?" [B]Sad;29[/B]: "Bu, temiz akıl sahipleri onun âyetlerini düşünsünler ve öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz bereketli bir kitaptır. |
[B]Sad;67-70[/B]: "De ki: “O; Kur’an, çok büyük, önemli bir haberdir.
[B]68)[/B]Siz ondan yüz çeviriyorsunuz. [B]69)[/B]Onlar birbirleriyle tartışırken, benim “en üstün şeylerin doldurulduğu; Kur’ân'a dair bir bilgim yok idi. [B]70)[/B]Ancak ben, evet ben apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyediliyor.” |
YÛSUF 111
Andolsun ki, resullerin hikayelerinden, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur’an uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, herşeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve rahmettir. |
Kamer:
49Şüphesiz ki, Biz her şeyi; evet her şeyi bir ölçü, ayar ile oluşturduk. 50Ve buyruğumuz, ancak göz kırpması gibi bir tekdir; anlık bir şeydir. |
Araf:6
Andolsun, kendilerine elçi gönderilmiş olanları da sorguya çekeceğiz, andolsun, gönderilen elçileri de sorguya çekeceğiz. |
Meryem:97
İşte şüphesiz Biz bu Kur’ân'ı, kendisiyle Allah'ın koruması altına girmiş kişileri müjdeleyesin, inat eden toplumu da uyarasın diye senin lisanın üzere kolaylaştırdık. |
Vakıa:77-80
Hiç kuşkusuz o, şerefli Kur’ân'dır. Saklanmış/korunmuş bir kitaptadır. Ona zihinsel olarak temizlenmişlerden başkası temas edemez. O, âlemlerin Rabbinden indirilmedir. |
Vakıa:81
Peki, şimdi siz bu Söz'ü/Kur’ân'ı mı küçümsüyorsunuz? |
FURKAN 20
Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşıda pazarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin hakkıyla görendir |
TA-HA:2-4
Biz, Kur’ân'ı sana sıkıntıya düşesin/mutsuz olasın diye değil, ancak saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan kimse için bir öğüt olmak üzere, yeryüzünü ve yüce gökleri oluşturandan bir indirilişle indirdik. |
TA-HA:130
Artık onların söylediklerine sabret, hoşnutluğa erebilmen için güneşin doğuşundan önce de batışından önce de Rabbinin övgüsü ile birlikte Allah'ı tanıt/noksanlıklardan uzak olduğunu öğret! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da Allah'ı tanıt/noksanlıklardan uzak olduğunu öğret! |
Bakara:44
Siz, insanlara birr'i/iyi adam olmayı buyuracaksınız da kendinizi umursamayacak mısınız? Oysaki Kitab'ı okuyup duruyorsunuz. Hâlâ akletmeyecek misiniz? |
Al-i İmran :92
Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça asla “iyi adamlık” mertebesine eremezsiniz. Ve siz, her neyi bağışlarsanız kesinlikle Allah, onu en iyi bilendir. |
Zumer 1
1. tenzîlu : indirilir, indiriliş 2. el kitâbi : kitap 3. min : den 4. allâhi : Allah 5. el azîzi : azîz, güç ve kuvvet sahibi 6. el hakîmi : hakim, hüküm ve hikmet sahibi Zumer 2 1. innâ : muhakkak biz 2. enzelnâ : biz indirdik 3. ileyke : sana 4. el kitâbe : kitap 5. bi el hakkı : hak ile 6. fa'budi allâhe (fe u'budi) : öyleyse Allah'a kul ol 7. muhlisan : muhlis olarak, halis kılarak 8. lehu : ona 9. ed dine : dîn |
İsra:80
Ve de ki: “Rabbim! Beni, doğruluk girişiyle girdir ve doğruluk çıkışıyla çıkar. Ve bana katından yardımcı bir kuvvet ver.” |
En'am:102
İşte Rabbiniz Allah! O'ndan başka ilâh yoktur. Her şeyin oluşturucusudur. Öyleyse, O'na kulluk edin. O, herşey üzerine belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayandır. |
TA-HA:112
Ve her kim iman eden biri olarak düzeltmeye yönelik işlerden yaparsa, artık o, bir haksızlıktan ve hakkının yenileceğinden korkmaz. |
Al-i imran:86
İmanlarından ve şüphesiz elçinin hak olduğuna tanık olduktan ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, küfreden; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden bir topluma Allah nasıl kılavuzluk eder? Ve Allah, şirk koşarak yanlış, kendi zararlarına iş yapanlar toplumuna kılavuzluk etmez. |
Saffat:180-183
Güç, kuvvet, yenilmezlik, şan ve şerefin Rabbi olan senin Rabbin, onların nitelediği şeylerden arınıktır. Ve selâm, gönderilen elçileredir! Tüm övgüler de âlemlerin Rabbi Allah'adır. |
Bakara:123
Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden kurtulmalık kabul edilmeyeceği, yardımın, iltimasın hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve suçluların yardım olunmadığı güne karşı Allah'ın koruması altına girin. |
En'am:32
Ve basit dünya hayatı, sadece eğlence ve oyundur. Son yurt/Âhiret yurdu ise, Allah'ın koruması altına girenler için kesinlikle daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız? |
Enfal:27-28-29
Ey iman etmiş kimseler! Allah'a ve Elçi'ye ihânet etmeyin. Bile bile kendi emanetlerinize de ihânet etmeyin. Şüphesiz mallarınızın ve evlatlarınızın, kesinlikle imtihan aracı; sizi dinden çıkaracak birer varlık olduğunu ve kesinlikle de Allah katında çok büyük ecir olduğunu bilin. Ey iman etmiş kimseler! Allah'ın koruması altına girerseniz, O, size hakkı bâtıldan ayırdedecek bir anlayış verir ve sizden kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah çok büyük armağan sahibidir. |
Nisâ:79
Sana iyilikten-güzellikten isabet eden şeyler, işte Allah'tandır. Sana kötülükten isabet eden şeyler de senin kendindendir. Ve Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik. İyi bir tanık olarak da Allah yeter. |
En'âm:14-15
De ki: “Gökleri ve yeri yoktan var eden, besleyen, fakat Kendisi beslenmeyen Allah'tan başka yardım eden, koruyan, yol gösteren bir yakın mı edineyim?” De ki: “Ben İslâm kişilerin ilki olmakla emrolundum.” Ve sen sakın Allah'a ortak koşanlardan olma! De ki: “Ben kesinlikle, eğer Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım.” |
Vâkıa:96
Öyle ise büyük Rabbinin adını arındır/O'nun noksanlıklardan uzak olduğunu öğret! |
Yunus:57
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, göğüslerdekine şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet gelmiştir. |
İsra:26-27
Yakınlık sahibine; yurtlarından çıkarılan fakirlere, yoksula ve yolda kalmışa da hakkını ver. Ve yersiz/ kötülüğe harcama yapma. –Şüphesiz yersiz/ kötülüğe harcama yapanlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.– |
İsra:13-14
Ve her insanın kendi yaptıklarının karşılıklarını, ayrılmayacak şekilde boynuna doladık. Ve Biz, kıyâmet günü açılmış bulacağı kitabı onun için çıkarırız: “Oku kendi kitabını! Bugün kendi zatın, kendine karşı hesap sorucu olarak sana o yeter!” |
Nisa:17
Allah'ın üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerinkidir. İşte bunlar, Allah'ın tevbelerini kabul ettikleridir. Allah, en iyi bilendir, en iyi hüküm koyandır. |
Nisâ:79
Sana iyilikten-güzellikten isabet eden şeyler, işte Allah'tandır. Sana kötülükten isabet eden şeyler de senin kendindendir. Ve Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik. İyi bir tanık olarak da Allah yeter. |
Bakara:215
Onlar, sana neyi Allah yolunda harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Hayırdan/maldan; zamandan, bilgiden verdiğiniz şeyler, ana-baba, en yakınlar, yetimler, miskinler ve yolda kalmışlar içindir.” Ve hayırdan ne işlerseniz, artık şüphesiz Allah, onu en iyi bilendir. |
A'râf:3
Rabbinizden size indirilene uyun ve O'nun astlarından, yol gösteren, yardım eden ve koruyan sözde yakınlara uymayın. Ne kadar az öğüt alıyorsunuz/hatırlıyorsunuz! |
Hadid:9
Allah, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetleri indirendir. Ve şüphesiz Allah, size çok şefkatli, çok merhametlidir. |
Bakara:263
Örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekildeki söz ve bağışlamak, kendisini incitme, başa kakma izleyen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah zengindir/hiçbir şeye muhtaç değildir, yumuşak davranandır. |
Yûnus:59
De ki: “Gördünüz mü/ hiç düşündünüz mü? Allah, sizin için nice rızıklar indirdi de siz onlardan bir kısmını haram ve helâl yaptınız.” De ki: “Allah mı izin verdi size, yoksa siz Allah adına yalan mı uyduruyorsunuz?” |
Zümer:9
Ya da gece saatlerinde kalkan, boyun eğip teslimiyet göstererek, dikelerek, ahretten çekinerek daima saygıda duran ve Rabbinin rahmetini uman o kimse, öyle yapmayan gibi midir? De ki: “Hiç bilen kimseler ve bilmeyen kimseler eşit olur mu?” Kesinlikle sadece temiz akıl sahibi olanlar öğüt alırlar/gereği gibi düşünürler. |
Lokman:33
Ey insanlar! Rabbinizin koruması altına girin. Ve babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlamadığı, çocuğun da babasına hiçbir şeyle yarar sağlamadığı günden ürperin. Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. O hâlde basit dünya yaşamı sizi aldatmasın. Ve sakın o çok aldatıcı sizi Allah ile aldatmasın. |
[B]Şûrâ 47
Allah'tan, geri çevrilmesi imkansız bir gün gelmezden önce, Rabbinize uyun. [U]Çünkü o gün, hiçbiriniz sığınacak yer bulamazsınız, itiraz da edemezsiniz[/U].[/B] |
Al-i imrân..147-148
Onların sözleri de sadece: “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla ve ayaklarımızı sabitle, kâfirler; Senin ilâhlığını, rabliğini bilerek reddedenler toplumuna karşı bize yardım et!” idi. Bu yüzden Allah, onlara dünya karşılığını ve âhiret karşılığının güzelliğini verdi. Ve Allah, güzelleştirenleri-iyileştirenleri sever. |
insanın yaşayacağı en büyük şokun herhalde ölüm anı olduğunu zanneder. Halbuki mahşer hesabı daha büyük korkulu ve endişeli bir gündür.
[B]Yûnus 7 Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve ayetlerimizden gafil olanlar da vardır muhakkak.[/B] |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:14 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam