hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Hac ve Kurban (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=238)
-   -   Hac izlenimleri (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3658)

Hasan Akçay 28. November 2015 01:29 PM

Örnegin iletinizdeki ilk konu:
yetimler hakkinda verilmesi gereken kararlar.

Sözünü ettiginiz kararlar
tam olarak hangi husustadir;
örnek verir misiniz.

Bu yetimler MALLARI olan kimseler.

Onlarin haklarindaki hükümleri
2, 3, 4, 5, 6'da Allah vermis.

2.
Yetimlere [U]mallar[/U]ini verin. Pisi temizin yerine koyup degistirmeyin.
Onlarin mallarini kendi mallarinizla yemeyin, büyük günahtir bu.

3.
Yetimlerin haklarini gözetemeyeceginizden korkuyorsaniz
nikahlayin size yetki veren kadinlarin ikiserini ve üçerini ve dörderini
ama bunda adil olamayacaginizdan korkuyorsaniz yalnizca birini ya da yeminleriniz kime malikse onlari.
Sapmamaniz için uygun olan budur.

4.
Kadinlarin "sadukât"ini karsilik beklemeden verin.
Ama o sadukâttan size kendileri bir sey birakirlarsa
onu çekinmeden ve saglikla yiyin.

5.
Allah'in ayakta kalmanizin araci yaptigi mallarinizi akli ermeyenlere vermeyin.
Doyurun onlari, giydirin ve kendilerine güzel söz söyleyin.

6.
Yetimleri, onlar ([COLOR="Green"]nikah[/COLOR]) cinsel güç edinene kadar, gözetin.
Sonra onlarda ([COLOR="Green"]rüsd[/COLOR]) ehliyet bulursaniz
mallarini kendilerine verin; büyüyüverirler diye hizla tüketmeyin.
...

[I]1-: Yetimler hakkında verilmesi gereken kararlar var ki, bu kararları kim verecek?
Bu kararları verme yetkisi nasıl elde edilecek?[/I]

Eger sözünü ettiginiz kararlar
yetimlere mallarinin verilmesi hakkindaysa
kararlarin sahibi, Allah'tir. Bkz 2, 4, 5, 6.

"Bu kararlari kim verecek"ten kastiniz "Yetimlerin mallarini kendilerine kim verecek?" ise
yetimleri himaye etmekte olan ve onlarin mallarini emaneten elinde bulunduran kimseler verecek.

"Bu kararlari verme yetkisi nasil elde edilecek?" sorusuna gelince, bilmiyorum. Ben Allah ne söylüyorsa onu bilebilirim ancak. O'nun söyledikleri ise yukardaki ayetlerde. Ama ille kisisel tavrimi belirtmem isteniyorsa devletin yasalaridir geçerli olan.

dost1 28. November 2015 01:41 PM

Selamun aleyküm, değerli Hasan Akçay kardeşim,


[QUOTE=Hasan Akçay;20782]Iddia ediyorum:

Nisâ 23:

[I]Size yasak edildi ([COLOR="Green"]Hurrimet aleykum[/COLOR])
iki kiz kardesin arasini birlestirmeniz...[/I]

Iki kiz kardesin
ayri ayri zamanlarda sizin esiniz olmasi
yasak degil.

Biri sizden bosanirsa ötekini alirsiniz.

Ama iki kiz kardesin arasini [U]cem[/U] edemezsiniz ([COLOR="Green"]en te[U]cm[/U]eû beynel uhteyn[/COLOR]),
yasak.

Yasaklanan
cem etmektir, birlestirmek...
birini ötekine kuma getirmek,
ES ÜSTÜNE ES almak.

Hos görülebilcek bisey olsaydi Allah yasaklamazdi onu,
zulümdür ki yasaklamistir, bütün öteki zulümler gibi.


*

Ve...
"ES ÜSTÜNE ES almak zulümdür ama caizdir" diyenlere inanmayin.
Allah zulme izin vermez. Çünkü zulme izin veren de zalimdir.

Yûnus 44:

[I]Allah insanlara hiç bir sekilde zulmetmez,
insanlara kendileri zulmediyor.[/I]

Iste kafirlik odur,
[B]uydurulan[/B] din,
insanin insana ettigi...[/QUOTE]

Nisa 23 de geçen:

"ve en tecmeu beynel uhteyni - illâ ma kad selef-" ayeti yanlış çevirerek yargınıza delil gösteriyorsunuz.

Ayetin doğru çevirisi:

"ve iki kız kardeşin arasını birleştirmeniz –eski yapılıp geçenler hariç–" şeklinde olmalıdır.

Sizin belirttiğiniz gibi bir çeviri yapmak ayetteki "BEYNE" sözcüğünü görmemek demektir. Ayette bu BEYNE sözcüğü olmasa sizin çeviriniz için olabilir denilir.
BEYNE sözcüğünün anlamı "ARA" demektir. Ayette isim tamlaması izafet olarak kullanılmıştır.
Haram olan; " İKİ KIZ KARDEŞİN ARASININI BİRLEŞTİRMEKTİR."

İki kız kardeşin arasının birleştirilmesi, ölen ya da boşanılan eşten sonra hemen baldızla evlenilmesi demektir. Baldız; ancak, araya başka bir eş girdikten sonra,-ondan da ayrılma olursa- haram olmaz.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsustur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Hasan Akçay 28. November 2015 02:14 PM

[QUOTE=dost1;20788]İki kız kardeşin arasının birleştirilmesi, ölen ya da boşanılan eşten sonra hemen baldızla evlenilmesi demektir. [B]Baldız[/B]; ancak, [U]araya başka bir eş girdikten sonra[/U],-ondan da [COLOR="Red"]ayrılma[/COLOR] olursa- haram olmaz.[/QUOTE]

Konumuz "es üstüne es almak"tir
ve [U]araya[/U] baska bir esin girmesinin
bununla ilgisi yok
çünkü baldizinizla evlenebilmeniz için o kadindan da "[COLOR="Red"]ayrilma[/COLOR]"k zorundasiniz.

Önemli olan sudur:

Siz
iki kiz kardesten biriyle evli olup dururken onun üstüne bi de baldizinizla evlenmek suretiyle
ES ÜSTÜNE ES alamazsiniz. Haram.

Iki kiz kardesle evlenmeniz midir
haram olan? Hayir.

ESiNiZ OLAN kiz kardes ölürse ya da sizden bosanirsa[B][COLOR="Blue"]*[/COLOR][/B]
ya da kendisiyle evlendiginiz BASKA bir kadinin zevceligi [U]araya[/U] girerse
ÖTEKi kiz kardesle evlenebilirsiniz.

Ama, belirttiginiz üzere, o "BASKA kadin"dan da [COLOR="Red"]ayrilma[/COLOR] olduktan sonra
yani siz BEKAR hale geldikten sonra evlenebilirsiniz ÖTEKi kiz kardesle.

Önemli olan,
evli oldugunuz kadinin üstüne onun kiz kardesiyle evlenmek suretiyle
es üstüne es alamazsiniz. Yasaklanan bu.

Demek ki "[B]zulüm[/B]"dür.
Allah zulüm saymayip hos görebilseydi onu
yasaklamazdi, caiz kilardi.


*

Çok esli olmanin
hos görülmesi imkansiz "zulüm"lere yol açtigini
istisnasiz bütün müfessirler belirtiyor.

Örnegin Elmalili:

[I]Çok esli oldugunuzda [U]adalet[/U]i saglayamayacaginizdan korkarsaniz,
ki KORKMALISINIZ...[/I]

[U]Adalet[/U]sizlik = [B]zulüm[/B].

____________________________________________________

[B][COLOR="Blue"]*[/COLOR][/B]Esiniz ölürse ya da sizden bosanirsa
baldizinizla evlenebilirsiniz.
Uygulama böyle. Benim bildigim bu.

Bir mümin, baldiziyla evlenebilmek için,
baska bir kadinla evlenip ondan ayrilmak
yani HÜLLE yapmak zorunda degil.

galipyetkin 28. November 2015 03:58 PM

Sayın Akçay.

Her seferinde aynı şeyi yapıyorsunuz:
"Alay edilmeye dayanamadığınızı söyleyerek çekilme tehdidi."

Sayın Hasan Akçay.
Yanılıyorsunuz!. Aklımın ucundan dahi geçmez.

Ama sıkışıldığında, her seferinde aynı şey. Şimdi de aynı şeyi yapılıp soru ve konu ile ilgisi olmayan konular gündeme getirilip asıl ve en önemli soru "es" geçiriliyor.

Evet.

1-: Bir yetimin sorumluluğu, isteyen her bir kişiye verilmekte midir?

2-: Deniliyor ki: "Bu yetimler MALLARI olan kimseler."
Bir yetimin "Malları olmak" Allah'ın emri değil! Cıbıldak; mesela yeni doğmuş olup da cami kapısına terk edilmiş olamaz mı? Malları olmayanlar "diplerine tekme" atılmaya mı münasip? Lüzumsuz işler gurubundan mıdırlar?

3-: Temiz kadınların evlendirilmesi diğer yetimleri "adalet" yünden nasıl etkilemektedir. Bu soru niye cevaplanmıyor? Ayetin kilit noktası.

Daha yeni başladık.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Hasan Akçay 29. November 2015 02:46 PM

Esinizin üstüne baldizinizi alamazsiniz
ama baska bir kadini alabilirsiniz... mi?

Bu iddia
Allah'in Ahzâb 52'deki hükmüyle çelisir.

Hasan Akçay 30. November 2015 09:33 AM

Konumuz
[B]4:3[/B]'te caiz kilindigi öne sürülen
[COLOR="Red"]çok eslilik[/COLOR].

[I]1-: Bir yetimin sorumluluğu, isteyen her bir kişiye verilmekte midir?[/I]

Yetimlerden sorumlu olacaklarin
hangi kurallara göre belirleneceginin
konumuzla [COLOR="Red"]ilgisi yok[/COLOR].

[I]2-: Deniliyor ki ki: "Bu yetimler MALLARI olan kimseler." ...Malları olmayanlar "diplerine tekme" atılmaya mı münasip?[/I]

Hayir elbet. Onlara is buluverin, mal verin, is kuruverin
ama bunun, MALLARI OLAN kadinlari
onlari himaye etmis olan siz Omar'larin, Ebibekr'lerin, [COLOR="Blue"]Ayse[/COLOR]'lerin, [COLOR="Blue"]Zeyneb[/COLOR]'lerin[B][COLOR="Blue"]*[/COLOR][/B]...
nikahlamanizla [COLOR="Red"]ilgisi yok[/COLOR].

Çünkü MALLARI OLAN yetimleri taliplerine nikahlamaniz yoksul yetimlere mal vermenize engel degil;
yoksul yetimlere is buluvermeniz MALLARI OLAN yetimleri taliplerine nikahlamaniza engel degil.

[I]3-: Temiz kadınların evlendirilmesi diğer yetimleri "adalet" yünden nasıl etkilemektedir.[/I]

[I]Temiz kadinlar - diger yetimler[/I] diye bi ayrim yok;
adaletsizlik söz konusu degil.

[I]Size temiz kilinan[/I] (mâ tâbe lekum), [B]size yetki veren[/B] demek.
"Büyüklük yap, evlendir beni!" deyip size yetki verenleri, ayrim yapmadan, nikahlayacaksiniz.
Hattâ yalnizca "nisâ"yi degil [U]erkekleri de[/U] nikahlayacaksiniz çünkü Nûr 33'te görüldügü üzere [U]mâ meleket eymân[/U]inizin bi kismi erkektir.
Ama dayatmak yok! "Beni evlendir!" demeleri sart. Yetki vermeyenleri zorla evlendirmek yok.

ASIL önemlisi
size yetki ver[U]me[/U]yenlerin
Nisâ 3'le [COLOR="Red"]ilgisi yok[/COLOR]:

[I]Yetimlerin haklarini gözetemeyeceginizden korkuyorsaniz
NiKAHLAYIN size yetki veren kadinlarin ikiserini, üçerini, dörderini
ama adil olamayacaginizdan korkuyorsaniz
yalnizca birini ya da [U]mâ meleket eymân[/U]inizi.
Sapmamaniz için uygun olan budur[/I]

________________________________________________

[COLOR="Blue"][B]*[/B][/COLOR]Ahzâb 55'te belirtildigi üzere [COLOR="Blue"][B]peygamber esleri[/B][/COLOR]nin [U]mâ meleket eymân[/U]i var;
Nisâ 3'te ise "Nikahlayin [U]mâ meleket eymân[/U]inizi" deniyor.
Peygamber esleriyseniz "Nisâ 3 beni baglamaz!" diyemezsiniz, "mâ meleket eymân"inizi siz de nikahlayacaksiniz.

galipyetkin 2. December 2015 08:19 AM

Tanımlara baktığımız zaman görüyoruz ki yetimler:
1_: Kimsesiz küçük kız ve erkek çocuklar,
2-: Annesi olan babasız küçük kız ve erkek çocuklar,
3-: Çocuksuz yetim kadınlar
4-: Çocuklu yetim kadınlar (ki bu grubu 3. gruba sokabiliriz).
5-: İşsizler

Ve Ayetin başlangıcına baktığımız zaman da şunu fark ederiz ki, ayet "EY İNSANLAR!" diye başlamakta dolayısı ile kadın erkek herkese yetki ve sorumluluk verilmektedir.
Böylece bu ayetteki "NİKAHLAYIN" görevi erkekler yanında kadınlara da verilmiştir. Dolayısı ile erkekler "ikişer-üçer-dörder" nikah eylemini yaparken, kadınlar ayrık tutulmadığından aynı yetki ve sorumluluk kadınlar için de mecburidir. Kadınlar da yetimleri "ikişer-üçer-dörder" nikahlamak mecburiyetindedirler.

Halbuki mealler ve açıklamalarına baktığımız zaman bu yetki yalnızca erkeklerdeymiş gibi
açıklanmakta ve erkeklerin "dört eş alma" yetkisi de bu ayete dayandırılmaktadır.

Devam edeceğim.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Hasan Akçay 2. December 2015 08:55 AM

Sonra [I]umre[/I] de yaptim.

Medine sicaktan kavruluyor... Bi hurma bahçesine gittik.
Aklimda VÂKIA suresinde anlatilan [I]cennet bahçesi[/I].

Acaba Medine'deki bu bahçe
cennetteki o bahçeye [B]benziyor mu[/B]?

27.Ve sagin insanlari...
28.dikensiz kiraz agaçlarinin altindadir.
29.Salkim salkim hurmalar
30.uzamis gölgeler
31.DÖKÜLEN SU
32.ve bol bol öteki meyveler.
33.Tükenmez, yasak edilmez.

34.Ve yükseltilmis [U]dösekler[/U][COLOR="Red"][B]*[/B][/COLOR]
35.Öyle bir var ederiz ki [U]onlar[/U]i,
36.hiç kullanilmamis,
37.kusursuz uyum içinde
38.sagin insanlari için.


*

[I]Ve DÖKÜLEN SU ([COLOR="Green"]mâin meskûb[/COLOR])[/I]...
Bizi gerçekten dökülen su sesi karsiladi,
bi karis çapinda kocaman bi borudan büyükçe bir havuza akiyor.
[url]http://www.dailymotion.com/video/xxsn94_hurma-bahcesi-medine_shortfilms[/url]
(Videoda dakika 4:30)

Yeralti suyuymus. Motorla çekiliyor.
Hz Peygamber döneminde her halde
develerle ([url]https://www.youtube.com/watch?v=MDcxE5XaBOQ[/url])
çekiliyordu.


*

Havuzun basinda dört bi yani açik, üstü kapali bi yapi.
Biz buna çardak deriz ya, çardagin DAMI çali çimkidir; bu ise betondu.
Yerler hali döseli. Kenarlarda yükseltilmis [U]dösekler[/U] ([COLOR="Green"][U]furus[/U]in merfûa[/COLOR]).

Döseklerin üstüne
1 000 develi agalar gibi
kurulduk.

Etrafta kelebekler uçusuyor.
Ve kus civiltilari.


*

Arkta akan suyu izleyerek bahçeye indim.
Aman Allah’im! Sicaktan kavrulan Medine’nin avucunda yemyesil bi serinlik.
Domates, biber, maydanoz, marul, misir, kocaman yapraklariyla tanidik canim kabak göverisi.
Ve çiçekler.

Benziyor mu?


*

Bizimkiler "Maydanoz koparabilir miyiz?" dediler.
Bahçenin sahibi: "Helal! Helal!"

________________________________________________________

[B][COLOR="Red"]*[/COLOR][/B]Altini çizdigim kelimelere lütfen dikkat eder misiniz.

34.Ve yükseltilmis [U]dösekler[/U]...
35.Öyle bir var ederiz ki [U]onlar[/U]i...

Arapça bilmemize gerek yok, [B]Aklimizla[/B] okuyalim yeter.
[U]onlar[/U] nedir?

Bakin ne imis:

Biz onlari ([U]huriler[/U]i) yepyeni bir yaratilista yarattik. (Diyanet)
Biz [U]kadinlar[/U]i yeniden biçimlendirdik. (E Yüksel)
Biz (oradaki) [U]kadinlar[/U]i da yeniden bir güzel insâ' etmisiz (S Ates)

[B]Nereleriyle[/B] okumuslar?

galipyetkin 2. December 2015 08:09 PM

Bazı tefsirciler, rüştünü ve mallarını elde ederek ayrılmış bu yetimlerden nikahlanacak olanlarının -bana bir babalık daha yap- diye kendisini yetiştirene yetki vermesi gerektiğini söylüyor. Bu deyiş erkek yetimleri akla getiriyor? Onlar da mı babalık yapılmasını istiyor?
Biz ayetlerde böyle bir şeylere rastlamadık; çünkü yok. Kişisel yakıştırma.
Kadınları erkek hakimiyeti altına sokma, erkeklerin hükmü altına alma çabası.
Okuyun ayeti, kız veya erkek ayrımı yapılmadan yetimlerin nikahlanması kesin emir.

Her neyse!...
Diyelim ki bir kısım yetime mallarını verdiniz ve evlendirdiniz.
Hayatı kurtuldu mu?
Diyelim ki bir afet sonucu eşini, ailesini, malını mülkünü kaybedip, cascavlak kalırsa, ne olacak?
İşlemler sil baştan mı başlayacak?
Halbuki okutulup veya işe gönderilip meslek sahibi yapılan öyle mi?
Evlenmek kişisel bir tercihtir. Allah kimseyi buna zorlamaz.
Demek ki gösterilen çare palyatif, yalapşap, yani kalıcı değil. O zaman da, nikahlanmak Allah'ın isteği olamaz.

Bakın;

[B]nisa[/B] ifadesini [B]iş[/B],
[B]nikâhı[/B] da [B]iş ile buluşturmak, iş ile birbirine bağlamak, bir işe sahip yapmak[/B]

diye mânâlandırırsanız, hemen, kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan ayetin çözümüne ulaşırsınız ve ne yetimin malı, ne yetki verme, ne evlendirme, ne erkek yetim, ne kız yetim, ne de yetimlerin kadınları kalır. Zaten hiçbiri ayette yazılı değil, uydurma.
Yetimlerin kadınları diye tercüme edilen de yetimlerin işleri mânâsındadır. Surenin hiç bir yerinde de yetimlerin kadınlarından bahsedilmez, böyle bir ifade dahi yoktur; yetimlerin işlerinden, iş durumlarından bahsedilir.

İsterseniz mealler üzerine yerleştirerek bir denemede bulunun.

Yazdıklarım benim düşüncelerim. Daha evvel de bu konuda benzer bir şekilde yazmış idim.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Hasan Akçay 3. December 2015 03:19 AM

[QUOTE=galipyetkin;20799]Yazdıklarım benim düşüncelerim...[/QUOTE]

Elbette.
Düsüncelere ancak SAYGI gösterilir
ama KATILMAK sart degil.


*

"Bana bi babalik daha yap..."
[I]Bu deyiş erkek yetimleri akla getiriyor? Onlar da mı babalık yapılmasını istiyor?[/I]

Evet.
Ama buradaki [I]baba[/I] kelimesinin anlamini daraltmiyoruz degil mi.
"Babalik, annelik, ablalik, abilik..."tir tamami. Onun için [I]büyüklük yap[/I] diye de yazdim.

Iste, MALLARI OLAN, dolayisiyla size MALEN ihtiyaç duymayan "yetame"yi nikahlama isini,
onlari himaye etmis olan SiZ anneler, babalar, ablalar, abiler... yapacaksiniz
ve SiZ [COLOR="Blue"][B]Hatice[/B][/COLOR]'ler, [COLOR="Blue"][B]Zeyneb[/B][/COLOR]'ler, [COLOR="Blue"][B]Aise[/B][/COLOR]'ler... yapacaksiniz. Çünkü sizin de "mâ meleket eymân"iniz var. Bkz Ahzâb 55.

"Kimleri nikahlayacaksiniz"a gelince, cevap: kadinlari ve erkekleri.

Çünkü
[I]nikahlayin[/I] yükleminin 3 Nesnesinden 1'i olan [I]mâ meleket eymân[/I]
kadinlar ve [U]erkekler[/U]dir. Bkz Nûr 33.

Nikahlayin size yetki veren
1.kadinlarin ikiserini ve üçerini ve dörderini
2.ya da onlarin yalinzca 1'ini
3.ya da [U]mâ meleket eymân[/U]inizi.

Kanit olarak ilgili ayetlere yollama yaptim,
tekrarin lüzumu yok.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:00 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam