hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman! (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=463)
-   -   Hergün Bir Ayet.... (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=9)

Bilgi 20. January 2013 05:31 PM

Neml:59-60
De ki: “Tüm övgüler, Allah'a mahsustur. Esenlik, güvenlik de seçip arı-duru hâle getirdiği kullarınadır. Allah mı hayırlıdır, yoksa onların ortak koştuğu şeyler mi?”
Onların ortak koştuğu şeyler mi hayırlıdır ya da gökleri ve yeryüzünü oluşturan, gökten
sizin için su indiren mi? Sonra da Biz onunla, bir ağacını bile bitirmenizin söz konusu olmadığı güzel güzel bahçeler bitirmişizdir. Allah'la beraber başka bir ilâh mı var! Aksine onlar şirk koşmak sûretiyle yanlış; kendi zararlarına işte devam eden bir toplumdur.

Fers 20. January 2013 08:57 PM

neml/59
kulil hamdu lillaahi ve selaamun alaa ibaadihilleziinastafaa...

“Tüm övgüler, Allah'a mahsustur. Esenlik, güvenlik de seçip arı-duru hâle getirdiği kullarınadır."...(bilgi)

bu övgülerin kapsamı nedir ki sadece Allah a mahsus diye çevrilmiş, orjinalindeki karşılığına gelen ifade hangisidir...

Esenlik, güvenlik de seçip arı-duru hâle getirdiği kullarınaymış...
orjinalindeki karşılığına gelen ifade hangisidir, ve bu çevirinin anlamı nedir, seçilip duru hale getirilen kullar ne diye seçildiler de esenlik, güvenlikl kendilerine mahsus kılındı...

.

Bilgi 21. January 2013 08:55 PM

Ankebût:2-3
İnsanlar, denenmeden, “İman ettik” demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Ve andolsun ki Biz, onlardan öncekileri de saflaştırılmaları için ateşlere/ sıkıntılara sokmuştuk. Artık elbette Allah, doğru kimseleri bildirecektir ve elbette yalancıları da kesinlikle bildirecektir.

Bilgi 21. January 2013 10:09 PM

Neml:59
Elmalılı Hamdi Yazır Meali

(Resulüm!) de ki: "Hamd olsun Allah'a, selam olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı hayırlı, yoksa O'na koştukları ortaklar mı?"

Elmalılı Meali (Orjinal)

De ki hamd Allaha, bir de selâm ıstıfa buyurduğu kullarına Allah mı hayırlı yoksa müşriklerin şirk koştukları mı?

Hasan Basri Çantay Meali

De ki: «Hamd olsun Allaha, selâm olsun Onun beğenib seçdiği kullarına. Allah mı hayırlı, yoksa (kâfirlerin Ona) ortak tutageldikleri nesneler mi»?

Hayrat Neşriyat Meali

(Ey Resûlüm!) De ki: “Allah'a hamd olsun; seçtiği kullarına da selâm olsun! Allah mı hayırlıdır, yoksa (O'na) ortak koşmakta oldukları şeyler mi?”

Kadri Çelik Meali

De ki: “Hamd Allah'ındır ve selam (esenlik) O'nun seçtiği kullarının üzerinedir. Allah mı daha hayırlı, yoksa onların ortak koşmakta oldukları mı?”

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

De ki: «Hamd Allah'adır, selâm da seçip ihtiyar buyurmuş olduğu kullarınadır.» Allah mı hayırlıdır, yoksa O'na ortak koşar oldukları mı?

Muhammed Esed Meali

DE Kİ: “Bütün övgüler (gerçekte) Allah'a yaraşır. Selâm olsun, O'nun [rasûl olarak] seçtiği kullara!” Zaten Allah, insanların tanrısal nitelikler yakıştırdıkları her şeyden daha üstün, daha hayırlı değil mi? 54

Suat Yıldırım Meali

De ki: “Hamd olsun Allah'a, selâm olsun seçtiği kullarına. Allah mı hayırlı, yoksa Ona ortak saydıkları şeyler mi? *

Süleyman Ateş Meali

De ki: "Hamd olsun Allah'a, selam O'nun seçtiği kullarına. Allah mı hayırlı yoksa ortak koştukları şeyler mi?"

Şaban Piriş Meali

De ki:-Allah'a hamdolsun. Onun seçkin kullarına da selam! Allah mı hayırlıdır; yoksa, onların ortak koştukları mı?

Ümit Şimşek Meali

De ki: Hamd Allah'a mahsustur; selâm da Onun seçkin kıldığı kulları üzerinedir. Şimdi Allah mı hayırlı, yoksa onların ortak koştuğu şeyler mi?

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Hamd Allah'a, selam O'nun seçip yücelttiği kullarına! Allah mı hayırlı, yoksa onların ortak tuttukları mı?"

merdem 22. January 2013 12:02 AM

[QUOTE=Bilgi;15395]Ankebût:2-3
İnsanlar, denenmeden, “İman ettik” demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Ve andolsun ki Biz, onlardan öncekileri de saflaştırılmaları için ateşlere/ sıkıntılara sokmuştuk. Artık elbette Allah, doğru kimseleri bildirecektir ve elbette yalancıları da kesinlikle bildirecektir.[/QUOTE]

InsaAllah, basimiza gelen olaylardan güzel örnekler aliriz ve sabirli davraniriz, bol sükürlerde bulunuruz, bu yüzden Rabbimiz bizleri dogrulardan kabul eder.

Bilgi 22. January 2013 08:38 PM

Mürselât:48-50
Onlara, “Allah'a ortak koşmaktan uzak durun” denildiği zaman, ortak koşmaktan uzak durmazlar.
O gün, yalanlayanların vay hâline!
Artık Kur’ân'dan sonra hangi söze inanacaklar?

merdem 23. January 2013 02:29 PM

Zuhruf Suresi :

45. [COLOR="Red"]Ve sen, Elçilerimizden senden önce gönderdiğimiz kişilere sor, "Biz Rahmân'ın astlarından ibâdet edilecek ilâhlar kılmış mıyız?"[/COLOR]

sevginur 23. January 2013 03:25 PM

[B]78 –[/B] Ant olsun ki Biz size hakkı getirdik. Velâkin sizin çoğunuz hakkı çirkin görüyorsunuz.
[B]79 -[/B] Yoksa onlar işi sağlama mı almışlar [garantiye mi bağlamışlar]? İşte Biz, şüphesiz, sağlamcılarız. zuhruf süresi

Bilgi 24. January 2013 04:44 PM

Kalem:36-40
Neyiniz var, nasıl hükmediyorsunuz? Yoksa içinde, ders aldığınız şeyler:“Siz bu âlemde neyi seçerseniz/beğenirseniz o kesinlikle sizin olacak” garantisi verilmiş olan size ait bir yazılı belge mi var? Ya da size karşı kıyamet gününe kadar sürecek,"Siz her ne hüküm verirseniz kesinlikle öyle olacak" diye üzerimizde yeminler/taahhütler, üstlenmeler mi var?
Sor bakalım âhireti yalanlayan o kişilere, içlerinden böyle bir şeyi hangisi garanti etmektedir?Yoksa onların ortakları mı var? O hâlde ortaklarını getirsinler, eğer doğrulardan iseler.

sevginur 24. January 2013 05:08 PM

O halde Bana bırak bu sözü [ilâhî mesajı] yalanlayanları!

Biz onları bilmedikleri yerden yakalayacağız.
Ve Ben, onların iplerini uzatırım,
[süre tanır, mühlet veririm]
çünkü..
benim fendim/tuzağım zordur/sağlamdır.



Kalem süresi 44-45

merdem 25. January 2013 03:41 AM

Sebe Suresi / 5 – Ve şu, ayetlerimi de aciz bırakanlar olarak çalışanlar [mucizelerden uzak tutanlar]; işte onlar, elem verici kötü azaptan bir azap kendileri için olanlardır.

merdem 25. January 2013 10:41 PM

[COLOR="Blue"]Rabbi ona, "Müslüman olup bana teslim ol!" dediğinde o şu cevabı vermişti: "Teslim oldum âlemlerin Rabbi'ne!" BAKARA / 131[/COLOR]

Bilgi 26. January 2013 03:10 PM

Al-i imrân:7-9

Allah, sana bu kitabı indirendir. Bu kitaptan bir kısmı yasa içeren âyetlerdir ki bunlar, kitabın anasıdır. Diğerleri de benzeşen anlamlılardır. Amma, durum bu iken, kalplerinde kaypaklık/tutarsızlık olan kimseler, insanları dinden çıkarmak, ortak koşmaya sürüklemek ve onun anlamlarından en uygununun tesbitine yeltenmek için hemen ondan benzeşen anlamlı olanlarının peşine düşerler. Hâlbuki onun anlamlarından en uygun olanının tesbitini ancak Allah ve –“Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır. Rabbimiz! Bize kılavuzluk ettikten sonra kalplerimizi çevirme! Bize Kendi nezdinden rahmet lütfet! Şüphesiz Sen, bol bol lütfedenin ta kendisisin. Rabbimiz! Şüphesiz Sen, insanları, kendisinde hiçbir şüphe olmayan gün için toplayansın. Şüphesiz Allah, verdiği sözden dönmez” diyen– o bilgide uzman olanlar bilirler. Ve sadece kavrama yetenekleri olanlar öğüt alırlar.

merdem 26. January 2013 06:05 PM

[COLOR="Blue"]"Ve Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek biri yoktur. O, en iyi işitendir, en iyi bilendir." "ENAM 11[/COLOR]

merdem 28. January 2013 01:38 AM

[COLOR="DarkGreen"]“Oku! Yaratan Rabbinin adıyla!
İnsanı sevgiden/ilgiden/alâkadan yarattı!
Oku! Senin Rabbin çok cömerttir!
Kalemi kullanmayı öğretti!
İnsana bilmediği şeyleri öğretti!” (96/1–5)[/COLOR]

Bilgi 28. January 2013 08:06 PM

Hadid:11

Kimdir o, Allah'a güzel bir ödünç verecek olan kişi ki Allah da onun için kat kat artırsın! Onun için şerefli bir ödül de vardır.

merdem 28. January 2013 08:40 PM

Hadid / 12: [COLOR="DarkGreen"]O gün, mü'min erkekler ile mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşar iken görürsünüz. «Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar olarak altından ırmaklar akan Cennetlerdir.» İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.[/COLOR]

40tr40 28. January 2013 08:56 PM

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
FATİHA(5)
5. إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
5. İyyâke na’budu ve-iyyâke nesta’în(u)
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.

merdem 28. January 2013 11:29 PM

NECM / 26[COLOR="Red"]Göklerde nice melekler vardır ki, Allah’ın dileyip razı oldukları için, izin vermesinden başka onların şefaatleri (aracılık etmeleri) hiçbir şeyle yarar sağlamaz.[/COLOR]

Bilgi 29. January 2013 07:24 PM

Hâkka:38-48
Artık gördüklerinize ve görmediklerinize kasem olsun ki şüphesiz Kur’ân, şerefli bir Elçi sözüdür. Ve o, bir şair sözü değildir. –Siz ne az inanıyorsunuz!– Bir kâhin sözü de değildir. –Siz ne az düşünüyorsunuz/öğütleniyorsunuz!– Kur’ân, âlemlerin Rabbinden indirilmedir.
Eğer Elçi/Muhammed, bazı sözleri Bizim sözlerimiz olarak ortaya sürseydi, kesinlikle O'ndan tüm gücünü alırdık. Sonra O'ndan can damarını kesinlikle keserdik. Artık sizden hiç biriniz O'na siper de olamazdınız.
Ve şüphesiz Kur’ân, Allah'ın koruması altına girmiş kişiler için bir öğüttür.

merdem 29. January 2013 07:46 PM

Hakka Suresi:

[COLOR="Blue"]49. Ve Biz kesinlikle sizden yalanlayanların varlığını biliyoruz.

50. Ve şüphesiz o [Kur'ân], kâfirler için bir hasrettir.

51. Ve şüphesiz o [Kur'ân], kesin bilginin gerçeğidir.

52. O halde, çok büyük Rabbinin ismini tesbîh et [temize çıkar]!

[/COLOR]

merdem 30. January 2013 10:40 PM

FURKAN / 16

[COLOR="YellowGreen"][SIZE="3"]Orada istedikleri her şey sonsuza dek onlar içindir. Bu Rabbimin yerine getireceği bir sözdür.[/SIZE][/COLOR]

Bilgi 31. January 2013 07:02 PM

Bakara:48
Ve hiçbir kimsenin başka bir kimseye herhangi bir şey için karşılık ödemediği, hiçbir kimseden yardımın, adam kayırmanın kabul edilmediği, kimseden fidyenin/kurtulmalığın alınmadığı ve hiçbir kimsenin yardım olunmadığı güne karşı Allah'ın koruması altına girin.

merdem 31. January 2013 09:06 PM

BAKARA / 84–85. [COLOR="Red"][SIZE="3"]Ve hani Biz, sizin mîsâkınızı almıştık: Kanlarınızı dökmeyeceksiniz, kendilerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. Sonra siz tanıklık ederek ikrar verdiniz. Sonra, siz, işte, o kimselersiniz; nefislerinizi öldürüyorsunuz ve sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onların aleyhinde günah ve düşmanlıkta yardımlaşıyorsunuz. Eğer onlar size esir olarak gelirlerse de onlar için fidyeleşirsiniz. Hâlbuki o; onların çıkarılmaları size haramlaştırılmıştır. Peki, siz Kitab'ın bir kısmına inanıp da bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu hâlde içinizden böyle yapanların alacağı karşılık dünya hayatında bir rüsvalıktan başka nedir? Kıyâmet günü de azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gâfil [duyarsız] değildir.
[/SIZE][/COLOR]

Allah'im! Bu gün de ayni halti karistiriyorlar, asirlardir yapageldiklerinden hala vazgecmiyorlar. Üstüne üstlük bu ahlaksizlar kendilerini milletlerin en üstünü görüyorlar hem Allah katinda hemde yeryüzünde.

Rabbim! Senin lanet ettiklerine hepimiz lanet ediyoruz. Sen kimseye haketmedikce zulmetmezsin.

merdem 1. February 2013 01:38 AM

Yasin / 59–64. Ayetler:

[SIZE="3"][COLOR="DarkGreen"]Ve ey günahkârlar! Bugün (şimdi) siz haydi ayrılın!
Ben, “Ey âdemoğulları! Şeytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaçık bir düşmandır ve Bana kulluk edin, işte bu dosdoğru yoldur ve ant olsun ki o (şeytan) sizden birçok nesilleri saptırdı.” diye size ahd vermedim mi? Hâlâ aklını kullananlar değil miydiniz?
İşte bu, sizin vaat olunmuş olduğunuz cehennemdir.
İnkâr edip durduğunuz şeyler nedeniyle haydi bugün (şu an) yaslanın ona![/COLOR][/SIZE]

bartsimpson 1. February 2013 08:05 AM

[B][U]Bakara 104[/U][/B]

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَقُولُوا رَاعِنَا وَقُولُوا انْظُرْنَا وَاسْمَعُوا وَلِلْكَافِرٖينَ عَذَابٌ اَلٖيمٌ

[COLOR="Blue"]Ya eyyuhellezine amenu la tekulu raina ve kulunzurna vesmeu, ve lil kâfirine azabun elîm. [/COLOR]

[COLOR="Red"]Ey iman edenler! “Râ’inâ (bizi gözet)” demeyin, “unzurnâ (bize bak)” deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azap vardır. [/COLOR]

Kur’an-ı Kerim, Bakara suresi 104. ayet, sanki Allah ve Rasülü arasında şifreymiş gibi, sanki anlaşılması hiç mümkün olmayan ifadeler içeriyormuş gibi, nedense geçmiş ulema tarafından, tercümelerde ve tefsirlerde, Arapçadaki lafızlar olduğu gibi konarak, ayet manalandırılmaya çalışılmıştır. Hemen hemen hiçbir dönemde de, bu kelimelerin geçtiği cümleler anlaşılmamıştır. Yaşayan mealciler arasından kendilerini ferîd ü asr sayanlar birçok ayeti anlamadıkları gibi bu ayeti de anlamamışlardır.

“râi” müfaale babından emr-i hazır-emir kipidir. Ra’y, riayet ve merâ’ kökünden türemiştir. Bu kelime insanlar ve toplumlarla ilgili kullanıldığı zaman, toplumun liderliğini üzerine almak, toplumun meseleleriyle işleriyle ilgilenmek manasına gelir. Mefûlü-tümleci hayvanlar ve hayvan sürüleri olduğu zaman da, hayvanlara çobanlık etmek manasında kullanılar. Tabi, bu kökten, müfaale babında bir kelime türetince de, yukardaki manalara bir de müşareket-ortaklık manası eklenir.

Bu ifade, dini, siyasi ve idari otorite olanlara hitaben söylenebilecek bir sözdür. Başta Hz. Peygamber s.a. olmak üzere, idarecilere: dinî, siyasî, idarî otoriteni, bizim de çıkarlarımızı dikkate alarak, menfaatlerimizi gözetip kollayarak kullan manasını ifade etmektedir. Ayrıca “rainâ” kelimesinin “rainen” şeklinde okumamasını da ihtiva eder. Bu takdirde kelime “raûnet” kökünden türemiş olur. Saçma sapan konuşan ahmak manasına gelir. Peygamber s.a.’e ve kendimize hakaret içerecek iltibasa meydan vermeyin demektir.

“Ünzur” kelimesi de, “nazran, manzaran, manzaraten, tenzâren, nazarânen” mastarlarından türemiş emr-i hazır-muhataba hitabeden bir emir kipidir. Bu kelimenin burada 8 manasının, sekizi de kullanılmıştır. Nazırluk, nâzır kelimeleri de bu köklerin türevidir.

Kulak vermek, destek ve imkan sağlamak, gelecek hesabı yapabilmek, ihtilafları halletmek, meseleleri zamana yayarak çözmek, danışarak tedbir ile yönetmek, meclis ve hükümet kurmak, bakanlar ve hakimler tayin etmek manalarına gelir. Bu kelime burada yalın kullanıldığı için bu manaların hepsine açıktır. Buradaki “ismeû” kelimesi de yalın kullanıldığı için bir çok manalara açıktır. Kur’an’a, sünnete kulak vermekten tutun da, idarecilerin emir ve kararlarını, dinlemeye, yerine getirmeye kadar her şeyi içine alır.

2/104 Ey iman nimetine kavuşanlar, peygambere ve idarecilerinize,

"-Dinî, siyasî ve idarî otoriteni bizim de çıkarlarımızı dikkate alarak, menfaatle-rimizi gözetip kollayarak kullan" demeyin, peygambere ve kendinize hakaret içerecek iltibasa meydan vermeyin.

"- Kur’an, sünnet ve ilmî esaslarla, örfün kuralları ve aklın verileriyle çalışan, se-simize kulak veren, yardım, destek ve im-kân sağlayan, bize neler kazandırılabilece-ğinin hesabını yapabilen, ihtilâfları halleden, meseleleri zamana yayarak çözen, danışa-rak tedbir ile bizi yöneten hükümet ve meclis kur, bakanlar ve hâkimler tayin et" deyin.Rasulullahın tebliğini,teşriini,uygulamak-hayata geçirmek niyetiyle,can kulağı ile dinleyin. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.

(Yazı alıntıdır)

[I]Günümüz şartlarına ne kadar uyan bir ayet...[/I]

merdem 1. February 2013 09:18 AM

Cok haklisin Bart Kardesim,

Güzel bir konuya ilismissin. Tesekkürler.

Hem Kur'an kendi kendisini aciklar diyorlar, tabiiki Arabca bilenler icin, ama meallere gelince Arapca kelimelerin Türkce karsiligi alinmadigi zaman, yine kendi kendini aciklayan Kur'an Arapcaya hakim olamayan kullar icin bir muamma kaliyor.

Basliyoruz lügatlar karistirmaya. Madem adina MEAL diyorlar, ozaman özel isimler haricindeki tüm sözcükleri anlasilir bir Türkce ile yazmalari elbette bizler icin daha makbul olacaktir.

Selam ve dua ile.

merdem 1. February 2013 07:00 PM

MÜZZEMMIL Suresi:

[COLOR="Green"][SIZE="3"]1- Ey örtüsüne bürünen!
2- Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
3- gecenin yarısını ayakta geçir veya bundan biraz eksilt!
4- Ya da buna biraz ekle! Ve Kur’ân’ı düzgünce düzene koy!
5- Doğrusu, Biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.[/SIZE][/COLOR]

Bilgi 1. February 2013 07:02 PM

İbrahim:40-41
Rabbim! Beni salâtı ikame eden kıl! Soyumdan da. Rabbimiz! Duamı da kabul et! Rabbimiz! Hesabın kurulduğu günde benim için, anam-babam için ve müminler için mağfirette bulun!" demişti.

merdem 1. February 2013 07:53 PM

[QUOTE=Bilgi;15558]İbrahim:40-41
Rabbim! Beni salâtı ikame eden kıl! Soyumdan da. Rabbimiz! Duamı da kabul et! Rabbimiz! Hesabın kurulduğu günde benim için, anam-babam için ve müminler için mağfirette bulun!" demişti.[/QUOTE]


Kurban oldugum Rabbim! Bu ne güzel bir dua. Ayetleri okudugumda her zaman tenim titremiyorsa, gözlerimden yaslar akmiyorsa, en azindan bu dua yeterli beni titretmeye ve aglatmaya.

Allah'in selami tüm peygamberlerinin , müminlerin üzerine olsun,

Bilgi Kardesim, hüngür hüngür aglattin beni. Allah senden razi olsun.

Düsünebiliyormusunuz kardeslerim, bir Peygamber, hem Rabbimiz O'nu DOST tanimistir, bizler icin dua ediyor. Rabbim, nasil olurda mü'minligi red ederim ben, SEN kabul olunmayacak duayi ettirmessin, SEN bu mübarek ZAT'in dualarini elbette kabul edeceksin. Rabbimiz, bizleri yolundan ayri düsürme!

merdem 1. February 2013 11:06 PM

HUCURAT Suresi / 2. [COLOR="Blue"][SIZE="3"]Ey iman etmiş kimseler! Seslerinizi peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize yüksek sesle bağırdığınız gibi, peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz bilincinde olmadan amelleriniz boşa gidiverir.[/SIZE][/COLOR]

Selam olsun O'na ve Allah'in tüm Elcilerine.

merdem 2. February 2013 08:01 AM

Euzubillahiminesseytanirracim

[COLOR="Red"]Bismillahirrahmanirrahim.[/COLOR]





*sakin ol merdem, sakin ol. Galip kardesin ne derse desin sinirlenme sakin ol. Aksilik etme. Rabbinin severek yarattigi kullarini sen de sev. Sana merhametli olan Rabbin gibi sende kullarina karsi merhametli ol. Sevgi ve saygida asiri gitme. Sesini yükseltip kimseyi dariltma. Basa cikamiyacagin durumlarda da her zamanki gibi Rabbine sigin.*

Günümü kurtardim sayilir:)

merdem 2. February 2013 10:40 PM

Ra'd Suresi 27–29,31.


[SIZE="3"][COLOR="DarkRed"]Yine o küfretmiş olan kimseler, "Ona Rabbinden bir Âyet indirilmeli değil miydi, eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yerin parçalandığı veya ölülerin konuşturulduğu bir Kur'ân olsaydı…" diyorlar. De ki: "Şüphesiz Allah, dilediğini şaşırtır ve gönülden bağlanan kimseleri; inanan ve kalpleri Allah'ı anmakla yatışan kişileri kendisine kılavuzlar." Gözünüzü açın! Kalpler yalnız ve yalnız Allah'ı anmakla yatışır/tatmin olur. İman etmiş ve sâlihâtı işlemiş kimseler; tuba [güzellikler, müjdeler] ve güzel dönüş yeri sadece onlar içindir. Aslında emrin tümü Allah'ındır. İman edenler hâlâ anlamadılar mı ki, eğer Allah dilemiş olsaydı, kesinlikle insanların tümüne hidayet ederdi. İnkâr eden kimseler, Allah'ın vaadi gelinceye kadar, yaptıkları dolayısıyla ya başlarına çetin bir belâ çatacak veya yurtlarının yakınına inecek. Şüphesiz Allah verdiği sözden dönmez/miadını şaşırmaz.[/COLOR][/SIZE]

sevginur 2. February 2013 10:54 PM

[CENTER][I][FONT=Georgia][SIZE=4]Şimdi sen emrolunduğunu

açıkça bildir ve müşrik lerden yüz çevir.

Şüphesiz ki Biz,

Allah ile birlikte başkasını ilâh edinen

şu alay eden kimselere karşı sana yeteriz.

Artık onlar yakında bileceklerdir.
[/SIZE][/FONT][/I]
Abese 94–96. [/CENTER]

Bilgi 3. February 2013 06:13 PM

Nur:45-46
Ve Allah, her canlıyı sudan oluşturdu. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimileri iki ayak üzerinde yürümekte, kimi de dört ayak üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini oluşturur. Hiç şüphesiz Allah, her şeye en iyi güç yetirendir.
Andolsun ki Biz, açıkça ortaya koyan âyetler indirdik. Ve Allah, dileyen kimseyi dosdoğru yola iletir.

merdem 4. February 2013 12:50 PM

FATIHA / 2

Övme ve Övülme Alemlerin Efendi'si ALLAH'a mahsustur.

sevginur 4. February 2013 07:39 PM

[CENTER][B][I][FONT=Georgia]Elif, Lam, Ra.[/FONT][/I][/B][/CENTER]
[B][I][FONT=Georgia] [Bu] Allah'tan başkasına kulluk etmeyin [sadece Allah'a kulluk edin] diye Âyetleri hikmet içertilmiş/ bozulması engellenmiş, bir de Hâkim [hikmetler koyan/engelleyen], Habîr [her şeyden haberdar olan Allah] tarafından detaylandırılmış bir kitaptır:
"Şüphesiz ben sizin için O'nun tarafından bir uyarıcı ve bir müjdeciyim. Ve Rabbinize bağışlanma isteyin, sonra ona tövbe edin ki sizi, adı konmuş bir süreye kadar güzelce yararlandırsın. Ve her fazilet sahibine lütfunu versin. Ve eğer yüz çevirirseniz, ben sizin aleyhinize olan büyük bir günün azabından korkarım. Dönüşünüz yalnızca Allah'adır. Ve O her şeye gücü yetendir."[/FONT][/I][/B]

Hud süresi1–4.

Bilgi 4. February 2013 09:48 PM

Beyyine:7-8
Şüphesiz inanan ve sâlihâtı işleyen kimseler, yaratılanların en hayırlılarının ta kendileridir.
Onların, Rableri katındaki ödülleri, içinde sürekli kalanlar olarak altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine bilgiyle, sevgiyle, saygıyla ürperti duyan kimseler içindir.

merdem 5. February 2013 06:31 AM

ZUMER / 54:

[COLOR="DarkGreen"][SIZE="3"]Onun için, başınıza azap gelmeden önce Rabbinize dönün ve Ona teslim olun; sonra kimseden yardım göremezsiniz.[/SIZE][/COLOR]

Bilgi 5. February 2013 06:22 PM

Tekvir:17-18
Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi sözüdür.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:35 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam