hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Oruç (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=237)
-   -   Kur'an'da Oruç - Hakkı YILMAZ (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3382)

merdem 9. July 2013 10:02 AM

[B]Dinde şüpheye yer yoktur...[/B]

Yoktur da, zorlama hic yoktur.

Insanin kesesine göre hesap yapilir diyecegimde, zaten o da yok (tabii böyle hesaplanirsa zenginler zararli cikacak), kim bu hakki buluyor kendinde de müslümanlar adina karar verebiliyorlar bir de o var.

Yüce Rabbimiz dahi kimseyi mecbur tutmadigi halde ve de bilhassa kimsenin zararina karalar vermedigi halde...

Ne demistik:

Diyanet+Hiyanet+Cinayet

merdem 9. July 2013 10:05 AM

Ben buraya gecen gün 100 euro gönderdim, insaAllah ulasir yerine.

Ramazan yardimi adina 25 euro ile 1 hafta yiyecek yardimi


[url]http://www.muslimehelfen.org/[/url]

merdem 9. July 2013 11:17 AM

bunu sil ve özel mesajina bak.

pramid 10. July 2013 05:57 AM

[QUOTE]Sagolun Pramid Kardesim, Allah sizden razi olsun.

Ramazan dolayisiyle paylasmis oldugunuz bilgiler ile asagidaki verecegim yaziyi karsilastirirmisiniz ve lütfen fikrinizi söyleyin. Her yerde her cesit bir seyler yaziliyor, insanin kafasi hepten karisiyor.

Fikirlerinize ve görüslerinize deger vermis oldugumdan dolayi yöneltiyorum bu soruyu size

Yüce Allah Celle ve Celaluhu gercekleri örtmeyin buyurdugu halde, nasil oluyor bu kadar degisik, birbirine zit meallendirilmeler yapiliyor anlasilir degil.

Ben gibi Arapcadan yoksun olanlar icinhangi mealin dogru hangi mealin art niyetle/atalar dini etkisi altinda kalinarak ve yahutta ezberden bilincsiz olarak yapildigini ayirt etmek zor oluyor.[/QUOTE]

"Şehr" konaklanan yer, konaklama demektir. İnsanın konakladığı yere de şehir denir. Ayın gökyüzü evlerinde konaklaması da şehr olarak adlandırılır.

Gökyüzü evleri 12 adettir. Bu evlerin içerisine giren ay, bu evlerde konaklaması süresine "şehr" denmektedir. Bu evlere de kapılarından girmek gerekmektedir.

Sana, hilalleri (doğuş halindeki ayları) sorarlar. De ki: "O, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. İyilik (birr), [COLOR="Red"]evlere[/COLOR] arkalarından gelmeniz değildir, ama iyilik sakınan(ın tutumudur). Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının, umulur ki kurtuluşa erersiniz.

[COLOR="Red"]evlere[/COLOR] demekte ayet, evlerinize değil.

Tabi insanların bir çoğu gökyüzü evlerinden haberdar değil. Haberdar olan Astrologlar burçlar ile canına okumuş.

[QUOTE]Gök haritası 12 eşit kısma bölünmüştür ve bunların her birine Ev adı verilir. Evler, gezegenler ve burçlar tarafından etkilenen yaşam bölgelerini gösterir. Gök haritası gökyüzünü temsil eder. Evler, gökyüzüne bakıldığında gözle görülebilen bir bölünme olmayıp, hesaplama yöntemi ile bulunan bir uyarlamadır.

Gezegenler ve burçlar devamlı hareket ederler. Saat hareketinin aksi yönünde sıralanan ev kurgusu ise dengede kalır. [/QUOTE]

Dini bütün denen din(i)darlar gökyüzü ayetlerinden günaha girerim diye yüz çevirmiş.

Arkadaşlar birr, evlere arkalarından girmek değildir.

Ramazan kutsal gün de değildir. Ramazanda tutamayan başka bir günde orucunu sonra da tutabilir.

merdem 10. July 2013 08:59 AM

:-) :-)

galipyetkin 10. July 2013 06:30 PM

[B]"Oruç, üç öğün yerine iki öğün yiyip bir öğünlük bedeli de yiyip içemeyenlere verebilmektir."[/B]

Oruc'un hayret veren bir tanımı-tarifi! Senin oruç tuttığun zamanda yediğin öğünden bile bir eksik. Lutfedip de verdiğin ancak bir öğününü karşılıyor bir ay boyunca; ancak bir aylık. Bu mu oruç?

Mizanda vezine uygun, hizmet erbabından toplanması gereken "sadaka" ve serbest meslek erbabından toplanması gereken "zekât", toplumda aç ve açıkta kimseyi bırakmaması lazım, ve usulüne uygun hareket edildiğinde de değil bir muhtaç, bir fakir bile o toplumda olmaz.

Bu durumda orucun bu tanımı-tarifi doğru değil, "infak" emrine aykırıdır. İnfak'ı kaldıran bir uygulamadır. İslami değildir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Hasan Akçay 11. July 2013 01:42 PM

[COLOR="Blue"]"Şehr" konaklanan yer, konaklama demektir. İnsanın konakladığı yere de şehir denir. (pramid)[/COLOR]

Benim bildigim, yer olarak [B]SeHR[/B] göze çarpan demek. Dağ köyü gibi gözlerden IRAK, gözden kaçan degil örnegin Istanbul gibi göze çarpan, göz önündeki yer.

Önemli olan burada, [B]göze çarpan[/B] ifadesi. Tipki sunlar gibi:

meSHuR: göze çarpan
teSHiR etmek: göz önüne sermek
SeHiRat: sisman kadin
eSHaRat: gebe kadin
eSHaR: göz alıcı çiçekler

Yani göze çarpan yusyuvarlak şeydir SeHR. Insikak sûresinde belirtildigi üzere kamerin اتَّسَقَ denen görüntüsü. Dolunay:

Yo! Is onlarin zannettigi gibi degil.
16.Andolsun aksamin kizilligina,
17.geceye ve gecenin topladigina,
18.ve "dolunay"lastiginda aya ki... (Vel kameri izet [U]tesak[/U])

23 Haziran 2013 aksami bu muhtesem gök olayini izlediniz mi? Bir yanda batan günesin biraktigi o muhtesem kizillik, öte yanda gecenin toplayip getirdigi karanlik; sonra yilin en büyük, en parlak "SeHR"inin arzı endam ederek karanligi dagitmasi. Allah Insikak suresinde iste ona yemin ediyor.

[COLOR="blue"]Gökyüzü evleri 12 adettir.[/COLOR]

Yalnizca 12 degil, EN AZ oniki. Tevbe 36'da sözü edilen ve [I]dolunaylarin süresi[/I] demek olan [I]iddet es-suhur[/I] en az 12 "SeHR"den meydana gelir. 11 dolunay bir iddet etmez. En az 12 olacak.

Ama her üç iddetten biri 13 dolunaydan meydana geliyor. Iki iddet 12, bir iddet 13. Iki iddet 12, bir iddet 13. Iki iddet 12, bir iddet 13...

Örnegin içinde bulundugumuz "iddet"ten önceki iki iddette 12'ser dolunay vardi; simdikinde 13 dolunay var. Bkz [url]http://www.timeanddate.com/calendar/moonphases.html?year=2013&n=0[/url]

01: 23 Haz 2013
02: 22 Tem
03: 21 Agu
04: 19 Eyl
05: 18 Eki
06: 17 Kas
07: 17 Ara
08: 16 Oca 2014
09. 14 Sub
10: 16 Mar
11: 15 Nis
12. 14 May
13: 13 Haz

Yüce Allah iddetleri semsî yila bu 13 ncü dolunaylar yoluyla uyarlamis; kamerî yila ait vakten oynak aylarin vakit kavramindan yoksun olmasina inat gökteki "SeHR"ler o sayede vakten sabittir ve vakit kavramina sahiptir.

Bana göre Kurân'in Allah tarafindan indirildigine kanit isteyenlere bu [B]mucize[/B] yeter. Bilimin alabildigine ilerledigi günümüzde dahi din ulemasinin hâlâ farkina varamadigi mucize.

Hasan Akçay 11. July 2013 02:59 PM

[COLOR="Blue"]Sana, hilalleri ([U]doğuş halindeki aylar[/U]ı) sorarlar. De ki: "O, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir[/COLOR].

Parantez içindeki ifade Allah'in sözlerine müdahaledir. Nolur bunu yapmayalim. Allah'in dedigine razi olalim. Allah'in dedigi: Yes’elûneke anil [U]ehilleh[/U] -Sana [U]hilaller[/U]den soruyorlar.

Sözü edilenler ilk "çeyrekay"a kadar [B]büyüyen hilaller[/B] olabildigi gibi ikinci "çeyrekay"dan ayin sonuna kadar [B]küçülen hilaller[/B] de olabilir.

Yani yoruma bakar.

Parantez içinde [U]dogus halindeki aylar[/U] deyip te kendi yorumumuzu sanki Allah'in sözü imis gibi gösterip dayatmayalim; birakalim insanlar yorumlamakta özgür olsunlar.

Benim yorumum:

Ayette sözü edilenlerin küçülen hilaller oldugu kesin. Çünkü hac vaktini haber veriyorlar. Hac vakti, bilindigi üzere, Zilhiccenin 10'undan sonradir; ayin basi degil. Dolunay vaktidir; hilal milal yok artik. Dolunaydan sonra gelen ikinci çeyrekaya kadar küçülme olacak ve çeyrekay karnini içeri çekince hilallesecek. Küçülen hilaller baslamistir.

Aslinda haccin vakti dolunaydan sonraki çeyrekayin karnini içeri çekerek hilal halini almasina kadardir, ki tam olarak
10 gün sürer ama isteyenler hac ibadetini 2 günde tamamlayabilirler (Bakara 203).

merdem 11. July 2013 09:57 PM

Hayret ki ne hayret dogrusu!


Cahiliye devrinin Araplarina gelde imrenme.

Kur'an indirilmeye devam ettigi siralar kadinlarin iddet gününden sorular sorulmus ama tek tel görünür mü görünmez mi kimseyi ilgilendirmemis.

Sanki Allah'in Son Elcisi KIYAMET hakkinda bir sey bilirmis gibi olmadik sorular sorulmus.

Mal ve mülkün hepsi mi verilsin, belli bir kismi mi verilsin, o da ayri bir tiyatro günümüzde.

Oruc 30 gün mü 10 gün mü 3 gün mü, hangi ay ....

5 vakit, 3 vakit 2 vakit namaz, rekatleri ise ayri bir dava....

Hac hangi ayda, nereye ve nasil..... sonunda bir kara tasi öpmekte var isin icinde.....


Araplardan evvelkilerinde uyguladigi namaz, oruc ve hac ortada kalip kalmis olmaliki bizlerin kafalarinda soru isaretleri gittikce büyür olmus. Onlar sormamis biz soruyoruz, sanki gaybten haber alacak imis gibiyiz.

Bunca arapcasi olan, ilahiyet fakültelerinden mezun olanlar, Kur'an'a kovulmus seytanin vesfeselerinden Rabbine siginarak yanasanlar vs.....

Asirlardir bu dünyaya göz acip kapayanlar.... hangi din üzerine dogup öldüler?

Vallahi diyesim geliyor ki, (benzetmeden dolayi Rabbim affetsin beni) melekler (uzaylilar da diyebilirm) gökyüzünden bizleri izlerken, tenis topunu oradan buraya atilisini seyreder misali bakislar oradan buraya döndürülüyordur. Macin sonucu daha gelmedi, top yere düsmedi.

Ömrüm geciyor. Herhalde arapca ögrenseydim benim de arapca bilenlerden farkim olmayacak, isime geldigi gibi anlayacak idim.

Allah'in Son Elcisinin "Rabbim! Bu ümmet bu Kur'an'i terk etti!" demesiyle neyi kastettigini anlar gibi oluyorum.

Terk edilen Kur'an okunmayan/yasanmayan Kur'an degil, bilhassa okudugunu/yasadigini zanneden bizlerin durumudur. Elimizde tuttugumuz halde terk etmektir bu.

Itirazi olan varsa buyursun.

Cikmaz bir sokak dahi eninde sonunda insaa edilir de gecit saglanir, isterse sonunda tür sehrin plani degistirilmek zorunda kalinsin. Insan azmettikten sonra her seye ulasiliyor, para ve zaman müsait olduktan sonra.

Milyari gecen müslümanlarin acaba kacta kaci herhangi bir dini konuda birlesmis durumdadirlar?

Herkes kendine uydurmaya kalkiyor Islam'i, Islam'a uyacagi yerde.

Neden?

Daha Islam'i anlamis degiliz ki!

Asirlardir dogup yasayan ve ölenler, bu inanan insanlar kimbilir ne niyetlerle yasadilar. Hepside kendilerini dogru yol üzerinde mi zannettiler?

Günümüzde yasanan dünya rezilligine bakacak olursak, cahiliye devri halt eder yanimizda. Firavun kiskancligindan mezarinda ters döner. Karun zenginlerin malina hasetle bakar. Seytan ellerini ovusturur, sonunda üstlendigi vazifesini kiyamet gelmeden tam anlamiyla basardi diye.



Seriati yasayacagiz diye kan gövdeyi götürür.

Sonunda "Keske TOPRAK olsaydim" demek var. Sanki topragin kiymetini biliyormusuz gibi.

Neyin kiymetini/degerini idrak ettik ki.

Rabbimizi dahi geregince takdir edemedik!

Mal ve mülk zenginlerin arasinda dönüp dolastigi gibi, iman da bir iki kisinin arasinda dönüp dolasiyor olmali ki genis bir cevreye yayilmiyor!

Hasan Akçay 12. July 2013 03:14 AM

[COLOR="Blue"]Hac hangi ayda.....[/COLOR]

Madem oruç vakti "SeHRu Ramazân"dir (2:185) ve madem hacda yoksullar için hayvan bagislayamayanlarin toplam 10 gün kefaret orucu tutmasi gerekiyor (2:196) o halde hac SeHRu ramazânda yapilamaz; yoksa haccin kefaret orucuyla ramazânin orucu çakisir ve Allah'in [I]kefaret orucu tutsunlar[/I] emri hükümden düser.

Hac [U]bilinen aylar[/U]dir (2:197), ki haram aylardir yani av hayvanlarinin üreme dönemi. O yüzden avlanmak "haram"dir o aylarda (5:2, 5:95).

Ve avlanma yasagi [B]vakten[/B] SABIT oldugu için haram aylar vakten sabittir. Yaz aylari* + son baharin basi. Bazan ilk bahar, bazan kis, bazan yaz, bazan son bahar degil. Hep yaz aylari, hep yaz aylari, hep yaz aylari. [B]Sabit[/B].

Tam olarak 21 Hazirandan sonraki ilk dolunay olan SeHRu Ramazân, arti, onu izleyen üç ay: Zilhicce, Zilkâde, Recep. Haccin vakti iste bu üç ay.

Dikkat edilirse bu aylar anlamca da hac ile ve hacdaki "haram"lar ile ilgilidir.

Zil[U]hicc[/U]e: Hac vakti.
Zil[U]kâde[/U]: Oturulan (avlanilmayan, savasilmayan, kisacasi kan dökülmeyen) vakit.
Recep: saygi (av hayvanlarinin yavrularini büyütme hakkina saygi...) vakti.

__________________________________

*Haram aylar ayni zamanda panayir vaktiydi. Panayir: Mekke halkinin ekmek teknesi. Insanlar alis verislerini güven içinde yapabilsin diye savasmak ta "haram"di o aylarda.

Mekke halki Kureysti aslinda. Kureys olmadan Mekke halki, Mekke halki olmadan Mekke panayiri düsünülemez. Ve o Kureys ilk baharda ve kisin Mekke'de yoktu; ticaret kervanlariyla dis ülkelere giderlerdi o iki mevsimde:

Kureysin ilkbahar ve kis yolculuklarini bu evin Rabbi sagladi -Li îlâfi kureyş, îlâfihim rıhleteş şitâi ves sayf (106:1-2)


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:48 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam