[QUOTE=hiiic;4978]Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin, karşı gelmekten çekinin; eğer yüz çevirirseniz bilin ki, peygamberimize düşen sadece açıkça tebliğ etmektir. Maide 92

Burda namazı peygamber nasıl kıldı sorusu direk akla geliyor, Hiç bir yerde namazın nasıl kılınacağı kesin belirtilmemiş. Ama kesin belirtilmeyen bir şey farz ilan edilmiş...
Protesto amacıyla namaz kılmayı bırakacağım, belki açık bir ilham gelir, gelirse sizlerlede paylaşırım.[/QUOTE]

BEKLE BELKİ GELİR,AMA UNUTMA BENDEN BİR HATIRLATMA SANA

İLHAMI BEKLERKEN ÖLÜM MELEĞİ GELMESİN DİKKAT ET,
Aslında vahdedi vucutçulara takıl belki de gelir........

MÜDDESİR SÜRESİ..
42- 'Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?' 43- Onlar: 'Biz namaz kılanlardan değildik' dediler.

[QUOTE=hiiic;4996]Ben en iyisi (zaten öyle yapmak zorundayım) bildiğimle amel edeyim.
sonuçta kimse kıldığı namazla beraber cennete felan gidemez, sadece Allahın rahmeti söz konusu.
Allah tarafından farz edilen bir şey tahminim ve zannımca şekilsel bir şey olabilir.
keza namazdan başka ne farzlar var...

Bunların hepsi hatta daha fazlası namaz gibi farz;
-Akrabaya iyilik etmek
-Kuran okumak (hatta ilk emir)
-Kuranı düşünüp öğüt almak
-Allahtan başka dost yardımcı aramamak ve ona samimice dua etmek
Liste daha bilgili kişilerce uzatılabilir.
namaz neyse bunlarda aynı şekilde emir/farz.

Daha fazla araştırmaya gerek yok, bildiğim şekliyle namaz kılıp Allaha bana bilmediklerimi öğretmesi ve tüm bildiklerimle amel etmeme yardım etmesi için dua edeceğim, Allah samimi kullarını doğru yola iletir. Allahtan başka yol gösterici de yoktur.
O gizlediklerimizide sakladıklarımızıda bilir, yaşadığım ve yaşayacağımı bilene akıl vermek ne haddime, benim niyetim namaz kılmak, niyet etttikten sonra eğer yanlış yaparsam, namazı yanlış kılarsam bilmediğim bir karardan Allah beni sorguya çekmeyecek. Niyetim samimi, farzı yerine getirmek.. Namazdan sonrada gerek ayakta gerek otururken gereksede yatarken Allahı zikretmek bana yine emir, namaz gibi emir.

Çok şükür şimdi aklıma geldi bunlar, yazmadan önce hala kendi kendimi kemiriyordum, aha geldi ilham harbiden sizinlede paylaşmış oldum. Demekki neymiş,,, ağlamayana emzik yokmuş, protestoya devam :)[/QUOTE]

Selam kardeşim

Kardeşim Allah ibadetleri ve iyilikleri bizim hayrımıza olduğu için emretmiş.

Kurana baktığınızda günahlar ile ilgili ne görüyorsunuz? Günah tabiri geçen yerlere baktığımızda "[B]kendi nefsine zulmetmek[/B]" dendiğini görürüz. Yani günah işlediğimizde kedi nefsimize/benliğimize zulmediyoruz. Günahlar biz göremesek de bir zarara/yıkıma sebep oluyor. Namaz da ibadetler de iyilikler de bu nefse zulmetmenin tersi etki yapıyor olabilir. Tabi bu faydayı hissetmek lazım diye düşünüyorum. Örneğin Allah haricinde herkesten gizli olarak bir fakiri sevindirdiğinizde içinizde duyduğunuz his işte bu nefse zulüm hissinin tam zıttı olabilir. Aslında fakire değil, kendi nefsine iyilik ediyorsun demektir. O hissettiğin his bunu gösterir. Yani nefse fayda hissi bu olmalı demektir. E namazı da kendi nefsimiz için kılıyor isek benzer manevi tatmini hissetmeliyim, yani bana nefsime fayda verdiğini.

Ağzımla anlamını bilmediğim ayetler okuyup bilinçsizce eğilip kalkarken Allahı değil de elektrik faturasını nasıl ödeyeceğimi düşünürsem o manevi tatmine varamam elbet. Ben bunu yaptığımı ilk farkettiğimde önce uzunca bir süre namazı bıraktım. Çünkü namazı Allaha bir fayda olsun diye değil, kendim için kıldığımın bilincindeydim ve bilinçsizce eğilip kalkmanın bana bir fayda sağlamadığını farkediyordum. Sonra bırakmakla olmayacağını çünkü nefsim için yatırım yapmam gerektiğini bildiğim için tekrar başlamaya çözüm olarak namazda okuduğum ayetlerin Türkçelerini öğrendim ve bildiğim şekilde tekrar namaza başladım. Her birinin anlamını bilerek, hissederek, bu sayede dünyadan koparak okumaya başladım.

Halen belki yanlış kılıyorum ama en azından şu an manevi olarak tatmin oluyorum ve nefsime fayda sağladığını hissediyorum.
Aynı zamanda Allahın emrettiği namazın nasıl olduğunu halen araştırıyorum.

[B]Selamlar arkadaşlar, Beni lütfen yatsı namazı konusunda aydınlatır mısınız.? Yani Nisa 103 e göre hangi vakit ve Kur'an'ın hangi ayetinde yazıyor.

Nur 58 deki gibi ismi nerede geçiyor. Salatı el fecr= Sabah, Salatı el işa=Akşam.

Peki belirlenmiş vakit olarak yatsı nerede?
teşekkürler
[/B]

selamünaleyküm kardeşlerim

ben aranıza bugün katılmakla müşerref oldum.
Benim de kendi düşüncem şu ki; Canab-ı Allah Kur'an- Kerim'de, o kadar önem verdiği salat konusunda uzun uzadıya rekat sayısını vermemişse, demek ki bunun sayısını ve süresini bizim insiyatifimize bırakmıştır. Sen yeter ki huşu, hudu üzerine salat eyle de; 1 rekat mi eylersin, 100 rekat mi eylersin o sana kalmış. Yeter ki samimi ol.
Ben salat eylerken içimden, "acaba 3 mü kıldım, 4 mü kıldım. yok yok neyse sehiv secdesi edeyim" diye düşünürsem huşu bunun neresinde kalır.
Bir de rabbimizin yüce kitabında bizden istediklerine bakarsak şunu tesbit edebiliriz.
1-Rabbini tanı,iman et ve ona asla şirk koşma.
2-Gaybe ve kur'an da bildirilenlere kayıtsız şartsız iman et.
3-Önemli bir konuya geliyorum:[B]"Yeryüzünde bozgunculuk,fesat çıkarma!!!"[/B]
Ben bu konuyu biraz açarsam; salattan maksat bence yeryüzünü ifsad etmek değil, mamur etmek; insanların arasını bulmak; her zaman hayır üzerinde olmaktır.

Namaz konusunda son gelen bilgilere göre (son bilgilerin nereden geldiğini sormayın, o bambaşka bir konu) şeklsel namaz yoktur. Şekilsel namaz adıyla anılanların tamamı dua etmek, tesbih (övmek yüceltmek eksik sıfatlardan uzaktutmak) secde (büyüklüğü kabul etmek) tefekkür (göklerin yerin yaradılışını felan düşünmek) ruku (ezikliğin farkında olmak) kıraat (rabbin huzurundaymış gibi her an görüldüğümüzün farkına varmak) teşehhut (butun bunları oturarak yapmak) gibi şeyler...
Diğerleri de zaten yardımlaşmak, birlik olmak, dayanışmak, zihni ve mali imardır.

3 sorum olacak.

1-Yukarıdaki metni eleştiriniz. ne kadar doğruyum.

2-Namaza yaklaşırken abdest alınızdaki namaz hangi kökden geliyor.. orda yardımlaşma anlamındaki namaz mı var? belki birlik olurken temizliğin önemine vurgu vardır, çünkü birisine kirli eller, kirli surat vede kokan ayaklarla yardım edemeyiz.

3-bunu başka bir konuda sorsam daha iyi olacak, az sonra açarım konuyu, şimdilik 2 sorunun cevabı çok önemli

İslam Bütün peygamberlerin getirdiği ortak dinin adıdır. bu dine yönelenler. tek bir ümmet tek bir şeriattirler. Her puta tapanların kendilerine ait ibadet şekilleri varsa, müslüman olanların kendilerine ait bir ibadet şekilleri vardır. İşte Allaha tapanlarla allahın dışındaki ilahlara tapanları namaz ve namaza ait hayat tarzı belirlemektedir. Namazın Allaha bir faydası yoktur. namazın insanların kendilerine faydası vardır. kötülükten fahşadan koruyan bir ayraçtır. Allah ile oturup yakınlaşmaktır. Her namaza kalkacağı zaman insan kötülük yapmışsa bunu allah ile konuşup özür dilemektir. Aynı Hedef birliğine yönelenlerin biribirlerini tanımak için paroladır.sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum

Emir olmasındaki amaç kendi arzularımıza uymanın önüne geçmek olabilir. Dışarıdan kesin bir ifadeyle bunun farz kılınması, hem kendi arzularımıza uymayı kesen hemde sürekli namazda ayetleri tekrar edip tefekkür ettiğimiz için bize ahireti ve salih ameli hatırlatmasından dolayı olabilir. Ayrıca namazdaki dua yalvarma hali hemen bitmiyor namazdan sonrada bir süre devam ediyor (uyuyup uyanana kadar sorun yok). En doğrusunu Allah bilir.
Birde abdeste kolaylık olsaydı, dadından yenmezdi...

[QUOTE]1-Yukarıdaki metni eleştiriniz. ne kadar doğruyum.
[/QUOTE]

[QUOTE]Namaz konusunda son gelen bilgilere göre (son bilgilerin nereden geldiğini sormayın, o bambaşka bir konu) şeklsel namaz yoktur. [/QUOTE]

Şekilsel namaz vardır. Ancak salat namaz değildir.Salatı ikame etmek de namaz kılmak değildir. Namaz niyazdır,tazarrulu duadır,Rabbe yakarıştır.(Araf 55).

Meallerde namaz olarak çevrilen kelime salat ve salat kökünden gelen kelimelerdir. Bunların hiçbiri de doğal olarak namaz değildir.

[QUOTE] Şekilsel namaz adıyla anılanların tamamı dua etmek, tesbih (övmek yüceltmek eksik sıfatlardan uzaktutmak) secde (büyüklüğü kabul etmek) tefekkür (göklerin yerin yaradılışını felan düşünmek) ruku (ezikliğin farkında olmak) kıraat (rabbin huzurundaymış gibi her an görüldüğümüzün farkına varmak) teşehhut (butun bunları oturarak yapmak) gibi şeyler...
[/QUOTE]

Bahsettiğiniz kavramların hepsinin anlamları var.Ancak mesela rüku ve secdede olduğu gibi bizler bugün bu kelimeleri duyduğumuzda hemen aklımıza namazın bir bölümü geliyor.Oysa bunların kelime anlamları var ve bu anlamlar dahilinde Kuranda geçmekteler. Bu gözle okuduğumuzda da hemen bunu farketmek mümkün.

[QUOTE]2-Namaza yaklaşırken abdest alınızdaki namaz hangi kökden geliyor.. orda yardımlaşma anlamındaki namaz mı var? belki birlik olurken temizliğin önemine vurgu vardır, çünkü birisine kirli eller, kirli surat vede kokan ayaklarla yardım edemeyiz.
[/QUOTE]

Arapça bilmiyorum ama epeyce zamandır elimden geldiğince bilgilenerek araştırıyorum. Abdest ayetindeki namaz olarak çevrilen kelime yine salattır.Salatın anlamı neyse,burada da o anlamda kullanılmıştır. Bu konuda sitemizin salat ve namaz bölümünde çalışmalar mevcuttur.

Abdest salat için bir şarttır.Toplu halde bulunulan yerlerde temiz ve derli toplu olmak gerektiği sonucunu şahsen çıkarabiliriz buradan.

Kısaca düşüncelerimi paylaşmaya çalıştım.İnşallah faydalı olmuşumdur Hiç kardeşim.

Selam ile.

Bilgiler için teşekkürler barış kardeşim :)
Peki; bu yapmış olduğun yorumlara göre benim anladığımı yazayım.

Namaz farz değildir ama salaat farzdır !

Selamlar...

Selamun Aleykum! Değerli Aşık74 Kardeşim!

[QUOTE=aşık74;5425]Bilgiler için teşekkürler barış kardeşim :)
Peki; bu yapmış olduğun yorumlara göre benim anladığımı yazayım.

Namaz farz değildir ama salaat farzdır !

Selamlar...[/QUOTE]

Farz, vacib vb ayrımlar Kur'an'dan olmayıp din alimlerinin koydukları ölçütlerdir ki, mezheplere baktığınızda birinde farz olan diğerinde vacibdir.

Aslolan Allah'ın vahyidir, Kur'an'dır. Kur'an'da Allahın yap dediği şeylere yapıp yapma dediklerini yapmamak gerekir.

Salat Allah'ın emridir. Günümüzde genelin kullandığı dille farzdır.
Tazarrulu yakarış/namaz ve her türlü yakarış Allah'ın emridir. Günümüzde genelin kullandığı dille farzdır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilenAllah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.