hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman! (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=463)
-   -   Yılbaşımız mübarek olsun (mu)? (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2096)

TEBYİN 30. December 2010 07:48 AM

[B]Birilerine acımak size/bize düşen görev değildir, bu yaratıcının alanına girer
Diyelim ben tarikat düşmanıyım, dinden çıkar mıyım?
Diyelim siz dine Allahın bak dediği yerden değilde, bir tarikatçının bak dediği yerden baktınız.
Size göre bu din midir?
Ve, dinde en az kaç hüküm sahibi olmalıdır?
Bir din şiretleşmişse, din olma özelliğini taşıyabilir mi?
Samimi soruyorum, samimiyetle cevabınızı beklerim[/B]

hiiic 30. December 2010 07:56 AM

Bunları okuması 1 saat cevaplaması 2 saat, cevaptanda sonuç alamıyacağından eminim...
Kabir azabına inanmaya başladım. 2 tane münkerle nekiri kabirde musallat etsinler, laf anlatıp laf anlayana kadar kıyamet gelir zaten o süredeki azapda fazlasıyla yeter.

TEBYİN 31. December 2010 08:45 AM

[B]Bize lazım olagelen tüm cevaplar biricik kitabımızda mevcut
Bunun dışındaki cevaplar din adına zaten geçersizdir
Kur'anla konuşabilen ve Kur'anı konuşturabilen buyursun, başım üzre yeri var.
Kur'andan bihaber olanlar ise, zaten ya saçmalamak ya da susmak zorundadır[/B]

FEDAKARADAM 31. December 2010 06:27 PM

[QUOTE=hiiic;7469]Bunları okuması 1 saat cevaplaması 2 saat, cevaptanda sonuç alamıyacağından eminim...
Kabir azabına inanmaya başladım. 2 tane münkerle nekiri kabirde musallat etsinler, laf anlatıp laf anlayana kadar kıyamet gelir zaten o süredeki azapda fazlasıyla yeter.[/QUOTE]

Merak etme onlar sana sorgu sual sorduklarında zaman durmuş oluyor.İşleri bitmeden seni bırakmazlar..

FEDAKARADAM 31. December 2010 06:47 PM

[QUOTE=TEBYİN;7467][B]Birilerine acımak size/bize düşen görev değildir, bu yaratıcının alanına girer
Diyelim ben tarikat düşmanıyım, dinden çıkar mıyım?
Diyelim siz dine Allahın bak dediği yerden değilde, bir tarikatçının bak dediği yerden baktınız.
Size göre bu din midir?
Ve, dinde en az kaç hüküm sahibi olmalıdır?
Bir din şiretleşmişse, din olma özelliğini taşıyabilir mi?
Samimi soruyorum, samimiyetle cevabınızı beklerim[/B][/QUOTE]


Tarikat düşmanlığınız cahilliğinizi gösteriyor.Kur'an da ve hadiste tasavvufun adı geçmese de Peygamberimizin ve sahabenin yaptıkları bütün amellerin büyük bir kısmı tasavvuf katagorisine girer.Siz bu gibi şeylerden gafilsiniz.Kur'an da namaz nasıl kılınır, vacipleri, sünnetlerinden bahseden bir tek ayet bana gösterebilir misiniz?.Sizin Evliyaullah'ın ne olduğunu bilmediğiniz meydandadır.Allahu alem siz namazda kılmazsınızdır.Sanal alemde ahkam kesilmek kolaydır.
HER BİR İBADETİN FARZI, SÜNNETİ VACİBİ TARAFI VARDIR.BUNLARIN HİÇBİRİSİNDEN KUR'AN BAHSEDİYOR MU?

EĞER HACCA GİTMİŞSENİZ BÜTÜN HAC FARİZATI HANEFİ MEZHEBİNE GÖRE YAPILIR, YA BUNA NE DERSİNİZ?

Sizler Kur'anı, meali neyse o şekilde algılıyorsunuz.Arapça da narh, sarf ilimleri vardır.Bunlardan haberiniz var mı da konuşuyorsunuz.Kur'an harflerinde binlerce sır vardır.Bunlar bile tam olarakl çözülmüş değildir.

Sizler, tarikatı bir şirk işleme müessesi sanıyorsunuz.Sorarım sana Rasulullahın mübarek ruhlarından nasıl feyz alacaksınız bu nasıl olur diye hiç düşündünüz mü?

Veysel Karani Hz.leri daha peygamberimizi hiç görmemişken nasıl oluyor da ona aşık olabiliyor? Bunun sırrını hiç araştırdınız mı?O mübarek insan nasıl aşka erdi kim anlattı ona bu aşkı? O peygamberimizin ruhaniyetinden istifade edip sahab-i tabiinden olmuştur.Kalbin sırlarını bilseniz tarikat ve tasavvufun ne demek olduğunu anlardınız.Ne yazık ki sizin bunu anlayacak aklınız henüz ermemiş.Biraz fırında yan da öyle konuş, sevgili kardeşim benim..

hiiic 31. December 2010 10:38 PM

sen bilirsin, biz sadece tebliğ ettik.
Biz vahiyen Kurandan konuşuyoruz sende kendi kafana göre yada kulaktan dolmalarla..
Hakkınızdaki ayetleri bilseydiniz keşke.. neyse Allah kuluna kafidir.. O en merhametli Yol göstericidir..

Her nekadar Kuranda dahi yazmayan emroılunmayan şeyler konusunda bizimle savaşa da girseniz, biz yinede aramızdaki ortak noktalara uyalım konusunda ısrarcıyız. Sizin dininiz size bizimki bize

TEBYİN 1. January 2011 09:00 AM

[B]Fedakar kardeş,
Hem işkembei kubrüdan yeni yeni din ve hükümler tahsisi ediyorsunuz
Hem, kendi kuruntalarınıza Nebi'yi ve Yaratanı alet ediyorsunuz.
Ki,ŞİRK denen şeyin tam karşılığı ŞİRKETLEŞMEKtir.
Yani, birden fazla ortağı olan kurum/kuruluş.
Bu dini öyle şinketleştirdiniz ki, gerçek sahibi ALLAHI bile devre dışı bıraktınız.
Ne yaparsanız yapın umurumda değil ama saçmalıklarınıza ALLAHI bari alet etmeyin, bilirsiniz,şirkin affıyoktur[/B]

FEDAKARADAM 1. January 2011 11:33 AM

[QUOTE=TEBYİN;7605][B]Fedakar kardeş,
Hem işkembei kubrüdan yeni yeni din ve hükümler tahsisi ediyorsunuz
Hem, kendi kuruntalarınıza Nebi'yi ve Yaratanı alet ediyorsunuz.
Ki,ŞİRK denen şeyin tam karşılığı ŞİRKETLEŞMEKtir.
Yani, birden fazla ortağı olan kurum/kuruluş.
Bu dini öyle şinketleştirdiniz ki, gerçek sahibi ALLAHI bile devre dışı bıraktınız.
Ne yaparsanız yapın umurumda değil ama saçmalıklarınıza ALLAHI bari alet etmeyin, bilirsiniz,şirkin affıyoktur[/B][/QUOTE]

Bak arkadaşım, gelin burada sizinle fikir olarak anlaşalım..Şirkin ne demek olduğunu sizden daha iyi biliyorum ve detaylarını da size tek tek anlatabilirim.

Mesela, anayasa kanunlarında tek madde vardır ve bunun içinde bir de kanunların sıralanması için seçenekler olur.Yani madde 1 tane olur, ama seçeneği sıralanır ve o sıralanan seçenekler ceza veya hüküm şekli olmuş olur.Demek istediğim şudur ki Kur'an bizim Anayasamızdır.Bir tek ayetini bile inkar edemeyiz.Ondan hüküm çıkarmak ve Kur'an'a uymak şartıyla ictihad edilmiştir.Bu ictihadler fıkıh olur ki bu da ayrı bir açıklamalarla karşımıza çıkar.Mühim olan,Kur'an'a ters düşmeyecek bu fıkhı kendimize alıp amel etmektir.Kur'an da miras, hukuk bölümleri vardır ki hepsinde de de ictihad etmek istenir..Kur'an'da gusül abdesti nasıl alınacağına dail bir tek ayet bulamazsınız.Durum böyle olunca gusül abdestini nasıl alınacak o zaman?.Hadisleri de inkar ediyorsunuz.O halde siz (afedersiniz) cünüp mü geziyorsunuz?.Bu hususta daha çook mesele vardır ki Kur'an bunları açıklamamıştır.Kur'an'ın fasih bir Arapça olduğunu bilmiyor musunuz?


[B]BAKINIZ, TAA NE ZAMANDAN BERİ "TEPLİĞ NASIL YAPILIR, METODLARI NELERDİR? " DİYE SORGULUYORUM HİÇ CEVABINI HALA DA ALMIŞ DEĞİLİM.
[/B]
Hadis olmadan ve ictihad olmadan nasıl tebliğ yapabilirsiniz?.Bundan da nasıl başarılı olursunuz?.Vallahi siz çıkmaz sokaktasınız ve yolunuz bitmiştir de bundan haberiniz yok.Kendinize çok yazık ediyorsunuz.

Biz asla şeyh, imam, mürşide tapmıyoruz.Bizler sapık düşünceleri asla kabul etmeyiz.Dinden gösterip bid'at ve hurefalara da şiddetle karşıyız.

Allah korusun müşrik hiç olmak istemeyiz.Mü'minler tefrikaya düşerse gavurun ekmeğine yağ çalar.Misyonerler sizi ağına almış fakat siz bu ağdan kurtulamıyorsunuz.[B][U][COLOR="Red"]Mezhepsizliği ortaya çıkaran siyonist misyonerlerdir.[/COLOR][/U][/B]Bunlar kimseyi hıristiyan veya yahudi yapmazlar.Sadece itikadı bozdular mı onlar için bayram etmiş olurlar.Müslümanlar hep beraber birlik olmalı ve tevhid sancağı altında birleşmelidirler...

Miralay 1. January 2011 11:54 AM

Selam fedakaradam kardeş

Cenabı Allah kitabında hiçbir eksik yada fazlalık bırakmadığını söylerken hala,Kur'anın eksiklerini hadisler,icma,kıyas ve ictihatler tamamlar;Kur'anı ancak bunlar açıklar diyorsunuz.

Bizim hatamız; Kur'ana göre amel etmek değil,ilmijaller,namaz hocaları,hadis kitapları,alim diye bilinen kişilerin kitaplarına göre amel ediyoruz.
Bu alimlerin alınlarında "ALİM" diye bir ibare mi geçmekte ki,onlara ve eserlerine itimat ediyoruz. Bu kişiler doğduklarında alim mi doğmuşlar? Alimlik doğuştan gelen bir yetenek midir? İçtihat kapısı neden 1000 küsür yıl önce kapatılmış?

Bunlar temel sorular.

Tebliğ metodu diye sormuşsunuz. Allah'ın elçisi (Selam üzerine olsun) neyle tebliğ buyurmuşlar? Kendisine indirilen Kur'an ayetleriyle değil mi? Herkese ayetlerle tebliğ etmemişler mi? Tebliğ ederken kendisinden (hevasından) birşeyler mi katmış, yoksa elçi olması hasebiyle kendisini elçilik gibi yüce bir görevle görevlendirenin bizatihi sözleri (vahiy) ile mi? O mübarekin görevi sadece tebliğ miydi, yoksa insanları hidayete erdirmek miydi? Hidayeti kim verebilir? Allah mı, kulu mu?

Dinde birlikten bahsediyorsunujz. Tefrikaya düşmemek diyorsunuz. Amenna. İnsanları bölen, 4 veya daha fazla parça haline getiren mezhepleri kabul etmeyip; ortak nokta olan Allah'ın bizatihi sözlerini ihtiva eden Kur'ana sarılmayı tavsiye eden bizler mi tefrika yapıyoruz?

Hangi müslümana sorsanız, Allah'ın emri nedir? diye. "Tabii ki Kur'an da yazanlar" der.
Ama uygulama öyle midir acaba?

Bizler Kur'anda yazılanlar yerine,bir takım alim sıfatı verdiğimiz zevatın kitaplarında yazdığı dine sonradan ilavelerle amel ederiz. Biz bunlara bid'at diyoruz. Acaba siz ne diyorsunuz? Açıkçası merak ettim.

Din Kur'anla kemale erdirilmedi mi ki, biz Kur'andan başka kaynaklarf arıyoruz.

Hani elçinin hayatı Kur'andan ibaretti. Kur'ana bakan O'nun nasıl yaşadığını anlardı. Ne oldu bize ki, biz elçi (Selam üzerine olsun) nasıl yaşamış diye Kur'ana bakmak yerine, güvenilir olup olmadığı mechul olan siyer ve hadis kitaplarına meyletmişiz. Heyhaaaat!

Daha fazla yazamıyorum. Zira müslümanlar ve kendim adına çok üzüntülü ve endişeliyim.

Selametle

FEDAKARADAM 1. January 2011 11:59 AM

[QUOTE=Miralay;7610]Selam fedakaradam kardeş

Cenabı Allah kitabında hiçbir eksik yada fazlalık bırakmadığını söylerken hala,Kur'anın eksiklerini hadisler,icma,kıyas ve ictihatler tamamlar;Kur'anı ancak bunlar açıklar diyorsunuz.

Bizim hatamız; Kur'ana göre amel etmek değil,ilmijaller,namaz hocaları,hadis kitapları,alim diye bilinen kişilerin kitaplarına göre amel ediyoruz.
Bu alimlerin alınlarında "ALİM" diye bir ibare mi geçmekte ki,onlara ve eserlerine itimat ediyoruz. Bu kişiler doğduklarında alim mi doğmuşlar? Alimlik doğuştan gelen bir yetenek midir? İçtihat kapısı neden 1000 küsür yıl önce kapatılmış?

Bunlar temel sorular.

Tebliğ metodu diye sormuşsunuz. Allah'ın elçisi (Selam üzerine olsun) neyle tebliğ buyurmuşlar? Kendisine indirilen Kur'an ayetleriyle değil mi? Herkese ayetlerle tebliğ etmemişler mi? Tebliğ ederken kendisinden (hevasından) birşeyler mi katmış, yoksa elçi olması hasebiyle kendisini elçilik gibi yüce bir görevle görevlendirenin bizatihi sözleri (vahiy) ile mi? O mübarekin görevi sadece tebliğ miydi, yoksa insanları hidayete erdirmek miydi? Hidayeti kim verebilir? Allah mı, kulu mu?

Dinde birlikten bahsediyorsunujz. Tefrikaya düşmemek diyorsunuz. Amenna. İnsanları bölen, 4 veya daha fazla parça haline getiren mezhepleri kabul etmeyip; ortak nokta olan Allah'ın bizatihi sözlerini ihtiva eden Kur'ana sarılmayı tavsiye eden bizler mi tefrika yapıyoruz?

Hangi müslümana sorsanız, Allah'ın emri nedir? diye. "Tabii ki Kur'an da yazanlar" der.
Ama uygulama öyle midir acaba?

Bizler Kur'anda yazılanlar yerine,bir takım alim sıfatı verdiğimiz zevatın kitaplarında yazdığı dine sonradan ilavelerle amel ederiz. Biz bunlara bid'at diyoruz. Acaba siz ne diyorsunuz? Açıkçası merak ettim.

Din Kur'anla kemale erdirilmedi mi ki, biz Kur'andan başka kaynaklarf arıyoruz.

Hani elçinin hayatı Kur'andan ibaretti. Kur'ana bakan O'nun nasıl yaşadığını anlardı. Ne oldu bize ki, biz elçi (Selam üzerine olsun) nasıl yaşamış diye Kur'ana bakmak yerine, güvenilir olup olmadığı mechul olan siyer ve hadis kitaplarına meyletmişiz. Heyhaaaat!

Daha fazla yazamıyorum. Zira müslümanlar ve kendim adına çok üzüntülü ve endişeliyim.

Selametle[/QUOTE]

Ve aleyküm selam kardeşim...

Ben de endişeliyim senin gibi.Lakin avam insanaların konuyu yanlış anlamasından korktuğum için fazla bir şey yazamıyorum..


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:01 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam