hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   KUR'AN'I ANLAMA METODU (Ali Rıza Borazan) (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=561)
-   -   Insanların ilk çoğalması adem ve havadan değildir. (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2459)

Altimuray 24. May 2012 10:36 PM

Hepinize selamlar. Son birkaç ayda yaptığım araştırmalara, edindiğim bilgilere dayanarak sanırım bu konuda daha iyi tartışmalar yapabilirim. Bilimsel gelişmelerin aslında bugün düşündüğümüzden ne kadar da ilerde olduğunu fakat bilimi engelleyenler, ona karşıt olanlar nedeniyle çoğu şeyden habersiz kalmışız. Ben bu yıl üniversiteye başlamış bir hazırlık sınıfı öğrencisiyim. Geçmişime şöyle bir bakarsam 8. sınıfta elektronların belirli ve Güneş sistemiyle benzerlik kurulan (çekirdek Güneş, elektron gezegen gibi) yörüngelerde döndüğünü öğrenmiştim. Bu düşünce aslında nerden bakarsanız 100 yıl öncesinden kalma ve kuantum fiziğinin gelişmesiyle tarihe gömüldü. Liseye geçtiğimdeyse kuantum kuramına uygun bir atom modeli öğretilmeye başlandı. Fakat olayın temeli anlatılmadığından ve anlamsız gelen birçok kavram ortaya atıldığından (enerji seviyesi, belirsizlik... bunar benim için karmakarışıktı ve anlaşılmazdı.) Fizikte ise lise son sınıfta ışığın tanecik dalga özellikleri hakkında temel bilgiler verilse de okula hiç gitmediğimizden, dersanedeyse ben dersi dinlemediğimden öğrenememiştim. Gerçi dersi öğrenen arkadaşlarıma soruyorum da aradan bir yıl geçmiş ve hiçbir şeyi hatırlamıyorlar. 20. yy'ın çığır açan 2 kuramı Görelilik ve Kuantum konuları bize hiçbir şekilde öğretilmedi. Ben geçen yazdan başlayarak bu alanlarda kitap okumaya başladım ve aslında hiçbir şey bilmediğimizi, bilmemizi sağlayacak hiçbir eğitim kaynağı olmadığını da gördüm. Neyse, bu yıl içerisinde (her ne kadar kendimi bu konularda çok yetersiz görsem de) uzayzaman, dalga-parçacık, karadelik, zaman bükülmesi, büyük patlama derken bilim insanlarının evrenin en en geçmişine dek(10^-43.sn'den falan bahsediyorlar) açıklamalar yapabildiklerini gördüm. Fakat yine de yaşamın kökeni hakkında hiçbir bilgi edinemiyordum. Evren ile ilgili pek çok şey bilinirken canlılık hakkında hiçbir açıklama bulunamaması kafamı kurcalayan sorunlarsan biriydi. Protein var, yağ var cansız bunlar; eee bunlar nasıl canlı oldu peki diye diye kafayı yemişliğim çok oldu. :) İnternetteki araştırmalarında hep H.Yahya'nın internet siteleri çıkıyordu. Onun çalışmaları ise "[B]Canlılar tesadüfen olmamıştır, Allah onları aniden yaratmıştır[/B]" demekten başka bir şey demiyordu. Bense böyle kestirilip atılmasını kabul etmiyordum. Yıldızları, gezegenimizi, bebekleri de Allah yaratmıştır diyorduk ama onlarda bi anda oldu işte yaa demeyip nasıl yarattığını ayrıntılarıyla bilip öğrenebiliyorduk. Aynısının canlılığın kökeninde de olacağına inancım tamdı. H.Yahya'nın yazdıklarından umudumu kesmiştim artık, bir süre sonra da onun bilim düşmanlığını görüp sırt çevirecektim onlara. Sonra, 2-3 ay önce internet üzerinden, üniversitemin biyoloji topluluğundan birkaç arkadaşın insanları abiyogenez kuramı ve evrim kuramı hakkında bilgilendiren bir sayfa açtıklarını gördüm. Canlılığın kökenine bilimsel temellerle inen ve bu işin nasıl olduğunu gösteren bir kaynak bulmuştum sonunda. İlk başta önyargılarım olsa da başkalarının "[B]Allah şöyle yaratmıştır buna inanmak zorundasın[/B]" tarzındaki [B]Tanrı zar atmaz biçimlendiricili[/B]ğinden (Einstein'a saygı duyarım ama bu sözüyle yanlış yapmıştır bence) uzak duracağıma söz verdim kendime ve gerçeği kendime uydurmak yerine gerçek neyse ona uymaya karar verdim. Araştırmalarım hala devam ediyor ve kafamda hala sorular var tabi ki. Bu konuda yazılan yazılara bilimsel bir bakış açısı getirerek gerçeği kavramamızın kolaylaşacağını umuyorum. Ve sizlerle de fikir alışverişi yaparak kendimi daha da geliştirmeyi düşünüyorum.


[QUOTE=hiiic;10613]Çok detaya inmiyorum, bilimi destekliyorum ama bilimsel olarak ispatlıdır ki; bilim adamlarıda bazen körük eder.

bilim adamlarının bazen hatalı düşündükleri, yanılmış oldukları ve yanılabilecek olmaları Bilimsel Olarak ispatlı bir konudur..

Ben şuna anlam veremiyorum mesea;;;

Doğanın çıplak bağrında, var olan yaşamı dahi tehlikeye atacak bir atmosferde, kimyasal ve fiziksel sert şartlarda şans eseri bir araya geldiği farzedilen canlı organizması (ki bu gün dünyanın herhangi biryerinde de meydana gelebilir ama gözlemliyemiyoruz) nasıl olurda, yaşam için elverişli anne karnında şans eseri bir araya gelmez.

Hangisi daha zor? çıplak doğada tesadüfen organizmanın bir araya gelmesi mi yoksa ana rahminde tesadüfen sadece 1 zigot hücresinin oluşması mı?

Her ikisini de bu gün gözlemliyemiyor gelişimini bilimsel olarak takip edemiyoruz. Ama kiloya vurduğumuzda 2. olasılık bana daha yakın geliyor...
[/QUOTE]

Selam hiiic. Öncelikle, bilim ve bilimsellik kelimeleri halkımız tarafından çoğunlukla yanlış algılanmaktadır. Bilim gerçeği konu alır ve insanların kişisel görüşlerine göre değil de ortaya atılan hipotezlerin sınanmasına dayalı olarak gelişir. Bilim adamlarının kendi hayatlarında söyledikleri görüşleri bilimsel bir geçerliliğe sahip değildir ve bilimsel olmayan bir şey bilimsel yöntemlerle sınanamayacağından bilimsel olarak yanlışlanamazdır. Sanırım bu konuda kafanı kurcalayan konu tesadüf olgusu. Bir şeyi tesadüfle açıklamak bilimin işi değildir, örneğin atılan bir paranın tura gelmesi fizik yasalarına bağlıdır ve bilim paranın tura gelmesine etki eden kuvvetleri açıklar/açıklığa kavuşturur. Tesadüfse insanların konuya getirdiği bilimsellik taşımayan bir yorumdur. Atomların bir araya gelip canlılığın oluşması bilimsel yöntemlerle araştırılıp açıklanabilir. İnsanlarsa belki bunu tesadüf diye yorumlayabilir. Bense şimdi sana bir [B]yorum[/B] yaparak olayı anlatacağım: Yüksek bir yerden bir top bıraktığında o tesadüfen yere düşmez, ya da sağa sola gitmek göğe kaçmak gibi ihtimallere sahip değildir. Çünkü yerçekimi kuvveti nedeniyle o aşağıya düşmek [B]zorundadır[/B]. Canlılık da rüzgarın atomları savurup da ortaya bir kedi, bir bitki, bir insan çıkarması değildir. Canlılık ancak belirli koşullar sağlandığında meydana gelen bi şeydir. Atomlar fizik yasalarının etkisiyle o özel koşullar altında bir araya gelerek bir hücreyi oluşturabilir ancak. [U]Günümüzde ise doğanın çıplak bağrında yaşamın oluşması imkanlı değildir.[/U] Çünkü doğada bulunan serbest oksijen molekülleri organik molekülleri oksitleyerek onları işlevsiz hale getirir. Canlılığın oksijensiz bir ortamda oluşması gereklidir, bu parametrelerden biridir yalnızca. Aynı durum anne karnında da geçerlidir. Orda da oluşum gen denen setup programının komutlarına bağlı olduğundan(o da fizisel yasaların sonucu tabi) yeni bir bebek oluşur. Burda gerçekten çok karmaşık parametreler ve uyumlar var. Anne karnının yaşama elverişli olması mutlak bir şey değildir, "[B]zigota göre[/B]" yaşama elverişlidir. Bu, oksijen yaşama elverişli demek gibi bir şeydir. Evet bizim için oksijen vazgeçilmez ama oksijenle karşılaşınca zehirlenen bakteriler de var.

[QUOTE]Cambrian devrinde bütün canlıların aniden ortaya çıktığı bilimsel arkeolojik bir canlı. O döncemlerde henüz insan ortada yokken uzun yıllar pek çok canlı yeryüzünü bizim için neredeyse imar etti.

Özellikle mikrobiyolojik canlılar topraktaki elementleri işleyerek diğer canlıları meydana getirdiler. Küçücük o canlılar diğer küçücük canlıları yaparak insanı da hayvanlarıda ilk defa bir bitki gibi topraktan çıkardılar. Şu ansa yaşamamızı da yine o canlılara, küçücük ve sürekli bize hizmet eden hücrelere borçluyuz, esasında o hücreleri bizim hizmetimize sunan ve boyun eğdiren Yüce rabbimize.

Bitki gibi topraktan yaratıldık ve değer vermediğimiz bir sudan neslimize devam ediyoruz. Yine öyle bir zaman olacak ki bitki gibi yeniden topraktan biteceğiz.
[/QUOTE]

Kambriyen devri günümüzden yaklaşık 550 milyon yıl önceki jeolojik bir devirdir. Kambriyen patlaması ise o dönemde canlı sayısının çok fazla artmasından kaynaklanan bir metafordur. Canlılar aniden ortaya çıkmamıştır, bu patlama 50 milyon yıllık dönemi kapsar ve o dönemden önce de 2-3 milyar yıldır yaşam vardı dünyada. Bu canlılar yeryüzünü imar etti ancak yukardaki paragrafta bahsettiğim nedenden dolayı biz onların ürettiği organik moleküllerden gelmedik. Topraktan gelme konusuna farklı bir açıdan bakmak gerekiyor sanırım, çünkü günümüzün bilimsel çalışmaları kimyasal moleküllerin canlı bir organizmaya dönüşmesinin 3,5 milyar önce okyanuslar içerisinde olduğunu gösteriyor(ilginç geldi-[B]24:45 Allah bütün canlıları sudan yaratır...[/B]) ve [U]abiyogenez kuramı[/U] ile açıklanıyor. Bundan sonraki canlıların oluşumu ise [U]evrimsel süreç[/U]lerle açıklanıyor([B]...onlardan kimi karnı üzerinde sürünür, kimi 2 ayak üzerinde kimi 4 ayak üzerinde yürür.[/B])

Düşünüyorum da Adem meselesine bir de bu meseleden baksak iyi olabilir. Paleontolojik bulgulara göre ilk insan (homo "cinsi") 2,5 milyon yıl önce var oldu, günümüzdeki insan ise (homo sapiens "türü") 200.000 yıl önce meydana geldi. Acaba Adem bu milyonlarca yıllık sürecin bir meyvesi(hem de meve yiyen bir meyvesi :) ) olabilir mi? Bunu tartışabiliriz, yukardaki mesajlarda Kuran'dan ayetler söylemişsiniz; toprak, kurumuş çamur vs. kelimelerini açıklamışsınız, ben de bu kelimeleri iyice özümsemek istiyorum.

Allah bilgimizi arttırsın.

pramid 26. May 2012 02:33 PM

Ey insanlar, sizi tek bir candan yarattı, o canın eşini de ondan yaratıp ikisinden birçok erkek ve kadın türetti. Sakının Allah'tan ki onunla haklarınızı dilemektesiniz ve akrabalık hukukuna da riayet edin. Şüphe yok ki Allah, sizi tamamıyla görüp gözetmededir.Nisâ / 1

Gerçekten de Allah katında İsa, Âdem'in örneğidir, onu topraktan yarattı da sonra ol dedi, oluverdi.

İsanın annesi belli. Peki Tek nefis kelimesi ?

Meryem çiçek gibi çift cinsiyetli *

Peki tek nefs ( ki meryem bir yerde eril bir yerde kuranda dişil kullanımı mevcut)

aRaYaN 23. September 2012 12:03 PM

Evrimsel senaryo.

Evrim teorisinin gerçek olduğunu [B]düşünürsek.[/B]
İnsan maymundan evrimleşerek geldi diyorlar.
Maymundan İnsana bir geçiş var.
Bu beyinsel gelişimide gerektiriyor.
Onbinlerce beynin geliştiğini düşünürsek.[B]Artık günümüz insan beyninden farkları olmadığı dönemlere gelindiğinde.[/B]Yaratıcı, varlığını bildirmek istediğinde,artık sorumlu insan oluyorlar.İnsan tanımı yapılıyor.İlk insanlar.İlk vahiye muhattap olanlar.[B]Yaratıcı tarafından sorumlu tutulmaya yeterli görülecek derecede gelişenler.[/B]İlk insanlar. İlk vahyi alan elçi.Belkide sorumlu tutulacak kadar gelişen ilk insan ilk elçi oluyor.

İlk insanlar: Yaratıcı tarafından sorumlu tutulmaya yeterli görülecek derecede gelişenler ve imtihana girenler.
İlk insan : İlk gelişen [B]veya[/B] yaratıcının ilk temasa geçtiği,muhattap aldığı insan.

Senaryoda evrim, yaratıcının yönettiği bir mekanizmadır.

khaos 23. September 2012 01:58 PM

Benim burada merak ettiğim bir konu var

[COLOR="DarkOrange"]2:31 - Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: "Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin." dedi. [/COLOR]

adem e isimlerin hepsini öğretti.


hangi dilde?

Dünyada küçük kabile dilleri dahil 6800 dil konuşuluyor.Yitip gidenleri saymıyorum bile.

aRaYaN 23. September 2012 02:40 PM

[QUOTE=khaos;12721]Benim burada merak ettiğim bir konu var

[COLOR="DarkOrange"]2:31 - Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: "Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin." dedi. [/COLOR]

adem e isimlerin hepsini öğretti.


hangi dilde?

Dünyada küçük kabile dilleri dahil 6800 dil konuşuluyor.Yitip gidenleri saymıyorum bile.[/QUOTE]

bence yanlış yere takılıyorsun.Yanlış soru soruyorsun. oradaki isimlerin cisim isimleri olduğunu düşünüp dil öğrettiye getirip 6000 dil var nasıl olur diye düşünüyorsan ve nasıl olur ? diyorsan [B]Öğretene bak[/B] derim. ama orada ki anlam başka bişey mi diye soru soruyorsan [B]o başka.[/B] Onu bilenler söylesin.

khaos 23. September 2012 03:21 PM

yanlış yere takılmadım dostum sen anlamamışsın istediğim cevabı veren birisi olsaydı farklı bir yerden yürüyecektim.Bilinen insanlık tarihi ile ilgili
Evrim mi? adem mi?

fikir daha ham düşünüyorum...
proteinler aminoasitler...
yada güneş üzerinden mi yürüsem?...

ates demir 23. September 2012 05:13 PM

Esma yada isim.
Allah esmayı ademe öğretiyor.
Ademden esmayı sayması, söylemesi isteniyor.
Allah ın isimleri nelerdi?
Sonra 7-180
1. ve li allâhi : ve Allah'ındır
2. el esmâu el husnâ : en güzel isimler
3. fe ud'u-hu : artık ona dua edin
4. bi-hâ : onunla
5. ve zerû ellezîne : ve o kimseleri terket
6. yulhıdûne : saptırıyorlar
7. fî esmâi-hi : onun isimlerinde, isimleri hakkında, konusunda
8. se yuczevne : yakında cezalandırılacaklar
9. mâ : o şeyler
10. kânû : oldular
11. ya'melûne : yapıyorlar

B-ismi-Allah-rahman-rahim tanıdık geldi mi?

Derler ki; Kuranın sırrı Fatiha da, Fatihanın sırrı besmelede, besmelenin sırrı B dedir.
Allah ın isimlerini gösterin, Allah ın esmasına bürünün. Adil olun, şefkatli olun, affedici olun, cömert olun, sözünüzden dönmeyin...

2-33:
1. kâle : dedi
2. yâ âdemu : ey Âdem
3. enbi'-hum : onlara haber ver, bildir
4. bi esmâi-him : O'nun (Allah'ın) isimleri
5. fe lemmâ : olunca, olduğu zaman
6. enbee-hum : onlara haber verdi, bildirdi
7. bi esmâi-him : O'nun (Allah'ın) isimleri
8. kâle : dedi
9. e lem : olmaz mı, olmadı mı
10. ekul : ben derim, söylerim
11. lekum : sizin, size
12. in-nî a'lemu : muhakkak ki ben bilirim
13. gaybe : gayb, bilinmeyen
14. es semâvâti : semalar, gökler
15. ve el ardı : ve arz, yeryüzü
16. ve a'lemu : ve ben bilirim
17. mâ : şey
18. [B]tubdûne : açıklıyorsunuz[/B]
19. ve mâ : ve şeyi, şeyleri
20. kuntum : siz oldunuz
21. [B]tektumûne : gizliyorsunuz[/B]

Evet konu ibadet değil ama ibadetin anlamını gördünüz. Allah ın isimlerini açığa çıkarmaktır ibadet. Gerisi yalan...

hiiic 23. September 2012 05:42 PM

evrenin yaratılışı, insanın yaratılışından daha zordur.
Muzazzam buyuklukte, akıl almaz, ölçü ölçmez büyüklükte bir evren sayısız galaksiler içerisindeki yıldızlar ve gezegenler.

ve daha bilmediğimiz, sadece Allahın bildiği neler neler neler...

Allah hepsini görür gözetir, gerek canlının evrimi gerekse yok edilip yerine yeni türlerin yaratılması olsun hepsi Allaha kolaydır.

hiiic 23. September 2012 06:10 PM

Örneğin homosaphiens ile aynı dönemi de paylaşmış olan neanderthanler... söz dinlemeyen barbar bir insan topluluğu. Bu gün yoklar, nesilleri tamamen tükendi. Allah o türü yok edip yerine biz homosaphiensleri getirdi ki onlardan daha anlayışlı ve daha medeniyiz.

Gerekirse bizi de giderip yerimize çok daha nazik naif kullar da yaratabilir. Hücrelerdeki DNA Allahın emrine bağlıdır. ALlah bütün değişimi görüp gözetir.

bartsimpson 23. September 2012 10:18 PM

Hammaddemizi neden dünyada arıyoruz.
"...Demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır..." (Hadid 25)
Adem'in cennetten yeryüzüne inmesi?
Bir yaşam formundan, başka bir yaşam formuna geçiş...

Kozmologlar göktaşlarının ve kuyruklu yıldızların gezegen tarlalarının işçileri olduğunu söyler. Göktaşları ve kuyruklu yıldızların içinde mineraller ve su var...


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:52 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam