hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Namaz (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=236)
-   -   Namaz/Salat günün vakitleri üzerine (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2504)

hiiic 7. September 2011 09:24 PM

Arapçada "sabah akşam" demek 5 vakit mi demek?

müslümanlardan 8. September 2011 07:22 AM

[QUOTE=pramid;10218]ARAPÇA BİR SÖZLÜK AL, KURAN SABAH AKŞAM DEYİMİ YANINDA VAKİTLERE BAK....


BİR BİR TAVSİYEM VAR "arap dilinde farklar sözlüğü " EBU HİLAL EL ASKERİ "NİN bir kitabı... şiddetle her kişiye tavsiye edrim.. tamamen türkçe .... işaret yayını...

kuranda zaman kavram bölümüne bakarsanız, namazın 5 vakit, salatın salatul vusta ile 3 vakit olduğunu arapça ve kuran ile mütela edersiniz.[/QUOTE]

PRAMİD ARKADAŞIM,açıklamamdan sadece bir kısmını alıp anlamdanda eleştiriniz hoş olmamış,vakitle değildi,vakitsz olarak geldiği yerlerde deyim dir olarak anlatmaya çalıştım ve hatta not düşerekte örnek verdim bunuda anlamak zor olmasa gerek,,,,Ayrıca namzın 5,salatın 3 olduğu hakkında görüşlerinizi paylaşa bilir misiniz lütfen...tafsiye ettiğiniz sözlük ten dolayıda teşekkürler bulup bakmaya çalışacam inşaallah...

hiiic 10. September 2011 04:14 AM

Yani şunu çok garipsiyorum...

Allah her zaman yapılacabilecek dua iznini vermişken. Üstelik her zaman beni anın emrini vermişken, hatta sabah aşkam sürekli beni övün demişken ki zaten hayata anlayan gözlerle bakanlar pek çok olayda rabbin büyüklüğünü görüyor, tespih etme hissini duyar.Güneşin doğması ve batması gibi muazzam bir kozmik olayın bilincinde olmak da bu tespih hissinin en büyüklerindendir... keza aynı olayı ilk defa görüyor olsak büyük bir endişeye kapılırdık ama alıştık zamanla güneşin doğması ve batması sıradan gelmeye başladı ama harika bir mucizedir.

Bu kadar şeyin üzerine Allah birde 5 vakit mi eklemiştir?

Bu şuna benzer;
-Hanifler sitesi sürekli olarak web tarayıcınızda açık kalsın, ne zaman kapatırsanız bilgisayarınıza virüs bulaşır. hep açık kalsın.
-Ayrıca sabah öğle ve akşam belli vakitlerde de açık kalsın. saat 2-3 arası açık kalsın.

?

Allah'ın öğlen dediği vaktin tüm kuşluk ve ikindi zamanını içerdiğini düşünüyorum. Güneş batmadan önce dediği ikindiden akşama kadarki tüm süre, Gece denen sürenin güneş batımından sabaha kadarki süre olduğunu zannediyorum...

Yani bölümlere ayrılan zaman dilimleri de yine tüm günü anlatıyor diye zannediyorum.

Gece uyuyup dinleneceğimiz için, sessiz sakin bir kısmında kalkıp anlaya anlaya Kuran okumaya geleneksel anlayışta teheccüt namazı diyorlar.ve 6-12 rekat ne olduğunu anlamadan lambur lumbur namaz kılıp yatıyorlar. Bu hareket kuran kültürüne ne kadar uyuyor?

Acaba yanlış mı zannediyorum...

pramid 14. September 2011 09:54 AM

[url]http://dersvekuran.blogcu.com/salat-yazilari/10614383[/url]

[url]http://dersvekuran.blogcu.com/namaz-vakitleri/10122065[/url]

hayrullahmeral 14. September 2011 11:07 AM

Merhaba,

Taha 130 - anlamları yer degistirilmis salat-tesbih kavramlarini yerli yerine oturtmak icin anahtar ayetlerdendir bana gore.

Konuyu daha iyi anlamak icin peygamberin -namaz-! Saatlerine hadislerden bakmakta fayda var.

Rivayetlere bakildiginda muhammed dedemiz, fecr, kusluk, oglen, ikindiler, aksam, gecenin bolumlerinde olmak uzere namaz kilmis yani tesbih etmis, dua etmis, aglamis, yardim istemis vs.

Taha 130 da tesbih etmenin, sabir ile beraber anilmasi ve sabir yolunda kisisel gelisim saglamanin en onemli araci olarak belirtilmesi tesaduf degildir.

Ancak salat bana gore turkce tam karsiligi beraber olmaktir. Bu birlikteliklerin, salatlarin icerigi cumle icinde kullanilmasina gore anlam kazanir.

Ornegin nur 58 deki beraberlik, prime time zamanlarda ev icinde aile fertlerinin beraner olduklari zamanlardir.

Bakara 238, ayet numarasini yanlis hatirliyor olabilirim, deki ise evlilik baglari, ahzab 56 daki omuzomuza olma, destek olma vs.

Cuma salati, cuma gunu acik kapi toplantisi ki bana gore gunumuzde cuma salatlari camilerde pazar gunu yapilmali veya cuma gunu resmi tatil olmali ki verim alinsin.

Hud duresindeki salat ise peygamberin teblig etmesi icin organize etmesi gereken gunun en uygun toplanti saatleri. Hem gizlilik hem katilim acisindan.

Cepten yazdigim icin, zorlaniyorum . Insallah sonra devam ederiz.

Selamlar

hiiic 14. September 2011 11:21 AM

[B]Nur; 58: Ey iman edenler! Elleriniz altında bulunanlarla, sizden erginlik yaşına gelmemiş olanlarınız [U]üç durumda[/U]; [B]sabah salatından önce[/B], [B]öğle vaktinde elbisenizi çıkardığınızda[/B], [B]ışa (akşam) salatından sonra izin istesinler[/B]. Bunlar sizin için üç avrettir (açık ve korumasız, üç zamandır).Bunlar dışında ne size ne de onlara bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alim’dir, Hakim’dir[/B]

öğlen vakti elbise mi çıkarılıyor?

şu part-time olayını biraz açarsanız memnun oluruz. Keza pek çoğumuz full time.

hayrullahmeral 14. September 2011 11:27 AM

Merhaba,

50 derece sicakta, catisiz toprak evde dinlenmek icin doseginize cekildiginizde herhalde yorgana sarilmazsiniz.

Selamlar


Merhaba,

Part-time degil, prime-time yazdim. Salat-el fecr ve salat-el isa : sabah hemen tum aile fertlerinin ise ve okula gitmek icin kaltiklari ve aksam is, okul, alis veris donusu biraraya geldikleri ve genelde dizi seyrettikleri zaman dilimleri.

Selamlar

hiiic 14. September 2011 11:58 AM

o halde durum çok açık ve net.

Allah o dönemin koşul ve şartlarına göre çalışma vakitleri belirlemiştir.
Gün içinde çalışmaya en elverişli zamanlar o bölgenin Salatı İkame zamanlarıdır.
Çünkü Kutuplara böyle bir zaman biçebilir msiniz? O bölgede kendi zamanlarına sahiptir.

Tespih yani namaz diye çevrilen zikir ve tespih ise sürekli olması gereken bir iştir. belirli bir süre biçilmez. Keza otururken, yaterken ve ayakta tespih emredilir. sabah akşam tespih emredilir. Zikir ise bırakıldığı an şeytanların oyunlarına takılabilir insan...

bartsimpson 25. July 2012 08:37 PM

Yani varya alayınız ayrı telden çalıyorsunuz konu zarten çorba olmuş iyice milletin kafasını bulandırın emi.

Bakın beyler size çok ciddi bir uyarım var.
Hepiniz forumlarda eleştirilip yerden yere vurulan din bezirganlarından farklı bir portre çizmiyorsunuz.

Tamam belli konularda uzmanlıklarınız olabilir yada ululelulema olabilirsiniz.
Bir arkadaş alın okuyun diye bir link vermiş tıkladık anlayalım okuyalım diye.

[url]http://dersvekuran.blogcu.com/namaz-vakitleri/10122065[/url]

[COLOR="Red"]Meselenin aslını öğrenebilmek için bu ayetleri iyi anlamak, ayetleri iyi anlamak için de, ayetlerde geçen “dülûkuşşems”, “kur’an-el fecr”, “taraf”, “teheccüd” ve “nafile” sözcüklerinin ne demek olduklarını iyi bilmek gerekmektedir.

“Dülûkuşşems”; “Güneş’in batması, gözden kaybolması” anlamındadır. Ama bazı yorumcular buna “eğilmesi” anlamını vermişlerdir. Tac-ül Arus ve Lisan-ül Arab’ın verdikleri bilgiye göre “dülûk sözcüğüne “eğilme” anlamının verilmesi, namazı beş vakit olarak anlayabilme amacı gütmekteymiş. (!) (Tac-ül Arus, c: 13, s: 560, 561 ve Lisan-ül Arab, c: 3, s: 398, 399)

“Dülûk” sözcüğünün gerçek anlamına göre “dülûkuşşems” tamlaması; akşam vaktini ifade eder. Nitekim, dördüncü halife Ali, Abdullah ibn Mesûd, Said ibn Cübeyr, Nehâî, Mükatil, Dahhâk, Süddî, İbn Abbas ve Mücahid bu anlamı tercih etmişlerdir.

Buna karşılık “dülûk” sözcüğüne “eğilme” anlamı vererek sözcükten öğle vaktini anlayanlar da olmuştur. Klâsik kaynaklarda, İbn Ömer, Cabir, Atâ, Katâde ve Hasan’ın bu görüşü benimsedikleri bildirilir.

İsra suresinin 78. ayetinde yer alan bu sözcükten, her iki anlamın birden anlaşılabileceği ileri sürülse de, namazın vakitlerini belirleyen diğer ayet olan Hud suresinin 114. ayetindeki ifadeler, “dülûküşşems” tamlamasından, “Güneş’in eğilmesi” anlamının çıkarılmasına ve bu anlamdan da ayette öğle namazının kastedildiğinin sanılmasına engel olur. Çünkü, Hud suresinin 114. ayetinde peygamberimize “Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın bir zamanda namaz kılması” emredilmiş ve anlam netleşmiştir. Çünkü, Hud suresinin 114. ayetinde geçen “zülefen” sözcüğü, İsra suresinin 78. ayetinde geçen “ğasak” sözcüğü ile aynı anlamda olup; “ortalığın karardığı zaman, gecenin ilk saatleri” demektir. Yani, her iki sözcük de “yatsı” vaktine karşılıktır. Bu durumdan kesin olarak anlaşılmaktadır ki, İsra suresinin 78 ve 79. ayetlerinin emri ile Hud suresinin 114. ayetinin emri aynıdır ve bu ayetlerde, salat vakitleri, özdeş kelimeler kullanılmak suretiyle değişik üslûplarla ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, bir çok yorumcu da “dülûkuşşems” ile “ğasakılleyl” tamlamalarının ayrı zamanları ifade ettiğini ileri sürmüştür. Oysa bunlar, ayrı zamanları değil, bir vaktin başını ve sonunu ifade etmektedirler. İsra suresinin 78. ayetinde “güneşin batmasından itibaren karanlığa kadar” salat emredilmiştir. Bu ifade, iki salatın değil, bir tek , yani akşam salatının vaktini belirlemektedir.

Ayette geçen “kur’an-el fecr”; sabah okuması, yani sabah salatı olup kişilerin ayetleri okumasıdır.

“Taraf”; “nahiye, yan bölge” demektir. Bir şeyin “taraf”ından söz edildiği zaman, o şeyin içi değil, dışı anlaşılır. Nitekim Fıkıh’ta “İnsanın iki tarafı” ifadesinden; bir taraf olarak insanın anası, babası, dedesi, yani atası, diğer taraf olarak da çocukları ve torunları anlaşılır. Benzer şekilde “masanın iki tarafı” denildiğinde de; masanın ikiye ayrılmış hâldeki iki parçası anlaşılmaz, masanın sağında ve solundaki şeyler anlaşılır.

“Taraf” sözcüğünün çoğulu “etraf” sözcüğü olup, bu sözcük Türkçeye, aynen Arapçadaki anlamı ile geçmiştir. “Etraf” sözcüğü de yöneltildiği şeyin dışı ile ilgilidir. Meselâ, bir kimseye “Etrafına bak” dendiği zaman, o kişi eline, yüzüne, vücuduna değil, sağına, soluna, önüne ve arkasına bakar. Bu örneği “ülkenin etrafı” dendiğinde ülkenin dışının kastedildiği ve anlaşıldığı, “Dünya’nın etrafı” dendiğinde Dünya’nın dışının kastedildiği ve anlaşıldığı şeklinde çoğaltmak mümkündür.

Ayetteki “Gündüzün iki tarafı” ifadesinden de, “gündüz”ün dışında kalan “sabah” ve “akşam” vakitleri anlaşılır. Yoksa bu ifade, “gündüz”ün kısımları, birer parçası olan “kuşluk” ve “ikindi” vakitleri demek değildir.

“Teheccüd” sözcüğünün kökü olan “hecd” sözcüğü, “ezdat”tan olup, iki zıt anlamı da ifade eder. Yani hem “uyumak” hem de “uyanmak” demektir. “Hecd” sözcüğünün bazı türevleri şöyle meşhurlaşmıştır: “Hâcid”; “uyuyan”, “tehcid”; “uykuyu gidermek, uyandırmak”, “teheccüd”; “uykudan uyanıp namaz kılmak”, “müteheccid”; “geceleyin uyanıp namaz kılan kimse”. [/COLOR]

Sizin ve sizin gibilerin yazdıkları yüzünden önceden kıldığım namazlardan ve ibadetlerden soğudum bilmeden daha mutlu ve huzurluydum ama şimdi şüphedeyim merak ediyorum araştırıyorum ama sizin gibi ne dediğini anlamadığım ukalalar yüzünden bi b.k anlamıyorum.

Beyler akıllı olun sonra bu vebali taşıyamazsınız.
Farklı yada aykırı olacağım diye kafaları bulandırmayın.
Aranızdan bir delikanlı çıksa ve dese ki arkadaş;

namaz = ....... dır.
vakitleri = ...... ve ...... ve ..... ve ..... dir (yada ne ise)

salat = ....... dır
vakitleri = .......... ve ...... ve ..... ve ..... dir (yada ne ise)

Sakın, bunu kendiniz arayıp bulacaksınız biz uyarmak ve doğruyu göstermekle mükellef değiliz yada buna benzer saçma laflar etmeyin.

Buraya yazıyorsan tarihe not düşüyorsun (bakınız mesaj tarihleriniz) iz bırakıyorsun buraya giren ve okuyan herkes birşeyler algılıyor.

Bir misyon yükleniyorsun. Hakkını ver...

dost1 25. July 2012 11:19 PM

Selamun Aleykum! Değerli bartsimpson Kardeşim!

Sitemizde yazmış olduğunuz bu başlıkta sorularınız ile ilgili ilgili oldukça açık ve net yazılmış yazıları görebilirsiniz.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:12 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam