hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Mezhepler ve Tarikatlar (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=38)
-   -   Tarikat mı? Bir daha düşünün! (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1417)

ebu Maruf 30. December 2010 07:15 AM

Müsaade ederseniz bende bir şeyler yazmak istedim.
Öncelikle Her kardeşin olaylara bakışından kaynaklanan farklılıklar sebebi ile bir tartışma oluyor.
Bunu gerçek manada müzakere edebilmek için Ayeti Kertimeleri iyi anlamaya çalışmamız gerekli.
Örneğin ALLAH a ortak koşmanın ne olduğu anlaşılmalı.
Eğerki ALLAH a ortak koşmak ondan başkasını düşünmek ise sanırım dünya üzerinde iman sahibi kimse kalmaz.
Müşriklerin ALLAH a ortak koşmaları yani Kabe deki putların ortak koşulması.
Onlara tapmasından dolayıdır.Onlara secde ederlerdi.Onların ALLAH ın izni olmadan bir şeyler yapabileceklerini tasarruf sahibi olduklarını sanırlardı.
Ben Şeyhlerin bu şekilde görülüp görülmediğinin iyi anlaşılmasını tavsiye ederim.
Her kim Şeyhleri böyle görürse Müşrik olur.
Her kim böyle görmez ise Müşrik olmaz.

Miralay 30. December 2010 08:39 AM

[QUOTE=ebu Maruf;7453]Müsaade ederseniz bende bir şeyler yazmak istedim.
Öncelikle Her kardeşin olaylara bakışından kaynaklanan farklılıklar sebebi ile bir tartışma oluyor.
Bunu gerçek manada müzakere edebilmek için Ayeti Kertimeleri iyi anlamaya çalışmamız gerekli.
Örneğin ALLAH a ortak koşmanın ne olduğu anlaşılmalı.
Eğerki ALLAH a ortak koşmak ondan başkasını düşünmek ise sanırım dünya üzerinde iman sahibi kimse kalmaz.
Müşriklerin ALLAH a ortak koşmaları yani Kabe deki putların ortak koşulması.
Onlara tapmasından dolayıdır.Onlara secde ederlerdi.Onların ALLAH ın izni olmadan bir şeyler yapabileceklerini tasarruf sahibi olduklarını sanırlardı.
Ben Şeyhlerin bu şekilde görülüp görülmediğinin iyi anlaşılmasını tavsiye ederim.
Her kim Şeyhleri böyle görürse Müşrik olur.
Her kim böyle görmez ise Müşrik olmaz.[/QUOTE]

Selam kardeşim.

Güzel bir konudan bahsetmişsiniz.

Hayatımın 25 yılını hak olduğu binlerce insan tarafından kabul görmüş bir tarikatte geçirdim. Bu dediğiniz şirke götüren amilleri ilk intisabtan günümüze kadar bizlere şartlandırdılar.
Haşa! Ricalül Gaybın,gavsların,kutupların tasarruf sahibi oldukları;bunların yağmur yağdırdığı,dünyayı döndürdüğü,Allah'ın yardımcıları oldukları bizlere öğretildi. Yazılmış olan tüm tasavvuf kitaplarında da bu konu durmadan irdelendi.

Tasavvuf,tarikatler,evliyalar hakkında yazılı eserlerin tamamına yakınını neredeyse okudum. Birkaç örnek vermek gerekirse;Mesnevi,Fihi Mafih,Füsusul Hikem, Fütühatül Mekkiyye, Nefahatül üns,Reşahat Aynel Hayat,İmamı Rabbani'nin,İmamı Gazali'nin eserleri,Miftahul Kulüb,El İbriz,...vs) Hepsi bu tür şirke götürecek konulardan önemle bahsederler.

Bu minvalde biz neden sadece Kur'an'ı kendimize rehber edinmiyoruz?
Bu yüce kitapta tüm bu yazılanları yalanlayacak yığınla bilgi,ayet ve delil dolu.

Vesselam

ebu Maruf 30. December 2010 08:57 AM

Selam Miralay kardeşim
bazı ulemanın bir sözü vardır.İlimsiz tasavvuf zındıklıktır diye.
Zira Akaidi anlamamak insanı zındıklığa götürür.
Seninde yazmış olduğu kitapların bir kısmını bende okudum.Okuduklarımdan elde ettiğim bilgilerde keramet yada tasarruf olayının.ALLAHU TEALA H.z lerinin sevdiği kullara verdiği bir nimet olarak anladım.
Bunların hiç birisi onlara tapmayı gerektirmez.Zira hepsini RABBİM HAK TEALA nasip ediyor.
RABBİM İblisede normal kullara verilmemiş şeyler nasip etmiş.
Tasarruf ve Keramet insanların üstünlüğü manasına gelmez.Üstünlük takvada ve dini yaşayabilmektedir.
Bu sebebden dolayıdır ki.
ALLAH c.c nun dostları iseler RABBİM TEALA onlardan razı olsun değiller ise RABBİM hidayet nasip etsin demek gerekli.
Bu Şahısların zanlarıyla belirlenebilecek şeylerdir.Zira hiç birimiz kalbleri ve insanların takvalarını bilemeyiz.
Onlara adledilen herşeyin onlara ait olup olmamak noktasınıda ele alıp onlar hakkında Müslüman olmaları sebebi ile suni zanda bulunmak sanırım daha uygun olacaktır.
Selam ve Dua ile

Miralay 30. December 2010 09:07 AM

Ve aleykümselam ve rahmetullahi ve bereketuhu ebu Maruf kardeşim.

Çok güzel düşünen ve akleden bir kardeşimsin. Seni takdir ediyorum bu yüzden. Gerçi aslolan cenabı Allah'ın takdir etmesidir. İnşaAllah o da olur.

Günümüzde tarikat,cemaat şeyhlerinin;Gavs,kutup olarak bilinen zevatın yaşantısına bakarsak, hiç de öyle Allah'ın rızası dahilinde yaşamadıklarını görürüz. (Kıldıkları namazları takva olarak değerlendirmezsek tabii. Sanırım o da göz boyamadır.)

En büyük keramet Allahü zülcelal'in emri mucibince yaşamak,yasaklarından kaçınmaktır. Yani Kur'anca yaşamaktır. Bu zamanda bunu yapabilenler en büyük kerameti göstermiş sayılırlar.

Selametle inşaAllah

ebu Maruf 30. December 2010 09:45 AM

Haklısın Miralay Kardeşim en büyük ölçü Kuranı yaşamaktır.
ALLAH Rasulunun s.a.v yaptığı gibi
selametle.

Anonymous 30. December 2010 11:49 AM

[QUOTE=ebu Maruf;7475]Okuduklarımdan elde ettiğim bilgilerde keramet yada tasarruf olayının.ALLAHU TEALA H.z lerinin sevdiği kullara verdiği bir nimet olarak anladım.[/QUOTE]

Selam;

Aynı konuyu birinci elden, yani Kuran'dan okuduğumuzda farklı sonuçlara varıyoruz.

"Peygamberlerin mucizeleri varsa bizim xxxlerin de kerameti var" söylemi Kuran'a göre hatalıdır, göz boyamadır.

Birilerinin kerameti olması mümkün değil çünkü Kuran'a göre [U]peygamberlerin de mucizeleri yoktur[/U]. Allah'ın mucizeleri vardır. Allah'ın peygamberler vasıtasıyla mucizeler göstermesinin sebebi Kuran'da yazmaktadır. Ne zaman mucize denebilecek aleni bir mucize varsa bir helak olayı da vardır çünkü mucize onlara tanınan son haktır, "hakikatın tüm kanıtı"dır. Onlar mucize istemelerine ve mucizenin verilmesine rağmen inkar etmelerinin bedelini çok ağır öderler. (Ayrıca Maide suresi 114.e de bakınız). [U][B]Mucize + tebliğ görevi + helak bağlantılıdır[/B][/U]. Yani mucize ile tebliğin bağını inkar edip de peygamberin tasarrufunda olduğunu iddia ederseniz zaten büyük yanlıştasınız demektir.
Keramet diye bir kavramı bu mantığın hiç bir yerine sığdıramazsınız.

Ayrıca [U]Kuran'da yazan bazı sebeplerden ötürü[/U] bizim peygamberimiz o şekilde bir mucizeye de aracı kılınmamıştır. Yani peygamberimiz aracılığı ile verilen/gösterilen tek mucize Kuran'dır. Tabi bu yazdıklarım mutlak doğrular değil, benim anladıklarımdır.

ebu Maruf 30. December 2010 12:41 PM

[QUOTE=Anonymous;7487]Selam;
[B][I][COLOR="Blue"] Aleykumes-Selam ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu[/COLOR][/I][/B]
Aynı konuyu birinci elden, yani Kuran'dan okuduğumuzda farklı sonuçlara varıyoruz.

"Peygamberlerin mucizeleri varsa bizim xxxlerin de kerameti var" söylemi Kuran'a göre hatalıdır, göz boyamadır.

Birilerinin kerameti olması mümkün değil çünkü Kuran'a göre [U]peygamberlerin de mucizeleri yoktur[/U]. Allah'ın mucizeleri vardır. Allah'ın peygamberler vasıtasıyla mucizeler göstermesinin sebebi Kuran'da yazmaktadır. Ne zaman mucize denebilecek aleni bir mucize varsa bir helak olayı da vardır çünkü mucize onlara tanınan son haktır, "hakikatın tüm kanıtı"dır. Onlar mucize istemelerine ve mucizenin verilmesine rağmen inkar etmelerinin bedelini çok ağır öderler. (Ayrıca Maide suresi 114.e de bakınız). [U][B]Mucize + tebliğ görevi + helak bağlantılıdır[/B][/U]. Yani mucize ile tebliğin bağını inkar edip de peygamberin tasarrufunda olduğunu iddia ederseniz zaten büyük yanlıştasınız demektir.
Keramet diye bir kavramı bu mantığın hiç bir yerine sığdıramazsınız.
[B][I][COLOR="Blue"]Dostum Bazı insanlar işitemez Zira ALLAH c.c insana o kabiliyeti vermemiştir.Şimdi biz ALLAH işitemez diyebilirmiyiz.
ALLAH c.c kulağı olan insan işitme tasarrufu vermiştir.
İnsan ALLAH vermeden kendiliğinden işitme yada yürüme yada konuşma v.s işlemini yapamaz bir ölü misali.
Şimdi bu işlevlerin verildiği insanda tasarruf vardır zira.Aksi durumda insanların yaptıklarından mesul olmaması gereklidir.
Nimeti veren HAK TEALADIR:
[/COLOR][/I][/B]
Ayrıca [U]Kuran'da yazan bazı sebeplerden ötürü[/U] bizim peygamberimiz o şekilde bir mucizeye de aracı kılınmamıştır. Yani peygamberimiz aracılığı ile verilen/gösterilen tek mucize Kuran'dır. Tabi bu yazdıklarım mutlak doğrular değil, benim anladıklarımdır.[/QUOTE]
[B][I][COLOR="Blue"]Bu konu ile ilgili Kuranda ALLAHU TEALA H.z leri bir çok mucizesine bir çok peygamberini aracı kıldığı malumdur.

[U][COLOR="DarkOrange"]A’râf 107
Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi
Neml 12
Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü onlar artık yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır. [/COLOR][/U]
Bunlar Peygamberlerin Mücizesine örnektir.
Yine Evliyanın Kerametine örnek olarakta
[U][COLOR="DarkOrange"]Neml 40
Kitaptan (Allah tarafından verilmiş) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. (Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce: Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir.[/COLOR][/U][/COLOR][/I][/B]
Ayeti Kerimesini verebiliriz.
Bu ne peygamberlerin Kendinden başka ilah olmayan ALLAHU TEALANIN isteğinin dışında bir tasarrufu olduğu manasına gelir.Nede doğal olarak onların ilah sayılıp secde edilmeye değer olduğu manasına gelir.
O nimeti veren Mülk sahibi ALLAHU TEALA kullansın diye sahip olduğunu herkese verebilir.
Bu malın sadece kullanımını vermektir.Mülkiyetini değil.
Yani tasarrrufla yaradıcılık arasındaki fark anlaşılabilirse o zaman kerametinde mücizeninde ne anlama geldiği noktasında sanırım daha geniş bir bilgiye sahip oluruz.


SAYGILARIMLA

Anonymous 30. December 2010 12:50 PM

Sevgili kardeşim peygamberlerin mucizesi yoktur. Dediğimde ısrarcıyım çünkü Kuran'da öyle yazıyor. Siz Kuran'a ayet bazında bakarsanız her zaman yanlışa düşersiniz. Bütün olarak bakmalısınız.

[B]A’râf 107
Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi [/B]

Ayetini göstererek peygamberin mucizesi üzerinde tasarrufu olduğunu iddia ediyorsunuz. Halbuki Kuran'a bütün olarak baksanız olayın iç yüzünü başka yerde göreceksiniz. Bunun yapılmasını emreden Allah'tı. Musa zaten bunun için oraya [U]gönderilmişti[/U].
[QUOTE]
20:17 - Ey Musa! Sağ elindeki nedir?

20:18 - Musa dedi: "O benim asâm (değneğim) dır, ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkerim ve onda başka hacetlerim (faydalanacağım şeyler) de var"

20:19 - Allah: "Ey Musa! onu (yere) bırak"dedi.

20:20 - Musa da onu bıraktı, bir de ne görsün! o bir yılan olmuş koşuyor.

20:21 - Allah buyurdu ki: "Tut onu, korkma; biz onu yine eski durumuna çevireceğiz"

20:22 - "Bir de diğer bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çıksın."

20:23 - "Bunları sana en büyük mucizelerimizden (bir kısmını) gösterelim diye yaptık."

20:24 - "Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdı."

[/QUOTE]

Şu an çıkmalıyım, geri geldiğimde diğer konuya da açıklama getireceğim.

Farkındaysanız Kuran'a baktıktan sonra şimdi sizin keramet tanımınız da ufaktan değişmeye başladı. Size şimdi saptığınız keramet tanımı ile ilk söylediğiniz keramet tanımı arasındaki farkı da göstereceğim. Kasıtlı olduğunu düşünmüyorum, farkında olmadan yaptığınıza eminim.
Allaha emanet olun.

ebu Maruf 30. December 2010 01:08 PM

[QUOTE=Anonymous;7491]Sevgili kardeşim peygamberlerin mucizesi yoktur. Dediğimde ısrarcıyım çünkü Kuran'da öyle yazıyor. Siz Kuran'a ayet bazında bakarsanız her zaman yanlışa düşersiniz. Bütün olarak bakmalısınız.

[B]A’râf 107
Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi [/B]

Ayetini göstererek peygamberin mucizesi üzerinde tasarrufu olduğunu iddia ediyorsunuz. Halbuki Kuran'a hakim olsanız sebebini göreceksiniz. Bunun yapılmasını emreden Allah'tı. Musa zaten bunun için oraya gelmişti.
[B][I][COLOR="Blue"]Dostum zaten benim yazdıklarımda ALLAHU TEALA nın izni olmadan olamayacağına dairdir.Fakat dikkat edersen MUSA asasını yere attı diyor ALLAH MUSANIN ELİNDEKİ ASAYI ATTI demiyor.Bu şu anlama gelir fiili yaratan RABBİM.Kendisine tasarruf verilen Peygamber.[/COLOR][/I][/B]

Şu an çıkmalıyım, geri geldiğimde diğer konuya da açıklama getireceğim.

Farkındaysanız Kuran'a baktıktan sonra şimdi sizin keramet tanımınız da ufaktan değişmeye başladı. Size şimdi saptığınız keramet tanımı ile ilk söylediğiniz keramet tanımı arasındaki farkı da göstereceğim. Kasıtlı olduğunu düşünmüyorum, farkında olmadan yaptığınıza eminim.
Allaha emanet olun.
[B][I][U][COLOR="Blue"]Dostum benim keramet anlayışımı belirtmiştim.Nimeti veren ALLAH c.c tasarruf Kulundur.Bilemiyorum değişiklikten kasteddiğiniz nedir.
Belki bakış açılarımızdan kaynaklanan farklılıklardan dolayı böyle bir zan oluşuyor olabilir.[/COLOR][/U][/I][/B][/QUOTE]

Saygılarımla

hiiic 30. December 2010 06:35 PM

Bu konu musa peygamber konusunda işlenmişti,, tam yerini bilmiyorum ama oralarda bir yerlerde var,,, ASA kelimesi toplamak bir araya getimrke anlamına geliyormuş,

bu öyle bir "asa" ki toprağı işleyince 12 kanallık su kanalı ve barajlar açıyor..
yere atınca sahte delilleri çürütüp onları yok eden bir sima alıyor..
Musa ona dayanıyor.
Onunla ulaşamadığıı yerlere uzanıyor, onunla daha pekçok şey yapıyor..

O asayla beraber suya set çekiyorda onu 2 ye ayırıyor..
O konuyu da burayşa bağlayabilirsiniz.


Konuyu [URL="http://hanifler.com/showthread.php?t=1694"]BURADAN[/URL] okuyabilirsiniz.
çok aydınlatıcı bir bilgi

Belki [URL="http://hanifler.com/forumdisplay.php?f=407"]BURADAN[/URL] ilgili tüm bölümleredi okumakisyeyebilirsimiz,,, ucize diye aratırsanız çok konu çıkar karşınıza

Anonymous 31. December 2010 03:45 PM

[QUOTE=ebu Maruf;7494]Dostum zaten benim yazdıklarımda ALLAHU TEALA nın izni olmadan olamayacağına dairdir.Fakat dikkat edersen MUSA asasını yere attı diyor ALLAH MUSANIN ELİNDEKİ ASAYI ATTI demiyor.Bu şu anlama gelir fiili yaratan RABBİM.Kendisine tasarruf verilen Peygamber.[/QUOTE]


Sizin tasarruftan anladığınız bu mu? Tasarruf derken bir insanın eli ile asayı atmasını mı anlıyorsunuz. Ben tasarruf diyince "özgür irade ve karar" olarak anlıyorum.

Dolayısıyla Kuran'da yazanlara göre Musa peygamberin bu olaylarda bir tasarrufu yoktur, Allah'ın emirlerini yerine getirmiştir.

Örneğin Allah yürü demiştir peşine binlerce insanı takıp su kenarına kadar yürümüştür.

Yürürken [U]şunları düşünmemiştir[/U]:
"Allah emretti, su kenarına kadar yürüyeyim. Oradan sonra SİHİRLİ ASAMın gücü İLE veya İLMİM İLE denizi yararım karşıya geçiveririz."

Bu saçmalığa inanmak sizi geri dönülemeyecek bir yola sokar. Bu tasarrufun peygamberde olduğunu düşünürseniz tabi ki velilere de inanırsınız kerametlere de. Nerede saçmalık var inanırsınız. Birisi bir yöntem bulup suyun üstünde yürüse yani görmediğiniz bir şey yapsa "bir illüzyon" yapsa hemen Allahın kitabını bırakıp onu takip edersiniz. Allahın kitabını sizin yanlış anladığınızı ve asla anlayamayacağınızı söylerler ve size kendi kitaplarını kendi hükümlerini yuttururlar. Kuran'a bakarsanız peygamberlerin mucizeler üzerinde bir tasarrufu yoktur. Dolayısıyla kerameti olan insan da yoktur.

Allah su kenarında emretmiştir "Asanı suya dokundur" diye. Yani her şey peygamberin bilgisi ve ilmi ve karar mekanizması dışında gerçekleşmektedir. Peygamberin bu işteki tek kararı Allahın emirlerini uygulamak yönündedir hepsi bu.

Ayrıca mucizeler ibret verici olaylardır yani mucizeler birilerine gösterilirler ve gösterilmesinin karşılığı olarak inanmaları beklenir. Yeterli mucizeye inanmayanlar helak edilirler. Keramet dediğiniz saçmalıklar ile bu mantık da uyuşmamaktadır. Keramet varsa da "amacı nedir" onu bir bulsanız da kendinize açıklasanız sorun çözülecek.

Sözün özü: "Bazı densizler" veya "densiz takipçileri" kendi süpermenliklerini ilan edebilmek ve meşrulaştırmak için önce peygamberleri süpermen gibi lanse etmişlerdir. Kuran'a hakim olan birisi peygamberlerin kendi mucizesi olmadığını, yani mucizelerde tasarrufları bulunmadığını bilirler. Böyle bir saçmalığı savunmak peygamberimizin şerefli İslam mücadelesini de aşağılamaktır. Peygamber neden hendek kazdıracağına "nasılsa geldiklerinde, bir dua ediveririm hepsini püskürtürüz. ne gerek vaaar, olmadı 41 yasin okuruz o şekilde atlatırız" diye düşünememiş? Tek akıllı siz misiniz?
Zamanında savaşan, işkencelere ve aşağılanmalara maruz kalan, canlarını ortaya koyan insanların mücadelelerini hafife almayınız.

Allah hepimizi doğru yoluna iletsin

FEDAKARADAM 31. December 2010 08:19 PM

[quote=myro;5511]bir kere bir müslümanın bir diğerini tekfir etmesi büyük zulümdür. Traikat mensuplarını da yazarın yaptıı şekilde direkt kafirler için inen ayetlerle tekfir edecek noktaya gelmek çok büyük ayıptır.

Ehl-i sünnet tarikat silsilerinden hiçbirinde dine aykırı bir şey göremezsiniz. Farazi şeylerle tarikat mensuplarını tekfir etmek de neyin nesi..

Nakşibendiler, kadiriler, suhreverdiler ve bazı diğerleri ne kadar da güzel bir islami yaşantı sürerler. Tüm müslümnalar sınıf sınıf "siz hayır işlerinde yarışın.(bakara 148) emri mucibince en güzel yolunda yarışıyorlar.

Tarikat mensuplarının şirk koşmaları söz konusu değildir. Yazıda anlatılan şeyler farazi şeylerdir. Gerçekle alakası yoktur. Allah'a ulaşmak için mürşid vesile olarak araya girmez. Mürşid adı üstünde irşad ile sorumludur. En güzel yolu ve metodu öğretmekle yükümlüdür. Bu yol da hiç bir şekilde kuran ve allah resulü dışında bir yol olmaz. Nasıl allah resulü(sav) sahabiler(radıyallahu anhum ecmain) için bir mürşid ise, şey efendi de müridleri için bir mürşiddir.

Irşad kuran'ın anlattığı bir hadisedir. Müslüman topluluk irşadsız ve mürşidsiz olmaz olamaz.

Zâriyât suresi 55. Ayet "sen yine de öğüt ver. çünkü öğüt müminlere fayda verir. "

kimi zaman camideki hocamız mürşidimiz olur, kimi zaman bir abimiz. Arapça bilmeyen biri kuran-ı nasıl anlar? Mealinden okur. Meal sahibi okuyanın mürşidi olmuş olmaz mı? Mürşidlere laf söyleyen herkesin iyi arapça biliyor olması lazım. Değilse pek ses çıkarmasa iyi olur. Okuduğu meali yapan kişinin bakışından kuran-ı anlıyor ki bu durumda meali yapan okuyanın mürşidi olmuş olur.

Tanıdığım hiçbir bir ciddi tarikat şeyhinin dine alenen aykırı bir hareketini ve düşüncesini görmedim. Bu insanlar dini en güzel şekilde yaşamak üzere yola çıkmış işin temeline nefis terbiyesini koymuş insanlardır. Nefis terbiyesi kuran'ın açık emridir.

Ayeti kerime meali :
Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir, (şems suresi 9. Ayet)

hülasa :

Tüm tarikatlar kötü değildir. Hele meşhur olmuş olan nakşibendilik kadirilik gibileri hiç değil.

En iyisini allah(c.c.) bilir.[/quote]

Allah razı olsun kardeşim.Bu tarikat düşmanların başlarına bela gelmedikçe dilleri kürek gibi tarikatlara dil uzatmaya devam edeceklerdir.Allah bunları islah etsin...

FEDAKARADAM 31. December 2010 08:33 PM

[QUOTE=hiiic;6963]Şeyh ahirette şeffat etcek diyenler izlesin... bu hoca biraz daha sakallı belki sözü geçer :)

[url]http://www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/evliya-kimlere-denir-yuzu-suyu-hurmetine-etmek-dua-caiz-midir.html[/url]

HELEKİ BUNU MUTLAKA iZLEYİN

[url]http://www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ibn-arabi-ve-vahdet-i-vucud-gorusu-hakkinda-ne-dusunuyorsunuz.html[/url][/QUOTE]

O hoca aynen sizin gibi düşünenlerdendir.Şefaat hakkında bir çok hadis ve ayetler vardır ,Bunu şimdi alnınızın ortasına yapıştırayım mı?

FEDAKARADAM 31. December 2010 08:36 PM

[B]Bu sitede baktım ki bir çok kişi artık buralara uğramaz olmuş.Demek ki tarikat ve mezhep düşmanları bunları kaçırmışlar...[/B]

ebu Maruf 1. January 2011 05:30 AM

[QUOTE=Anonymous;7574]Sizin tasarruftan anladığınız bu mu? Tasarruf derken bir insanın eli ile asayı atmasını mı anlıyorsunuz. Ben tasarruf diyince "özgür irade ve karar" olarak anlıyorum.

Dolayısıyla Kuran'da yazanlara göre Musa peygamberin bu olaylarda bir tasarrufu yoktur, Allah'ın emirlerini yerine [U]getirmiştir.[/U]
Örneğin Allah yürü demiştir peşine binlerce insanı takıp su kenarına kadar [U]yürümüştür.[/U]

Yürürken [U]şunları düşünmemiştir[/U]:
"Allah emretti, su kenarına kadar yürüyeyim. Oradan sonra SİHİRLİ ASAMın gücü İLE veya İLMİM İLE denizi yararım karşıya geçiveririz."

Bu saçmalığa inanmak sizi geri dönülemeyecek bir yola sokar. Bu tasarrufun peygamberde olduğunu düşünürseniz tabi ki velilere de inanırsınız kerametlere de. Nerede saçmalık var inanırsınız. Birisi bir yöntem bulup suyun üstünde yürüse yani görmediğiniz bir şey yapsa "bir illüzyon" yapsa hemen Allahın kitabını bırakıp onu takip edersiniz. Allahın kitabını sizin yanlış anladığınızı ve asla anlayamayacağınızı söylerler ve size kendi kitaplarını kendi hükümlerini yuttururlar. Kuran'a bakarsanız peygamberlerin mucizeler üzerinde bir tasarrufu yoktur. Dolayısıyla kerameti olan insan da yoktur.
[B][I][U][COLOR="Blue"]Hem tasarruf özgür irade diyorsun yukardaki gibi şimdide kalkıyorsun peygamberlerin özgür iradesi yoktur.Bu nasıl bir çelişki[/COLOR][/U][/I][/B]
Allah su kenarında emretmiştir "Asanı suya dokundur" diye. Yani her şey peygamberin bilgisi ve ilmi ve karar mekanizması dışında gerçekleşmektedir. Peygamberin bu işteki tek kararı Allahın emirlerini uygulamak yönündedir hepsi bu.
[B][I][U][COLOR="Blue"]Arkadaşım bu gün elimizdeki cep telefonunu yüz yıllar önce insanlar görse onlara göre bu keramet olurdu.ALLAHın ilminin bir kısmına sahip olan insan ile ilminin daha fazlasına vakıf olan insan bir olurmu.Ben bu cep telefonunu kullanabiliyormuyum.Buna tasarrufum varmı?ALLAH c.c bu tasarrufu bana vermiş.Senin o mantığınla bakarsak tasarrufu yok.Cep telefonuyla etrafa yapacağım hakaretlerin suçlusu ALLAH dır haşa.Yada bilgisayarla yapacağım fitnelerin suçlusu ALLAH dır haşa.
O zaman sen benimle değil o halde ALLAH ile çekişiyorsun haşa.
Öyle ya sana göre benim tasarrufum yok.Yokdan var edende Rabbim olduğu halde şu anda yazılı olanları ALLAH yazmış oluyor haşa.O zaman bu nasıl bir çelişkidir ki HAkdan gelen şey ile çekişiyorsun.Yada Ona itiraz ediyorsun.[/COLOR][/U][/I][/B]
Ayrıca mucizeler ibret verici olaylardır yani mucizeler birilerine gösterilirler ve gösterilmesinin karşılığı olarak inanmaları beklenir. Yeterli mucizeye inanmayanlar helak edilirler. Keramet dediğiniz saçmalıklar ile bu mantık da uyuşmamaktadır. Keramet varsa da "amacı nedir" onu bir bulsanız da kendinize açıklasanız sorun çözülecek.

Sözün özü: "Bazı densizler" veya "densiz takipçileri" kendi süpermenliklerini ilan edebilmek ve meşrulaştırmak için önce peygamberleri süpermen gibi lanse etmişlerdir. Kuran'a hakim olan birisi peygamberlerin kendi mucizesi olmadığını, yani mucizelerde tasarrufları bulunmadığını bilirler. Böyle bir saçmalığı savunmak peygamberimizin şerefli İslam mücadelesini de aşağılamaktır. Peygamber neden hendek kazdıracağına "nasılsa geldiklerinde, bir dua ediveririm hepsini püskürtürüz. ne gerek vaaar, olmadı 41 yasin okuruz o şekilde atlatırız" diye düşünememiş? Tek akıllı siz misiniz?
Zamanında savaşan, işkencelere ve aşağılanmalara maruz kalan, canlarını ortaya koyan insanların mücadelelerini hafife almayınız.
[B][I][U][COLOR="RoyalBlue"]ALLAH Rasulu dua ettide 3 bin melek gelmedimi bedirde.Peygamberlerin duaları makbuldur.KURAN-I KERİMİ hiç mi okumadın.Peygamberlerin o kadar duaları var.Nuh kavmi nuh a.s duasıyla helak olmadımı.Yada ALLAHU TEALA Musa a.s efendimizin duasıyla israil oğullarının üzerinden dağı kaldırmadımı.Bir de sen dua ette Rabbime bakalım Rabbim ne nasip edecek.Onların duasıyla bizimkiler aynı olurmu bu mantığada ters.Zira onlar ALLAH Tarafından seçilmiş kullar sen ben aciz kullarız.Senin benim gibi birisini ALLAH niye Rasulu seçsinki.

Kişinin Rabbisine yakınlığı boyutunda duasının kabulu vardır.[COLOR="YellowGreen"]
Nûh 26
Nuh: "Rabbim! dedi, yeryüzünde kafirlerden hiç kimseyi bırakma!"
Enbiyâ 76
Daha önce Nuh da dua etmiş, biz onun duasını kabul etmiştik. Böylece, kendisini ve (iman eden) yakınlarını büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
Sâffât 75
Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz! [/COLOR]
[/COLOR][/U][/I][/B]
Allah hepimizi doğru yoluna iletsin[/QUOTE]


selametle

Anonymous 1. January 2011 07:04 PM

[QUOTE=ebu Maruf;7599]Hem tasarruf özgür irade diyorsun yukardaki gibi şimdide kalkıyorsun peygamberlerin özgür iradesi yoktur.Bu nasıl bir çelişki[/QUOTE]

Safsata konusunda uzmansınız. Safsata kılavuzunu okumuş muydunuz? Anladığınız halde anlamamazlıktan gelerek söylemediğim şeyleri söylediğimi iddia ederek savunmanızı benim yapmadığım iddialar üzerine kurup saçmalıyorsunuz.

Peygamberlerin özgür iradesi yoktur diyen oldu mu? Dedim ki mucize dediğiniz olaylar onların kendi karar mekanizmaları dışında oluşan olaylardır. Allah emreder. [U]Onların karar verdiği tek şey emre uymak ya da uymamak şeklindedir.[/U] Dolayısıyla özgür iradesi ile buna uyar. Fakat peygamber mucizenin gelişiminin hesabını yapmaz. Allah haber verene kadar onun bilgisi veya ilmi dahilinde değildir.


Sahi siz neye tapıyorsunuz diye hiç kendinizi sorguladınız mı? Örneğin Allaha doğru sıralamada sizden üstün süper güçleri olan kaç çeşit varlık var? :eek:

O güzelim aklınıza ve nefsinize yazık etmeyiniz.

Nuh'un duası konusuna gelince, [U]tufanda helak olan[/U] kendi oğlu için de duası vardı. O kısmı da okuyunuz.

ebu Maruf 1. January 2011 07:52 PM

Anladım ayni amacınız müzakere değil sadece sataşmak bu durumda size hiç bir şey demiyeceğim.
Yazdıklarımı iyice okumadan sadece nefsani savunma yapıyorsunuz.
İlmi bir müzakere olmayacaksa olaylar cedelleşmeye gidecek onun içinde sizinle cevaplaşmayı bırkıyorum.
ALLAH hidayet nasip etsin sizede bizede.
selametle

Anonymous 2. January 2011 01:26 AM

[QUOTE=ebu Maruf;7697]Anladım ayni amacınız müzakere değil sadece sataşmak bu durumda size hiç bir şey demiyeceğim.
Yazdıklarımı iyice okumadan sadece nefsani savunma yapıyorsunuz.
İlmi bir müzakere olmayacaksa olaylar cedelleşmeye gidecek onun içinde sizinle cevaplaşmayı bırkıyorum.
ALLAH hidayet nasip etsin sizede bizede.
selametle[/QUOTE]

[url]http://www.hanifler.com/showpost.php?p=7705&postcount=25[/url]

hiiic 3. January 2011 03:40 PM

Âl-i İmrân 64
(Resulüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: [B]Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın.[/B] Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz.

(lütfen bu tarikatçı sapıklar, yukardai ayet saygı gereği "müslümanız" demesinler... nurcyuz, sülümancıyız, müritiz,mevleviz, ihvanız, sofiyiz, budistiz, kafriz, hristoyuz v.s. felan desinle. zaten de öyleler...

Müslümanlar biziz..)
,,,

[B]Âl-i İmrân 79
Hiçbir insanın, Allah'ın kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkıp) insanlara: Allah'ı bırakıp bana kul olun! demesi mümkün değildir. Bilakis (şöyle demesi gerekir): Okutmakta ve öğretmekte olduğunuz Kitap uyarınca Rabbe halis kullar olunuz. [/B]


[B]A’râf 194
(Ey kafirler!) Allah'ı bırakıp da taptıklarınız sizler gibi kullardır. (Onların tanrılığı hakkında iddianızda) doğru iseniz, onları çağırın da size cevap versinler! [/B]

[B]Yûnus 18
Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki: "Siz Allah'a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Haşa! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir." [/B]


Daha pek çok ayet var ama bu 2 beyinsiz nasıl olsa anlamayacak. onlar dillerini çıkrmış soluyorlar, üzerlerine vrsanda solurlar varmasada... bunlar kitap yüklüler...

Anlayana da bu ayetler yeterli...
***

zaten ilk sayfadaki ayetlerde yeterliydi ama bu 2 beyinsiz işi gücü bırakmışlar Allahın ayetlerirle çekişiyorlar... Bekleyin bakalım...

Miralay 3. January 2011 03:51 PM

Selam hiiiç kardeşim

Bu kardeşlerimiz de müslüman kardeşlerimizdir. Bildikleri,inandıkları ama doğru,ama yanlış; sonuçta burada herkes kendi doğrusunu savunur.

Tavsiyem üzerine bu kardeşlerimiz de Kur'anı önyargısız ve önbilgisiz;tarafsız gözle okudukları zaman; hepimiz ortak kelimede buluşacağız inşaAllah

Allah'a emanet olasın.
Selametle


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:04 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam