hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Meleklerin Durumu (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=181)
-   -   melek kavramı ve isimlendirilmesi (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2045)

pramid 24. September 2012 11:39 AM

Kuran yazıları diye bir kitap okuyordum. Ehli Sünnet diye kendilerini isimlemndirten bir yazar. M.İslaoğlu.

Bu kitabın 97. sayfasında bir yazı başlığı var.

Melekler melekelerimiz olur mu?

Bu ehli Sünnet anlayışının yavaş yavaş Kurana yaklaşması çok önemli bir gelişme.

Yazıdan bir kesit;

"Melekelerinizin sizi koruyan melekler haline dönüşmesi, vahiyle kurduğunuz sahih, sağlıklı ve yakın ilişkiye bağlıdır."

Günah meleke haline gelince, o kişide "gazap meleğine" dönüşür. zebanisini kendi eli ile besler. Yörüngeside ona "cehennemi kolaylaştırır." leyl 8

hiiic 24. September 2012 12:21 PM

Kimin çalışmasıydı hatırlamıyorum ama insan yaşlılığı ve davranışı üzerine bilimsel bir teori var.

Kişi 60 lı yaşlardan sonra kendi geçmişini düşünüp kendi kendisini hesaba çekiyormuş, eğer vicdanen doğru yapmışım diyip rahat cevap verebiliyorsa huzurlu, eğer vicdanını rahatsız eden birşey yapmışsa huysuz ihtiyar oluyormuş. Sanırım can cıkarken de insanın hayatı gözünün önünden film şeriti gibi geçecek, pişmanlık başlayacak, rabbim beni geri gönder de iyi şeyler yapayım denecek v.s.

Canı çıkarken sırta vuran melekler ile kişiyi "korkma" diye teskin eden melekler kişiye özel hizmet yapıtığı kesin.
Keza Yaratıcının şu sözü de açıklayıcı: zulmedilmez, sadece kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığı...

aorskaya 2. October 2012 10:21 PM

[QUOTE=hakikat_yolcusu;12609]şimdi sevgili pramid kardeşim,olayı basitleştirmek istiyorum daha iyi anlamak için. bizim klasil manada bildiğimiz gibi melek diye bir varlık var mı yok mu? yani insan var, hayvan var, bitki var vs vs melek diye de ayrı bir varlık var mı? onu soruyorum ben.

43.60 Eğer biz dileseydik, sizden yeryüzünde yerinize geçecek [U]melekler[/U] yaratırdık. gibi ayetlerden ben meleklerini birer varlık olduğu manasını anlıyorum.
saygılar...[/QUOTE]


[QUOTE=pramid;12611]

En iyisini Allah bilir ama ben acizane olmadığına inanıyorum. Zira kuranda olduğuna dair bir delil yok. Var olarak sunulan ayetleri iyi irdelemek lazımdır.

Arapların eski inanç kalıtıları etkisi ile dini kelimelerin tahrifi söz konusudur. Kuran gayet açıktır sadece Ruh ve kıyamet zamnı için pek az bilgi verilmiştir.[/QUOTE]

Selamun aleyküm,

Kuranda meleklerin ayrı bir varlık olarak var olduklarına ilişkin açık deliller olan ayetler vardır. Bunları daha geniş bir zamanda ayetlerle yazmaya çalışacağım.

Melek kelimesinin anlamını kaydırarak, "melek": meleke yani güç demektir, oda rabbimizin gücünün gösterilmesi anlamında kuranda yer almaktadır şeklindeki iddia tutarsız iddiadır.

Melek, ne dağlar, taşlar nede ovalar kuşlar olmayıp, onlardan tamamen ayrı varlıklar olarak kuranda geçmektedir.

Halbuki, melek, meleke anlamında da değildir. Meleke; güç, yetenek, beceri, yeti anlamında iken, melekler çeşitli isimlerde ve çeşitli suretlerde kuranda yerini almışlardır.

Melek gibi kavramları cidden iyi irdelemek gerekir. Aksi halde, dağlar, taşlar diyerek, hafife almak, meleklere iman bakımından bizleri imansızlığa kadar götürebilir.

İnşallah yakın zamanda imkan bulursam, daha kapsamlı bir yazı asacağım.

saygılarımla...
aorskaya

raven 2. October 2012 11:56 PM

[QUOTE=Fers;12749]2:30 - Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. [B](Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi.

burada canlı bir varlık var konuşabiliyor[/B]...(raven)

alemlerin efendisi meleklere ne yapıp yapmayacağını soruyor ve onlarda hiç hadleri olmadığı halde gücünü bilip durdukları efendileri birşeyden anlamazmışcasına o na akıl veriyorlar "[B]A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın?[/B]"...
yetmiyor bide kendilerini var eden güce sanki kendisi ne yaptığından habersizmişcesine "[B]Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz[/B]" diyerek hatırlatmada bulunuyorlar...

burada bir canlandırma/sunum/zikr/izah yok ve konuşan muhteremler akıl şuur sahipleri, öyle mi....

[B]Ve o zaman meleklere: Burdada iblisin formunu yalnızca Yüce Allah ın bildiği akıllı muhasebe yapan aynı zamanda seçimde yapabilen bir varlık olduğunu düşünüyorum[/B]...(raven)

aklın ortağı ve seçme hakkına sahip, form da belli...[/QUOTE]

Fers e sorular...

[COLOR="Red"]Yukarıdaki ayetler kimin sözleridir[COLOR="Black"]?(bunu atlama)[/COLOR]
Alemlerin efendisi kimdir ve insanoğluna peygamberler ve ayetlerini göndermişmidir?[/COLOR]


merak ediyorum mesela yukarıdaki ayetlerden FERS ne anlıyor..lütfen beni şaşırt
ama öyle geçiştirerek değil benim cümlelerimi tek tek yazıp yorumladığın gibi.ayetlerden ne anladığını yaz.(benim sözlerime yanıt verdiğine göre elbet seninde bir yorumun var.Bir kerede zahmet edip sen ne düşündüğünü yazda biz de eğriyi doğruyu görelim dimi)

pramid 3. October 2012 05:43 AM

Meleklere iman Allah'a imandan sonra gelir. Bunun iman meselesi yapılması da çok ilginç. Toplumumuzda şirk inancının ana kaynaklarından birsidir. Kuranın anlaşılmasında en büyük engeldir.

[QUOTE]Melek gibi kavramları cidden iyi irdelemek gerekir. Aksi halde, dağlar, taşlar diyerek, hafife almak, meleklere iman bakımından bizleri imansızlığa kadar götürebilir.[/QUOTE]

Melik olan Allah'ın melekelerini kullanması ile oluşan her yapı melek olup "ol" emrinin tezahürüdür; Bu ol emir ile olanlar Allahın hamdi(programı) dahilinde tesbih ederler. Bu bazen sözel ayetler, bazen maddenin kullanımı olmaktadır.

[I][COLOR="Red"]Kelime, kelam, eklem, melek [/COLOR][/I]vb sözcükler Arap dili kalıbı "kalb" yöntemi ile oluşur ve hepsi güç ile ilgilidir.

kelimenin gücü, kas gücü, eşya gücü ...

Algı değişmeden algılayamayız.

Sayın "aorskaya" Melekleri nasıl dişil isimlendiriliyordu ve örnekleri nelerdir?

Kurandan yapacağın çalışmayı bekliyoruz. Lütfen Kuran harici bir bilgi yazma? Birde kuranda geçen kelimeler ışığında gidin. İbrahim ve Lut nebiye gelenler üzerinden ispat yapmaya kalkışacaksanız Kuran metninin hiç bir yerinde "melek" kelimesinin geçmediğine de dikkat ediniz. Hz. Meryem için de geçerli. Kulakdan dolma bilgi ve ilahiyatın saçmalıklarını yazmayın lütfen.

Fers 3. October 2012 06:55 PM

[B][I]Bir kerede[/I] zahmet edip sen ne düşündüğünü yazda biz de eğriyi doğruyu görelim dimi[/B]...(raven)

ne sordun bende cvp vermedim de "[B]Bir kerede[/B]" ifadesini kullandın sayın raven, hayırdır...

[B](Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi[/B].

[B]burada canlı bir varlık var konuşabiliyor[/B]

[B]merak ediyorum mesela yukarıdaki ayetlerden FERS ne anlıyor..lütfen beni şaşırt[/B]...(raven)

mealinden birşey anlamıyorum, bana akla yatkın da gelmedi...kendi fikrimde yok...

alemlerin efendisi adı üstünde rabbi el aalemiine dir...
benim düşüncem o ki; birebir rable konuşabilen velev ki konuştu, konuşup durduğu halde "O na/rabbi el aalemiine" kafa tutabilecek ve hatta haddini bilmeden akıl verebilecek/hatırlatmada bulunabilecek bir yaratık düşüncesi akla, mantığa, beyne yatkın değildir...

ha, "bizim meleklerimiz şeytanlarımız görünmezdir, kanatlıdır, Allah a posta da koyar akıl da verebilir" diyorsanız, öyle diye durun beni ilgilendirmez, onlar sizin...

buyrun, ister şaşır ister zıpla...

.

pramid 4. October 2012 05:25 AM

[QUOTE]burada canlı bir varlık var konuşabiliyor[/QUOTE]

Bir yapının özelliği anlatılmak isteniyorsa o yapı konuşturulmaktadır.

Cehennemin kapasitesi için cehennem, dağların yükü kaldırması kaldıramamsı, yer ve göğün isteyerek gelmesi ...

Meleklerde bizlerin emrine amade olan yapılar. Bu yapılar bizlere secde etmiş. Bu yapıları yaratan rabbimiz bize teslim olan (secde eden) bu yapılar konuşturularak bizim özelliklerimizi yani kan dökmeye meyyilli olduğumuzu anlatmaktadır.

Keza içimizde kendisine zorla hakim olduğumuz kötülük dürtüsünü de Şeytan, umutsuzluk hastalığımızı da iblis olarak anlatmaktadır. Bu kötülük dürtüsü kıyamete kadar insanlığın başına bela olacağına da o iblise "müddet verme" olarak konuşturulması ile anlamktayız.

Kurana bir de bu gözle bakın; Çok şeyler söylediğini göreceksiniz

hakikat_yolcusu 4. October 2012 04:20 PM

ben daha önceki mesajlarımda da belirttim, benim Kuran'dan anladığım kadarıyla melek diye bir yaratılmış varlık var. yani orada konuşturulma vs olduğunu düşünmüyorum.
saygılarımla...

hiiic 4. October 2012 04:32 PM

hımmm.. canlı melek. var evet al resmi bile var :)

[IMG]http://img.blogcu.com/uploads/gelincik61_melek_kedi.JPG[/IMG]

raven 4. October 2012 05:29 PM

[QUOTE=Fers;12892][B][I]Bir kerede[/I] zahmet edip sen ne düşündüğünü yazda biz de eğriyi doğruyu görelim dimi[/B]...(raven)

ne sordun bende cvp vermedim de "[B]Bir kerede[/B]" ifadesini kullandın sayın raven, hayırdır...

[B](Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi[/B].

[B]burada canlı bir varlık var konuşabiliyor[/B]

[B]merak ediyorum mesela yukarıdaki ayetlerden FERS ne anlıyor..lütfen beni şaşırt[/B]...(raven)

mealinden birşey anlamıyorum, bana akla yatkın da gelmedi...kendi fikrimde yok...

alemlerin efendisi adı üstünde rabbi el aalemiine dir...
benim düşüncem o ki; birebir rable konuşabilen velev ki konuştu, konuşup durduğu halde "O na/rabbi el aalemiine" kafa tutabilecek ve hatta haddini bilmeden akıl verebilecek/hatırlatmada bulunabilecek bir yaratık düşüncesi akla, mantığa, beyne yatkın değildir...

ha, "bizim meleklerimiz şeytanlarımız görünmezdir, kanatlıdır, Allah a posta da koyar akıl da verebilir" diyorsanız, öyle diye durun beni ilgilendirmez, onlar sizin...

buyrun, ister şaşır ister zıpla...

.[/QUOTE]

sen beni şaşırtsaydın zıplamayı bırak takla bile atardım ama daha öncede dediğim gibi...

daha anlaşılabilir sorayım
[COLOR="Red"][B]İrdelediğin sözler(ayetler) alemlerin efendisine mi aittir?????????????????
Alemlerin efendisi peygamber yada ayet göndermişmidir????????????????[/B][/COLOR]
Soruları yine atlamışsın tamda tahmin ettiğim gibi.

ha, "bizim meleklerimiz şeytanlarımız görünmezdir, kanatlıdır, Allah a posta da koyar akıl da verebilir" diyorsanız, öyle diye durun beni ilgilendirmez, onlar sizin... (fers)
[B]böyle sözlerim hiç olmadı.Ayrıca fikrim yok diyorsun bak kendi fikrin varmış.[/B]

daha öncede yazdım şimdide yazıyorum.bu ayetler benim sözlerim değil. Alemlerin rabbinin sözleri. inanmıyorsan ayrı.. saygı duyarım ona göre tartışırım.Ha bu sözler Alemlerin rabbinin sözleridir diyorsan e be birader açık açık söylemiş işte neyini anlamıyorsun.

(BAKARA SURESİ / 30)

Ve Adem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: “Eğer doğru sözlüyseniz, bunları bana isimleriyle haber verin” dedi.

(BAKARA SURESİ / 31)

Ve meleklere: “Adem’e secde edin” dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.


Tekrarlıyorum bunlar Allah ın sözleri değildir diyorsanız tamam.Ama kendi sözleri okuyorsunuz işte gayet açık.İblis diretti diyor... kim bu iblis? tosbağa arabasımı? Buradan o düşündüğünüz fantastik anlamları nasıl çıkartıyorsunuz anlamadım.

galipyetkin 4. October 2012 05:36 PM

Sayın Hakikat Yolcusu.

El mustağni, yani hiç bir şeye ihtiyacı olmayan ve bizim düşünlerimize göre olamayacak ve ol dediği zaman akıl edebileceğinizin dışındaki her şeyi oldurabilecek TEK yetkilinin, Allah'ın, ''melek'', ve ''var'' diye kesin nitelendirdikleriniz ''kendi yarattıklarına'' niye ihtiyacı olsun, muhtaç kalsın ki?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

raven 4. October 2012 05:37 PM

[QUOTE=hiiic;12898]hımmm.. canlı melek. var evet al resmi bile var :)

[IMG]http://img.blogcu.com/uploads/gelincik61_melek_kedi.JPG[/IMG][/QUOTE]

gerçekten çok tatlı


birde türk filmlerinde unutulmaz bir replik vardı..
''Senin annen bir melekti yavrum''

hakikat_yolcusu 4. October 2012 06:18 PM

[QUOTE=galipyetkin;12900]Sayın Hakikat Yolcusu.

El mustağni, yani hiç bir şeye ihtiyacı olmayan ve bizim düşünlerimize göre olamayacak ve ol dediği zaman akıl edebileceğinizin dışındaki her şeyin olacağı TEK yetkilinin, Allah'ın, ''melek'' diye nitelendirdikleriniz ''kendi yarattıklarına'' niye ihtiyacı olsun, muhtaç kalsın ki?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

kendi yarattıklarına ihtiyacı olduğu yönünde bir iddiamın olduğunu nerden çıkardınız onu anlamadım. ne yani insan Allah'ın ihtiyacı olduğu için mi var? ya da hayvanlara da mı ihtiycı var Allah'ın? bitkilere? kainata??? sayın galip, bir şeyin var olması, yaratılmış olduğu iddiası başkadır, eğer bunlar varsa demek ki Allah'ın ihtiyacı var demek başkadır, hatta saçmadır bence. aynı deist,ateistlerin iddilarına benziyor bu, çünkü çok duydum daha önce. sizin mantığınıza göre peygamber diye bir şey de olmamalı, çünkü yaratıcı yarattıklarıyla peygambersiz de irtibat kurabilir, hani her şeye gücü yetiyor ya. şimdi Peygamberler bize ilahi mesajları getirirken Allah onlara muhtaç mı olmuş oluyor? ben buna katılmıyorum. bence tersi mantık doğru, yani bizler ilahi mesajı almak için Peygamberlere ihtiyaç duyuyoruz, Peygamberler de ilahi mesajı almak için meleklere ihtiyaç duyuyorlar. her neyse, meleklerin neden ayrı birer varlık olduklarını düşündüğüm bazı ayetleri de yazmıştım zaten, mesela:

bakara,30 [url]http://www.kuranmeali.org/2/bakara_suresi/30.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx[/url]

enam,9 [url]http://www.kuranmeali.org/6/enam_suresi/9.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx[/url]

zuhruf 60, [url]http://www.kuranmeali.org/43/zuhruf_suresi/60.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx[/url]

bunlar ve daha bir çok ayet beni yukarıda açıkladığım şekilde düşündürüyor.

saygılarımla...

galipyetkin 4. October 2012 06:21 PM

Sayın [COLOR="Red"]hiiç[/COLOR]

''Azrail'' de bir melek.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

galipyetkin 4. October 2012 08:27 PM

Sayın Hakikat Yolcusu. .

Bir düşüncemi ilettim ki sizin samimi bir kişiliğiniz olduğunu düşünerek ve samimi bir cevap bekleyerek bir bilgi alış-verişi yapalım diye bir soru sormuş idim.

Ben sizin düşünce hayatınıza girmak istememiştim ki, karışamam ki. Hayatınız sizin, sorumlu olduğunuz belli.

Şahsınıza ait düşünce kulvarınızdan bir soru ile bilgi isteyerek faydalanmak istememe menfi tepkinizin sebebini hala anlayamıyorum.

Samimi bir cevap bekler iken, ''dehşet'' tepkinizi nasıl yorumlayayım ki.

Acaba şu yazdıklarım mı sizi rahatsız ediyor?

Okuyun, [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?p=10654#post10654[/url]. Belki bu günün /tecdid edilmiş müslümanlığı için bazı şeyler öğrenirsiniz

Benim Peygamber anlayışım, yani O'nu, sizin anlayışınız aksine ''nebi'' olarak kabul etmem mi sizi rahatsız ediyor? Vahyi aracısız alması inancım mı? İnzal mi? Ne?

O yazıdan çok şey öğreneceksiniz ve sizin dümen suyunuza, lekelemeye kalksanız dahi girmeyeceğimi anlayabileceksiniz; anlayacaksınız.

Sizden olmayanı (dikkat edin, sizin düşüncenizde olmayanı demiyorum) yok etmek için ''izi kalır'' stratejiniz artık özürlü.

Fikir değil, ayet içi tefekkürde kalıp beyan eder, beyanlarım yönündeki her ifadeyi, kimden gelirse gelsin değerlandirip en güzele (hadis'e) ulaşmaya çalışırım.

Ya siz?

Yazdıklarınız sizi fâş ediyor.

Üzüldüm.

Bir dost edinmeyi düşünmüştüm....

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Fers 4. October 2012 08:35 PM

[B]daha öncede yazdım şimdide yazıyorum.bu ayetler benim sözlerim değil. Alemlerin rabbinin sözleri. inanmıyorsan ayrı.. saygı duyarım ona göre tartışırım.Ha bu sözler Alemlerin rabbinin sözleridir diyorsan e be birader açık açık söylemiş işte neyini anlamıyorsun.
İrdelediğin sözler(ayetler) alemlerin efendisine mi aittir?????????????????[/B]...(raven)

bakara/30
ve iz kaale rabbuke lil melaaiketi.../
neden "demişti/dediydi", neden "demiştim/dediydim" değil...
kaale innii a lemu maa laa taa lemuune.../
neden "dedi" neden "dedim" değil...

neden rab üçüncü tekil şahıs,
madem çok anlıyorsun sen söyle bakalım sayın raven, bu ayetteki ifadeler alemlerin efendisinden olmasına rağmen neden kendisinden üçüncü tekil şahıs olarak bahsettirmiş, ayette rab hakkında konuşan kim...

[B]Soruları yine atlamışsın tamda tahmin ettiğim gibi[/B]....(raven)

etti iki, yahu ne çok seviyorsunuz benim adıma hükm vermeyi, neye dayanarak, ne atlaması...

burada bir canlandırma/sunum/zikr/izah yok ve konuşan muhteremler akıl şuur sahipleri, öyle mi...(Fers)

bu ifadenin anlamı nedir kavrayamamışsın ya da sen de yazılanlardan kopuksun, laf olsun torba dolsun...
işte anlamı; ayette konuşturulan sağda solda oturup defter tutan/rabbe kafa tutan/akıl veren destursuz varlıklar olduğunu düşünmüyorum yapılan konuşturma canlandırma/sunum/zikr /izahtır...
buna anlatım sanatı mı dersin intak mı dersin ne dersen de....

[B]Alemlerin efendisi peygamber yada ayet göndermişmidir????????????????[/B]...(raven)

göndermedi diyorsam neyi tartışıyoruz burada brader, derdin nedir sen onu söyle..aklınsıra deist hikayesi mi yapıyorsun bana, "inanmıyorsan o ayrı" yetmemiş elli tane soru işaretini dökmüşsün oraya...

sana ne söylesem boş ama yine de kısa bir izah buyur; ne gönderdiğini, ne de göndermediğini sana ispatlayamam, yapabildiğim iman ettim demekten öteye gidemez o da yeterli...
sen ikna olsan ne olmasan ne, buyur taklanı at...
ha sen, "ben kesinlikle/tartışmasız ispatlarım brader" diyebiliyorsan Allah selamet versin yolun açık ola...

buarada numaralarını yanlış verdiğin ayetlerde de aynı şey geçerli,

bakara/31
ve alleme aademe.../
kaale enbiuunii.../

neden üçüncü tekil şahıs...

bakara/34
ve iz kulnaa lil melaaiketi.../

neden biz, kim bu diyenler...

[B]Buradan o düşündüğünüz fantastik anlamları nasıl çıkartıyorsunuz anlamadım[/B]...(raven)

dimi yahu...

raven 4. October 2012 09:36 PM

evet ayet numaralarını yanlış vermişim.koca bir özür tüm forumdan(başım çok kalabalık)


bu ifadenin anlamı nedir kavrayamamışsın ya da sen de yazılanlardan kopuksun, laf olsun torba dolsun...(fers)
göndermedi diyorsam neyi tartışıyoruz burada brader, derdin nedir sen onu söyle..aklınsıra deist hikayesi mi yapıyorsun bana, "inanmıyorsan o ayrı" yetmemiş elli tane soru işaretini dökmüşsün oraya...(fers)
sen ikna olsan ne olmasan ne, buyur taklanı at...(fers)
madem çok anlıyorsun sen söyle bakalım sayın raven(fers)
sana ne söylesem boş(fers)



[B]işte anlamı; ayette konuşturulan sağda solda oturup defter tutan/rabbe kafa tutan/akıl veren destursuz varlıklar olduğunu düşünmüyorum [COLOR="Red"]yapılan konuşturma canlandırma/sunum[/COLOR]/zikr /izahtır...
buna anlatım sanatı mı dersin intak mı dersin ne dersen de....(fers)[/B]
Yukarıdaki cevabı vermek için bu kadar hakaret etmene gerek yoktu.Karşı fikri savunanlar arasında (bana doğru gelmesede)en mantıklı ve tartışılabilir izahat seninkisi kabul etmeliyim.
sezarın hakkı sezara

Fers 4. October 2012 10:01 PM

[B]bu kadar hakaret etmene gerek yoktu.Karşı fikri savunanlar arasında[/B]...(raven)

hakaret etmedim, etmem de inş...

karşı fikrde olma gibi bi derdim de yok, yorumun aklıma yatar veya yatmaz sadece bu....
doğru olan, belki senin dediğin belki benimki ya da diğerleri, neyse ney amaç karşılıklı sunumlarla doğruya yaklaşabilmek...

bartsimpson 5. October 2012 12:26 AM

Melekler konusunda arkadaşların hemen hepsi belli yorumlarda bulunmuş, kimisi varlık olarak kabul ediyor, kimisi ise olgu ve oluş olarak kabul ediyor.
Önceki postlarımdan birinde belirtmiştim "Allahın ayetleri ile melekleri birbirine karıştırılıyor sanırım" diye.

Bakara 115,
Âl-i İmrân 98,
Âl-i İmrân 70,
En’âm 97,
A’râf 26,
Yûnus 5 ,
İsrâ 1,
Kehf 17,
Tâ-Hâ 23,
Enbiyâ 32,
Enbiyâ 37,
Mü’min 13,
Mü’min 81,
Fussilet 37,
Fussilet 39,
Fussilet 53,
Necm 18,

Yukarıdaki surelerinde belirttiği gibi "ayet" kelimesi "kurandaki kelimeler ve cümleler" anlamının dışında "bazı oluş ve olguları belirtmek ve anlamlandırmak için bizzat ALLAH tarafından isimlendirilmiştir."

Rasyonel yada irrasyonel olguları "melek"olarak adlandırmak yukarıdaki ayetlerden anladığım kadarı ile yanlıştır.
Bugünkü bilim (+) evren(ler)in yanında (-) evren(ler)in varlığını da matematik olarak ispatlamaktadır.
(+) evren(ler)de yaşayan varlıklar olduğuna göre (-) evren(ler)de de yaşayan varlıklar olması çok normal ve olasıdır.
Aynı şekilde matematikteki mutlak nötr olan "0" sayısı da nötr bir evren(ler) olarak kabul edilebilir ve bu evren(ler)in de canlıları olabilir.
Kabul edersiniz yada etmezsiniz ama astroloji denen bir bilim var ve bu bilim yıldızların konumları ve bu yıldızlardan gelen ışınların insanlar üzerindeki etkilerini inceliyor.

Yûsuf 4
Hac 18
Nûr 35
Necm 49 (burada bahsedilen yıldız sirius dur)
Târık 1
Târık 3

Bu tür ışınların yada ışınsal olguların "melek" olarak isimlendirilmesi için bir engel göremiyorum.
Herşeyi 5 duyu organımızın sınırları içinde tasvir edemeyiz.
1400 yıl önce matematik astronomi ve fizik bilmeyen araplara "melek" olgusunu gelde anlat.
Peygamberin işide zor...
Allahtan akıl sahiplerine "akletmezmisiniz" diyorda...

Saygı ve hürmetlerimle

raven 5. October 2012 12:55 AM

işte anlamı; ayette konuşturulan sağda solda oturup defter tutan/rabbe kafa tutan/akıl veren destursuz varlıklar olduğunu düşünmüyorum yapılan konuşturma canlandırma/sunum/zikr /izahtır...
buna anlatım sanatı mı dersin intak mı dersin ne dersen de....(fers)

bu konunun derinlemesine irdelenmesi lazım.Tartışmaya farklı bir boyut getirdiniz.Anlatımın tiyatral bir şekilde yapılmasının sebebi ne olabilir?Karşımızda rasyonel olarak var olan varlıklar bulunmuyorsa Allah neden yanlış anlaşılmaya müsait (yüz milyonlarca insan sizin bakış açınızla yanlış anlamış)tiyatral bir sahne ortaya koysunki.Ayrıca ben tarihin başından beri dinin sürekliliğine inanırım.Bildiğimiz manaya yakın melek inanışlarını diğer inanç gruplarındada yokmu?(kanat,dişi,erkek tartışmalarının dışında)
Sadece meraktan soruyorum.Yaratma gücü sınırsız olan bir varlık neden sadece insan gibi kusurlu bir canlıyı yaratmakla yetinsinki.(gezegenlerden atomlardan bitkilerden bahsetmiyorum sanırım ne demek istediğimi anladınız)koskoca evrende yaratılmış bize benzer başka bir yaşam formu yokmu acaba
ayrıca konuyu ortaya ilk siz attığınızdan sizin bakış açınızdan şu üçüncü tekil şahıs veya birinci çoğul şahıs olayını öğrenmek isterim.

[COLOR="Red"]nerede okumuştum bilmiyorum ama şöyle diyordu.Tanrı küçük bir çocuk,yaşadığımız evren onun oyun bahçesi,bizlerde oyuncaklarıyız[/COLOR].

hakikat_yolcusu 5. October 2012 07:06 AM

[QUOTE=galipyetkin;12904]Sayın Hakikat Yolcusu. .

Bir düşüncemi ilettim ki sizin samimi bir kişiliğiniz olduğunu düşünerek ve samimi bir cevap bekleyerek bir bilgi alış-verişi yapalım diye bir soru sormuş idim.

Ben sizin düşünce hayatınıza girmak istememiştim ki, karışamam ki. Hayatınız sizin, sorumlu olduğunuz belli.

Şahsınıza ait düşünce kulvarınızdan bir soru ile bilgi isteyerek faydalanmak istememe menfi tepkinizin sebebini hala anlayamıyorum.

Samimi bir cevap bekler iken, ''dehşet'' tepkinizi nasıl yorumlayayım ki.

Acaba şu yazdıklarım mı sizi rahatsız ediyor?

Okuyun, [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?p=10654#post10654[/url]. Belki bu günün /tecdid edilmiş müslümanlığı için bazı şeyler öğrenirsiniz

Benim Peygamber anlayışım, yani O'nu, sizin anlayışınız aksine ''nebi'' olarak kabul etmem mi sizi rahatsız ediyor? Vahyi aracısız alması inancım mı? İnzal mi? Ne?

O yazıdan çok şey öğreneceksiniz ve sizin dümen suyunuza, lekelemeye kalksanız dahi girmeyeceğimi anlayabileceksiniz; anlayacaksınız.

Sizden olmayanı (dikkat edin, sizin düşüncenizde olmayanı demiyorum) yok etmek için ''izi kalır'' stratejiniz artık özürlü.

Fikir değil, ayet içi tefekkürde kalıp beyan eder, beyanlarım yönündeki her ifadeyi, kimden gelirse gelsin değerlandirip en güzele (hadis'e) ulaşmaya çalışırım.

Ya siz?

Yazdıklarınız sizi fâş ediyor.

Üzüldüm.

Bir dost edinmeyi düşünmüştüm....

Saygılarımla.
Galip Yetkin[/QUOTE]

sayın galip yetkin,
beni sadece benim olmayan iddiların benimmiş gibi lanse edilmesi rahatsız eder, demek ne yazdığım okunmadan yorum yapılmış. tekrar ediyorum, bence meleklerin olmuş olması Yüce Allah'ın aracı kullanmaya ihitiyacı olduğu anlamına gelmez, eğer siz böyle düşünüyorsanız o sizin bileceğiniz. ama aynı mantığın peygamberler(nebi,resul neyse artık, messenger!, prophet! diyelim ;) ) için de birileri tarafından kurulabileceğini unutmayın. biri de çıkıp size, ne yani herşeye gücü yeten rabbin niye peygambere ihtiyaç duysun ki bize ilahi mesajı ulaştırmak için diyebilir. neyse, bu sizin bileceğiniz bir şey. ayrıca bana göre, yarattıklarının çok olması benim O'nun azametini ve mülkünün genişliğini görebilmem için bir kıstas olmakta.
verdiğiniz linkteki yazıyı da okudum. ben hakikat yolcusuyum! buraya katılmamdaki amacım, benim bu yolculuğumda bana ışık tutacak, rehberlik edecek, yol gösterecek fikir yada kişilerden faydalanmaktır. yazınızdaki o 'ukala cahilleri' uyandıracak fikri derinliğe sahipseniz sizden de yardım isterim tabii, kim bilir ben de onlardan biriyimdir belki ;)
saygılarımla...

Fers 5. October 2012 07:47 PM

[B]Allah neden yanlış anlaşılmaya müsait (yüz milyonlarca insan sizin bakış açınızla yanlış anlamış)tiyatral bir sahne ortaya koysunki[/B]...(raven)

yeryüzünde islam dışındaki çoğunluğa da uyalım ozaman nede olsa onların sayıları fazla...
peki Allah neden kendi yarattığı aciz bir melekle pazarlığa otursun ve o pazarlık sonucu ona kullarını şaşırtması için mühlet versin...

.

Fers 5. October 2012 07:50 PM

bakara/34
ve iz kulnaa lil melaaiketiscuduu li aademe.../
fe seceduu illaa ibliise.../
ademe secdede birden fazla melek ve iblis hariç, iblis bir melek...

ebaa vestekbere ve kaane minel kaafiriine.../
direnip büyüklenince inkarcılar sınıfına geçmiş...

araf/10
ve lekad mekkennaakum fiil ardı.../ sizi yerleştirdik yeryüzünde...
araf/11
ve lekad halaknaakum.../ sizi yarattık...
fe seceduu illaa ibliise.../ iblis haricindekiler secdede
lem yekun mines saacidiine.../ iblis secde edenlerden olmadı...

siz olarak nitelenen adem/yeryüzünde yerleşik bulunan vahy muhatabları ve onlara/ademe secdede olmayan iblis...

kehf/50
fe seceduu illaa ibliise, kaane minel cinni fe feseka an emri rabbihi.../

bir melek olan iblis secdede olmayınca cinler safına katılmış ve efendisinin buyruğundan sapanlardan olmuş ...

e fe tettehızunehu ve zurriyyetehuu evliyaae min duunii.../ onu ve neslini benden başka veliler mi edindiniz...
ve hum lekum aduvvun.../ size düşmanlar...

sad/74
illaa ibliise, istekbere ve kaane minel kaafiriine.../ kibirlendi/büyüklendi ve inkarcılardan oldu...
sad/75
estekberte em kunte minel aaliine../ kibirlendin/büyüklendin yücelerden mi oldun...

[B]iblis[/B]; melek, ademe secdede olmayan, cinler safında olan, rabbin buyruğundan sapkın, adem tarafından rab yerine edinilen veli, düşman, kibirlenen/büyüklenen, inkarcı, kendini yücelerden sanan...

"adem için secde" diyenlere iblis itaat etmemiş, yani itaat etmeme lüksünü kendinde görmüş, yetmemiş sonraki ayetlerde pazarlık edip süre istemiş...
emir kendisine doğrudan Allahtan gelmiş olsa ve iblis Allah la birebir görüşebilen bir varlık ise hangi cesaretle itaat etmeme lüksünü kendinde bulabilir...
insanların resullere itaat etmeyebiliyor olmasının nedeni birebir Allah la muhatab olmamalarından kaynaklanır ki bu yüzden varlığını inkar etmekten bile çekinmezler...
oysa insanoğlu korkunun şiddetiyle eli silahlı bir caninin bile her dediğini ikiletmeden titreyerek yerine getirir, çünkü karşısındadır ve kendisiyle doğrudan muhatabdır...

Fers 5. October 2012 07:51 PM

Yaratma gücü sınırsız olan bir varlık neden sadece insan gibi kusurlu bir canlıyı yaratmakla yetinsinki...
koskoca evrende yaratılmış bize benzer başka bir yaşam formu yokmu acaba...(raven)

yetindi diyen kim, evrende neler olup bitiyor kimbilir...

.

Fers 5. October 2012 08:17 PM

[B]şu üçüncü tekil şahıs veya birinci çoğul şahıs olayını öğrenmek isterim[/B]...(raven)

hud/25
...erselnaa nuuhan ilaa kavmihii innii lekum neziirun mubiinun.../...[B]nuh[/B] u toplumuna gönderdik, size açık bir [B]uyaran[/B] olduğum kesindir...
hud/27
maa neraake illaa beşeren mislenaa.../ kavmi ona kendileri gibi beşerden başkası olmadığını söylemiş....

ayetin ilk kısmında gönderilen tanımlanmış sonrasında kavmine söylediği söz belirtilmiş, diğer ayette sözü söyleyenin nuh olduğu onaylanmış...

hud/1
...kitaabun uhkimet aayaatuhu summe fussılet min ledun hakiimin habiirin.../...habir ve hakim tarafından, delilleri sağlamlaştırılan ve [B]izahlanan kitap[/B]....
hud/2
ellaa ta buduu illallaahe, innenii lekum minhu neziirun ve beşiirun.../ Allahtan başkasına kulluk etmeyin diye, size ondan [B]müjdeci ve uyaran[/B] olduğum kesindir...

konuşan, ilk ayette habir ve hakim tarafından delilleri sağlamlaştırılan olarak tanımlanan ve ikinci ayette sözü belirtilendir...

ha belkide agnostiğin biri çıkar ikinci ayette "kul/de/de ki" ifadesi kullanılmamış bunu muhammed uydurmuş der, o da onun bileceği iş...

hud/12
innemaa ente neziirun, vallaahu alaa kulli şey'in vekiilun.../ sen yalnızca uyaransın ve Allah herşeye vekil....

bu ayette konuşan ne resul ne Allah....

meryem/64...ve maa netenezzelu illaa bi emri rabbike.../ sadece rabbinin buyruğuyla ineriz...

bu ayette konuşanlar kim....

[B]Allah neden yanlış anlaşılmaya müsait (yüz milyonlarca insan sizin bakış açınızla yanlış anlamış)tiyatral bir sahne ortaya koysunki[/B]...(raven)

ayetler, kitap, melek, resuller hepsi müjdeci/ileten/uyarandır...
bunlar ayetlerde konuşturulurlarda, canlandırılırlarda...yüzmilyonlar ne isterse onu anlasın...

.

galipyetkin 6. October 2012 04:51 AM

Sayın Hakikat Yolcusu.

''ukala cahiller'' ifadesi benim değil.

İslâm fikir yürütmeyi kabul etmez; kişileri ayetlerde mânâ değişikliğine sevkeder. O nedenle delille yani Kur'ana dayanılması, tefekkür istenir.

Kulanıldığı kelimeler, ifade şekli ve ilk kelimesinden son kelimesine kadar bir bütün olması nedenleriyle Kur'an'ın sonsuz mânâ ifade etmesi bir müslümanı tefekküre ve tecdide sevkeder. Çünkü insanın düşünebileceği her bilgiyi içerir ve bir disiplin verir.

Her tefekkür birer değerdir. Her değer insanı tekâmül ettirir. İnsanı en güzel mânâya yaklaştırabilir. Arzumuz bu düşünceleri değerlendirip faydalanmak, faydalatmaktır. Yazışma sebebimiz budur. Tabii ki uslup önemlidir. Özür dilemeyi biliriz.

Peygamberler, aracı değillerdir. Bütün insanları temsilen insanlar arasından ''seçilmiş'' birer hatırlatıcılardır. Alah O'na inzal etmekle bütün insanlarla konuşmuştur. Etrafınıza bakın; her şey Allah'ın bizimle konuşmasıdır, eğer bakmasını bilirsek, işitmesini bilirsek. İnsanlar sapıtmasalar fıtratlarda zeten var olanı hatırlatır, ''yeni din'' getirmezler, hatırlatıcı, müjdeleyeci, ileticidirler ve yeni düzeni oluşturur, yöntemini gösterirler, öğreticidirler; bu nedenle İslâm, peygamberleri değerli tutar. Allah'ın adetinde ve sünnetinde bir değişiklik yoktur, ayetlerinde kullandığı kelimeler ve ifade şeklinde insanların tekamülüne göre kullanılma vardır. Onun için tekdin İslâm vardır, Onun için ''oğullarını tanır gibi'' tanınırlar.

''Denizlerin mürekkep, ormanların kalem'' misalini de hatırlarsanız ''derin''lik iddiası cehalettir. Biz ancak okuyup, öğrenip kandimizi yetiştirmeye çalışan ve paylaşanlarız. Ümit ederim ki ileride sizden de pay alır, dost oluruz.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

aorskaya 6. October 2012 01:01 PM

Allah’ın selamı üzerinize olsun.
Aslında meleklerle ilgili olarak detaylı bir yazı hazırlayacağımı söylemiştim. Ancak, buna zaman bulamadığımdan henüz asamadım.

Bununla birlikte konuyla ilgili görüş sunmak yerine bazı kardeşlerimce; konudan uzaklaşıp, ortaya konan fikirler yerine kişilerin kendilerine yönlendirilmesi ve yine bazı kardeşlerimce de kendi düşüncesi dışında fikir beyan edilmesi nedeniyle, fikri yanlışlayacak görüşleri ayetlerden anladıklarıyla delillendirmek yerine ileri sürülen görüşü yakışıksız resimlerle betimleyerek hafife almak gibi hanif olduklarını iddia edenlere yakışmayacak davranışlar nedeniyle müdahil olma gereği duydum.

Burada, detay yazımı daha derli toplu olarak ilerde yazmak üzere biraz daha ertelerken, bu kardeşlerimin yazılarından alıntılarla konuya bir nebze katkıda bulunmak için görüşlerimi (işlerim ancak imkan verdiğinden) devam eden kısımlar halinde yazıyorum.

saygılarımla...
aorskaya

ates demir 6. October 2012 07:07 PM

Bu Kuranda seslenenler kimlerdir?
Biz hitabı ile kasdedilen nedir? Soruları genelde geçiştirilir.
Oysa Fatihayı her okuduğumda gelen mesajın nasıllığı, nedenliğinin anlaşılabilirliğine bir kez daha hayran olurum.
Bizler; bizlerden olanlar. Fahreddini Attar ın mantık el tayr -kuş dili- adlı eserindeki gibi. Sadece otuz kuş...

ates demir 6. October 2012 07:16 PM

30 kuşun dışındakiler mi?
7 derin vadi ve 7 dağ arasında yolculuklarını tamamlayamayanlar.
Bir tohumdum ekilen, yağmurla ıslandım, toprakla bir oldum, büyüdüm, boy verdim. Günebakan çiçegidir diğer adım.
Bir yanım arz ıslanıyor yağmurla, bir yanım sema güneşe dönük yüzüm.

ates demir 6. October 2012 07:27 PM

Evrenseldir din çünkü evrenseldir fıtrat.
Asanı kullan, öğren, bil, gerekirse fırlat.
O yüzden İslam dininin adı fıtrat dini.
Keşfet, bil, öğren ama önce kendini.

aorskaya 6. October 2012 10:50 PM

Sevgili piramid kardeşim,
Meleklerin ayrı bir varlık olmadığına ilişkin iddilarınızla, konuyu açan kimse olarak yazınıza topluca değil, konunun daha anlaşılabilir olmasını sağlama düşüncesiyle kısım kıısım cevap vermeyi uygun buldum.
1.KISIM
[QUOTE=pramid;7106]
1-Bu isimler (Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil vb.) Allah’ın iş ve oluşu (şe’n/emr) meydana getiriyorken ki melekeleridir. O’ndan gayrı birer ikinci (şefi’) değil.
2-[COLOR="Red"][B][U]İnsanlar[/U][/B][/COLOR] zamanla Allah’ın yapıp edişini, edip eyleyişini (melekelerini) [B][U][COLOR="Red"]bu isimlerle ifadelendirmişler.[/COLOR][/U][/B]
[/QUOTE]
1- [FONT="Comic Sans MS"][B]Bu “melek” lerin, meleke olduğu görüşü, meleklerle ilgili olarak kuranda geçen ayetlerden hiç birinde destek bulmaz.
[/B][/FONT]
a) Örneğin sadece aşağıdaki ayet bile tek başına bu iddiayı çürütür;
[COLOR="Blue"][B][I]Hani Rabbin, Meleklere: "Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi ben bilirim" dedi.[/I][/B][/COLOR] (BAKARA SURESİ / 30)

Sizin iddianıza göre “melek” deyimini meleke olarak kabul ettiğimizde; rabbimizin kendi melekelerine; “…halife var edeceğini” söylemesi gibi mantıksız bir durum ortaya çıkar. Daha sonra, melekelerinin, yani güçlerinin, “rabbimizi hem şükürlerle yüceltmesi ve hem de bozgunluk çıkaracak birine gerek olmadığı” gibi rabbimize itirazında aynı tutarsızlık yeniden baş gösterir.

Son olarakta, rabbimizin kendi melekerine, yani kendi kudretine, kendi gücüne; “ben sizin bilmediklerinizi bilirim” deme durumu ortaya çıkarki, bu sıradan birinin dahi akıllıca bulmayacağı şeydir.

b) [COLOR="Blue"][I][B]Ve Adem'e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: "Eğer doğru sözlüyseniz, bunları bana isimleriyle haber verin" dedi.[/B][/I][/COLOR] (BAKARA SURESİ / 31)

Rabbimizin kendi gücüne, yetilerine “…isimleri sorması” düşünülemez. Bu durumda kendi yetenekleri yerine başka yaratıklara bunu yapması akıl ve mantık gereği olmaktadır.

2- “İnsanlar zamanla Allah’ın yapıp edişini, edip eyleyişini (melekelerini) bu isimlerle ifadelendirmişler” DEMİŞSİNİZ.

Sevgili kardeşim,
Yukarıda da açıkladığım üzere, ayrı bir varlık olan melekleri, insanlar (yaptıklarına göre) isimlendirmemişlerdir.

[FONT="Comic Sans MS"][B]Kuranda meleklerin hepsinin ismi geçmez ise de “Cebrail ve Mikail” isimlerine kuranda rabbimiz tarafından yer verilmesi, onların isimlerinin de insanlar tarafından konmadığını, bunun ötesinde isimleri yüzünden de meleke olamayacağını ispatlar.[/B][/FONT]

Örneğin;
[COLOR="Blue"][B][I]Her kim Allah'a, meleklerine, elçilerine, Cibril'e ve Mikail'e düşman ise, artık şüphesiz Allah da kafirlerin düşmanıdır."[/I][/B][/COLOR] (BAKARA SURESİ / 98)

Bu ayette; Alllah’a düşman olmamanın yanı sıra; herhalde onun güçlerine de düşman olunmamasının anlatıldığını düşünemeyiz. Çünkü, Allah’a düşman olanların, onun yaptıklarına, yapacaklarına dost olmalarını beklemek saftiriklik olur. Yani kısaca, Allah’a düşman demek, zaten onun her şeyine düşman demektir. Bu durumda, rabbimizin kendisi ve güçlerini aynı anda kelam edeceğini düşünmek, aslında kelamın ne olduğunu ve hele de rabbimizin kelamı üzerinde yeterince düşünülmediğinin göstergesi olur.


Rabbim izin verirse, devam edeceğim…

Saygılarımla,
aorskaya

Fers 7. October 2012 10:42 AM

selam

[B]kendi melekelerine; “…halife var edeceğini” söylemesi gibi mantıksız bir durum ortaya çıkar[/B]...(aorskaya)

ne kadar tuhaf dimi,
tıpkı "kendi yarattığı aciz, koşulsuz şartsız itaat etmesi gereken, kendisiyle birebir muhatab emirErlerinle muhabbet etme ihtiyacı duyması hatta fikir danışması" gibi...

[B]Daha sonra, melekelerinin, yani güçlerinin, “rabbimizi hem şükürlerle yüceltmesi ve hem de bozgunluk çıkaracak birine gerek olmadığı” gibi rabbimize itirazında aynı tutarsızlık yeniden baş gösterir[/B]...(aorskaya)

tuhaflık devam ediyor,
bu söz onlara ait "laa ilme lenaa illaa maa allemtenaa.../ bize ne öğrettiysen o, başka bir bilgimiz yok..." ve bu söz gereğince öncesinde rableri "oturup yeryüzünde bunları şunları yapabilecek niyette bir adem yaratacağım" demiş olmalı kendilerine çünkü ademin dünyada neler yapabileceklerinden kesin bir şekilde eminler/bilgi sahibiler/haberdarlar ama buarada "kaale innii a lemu maa laa taa lemuune.../ sizin bilmediğinizi bildiğim kesin.." denmiş kendilerine, yani bilgilendirme eksik...
ve onlar/kendisiyle birebir muhatab koşulsuz şartsız itaatte olmaları gereken emirErleri anlaşılmaz bir cürretle sanki yönetim kurulu misali ve sanki yaratıcı birşeyden anlamaz da ne olacağını bilip kestiremez misali akıl vermişler...

iyide neden bütün bu muhabbet...

[B]Son olarakta, rabbimizin kendi melekerine, yani kendi kudretine, kendi gücüne; “ben sizin bilmediklerinizi bilirim” deme durumu ortaya çıkarki, bu sıradan birinin dahi akıllıca bulmayacağı şeydir[/B]...(aorskaya)

onu da anlamıyorum, bu emirErleri/harici görünmez varlıklar neden yönetim kurulu pozisyonunda herşeyden haberdar, neden emirErlerine bunları açıklama gereği duymuş, bu muhabbete girmiş ne gereği var Allah ın koşulsuz şartsız itaatte olmaları gerekenlere şunu yapın demeleri kafi bilgi sahibi olmalarını istemesine ne gerek var....

[B]Çünkü, Allah’a düşman olanların, onun yaptıklarına, yapacaklarına dost olmalarını beklemek saftiriklik olur[/B]...(aorskaya)

iyide, aynı şeyi emirErleri/harici görünmez varlıklar için düşünmekte öyle olur....

galipyetkin 7. October 2012 12:19 PM

Sayın Fers.

Size ve sizin nezdinizde bütün arkadaşlarıma bir soru sormak istiyorum.
Fakat cevabın bilinen meallere göre değil de, orijinal vahiye göre (ben Aapça bilmiyorum), vahiy üzerinden olmasına özen göterilmesini istirham ediyorum.

Soru şu:

Bakara-31'de geçen bir ifade var: ''adem el esmae''. Burada geçen ''adem'' etten-kemikten ''Adem mi?/Adam mı?''

Yoksa; yokluğu, bilinmezliği, daha meydana çıkmamışlığı anlatan bir ifade mi? Yani ''adem-el esmae'' o anda ''esmaların bilinmez olduğunu'', ''meleklerin'' bu isimlerden bihaber olduğunu ifade eden bir tamlama mı?

O ''prolog''da Adem'i/adamı ifade eden, öğrenmesi için kendisine talim ettirilen birini ifade eden bir sözcük var mı?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Fers 7. October 2012 05:36 PM

selam

araf/10
ve lekad mekkennaakum fiil ardı.../ sizi yerleştirdik yeryüzünde...
araf/11
ve lekad halaknaakum.../ sizi yarattık/takdir ettik...
kulnaa lil melaaiketiscuduu li aademe.../ adem için secde edin dedik...
fe seceduu illaa ibliise.../ iblis haricindekiler secdede
lem yekun mines saacidiine.../ iblis secde edenlerden olmadı...

sad/26
yaa daavuudu innaa cealnaake haliifeten fiil ardı fahkum beynen naasi bil hakkı.../ insanlar arasında gerçek ile karar vermesi için halife tayin edilen davud...
bakara/30
innii caailun fiil ardı haliifeten.../ yeryüzünde halife tayin edecek olan...

davud gibi ademden önce de yeryüzünde birileri olsa gerek...

yeryüzüne yerleştirilen "[B]siz[/B]" kimse [B]adem[/B] de o dur...
[B]davud[/B] neyse adem de o dur...

bakara/31
kaale enbiuunii bi esmaai haaulaai in kuntum sadikiine.../
"sözü doğru olanlar iseler esmayı haber vermesi istenenler" melekler mi...
onların doğru dışında söz söyleme ihtimalleri de mi var...
bakara/33
ve a lemu maa tubduune ve maa kuntum tektumuune.../
"ve maa kuntum tektumuune" bu sır saklayanlar kim...
melekler mi, onlar sır da mı saklıyor Allahtan...

ve alleme aademel esmaae kullehaa.../ ademe öğretilen esma...
kullehaa.../ onun hepsi...
ne olabilir bu "el esmaae kullehaa" acaba davud da biliyor muydu bunları, bağlantısı var mı....

hakikat_yolcusu 7. October 2012 07:39 PM

[QUOTE=galipyetkin;12916]Sayın Hakikat Yolcusu.
''ukala cahiller'' ifadesi benim değil. [/QUOTE]
sayıngalipyetkin,
sizin olmayan ifadeleri yada sahiplenmeyeceğiniz ifadeleri yazmazsanız daha iyi olur kanısındayım.
[QUOTE=galipyetkin;12916]
İslâm fikir yürütmeyi kabul etmez; kişileri ayetlerde mânâ değişikliğine sevkeder. O nedenle delille yani Kur'ana dayanılması, tefekkür istenir.
Kulanıldığı kelimeler, ifade şekli ve ilk kelimesinden son kelimesine kadar bir bütün olması nedenleriyle Kur'an'ın sonsuz mânâ ifade etmesi bir müslümanı tefekküre ve tecdide sevkeder. Çünkü insanın düşünebileceği her bilgiyi içerir ve bir disiplin verir. [/QUOTE]
buna benzer iddiaları diğer dinlere mensup kişilerden de duyabiliriz. önemli olan iddiları ispatlayabilmektir bence.
[QUOTE=galipyetkin;12916]
Her tefekkür birer değerdir. Her değer insanı tekâmül ettirir. İnsanı en güzel mânâya yaklaştırabilir. Arzumuz bu düşünceleri değerlendirip faydalanmak, faydalatmaktır. Yazışma sebebimiz budur. Tabii ki uslup önemlidir. Özür dilemeyi biliriz. [/QUOTE]
bu yazdıklarınıza da kimsenin itirazı olmaz herhalde :)
[QUOTE=galipyetkin;12916]
Peygamberler, aracı değillerdir. Bütün insanları temsilen insanlar arasından ''seçilmiş'' birer hatırlatıcılardır. Alah O'na inzal etmekle bütün insanlarla konuşmuştur. Etrafınıza bakın; her şey Allah'ın bizimle konuşmasıdır, eğer bakmasını bilirsek, işitmesini bilirsek. İnsanlar sapıtmasalar fıtratlarda zeten var olanı hatırlatır, ''yeni din'' getirmezler, hatırlatıcı, müjdeleyeci, ileticidirler ve yeni düzeni oluşturur, yöntemini gösterirler, öğreticidirler; bu nedenle İslâm, peygamberleri değerli tutar. Allah'ın adetinde ve sünnetinde bir değişiklik yoktur, ayetlerinde kullandığı kelimeler ve ifade şeklinde insanların tekamülüne göre kullanılma vardır. Onun için tekdin İslâm vardır, Onun için ''oğullarını tanır gibi'' tanınırlar.
[/QUOTE]
aracı değillerdir demişsiniz de sonra yazdıklarınızdan (mesela Allah O'na inzal etmekle bütün insanlarla konuşmuştur) sanki aracıymış gibi bir mana çıkıyor, yan Allah'tan aldığı mesajı insanlığa ileterek bir manada aracılık yapmış oluyor.
[QUOTE=galipyetkin;12916]
''Denizlerin mürekkep, ormanların kalem'' misalini de hatırlarsanız ''derin''lik iddiası cehalettir. Biz ancak okuyup, öğrenip kandimizi yetiştirmeye çalışan ve paylaşanlarız. Ümit ederim ki ileride sizden de pay alır, dost oluruz.[/QUOTE]
daha önce de belirttim sevgili galip yetkin, benim amacım beni doğruya ulaştıracak her şeyden elimden geldikçe faydalanmak. inşallah başarılı da oluruz. kimseyle düşmanlık etmek için de buraya gelmedim...
saygılarımla...

galipyetkin 7. October 2012 11:37 PM

Sayın Fers.

Verdiğiniz açıklamalar da gösteriyor ki Bakara-30'da meallerin kullandığı ''yaratma'' fiili yanlıştır. Çünkü kullanılan ifade ''tayin etmek, atamak'' ifadesidir.

Halbuki gerek Araf-11, gerek Sad-71,72. ve Hicr-26,29. ayetlerde ise ''yaratma'' ifadesi kullanılmıştır. Buradan da anlaşılıyor ki bu ayetlerde topraktan-çamurdan ademin/insanın/beşerin YARATILIŞIndan, yeryüzünde ilk görünüşünden bahsedilmekte;
sizin de verdiğiniz mealden anlaşıldığına göre Bakara-30'daki konu ise yaratma değil, yaratılanı halife ATAMA-TAYİN ETME'dir.

Şu halde biri yaratmada, diğeri halife tayininde olmak üzere iki secde (tâbi olma) vardır.

Ayrıca yaratılışta beşere ''ruh üfürmek''ten ve Bakara'da halife tayininde/atanmasında ''esmanın öğretilmesi''nden bahsedildiğine göre beşerin zaman içinde tekâmülü, evrimi dolayısı ile iradeli bir varlık olduğu anlatılırken, ayetlerde kullanılan ifadelerden de ''meleklerin'' monoton, tekdüze bir faaliyet içinde olup evrime bağlı olmadıkları, ''can'' taşımadıkları, iradeli olmadıkları dolayısı ile güdüldükleri anlaşılıyor.

Ayetler üzerindeki düşüncem yalnış mı? Ne dersiniz.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

pramid 8. October 2012 05:10 AM

[QUOTE] Bu “melek” lerin, meleke olduğu görüşü, meleklerle ilgili olarak kuranda geçen ayetlerden hiç birinde destek bulmaz. [/QUOTE]

Bu sizin bakış açınız. Meleke (arapça biliyorsanız) nedir? Melek nedir. Bana arapça bir gramer yapısını anlatır mısınız?

Allah bizlerin hizmetkarı mıdır?

aorskaya 8. October 2012 08:50 PM

[QUOTE=Fers;12924]selam

[B]kendi melekelerine; “…halife var edeceğini” söylemesi gibi mantıksız bir durum ortaya çıkar[/B]...(aorskaya)

[COLOR="Red"]ne kadar tuhaf dimi,
tıpkı "kendi yarattığı aciz, koşulsuz şartsız itaat etmesi gereken, kendisiyle birebir muhatab emirErlerinle muhabbet etme ihtiyacı duyması hatta fikir danışması" gibi..[/COLOR].
[/QUOTE]

Aleykümselam,

Sevgili Fers,

Burada, rabbimizin ayetlerinden anladıklarımızı yazıyoruz. Sizin, yazdığım, ileri sürdüğüm düşüncelerime ilişkin itirazınızı, kendi anlatımınızı delilleriyle yapmanız gerekirken, sanki bir romandaki yazıları tartışıyormuş gibi olayı basite indirgemenize şaşırıyorum.

Yukarıdaki yazımda; Rabbimizin meleklerle muhabbet ettiği havasını veren hiçbir kısım olmadığı ve aslında, kendi güçleri ile konuşmayacağını çok iyi bildiğiniz halde, yine de savunmak için bu yönteme başvurmanız gerçekten çok ilginç. KISSALARI MUHABBET DİYE NİTELEMEK ÜZERİNDE BİRAZ DÜŞÜNÜN LÜTFEN…

Yazımda; "samimi olarak incelersen, muhabbet veya akıl alma durumunu değil, melekte olsalar bilmediklerinin olacaklarının anlatıldığını" söylemeye çalıştığımı görürsün.

[QUOTE=Fers;12924]
[B]Daha sonra, melekelerinin, yani güçlerinin, “rabbimizi hem şükürlerle yüceltmesi ve hem de bozgunluk çıkaracak birine gerek olmadığı” gibi rabbimize itirazında aynı tutarsızlık yeniden baş gösterir[/B]...(aorskaya)

t[COLOR="Red"]uhaflık devam ediyor,
bu söz onlara ait "laa ilme lenaa illaa maa allemtenaa.../ bize ne öğrettiysen o, başka bir bilgimiz yok..." ve bu söz gereğince öncesinde rableri "oturup yeryüzünde bunları şunları yapabilecek niyette bir adem yaratacağım" demiş olmalı kendilerine çünkü ademin dünyada neler yapabileceklerinden kesin bir şekilde eminler/bilgi sahibiler/haberdarlar ama buarada "kaale innii a lemu maa laa taa lemuune.../ sizin bilmediğinizi bildiğim kesin.." denmiş kendilerine, yani bilgilendirme eksik...
ve onlar/kendisiyle birebir muhatab koşulsuz şartsız itaatte olmaları gereken emirErleri anlaşılmaz bir cürretle sanki yönetim kurulu misali ve sanki yaratıcı birşeyden anlamaz da ne olacağını bilip kestiremez misali akıl vermişler...

iyide neden bütün bu muhabbet...[/COLOR]
[/QUOTE]

Evet, tamda burada, melekler ademden haberdar, tam olmayan bilgilere sahipler. Bu bilgileri dahilinde de kendileri gibi olmayan bir yaratığın yaratılmasını anlama isteğiyle, insanın yaratılışını anlamaya çalışmaktadırlar.

Yani melekler, insan konusunda bilgi sahibiler. Ancak, bozgunculuk yapabilecek birine, (kendileri her halde hamd etmekteyken) secde etmelerinin istenmesinin sebebini anlamaya, öğrenmeye çalışmaktalar. İşte, burada rabbimiz yine , meleklerin bilmediklerinin olduğunu bizlere bu kıssa ile anlatmaktadır.
Melekler, insanın bozgun çıkarabileceğini bilmekteler. Ama yine aynı insanlardan, peygamberler, Salih kullar çıkabileceğini ise yorumlayamıyor olmalılarki, “sizin bilmediklerinizi ben bilirim” dersi, öğüdü verilmektedir.

[QUOTE=Fers;12924]
[B]Son olarakta, rabbimizin kendi melekerine, yani kendi kudretine, kendi gücüne; “ben sizin bilmediklerinizi bilirim” deme durumu ortaya çıkarki, bu sıradan birinin dahi akıllıca bulmayacağı şeydir[/B]...(aorskaya)

[COLOR="Red"]onu da anlamıyorum, bu emirErleri/harici görünmez varlıklar neden yönetim kurulu pozisyonunda herşeyden haberdar, neden emirErlerine bunları açıklama gereği duymuş, bu muhabbete girmiş ne gereği var Allah ın koşulsuz şartsız itaatte olmaları gerekenlere şunu yapın demeleri kafi bilgi sahibi olmalarını istemesine ne gerek var....[/COLOR]
[/QUOTE]

Meleklerin her şeyden haberdar olmadıklarını ayetten hemen anlayabilecek siz sayın fers kardeşim, melekler emir erleri olabilir. Ancak, emirleri yerine getirmekle birlikte, sebebini öğrenme isteklerini engellemez. Çünkü, öğrenme isteğinde olan meleklerin, insana karşı olmaları bu nedenle de rabbimize karşı çıkmaları söz konusu değildir.

Nitekim, rabbimizde, soruları için ceza vermek yerine, her şeyi bilemeyeceklerini söylüyor.

[QUOTE=Fers;12924]
[B]Çünkü, Allah’a düşman olanların, onun yaptıklarına, yapacaklarına dost olmalarını beklemek saftiriklik olur[/B]...(aorskaya)

[COLOR="Red"]iyide, aynı şeyi emirErleri/harici görünmez varlıklar için düşünmekte öyle olur....[/COLOR]
[/QUOTE]

Sizin melek kavramının, rabbimizin gücü olduğu iddianızda bizzat rabbimizin özellkikleri söz konusu iken ve bu nedenle de Allah’ı bilenlerin gücüne de karşı çıkamayacakları durumu varken, aynı kimselerin, bazı ayetler için, sırf karşı çıkmak adına, insan olan peygamber yerine, onların meleklerle bildirilmesini istemelerini hatırlamanız gerekir.

Sonuç olarak, kuran ayetlerinden, rabbimizin kelamından konuştuğumuzun bilinç ve ciddiyetiyle konular hakkında görüş alış verişi yapılmasını dilerim.

Saygılarımla…
aorskaya

aorskaya 8. October 2012 09:08 PM

[QUOTE=pramid;12930]
Allah bizlerin hizmetkarı mıdır?[/QUOTE]

Melekler, Allah'ın güçleri olmayıp, ayrı birer yaratık olunca Allah bizlerin hizmetkarımı olmaktadır da bu soruyu soruyorsun sevgili piramid kardeşim?

Bu sözünde samimi isen, böyle bir mantığa nerden ulaştığını açıklayabilirmisin lütfen?

selamlar
aorskaya

pramid 9. October 2012 05:20 AM

[QUOTE]Allah bizlerin hizmetkarı mıdır?[/QUOTE]

[QUOTE]Melekler, Allah'ın güçleri olmayıp,[/QUOTE]

Gaybı Allah bilir. Bizler Kurandan çıkarımlarımızı sunarız.

Allah kitabı açık bir arapça olarak inzal ettiğine göre;

Melek kelimesinin gramer yapısını bana anlatırmısın. Bilmiyorsan bir yerden bul yapıştır.

Hizmetkar kelimesinin ne için sorduğumu iyi anlarsın.

Lütfen melek-meleke-malik-melik kelimelerinin[COLOR="Red"] gramer yapısını yazar mısın. [/COLOR]Birde kalp yöntemi ile oluşturulan kelime oluşumlarını. Malum kuran açık arapça lisanla anlaşılır inzal olundu.

"Allaha hizmetkar muamelesi yapar gibi "[B][COLOR="red"][COLOR="DarkRed"]şükürler olsun[/COLOR][/COLOR][/B]" diyeceğimize; verdiği mallardan infak ederek hamdimizi gösterelim ki şükrün göstergesi olsun."

Ne kadar azdır şükreden.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:59 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam