![]() |
[QUOTE=pramid;13080]Sevgili aorskaya,
Sen iyi bir insancıksın tıpkı benim gibi. İnsancığın(beşer) kamiline insan derler. İnsan olmak zordur. Her sözü mızrak kabul etme ki incinme. [/QUOTE] Selamlar, Peki kardeşim, bu sözün üzerine, ben; alınganlık yapmış olayım, problem değil... [QUOTE=pramid;13080] Sen hadisleri veya rivayetleri kaynak kabul ediyor musun ? [/QUOTE] Ben hadislere tanık olsaydım, elbette kaynak kabul ederdim. Etmeyenler olsa bile kaynak olma özelliğini yitirmezdi. Çünkü, rabbimizin peygamberlere iman etmemiz için emri vardır, iman etmeyen müslüman da olamaz. Ancak; rivayetleri kesinlikle kaynak kabul etmiyorum ve bu güne hiç bir anlatımımda kaynak olarak kullanmadım. Çünkü, rivayet sadece bir idddiadır ve doğruluğu hiç bir zaman ve şekilde tam kesinlikte ispatlanamaz. Bu nedenle ben rivayetlere dikkatle yaklaşırım. Ancak, sadece rivayetleri değil, isterse imansız birinden gelsin, ileri sürülen görüşü, iddiaları da kurandan o konudaki kendi fikrimle kıyaslarım. Benimkinden doğru, mantıklı geliyorsa ve kurana da ters değilse, kendi görüşüm yerine alır, daha iyi fikir olarak onu kabul ederim. Ama, bu durumda dahi bunlar kaynak olamaz. [QUOTE=pramid;13080] Muhammed nebi mümin veya müşrik birisinin sorusuna nasıl cevap verir idi. Kuran ayetlerini bu ortama yazarmısın. Müşrikleri Muhammed nebiden beklentileri neler idi. Bunlar Kuranda ayan beyan var. Bir bak ve yaz kardeşim.[/QUOTE] Kuran ayetlerini yazmama gerek yok diye düşünüyorum. 1- Muhammed peygamberimizin sorulara, kitaptan cevap verdiğini bilmeyen yoktur. Ancak; bazı imansızların kasıtlı ve özellikle peygamberimize gelmeleri üzerine, kendilerine inen kitaba rağmen muhammed'e gelmelerinin tenkit edilmesi de söz konusudur. Ancak, Muhammed kuranı yaşardı, kurandan yaşardı, kuranın yaşanmasına çalışırdı. Bu bakımdan kuran dışından konuşmazdı. 2- Müşriklerin Muhammed peygamberden bekledikleri, kısaca; kendi ilahlarına dokunulmaması, büyük imkanlar sunulması karşılığında Allah'ın tek ilah olmadığını dillendirmesidir. selamlar, aorskaya |
[QUOTE]Etmeyenler olsa bile kaynak olma özelliğini yitirmezdi.[/QUOTE]
Kaynak değildir. Seninle ilgili problemimiz bu. Nebinin yolunda şeytanlar vardır. [QUOTE]rabbimizin peygamberlere iman etmemiz için emri vardır[/QUOTE] İman edilecek husus, rasul mü nebi mi?Risalet ne ola ki ? Enam Suresi 19. ayetine göre kuranı tebliğ eden kimdir? Bizler rasule güveniyor muyuz, yoksa birisi var inanın dediler diye ever var deyip geçiştiriyormuyuz. [QUOTE]Benimkinden doğru, mantıklı geliyorsa ve kurana da ters değilse[/QUOTE] Nebinin yolundaki şeytanlar ALLAH ile aldatırlar. Allah doğru mu? Gözü kapalı inanırız değil mi? [QUOTE]kendi ilahlarına dokunulmaması[/QUOTE] İlahlık din ve otorite adına oluşturulan güçler değil mi? [QUOTE]Ancak; rivayetleri kesinlikle kaynak kabul etmiyorum ve bu güne hiç bir anlatımımda kaynak olarak kullanmadım. [/QUOTE] O zaman bu neyin tartışması. Kuranda ifade edilen "de ki" ifadeleri üzerine detaylıca düşünmeni isterim. Birde "sana ... soruyorlar. De ki" ifadesini... Esen kalın. |
[QUOTE=pramid;13091][QUOTE=aorskaya]Ben hadislere tanık olsaydım, elbette kaynak kabul ederdim. Etmeyenler olsa bile kaynak olma özelliğini yitirmezdi. Çünkü, rabbimizin peygamberlere iman etmemiz için emri vardır, iman etmeyen müslüman da olamaz[/QUOTE]
Kaynak değildir. Seninle ilgili problemimiz bu. Nebinin yolunda şeytanlar vardır. [/QUOTE] Selamlar, Peygamber sözleri kaynak nasıl olmaz! Evet senin gerçekten bunu anlayamaman büyük problem olmaktadır. Peygamber sözlerine iman etmeyenler iman etmemek için, yanında melek yada sadece melek gelmemesini mazeret olarak ileri sürerlerken, sen de peygamber sözü olan hadisleri kaynak kabul etmeyerek, peygambere iman etmemiş olmaktan suçlu duruma düştüğünü nasıl göremezsin? Yada, peygamberlere iman edilmesini gerektiren ayetleri anlayamıyormusun? "Nebi'nin yolunda şeytanlar vardır" demekle ne anlatmak istiyorsun? "Nebinin yolu yol değildir" demek istemiyorsundur. O halde dikkatli olunmalımı demek istiyorsun! selamlar, aorskaya |
[QUOTE=pramid;13091]
İman edilecek husus, rasul mü nebi mi?Risalet ne ola ki ? Enam Suresi 19. ayetine göre kuranı tebliğ eden kimdir? Bizler rasule güveniyor muyuz, yoksa birisi var inanın dediler diye ever var deyip geçiştiriyormuyuz. [/QUOTE] "Peygamberlere imanın" neresini anlamıyorsun da iman edilecek husus resulmu, nebimi karmaşasını ortaya atıyorsun? Nebiler aynı zamanda resul değillermidir? Bunu tam olarak kavrayamıyormusun? Bizler resule güvenmek zorundayız. Onu ve sözleri ile uygulamalarını rabbimizin emri gereği kabul etmek durumundayız. "Birisi inanın dedi" derken, bunu diyenin rabbimiz olduğunu göz ardı demeyin. Peygamber bir konuda hüküm vermişse, iman edenler ona itiraz edemezler, kabul etmek zorundadırlar. Bunu gözardı etmeyin. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=pramid;13091]
Nebinin yolundaki şeytanlar ALLAH ile aldatırlar. Allah doğru mu? Gözü kapalı inanırız değil mi? [/QUOTE] Şeytanın, sağdan yaklaşması içine giren dinden olanla aldatmanın bir çeşididir. Neden gözü kapalı inanalımki? Ayrıca, şeytanda olsa doğruyu söylüyorsa (ki, daha büyük yanlışa düşürmek için bazı konularda doğruları söyleyerek ardından yanlışı dikta etmeye çalışan şeytanlar çoktur) bu doğruyu alıp, yanlışlardan kaçmak gerekliliktir. Nebinin yolunda da, Allah'ın yolunda da şeytanlar vardır. Zaten bu konuda defalarca ikaz ediliriz. Önemli olan, şeytanı tanımak ve ne yapabileceğini, nasıl yaklaşabileceğini bilerek tedbirler almaktır. Hatta, bu konularda peygamber kıssalarında bunları detaylandıracaktım ama inatla uzatılan iddialar yüzünden tam olarak anlatma imkanı bulamadım. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=pramid;13091][QUOTE=aorskaya] Hadislere tanık olsaydım elbette kaynak olarak kabul ederim. Ancak; rivayetleri kesinlikle kaynak kabul etmiyorum ve bu güne hiç bir anlatımımda kaynak olarak kullanmadım.
[/QUOTE] O zaman bu neyin tartışması. Kuranda ifade edilen "de ki" ifadeleri üzerine detaylıca düşünmeni isterim. Birde "sana ... soruyorlar. De ki" ifadesini... Esen kalın.[/QUOTE] Sevgili kardeşim, Defalarca anlattım. Hadis peygamberin sözüdür ve tanık olanlar iman etmek zorundadır, bu nedenle kaynaktır. Ancak, rivayet onun sözü olduğuna ilişkin sadece bir iddiadır. Bu nedenle hiç bir şekilde gerçekliği ispatlanamayacağından kaynak olarak kabul edilemez. Bunun neresini anlamıyorsunuz, ben de bunu anlayamıyorum. selamlar, aorskaya |
[QUOTE]Hadis peygamberin sözüdür ve tanık olanlar iman etmek zorundadır, bu nedenle kaynaktır. [/QUOTE]
156,157. Yoksa sizin apaçık bir deliliniz mi var? Eğer doğru söylüyorsanız, getirin kitabınızı! Peki, Sizler yemek yiyen birine uymaya/abd devam edin. Bizler beşerleri erbab edinmeyeceğiz. Vahy almadan önce sapıtmış ve vahy sonrası hidayet bulan birisi bu dine ne katar ki. Var mı yetkisi ? |
[QUOTE=pramid;13103]156,157. Yoksa sizin apaçık bir deliliniz mi var? Eğer doğru söylüyorsanız, getirin kitabınızı!
Peki, Sizler yemek yiyen birine uymaya/abd devam edin. Bizler beşerleri erbab edinmeyeceğiz. Vahy almadan önce sapıtmış ve vahy sonrası hidayet bulan birisi bu dine ne katar ki. Var mı yetkisi ?[/QUOTE] Bu nasıl bir anlayıştır, siz kafa karışıklığı yaşayan birimisiniz, benmi yanlış tanıdım sizi? 1- Peygambere uymamız gerektiği bizzat kuranda rabbimizin emri değilmidir? Sen koskoca kitapta buna delil bulamadında, benden bunun delilinimi istiyorsun cidden! 2- Peygambere uymak, ona kul olmak demek değildir. Bu nedenle, uyma ile kul olma nitelemesi yapmaya çalışmak, bunu akıl edemeyenlerin işi olabilir. 3- Dini indirende, tamamlayanda rabbimizdir. Onun dışında hiç kimse yada şey, dine katamazda, eksiltemezde. Ancak, peygamber için bu iddiada bulunanmı olduda bunu yazdın? Sana bilmediğimiz yerden seslermi gelmektedir, bir şeylermi görünmektedir? Olmayan şeylerin iddia edildiğini iddia etmenin ve ona dayanarak üslubunu bile bozmanın başka açıklaması olabilirmi, bunu bir düşün kardeşim... 4- Bir kimse bizlere tebliğ ve açıklamak için elçi seçilmişse, o elçinin sözleri kaynaktır. Çünkü, elçi kendi hevasından bir şey uydurmaz. Öyle olsaydı, rabbimiz tarafından helak edilirdi ve herkes bilirdi. Ama, o rabbimiz katındaki saygın yerini almışsa, sözleri de kuran dışı, yani rabbin kelamları dışından olamayacağından evet kaynaktır. (önemli not: Peygamberin tanık olunan sözleri kaynaktır. Ona ait olduğu iddia edilen sözler, rivayetler, ne kadar sahih yada sağlam iddiasında olursa olsun, kaynak olamazlar.) İşte bu nedenle, peygamberler bize canlarınımızdan daha önemlidirler. Bunu yeniden ve iyice düşün. selamlar, aorskaya |
[QUOTE]Bu nasıl bir anlayıştır[/QUOTE]
Bu kuran anlayışı, şirk koşmadan. [QUOTE]siz kafa karışıklığı yaşayan birimisiniz[/QUOTE] Siz öyle telakki edebilirsiniz. [QUOTE]1- Peygambere uymamız gerektiği bizzat kuranda rabbimizin emri değilmidir? Sen koskoca kitapta buna delil bulamadında, benden bunun delilinimi istiyorsun cidden![/QUOTE] Evet nebi ve muhammede itaati emretmiyor. Risalete itaati emrediyor. Risaleti kabullenin ve içinize sindirin. Az bir de arapça öğrenin yada araştırın. [QUOTE]2- Peygambere uymak, ona kul olmak demek değildir. Bu nedenle, uyma ile kul olma nitelemesi yapmaya çalışmak, bunu akıl edemeyenlerin işi olabilir. [/QUOTE] Nebiyi erbab edinenler açık bir delalet üzeredir. Bu dinin rabbi Allahdır. Sizle sözde muhammede uyuyorsunuz/tapıyorsunuz. Kitaba uymuyorsunuz. Ali imran 79-80 Biz sizin şirkinizden beriyiz. Sizler şirktende haberiniz yok ki ahirettede olmayacak. Enam 21-22-23-24. Ayrıca rasulün görevi için Enam 19 [QUOTE] o elçinin sözleri kaynaktır. [/QUOTE] Şeytan sizi hala kandırıyor. Farketmediğiniz yerden. Kafası karışanlar niye önemli notlar koyarlar ki. Ölmüş ve yemek yiyen birinin ardında giderek ondan şeffat bekleyip onu putlaştırmayın. |
[QUOTE=pramid;13117]
Nebiyi erbab edinenler açık bir delalet üzeredir. Bu dinin rabbi Allahdır. [COLOR="Red"][FONT="Comic Sans MS"]Sizle sözde muhammede uyuyorsunuz/[SIZE="4"]tapıyorsunuz.[/SIZE][/FONT][/COLOR] Kitaba uymuyorsunuz. Ali imran 79-80 Biz sizin şirkinizden beriyiz. Sizler şirktende haberiniz yok ki ahirettede olmayacak. Enam 21-22-23-24. Ayrıca rasulün görevi için Enam 19 [/QUOTE] Benim Muhammed'e taptığımı söyleyebilecek kadar ileri giden birisi, benim yazılarımı okuyan ve ondan anladıkları ile tapmayacağımı bilecek durumda olan birisi olarak, hemen müfteri durumuna düştüğünüzü görmenizi ve rabbimizden af dilemenizi bekliyorum. Yazık ya, bu kadar ileri gidilebilir ancak! selamlar, aorskaya |
[QUOTE=pramid;13117]
Ölmüş ve yemek yiyen birinin ardında giderek ondan şeffat bekleyip onu putlaştırmayın.[/QUOTE] Sen, zaman zaman akıl tutulması yaşıyor olmalısın. Bak, [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?p=13124#post13124[/url] yerde; peygamberce şefaatin olmadığına ilişkin bir konu açmışım ve sen de onu okumuşsun... Yada okumamışmıydın? Şefaatin olmadığına, hesap günü ve sonrasında bütün şefaatin rabbimizde toplandığını ve peygamberler dahil bunu kimseye vermediğini anlatan birinin yazılarına tanık olacaksın ve sonra da böyle ithamlarda bulunacaksın, sonra da haklı olduğun zannıyla gururla dolaşbileceksin öylemi? Güneş tutulması, ay tutulmasına alışık olabilirsin ama akıl tutulması da vardır ve umarım onu gölgeleyen şeyler çabuk giderler. selamlar, aorskaya |
[QUOTE]Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Ölmüş ve yemek yiyen birinin ardında giderek ondan şeffat bekleyip onu putlaştırmayın. Sen, zaman zaman akıl tutulması yaşıyor olmalısın. Bak, [url]http://www.hanifler.com/showthread.p...3124#post13124[/url] yerde; peygamberce şefaatin olmadığına ilişkin bir konu açmışım ve sen de onu okumuşsun... Yada okumamışmıydın? Şefaatin olmadığına, hesap günü ve sonrasında bütün şefaatin rabbimizde toplandığını ve peygamberler dahil bunu kimseye vermediğini anlatan birinin yazılarına tanık olacaksın ve sonra da böyle ithamlarda bulunacaksın, sonra da haklı olduğun zannıyla gururla dolaşbileceksin öylemi? Güneş tutulması, ay tutulmasına alışık olabilirsin ama akıl tutulması da vardır ve umarım onu gölgeleyen şeyler çabuk giderler. [/QUOTE] Bu daha vahim, Nasıl ki birisinin inandım demesi Yetmiyorsa, şefaat yok demesi ama putunun peşi sıra gitmesi daha vahim. Son nebinin sözleri dini daha iyi anlatıp Allah'a mı yaklaştırıyor. Yemek yiyen ve şu anda ses vermeyen putlarınızı kırın. Sahi İbrahim nebi büyük putu niye kırmadı? Şefaat aracılık demek. Siz niye Allah ile aranızda nebinin sözlerini din adına kaynak kabul ediyorsunuz? |
Sana karşı sert sözlerim kişiye değil, savunduğunuz zihniyete karşıdır. Bu zihin yapısı açık bir şirk içindedir. Yapma etme,
Nebileri ayırmayın, birleştirilmesi gereken şeyleri birleştirin. |
[QUOTE=pramid;13128]Bu daha vahim,
1- [COLOR="Red"]Nasıl ki birisinin inandım demesi Yetmiyorsa, şefaat yok demesi ama putunun peşi sıra gitmesi daha vahim.[/COLOR] 2- Son nebinin sözleri dini daha iyi anlatıp Allah'a mı yaklaştırıyor. 3- Yemek yiyen ve şu anda ses vermeyen putlarınızı kırın. Sahi İbrahim nebi büyük putu niye kırmadı? Şefaat aracılık demek. 4- Siz niye Allah ile aranızda nebinin sözlerini din adına kaynak kabul ediyorsunuz?[/QUOTE] 1- [COLOR="Red"]Nasıl ki birisinin inandım demesi Yetmiyorsa, şefaat yok demesi ama putunun peşi sıra gitmesi daha vahim.[/COLOR] Senin saçma ithamlarına alıştım artık. Sana kendimi daha fazla anlatmama gerek yoktur. Okuyanların hepsi, sanırım bunu görecektir. Sen görmek istemesen de bu gerçeği değiştirmez ve önemli olan gerçeklerdir. 2- [COLOR="Red"]Son nebinin sözleri dini daha iyi anlatıp Allah'a mı yaklaştırıyor. [/COLOR] Son nebinin sözlerini bulabilsem, "dini daha iyi anlatıp, anlamı sağlıyor" diyebileceğim ama başta sana, şu anda nebiye ait olduğu iddia edilen sözlerin sadece iddiadan ibaret olduğunu defalarca anlatmama rağmen anlayamaman, başka söze gerek bırakmıyor. 3- [COLOR="Red"]Yemek yiyen ve şu anda ses vermeyen putlarınızı kırın.[/COLOR] Asılsız iddialara devam. Bu konuda hız kesmeyeceğin görülüyor. 4- [COLOR="Red"]Siz niye Allah ile aranızda nebinin sözlerini din adına kaynak kabul ediyorsunuz?[/COLOR] Elimde nebinin sözlerimi vardırda, yada bir yerlerde nebinin sözleri olduğunu ispatlayanlarmı vardırda kaynak kabul edeyim. Nebi zamanında yaşasaydım ve nebi den işitseydim elbette kaynak kabul ederdim. Ama, ne onun zamanındayım, nede yanımda yada bildiğim yerde onun sözleri yoktur, olanı olursa da hiç bir zaman onun sözü olduğundan emin olamayız. Hala, bu şekilde tutarsız iddialara devam etmeyi düşünüyormusun? selamlar, aorskaya |
[QUOTE=pramid;13129]Sana karşı sert sözlerim kişiye değil, savunduğunuz zihniyete karşıdır. Bu zihin yapısı açık bir şirk içindedir. Yapma etme,
Nebileri ayırmayın, birleştirilmesi gereken şeyleri birleştirin.[/QUOTE] Nebiler arasında, elçiler arasında ayrım yapmak kimsenin haddine değildir. ha, bazı aklı kıtlar, güya yüceltmek adına olmadık şeyler bile yakıştırırlar ki, bu onların haddini bilmezliğini gösterir. Sen de artık, hoca tavırlarından bir an evvel kurtul. yada, bu pozları, bu iddialarını savunanlara kullan. selamlar, aorskaya |
Hem su içiyorsun, hemde suyu içmem diyorsun.
Şartlanmışların akıl tutulmaları ... Sevgili aorskaya sen ilkte değilsin sonda değilsin. Keşek bu yazışmalar kelime tahlil, ayet tedebbürü üzerine olsa idi. Ama bir emare göremedik. Rabbimiz ilmimizi artırsın ve müslüman olarak öldürsün. Bir soru daha sorayım içinde kaldı. Mülkte şirk kavramı üzerine bir düşün. Belki melekleri daha iyi kavrarız. |
[QUOTE=pramid;13144]Hem su içiyorsun, hemde suyu içmem diyorsun.
Şartlanmışların akıl tutulmaları ... Sevgili aorskaya sen ilkte değilsin sonda değilsin. Keşek bu yazışmalar kelime tahlil, ayet tedebbürü üzerine olsa idi. Ama bir emare göremedik. Rabbimiz ilmimizi artırsın ve müslüman olarak öldürsün. Bir soru daha sorayım içinde kaldı. Mülkte şirk kavramı üzerine bir düşün. Belki melekleri daha iyi kavrarız.[/QUOTE] Senin gibi kimselerde ilk değil. "hem su içiyorsun, hem de içmem diyorsun" gibi genel geçer ve anlatmak istediğin yeri göstermeyen sözlerine de alıştık. İnşallah, hep kuranla, hep kurandan yaşayarak ölenlerden oluruz. Herşey rabbimizin mülkü olup, ortağı yoktur. Ancak; Melek denince aklınıza, hemen "ihtiyaç" kelimesi geliyor ve reddetme yönünde şartlanma refklesi gösteriyorsunuz. Rabbimizin melekleri kullanması onlara olan ihtiyacınımı gösterirde bu reflekse sahipsiniz siz de onu düşünün. selamlar, aorskaya |
[QUOTE]hemen "ihtiyaç" kelimesi geliyor[/QUOTE]
Pardon canım onu ben demiyorum ... Başka bir kardeşim diyor. Sen laf yetiştireceğim derken şaftı dağıtmışsın. Azrail kelimesi hakkında ne düşünüyorsun.? |
[QUOTE=pramid;13149]Pardon canım onu ben demiyorum ... Başka bir kardeşim diyor. Sen laf yetiştireceğim derken şaftı dağıtmışsın.
Azrail kelimesi hakkında ne düşünüyorsun.?[/QUOTE] Şu mahalle ağzını bırak, din konuşan birine yakıştıramıyor ve cevaplamak bile istemiyorum. Ne demek "şaftı dağıtmak?" Adam gibi yazacaksan yaz, aksi halde yazanları izlemekle yetin. Azrail kelimesine gelince; "çoğu kimse tarafından insanların canını alan melek kabul edilirse de kuranda bu isim geçmez, bu nedenle azrail ismi zandan ibarettir. Ancak, isim verilmese de kuranda ölüm melekleri de vardır. selamlar, aorskaya |
[B]Azrail kelimesi hangi dinin mahsulü ?[/B]
Din dili ? Komik, millet gerçeği görmesinler diye mi uydurmuşlar ne Bizler eski dini terk edeli çok oldu. Hayatın taa kendisi din! |
[QUOTE=pramid;13155][B]Azrail kelimesi hangi dinin mahsulü ?[/B]
Din dili ? Komik, millet gerçeği görmesinler diye mi uydurmuşlar ne Bizler eski dini terk edeli çok oldu. Hayatın taa kendisi din![/QUOTE] Sihirbazın şapkadan tavşan çıkarmasındaki numaralar gibi numaralara başvurmaktan vazgeçip, doğrudan eleştirdiğin şeyleri açık, kolay anlaşılır yazarsan herkes anlar herhalde... Yoksa, monolog yapmaya devammı? Bunun konumuzla ne ilgisi vardı? selamlar, aorskaya |
Azrail kelimesi hangi dinin mahsulü ?
Sihirbazlar insanı kandırır. Doğaya konulmuş yasaları çarptırarak sunarlar. Akletmeyenler de asayı yılan zanneder. |
[QUOTE=pramid;13159]Azrail kelimesi hangi dinin mahsulü ?
Sihirbazlar insanı kandırır. Doğaya konulmuş yasaları çarptırarak sunarlar. Akletmeyenler de asayı yılan zanneder.[/QUOTE] 1- Azrail kelimesinin nerden çıktığı neden benim cevaplamam gereken konu olsun. İstiyorsan yazrsın, yoksa islam dışındaki inanışlar benim konuşacağım şeyler değildir. 2- Senin asa'yı yılan zannedenler diye küçümsediğin kimselere karşı kullandığın buı cümleyi yeri gelince sana hatırlatırım. O zaman bu görüşünü savunabilecekmisin, yoksa değiştirecekmisin merak ediyorum. selamlar, aorskaya |
tam anlamıyla yanar döner bir adamsın. Klasik din ehlilin anlayışı.
Hem hadisleri rivayetleri terk ettim diyorsun, hemde onların diktalarını kurana yamamaya çalışıyorsun. Sen eski din zihniyetinin putlarını kıramamışsın. Dilin yalan söylüyor. Senin gibi ehli kitaplara ne denir ? Eğer, Kitap Ehli iman edip sakınsalardı, elbette onların kötülüklerini örter ve onları 'nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık. Bak o cennet ortamı yok Niye Çünkü Allaha meleklerine rasullerine ve kitaplarına iman ŞİRK içinde. Allah müşrikleri rics içinde bırakır. |
[QUOTE=pramid;13242]
1- tam anlamıyla yanar döner bir adamsın. Klasik din ehlilin anlayışı. 2- Hem hadisleri rivayetleri terk ettim diyorsun, hemde onların diktalarını kurana yamamaya çalışıyorsun. 3- Sen eski din zihniyetinin putlarını kıramamışsın. 4- Dilin yalan söylüyor. Senin gibi ehli kitaplara ne denir ? 5- Eğer, Kitap Ehli iman edip sakınsalardı, elbette onların kötülüklerini örter ve onları 'nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık. Bak o cennet ortamı yok Niye Çünkü Allaha meleklerine rasullerine ve kitaplarına iman ŞİRK içinde. 6-Allah müşrikleri rics içinde bırakır.[/QUOTE] Yine, fikirlerini savunamayacak pozisyonda olan birinin, fikirler yerine şahıslarla uğraşmayı seçmesine tanık oluyoruz. 1- [COLOR="Red"]tam anlamıyla yanar döner bir adamsın. Klasik din ehlilin anlayışı.[/COLOR] Bu, nitelemelerini defalarca ikaz etmeme rağmen sürdürmektesin. Senin bu sözlerin için sadece "selam" deyip geçerken, "kul hakkı" denen olguyuda tam kavrayamamış olduğun, yada önemsemediğin görüntüsü verdiğini hatırlatırım. 2- [COLOR="Red"]Hem hadisleri rivayetleri terk ettim diyorsun, hemde onların diktalarını kurana yamamaya çalışıyorsun.[/COLOR] Şahsi galibiyetler peşinde koşmaktan, okuduklarını bile tam anlayamıyorsun! Ben, "hadise tanık olsaydım (ki bu ancak peygamberimiz döneminde yaşamakla ve ondan işitmekle mümkün olabilirdi, ancak bu nedenle benim ve şimdikiler için imkansızdır), onu reddetmem mümkün değildi, aksi halde müslüman, mümin olamazdım. Ama rivayetleri ise hiç bir şekilde % 100 hadis ispatı yapılamayacağından hadis kabul edemem, onu sadece benim aynı konudaki görüşlerimden daha iyi (kurana da ters değilse) ise alırım dedim. "Ama, buna rağmen kimseye karşı delil, kaynak olarak kullanmam, kullanmadım" dedim. Şimdi, bütün yazılarım içinden, buna aykırı sadece bir tane kısım alıntıla, ben hatam için herkesten özür dileyeyim. Ama, yok. Bu nedenle, sen en azından; "çamur at, izi kalsın" anlayışına düştüğünü gör artık. Benim tek kaynağım kuran, ondan yaşamaya, onu yaşamaya çalışırım. Ancak, senin yazılarında, anlattığın bazı kısımları desteklemek için rivayetleri delil olarak kullandığına rastlamıştım. Onları bulursam, sana gösteririm. O zaman bu sözlerini de kendin için açıklamak zorunda kalırsın. 3- [COLOR="Red"]Sen eski din zihniyetinin putlarını kıramamışsın.[/COLOR] Sen, dedin diye öyle olmuyor. Sen hala, yazılar yerine, "sen şusun, busun" larla dalaşmaya devam etmeyi sürdür bakalım. Böyle yaparak ne kazandığını sanıyorsun bilmiyorum ama, çok kayıplarda olduğunu söyleyebilirim. 4- [COLOR="Red"]Dilin yalan söylüyor. Senin gibi ehli kitaplara ne denir ? [/COLOR] Öff, hiç hız kesmeden başkasına yakıştırmaların, bıkkınlık veriyor, trajikomik duruma düşüyorsun. Rabbime hamd olsun, ben bir kuran müslümanıyım. Müslümana, hala başka şeyler yakıştırmak istiyorsan, müfteri konumuna düştüğünü de gör bari... 5- [COLOR="Blue"]Eğer, Kitap Ehli iman edip sakınsalardı, elbette onların kötülüklerini örter ve onları 'nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık. Bak o cennet ortamı yok Niye Çünkü Allaha meleklerine rasullerine ve kitaplarına iman ŞİRK içinde. [/COLOR] Benim sorunum değil, ehli kitap olanlar düşünsün. Müslüman birine, sırf fikirlerine cevap veremiyorsun diye "ehli kitap" diyebilen birisi olarak sen de düşün... 6-[COLOR="Red"]Allah müşrikleri rics içinde bırakır.[/COLOR] Rabbim, aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır. İnşallah, ben kuran merkezli akıl yürütmelerimi ölene dek koruyabilirim ve pislikten uzak kalırım. Bütün kardeşlerime, kuran merkezli akıllı yaşamlar dilerim. selamlar, aorskaya |
Senin ile bir metod da anlaşalım.
- Kelime kullanımı açısından kuranı yeterli buluyor musun? - Arapça dil ile ilgili gramer ve kelime oluşumu ile ilgili kalp yöntemi hakkında bilgin nedir ? - Kuran kendi içerisinde açıklama yaptığını kabul ediyor musun ? - Kuranın açıklamadığı konu hakkında bizler serbest miyiz ? |
[QUOTE=pramid;13265]Senin ile bir metod da anlaşalım.
- Kelime kullanımı açısından kuranı yeterli buluyor musun? - Kuran kendi içerisinde açıklama yaptığını kabul ediyor musun ? - Kuranın açıklamadığı konu hakkında bizler serbest miyiz ?[/QUOTE] 1- Rabbimin kelimeleri tükenmez. Ancak, kuranda bizler için gerekli olan her şeyi açıklayacak yeteri kadar kelimeyi kuranda kullanmıştır. 2- kuran kendi kendini açıklar. 3- Kuranın açıklamadığı konularda herkes serbesttir. Son olarak şunu söyleyeyim: Herkes kuran okur. Ancak bazı konu yada hatta ayetleri farklı anlayabilir. Biz müslümanlara düşen, o anladığı yanlışsa, bunu kurandan diğer ayetlerin anlatımlarını da yazarak muhataba gösterebilmektir. Bu nedenle, kişilerle üstünlük yarışına dönüşecek, din yerine şahsi konulara dönecek, gramer vb. teknik konulara girmeyi gerekli de bulmuyorum, girmek te istemiyorum. Kurandaki bir konu, kuranda birden fazla ayetle anlatılır. Rabbimizin kelamından daha iyi anlatım olacağını kabul etmiyorum. Bu nedenle, anlaşılamayan yerleri başka ayetlerden de anlatarak gösterelim. selam, aorskaya |
[QUOTE]1- Rabbimin kelimeleri tükenmez. Ancak, kuranda bizler için gerekli olan her şeyi açıklayacak yeteri kadar kelimeyi kuranda kullanmıştır.
2- kuran kendi kendini açıklar. 3- Kuranın açıklamadığı konularda herkes serbesttir.[/QUOTE] Lütfen bu çizgiden ayrılmayalım. Hadisleri terk ettim demek ile zihniyetimiz değişmiyor. Yıllarca bu zihinle yoğrulmuş ferdlerin, uydurulmuşları kurana uyarlamaları neticesinde bakış açıları değişmeye uğramamaktadır. Melekler, kitaplar, ahkam hükümleri, ibadetler .... Bu zihini sorgulamaya bunları da katalım inş. Rabbimiz hatalarımızı affetsin. |
[QUOTE=aorskaya;13276]1- Rabbimin kelimeleri tükenmez. Ancak, kuranda bizler için gerekli olan her şeyi açıklayacak yeteri kadar kelimeyi kuranda kullanmıştır.
2- kuran kendi kendini açıklar. 3- Kuranın açıklamadığı konularda herkes serbesttir. [/QUOTE] [QUOTE=pramid;13496]Lütfen bu çizgiden ayrılmayalım. 1) Hadisleri terk ettim demek ile zihniyetimiz değişmiyor. 2_a) Yıllarca bu zihinle yoğrulmuş ferdlerin, uydurulmuşları kurana uyarlamaları neticesinde bakış açıları değişmeye uğramamaktadır. 2_b) Melekler, kitaplar, ahkam hükümleri, ibadetler .... Bu zihini sorgulamaya bunları da katalım inş. 3) Rabbimiz hatalarımızı affetsin.[/QUOTE] 1) [B][U][COLOR="Red"]Hadisleri terk ettim demek ile zihniyetimiz değişmiyor.[/U][/B] [/COLOR] [I] Hala anlamıyorsun kardeşim, Hadisi tespit etme imkanımız yokki onu kabul yada terk söz konusu olabilsin. Eğer, hadisleri %100 tespit etme imkanı olsaydı, bu şekilde tespit edilen hadisleri terk etmezdim. Çünkü, kuranı herkesten iyi peygamber açıklayabilirdi ve % 100 peygamber sözü varken de yeniden anlamaya çalışmaya uğraşmak en az zaman kaybı olurdu, fazlasını ise ölçemiyorum... Ancak, rabbimizin takdiri sonucu, kuranı peygamberden mahrum kalarak kendimiz ve kendimizden daha iyi olan ama peygamber kadar olamayacak kimselerden anlamak zorundayız.[/I] 2_a) [B][U][COLOR="Red"]Yıllarca bu zihinle yoğrulmuş ferdlerin, uydurulmuşları kurana uyarlamaları neticesinde bakış açıları değişmeye uğramamaktadır.[/U][/B][/COLOR] [I]Hadis ile hadis rivayetini hala birbirinden ayırt edemeyişinizi göz ardı ederek, rivayetlerin etkisinden kurtulamayan yani rivayetleri kurana daha baskın tutanların, rivayetlerdeki uydurmaları kurana rağmen tercih etmeleri gerçekten de çok büyük yanlış olup, ebedi cehennem tehlikesi yaratmaktadır.[/I] 2_b) [COLOR="Red"][B][U]Melekler, kitaplar, ahkam hükümleri, ibadetler .... Bu zihini sorgulamaya bunları da katalım inş[/U][/B].[/COLOR] [I]Rivayetçilerin, rivayetleri kurandan öncelikli tutmalarını eleştirip, bunların tehlikesinden bahsederken, rivayetleri reddetmek adına, kurandaki anlatımları, mutlaka rivayetlerin tersine anlamaya çalışanlarında olduğunu görüyorum. Rivayetlerde, yanlış, uyduruk, saçma çok iddia varsa da, yine kurana ters olmayan ve doğru olan görüşlerde vardır, olabilir, olacaktırda. İşte, kurandaki gerçeklerin bu doğruyu içeren rivayetle örtüşmesi halinde de, sırf rivayetlere karşı olan tutum yüzünden bu doğruyu terk etmekte yanlıştır. Melek, kitaplar, ibadetler... Kısaca kuranın bütünü hakkında biz önce kendi anlayışımızı, hiç bir ön yargı olmadan ortaya koyabilmeli, sonra aynı konuda başka görüşlere de bakabilmeliyiz. Eğer, bizim vardığımız sonuçtan daha mantıklı ve doğru olduğuna inandığımız başka bir görüşle karşılaşıyorsak, bunun rivayette olmasına bakmadan onu kabul edip, bizimkini terk edebilmeliyiz. Yoksa, rivayet fobimiz yüzünden daha doğruları terkedersek, doğru kabul etmek istediğimiz yanlışları yaşamış oluruzki, bu durumda fayda yerine zarar göreceğimizi bilmemiz gerekir.[/I] 3) [COLOR="Red"][B][U]Rabbimiz hatalarımızı affetsin.[/U][/B][/COLOR] [I]Hata için af dilemeye gerek yoktur. Hata, zaten bilinmeden yapılan şeylerdir, bilinmeyene güç yetirilmez. Kimseye de gücünün yetmediği yüklenmeyeceğinden, bu nedenle rabbimiz onları affeder. Ancak, bilerek yaptığımız yanlışlar vardırki, bunlara da hata denmez, suç denir. Suçu ise rabbimiz kendiliğinden affetmez. Ancak, onu affettirecek bir tövbe yada eylemde bulunmamız halinde affeder. selamlar, aorskaya[/I] |
Bir hadisi falanca hocaya doğru mudur diye sormak zor gelmiyor da Kur'an a soralım deyince neden zor gelir anlamadım.
|
[QUOTE=aRaYaN;13501]Bir hadisi falanca hocaya doğru mudur diye sormak zor gelmiyor da Kur'an a soralım deyince neden zor gelir anlamadım.[/QUOTE]
arayan kardeşim, Hadis diye iddia edilen sözleri, kurana sorarak hadis olup olmadığını anlayabileceğinimi sanıyorsun? Yada kurana sorup hadis olduğunu öğrendiğin sözün ne önemi kalacak? Zaten kuran'ın dediğine uyunca, o zaman hadise gerek kalırmı? selamlar, aorskaya |
Sadece hadisi değil, dedemin bana söylediklerini de Kuran a sorarım.Kuran a uymazsa ilgilenmem.Kuran'a bakarak herhangi bir söze mümkünat ararım.Hadis,bilim,teori,dedemin sözleri farketmez.
|
[QUOTE=aRaYaN;13503]Sadece hadisi değil, dedemin bana söylediklerini de Kuran a sorarım.Kuran a uymazsa ilgilenmem.Kuran'a bakarak herhangi bir söze mümkünat ararım.Hadis,bilim,teori,dedemin sözleri farketmez.[/QUOTE]
Sevgili kardeşim, Hadis dersen farkeder. Çünkü hadis, peygamber sözüdür ve iman edilmesi gerekir. Ama, hadis demeyip, rivayet, görüş, iddia vb. başka ne şekilde isimlendirirsen isimlendir, o zaman kurana götürmen şarttır. Bir sözün % 100 hadis olduğunu bilirsek kurana götürmeye gerek yoktur, çünkü kurana götürsek bile bize göre kurana uygun olmadığı kanatına varabiliriz. Halbuki, hadis peygamber sözü olduğundan, bunun üzerinde başka tasarrufa gerek duymadan kabul etmemiz gerekir. Ancak, gerçek bir hadisi sadece, peygamberin ağzından çıkanları duyanlar bilebilir ki bu peygamberin vefatından sonraki kimseler ve bizler için imkansızdır. Bu nedenle hadisleri % 100 kesinlikte tespit etmek imkanı yoktur, hadisler koruma altına alınmadığından gereğide yoktur. Rabbimizden indirilen kuran bize tek kaynak olarak yeter, bunu iyi kavramamız gerekir. Bu nedenle, kurandan konular hakkında önce kendimiz bir şeyler anlamalıyız, sonra aynı konuda kimden olursa olsun başka görüş varsa o görüşü incelemeli ve bizimkinden daha mantıklı ve kurana ters değilse bizimkini bırakıp, o görüşü kabul edebilmeliyiz. selamlar, aorskaya |
Şuan peygamberimizin zamanında yüzyüze onunla olmadığımıza göre hadis'ten kasıt rivayetten başka ne olabilir ki zaten ?
|
[QUOTE=aRaYaN;13505]Şuan peygamberimizin zamanında yüzyüze onunla olmadığımıza göre hadis'ten kasıt rivayetten başka ne olabilir ki zaten ?[/QUOTE]
Sevgili kardeşim, Bizler böyle düşünsekte, bizim rivayet dediğimiz şeylere, hadis diyenler (sanki peygamberin ağzından çıkarken duymuş gibi) olduğunu ve ölümüne bunu savunduklarını da bilirsin. Hatta, bunların saçma, uyduruk ve peygambere iftira sözler olup olmadığını bile pek anlama gereği duymadan, gerek kendi içlerinde çelişmesine, gerek kuranla çelişmesine ve gerekse de mantıkla çelişmesine bakmadan bunları kabul eden, hatta bunların kuranı nesh ettiğini bile iddia eden ve kendilerine islam alimi diyen (fakat bu kabulle zalim olduklarını anlayamayan veya umursamayan) kimselerin varlığını yeniden hatırlatmak isterim. "Hadis" deyimi bu nedenle çok hassas olup, dikkatli kullanılması gerekir. selamlar, aorskaya |
Senin din zihniyetin hep hadis kaynaklı. Sorun bu. Senin her lafında benim aklıma bir hadis geliyor. Senin yolundan geldiğimiz için her sözüne itirazımız o yüzden.
[QUOTE]Hata için af dilemeye gerek yoktur. Hata, zaten bilinmeden yapılan şeylerdir, bilinmeyene güç yetirilmez. Kimseye de gücünün yetmediği yüklenmeyeceğinden, bu nedenle rabbimiz onları affeder. Ancak, bilerek yaptığımız yanlışlar vardırki, bunlara da hata denmez, suç denir. Suçu ise rabbimiz kendiliğinden affetmez. Ancak, onu affettirecek bir tövbe yada eylemde bulunmamız halinde affeder.[/QUOTE] Rabbimizin işine de ortak ol. Bir bu kaldıydı zaten yapmadığın. Hüküm Allahındır. Rabbimiz hükmünde kimseyi kendine ortak kılmaz. Alimlerini de |
Sen ne boş herifsin ki ayetleri dahi göremiyorsun ayıp yaptığın.
[QUOTE]ۗ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَا إِنْ نَسِينَا أَوْ[COLOR="Red"] أَخْطَ[/COLOR]أْنَا [/QUOTE] Arapçasını oku. Belki hata kelimesini görebilirsin. Rabbim gösterir ve perdeni kaldırır umarım. Ayeti de yazalım. ALLAH kişiye ancak kapasitesi kadar yükler. Herkesin kazandığı iyilik kendi yararına, kazandığı kötülükse kendi zararınadır. "Rabbimiz, unutur yahut hata edersek bizi sorumlu tutma! Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize ağır sorumluluk yükleme! Rabbimiz, gücümüzün yetmeyeceği şeyleri bize yükletme! Bizi hoşgör, bizi bağışla ve bize acı! Sensin bizim mevlamız . İnkarcılar topluluğuna karşı bize yardım et! Bizim efendimiz mevlamız Allahdır. Peygamber değildir. O üzerine düşen görevi yaptı ve şahit oldu. |
Pramid bu provakasyon yapıyor, adamı görmüyor musun her lafa muhalefet olma derdinde.
Kuranda yazıyor olması, delilinin olması hiç önemli değil, o o an ne okuduysa hemen itiraz ve muhalefet edecek... Doğru olsun yanlış olsun, tek amaç biçmiş her lafa muhalefet olmak, ve bunu yaparken irite edici, kışkırtıcı bir uslupla insanları kendi seviyesine çekmek... Allah hidayet versin diyelim ne diyelim :) *** adama Allah rızık kesicidir dedim.. ona bile muhalefet etti, Allah rızık kesmez diyor :) |
Allah, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğinin daraltır; şüphe yok ki Allah, her şeyi bilir. [B]ANKEBUT 62[/B]
De ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayıra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır. [B] Sebe’ 39[/B] Kuran metni üzerinde ben rızkın kesileceğine dair birşey bulamadım. Daraltma ise vardır. Ayrıca şu ayet ne kadar da manidar. Beni hep düşündürmüştür. Ankebût 60 Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah'tır. O, her şeyi işitir ve bilir. Yaratan Allah, her zaman rızık vericidir. Rızkımızı arayıp bulan, yan gelip yatanlardan olmayalım inş. |
rızık tamamen kesilince insan ölür ...
burada rızgı keser derken, dilediği ölçüde keser diye eklemek mi gerekiyor? hadi keza bunu anlamadınız. Ölen insanın rızgı kesilmiyor mu? öleni kim öldürüyor? rızgı kim kesiyor? bi acayip ispat çabası :) |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:45 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam