![]() |
[QUOTE=hiiic;13289]Peygamberimiz döneminde dahi HADİSLER hiçbir zaman dinin kaynağı olmadı, böyle birşeyin olması mümkün değil. Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi ki ayet beklediği uzun zamanlar oldu. Kimseye din hakkında bir bilgi veremedi.
1- [COLOR="Red"]Kurandaki "soruyorlar, de ki" ayetlerini bilmek, anlamak gerek.[/COLOR] 2- Peygamberin verdiği hatalı hükümler var Kuranda (kendine bişeyi haram etmesi, ağmaya yüzünü ekşitmesi, savaşta gelir kazanmak için esir vermesi v.s. gibi) O da bir beşerdir, şaşar keza evlatlığının karısına ilgi duyduğunu da biliyorsunuz Kurandan...[/QUOTE] 1- [COLOR="Red"]...Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi... Kurandaki "soruyorlar, de ki" ayetlerini bilmek, anlamak gerek.[/COLOR] İşte aslında seninde belirttiğin gibi yamda bu sözler "hadisleri (onu şahsen işitenler için) dini kaynak yapmaktadır. Peygamberin sözünü işiten herkes, onun kurandan konuştuğunu da bilince onun sözlerini kaynak kabul etmek ve tabi olmak zorunda olacağını da bilir. Peygamberden duyanlar için ifade ettiği anlamla, başkalarından duyan bizler için ifade ettiği anlamların farkını biraz düşünürsek anlayabiliriz. 2- [COLOR="Red"]Peygamberin hatalarına dikkat ederseniz, sadece kendinin içine düştüğü durumları gösteren hatalar olduğunu da görürsünüz.[/COLOR] Yani, peygamber bu hatalara bizzat kendisini düşürmüştür. Ama, bunları başkasına dini uygulama olarak anlatma hatasına düşmemiştir. Yine, peygamber hataları rabbimizce hemen düzeltilerek, başkalarına yayılması da engellenmiştir. Dolayısıyla, peygamber; tebliğ ettiği kimselere, yanlış bir aktarmada bulunmamıştır. Bu nedenle, onun sözleri, uygulamaları ona bizzat tanık olanlarca, yanlış olabileceği düşünülmeden uyulması gereken kaynaklar olmaktadır. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13289]
1- Hadisler hiçbir dönem Dİni kaynak olmadı. Bunu bilenler zaten hadis yaygarasını yasakladı, peygamber de o dönemde hadis kaydedilmesi ve yayılmasını yasakladı. 4 halife de yasakladı. 2- Ama EMEVİ (bu günkü islam anlayışının kurucusu/bu günkü dışarıda dönen cami islamı Peygamberin ve onun getirdiklerinin (ayetlerin) değil muaviyenin dinidir) tekrar getirtti hadisleri. ve dinin en önemli kaynağı haline geldi. Kurana resmen yama yaptı adam, resmen kurana versiyon çekti. 3- Böylece Allahın sünneti değişmedi, tıpkı diğer dinlerdeki gibi müslümanlar da yoldan çıktı, Allah ehli kitabın kaderini ayırmadı. İmtahan etmek, akıl sahiplerini açığa çıkarmak, hakiki halis din; şirksiz hanifleri evrenin atomlarına kaydetmek için böyle yaptı. 4- Peki Kuran neden geldi de baştan beri bu adamlar hristiyan ehlikitabı olsalardı ya? Kuran ile arınacak, onu gerçekten düşünüp anlayacka ve doğruyu bulacak insanlar için Kuran indirildi, hanif olmak için indirildi... 5- Allahın sünnetinde bir değişme bulamazsın, isteseydi bu tahrife izin vermezdi ama imtahan...[/QUOTE] [COLOR="Red"]1- Hadisler hiçbir dönem Dİni kaynak olmadı. [U][I][B]Bunu bilenler zaten hadis yaygarasını yasakladı,[/B][/I][/U] peygamber de o dönemde hadis kaydedilmesi ve yayılmasını yasakladı. 4 halife de yasakladı. [/COLOR] a- Hadisler, onu bizzat kaynağından duyanlar için, o kaynakta kuran kaynağından aktarması nedeniyle dinin kaynağı olmuşlardır. b- [FONT="Comic Sans MS"][B][U][I][B]Bunu bilenler zaten hadis yaygarasını yasakladı,[/B][/I][/U] demişsin. Bu sözünü iyi anla. Evet, bilenler hadisin kendisini değil, onun yaygarasını, sahibi dışında dillendirilmesini yasakladı. Hadisi, sahibinin söylemesi başka, sahibinin söylediği iddia edilen hadisler aktarılması başka şeylerdir. [COLOR="Red"]Bakın aslında, yine kuran dışında başka bir kaynağı, rivayetleri görüşünüzü destekliyor diye kaynak olarak kabul edip, savunmaktasınız. Ama, bu iddilarınız da sonuçta rivayettir. Bu nedenle, rivayetleri kullanırken dikkat edin.[/COLOR] [COLOR="Green"]Peygamberin ve halifelerin hadisleri yasakladığı şeklindeki bilgi kurandan değilse de, yani kaynağı kuran değilse de; kuranın, kendisi korunurken başka şeylerin (hadislerin) korunduğunun bildirilmemesi bilgilerine dayanarak, bu bilgiler kuranın desteklediği bilgiler olduğundan doğru olmaktadır.[/COLOR] [/B][/FONT] 2- [COLOR="Red"]Ama EMEVİ (bu günkü islam anlayışının kurucusu/bu günkü dışarıda dönen cami islamı Peygamberin ve onun getirdiklerinin (ayetlerin) değil muaviyenin dinidir) tekrar getirtti hadisleri. ve dinin en önemli kaynağı haline geldi. Kurana resmen yama yaptı adam, resmen kurana versiyon çekti. [/COLOR] Dediklerinize katılıyorum. Ama, peygamberin kendisinden duymakla, ondan duyduğunu duyanların aktarmasındaki farkı iyi kavrayalım. 3- [COLOR="Red"]Böylece Allahın sünneti değişmedi, tıpkı diğer dinlerdeki gibi müslümanlar da yoldan çıktı, Allah ehli kitabın kaderini ayırmadı. İmtahan etmek, akıl sahiplerini açığa çıkarmak, hakiki halis din; şirksiz hanifleri evrenin atomlarına kaydetmek için böyle yaptı.[/COLOR] Sünnetullah değişmez. 4- [COLOR="Red"]Peki Kuran neden geldi de baştan beri bu adamlar hristiyan ehlikitabı olsalardı ya? Kuran ile arınacak, onu gerçekten düşünüp anlayacka ve doğruyu bulacak insanlar için Kuran indirildi, hanif olmak için indirildi...[/COLOR] İnşallah, herkes kuranın indiriliş amacını ve ondakilerin önemini kavrayabilsin ve kurtuluşa erebilsinler. Ama, bu dileğimiz gerçek olmayacak, çoğu insan kuranı reddedenlerden ve ondan bihaber olanlardan meydana gelen gurubu oluşturacaktır. O halde, gerçekten kuranın önemini kavrayıp, ondaki hükümleri olduğu gibi kabul edebilen kimselerden olabiliriz. 5- [COLOR="Red"]Allahın sünnetinde bir değişme bulamazsın, isteseydi bu tahrife izin vermezdi ama imtahan...[/COLOR] Kesinikle... Rabbimiz her şeyi görüp bilmekte ve her şey onun izni dahilinde olmaktadır. selamlar... aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13289]
Kuranın açıklayıcısı da ALlahtır. Peygamberin açıklama gibi bir yetkisi de yoktur...Hayatı yaratan insanlara yaşatarak gerekli tüm açıklamaları yapar. [B]Kıyâme 19 Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir.[/B] [/QUOTE] Kuranın açıklanması deyince, sadece ondaki sözlerin ne demek olduğu anlaşılmamalıdır. Kuranın bir de o sözlerin söylenmesine, emirlerin hükümlerin indirilmesine sebep gibi açıklamaları vardır. İşte rabbimizin açıklaması deyimi bu anlatılanların hepsini kapsamaktadır. Ancak, bunun yanında, bizlerin bile kuran hükümlerini açıklamaya çalıştığımız, tartıştığımız ortamları düşünürsek, peygamberin sadece ayetleri insanlara tebliğ edip, kenara çekildiklerini düşünmek saçma olur. Peygamber, hem ayetleri ulaştırmış, hem onları anlatmış ve hem de kendisi uygulayarak müslümanların kurtuluşunu, temizlenmesini sağlamıştır. [COLOR="Blue"][I][B]"Nitekim, kendi içinizden size âyetlerimi okuyan, sizi (kötü inanç, fikir, söz ve fiillerden) arındıran, size Kitap ve hikmeti ve bilmediklerinizi öğreten bir peygamber gönderdik[/B][/I][/COLOR] (Bakara, 2/151 [COLOR="Blue"][I][B]"Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu; zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, kendilerini temizleyen ve kendilerine Kitap ve hikmeti Öğreten bir Peygamber gönderdi"[/B][/I][/COLOR] (Âl-i İmrân, 3/164). Ayetlerde de görüldüğü gibi; Peygamber, kuranı hem tebliğ etmiş ve hem de bilinmeyenleri (kurandan) öğretmiştir. Burada, sadece tebliğ yapmış olsaydı, öğrettiğinden bahsedilmemesi gerekirdi. Öğretmek için, tebliğin dışında ayrı bir çaba, ayrı bir anlatım gerekir değilmi sevgili kardeşim.... selamlar, aorskaya |
[QUOTE=aorskaya]
Rabbimizin bütün insanları yaratırken fıtrat dediğimiz islami ön yüklemeyi yaparak yarattığını biliyoruz değilmi? Her insan fıtratı aynı değilmidir? Zaten doğru yol üzerinde yaratılmak, doğru yola koymak demek değilmidir? [/QUOTE] [QUOTE=hiiic;13289] Alemlerin rabbi, insanı islam üzere yarattı (tekrar dikkat çekiyorum, dışarıdaki süslü hat yazılı, ağlamaklı naralı kuran okumaklı, camili, minareli, emevi dini değil,) Ancak bu doğan temiz bebek için, daha sonra insan atalarından gördüğüyle kendisine batıl bir hurafe dünyası kuruyor... Bu cümleyi "Allah insanı doğru yola koyar" her insan için diyemezsiniz. Fatiha suresinde, Allahım bizi doğru yola koy duası var. Kuranda pek çok yerde "doğru yolu bulmak" ifadesi geçer. Doğru yolu kim bulmaya çabalar? kim bulamaz v.s. [/QUOTE] Fıtrat konusundaki anlatımlarıma katılmaktasın. Allah insanı doğru yola koyar derken, nasıl olduğunu da yazımda belirtmiştim. O kısmı atlamışsın. Allah'ın, yaratışta doğru yola koyduğu insanı, bu yoldan ayrılıp, yanlış yollara girdiyse, her durumda onu doğru yola koyması beklenemez zaten. Yazılarım da açıkladığım bazı kısımları ya atladığınız, yada anlamadığınız görülüyor. selamlar... aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13289]
1-Ama şunu unutmamak gerekli, İnsanı şaşırtan da doğru yola koyan da Allahtır. 2-Çünkü o bu dünyayı kimilerimizin şaşırıp cehennemlik olması için yarattı, o dilediğini yapar kimse de hesap soramaz. O insanların çoğunu cehennem için bizzat planlayarak yarattı. Onlara öyle bir servet verdi, onlara öyle geniş imkanlar verdi, herşeyin kapılarını üzerlerine açtı ki, onlar Allahı anmayı unuttular, sonra can boğaz geldiğinde, daha önce hiç hissetmedikleri pişmanlığı hissedecekler. 3- Allah bunu onların amelleri gereği yaptı ama Allah isteseydi hepsi doğru yola girerdi. İradenin böyle büyük riskleri var işte, bu iradeyi dağlar taşlar kabul etmedi, biz cahil insan kabul etti de, cehennemlik amel yapma ve Alemlerin rabbine karşı gelebilme iradesini aldı... ne cesaret ne cesaret ne cesaret de ne korkunç bir cahillik. Allah cümlemizi bağışlasın affetsin.[/QUOTE] [COLOR="Red"]1-Ama şunu unutmamak gerekli, İnsanı şaşırtan da doğru yola koyan da Allahtır. [/COLOR] Allah, insanları doğru yola koyarak yaratır. Allah, insanı şaşırtmaz, doğru yoldan çıkarmaz. İnsan kendisi çıkar. Aksi halde, "kulluk için yarattığı ve imtahana tabi tuttuğu" sözüyle çelişen duruma düşer. Bu da mümkün değildir. Bu konuyu biraz daha düşünün, sonra yazın. 2-[COLOR="Red"]Çünkü o bu dünyayı kimilerimizin şaşırıp cehennemlik olması için yarattı, o dilediğini yapar kimse de hesap soramaz. O insanların çoğunu cehennem için bizzat planlayarak yarattı. Onlara öyle bir servet verdi, onlara öyle geniş imkanlar verdi, herşeyin kapılarını üzerlerine açtı ki, onlar Allahı anmayı unuttular, sonra can boğaz geldiğinde, daha önce hiç hissetmedikleri pişmanlığı hissedecekler.[/COLOR] Elbette rabbimize hesap sorulamaz. Ama, rabbimde sözünden dönmez ve sünnetini değiştirmez, adaletinden sapmaz. İnsanların çoğunu cehennem için planlayarak yaratmadı. Her insanı kulluk etsin diye yarattı. Ama, onun katında zaman söz konusu olmadığından yarattığı insanlardan çoğunun cehennemlik olduklarını gördü/bildi ve bize anlatırken de bunu bildirdi. Aksi halde, cehennem için yarattığı insanlardan kulluk beklemesi, onları imtihana tabi tutması tutarsızlık olur. Rabbim, doğru yoldan şu yada bu sebeple ayrılan, sapan, azan insanların daha da azmaları için onlara servet dahil başka cazip imkanlarda sunmuştur. Ancak, bütün bunlar rabbimizin saptırması değil, onların sapması sonucu daha da sapmaları içindir. Bu fark iyi tahlil edilmelidir. 3- [COLOR="Red"]Allah bunu onların amelleri gereği yaptı ama Allah isteseydi hepsi doğru yola girerdi. İradenin böyle büyük riskleri var işte, bu iradeyi dağlar taşlar kabul etmedi, biz cahil insan kabul etti de, cehennemlik amel yapma ve Alemlerin rabbine karşı gelebilme iradesini aldı... ne cesaret ne cesaret ne cesaret de ne korkunç bir cahillik. Allah cümlemizi bağışlasın affetsin[/COLOR] Bu kısımda sözleriniz, yukarıda rabbimizin şaşırttığı görüşünüzle çelişmektedir. Aslında, burada söyledikleriniz doğru olmaktadır. Çünkü, gerçekten de önce rabbimiz, insanların bir kısmını şaşırtmıyor, aksine onların şaşmaları, doğru yoldan ayrılmaları ve bunu da devam ettirmeleri istekleri üzerine, onları oranın dönülmez haline gelmesi için daha çekici imkanlar sunmuştur. Dağların kuranı reddedip, insanın kabul etmesi ise kısaca anlatılamayacak uzunlukta ve öneme sahip olması nedeniyle burada değinmeyeceğim. selamlar... aorskaya |
ya aors. ya bilerek yapıyorsun ya da hakikaten haberin yok!!
Kuran dışında birşey konuşmayan bir insan nasıl olurda kendisine birşeyleri haram kılar, sonrada ALlahtan azar yer!. [B]Tahrîm 1 Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.[/B] 2- [B]Kehf 23 Hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme.[/B] bu ayetin inişini araştır, cevabın orada. Peygamber aylarca ayet beklemiştir, Sözde ertesi gün yahudilere kehf suresini açıklayacaktı, ama ayet gelmeyince hiçbirşey açıklayamadı. O kendi kafasına göre de din kuralı koymadı, eğer böyle yapsaydı onu Allah can damarından yakalardı !!! aors ben seni bu konuları biliyor zannediyordum. Şaşırdım açıkcası. |
[QUOTE]Bu kısımda sözleriniz, yukarıda rabbimizin şaşırttığı görüşünüzle çelişmektedir. Aslında, burada söyledikleriniz doğru olmaktadır.
Çünkü, gerçekten de önce rabbimiz, insanların bir kısmını şaşırtmıyor, aksine onların şaşmaları, doğru yoldan ayrılmaları ve bunu da devam ettirmeleri istekleri üzerine, onları oranın dönülmez haline gelmesi için daha çekici imkanlar sunmuştur. Dağların kuranı reddedip, insanın kabul etmesi ise kısaca anlatılamayacak uzunlukta ve öneme sahip olması nedeniyle burada değinmeyeceğim. selamlar... aorskaya[/QUOTE] :) aors beni kısır tartışmalarının içine çekme dostum. Gerçekten amacının müzakere olduğunu sanmıyorum. Allah yanlış yolda olana hidayetini esirgemesin. [QUOTE]Dağların kuranı reddedip, insanın kabul etmesi ise kısaca anlatılamayacak uzunlukta ve öneme sahip olması nedeniyle burada değinmeyeceğim.[/QUOTE] değinme bakalım :) ama dikkatli BAK! dağlar burada konuşmuş bak... tıpkı diğer melekler gibi... dağlar taşlar emaneti redetmiş, tıpkı insana secde etmeyi reddeden iblis gibi, ve tıpkı yaradılacak ademe şaşan melekler gibi. Sakın oradaki melekler de dağlar taşlar gibi cansız varlıklar olup da Allahın Kuranı indirirken kullandığı şiirsel deyimsel uslubun bir parçası olmasın? ALlah hidayet vermedikçe kimse kimseye birşey açıklayamaz. buna da resmen şehit oldum... |
[QUOTE]Aksi halde, cehennem için yarattığı insanlardan kulluk beklemesi, onları imtihana tabi tutması tutarsızlık olur. [/QUOTE]
dostum, [B]A’râf 179 [U]Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. [/U]Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.[/B] [B]Hûd 119 Ancak Rabbinin merhamet ettikleri müstesnadır. [U]Zaten Rabbin onları bunun için yarattı.[/U] Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım" sözü yerini buldu.[/B] o istese hepimizi tek bir millet, tek bir ümmet ve hidayet sahibi ederdi. neden yapmadı? bazılarımızın sapmasını istedi. O dilediğini dilediği şekilde yapar. Biz davranışlarımızdan sorumluyuz, o sorumlu tutulamaz... |
[quote]
İnsanların çoğunu [B]cehennem için planlayarak yaratmadı. Her insanı kulluk etsin diye yarattı[/B]. Ama, onun katında zaman söz konusu olmadığından yarattığı insanlardan [B]çoğunun cehennemlik olduklarını gördü/bildi[/B] ve bize anlatırken de bunu bildirdi.[/quote] bu ifadeyi biraz açabilir miyiz... [quote], doğru yoldan şu yada bu sebeple ayrılan, [B]sapan, azan insanların daha da azmaları için[/B] onlara servet dahil başka cazip imkanlarda sunmuştur. Ancak, bütün bunlar [B]rabbimizin saptırması değil, onların sapması sonucu daha da sapmaları içindir.[/B] Bu fark [B]iyi tahlil edilmelidir.[/B][/quote] kur anın/söylevin/öğüdün/getirilen sistemin amacı; sapkınları yola getirmek, toplumu/zorda bırakılanları zulümden kurtarmak için zalimleri ıslah etmek/yol göstermek, ve böylece herbir bireyi, hidayete/cennete/vaadedilen ödüle ulaştırmak değil midir... [quote] [COLOR="Blue"][I]"Nitekim, kendi içinizden size âyetlerimi okuyan, sizi ([B]kötü inanç, fikir, söz ve fiillerden) arındıran[/B], size Kitap ve hikmeti ve bilmediklerinizi öğreten bir peygamber gönderdik[/I][/COLOR] (Bakara, 2/151 [COLOR="blue"][I]"Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu; zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, [B]kendilerini temizleyen[/B] ve kendilerine Kitap ve hikmeti Öğreten bir Peygamber gönderdi"[/I][/COLOR] (Âl-i İmrân, 3/164).[/quote] sizin [B]hükmünüze[/B] göre alemlerin efendisi, sapanları dahada sapmaları için cazip imkanlar sunan bir yaratıcı olarak duruyorken karşımızda alıntıladığınız ayetler size destek gibi görünmüyor... [quote]Aksi halde, cehennem için yarattığı insanlardan kulluk beklemesi, onları [B]imtihan[/B]a tabi tutması tutarsızlık olur. [/quote] şu imtihan ayetlerini sunmadınız halaa... üstelik geride cevaplamadığınız bi dolu soruda beraberinde... |
[quote]
A’râf 179 Andolsun, [B]biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır[/B]. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır. Hûd 119 Ancak Rabbinin merhamet ettikleri müstesnadır. [B]Zaten Rabbin onları bunun için yarattı.[/B] Rabbinin, "[B]Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım[/B]" sözü yerini buldu.[/quote] nedir bu ifadeler, niye buradayız/doğrudan cennet ehli olmadık... neden bu şahsiyetleri cehennem için yarattı, ya da neden bunca şerefsiz dünyada kol gezip bi dolu insana azab ediyorlar.. yoksa o şahsiyetler tarafından azab edilenler aslında azabları kendi kendilerine mi ettiriyorlar, hasta ruhlu mu bunlar... neler oluyor, nedir bu ifadelerin açılımı... |
[QUOTE]nedir bu ifadeler, niye buradayız/doğrudan cennet ehli olmadık...
neden bu şahsiyetleri cehennem için yarattı, ya da neden bunca şerefsiz dünyada kol gezip [B]bi dolu insana azab ediyorlar[/B].. yoksa o şahsiyetler tarafından azab edilenler aslında azabları kendi kendilerine mi ettiriyorlar, hasta ruhlu mu bunlar... neler oluyor, nedir bu ifadelerin açılımı...[/QUOTE] [B]Âl-i İmrân 186 Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takva gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.[/B] ayetine de benzer sorular soruyor musunuz? Neden üzücü sözler yiyeceğiz? neden mallarımızla imtihan (fakirlik) edileceğiz neden canlarımız (sağlığımız) kaybolacak? neden? neden bu sefil dünyadayız? [B]Beled 4 Biz, insanı ( yüzyüze geleceği nice ) zorluklar içinde yarattık.[/B] Neden direk cennette değiliz? Neden zorlukların içerisinde imtihan ediliyoruz? NEDEN? ***** ˙˙˙¡ ʞıpɹɐşɐq ǝɹǝʞ ɹıq ıʎɐɯɹnpʌoʞ ızıɯıpuǝʞ uɐpɐɹo nʞunɔ :dɐʌǝɔ-lǝ |
[quote]
[B]Âl-i İmrân 186 Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takva gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.[/B] ayetine de benzer sorular soruyor musunuz?[/quote] le tu[B]blev[/B]unne fii emvaalikum ve enfusikum.../ kendileri ve malları için dertlenecek olanlar... sormalı mıyım, bırakalım dertlensinler kendilerinden önce bilgilenmişler tarafından incitilsinler ne de olsa dedeleri bahçeden kovulmuş[B][/B]... [quote]˙˙˙¡ ʞıpɹɐşɐq ǝɹǝʞ ɹıq ıʎɐɯɹnpʌoʞ ızıɯıpuǝʞ uɐpɐɹo nʞunɔ :dɐʌǝɔ-lǝ[/quote] kimmiş o kovulmayı başaranlar, nasıl yapmışlar bunu, yasak ağaca sürükleyen iblisin rüzgarıyla mı... |
Yasak ağaç demiyelim, sonsuzluk ağacı diyelim.
Sonsuzluk ağacının meyvesi peşinde düşenlerin kovulması diyelim. İnsan ne zaman sonsuza dek bahçede kalacağı hissine varır? Ya da havva ademi sonsuza dek burda kalacağız derken hangi meyveyle ikna etti? [B]Mal biriktirme...[/B] [B]Hümeze 3 (O), malının kendisini ebedi kılacağını zanneder.[/B] *** cennetteki sonsuzluk ağacı "Mal biriktirmek" tir. Cahillerin zan ile uydurduğu elma yada buğday ağacıyla alakası yoktur. O bahçeyi sahiplenmeye başladığımız, orada gücümüze güvenip, ellermizle sınırlar belirleyip mal yığdığımız, cenneti kendimize parsellediğimiz gün ki o gün biz yığıp parsellediğimiz tapuladığımız bahçelerin sonsuza kadar bizim olacağı konusunda şüpheli bir eminlik içerisindeydil, işte o gün buraya indirildik. O gün haddi aştığımız, diğerlerinin hakkını da kendi bencilliğimizle gasp ettiğimiz gündü. Şu dünyaya bir baksana, burada gözü doymak bilmeden güç peşinde saltanat peşinde kardeşlerini boğdurtanlar, sence cennette olsa ne yapacaklardı? ve o bahçelere geri dönebilecek olanlar, nefsinin cimriliğini temizleyip, cennet toprağını parselliyemeyecek kadar sosyal yapıya saygılı, bencil olmayan ve böbürlenmeyenlerden başkaları değildir. Bu dünya belkide Allahın özgür iradeye verdiği son şanstır. O bahçeleri hak etmediği hesap günü belirlenen ve aftan yararlanamayanlar için gelecek son hiç de akıl alır cinsten bir azap değil!.. *** [B]Bakara 36 Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır, dedik.[/B] |
[quote]
Şu dünyaya bir baksana, burada gözü doymak bilmeden güç peşinde saltanat peşinde kardeşlerini boğdurtanlar, sence cennette olsa ne yapacaklardı? ve o bahçelere geri dönebilecek olanlar, nefsinin cimriliğini temizleyip, cennet toprağını parselliyemeyecek kadar sosyal yapıya saygılı, bencil ve böbürlenmemişlerden başkaları değildir. Bu dünya belkide Allahın özgür iradeye verdiği son şanstır. [/quote] kurunun yanında yaş muhabbetine döndü... bu densizler kovulurken diğerleri neden peşlerinden sürüklendi, onlar yerlerinde kalsalardı da kovulan cibiliyetsizler arındıktan sonra tekrar dönselerdi aralarına, yoksa herkes o densizlerden miydi... ademe secde etmeyen iblisin varlığı özgür iradeye settir, setti çeken bahçenin sahibi değil mi yoksa iblisini adem mi türetti... |
[quote]
Bakara 36 Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları (cennetten) onları çıkardı.[/quote] burdaki şeytan değil midir kovulup arındıktan sonra geri dönme şansı tanınması gereken, ayakları kaydırılanların indirilmesine gerek duyulmadan... adalet, akıl hangisinde, hastalıklı olanı/olanları sürüden ayırıp geride kalanları kontrolden geçirmek mi, sürünün tamamını hastalıklı/hastalıklılarla beraber sürüklemek mi... |
[QUOTE]kurunun yanında yaş muhabbetine döndü...
bu densizler kovulurken diğerleri neden peşlerinden sürüklendi, onlar yerlerinde kalsalardı da kovulan cibiliyetsizler arındıktan sonra tekrar dönselerdi aralarına, yoksa herkes o densizlerden miydi...[/QUOTE] Fers kardeş. kim kurunun yanında yaşın da yandığını sana söyledi ki? Masumların da cennetten kovulduğu bilgisine nereden ulaştın? ama biz buradayız... Cennetten kovulanlar, Allahın yasakladığı işe bulaşanlardan (yasak ağaca yaklaşanlardan) başkaları değil! Acaba kendi nefsimizi mi masumdan sayıyoruz? |
[quote]
bu densizler kovulurken diğerleri neden peşlerinden sürüklendi, onlar yerlerinde kalsalardı da kovulan cibiliyetsizler arındıktan sonra tekrar dönselerdi aralarına, [B]yoksa herkes o densizlerden miydi[/B]...[/quote] kimsenin bişey demediğinin göstergesi ifadenin koyu kısmı... nefs nedir hocam, nereden ve ne diye çıktı, mademki kur an daki amaç doğru yola çağırmak... [quote]ademe secde etmeyen iblisin varlığı özgür iradeye settir, setti çeken bahçenin sahibi değil mi yoksa iblisini adem mi türetti...[/quote] setti ne diye çekersin... |
[quote]Masumların da cennetten kovulduğu bilgisine nereden ulaştın? ama biz buradayız... [B]Cennetten kovulanlar, Allahın yasakladığı işe bulaşanlardan (yasak ağaca yaklaşanlardan) başkaları değil![/B][/quote]
doğduğu an itibariyle cennetten kovulmuş olmayı hak eden bebeler miydik biz adımımızı attığımız anda bu cennet/cehenneme... ve o bebeler neye uğradıklarını anlamadan düştükleri andan itibaren kimisi cennete kimisi cehenneme denk gelenler... nedir onları denk getiren, rastgele şuursuz savruluşlar mıdır... doğar doğmaz günahla itham edilmek neyin nesidir, ona ne ebeveynlerinin pisliklerinden... |
Fers... kurduğun cümleleri anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Yazını okurken kafamda oluşan soyut şeylere bir cevap mahiyetinde şunu da eklemek istiyorum. İnsan tecrübe etmeden öğrenemez. Bazen tecrübe etse de öğrenemez, defalarca yaşaması gerekir. İşte, Allahın "kötü, yanaşmayın zarar görürsünüz" dediği şeyleri de tecrübe ettik. Yasak ağaca yanaştık ve sonucunu öğrendik. Şimdi bu dünyada birden fazla kere de tecrübe ediyoruz. ELlerimizle işlediklerimizin günahını pek çok alanda çekiyoruz. Şimdiki "yaklaşmayın yanarsınız" ı anlamak, idrak etmek temennim ile. yorumlarını, sorularını anlamakta zorlanıyorum, benim için biraz daha açık yazman gerekecek. iyi geceler. |
neyse hocam, tercihlerimiz, yaptıklarımız ve yapmadıklarımız doğrultusunda çizilen hayatlarımıza eyvallah...
alemlerin efendisi ya müdahale edendir ya da zamandan münezzeh haliyle o anı bekleyen, cevabı olsa da olmasa da olan biten değişmez... aorskaya imtihana delil olan ayetlerini sıralarsa belki yorumlarımız zenginleşir... |
[QUOTE=hiiic;13331]ya aors. ya bilerek yapıyorsun ya da hakikaten haberin yok!!
[COLOR="Red"]Kuran dışında birşey konuşmayan bir insan nasıl olurda kendisine birşeyleri haram kılar, sonrada ALlahtan azar yer!.[/COLOR] [B]Tahrîm 1 Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.[/B] [/QUOTE] Selamlar, Sevgili kardeşim, senin bir yazına cevap verdikten sonra zamanım olmadığından diğer kardeşlerime cevap verememiştim. Sonrada siteye ulaşmda problem olduğu için cevap veremedim. Şimdi, onlara da cevap vermek için girdiğimde yine senin yukardaki yazılarınla karşılaşınca öncelikle cevaplamam gereken yine senin yazın olmaktadır. Diğer kardeşlerimin yazılarına da imkanlarım ölçüsünde mutlaka değineceğim. [COLOR="Red"]Kuran dışında birşey konuşmayan bir insan nasıl olurda kendisine birşeyleri haram kılar, sonrada ALlahtan azar yer!.[/COLOR]demişsin. CEVAP: Kuran dışında din konuşmayan peygamberler de insandır değilmi kardeşim? İnsan olması nedeniyle hata yapması da normaldir ve yapmıştırda. Ancak, peygamber olmasının sağladığı özel durum nedeniyle onun hatası hemen rabbimizce düzelttirilmiştir. Bunda anlaşılmayan kısım neresidir? Neden bunları bildiğimi düşünürken bilmediğimi sanmaya başladınız? selamlar, aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13331]
2- [B]Kehf 23 [COLOR="Blue"]Hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme.[/COLOR][/B] 1-bu ayetin inişini araştır, cevabın orada. 2- Peygamber aylarca ayet beklemiştir, Sözde ertesi gün yahudilere kehf suresini açıklayacaktı, ama ayet gelmeyince hiçbirşey açıklayamadı. 3- O kendi kafasına göre de din kuralı koymadı, eğer böyle yapsaydı onu Allah can damarından yakalardı !!! aors ben seni bu konuları biliyor zannediyordum. Şaşırdım açıkcası.[/QUOTE] 1-[COLOR="Red"]bu ayetin inişini araştır,[/COLOR] Bu ayetin inişini neden araştırayım? Ayrıca sen neden araştırma gereği duydun? Şimdi de nuzül sebepleri olmadan ayetleri kurandan anlayamayacağınımı söyleyeceksin yoksa? Oysa, bu ayetin iniş sebebini bilmeye zaman ayıracağına bir sonraki ayeti de bunun devamı olarak okuyup birlikte değerlendirseydin, "hiç kimsenin, yarın garantisi olmadığını ve bu nedenle ancak rabbimizin izni dahilinde .... yapacağım denmesi gerektiğini görmek gerekir. 2- [COLOR="Red"]Peygamber aylarca ayet beklemiştir,[/COLOR] Peygamberin aylarca ayet beklediğini kuranın neresinden gördün? Ben göremedim de! Lütfen bunu belirten ayeti yazabilirmisin? Bununla ilgili ayet yazamayacağına göre, rivayetlere dayanarak bunu ileri sürdüğünü gör. Ancak, ben rivayetlerin delil olma özelliği taşıdığını kabul etmiyorum, bu nedenle de rivayetlere göre konuşmam. Bunu da senin bildiğini sanıyordum, ama tam anlaşılmamış galiba! 3- [COLOR="Red"]O kendi kafasına göre de din kuralı koymadı,[/COLOR] Evet, burada aksini iddia eden olmadıki, en azından ben iddia etmedim. Bunu neden yazdınki? selamlar, aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13332]:) aors beni kısır tartışmalarının içine çekme dostum.
Gerçekten amacının müzakere olduğunu sanmıyorum. .[/QUOTE] Selamlar, Burada din konusunda fikir paylaşımında bulunuyoruz ve benimde kısır döngülere sokmak gibi bir amacım, çabamda kesinlikle yoktur. Böyle yaparak kaybedecek zaman kaybına da tahammül edemem. Ben bildiğim kadarıyla aktarımlarımı yaparım, diğer kardeşlerimin yazılarından da kendiminkinden daha doğru, mantıklı ve kurana ters olmayan fikirleri varsa almaya çalışırım. Amacım budur. Lütfen, başka kimselerin kişisel üstünlük gayretleri ile karıştırmayın. saygılarımla, aorskaya |
[quote]
Peygamberin aylarca ayet beklediğini kuranın neresinden gördün? Ben göremedim de! Lütfen [B][I]bunu belirten ayeti yazabilirmisin[/I][/B]? [/quote] [B][I]bunu belirten ayeti yazabilirmisin? [/I][/B] |
[QUOTE=aorskaya]Dağların kuranı reddedip, insanın kabul etmesi ise kısaca anlatılamayacak [COLOR="Red"]uzunlukta ve öneme sahip olması nedeniyle[/COLOR] [COLOR="Red"][B][I][U]burada[/U][/I][/B][/COLOR] değinmeyeceğim.
[/QUOTE] [QUOTE=hiiic;13332] [COLOR="Red"]değinme bakalım :)[/COLOR][/QUOTE] Sevgili kardeşim, Yazıma dikkat edersen burada değinmeyeceğim dediğimi görürsün. Çünkü, başka kardeşlerimiz, bu yüzden yazılarına cevap veremediğimi değil de cevaptan kaçındığımı düşünmektelerdi. Ben de kısaca anlatılması yerine uzun bir anlatımla başka yerde (gerekirse) değinmek üzere öyle yazmıştım. [QUOTE=hiiic;13332] ama dikkatli BAK! dağlar burada konuşmuş bak... tıpkı diğer melekler gibi... dağlar taşlar emaneti redetmiş, tıpkı insana secde etmeyi reddeden iblis gibi, ve tıpkı yaradılacak ademe şaşan melekler gibi. Sakın oradaki melekler de dağlar taşlar gibi cansız varlıklar olup da Allahın Kuranı indirirken kullandığı şiirsel deyimsel uslubun bir parçası olmasın? ALlah hidayet vermedikçe kimse kimseye birşey açıklayamaz. buna da resmen şehit oldum...[/QUOTE] Bu yazından sonra kısaca da olsa değinmek zorunda kaldığımı gördüğümden açıklamaya çalışayım. Sevgili kardeşim, Sizin burada dağların da konuşmasından hareketle, melekleri dağ, taş gibi şeylerle aynı kategoriye sokmak için bu kısma değindiğinizi görüyorum. Halbuki, dağların konuşmasını biz yaratılanlar, kısıtlı kelamlarımız yüzünden anlayamayıp, yanlış sonuçlara giden yorumlarda bulunabiliyoruz. Ancak, Yüce yaratanın kelamı üzerinde yeterince düşündüğümüz zaman, onun yarattığı her şeyle kelam edebileceği gerçeğini görürüz. Bu nedenle, meleklerle ayrı, dağlarla ayrı yaratıklar olarak kelam ettiğini kabul ederseniz, bunun kısaca cevabını da vermiş olursunuz. Rabbimizin kelamı başlığıyla ilgili bir yazımda sanıyorum bu kısma değinmiştim. Gerekirse yine aynı başlık altında detaylandırabilirim. saygılarımla... aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13333]dostum,
[B]A’râf 179 [U]Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. [/U]Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.[/B] [B]Hûd 119 Ancak Rabbinin merhamet ettikleri müstesnadır. [U]Zaten Rabbin onları bunun için yarattı.[/U] Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım" sözü yerini buldu.[/B] o istese hepimizi tek bir millet, tek bir ümmet ve hidayet sahibi ederdi. neden yapmadı? bazılarımızın sapmasını istedi. O dilediğini dilediği şekilde yapar. Biz davranışlarımızdan sorumluyuz, o sorumlu tutulamaz...[/QUOTE] selamlar, İşte tamda burada kuranın edebi anlatımını sizin kavrayamadığınız görülüyor. 1-Rabbimizin elbette dilediğini cehennemlik olarak, dilediğini cennetlik olarak yaratmasına kimse bir istisna hariç itirazda bulunamaz. o istisna ADALET konusudur. Rabbimiz, eğer böyle bir şey yaparsa, kendisi adaletsizlik yapmış olur. Çünkü, cehenneme düşen herkes, kendisini orası için yarattığı iddiasında bulunacak, bu nedenle de dünyada iyilikler yapmadığını, kuranı terk ettiğini söyleyebilecek ve haklı da olacaktır. Halbuki, böyle bir yaratılış yoktur. Çünkü, bütün insanların kulluk etmeleri ve imtihan üzerine yaratıldıkları ayrım yapılmadan rabbimizce bildirilmektedir. 2- İşte, yukarıya alıntıladığın ayette de bildiğimiz şekilde "cehennemlik için yaratılmadan" söz edilmemekte, yaratılan insanların, kalpleri, gözleri, kulakları olmasına rağmen, kavramama, görmeme, işitmeme çabasında olmaları, yani şaşkın, gaflette bulunmaları nedeniyle bu yaratılışa girdikleri anlatılmaktadır. (aslında bunlar görmüşlerdir, işitmişlerdir ve duymuşlardır. Ancak buna rağmen, gafil olmayı tercih etmişlerdir.) 3- Eğer, yaratılışı öyle sizinki gibi anlarsak, gözleri görmeyen, kulakları duymayan, kalpleri tekleyen özürlülülerin cehennemlik olduğunu da iddia edenler çıkabilir. Halbuki, rabbimiz kimseye gücünün yetmeyeceğini yüklemez değilmi? 4- Yine, sizin anladığınız yaratılış biçiminde, insanlar arasında farklı yaratışlar için farklı fıtrat da yüklenmesi gerekirdiki, biz bütün insanların islam fıtratı üzerine yaratıldıklarını biliyoruz. Bu nedenle de bu görüşünüz çürümektedir. 5- Cehennem için yarattığı bir insandan, kulluk beklenemeyeceği, kurandan sorulamayacağı da tabidir. Halbuki, rabbimiz hesap gününde bizlere "kurandan sorulacağımız" bilgisini vermektedir. Bütün bunlar, insanların farklı yaratılmadıkları, hepsinin kulluk için ve imtihan üzere yaratıldığını gösterdiğinden, yukarıdaki ayetin, "bunların farkında olmayan, bunlardan gaflete düşenlerden bahsettiğini" görelim. saygılarımla... aorskaya |
[QUOTE=aorskaya]İnsanların çoğunu cehennem için planlayarak yaratmadı. Her insanı kulluk etsin diye yarattı. Ama, onun katında zaman söz konusu olmadığından yarattığı insanlardan çoğunun cehennemlik olduklarını gördü/bildi ve bize anlatırken de bunu bildirdi.
[/QUOTE] [QUOTE=Fers;13334]bu ifadeyi biraz açabilir miyiz... [/QUOTE] Selamlar, Yukarıda yazdıklarımın bu isteğinide karşılayacak şekilde olduğunu düşünüyorum. ANcak, hala anlaşılmayan kısım olursa yine değinirim. saygılar, aorskaya |
[QUOTE=aorskaya]
, doğru yoldan şu yada bu sebeple ayrılan, sapan, azan insanların daha da azmaları için onlara servet dahil başka cazip imkanlarda sunmuştur. Ancak, bütün bunlar rabbimizin saptırması değil, onların sapması sonucu daha da sapmaları içindir. Bu fark iyi tahlil edilmelidir. [/QUOTE] [QUOTE=Fers;13334] kur anın/söylevin/öğüdün/getirilen sistemin amacı; sapkınları yola getirmek, toplumu/zorda bırakılanları zulümden kurtarmak için zalimleri ıslah etmek/yol göstermek, ve böylece herbir bireyi, hidayete/cennete/vaadedilen ödüle ulaştırmak değil midir... [/QUOTE] sevgili kardeşim, Elbette, bu yazdığınız şeyler, islama davette geçerli olan şeylerdir. Ancak, buna rağmen, ancak bunları bilmesine rağmen, bunlara karşı; kör, sağır, kavrayamaz durumda yani kısaca gaflette bulunanların olduğunu da siz atlamayın. İşte, benim bahsettiğim kimseler, sapkınlar, bile bile islamı kabul etmeyenlerdir. Bunu iyi ayırt etmek gerekir. selamlar, aorskaya |
[QUOTE]
"Nitekim, kendi içinizden size âyetlerimi okuyan, sizi (kötü inanç, fikir, söz ve fiillerden) arındıran, size Kitap ve hikmeti ve bilmediklerinizi öğreten bir peygamber gönderdik (Bakara, 2/151 "Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu; zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, kendilerini temizleyen ve kendilerine Kitap ve hikmeti Öğreten bir Peygamber gönderdi" (Âl-i İmrân, 3/164).[/QUOTE] [QUOTE=Fers;13334] sizin [B]hükmünüze[/B] göre alemlerin efendisi, sapanları dahada sapmaları için cazip imkanlar sunan bir yaratıcı olarak duruyorken karşımızda alıntıladığınız ayetler size destek gibi görünmüyor... [/QUOTE] Yukarıda yazımda açıkladığım gibi, rabbimiz hepimizi islam fıtratı üzerine yarattı ve elçilerle de ayrıca buna davet etti. Ancak, buna rağmen, hala inatla islamı kabul etmeyen ve zalim durumunda olan kimseler olmuştur. İşte bunlar, bu defa daha da azgınlaşmaları için yaptıkları kendilerine süslü gösterilir, yaşantıları doğrultusunda daha da kazanımlara kavuşturularak cehennem ehli olması sağlanır. İşte, bir kardeşimize de "cehennem için yaratılma" olayını anlattığım ayette buna delildir. Sevgili kardeşim, [COLOR="Red"][U][I]Konuları incelerken kuran bütünlüğünden uzaklaşarak ya ayetleri tek başına bağımsız hükğmler gibi değerlendirme yada hatta daha fazla olarak ayetleri bile kısmen alıntılayarak hüküm çıkarma yanlışına düşüyorsunuz.[/I][/U][/COLOR] [B][I]Eğer, konuları bütün olarak ele alır ve konulara ilişkin ayetleri topluca değerlendirirseniz, söylediklerimi kurandan rahatlıkla görürsünüz. [/I][/B] Söylediklerime ilişkin kuranda çok ayet varsa da ben sadece iki tanesini hemen yazarak konuyu kapatıyorum. [COLOR="Blue"]Kötü ameli kendisine [U][SIZE="3"][I][B]süslü gösterilip de[/B][/I][/SIZE][/U] onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helâk etme! Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.[/COLOR] (Fatır-8) [COLOR="Blue"]Haram ayları ertelemek , ancak inkârda daha da ileri gitmektir ki bununla inkâr edenler saptırılır. Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah’ın haram kıldığını helâl kılmak için haram ayı bir yıl helâl, bir yıl haram sayıyorlar. [U][I][B][SIZE="3"]Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi.[/SIZE][/B][/I][/U] Allah, inkârcı toplumu doğru yola iletmez.[/COLOR] (Tevbe 37) selamlar, aorskaya |
[QUOTE=Fers;13334][QUOTE=aorskaya]Aksi halde, cehennem için yarattığı insanlardan kulluk beklemesi, onları imtihana tabi tutması tutarsızlık olur.[/QUOTE]
şu imtihan ayetlerini sunmadınız halaa... üstelik geride cevaplamadığınız bi dolu soruda beraberinde... [/QUOTE] Burada daha öncelikli cevaplamam gereken yazılar yazıldığından ve ateş kardeşin de bir başka başlık altında o konuyu ele alma önerisi nedeniyle burada değinmeyeceğim. İlgili başlık altında, daha acil yazıları cevapladıktan sonra değineceğim. Biraz daha izin ve anlayış bekliyorum. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=Fers;13335]nedir bu ifadeler, niye buradayız/doğrudan cennet ehli olmadık...
neden bu şahsiyetleri cehennem için yarattı, ya da neden bunca şerefsiz dünyada kol gezip bi dolu insana azab ediyorlar.. yoksa o şahsiyetler tarafından azab edilenler aslında azabları kendi kendilerine mi ettiriyorlar, hasta ruhlu mu bunlar... neler oluyor, nedir bu ifadelerin açılımı...[/QUOTE] Araf 179 ve hud 119 ayetlerini daha önce "hiiic" kardeşimizde yöneltmişti, onun yazısına verdiğim cevap sanırım yeterli olacaktır. Aslında Araf 179 ayeti biraz daha incelenirse, cehennemin (buna layık insanlar için) hazırlandığından, yaratıldığından bahsedildiği de çıkarılabilir. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13336][B]Âl-i İmrân 186
Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takva gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.[/B] ayetine de benzer sorular soruyor musunuz? Neden üzücü sözler yiyeceğiz? neden mallarımızla imtihan (fakirlik) edileceğiz neden canlarımız (sağlığımız) kaybolacak? neden? neden bu sefil dünyadayız? [B]Beled 4 Biz, insanı ( yüzyüze geleceği nice ) zorluklar içinde yarattık.[/B] Neden direk cennette değiliz? Neden zorlukların içerisinde imtihan ediliyoruz? NEDEN? ***** ˙˙˙¡ ʞıpɹɐşɐq ǝɹǝʞ ɹıq ıʎɐɯɹnpʌoʞ ızıɯıpuǝʞ uɐpɐɹo nʞunɔ :dɐʌǝɔ-lǝ[/QUOTE] Kuranı bütün olarak ele alırsak, bu soruların hepsinin cevabını buluyoruz. Özetle, yaratılış amacına uygun hareket ediyormuyuz? Kulluğu yerine getirebiliyormuyuz? İmtihan için doğru kaynaktan yaşıyormuyuz? İşte bunların cevapları aynı zamanda yukarıdaki sorularında cevaplarıdır. Bu aynı zamanda, bütün soruların cevapları da ilgilidir. selamlar aorskaya |
anlaşılmadı herhalde,
öğüt ne amaçla geldi/öğüdün geliş amacı "[B]sapkınları yola getirmek, toplumu/zorda bırakılanları zulümden kurtarmak için zalimleri ıslah etmek/yol göstermek, ve böylece herbir bireyi, hidayete/cennete/vaadedilen ödüle ulaştırmak[/B]" bu mudur, değil midir... amaç buysa "[B]doğru yoldan şu yada bu sebeple ayrılan, sapan, azan insanların daha da azmaları için[/B]" ifadesi neyin nesi, öğüdün amacına ters düşen öğüt mü olur, hangisi doğru... |
ne imtihanı, nerde şu imtihan ayetleri...
|
[quote]
Konuları incelerken kuran bütünlüğünden uzaklaşarak ya ayetleri tek başına bağımsız hükğmler gibi değerlendirme yada hatta daha fazla olarak ayetleri bile kısmen alıntılayarak hüküm çıkarma yanlışına düşüyorsunuz.[/quote] ne bütünü hocam hep aynı ifade bütünde bütün, bütüne aykırı/bütünden kopuk olan ifadelerimi delillerinizle ifşa edin, edinde görüp ders alayım... |
[QUOTE=Fers;13362]anlaşılmadı herhalde,
öğüt ne amaçla geldi/öğüdün geliş amacı "[B]sapkınları yola getirmek, toplumu/zorda bırakılanları zulümden kurtarmak için zalimleri ıslah etmek/yol göstermek, ve böylece herbir bireyi, hidayete/cennete/vaadedilen ödüle ulaştırmak[/B]" bu mudur, değil midir... amaç buysa "[B]doğru yoldan şu yada bu sebeple ayrılan, sapan, azan insanların daha da azmaları için[/B]" ifadesi neyin nesi, öğüdün amacına ters düşen öğüt mü olur, hangisi doğru...[/QUOTE] Fers kardeşim, [B][I][U]Hemen bütün yazılarında, benim açıklamaya çalıştıklarımın, görüşümü sunduğum yazıların dayanağının kuran, yani rabbimizin sözleri olduğunu unutan edayla yazılar yazdığını görüyorum. Bu tavrını değiştirmen konusunda sana içinde bulun duğun durumu hatırlatıyorum. Burada, kurandan, rabbimizin sözlerinden konuşuyorsak ve müslümansak önce bu bilinçte hareket etmemiz gerektiğini de bilmeliyiz.[/U][/I][/B] Sana, kuran bütününden, insanların islam fıtratı üzerine yaratıldıklarını, elçilerle de ayrıca buna davet edildiklerini, ancak buna rağmen kısaca gaflette bulunmayı tercih edenler için artık uğraş vermeye gerek olmadığını (tevbe-3-5; onların hesabının rabbimize bırakılması gerektiği), bunların amellerinin kendilerine süslü gösterilerek azgınlıkta, sapmışlıkta devam etmeleri sağlandığını anlatıyorum. [B][I][U]"yaptıklarının kendilerine süslü gösterildiği" ayetler, benim kendi icadım değil, rabbimin ayetleridir. Senin bunlara, içeriklerine itirazınmı vardır da hala, öğütten ve sapmışların azıtmasının sağlanmasını anlamıyorsun?[/U][/I][/B] [COLOR="Red"][U][I]Öğüt, öğüt alan için bir şey ifade eder. Öğüt almayan kişi için, öğüt yerine başka şeyler yapılmasının neresini yanlış buluyorsun?[/I][/U][/COLOR] selamlar, aorskaya |
[QUOTE=Fers;13364]ne bütünü hocam hep aynı ifade bütünde bütün,
bütüne aykırı/bütünden kopuk olan ifadelerimi delillerinizle ifşa edin, edinde görüp ders alayım...[/QUOTE] Senin yazdığın ayetlerin yanında yazılarım içinde benimde yazdığım ve daha yazmadığım ayetler, islama davet, islamı kabul eden müslüman ve mümin ile kabul etmeyen imansızların nelerle karşılacağını anlatan konu bütünlüğünü oluşturuyorlar. İşte bu nedenle, sadece tek tek ayetleri değil, aynı kişilerin durumlarını ele alan ayetleri topluca anlamak gerek diye söylüyorum. selamlar, aorskaya |
[quote]
Bu tavrHemen bütün yazılarında, benim açıklamaya çalıştıklarımın, görüşümü sunduğum yazıların dayanağının kuran, yani rabbimizin sözlerini unutan edayla yazılar yazdığını görüyorum. Bu tavrını değiştirmen konusunda sana içinde bulun duğun durumu hatırlatıyorum.[/quote] hocam, bana tavır dersi verme muhabbetine ne diye soyundun anlamadım, ayrıca içimde bulunduğum durum neymiş onu da bi zahmet genişlet, anlayamıyorum, kapasiteden olsa gerek... sorum aynı, doğru yola hidayet için gelen öğütte nasıl olurda alemlerin efendisi sapanları daha da saptırma sözü verir... cevabın daha doğrusu yorumun yoksa "bilemiyorum/bilmiyorum/anlamıyorum/veremiyorum" deyiver... |
[QUOTE=Fers;13363]ne imtihanı, nerde şu imtihan ayetleri...[/QUOTE]
Bununla ilgili olarak, daha acil cevaplanması gereken bazı yazıları cevapladıktan sonra ve "ateş demir" kardeşimizin bahsettiği konu başlığı altında yazılarıma devam edeceğimi söylemiştim. Herhalde görmediniz... selamlar, aorskaya |
[B][I]Herhalde görmediniz[/I][/B]...
görmedim üstad kusuruma bakma, yönlendirin mümkünse merak ettim şu imtihan ayetlerini... |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:23 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam