hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Siyaset (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=17)
-   -   Siyaset + Diyanet = Cinayet (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3273)

kuman 9. May 2013 02:47 PM

[COLOR="Red"]THK gibi kurumların dini oluşumların gelirlerinden pay alması konusundaki tenkidini haklı buluyorum.

THK yada başka bir kurum, kurban ve fitre-zekat gelirinden pay almamalı, hatta devlet bu gelirlerle ilgilenmemeli, gerçekten laikse diyanet yada başka isimde kamu kurumu olmamalıdır.
[/COLOR]

Yazıda anlayamadığım bir yer var ''Dini oluşum'' demişsiniz dini oluşumu tanımlarsanız sevinirim.

THK yada başka bir kurum demişsiniz bu başka kurum olarak bunlar mıdır? Darülaceze-Mehmetçik vakfı-Çocuk Esirgeme kurumu-Lösev-Kızılay gibi kurumlardan bahsediyorsunuz sadece ?
Yoksa Deniz feneri-İHH- Kimse yokmu Derneği, cemaat dernekleri, kuran öğrencileri vb kurumlarıda dahil ediyormusunuz ?
yani kurumların hepsine mi karşısınız yoksa devletle alakalı olanlara mı ?

Ancak Laik devlet diyerekten yüksek ihtimal davlet ile alakalı olan kurumları sayıyorsunuz demektir.

Zekat-Sadaka- Kurban Toplumsal bir yardımlaşma ve dayanışma için yapılan Allah rızasını gözeten eylemler değilmidir?

Bu devlet ile alakalı VAKIFLARIN (Vakıf ;Toplumsal dayanışma ve yardımlaşma için vardır) neler yaptığı ve gibi işlere öncelik ettiğini burda yazmanın anlamı yok. Her şekilde ulaşabilirsiniz.
Buraya yapılan her bağış kayıt altına yapıldığından dolayı denetlemesi bir o kadar kolaydır. yanlış yapanı bulur cezasını verirsiniz.

Peki Camiye verdiğiniz kurba-zekat-sadaka nereye gittiğini bana söyleyebilirmisiniz Kesin olarak ?
yada bir cemaata bağışladığınızı ? yada Kuran talebeleri diye bir yere bağışladığınızda ?


Sadece zekat-sadaka-kurban sadece şahıslara verilir diyorsanız eğer;

Ben bireysel yardımların başarıya ulaşma imkanı olduğuna inanmam. Şuna yardımcı olur ACİL ihtiyaçlara Örn; Kişi aç kalmıştır-acil ameliyat olması gerekiyordur, çok borçludur ve sıkıştırılıyordur, vb...

Ancak genele yaydığımızda devlet bu yardımları düzenleme ile görevlidir.

Diyanetten bahsetmişsizniz LAik devlette diyanetin ne işi var diye.
İlk bakışta haklı gözükebilrisiniz Din ile Devlet ayrı diyeceksin sonra din ile ilgili bir kurum kuracaksın. Alakasız bir işlem.

Yetersiz bulabilirsiniz yanlış eğilimileri olduğunu söyleyebilrisiniz yanlış işler yaptığınıda söyleyebilirsiniz ancak gereksiz bir kurum demek hatalı olduğunu inancındayım.
Devletin Laik olması, devletin görevlerini eksik yapmasını gerektirmez. insanların dini bilgiye ulaşma ihtiyacı varsa bunu karşılaması gerekir.
Bu ihtiyacın karşılanması kişilerin yada cemaatlerin insafına bırakılamayacak kadar önemlidir.
Sebeblerinide burda açıklamanın bir önemi yok ancak tek bir örnek vermek gerekirse ;
Bugün hala Mehdi bekleyen milyonlar var Türkiye de.

Sonuçta;
Din insanlar için vardır devleti de oluşuturan insanlardır. Devlet (yönetim şekli ne olursa olsun) insanların ihtiyaçlarını karşılamalıdır din de bunun içindedir.

Herkes kendi dinin ibadet yerlerini seçip giderlerini kendi karşılamalıdır dediniz. Hristiyan -Yahudi -Müslümanlıktan mı bahsediorsunuz yoksa diğer dinlerde var mı?

Örneğin hristiyanlık istediği yerde ibadethane açabilmeli mi?

yada ben Nakişbendiyim deyip yada ben kadiriyim deyip nurcuyum yada ben aczmendiyim vb...yada BEn angalikan, evengelistim diyerek kendilerine özel ibadethane açabilmeli mi ?
diyerekten kendilerine özel ibadethane açabilmeli mi ?

Benim sizin yazınızdan anladığım açabilmeli kendi giderlerini karşılayabiliyorlarsa eğer sorun yok.

Örneğin; Süleymancılar kendi İbadethanelerini açmalaırnda sizin için sakınca yok?
Acaba dinen var mı?

Yahudilik te öenmli değildir ancak Hristiyanlıkta Misyonerlik vardır ve her yıl bunun için milyarlarca dolar harcayabilirler (Nasıl olsa o paralar geri dönüyor 50-100 sene içinde)

Evengelistler gelsin İstanbulda 300 tane kilise ev açsınlar ki yasalarımız buna müsade ediyor. Bunların paralarıda var. Sorun yok.

Madem ki devlet sosyal bir olgudur ve kendini oluşturan insanların her türlü ihtiyacını karşılamak ile zorunludur. Madem ki güvenlikte bir ihtiyaçtır bunuda karşılaması gerekir Bu ister silahlı olsun ister sosyal olsun

bartsimpson 9. May 2013 03:05 PM

sevgili kuman.
vakıf olayını bende sizin gibi savunanlardandım ama ne yazık ki kuran'a tamamen ters bir kurum.
bu konuda forumda yazılar mevcut.

bulamazsanız yardımcı oluruz.

kuman 9. May 2013 03:21 PM

bart kardeş,
Bir yaşıma daha girdim olduk mu 38 :)
Hemde tamamen ters bir durum ! Anlamadım

YArdımcı olursan iyi olur bir bakayım.

THK- Kızılay- Çocuk Esirgemede Yırttık ta Mehmetçik vakfı ve Darüllaceze hiçç olduğu galiba :))

galipyetkin 9. May 2013 05:12 PM

Sayın kuman.

Devlete bağli veya devletin yan kuruluşları olan genel yardım kuruluşları ile müstakil kuruluş ve hukukları, kanunları, yasaları olan vakıfları birbirinden ayırmak lazımdır. Vakıfları biraz olsun tetkik ederseniz, onlarla belirli bir kesime belirli imtiyazlar sağlandiğini fark edersiniz. Genel ifade ile vakıf, kendi mensuplarına "akar sudan" gedik/menfaat sağlar ki bu durum islâmın ekonomik ve sosyal politikasına/esaslarına aykırılık oluşturur kanaatındayım. İsterseniz vakıf hukukuna şöyle bir göz atıverin, amaçlarına baktığınızda, imtiyaz sağlayan müstakil kuruluşlar olduklarını hemen anlarsınız.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

kuman 9. May 2013 09:08 PM

sayın yetkin,
Kamu yararına faaliyet gösteren kurumları az çok biliyorum ve vakıflarla karıştırmam zaten yukarıda da belirtmiştim.
Genel manada vakıflar hakkında bilgim var şimdilik o bana yeterli bu konuda araştırmaktan ziyade soru sorarak öğrenmeyi tercih ederim. Sizin bilginiz var sanırım.
Vakıflar toplumsal dayanışma var olduğu söyleniyorsa ki örnekler verebilirim neden kurana aykırı ?

Vakıflar kendi mensuplarına menfaat sağlar derken hangi vakıf ? Örnek verirseniz sevinirim yada forumda varsa yerini bana gösterirseniz ona da sevinirim. Vakıf mensubları derken Karadenizliler vakfı mı ? Bu demekse haklısınız kesinlikle vakıf kapatılmalı.

Ama eğer örnek Darüşafaka ise durum değişir.
Darüşafaka vakfı orta ve lisesine sınavla öğrenci alır güzel bir eğitim kurumudur tek şartı yetim olmak ve Fakir olmaktır. Vakıftan yararlananlar yetim ve fakirlerdir. Bunlar mensub değillerdir yararlanıcılardır. Eğer şunu demek istiyorsanız o liseye neden yetim ve fakirler alınıyor tüm öğrenciler girebilmelidir diyorsanız eğer bende burda daha fazla konuşmam zaten bu konuda sizinle kuran algılamamız farklıdır derim.

Örnek;
Vakıf gureba Osmanlı zamanında fakir fukaranın sağlık işlerini halletmek için kurulmuş bir vakıf kime imtiyaz ayrıcalık sağlıyor ? Fakir fukaraya sizce yanlış mı?

Örneğin Tema vakfı ise bu vakfın mensublarına nasıl bir gelir transferi oluyor varsa eğer aydınlatırsanız sevinirim.


Örnekler çoğaltılabilir bu konuda.

Bu konuda forumda yer varsa bana gösterin bende öğreneyim yazımı geri çekeyim ikna olursam.

galipyetkin 11. May 2013 04:18 AM

TÜRK MEDENİ KANUNU HÜKÜMLERİNE GÖRE KURULAN
VAKIFLAR HAKKINDA TÜZÜK
(1)
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi
: 25.7.1970,
No : 7/1066
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 17.2.1926,
No : 743
Yayımlandığı
R. Gazete Tarihi
: 21.8.1970,
No : 13586
Yayımlandığı Düsturun Tertibi
: 5,
Cildi : 9,
S.: 2592
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Kapsam:

Madde 1–(Değişik : 19/3/1982-8/4475 K.)Türk Medeni Kanunu Hükümlerine göre Kurulan Vakıfların tescil tarzı, tescilin kimler tarafından yaptırılacağı,sicillerin ne ..............

Madde 2–Vakıf, başlı başına mevcudiyeti haiz olmak üzere [B]Bir malın[/B] belli bir gayeye tahsisidir.
Vakıflar tüzel kişiliğe sahiptirler.
Bir mamelekin bütünü veya gerçekleşmiş veya gerçekleşeceği anlaşılan [B]her türlü geliri[/B] veya [B]ekonomik değeri[/B] olan haklar vakfedilebilir.
(Ek : 13/8/1991-91/2159 K.)Vakfın tescilinden önce, [B]gayesini gerçekleştirecek oranda belirli mal varlığının[/B] vakıfsenedinde gösterilmesi gereklidir.

................

*****************************************

Görülüyor ki vakfın konusu maddi varlıklar ile maddi olarak değerlendirilebilecek hak ve gelirlerdir.

Bir müslüman "Bakara.219/2-Nahl:71." ayetlerine uymak mecburiyetinde olduğundan, yani ihtiyaç fazlasını derhal muhtaçlar lahine "zekât" olarak şartlara göre elden veya vergi olarak malvarlığından çıkartmak mecburiyetinde olduğuna göre, mal kaçırmadıkça-kenz yapmadıkça vakfedecek malı nereden bulacaktır. Vakfedecek malı yoksa nasıl vakıf kurabilecektir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

merdem 11. May 2013 05:24 AM

[COLOR="Red"]Bir müslüman "Bakara.219/2-Nahl:71." ayetlerine uymak mecburiyetinde olduğundan, yani ihtiyaç fazlasını derhal muhtaçlar lahine "zekât" olarak şartlara göre elden veya vergi olarak malvarlığından çıkartmak mecburiyetinde olduğuna göre, mal kaçırmadıkça-kenz yapmadıkça vakfedecek malı nereden bulacaktır. Vakfedecek malı yoksa nasıl vakıf kurabilecektir.[/COLOR]


Galip Agabeyim,

bir sitede yapilmis olan bir yorumdan alinti yaptim asagidaki yaziyi. Bunun aciklamasini yaparmisin bana lütfen.

Selam ve dua ile.

***


[COLOR="Blue"][SIZE="3"]Eşit Olunmaz, Adil Olunur[/SIZE][/COLOR]

Yüce Allah yaratılışın düalist- çift kutupluluk yapısı gereği insanları ayni-eşit özelliklerle değil; birbirinden farklı özellik ve kabiliyetle donatarak yaratmıştır. Sahip olduğumuz fiziksel özellikler ile zeka, akıl, beceri kapasitemiz; çalışıp iş ve değer üretme azmimiz birbirimizden farklıdır.

Bunun sonucu olarak tarih boyunca insanlar arasında sosyolojik faklılıklar, ekonomik ve toplumsal sınıflar oluşmuştur. Sınıfsız bir toplum anlayışı hem yaratılışın düalist yapısına, hem diyalektik düşünceye aykırıdır. Ancak İslam’da rk ayrımı, kast sistemi, asil- avam ayrımı gibi insan onuru ve fıtratıyla çelişen sahte ayrımlar yoktur. İslam’ın esaslarından olan adalet ilkesine uygun olarak insanlar arasında her konuda fırsat eşitliği sağlanmalıdır.

“Eğer Rabbin dileseydi, insanları elbette bir tek ümmet yapardı. Ama birbirleriyle çekişmeye, tartışmaya, rekabete devam edeceklerdir..” (Hud-118)

Kur’an vahşi kapitalizmi; servetin, kapitalin belli ellerde toplanmasını elbette reddeder. Ama İslam’da sınıfsız bir toplum anlayışı veya nimet ve servetin mutlak eşit dağılımı da söz konusu değildir.

İslam her konuda olduğu gibi bu konuda da orta yolu, sırati müstakimi işaret eder. Zengin-fakir, aklını işleten- işletmeyen, çalışkan-tembel; bu zıtların birlikteliği insanın imtihan ve tekamül seyrinin araçlarıdır. “Bilgi, ilim peşinde koşanla, koşmayan; çalışanla, çalışmayan; alın teri akıtan- emek verenle; yan gelip yatan ayni-eşit nimete, servete, rahmete sahip olmalı” demek adil değildir.

Çalışan, çalışmayan; alın teri akıtan, akıtmayan ayni-eşit nimete sahip olacaksa insanlar niçin çalışsınlar? Bu anlayış, bu düşünce tarzı insanlar, toplumlar üzerinde “afyon etkisi” yapar.

“Allah dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da..” (Rad-26 Rum-37)

“ Verdiği nimetlerle sizi denemek için kiminizi kiminiz üzerine derecelerle yükseltmiştir.” (Enam-165)

“Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır..” (Nahl-71)

“Allah’ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın..”
(Nisa-32)

“Hiç kuşkusuz, zenginlik veren de O’dur, nimete boğan da..” (Necm-48)

“Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Ve onların kimini kimine derecelerle üstün kıldık ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın. Rabbinin rahmeti, onların derleyip topladıklarından daha hayırlıdır..” (Zuhruf-32)

“De ki: Rabbim, kullarından dilediğine rızkı bolca-genişçe verir, dilediğinede kısarak verir.
Bir şey infak ederseniz-bağışlarsanız, O’ onun yerine başka bir şey lütfeder. Rızık verenlerin en hayırlısıdır O..” (Sebe-39)

Bu ayetlerle Yüce yaratan dünyada insanlar arasında rahmetin , nimetin eşit değil, farklı oranlarda bölüştürüldüğünü ve toplumda işçi, işveren sınıflarının olduğunu, olacağını açıkça bildiriyor. Rabbimizin rahmetini, hoşnutluğunu kazanmanın; mal, servet kazanmaktan, biriktirmekten çok daha hayırlı olduğu, zımmen infak etmemiz gerektiği de ayrıca bildiriliyor.

İşgücü-emek satın alarak artı değer-kâr-servet elde eden işverenlerin sahip oldukları servette çalıştırdıkları işçilerin de emeği-hakkı olduğunu düşünmelidir. Toplumsal ölçekte elde edilen artı değer- milli gelir adil paylaşılmalıdır. Zekat vermeyi lütufta bulunmak olarak değil, fakire hakkını vermek olarak düşünmek gerekir.

“Allah’ın sana verdikleri içinde ahiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta-yardımda bulun..” (Kasas-77)

İslam’da dünya nimetlerinden nasiplenmek, mülk sahibi olmak-özel mülkiyet meşrudur.

İnsanların alın teri, el emeği karşılığı elde ettikleri artı – katma değerler kendilerine helaldir.

Bedensel ve düşünsel emeğimiz karşılığı meşru yollardan kazandığımız bizimdir.
Bu kazancımızı israfa kaçmadan, günaha sapmadan dini ve kanuni meşruiyet içinde harcayabiliriz.

Ancak insanların fiziki, akli kapasiteleri arasında elli kat, yüz kat farklılıklar yoktur. Dolayısıyla insanların sahip oldukları servet miktarları arasında elli kat, yüz kat, hatta binlerce kat farklılıklar olmasının; oluşan bu artı değerin İslami, iktisadi ve vicdani açıdan izahı mümkün değildir.

El emeği, alın teri olmayan haram, haksız kazançtan mutlaka kaçınmalıyız.
El emeği, alın teri karşılığı olan kazancımızın zekatını da cömertçe vermeliyiz.

Toplumun, ulusun sahip olduğu gelir, servet; toplum fertleri arasında ne kadar adil dağıtılırsa o kadar Kur’an hükümlerine uygun davranılmış olur.

galipyetkin 11. May 2013 07:34 AM

Merdem.

Ben insanları islamdan uzaklaştırmaya çalışan böyle aptalca ve şapşalca birkaç yazıya rastladım ve bazılarına da cevap yazdım. Fakat artık uğraşmıyorum; kimse oturup düşünmüyor, aklını çalıştırmıyor. Esasında çalıştırıyor da, çok akıllılar ya göya böyle yazılar üzerinden soracaklar da münafıkları ve münafıklıkları ifşa eden düşünce sistemlerini boşa çıkartacaklar.

Yazının bir tek cümlesini alayım:[B]Ancak insanların fiziki, akli kapasiteleri arasında elli kat, yüz kat farklılıklar yoktur. Dolayısıyla insanların sahip oldukları servet miktarları arasında elli kat, yüz kat, hatta binlerce kat farklılıklar olmasının; oluşan bu artı değerin İslami, iktisadi ve vicdani açıdan izahı mümkün değildir.[/B] Yani "Manyaklık etmeyin! Elli-yüz kat olmasın; uydurduğunuz hiç bir şey sizi haklı çıkaramaz. Çaktırmayın, uyandırmayın; bari yirmibeş-otuz filân olsun ki islâmi-iktisadi-vicdani palavralarla ikna ederiz.
"Kara" yazılar senin verdiğin ''eşit olunmaz, adil olunur" adlı yazıdan. Şimdi o kara yazı hangisine uyuyor? "Eşitliğe" mi? Yoksa adil olmaya" mı?.

Merdem.
Yukarıda kırmızı yazıyla alıntıladığın yazı seni kesmedi mi?.....
''Sâlât'ı ikâme-zekât'ı ita''yı dene.

O da mı kesmedi?.......
"Mizanda vezin''i dene.

O da mı kesmedi?.......
"Koyver gitsin".

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

merdem 11. May 2013 09:13 AM

[QUOTE=galipyetkin;17484]Merdem.

Ben insanları islamdan uzaklaştırmaya çalışan böyle aptalca ve şapşalca birkaç yazıya rastladım ve bazılarına da cevap yazdım. Fakat artık uğraşmıyorum; kimse oturup düşünmüyor, aklını çalıştırmıyor. Esasında çalıştırıyor da, çok akıllılar ya göya böyle yazılar üzerinden soracaklar da münafıkları ve münafıklıkları ifşa eden düşünce sistemlerini boşa çıkartacaklar.

Yazının bir tek cümlesini alayım:[B]Ancak insanların fiziki, akli kapasiteleri arasında elli kat, yüz kat farklılıklar yoktur. Dolayısıyla insanların sahip oldukları servet miktarları arasında elli kat, yüz kat, hatta binlerce kat farklılıklar olmasının; oluşan bu artı değerin İslami, iktisadi ve vicdani açıdan izahı mümkün değildir.[/B] Yani "Manyaklık etmeyin! Elli-yüz kat olmasın; uydurduğunuz hiç bir şey sizi haklı çıkaramaz. Çaktırmayın, uyandırmayın; bari yirmibeş-otuz filân olsun ki islâmi-iktisadi-vicdani palavralarla ikna ederiz.
"Kara" yazılar senin verdiğin ''eşit olunmaz, adil olunur" adlı yazıdan. Şimdi o kara yazı hangisine uyuyor? "Eşitliğe" mi? Yoksa adil olmaya" mı?.

Merdem.
Yukarıda kırmızı yazıyla alıntıladığın yazı seni kesmedi mi?.....
''Sâlât'ı ikâme-zekât'ı ita''yı dene.

O da mı kesmedi?.......
"Mizanda vezin''i dene.

O da mı kesmedi?.......
"Koyver gitsin".

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

Hemen sinirlenme ya Galip Agabeyim,

Meydan okumacasina degi, senin bu kisilerin ayetlerden anlayis sekillerini izah etmeni istedim. Yazi zaten benim degildi, belirtmisim.

Hemen her satir basi ibiklerimizi kavgaci horozlar gibi dikmeyelim lütfen:p ayip oluyor.

Izahindan dolayi tesekkürlerimi sunarim.

Selam ve dua ile.

bartsimpson 11. May 2013 11:01 AM

[QUOTE=merdem;17485]
Hemen her satir basi ibiklerimizi kavgaci horozlar gibi dikmeyelim lütfen:p ayip oluyor.[/QUOTE]

Bayıldım...

kuman 11. May 2013 01:55 PM

Sayın yetkin,
Yazınınzdan anladığım kadarıyla Vakıf kurmak kurana aykırı değil. Siz infak ile ilgili yazmışsınız.

Örnek;
BArınmak için evimiz var ve biz 5 kişiyiz 5 tanede evimiz var (Ev ihtiyaç kapsamı girer ve ölüncede mirasa girer) Çocuk yok yada var ancak biz zeki çalışkan bilgili bir neslin oluşabilmesi ve özellikle ihtiyacı olan çocukların okuyabilmesi için bu 5 evi vakfediyoruz ve bir vakıf kuruyoruz sonrada çevremize bunu yaygınlaştırıyoruz ve çevremizde ki insanlarında İnfaklarından buraya gelir sağlıyoruz.
Neresi İslam dışı ?

Ev benim mülküm (ihtiyaç) Para eder. satıp vakıf kuruyorum ve eğitim için infak ediyorum

Nesi İslama uygun değil

kuman 11. May 2013 02:15 PM

İnfak konusunada burda girmek anlamsız. Ancak Maddi kavramlar adı altında bundan bahsetmişsiniz.
Ben dünyayı cennet haline getirme çabasını anlamsız buluyorum
İnfak konusunda bazı yerlerde sizinle çok farklı düşünüyoruz.

Sebebide bu dünya sınav dünyasıdır;
Allah bizi kimi zaman açlıkla, yoklukla dener kimi zaman mal mülk ile dener. Kimi zaman savaşla kimi zaman barış ile. Kimi zaman yenilgi ile dener kimi zaman zafer ile dener.
Kimi zaman sevinçle dener kimi zaman üzüntü ile dener.

Bir işi yaparken vicdanınız rahatsa bu zaten islamidir. Allahın arzu ettiği şekildir.

Rahatsızlık duyuyor ve bulamıyorsanız da tövbe edin Allah büyüktür affedicidir.

SEDD-İ ZERÂYİ' 11. May 2013 02:57 PM

[QUOTE=SEDD-İ ZERÂYİ';17414]bana evladım demişsin
bende sana ... um diyecem(anladın sen onu)
bak .... um bırak özeli mözeli. özele gelsem ne yazar gerçek hayatta senin gibileri çok gördüm karşıma çıkınca kedi ye dönen.o yüzden konuşmaların yel gibi(anladın sen onu)geliyor.

burası hanifler.com yorum yaparken ayık kafaylamı, yoksa elinizde şarap kadehiylemi yorum yaptığınızı bilmediğim için konuşmalarını önemsemiyorum.
ben sadece kral çıplak dedim. neyse uykum var, baba yorgun bu gecelik yeter.


[B][COLOR="Red"]YÖNETİCİ NOTU: Sedd-i Zerâyi kardeşim yazılarınızda lütfen forum kural ve ilkelerine uyalım. Muhatabımızı küçük düşürücü ve küfür içeren yazılar yazmayalım.
Forumumuzda Güzel dinimizi İslam'a iman etmeyen, içki içen, deist ya da ateist hiçbir üyemiz yoktur. Herkes bu forumda fikirlerini saygı sevgi çerçevesinde serbestçe savunabilir.
Saygılarımla.[/COLOR][/B][/QUOTE]

miralay arkadaş
uyarma gereğini duymuşsun olabilir yöneticisin elbette buna hakkın var.lakin uyarıları yaparken bile hakkaniyetli davranmamışsın.forum üyesinin şahsıma ''evladım'' arkasından da sen onu anladın cümlesini küçük düşürücü olarak nitelemişsin.bu kelimenin ne maksatla kullanıldığını anlamak için ''anlayan biri bile olmaya'' gerek yoktur.Bu şahsıma yapılmış doğrudan ağır tahrik içeren bir küfürdür.küçük düşürücü laf değil. buna rağmen uyarılarınızı yaparken bile adam kayırmayı ihmal etmemişsiniz.
benim yaptığım yoruma bizzat müdahale ederek kullandığım ''koçum''lafını silmişsiniz.yazıyı yeni gören arkadaşlar o noktalamaların yerine istedikleri kelimeyi koyabilirler.Veya akıllarına herşey gelir.
bu arada benim yazdığım yoruma müdahale ederken diğer forum üyesinin yazısına müdahalede bulunmamışsınız.konulara gösterilen hassasiyetler forum yöneticilerinin insafına kalmış belli ki.

birde diyorsunuz ya

Forumumuzda Güzel dinimizi İslam'a iman etmeyen, [B][U]içki içen[/U][/B], deist ya da ateist hiçbir üyemiz yoktur. Herkes bu forumda fikirlerini saygı sevgi çerçevesinde serbestçe savunabilir.

diğerlerini es geçiyorum ama altını çizdiğim bölüme dair merakınız varsa [COLOR="Red"]Rivayetler virüs mü?[/COLOR] başlığı altındaki iki arkadaşın diyaloğonu lütfen bir inceleyin.Bakın bakalım sonu şerefe diye bitiyor mu bitmiyor mu?
Bana diyebilirsiniz ki sanane arkadaş isteyen içer isteyen içmez.
bittabii
bu beni ilgilendirmez.Ama kuran ayetlerine yorum yapılan ,kuran ayetlerinin kelime kelime incelendiği bir sitede rakı muhabbeti yapılıp sonuda şerefe diye bitiyorsa ee kusura bakmayın bunu da yazarım.
farzedelim benimle ayet üzerine konuşan bir arkadaşın elinde şarap kadehi olmadığını ne bileceğim. çünkü forumun başka bölümlerinde buna benzer yazılarda okudum.haa yinede seni ilgilendirmez diyorsan o ayrı.

galipyetkin 12. May 2013 05:47 AM

Dostum kuman.

''Barınma" ihtiyacı yönünde elinizde bulundurduğunuz veya barınmaya tahsis ettiğiniz ''ev''inizin mülkiyeti sizin olsa idi kapitalist sistemde bu eve barınma yönünden ihtiyacınız kalmayınca ona istediğiniz gibi davranabilirdiniz. İster yıkar, ister vakfeder ,isterseniz kapısına kilit vurur çürümeye terk ederdiniz; mülk sizin ya! kime ne!

Bir de olaya müslüman yaşamının gerektirdiği kollektivizm yönünden bakın; en basitinden: Mülk Allah'ındır=toplumundur prensibini aklınıza getirin. İhtiyacınız kalmayanı sahiplenemezsiniz, kullanış amacını değiştiremezsiniz, esas sahibine vermek mecburiyetiniz-iade etme zorunluluğunuz var.
Adem acaba "cennet"ten niye kovuldu dersiniz?

Miras kalan mallar-"mamelek" hakkında da başka türlü düşünemezsiniz.

Saygılar,sevgiler.
Galip Yetkin.

bartsimpson 12. May 2013 09:15 AM

[QUOTE=galipyetkin;17494]Dostum kuman.

''Barınma" ihtiyacı yönünde elinizde bulundurduğunuz veya barınmaya tahsis ettiğiniz ''ev''inizin mülkiyeti sizin olsa idi kapitalist sistemde bu eve barınma yönünden ihtiyacınız kalmayınca ona istediğiniz gibi davranabilirdiniz. İster yıkar, ister vakfeder ,isterseniz kapısına kilit vurur çürümeye terk ederdiniz; mülk sizin ya! kime ne!

Bir de olaya müslüman yaşamının gerektirdiği kollektivizm yönünden bakın; en basitinden: Mülk Allah'ındır=toplumundur prensibini aklınıza getirin. İhtiyacınız kalmayanı sahiplenemezsiniz, kullanış amacını değiştiremezsiniz, esas sahibine vermek mecburiyetiniz-iade etme zorunluluğunuz var.
Adem acaba "cennet"ten niye kovuldu dersiniz?

Miras kalan mallar-"mamelek" hakkında da başka türlü düşünemezsiniz.

Saygılar,sevgiler.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

Sevgili galip abi

bu bahsedilen konular ve mekke'den hicret sonrası medine'de, insanlığa örnek olarak gösterilen toplum yaşamı, sanırım bünyesinde kollektivis ve sosyal adalet sistemini benimseyen yaşam şekillerini barındırıyor.

o dönemler iyi incelenmeli bence.

birde acaba forumda tavsiye ettiğim ve sizinde seyrettiğiniz belgeseldeki gibi ekonomik sistemi ve parayı toplumdan kaldırsak ne olur?

kuran'da bu duruma yada buna benzer bir duruma atıf var mıdır?

mesela adamlar diyor ki "dünya üzerinde nereye giderseniz gidin, istediğiniz zaman ve istediğiniz kadar kalabileceğiniz ve içinde her ihtiyacınızı gideren bir konut olsa mülkiyet hakkının bir anlamı kalır mı? İstediğiniz zaman golf takımları temin edip golf oynayabilseniz golf takımları almaya ihtiyacınız olur mu?

"Mülk Allah'ındır = Toplumudur"

merdem 12. May 2013 09:32 AM

Bart Evladim :) sen cok yasa emi.

Dünyanin her bir kösesinde sayisiz oteller ve lokantalar var ve bu oteller ve lokantalarin cogu senenin 365 günü dolup tasmiyor. Yatacak yer ve yemekler bos yere müsteri bekliyor.

Bom bos duran otel ve lokantalar gecen günlerde bos kalan yatak gelirinden ve bos kalan masalarin menü gelirlerinden zaten faydalanamayacaklar, neden acaba onca evsiz olana bir oda onca ac olana bir tabak yemek vermek akillarindan gecmiyor.

Ayni sey degilmi, ha birisi parasini isletmeden bankada tutsun, ha bos yatak ve masalar bir tarafta kullanmadan dura dursun.

Ki cogu zamanlar parasi olmadigi icin millet otobüse trene binemiyor, hadi taksiden faz gectim, sanki ne olur ara sira gercekten ihtiyaci olanlar arada sirada otobüse trene biletsiz binseler ne olur, o otobüsler ve trenler zaten gidecegi yere gitmek zorunda, ha bir bilet eksik olmus ha bir bilet fazla olmus dünyanin sonu gelmez ya bundan.

Bir de hepimiz icin gecerli olan bir durum var. Yeni bir elbise alindigi zaman bir evvelki elbise ihtiyaci olanlara verilmeli. Dolaplar tasip duruyor, ha babam alip ta aliyoruz. Yalan mi yani?

Allah akil fikir versin bu millete, hepimize.

Selam ve dua ile.

bartsimpson 12. May 2013 09:39 AM

Benim söylediğim Zeitgeist belgeselinden bir alıntı idi. Youtube da bulabilirsiniz türkçe altyazılı.

merdem 12. May 2013 11:06 AM

[QUOTE=bartsimpson;17499]Benim söylediğim Zeitgeist belgeselinden bir alıntı idi. Youtube da bulabilirsiniz türkçe altyazılı.[/QUOTE]

Elestirme niyetiyle yazmadim, bilhassa hosuma gitti. Neden olmasin ki, bir cok seyler ortak kullanildigi zaman baska ihtiyaclar da kolaylikla giderilir

kuman 12. May 2013 03:34 PM

Dostum Yekin,

Anlaşamıyacağız bu konularda zaten anlaşmak için yazmıyorum. Kuran konusunda pekçok konuda hem fikir olabiliriz ancak Ancak bu konuda yorumla hatan var derim.
Evet ev benimdir istediğim gibi hareket etme özgürlüğüne sahibim ancak hiçbir zaman özgürlükler sınırsız değildir.
Ancak evimi miras bırakma hakkına sahibim çünkü ev benim elim ile kazandığım bir şeydir. toplumun bana verdiği bir şey değil.Allahın bana verdiği bir nimettir.
Kural şudur; Hiç kimseyi zor duruma düşürme, zor durumda birine yardım et. Şunu asla unutma Mülkün sahibi Allahtır sen sadece Allahın sana nimet olarak verdiği şeyleri kullanıyorsun. Bu nimetler ile kendini büyük görme, insanlara üstünlük kurma, Allah sana bu nimetleri verdiyse bunun bir sebebi vardır, paylaş çünkü bu Allahındır ve Allah senden paylaşmanı ister, eğer ki bu nimetler seni şaşırtırsa onlardan kurtul ey karar vericiler verdiğim nimetleri gerektiği gibi kullanmayan olursa (mal biriktirip duran) o malları elinden alın ki hem nimetlerim insanlara ulaşsın hem de kişi kendini temizleyebilsin.
Nimetler hakkında cimrilik yapmayın ne de kendinizi zora düşürün orta yolda hareket edin.

Bu benim yorumum kesin doğrudur diyemem ancak ben bunu görüyorum.

Sana akıl vermek gibi niyetim yok ancak şunları söylemek isterim.
Mülk Allahındır=Toplumundur
Sanırım yanlış bir önerme. Mülk Allahın ise Toplumun olamaz. Bu toplumu bir şirk haline döndürme ihtimali olan bir sözdür.

Bu söz şunuda getirir Mülk Allahındır=Toplumundur=Bireyindir. Bu sonuca çok kolay ulaşılabilir.

bartsimpson 12. May 2013 07:49 PM

Mevlana'nın sözünü hatırladım...

"haktan alır, halka veririz, hiçbir şey bize ait değildir. biz vasıtalık eden bir bedenden başka bir şey değiliz..."

kuman 12. May 2013 08:28 PM

[QUOTE=bartsimpson;17503]Mevlana'nın sözünü hatırladım...

"haktan alır, halka veririz, hiçbir şey bize ait değildir. biz vasıtalık eden bir bedenden başka bir şey değiliz..."[/QUOTE]

Güzel söz bart ancak bazılarıda bu sözler için şöyle diyorlardı.
HAktan alır halka vermek ne demek Allah sizi aracı mı yaptı ? Aracılık mı yapıyorsunuz?
Allah ile kul arasında ne amaçla olursa olsun aracı giremez girerse sorun çıkar.
Biri Allahtan aldığını söyler ve Halka verir


Herşeyi Allah verir hiç kimse hiç kimseye bir şey veremez hele Allahtan alıp insanlara verdiğini söylemek apaçık bir şirktir diye. A.Bayındır

bartsimpson 12. May 2013 09:02 PM

Sen ne diyorsun ???

merdem 12. May 2013 09:12 PM

[QUOTE=kuman;17504]Güzel söz bart ancak bazılarıda bu sözler için şöyle diyorlardı.
HAktan alır halka vermek ne demek Allah sizi aracı mı yaptı ? Aracılık mı yapıyorsunuz?
Allah ile kul arasında ne amaçla olursa olsun aracı giremez girerse sorun çıkar.
Biri Allahtan aldığını söyler ve Halka verir


Herşeyi Allah verir hiç kimse hiç kimseye bir şey veremez hele Allahtan alıp insanlara verdiğini söylemek apaçık bir şirktir diye. A.Bayındır[/QUOTE]

Hz. Bayindir'a ara sira gelip gidenler oluyor gibime geliyor :p

kuman 12. May 2013 09:15 PM

Şahsen tanımıyorum. Ben kesin konuşamam.

Haddi aşabilecek bir söz diyebilirim.

Vasıta olmak kimin haddine? Haddi olan çıkar derki ben sizi Allah yaklaştıracağım (Ruhbanlık gibi). Biri çıkar derki Allah bana ben size (Bazı patronların söylediği gibi). Bu açıdan baktığımda bu söz Haddi aşar.

Mevlananın bir iki hikayesini okumuştum şahsen okuduklarımı eğer o yazdıysa Ağzı ile kuş tutsa aynı kefede olmak istemem.

merdem 12. May 2013 09:21 PM

Şeytan verme fakirleşirsin; Allah verirsen zenginleşirsin diyor - Mustafa İsla
 
[YOUTUBE]U0DOXckskT0[/YOUTUBE]

Kimi dinleyecegiz?

Islamoglu'nu mu?

Bayindir'i mi?

Seytani mi ?

ALLAH'I mi?

Ver verme, ver verme , vermicem vericem, verdi vermedi....

veriyormusun vermiyormusun...

Papatyalar isyan ediyor :p

Kalbinin sesine kulak ver :)

Kötü insanda kötü kalp bulunur, o da kalbinin sesine uyar :D

merdem 12. May 2013 09:23 PM

hurraaaaaaa!!!!!

Ilk defa youtube beni dislamadi :cool: vardir bunda da bir hayir :rolleyes:

kuman 12. May 2013 09:26 PM

Sevgili merdem
A.Bayındır severim sayarım ve gerçekten bir şeyler yapmaya çalışır. Örn;
Kutuplarda namaz ve sahurun erken olması konusnda ki çalışmaları benim için değerlidir.

Kurana ilgi duymam ve araştırmama neden olan isimdir. Bazı konularda onun düşündüğü gibi düşünmesemde ( Hatta bana Kuranı kendinize uyduruyorsunuz dedi. Tek farkım onun yurmunu yanlış bulmam)
Yaşar hocayıda severim Mustafa Öztürkü severim Hakkı Yılmazı Mustafa İslamoğlunuda
bu kişiler değerli araştırmalar yapan insanlardır.

Sayın merdem,
Arapça bilmem Kuran uzmanı değilim. Bilgili insanları dinler kendi bilgilerimle kabul ederim yada etmem. Bilgili insanları severim. Kimseyi kötü yada iyi olarak ayırmam (bilgi anlamında).

Müslüma olmak için Kuranı hatim etmek gerekmez dediklerini yapmak yeterlidir. Bunu Ailenizden öğrenebilirsiniz Kuranı okumadan da müslüman olunur. Kuranı okumazsanız eğer yanlışa yönlendirilebilirsiniz.

Hırsızlık yapma-zina etme -yalan söyleme-Allaha şüphesiz inan-ibadet et-paylaş-yardımlaş vb şeyleri zaten ailelerimiz bize öğretti.

merdem 12. May 2013 10:02 PM

[QUOTE=kuman;17511]Sevgili merdem
A.Bayındır severim sayarım ve gerçekten bir şeyler yapmaya çalışır. Örn;
Kutuplarda namaz ve sahurun erken olması konusnda ki çalışmaları benim için değerlidir.

Kurana ilgi duymam ve araştırmama neden olan isimdir. Bazı konularda onun düşündüğü gibi düşünmesemde ( Hatta bana Kuranı kendinize uyduruyorsunuz dedi. Tek farkım onun yurmunu yanlış bulmam)
Yaşar hocayıda severim Mustafa Öztürkü severim Hakkı Yılmazı Mustafa İslamoğlunuda
bu kişiler değerli araştırmalar yapan insanlardır.

Sayın merdem,
Arapça bilmem Kuran uzmanı değilim. Bilgili insanları dinler kendi bilgilerimle kabul ederim yada etmem. Bilgili insanları severim. Kimseyi kötü yada iyi olarak ayırmam (bilgi anlamında).

Müslüma olmak için Kuranı hatim etmek gerekmez dediklerini yapmak yeterlidir. Bunu Ailenizden öğrenebilirsiniz Kuranı okumadan da müslüman olunur. Kuranı okumazsanız eğer yanlışa yönlendirilebilirsiniz.

Hırsızlık yapma-zina etme -yalan söyleme-Allaha şüphesiz inan-ibadet et-paylaş-yardımlaş vb şeyleri zaten ailelerimiz bize öğretti.[/QUOTE]

Degerli Kuman Kardesim,

ne mutlu sen ve senin gibilerine ki en azindan ailelerinden az bucuk ta olsa din civarinda egitilmeleri ve gelecek nesillere aktarmalari.

Ne aileler var yamyamlar halt etsin yanlarinda.

Ama gel gör ki "Müslüman olmak" yeterli gelmiyor her zaman, Hanif/Mü'min olmak ta gerekiyor. Bunun icin ugrasip duruyoruz.

Nasil olsa Allah affeder deyip gecemiyoruz, gecmemek gerekir.

Ben de sever ve sayarim günümüzün alimlerini. Itirazim oldugu noktalar olmuyor degil, tabii ki olacak, yoksa eskilerin durumuna düseriz 100 yüz önümüze konulani incelemeden yutacak olursak.

Süleymaoglu'na kanim pek isinmamis idi önceleri, ama adamcagizin görünüsü mühim degil, mühim olan dogru degerlendirmeler yapmasidir..

Keske tüm alimlerimiz herhangi bir art niyet gütmeden, taraftar toplamaya yönelmeden, kibirlenmeden (kibirli olduklarini söylemiyorum, olabilir) calismalarini/bilgilerini bir birleriyle paylassalar, aciklamalarda bulunsalar cok cok mükemmel olurdu hepimiz icin.

Selam ve dua ile.

bartsimpson 12. May 2013 11:18 PM

[QUOTE=kuman;17511]Sevgili merdem
A.Bayındır severim sayarım ve gerçekten bir şeyler yapmaya çalışır. Örn;
Kutuplarda namaz ve sahurun erken olması konusnda ki çalışmaları benim için değerlidir.

Kurana ilgi duymam ve araştırmama neden olan isimdir. Bazı konularda onun düşündüğü gibi düşünmesemde ( Hatta bana Kuranı kendinize uyduruyorsunuz dedi. Tek farkım onun yurmunu yanlış bulmam)
Yaşar hocayıda severim Mustafa Öztürkü severim Hakkı Yılmazı Mustafa İslamoğlunuda
bu kişiler değerli araştırmalar yapan insanlardır.

Sayın merdem,
Arapça bilmem Kuran uzmanı değilim. Bilgili insanları dinler kendi bilgilerimle kabul ederim yada etmem. Bilgili insanları severim. Kimseyi kötü yada iyi olarak ayırmam (bilgi anlamında).

Müslüma olmak için Kuranı hatim etmek gerekmez dediklerini yapmak yeterlidir. Bunu Ailenizden öğrenebilirsiniz Kuranı okumadan da müslüman olunur. Kuranı okumazsanız eğer yanlışa yönlendirilebilirsiniz.

Hırsızlık yapma-zina etme -yalan söyleme-Allaha şüphesiz inan-ibadet et-paylaş-yardımlaş vb şeyleri zaten ailelerimiz bize öğretti.[/QUOTE]

Kuran'ı sadece okumayınız... Aynı zaman da Yaşayınız...

17.82. Kuran'ı, inananlar için bir şifa ve rahmet olarak indirdik. Zalimlerin ise ancak zararını arttırır

17.106. Uzun bir zaman dilimi içerisinde halka okuman için ayırdığımız bir Kuran'dır. Onu topluca indirmiştik.

25.30. Elçi de, "Rabbim, halkım Kuran'ı terketti," der.

72.1. De ki, "Bana vahyedildiğine göre, cinlerden bir grup dinlediler ve şöyle dediler:" "Biz ilginç bir Kuran işittik."

merdem 12. May 2013 11:32 PM

Ah Bart Evladim, Kur'an i okumayiniz yasayiniz diyorsun iyi güzelde cocugum, okumadan nasil yasayacaksin?

Doktor olmak istersen gereken bilgileri kaynagindan ögrenmeden nasil ameliyat edeceksin?

Kazak, corap öremek istesen örnek kitabi olmadan nasil öreceksin?

Asci olmak istesen kaynaklardan yararlanmadan nasil pisirmesini ögrenceksin?

Köprüler kurmaya kalksan elinde plan olmadan, en önemlisi diploman olmadan nasil kurabileceksin o köprücükleri?

Müslüman talebedir, dersi/kaynagi Kur'an dir. Ömründe bir defacik okumali sindire sindire mümin olabilmek icin. Kur'an la beraber tüm diger ayetler dahilinde tahsil tamamlamis olur, al diplomani Yavrum :p

Sevdim seni evladim, cocuklarina gerekli bilgileri verebilecegin icin daha da sevdim seni.

Selam ve dua ile.

kuman 13. May 2013 09:08 AM

Kardeşim bart,
Kuran okudukça imanımız mı artıyor yoksa bilgimiz mi ?

Fatiha yı bilen biri kabul eden biri imanlı olabilir mi tam olarak dini yaşayabilir mi?

Kültürümüzün bize verdiği ve doğru olan bir insanın yaşaması için gerekli olan bilgileri alan ve bu şekilde yaşayan biri imanlımıdır ? yada şu şekilde sorayım bu iman yeterlimidir ?
( Elbette iman meselesi kurana göre cevaplanır ancak ayet göstermenin bir anlamı yok.)

Konuyu çok dağıttık Diyanet diye bi şey kalmadı :)

merdem 13. May 2013 11:16 AM

[QUOTE=kuman;17520]Kardeşim bart,
Kuran okudukça imanımız mı artıyor yoksa bilgimiz mi ?

Fatiha yı bilen biri kabul eden biri imanlı olabilir mi tam olarak dini yaşayabilir mi?

Kültürümüzün bize verdiği ve doğru olan bir insanın yaşaması için gerekli olan bilgileri alan ve bu şekilde yaşayan biri imanlımıdır ? yada şu şekilde sorayım bu iman yeterlimidir ?
( Elbette iman meselesi kurana göre cevaplanır ancak ayet göstermenin bir anlamı yok.)

Konuyu çok dağıttık Diyanet diye bi şey kalmadı :)[/QUOTE]

Diyanet=Hiyanet :p iste böyle kafalarimiz karisir Kuman Kardesim, ipin ucunu kacirttirirlar adama dogru dürüst düsüncelerini yoluna koyamaz. Cözülmez bir bilmece olmustur.

Sahiden Diyanet'in vazifesi neydi acaba bir de onu ögrensek:D

Siyaset+Diyanet=Cinayet basligi bosuna olmamis herhalde.

Selam ve dua ile.

dost1 13. May 2013 11:38 AM

selamun aleyküm! Değerli Kuman Kardeşim!

[QUOTE=kuman;17520]Kardeşim bart,
Kuran okudukça imanımız mı artıyor yoksa bilgimiz mi ?

Fatiha yı bilen biri kabul eden biri imanlı olabilir mi tam olarak dini yaşayabilir mi?

Kültürümüzün bize verdiği ve doğru olan bir insanın yaşaması için gerekli olan bilgileri alan ve bu şekilde yaşayan biri imanlımıdır ? yada şu şekilde sorayım bu iman yeterlimidir ?
( Elbette iman meselesi kurana göre cevaplanır ancak ayet göstermenin bir anlamı yok.)

Konuyu çok dağıttık Diyanet diye bi şey kalmadı :)[/QUOTE]

Sorunuzun cevabı "iman" sözcüğünden ne anlaşıldığına bağlıdır.
İman, iman edileni yaşamaktır. Yaşanmayacak bir kuru imanın bir anlamı ve önemi olamaz. Mü'min, iman ettiğini eksiksiz yaşayan ve iman ettiğini en iyi dışavurandır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

kuman 14. May 2013 04:25 PM

[COLOR="Red"]Diyanet=Hiyanet iste böyle kafalarimiz karisir Kuman Kardesim, ipin ucunu kacirttirirlar adama dogru dürüst düsüncelerini yoluna koyamaz. Cözülmez bir bilmece olmustur.

Sahiden Diyanet'in vazifesi neydi acaba bir de onu ögrensek

Siyaset+Diyanet=Cinayet basligi bosuna olmamis herhalde.
[/COLOR]

Evet kardeşim merdem gerçekten diyanet ne idi ? bende şaşırdım.
Diyanetin şu an nedir ne değildir bilemem çok ta ilgilenmiyorum.
Ancak Diyanetin gerekli olduğu kanısındayım ki burda ki arkadaşlarda bunu kabul ediyorlardır sanırım özellikle Toplumsalcılık tan bahseden arkadaşlar.

Diyanet toplum için kurulmuştur. Amacı bir ihtiyacı karşılamaktır.

Ancak şu anda Diyanetin ruhbanlığa doğru bir gidiş olabilir bir nevi papalığa doğru, tıpki tasavvuf gibi.

O yüzden dikkatli olmakta fayda var.

bartsimpson 14. May 2013 06:57 PM

Diyanetin gittiği ve gideceği nokta budur...

[url]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23283311.asp[/url]

merdem 16. May 2013 03:59 PM

Hiiic Kardesimiz bir zamanlar konuya temas etmis güzel bir yorumla.


[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1683[/url]


Ve Diyanet'in NİSÂ - 58 kendi meali! Acaba ayeti uygulayabilecek kapasiteye sahip midir?? Kurumu baskalarina teslim etmeleri gerekmez mi, yani EHLINE.

Günümüzdeki Diyanet'in ehil ve layık olması icin önce bilinc ve bilgi sarttır. Emanete riayet bilinci ve emanet edilen şeyi yerli yerinde kullanma bilgisi. Acaba?


Diyanet İşleri (eski) : Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür.


Diyanet Vakfi : Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:27 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam