hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Peygamberlik özellikleri (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=459)
-   -   Peygamberin soyu değil, yolu kıymetlidir (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3305)

khaos 27. February 2016 12:16 AM

[QUOTE=bartsimpson;21076]
Ömrümüzü bir yaratıcının gönderdiği kitabı anlamak için harcamak bizi nereye ulaştıracak.

Cennete mi???

Kafamda deli sorular?????[/QUOTE]

?????????????????????????

bartsimpson 27. February 2016 01:11 AM

Khaos sen atlamazdın böyle şeyleri ama dalgınlığına geldi herhalde?

[url]http://www.hanifler.com/showpost.php?p=21063&postcount=9[/url]

galipyetkin 27. February 2016 10:57 AM

Sayın Arkadaşım [COLOR="Red"]bartsimpson[/COLOR].

Bu "dağ" ifadesi için bir zamanlar şuraya bir şeyler yazmıştım: [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1541&page=6[/url]

Yazı şu idi:

"Bu yazım ''Tûr'' ifadesi üzerinedir.
Bakara-63 ve 93 ile Nisa 154. ayetlerde geçen ''Tûr''un dağ olarak aktarılmasında yanlışlık olduğunu belirten ''Adalet ve Rahmet'' sitesinde Sayın İlhami Çetin'in görüşünü aktarmak istiyorum.

Şöyle ki:

''Ayette geçen kavrama verilmesi gereken anlamın 'Tûr Dağı' ile yakından uzaktan bir alakası yoktur. Ahit yapmak için Allah'ın dağı kökünden sökerek kaldırıp, altına İsrailoğulları'nı koyarak söz alması akla mantığa sığmaz; böyle kokutularak ''ya ahit yaparsınız, ya da dağı üzerinize bırakırım'' tehdidiyle alınan sözden hayır mı gelir? 'Ulu dağ' denmek istenseydi 'Tuvar' değil 'Tuvad' kavramı kullanılırdı.

Musa ile İsrailoğulları'na uygulattırılmak istenen din ekonomi politiği ilkesi 'Tuvar' üzeredir. Yani eşitlik, müsavat.
Ettüva[COLOR="Red"]r[/COLOR]ü -tuva[COLOR="red"]r[/COLOR] :eşit,müsavi
Ettüva[COLOR="red"]d[/COLOR]ü -tuva[COLOR="red"]d[/COLOR] :ulu dağ

Ayette geçen ''refe'a fevka'' (fevka kavramı manevi üstünlük) kavramının en doğru anlamı: 'sizin inkişaf ve yükselmeniz, size vereceğimiz derecelere en münasip sosyo-ekonomi politiğiniz, eşitlik/müsavat içinde gelişmeyi yol edinirseniz, size dereceler veririz, eşitliği/safı bozmadan maddi kalkınma modellerini izlerseniz ahrette buna göre yüksek dereceler alırsınız' yaklaşık meali vardır.''

Bu tahlille ortaya çıkan farklılık, ve farklılığın giderilmesi yönünde, Bakara 63-93 ve Nisa-154 ayetlerini göz önüne alarak (özellikle Nisa-153-154 ayetleri) (Tin ve Meryem Sureleri hariç), bir görüş ...................."

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

khaos 27. February 2016 07:25 PM

[QUOTE=bartsimpson;21080]Khaos sen atlamazdın böyle şeyleri ama dalgınlığına geldi herhalde?

[url]http://www.hanifler.com/showpost.php?p=21063&postcount=9[/url][/QUOTE]

Yok atlamadım da video telefonda flash player hatası veriyordu. Bu gün pc den seyrettim. Çok etkilendiğimi söylemeliyim. Nedeni ise babamın bir ay önce beyin embolisi geçirmesiydi.Sağ tarafında felç, konuşma ve algılama güçlüğü yaşadı. Neyse ki hastaneye çok çabuk ulaşması ve nöroloji doktorunun o gün(cumartesi) nöbetçi olması sebebiyle babama erken tanı konulup müdahale edildi. Çok şükür şimdi durumu iyi. Yürüyebiliyor, ellerini kullanabiliyor hatta bugünlerde bulmaca bile çözmeye başladı.
Ama işin garip tarafı babamın beyin embolisi geçirmesinden sonra huyunda büyük değişiklikler yaşandı. Her şeye kızan, sinirlenen, agresif tavırlar sergileyen adam gitti. Nasreddin Hoca gibi, pamuk şeker gibi bir adam çıktı ortaya.

Şimdi bu hanımefendinin videosunu izleyince babamın da artık beyninin sağ tarafını fazlaca kullanmaya başladığını düşünüyorum. Yani sağ duyuyu. Bugün alt beynimizi daha çok kullanmamızdan kaynaklı otomatiğe bağlanmış bir hayat sürüyoruz. Üst beynimizin yani beynin değerlendirme yapan kısmının alt beyini kontrol altına alması durumunda insanın olumlu yanlarının daha fazla açığa çıkacağı kesindir. Sanırım videodaki kadınında anlatmak istediği bu.

bartsimpson 27. February 2016 09:02 PM

Çok geçmişler olsun dostum.
Ben videodaki tecrübeleri, bir bilim adamı gözü ile insan olabilmenin tecrübeleri olarak gördüm.
Beynindeki her nöronun durumuna ve hareketlerine vakıf bir insanın son denilen noktadaki hali müşahadesi olarak bakıyorum.
Belkide sağ duyu=vicdan???
Hani dedim ya cennet mi???? diye.
Kafamdaki deli sorular ve cevaplar???

bartsimpson 27. February 2016 09:10 PM

[QUOTE=galipyetkin;21082]Sayın Arkadaşım [COLOR="Red"]bartsimpson[/COLOR].

Bu "dağ" ifadesi için bir zamanlar şuraya bir şeyler yazmıştım: [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1541&page=6[/url]

Yazı şu idi:

"Bu yazım ''Tûr'' ifadesi üzerinedir.
Bakara-63 ve 93 ile Nisa 154. ayetlerde geçen ''Tûr''un dağ olarak aktarılmasında yanlışlık olduğunu belirten ''Adalet ve Rahmet'' sitesinde Sayın İlhami Çetin'in görüşünü aktarmak istiyorum.

Şöyle ki:

''Ayette geçen kavrama verilmesi gereken anlamın 'Tûr Dağı' ile yakından uzaktan bir alakası yoktur. Ahit yapmak için Allah'ın dağı kökünden sökerek kaldırıp, altına İsrailoğulları'nı koyarak söz alması akla mantığa sığmaz; böyle kokutularak ''ya ahit yaparsınız, ya da dağı üzerinize bırakırım'' tehdidiyle alınan sözden hayır mı gelir? 'Ulu dağ' denmek istenseydi 'Tuvar' değil 'Tuvad' kavramı kullanılırdı.

Musa ile İsrailoğulları'na uygulattırılmak istenen din ekonomi politiği ilkesi 'Tuvar' üzeredir. Yani eşitlik, müsavat.
Ettüvarü -tuvar :eşit,müsavi
Ettüvadü -tuvad :ulu dağ

Ayette geçen ''refe'a fevka'' (fevka kavramı manevi üstünlük) kavramının en doğru anlamı: 'sizin inkişaf ve yükselmeniz, size vereceğimiz derecelere en münasip sosyo-ekonomi politiğiniz, eşitlik/müsavat içinde gelişmeyi yol edinirseniz, size dereceler veririz, eşitliği/safı bozmadan maddi kalkınma modellerini izlerseniz ahrette buna göre yüksek dereceler alırsınız' yaklaşık meali vardır.''

Bu tahlille ortaya çıkan farklılık, ve farklılığın giderilmesi yönünde, Bakara 63-93 ve Nisa-154 ayetlerini göz önüne alarak (özellikle Nisa-153-154 ayetleri) (Tin ve Meryem Sureleri hariç), bir görüş ...................."

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

Abi bu para pul ekonomi kötü şeyler yav.
Demek ki para olmasa, maddiyat, mal, mülk, mülkiyet kavramları olmasa gül gibi geçinip gideceğiz.
Dünyada cenneti yaşayacağız.

Ve demek ki Lidyalılar parayı bulduğundan beridir ki hepimiz cehennemde yanıyoruz ve yanmaya devam edeceğiz.

khaos 28. February 2016 04:10 PM

[QUOTE=bartsimpson;21085]Abi bu para pul ekonomi kötü şeyler yav.
Demek ki para olmasa, maddiyat, mal, mülk, mülkiyet kavramları olmasa gül gibi geçinip gideceğiz.
Dünyada cenneti yaşayacağız.

Ve demek ki Lidyalılar parayı bulduğundan beridir ki hepimiz cehennemde yanıyoruz ve yanmaya devam edeceğiz.[/QUOTE]

Şu ünlü repliği hatırladın mı Bart

-Bu para bizi bozmasın Cengiz

Lidyalılara gelene kadaaaar. Dur bir dakika! Sorun para yada mal mı? yoksa insanoğlunun hırsı mı?

MAİDE/30
Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.

Al işte dakika 1, gol 1 .... Adem in oğlu dünya hayatına zaten 1-0 yenik başlamış.

bartsimpson 28. February 2016 05:40 PM

[QUOTE=khaos;21086]Şu ünlü repliği hatırladın mı Bart

-Bu para bizi bozmasın Cengiz

Lidyalılara gelene kadaaaar. Dur bir dakika! Sorun para yada mal mı? yoksa insanoğlunun hırsı mı?

MAİDE/30
Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.

Al işte dakika 1, gol 1 .... Adem in oğlu dünya hayatına zaten 1-0 yenik başlamış.[/QUOTE]

Aslında nefis dediğimiz de bir anlamda mülkiyet ve aidiyet kavramı.
Bende yok, Onda neden var?
Bende var ama neden daha fazla yok?

Sosyalizm (otorite ve toplum birey için vardır) ve Kominizm'in (eşit adalet ve eşit dağılım) insanlar için en uygun rejimler olması bundan olsa gerek.
Tabi anlayana ve uygulayana...

galipyetkin 29. February 2016 10:04 AM

Saygın [COLOR="Red"]bartsimpson[/COLOR].

Sayın arkadaşım "gene mi sen!" deme lütfen.

Yukarıdaki parantez içerisinde verdiğin tanımlardan "komünizm" tanımını bir daha gözden geçirsen. Herhalde cümle içindeki kelimeleri düzenlerken sıralamada bir hata, bir sürçme oldu.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

galipyetkin 1. March 2016 01:17 PM

Sevgili arkadaşım.

Herhalde kafanı kurcalayan veya seni epeyi meşgul eden bazı şeyler var. Düşünmüyor ve yazdığın üzerinde ikaza rağmen araştırma yapmıyorsun. Bir tanımı bir yerden alıp diğer bir yere yerleştiriyorsun ve orada da sırıtıyor.

Bak can dostum.

Kullandığın tarif şu:"(otorite ve toplum birey için vardır)"

Bu ifadeyi açarsak iki mânâ çıkıyor:
1-"otorite/devlet ve toplum kişi emrindedir= Diktatörlük, despotizm vs....

2-"kişi, otorite/devlet ve toplum emrindedir= Totaliter yönetim. Buna (buraya dikkat) Komünizm ile ilgisi olmayan ama Rusya'da kurulmuş Komünizm adı altındaki Sovyet diktatörlüğü, işçilerin diktatörlüğü yerine Stalin'in despotizmini/faşizmini de eklemek gerekir.

Bu iki tanım "sosyalizmi" de, "komünizmi" de anlatmıyor.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

galipyetkin 1. March 2016 02:42 PM

Sayın [COLOR="Red"]bartsimpson[/COLOR].

Yazından "alıntı" yapmadığımdan yazdıklarıma konu Sayın khaos'un yazısından sonraki yazını silmekle yazdıklarımı anında boşa çıkardın, dayanaksız, havada, boş laflar olmalarını sağladın.

Konuyu bilmeden okuyacaklar bu yazılarım için "ne diyor bu herif yahu!..." derler herhalde..........

Sağ olasın!

Ne yapalım?

Öyle olsun.....

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

bartsimpson 1. March 2016 09:21 PM

Abi peki senin dediğin gibi olsun geri aldım sildiğim iletiyi.
Kusura bakmayın böbreklerde taş çıktı ağrılarım oluyor ara sıra.
Biraz yoğun ağrı kesiciler alıyorum.
Kafam kıyak anlıcanız.
Ben en iyisi bi müddet yorum da yapmayayım cevapta vermeyeyim.
Rahatsızlık için kusura bakmayın.
Sevgiler saygılar.

galipyetkin 2. March 2016 11:11 AM

Haydaaa....!

Ne sihirdir ne kerâmet......!

Kaldırılmış yazı, gökten düşer gibi, sanki hiç kaldırılmamış gibi yeniden eski yerine geri geldi.......!

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

kuman 2. March 2016 02:24 PM

Geçmiş olsun.

khaos 4. March 2016 08:02 PM

Bart
Çok geçmiş olsun. Konu ile ilgili özele bir ileti gönderdim. Değerlendirirsen sevinirim.

bartsimpson 19. March 2016 02:35 PM

[QUOTE=galipyetkin;21089]Sevgili arkadaşım.

Herhalde kafanı kurcalayan veya seni epeyi meşgul eden bazı şeyler var. Düşünmüyor ve yazdığın üzerinde ikaza rağmen araştırma yapmıyorsun. Bir tanımı bir yerden alıp diğer bir yere yerleştiriyorsun ve orada da sırıtıyor.

Bak can dostum.

Kullandığın tarif şu:"(otorite ve toplum birey için vardır)"

Bu ifadeyi açarsak iki mânâ çıkıyor:
1-"otorite/devlet ve toplum kişi emrindedir= Diktatörlük, despotizm vs....

2-"kişi, otorite/devlet ve toplum emrindedir= Totaliter yönetim. Buna (buraya dikkat) Komünizm ile ilgisi olmayan ama Rusya'da kurulmuş Komünizm adı altındaki Sovyet diktatörlüğü, işçilerin diktatörlüğü yerine Stalin'in despotizmini/faşizmini de eklemek gerekir.

Bu iki tanım "sosyalizmi" de, "komünizmi" de anlatmıyor.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

Eh biraz biraz toparladım gibi.
O halde başlayalım.

1 - Sosyalizmi tarifte kullandığım "otorite ve toplum birey için vardır" cümlesi ile sizin tarifinizdeki "otorite/devlet ve toplum kişi emrindedir" cümlesi birbirinden çok farklı kavramlardır. Bu fark okunuşta bile belli iken siz nasıl bu anlamı çıkarabildiniz anlamadım.

Gelelim Sosyalizm'e...

Ne diyor Sosyalizm; sosyal ve ekonomik alanda [COLOR="Red"]toplumsal refahı devlet [/COLOR] [COLOR="Blue"](otorite)[/COLOR] kararlarının getireceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin [COLOR="Red"] toplumlara ait [/COLOR] [COLOR="Blue"](toplum) [/COLOR]olduğunu savunan,[COLOR="Red"] işçilerin[/COLOR] [COLOR="Blue"](birey) [/COLOR]yönetime katılmalarına ağırlık veren ekonomik ve siyasi teori.

Bakalım iddamı İslam'a uygulayınca ne oluyor?

Din Sahibi'nin elçisi, yani Otorite'nin temsilcisi (ki o da görevi tebliğ olmasına rağmen din konusunda bir nevi otorite) toplumu uyarmak için görevlendiriliyor. Uyarıya cevap veren toplum bireylerinden oluşan ümmet (toplum) uyarıyı ve mesajı bireylere (birey) yaymak için mücadele ediyor.

Bütün bu ifadelerin açılımını Diktatörlük, Despotizm vs... nasıl bağladınız hele onu hiç anlayamadım...

Ama bağlamınızda bir hata yok ve hata bende ise o zaman bahsettiğim sistemleri başta din olmak üzere tekrar irdelemekte fayda var.

2 - Komünizmi tarifte kullandığım "eşit adalet ve eşit dağılım" cümlesinin, sizin tarifiniz olan "kişi, otorite/devlet ve toplum emrindedir" cümlesi ile ne anlam benzerliği var anlayabilmiş değilim. (Çünkü bu tarifi bir şekilde 2. maddenizde komünizm'e bağlamışsınız)

Gelelim Komünizm'e...

Ne diyor Komünizm (Latince kökenli communis - ortak, evrensel); üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız bir toplumsal düzen; ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir.

Peki iddamı İslam'a uygulayınca ne oluyor?

Eh onuda anladınız herhalde.

Yukarıdaki tanımların pek çoğu (başta infak müesesesi olmak üzere) sizden öğrendiğimiz ve savunduğumuz düşünceler.

Bilmem haksızmıyım???

Anadolu 19. March 2016 06:28 PM

Aslında aranızda geçen ve evveli olduğunu düşündüğüm konuşmalara yabancıyım. Ama nacizane ben de fikrimi belirtmiş olayım...

Kur'an; Aklen okunan demektir.
Bunun anlamı, Dünya'nın neresinde olursa olsun akleden insanların Zikre muhatap olmasalar da Kur'an'ı/Aklen okunanı öğrenebilecekleridir...

Bu anlamda adalet arayanların, açın halinden anlayanların, çıplağı donatmak isteyenlerin Sosyalizm ya da Komünizm adında ideolojiler bulmaları ve bu ideolojilerin Kur'an'dan/Aklen okunandan kesitler barındırmaları normaldir...

Ancak Kur'an'daki toplumsal sistemin, Sosyalizm'den de, Komünizm'den de, Atatürkçülük'ten de farklı olduğunu ve akla çok daha yatkın olduğunu düşünüyorum...

Misal; İnsan toprağın üzerine doğar. Doğduğunda toprak da, su da,ormanlar da, hayvanlar da mevcuttur. Ve insan bunların varolması için hiçbir emek sarfetmemiştir. İnsanın emek sarfetmediği, üretmediği bir şeye malik olması ise düşünülemez. Bu sebeple; toprak, su, ormanlar ve hayvanlar üzerinde özel mülkiyet kurulamaz. Bunlar halkın ortak malıdır. Halk bunlar üzerinde iştirak halinde maliktir. İnsanın/insan elinin ürettiği evler, arabalar, uçaklar, gemiler v.s ise özel mülkiyete tabidir. Çünkü bunların üretilmesindeki emek insana aittir...

Yukarıda kısa örneğini verdiğim sistem ne Sosyalizm'e, ne Komünizm'e, ne de Atatürkçülük'e uyar... Ancak her üç ideloji de Kur'an'dan/Aklen okunandan bir takım parçalar edinmiştir...

Saygı ve sevgi ile...

bartsimpson 19. March 2016 10:23 PM

Casiye 13 - Ve O, göklerde ve yeryüzünde bulunan her şeyi Kendinden sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ayetler vardır.


Yasin 71- Ve onlar görmediler mi ki: Biz şüphesiz onlar için ellerimizin (kudretimizin) meydana getirdiklerinden birtakım hayvanlar yarattık da onlar, onlara sahip bulunuyorlar.
Yasin 72- Ve onları, kendileri için zelil kıldık da. Bu yüzden binekleri onlardandır. Onlardan yiyip duruyorlar da.
Yasin 73- Ve onlarda daha birçok menfaatler ve içecekler var. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Bakara 29 - O, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için oluşturandır..

Anadolu 20. March 2016 02:05 AM

…Ve O, yeryüzünde bir tek su ile sulanan birbirine komşu kıtalar, üzümlerden bahçeler, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar kılandır. Ve Biz, nasipliklerinde [meyvelerinde; kokularında, tatlarında] onların bazısını bazısı üzerine fazlalıklı kılıyoruz. Şüphesiz aklını kullanan bir toplum çin bunda birtakım deliller vardır. (Rad, 4)

Ve Biz rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik de gökten bir su indirip sizi onunla suladık. Onu [suyu] hazinelerde tutanlarda [biriktirenler] siz değilsiniz. (Hicr, 22)

O, sizin için gökten bir su indirdi. İçecekleriniz ondandır. Hayvanları otlattığınız ağaçlar–bitkiler de ondandır. O [Allah], onunla [su ile] sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve tüm meyvelerden bitiriyor. Şüphesiz bunda tefekkür eden bir toplum için kesinlikle birer Âyet vardır. (Nahl, 10-11)

Ve O [Allah], asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları, ürünleri çeşit çeşit ekinleri, zeytinleri ve narları,
birbirine benzer ve benzemez biçimde kılandır. Meyve verince meyvesinden yiyin, hasat günü de onun hakkını verin ve israf etmeyin. Şüphesiz O, [Allah] israf edenleri sevmez. (Enam, 141)

O, yeryüzünü sizin için bir döşek yapan, oradan sizin için yollar açan ve gökten bir su indirendir." dedi. -İşte Biz o su ile türlü türlü bitkilerden çiftler çıkardık. Yiyiniz ve hayvanlarınızı otlatınız. Şüphesiz akıl sahipleri için bunda nice Âyetler vardır!... (Ta-Ha, 53-55)

Ya da, Bizim kır yere suyu salıverip de onunla hayvanların ve kendilerinin yediği bir ekin çıkarmamızı da mı görmediler? Hâlâ görmezler mi? (Secde, 27)

…Ve sizin rızkınız/sizin rızık vereniniz, sizin vaat olunduğunuz şeyler göktedir. Hala görmüyor musunuz? (Zariyat, 20-22)

Ey insanlar! Size gökten ve yerden rızk veren Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Allah'tan başka bir yaratıcı mı var? O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. O hâlde nasıl döndürülüyorsunuz! (Fatır, 3)

Görmediler mi Allah, dilediğine rızkı genişçe veriyor, dilediğine kısıyor. İnanan bir kavim/toplum için bunda elbette ibretler vardır. (Rum, 37)

Yemin olsun, Sebe için kendi meskenlerinde bir ibret vardı. Sağ ve soldan iki bahçe. Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin. Tertemiz bir belde ve affeden bir Rab. (Sebe, 15)

Yemin olsun, biz İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve kendilerine temiz yiyeceklerden rızık
verdik... (Yunus, 93)

kuman 20. March 2016 08:35 AM

[QUOTE=Anadolu;21128].

Ancak Kur'an'daki toplumsal sistemin, Sosyalizm'den de, Komünizm'den de, Atatürkçülük'ten de farklı olduğunu ve akla çok daha yatkın olduğunu düşünüyorum...

Misal; İnsan toprağın üzerine doğar. Doğduğunda toprak da, su da,ormanlar da, hayvanlar da mevcuttur. Ve insan bunların varolması için hiçbir emek sarfetmemiştir. İnsanın emek sarfetmediği, üretmediği bir şeye malik olması ise düşünülemez. Bu sebeple; toprak, su, ormanlar ve hayvanlar üzerinde özel mülkiyet kurulamaz. Bunlar halkın ortak malıdır. Halk bunlar üzerinde iştirak halinde maliktir. İnsanın/insan elinin ürettiği evler, arabalar, uçaklar, gemiler v.s ise özel mülkiyete tabidir. Çünkü bunların üretilmesindeki emek insana aittir...


Saygı ve sevgi ile...[/QUOTE]

YAni en iyi sistem kapitalizm demek istiyorsunuz?

galipyetkin 20. March 2016 11:09 AM

Saygın kuman.

Arkadaşa birden yüklenmeyelim. Belki tam ayırdına erememiş olabilir. İlk önce kendisini aydınlatalım.

Mesela; Sâffat-96. ayeti verelim ve tepkisini bekleyelim.
Ne diyor bu ayet:
"[B]Halbuki sizi de yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır.[/B]"

Yani siz ve de siz yaratsanız, icat etseniz, imal etseniz bile Allah'ın size verdiği yetenek ve yetki ile meydana getirdiğinizden, icat ettiğinizden, imal ettiğinizden o (şey) ve de siz O'nun yaratması ve malı/mülküsünüz ve 'hüküm ve tasarrufu' altındasınız. Siz kendinizin ve o mal/mülk üzerinde ancak ihtiyacınızı görebilecek miktarda kullanma hakkınız vardır(Bakara:219/2-Nahl:71. -bu ayetleri okuyun-). Çünkü mülk Allah'ındır. Siz de Allah'ın yarattıklarındansınız. Allah "ol" demiş, olunmuştur.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Anadolu 20. March 2016 01:52 PM

[B]1.[/B]Ağacın yaradılışı ile,
Ağacın İnsan tarafından işlendikten sonra mobilya olması
arasındaki FARKI görebilmeniz lazım...

[B]a.[/B]Saffat 96'da yaratmak olarak çevrilen kelime "HaLaK"tır.
HaLaK, yoktan varetmeyi anlatır, yoktan varedilen, mobilya
değil, mobilyanın hammaddesi olan ağaçtır. Yani ayet şunu
söyler: Sen mobilya, uçak, ev, araba yapabilirsin ama "Onun
hammaddesini de seni de yaratan Allah'tır"...

[B]b.[/B]İnsan ağacı mobilya yapmak için emek sarfeder.
Bu emeği yok saymak, insanı yok saymak ve insanın hakkına el
koymak olur.

[B]2.[/B]Allah'ın hakkı Allah'a.
İnsanın hakkı insana.
Milletin hakkı millete.

[B]3.[/B]Özel mülkiyet yoksa Kur'an'da miras hükümleri de yok demektir.

[B]4.[/B]Kur'an'da "Mallarınız" kelimesini aratınız ve ayetlere bakınız...

Ben fikrimi belirtmek için girmiştim. Fazla bile yazdım.

Benden bu kadar...

Saygı ve sevgi ile...

kuman 20. March 2016 02:04 PM

Bir sey sormak zorundayım cevap vermeyebilirsiniz.
Verdiginiz örnekte mülk sorununu nasil çözeceksiniz?

galipyetkin 20. March 2016 02:06 PM

Sayın Kuman.

Allah'ın hakkı Allah'a.
İnsanın hakkı insana.
Milletin hakkı millete.
............................

diye mülkü üleştirebilen kişi artık sizlere emanet. Ben biraz rahatsız ve yorgunum. Belki bir ara katılırım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

bartsimpson 20. March 2016 05:34 PM

Mevzuu derin kaçmakla olmaz... Lütfen devam ediniz.

dost1 20. March 2016 07:34 PM

Selamun aleyküm, değerli Anadolu kardeşim,

[QUOTE=Anadolu;21136][B]1.[/B]Ağacın yaradılışı ile,
Ağacın İnsan tarafından işlendikten sonra mobilya olması
arasındaki FARKI görebilmeniz lazım...

[B]a.[/B]Saffat 96'da yaratmak olarak çevrilen kelime "HaLaK"tır.
HaLaK, yoktan varetmeyi anlatır, yoktan varedilen, mobilya
değil, mobilyanın hammaddesi olan ağaçtır. Yani ayet şunu
söyler: Sen mobilya, uçak, ev, araba yapabilirsin ama "Onun
hammaddesini de seni de yaratan Allah'tır"...

[B]b.[/B]İnsan ağacı mobilya yapmak için emek sarfeder.
Bu emeği yok saymak, insanı yok saymak ve insanın hakkına el
koymak olur.

[B]2.[/B]Allah'ın hakkı Allah'a.
İnsanın hakkı insana.
Milletin hakkı millete.

[B]3.[/B]Özel mülkiyet yoksa Kur'an'da miras hükümleri de yok demektir.

[B]4.[/B]Kur'an'da "Mallarınız" kelimesini aratınız ve ayetlere bakınız...

Ben fikrimi belirtmek için girmiştim. Fazla bile yazdım.

Benden bu kadar...

Saygı ve sevgi ile...[/QUOTE]

الخلق[halk] sözcüğü, “yoktan var etme” anlamında olmayıp “takdir etmek, şekil vermek, düzene sokmak” anlamındadır.
“ خلق halq” sözcüğü, Allah'a ait olan “yoktan var etme” eylemi değil, terzinin kumaştan elbise yapması, marangozun keresteden dolap yapması gibi “bir nesneden başka bir şey yapma” veya “uydurma; oluşturma” demektir.

خلق [halq] sözcüğünün esas anlamı, “takdir”dir [ayarlama, ölçülendirme, biçimlendirmedir]. Arap dilinde, “örneksiz olarak, taklit olmayarak yapmak”tır. Ebû Bekr ibn el-Enbari, “Halq sözcüğü Arap dilinde, ‘inşa ve takdir’ anlamlarında olmak üzere iki vecihte kullanılır” der.Lisânu'l-Arab; c. 3, s. 195-196, “Hlq” mad.


"خلق “ halq” sözcüğü Kur'an'da sadece Allah'ın yaratması için kullanılmaz.

Fecr suresinin 8. ayetinde Rabbimiz “Ülkelerde benzeri yaratılmamış olan sütun sahibi İrem'e” demek suretiyle Babil bahçelerini/kulelerini tanımlarken “لم يخلق مثلها Lem yuhlaq mislüha [benzeri yaratılmamıştı]” ifadesini kullanmıştır. Bizler biliyoruz ki, İrem'i yapan, Kur'an'daki ifadesiyle “halq” eden [yaratan] insanlardır.

Bundan başka, Rabbimiz Âl-i Imran suresinin 49. ayetinde “…انّى اخلق لكم enni ehlüqu leküm [sizin için yaratırım] …” ve Maide suresinin 110. ayetinde “ واذ تخلق ve iz tahlüqu mine’t-tıni [hani sen çamurdan yaratıyordun] …” diyerek yaratma sözcüğünü İsa Peygamber için, Ankebut suresinin 17. ayetinde “…وتخلقون إفكا ve tahlüqûne ifken [iftira yaratıyorsunuz] …” diyerek müşrikler için kullanmıştır.
Halq fiili Kur’ân'da (örneğin Bakara/21, 29; Fecr/8; Mü’minûn/14; Şu‘arâ/137; Ankebût/17; Sâd/7), “takdir etme, biçimlendirme, ayarlama, şekil verme, uydurma” anlamlarında kullanılmıştır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allahtır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Anadolu 20. March 2016 08:48 PM

Teşekkürler dost1,

Çabuk yazınca hatalar oluyor.
Sonuç doğru fakat ifade edişim yanlış.
İfademi düzeltiyorum:

Halag kelimesi Allah için kullanıldığında "Ayarlama,
ölçülendirme, biçimlendirme" anlamlarını içinde barındıran
yaratmayı anlatır. Buna örnek insanın "Alaktan halk
edilmesidir."

Saffat 96 Allah'ın halk etmesini anlatır.
Örneğimiz üzere Allah'ın halk ettiği de ağaçtır...

Saygı ve sevgi ile...

galipyetkin 21. March 2016 01:11 PM

Allah 2-Bakara:30. ayette bir "halife" yaratmakta olduğunu söyler.
Nedir "halife"?
Bunun için 38-Sâd:26. ayete bakalım: Bu ayete göre "halife" insanlar arasında, hava ve hevesine uymadan, Allah yolunda adaletle hükmedecek bir "memur".
Bu bilgiyi bir kenara yazalım.

Şimdi sizlere sırf buraya yazılmaları için değil okunmaları için bazı ayetler asıyorum. Okuyun!....

Mal-Mülk Allah'ındır "Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır."
(3/Âl-i İmrân:189; 5/Mâide: 17-18-40-120; 9/Tevbe:116; 24/Nûr:42; 45/Câsiye:27; 48/Fetih:14).

"Göklerin ve yerin mülkü O'nundur."
(2/Bakara:107; 3/Âl-i İmrân:189; 5/Mâide:40; 7/A'râf:158; 25/Furkan:2; 39/Zümer:44; 42/Şûrâ:49; 43/Zuhruf:85; 57/Hadîd:2-5; 85/Bürûc:9).

"Mülk O'nundur."
(6/En'âm:73; 35/Fâtır:13; 39/Zümer:6, 3/Âl-i İmrân:26; 17/İsrâ:111; 22/Hacc:56; 25/Furkan:26; 40/Mü'min:16; 64/Teğâbün:1)

Bu âyetler ve benzerleri malın, mülkün, hükümranlığın Allah'a âit olduğunu, gerçek mülk sahibinin "O" olduğunu vurgulamaktadır. Allah, mülkünün yönetme hakkını, yeryüzünde halîfe tâyin ettiği insana vermiştir. "Allah'a ve Resûlüne iman edin ve (O'nun) SİZİ HÂKİM KILDIĞI (yani halife yaptığı ve), SİZİN YÖNETİMİNİZE VERDİĞİ ŞEYLERDEN (HALİFE OLARAK)(Allah için) İNFAK EDİP HARCAYIN. Sizden, iman eden ve (Allah rızâsına) İNFAK EDİP HARCAYANLAR için büyük mükâfat vardır." (57/Hadîd, 7).
Dikkatinizi çekerim: ne diyor? -İNFAK EDİP HARCAYIN. -İNFAK EDİP HARCAYANLAR İÇİN....-.

Bu sayfanın başındaki "Saygın kuman" diye başlayan şu yazımı da dikkate alın lütfen:
[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?p=21141#post21141[/url]


Şimdi gelelim:

(Allah'ın hakkı Allah'a.
İnsanın hakkı insana.
Milletin hakkı millete.)

diye yazılana.

Hangi ayet?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Anadolu 21. March 2016 05:36 PM

Herkese selam,

Yıllar önce forumlarda çok tartıştık, çok kafa palattık.
Hasan Akçay'ın yazdığını gördüm. Kendisini forumlardan
tanırım; sağlam bir Kur'an eridir. Dost1'i şahsen tanırım
ağabeyimdir.

Tartışmak, birbirini didiklemek, hırpalamak forum ortamlarında
var. Ancak ben bunları kaldıracak bir kafaya sahip değilim
artık. Kimse kimseye birşey ÖĞRETEMEZ... Sakince ve
kısaca, uzatmadan yazımı koyarım. Beğenen, beğendiği yer
varsa KENDİSİ ÇALIŞIR ÖĞRENİR. Beğenmeyen de yazdıklarımızı
hoşgörsün lütfen...

Kimsenin Allah ile arasına girmem, sorgulamasına karışmam.

---------------------

[B]1.[/B]Dilimize geçmiş olmasından olsa gerek, Mülk kelimesinin
anlamında sıkıntı yaşanıyor bence.

Mülk genellikle yönetim diye çevrilir. Ancak "Egemenlik/
Hakimiyet" olmadan yönetim olmayacağı için ben "Egemenlik"
anlamını tercih ediyorum.

[B]a.[/B]Yerde insanı bir yana koyarsanız toprak, su, ormanlar/
bitkiler ve hayvanlardan başka bir şey yoktur. Tamamı budur...

Allah,
Toprağı ne yapsın, ekecek mi?
Suyu ne yapsın, içecek mi?
Ormanları ya da bitkileri ne yapsın, yiyecek mi?
Hayvanları ne yapsın, yiyecek mi?

İşte "Mülk" kelimesinin anlamındaki sıkıntı burada. Mülk,
dilimizde kullanıldığı anlamda değil. Egemenlik anlamındadır.
Toprak, su, ormanlar ve hayvanların tamamı da insanın
kullanımına ve hizmetine verilmiştir... Bunlar insan içindir,
Allah için değil... Yeryüzündeki herşey insanın kullanımına
sunulduğu, hizmetine verildiği için de insanlar arasında sosyal,
ekonomik ve hukuksal ilişkiler oluşmuştur. Bu ilişkilerin en
güzel şekilde ve adilce düzenlenmesi de ancak sosyolojik,
hukuksal ve ekonomik yasaların/hikmetin hayata geçirilmesi
ile mümkün olacaktır...

-----------------------------

Allah'ın hakkı öğrenilmek isteniyorsa Mülkü/Egemenliği
öğrenilmelidir.
İnsanın ve milletin hakkı öğrenilmek isteniyorsa hikmet/
sosyolojik, hukuksal ve ekonomik yasalar öğrenilmelidir...

------------------------------

Allah'ın halifesi yoktur/olmaz.

...Mülkte/Egemenlikte ortağı yoktur... (İsra, 111)

Halef, sonradan gelen ve öncekinin yerine geçendir.
Bakara 30, bilgisiyle kendinden önceki bozguncuların yerine
geçecek olan Adem'i anlatır...

Her zaman olması gerektiği gibi...

Saygı ve sevgi ile...

galipyetkin 21. March 2016 07:56 PM

[QUOTE=Anadolu]Allah'ın halifesi yoktur/olmaz.
[/QUOTE]

Okuduğunu anlamak gerekiyor. Ayette "Allah'ın halifesi" ifadesinden değil, yalnızca "halife"den bahseder, ve halifenin de "memur" olduğu tarafımızdan açıklanmıştır. Herhalde "memur"un ne ifade ettiği biliniyor olmalı.

Kaldı ki Sâd Suresi:26. ayette "halife"nin tanımı verildiği gibi ilerleyen cümlelerde de ne iş yaptığı ilimsel ve bilimsel (Kur'an'dan) olarak açıklanmıştır. Tabii anlayana.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Anadolu 21. March 2016 08:13 PM

İşte bu tarz ve yaklaşımlar yüzünden forumlara girmiyorum.

Okuduğunu anlamak gerkiyor...

Anlayana...

v.s.

Saldırgan
ve
Saygısızca...

galipyetkin 21. March 2016 08:29 PM

[QUOTE=Anadolu]Allah'ın hakkı öğrenilmek isteniyorsa Mülkü/Egemenliği
öğrenilmelidir.
İnsanın ve milletin hakkı öğrenilmek isteniyorsa hikmet/
sosyolojik, hukuksal ve ekonomik yasalar öğrenilmelidir...
[/QUOTE]

Bizim "hangi ayet?" sorumuza karşılık, -git de öğren de gel- mânâsına gelen alıntıdaki yazılanlara karşılık olarak yazdıklarım pek de nazik olmayan bu paragraf karşılığı olduğunu her okuması olan anlar!

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

khaos 21. March 2016 08:35 PM

[QUOTE=Anadolu;21145]İşte bu tarz ve yaklaşımlar yüzünden forumlara girmiyorum.

Okuduğunu anlamak gerkiyor...

Anlayana...

v.s.

Saldırgan
ve
Saygısızca...[/QUOTE]

Kimsenin kimseye düşüncesini dikte etmeye hakkı yoktur. Siz düşüncelerinizi (a) bakış açısıyla söylersiniz, başkası (b). Forumun diğer katılımcıları da başka bakış açıları getirebilirler. Sonuçta ortaya atılan düşünceler insan zihninden çıkmaktadır. Bu da her düşüncenin hata payının az veya çok mutlaka olduğunu göstermektedir.
Lütfen yazmaya devam ediniz. Ola ki yazdıklarınız birine bile olumlu tesir ederse, yada birinde farkındalık yaratabilirse bu hem sizin için hemde fikrinizden yararlanacak kişi için daha hayırlı olur yada hayırlara sebep olabilir.
Kaldı ki forumların doğası gereği atışma veya tartışma normal şeyler. Yeter ki işi tadında sonlandırabilelim.(Aman Allah ım bunları ben mi söylüyorum :) )
Her neyse lütfen fikirlerinizi beyan etmeye devam ediniz. Diyalog monolog tan her zaman iyidir.

Anadolu 21. March 2016 08:38 PM

Allah'ın hakkı
İnsanın hakkı
Milletin hakkı

Hangi ayette diye sordun.
Ben de yanıt verdim.

Hakaret
Küfür
Aşağılama bunun neresinde?

galipyetkin 21. March 2016 08:43 PM

Saygın khaos.

Son yazdığımı okudun mu?

Bizi suçlayanlar, bizi suçladıklarından kendilerini arındırmış olması gerekir, ki bu yoksa dialogda bize söylenenler hakarettir, iftiradır ve saptırmadır. Altında mı kalacaktık.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Anadolu 21. March 2016 08:50 PM

Neyse bitirelim bu konuyu...

"Halife" sözcüğü ile ilgili olarak dileyenler
Hakkı Yılmaz beyden, [URL="http://istekuran.com/halife.html"]http://istekuran.com/halife.html[/URL]

Dileyenler sözlüklerden yararlanabilir...

Saygı ve sevgi ile...

khaos 21. March 2016 08:56 PM

Sevgili Galip Abicim,

Alınganlığın mı üzerinde? Seni üzecek bir şey yapacağıma kafamı kırarım.

Anadolu arkadaşımız yeni katıldı foruma. Farklı bir ses olması açısından forumda fikirlerini beyan etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yukarı da yazdıklarım bu minvalde söylenmiş sözlerdir.
Ayrıca söylediğin sözlerin saygısızca ve saldırgan olduğunu da düşünmüyorum.Tartışmanın normal seyrinde gittiği düşüncesindeyim. Anadolu nun sizi tanıdığını zaman nasıl bir ''derya'' olduğunuzu da anlayacağına eminim.

galipyetkin 22. March 2016 07:53 AM

Sevgili khaos.

Yazdıklarımda seni hedef alan bir ifade yok. "Son yazımı okudun mu?" diye işaret ettiğim yukarıda, 08.29. dakikada yazdığım yazı idi.

Seni tanıyorum, biliyorum. Sana ve senin gibi olan, üstünlük yarışı yapmaya kalkmayan, bu yüzden de kırıcı olmayan, fakat iyi bildiği üzerinde ısrar eden, benim için kıymetli, birer değer olan arkadaşlara karşı kırıcı olamam; ancak sitem ederim; bilirim ki maksadı bilgi alış-verişidir. Sakın beni yanlış anlamayın, üzülüyor, kendi kendime kırılıyorum.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

galipyetkin 24. March 2016 06:05 PM

Kur'an'da "lehü".

[U]İhsan Eliaçık'tan alıntıdır.[/U]

Sayın Eliaçık Kur’an’da “Lehû”/Allah’a ait olan şey olarak 20 adet olgudan bahsetmiş. Biz buraya yalnızca "lehü'l mülk/mülk Allah'ındır" anlatımını alacağız.

-Kur’an’da sürekli olarak “O’na attir” (Lehû), “Allah’ındır” (Li’llahi) ifadeleriyle vurgulanan 20 şey var ki, Kur’an’ın aidiyet (mülkiyet; sahiplik) haritasını çizer. Yani neler Allah’a aittir ve biz onlara sahip olamayız onları anlatır.

Bu aynı zamanda “şirkin” ne olduğuna dair bize anahtar verir. HER KİM BUNLARDAN BİRİSİNE MUTLAK OLARAK SAHİP OLDUĞUNU İDDİA EDERSE, YANİ "BENİM, BANA AİT" DERSE ALLAH'A ORTAK KOŞMUŞ OLUR.


-Lehu’l-Mülk (Mülk Allah’ındır):

Türevleriyle beraber yaklaşık 100 yerde geçer. Türevlerinden maksat “Göklerde ve yerde ve ikisi arasında ne varsa, mülkü, ğaybı, bilgisi, sırrı vb. O’na aittir” şeklinde gelen ayetlerin tamamıdır. Bunların hepsi “mülkiyet” ifade etmekte olup sayılan şeylerin hepsinin Allah’a ait olduğu, bunlara sahip çıkılamayacağı ifade edilir.

Bu yönüyle Kur’an’da en çok geçen aidiyet (sahiplik) ifadesidir. Sürekli olarak bunların sahibinin Allah olduğu, O’na ait olduğu vurgulanmaktadır.

Sanıldığının aksine Kur’an’da mülk kavramı sadece egemenlik, yönetim, idare anlamında kullanılmaz. Bu, bildiğimiz mülkiyet kavramıdır. Kur’an mülkiyetin Allah’a ait olduğunu söylemektedir. Mülk kavramının içinde mal da vardır. Mülk, mal kavramından daha geniştir. Mal mülkü kapsamaz, ama mülk malı da kapsar. Çünkü mülk mal üzerinde sahiplikten kaynaklanan tasarruf (idare, yönetim) hakkı demektir.

Kişi bir şeyi mülkü haline getirince onu alma, satma, kullanma, devretme vs. noter tabiri ile ahz-u kabz yetkisine sahip olur. Buna mülk (mülkiyet) denir. Kur’anda mülk insana gelir getiren, fayda sağlayan, kuvvet veren şeydir.

“Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanları mülk ediniyorlar” (Yasin; 71) ayeti malın insanlarca nasıl mülk haline getirildiği anlatılıyor. Yani insanlar hayvanları sahip olarak, onları mülkü haline getirip yönetiyorlar. Alıyor, satıyor ahz-ı kabz ediyorlar. Buradan gelir elde ediyor, fayda sağlıyor, kuvvet sahibi oluyorlar. Buradan mülkün malı da kapsadığını anlıyoruz.

Şimdi “Mülk Allah’ındır” dendiğinde, yönetim, idare Allah’ındır ama sahibi biziz demek olmaz. Sahibi Allah olduğu için onu yönetme, idare etme de Allah’a aittir demek olur.

Aksi halde örneğin şu tarlanın, binanın (malın) sahibi benim ama mülkü Allah’a ait demiş oluruz ki bu şu anlama gelir: “Alma, satma, ahz-ı kabz bana ait; getirdiği gelir, verdiği fayda, sağladığı kuvvet benim ama mülkü yine de Allah’a ait, O göklerden yönetsin…”

Bu nasıl oluyor?

Mülk kiminse geliri de, tapusu da, mülkiyeti de, ahz-ı kabzı da ona aittir. Kur’an “Mülk Allah’ındır” diyor. Yani geliri, faydası, kuvveti hepsi Allah’a yani kamuya aittir. Şu halde bize ait olan ne mal, ne de mülktür sadece emektir. Emeğimizden de bize bir pay vardır. EMEĞİMİZDEN VE İHTİYACIMIZDAN FAZLASINA SAHİP OLAMAYIZ.

Kur’an’da bir 'Antik Roma kavramı' olan “özel mülkiyet” yoktur. Mülk bütünüyle Allah’a aittir. Yerde, gökte ve ikisi arasında ne varsa hepsinin mülkiyeti O’nundur.

Bunu böylece anlamayanlar, “Lehü’l-mülk”ü Kur’an’da geçtiği gibi başa koymayanlar, Kur’an’da ne dendiğine hiçbir zaman vakıf olamayacaklar.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

kuman 24. March 2016 07:44 PM

galip bey,
sizin özelinizde ve de genel olarak şunu söyleyebilirmiyiz ?
İnsanlar bu dünya ya sahip olmak için değil tanık olmak için gönderilmiştir diyebilirmiyiz?

Yani, biz sadece varlığı ihtiyacımız olan şey için kullanabiliriz.
Rızk dediğimiz olguyu da Allah verdiğine göre Ağacı kesip işlememiş onun bizim olduğunu göstermez diyebilirmiyiz ?


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:01 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam